Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
192
Cevap
72563
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: otomatik/manuel vites karşılaştırmaları... (8. sayfa)
K
17 yıl
Teğmen

quote:

Orjinalden alıntı: tonk

Arkadaşlar tam 15 yıl düz vites araba kullandım. 6 ay önce otomatik vites araba aldım. Almadan önce düz vitesi savunan arkadaşlar gibi ben de savunuyordum. Arabaya hükmetmem lazım, vites benim elimde olmalı, istediğim an vitesi küçültmeliyim, otomatiğin kullanım zevki mi olur, vb. vb. vb. gibi bir sürü tereddütlerim vardı. Bu düşüncelerim otomatik vites araca biner binmez değişti. İnanın ona da hükmedebiliyor ve vitesi istediğiniz devirde değiştiriyorsunuz. Ayrıca kalkış ve vites küçültmeler son derece hızlı. Düz viteste otm. kadar hızlı olmasa da vites küçültmek kolaydır. Ama 20-30 arası süratle giderken düz vites araçta vitesi aniden 2 den bire alın bakalım. Ne kadar çabuk alabilirsiniz. Otomatik vitesli araç siz daha sağ ayağınızı gazdan çekip de sol ayağınızla debriyaja basana kadar vitesi 2 den bire alır ve alması için de gazdan ayağınızı çekmek değil, zaten gazı köklemiş olmanız gerekir. Bundan dolayı da yoluna fazla devir kaybetmeden devam eder. İnanın bu çok daha hızlı ve heyecanlı. Konfor olayına hiç girmeyeceğim. Anlatılmaz, yaşanır.

Olumsuz taraflarına gelince. Aracı alırken 2-3 bin YTL daha fazla para ödüyorsunuz. Yakıt tüketimi biraz daha fazla. Bazı otm. kullanıcıları bana katılmasa da karlı havada düz vites kullanmak bence daha avantajlı.

Sonuç olarak, bundan sonra hangi aracı alırsam alıyım mutlaka otomatik vites tercih ederim. Belki de en kötü tarafı bu. Alışkanlık yapıyor.

Ya aynı şeyleri mi düşünmüş ve yaşamışız be arkadaş!Benimde eklemek istediğim bi şey var.Bi arkadaş 2000 cc den aşağı motorlara ot.vitesi önermemiş.Bende 1600 honda civic var.Ve çok memnunum.Performans konusunda hiçbir şikayetim yok.Ayrıca ot.vites çok yakıyor diyenlere şunu söylemek istiyorum.Benimle aynı aracın manuelini kullanan arkadaşlarla aynı benzini yakıyorum.Bu birazda kullanıcıya bağlı.



H
17 yıl
Teğmen

quote:

Orjinalden alıntı: feanorringeril


quote:

Orjinalden alıntı: hg834

Öncelikle, tiptronik denen vites geçirme sistemi Porsche'ye aittir.
Kendi ürettikleri solenoid destekli otomatik şanzımana sırali (sequental) vites geçirme aparatlarına tiptronik diyen üretici ve satıcılar, sadece kendi ezikliklerini ört bas etmeye çalışıyorlar, hepsi bu.
Tamam, bir sürü üretici bu konuda çözümler üretti, ama çoğu göz boyama bunların.

Otomatik ile Manuel arasındaki, kullanıcıyı bağlayan farka gelince,

Otomatik ile kendi arabanda bir yolcusun. Bozuk zeminde, kötü koşullarda otomobili kontrol etmek için gereken kontrollerden birinden yoksunsun.
Ha, ben otururum direksiyonlu koltuğa, etrafı seyrede seyrede lay lay lom giderim diyorsan, amennah.

Manuel ile otomobilin artı ve eksi ivmesine, hatta savrulmasına dahi hakimsin. O kadar.

Otomatiklerde, tasarımları ve yapıları itibarı ile daha fazla iç sürtünme vardır. Bu da minik motorlu (3.0 litre altında) araçlarda performans eksikliği ve daha fazla yakıt tasarrufu şeklinde çıkar ortaya.
Bir de bozulurlar ki, para yetişmez..

Üreticiler, performans eksikliğini maskelemek için dif oranlarını daha düşük tutarlar. O da ayrı bir konu.

Benim kişisel tercihim değil otomatik.


Sen bu günün otomatik vitesli arabalarını hiç sürme şansına erişemedin heralde çünkü bugünkü otomatik vitesli arabalarda, eğer alışabildiysen; otomobili en az manuel vitesli arabalar kadar kontrol edebiliyorsun.
-
Ayrıca tiptronik vites değil hiçbiri, sadece ezikliklerini kapatıyorlar demişsin. Amacın hatice mi, netice mi? Amaç hem düz hem de manuel vites kullanım imkanı sunan bir araca sahip olmak ise ve artık bütün üreticiler bunu kendilerine göre geliştirmiş ve sunmuşlar ise, netice alınmış demektir. Nesi göz boyama??? . Porsche' nin vitesiyle aynı olmayınca ne oluyor. Performans kaybı performans kaybı diye tutturulmasını da anlayamıyorum. her gün arabasını alıp piste giden var mı?. Ya da eğer farklı bir açıdan bakarsak, manuel vitesin fabrika verisi 0 - 100km. hızlanma verilerine kaçımız her kalkışta ulaşıyoruz, özel olarak konsantre olup kasmadıktan sonra? Ya da kaçımız her ışıktan veya yavaşlamadan sonra bir saniyeye ihtiyaç duyacak kadar kısıtlı zaman içinde oluyoruz?
-Daha fazla yakması ise, daha şimdiden bazı modellerde tersine dönmüş durumda. Belki önümüzdeki yıl manuel vites arabalar daha çok yakıyo diyeceğiz. Zaten artık otomobil firmaları, bütün gelişmiş ülkelerde otomatik vitesli modellerin kat ve kat daha fazla satıldığını istatistiklerinde görüyorlar ve teknolojik olarak geleceği bulunan sistem artık otomatik şansumanlar. Düz vites arabalar gelişmemiş ülkelerde satılacak sadece belki de bundan 2 yıl sonra. Ve ben umuyorum ki Türkiyem bu ülkelere dahil olmaz. Bir kerelik olsun teknolojiyi geriden takip etmemek belki bize de nasip olur...
-
Şöyle bir söz kullanmışsın "Ha, ben otururum direksiyonlu koltuğa, etrafı seyrede seyrede lay lay lom giderim diyorsan, amennah" Bir karşılaştıralım bakalım; diyelimki, ben otomatik vitesli araba kullanıyorum. Sen ise düz.. Benim hiçbir derdim yok, trafik tıkansa dahi müziğimi dinlerim, çevreme bakarım tek ayakla arabamı kullanırım. İstersem alırım vitesi 1 moduna. İstese de yükselemez vites, sıkışık trafikte. Sen ise bi elin direksiyonda, bir elin viteste. Bir ayağın gazda, diğeri debriyajda. Aklında da sıkışık trafiğin siniri var. Sinirden köpürüyosun ve önündeki araba her bir metre gittiğinde, sende bire takıp 1m. ilerlemek zorundasın. Ve bunu her yapışında debriyaj balatası, vites senkromeçlerini vs. herşey gözünün önünden geçiyor. Ben ise gaza bile dokunmuyorum. Çünkü otomatik arabam ayağımı gazdan çekince hafiften yol alıyor daha ben bişey istemeden...
Yani anlayacağın; araba sürerken eziyet çekmek, dikkat kesilmekten "kasılmak" mı iyi, yoksa senin tabirinle lay lay lom gitmek mi? Sen eğer halen otomatik vites bi işe yaramaz diyorsan, otomatik vites sana gerçekten yaramaz. Çünkü herşey de sözkonusu olduğu gibi, otomatik vites de anlayana...


Otomatik vites de anlayana deyip lafı koymuşsun valla.
Ama koyamamışsın.

Dur sana iki dakika neyi anlayıp anlamadığımı anlatayım:

Ben 3.5 litre, 420 hp özel yapım yarış aracı ile otocross dahil olmak üzere çeşitli yarışlarda dereceler aldım.
5.8 litre 700 hp NASCAR Racing Truck ile yarışlar kazandım.
Bunların kanıtları, fotoğrafları filan mevcut, merak etme.

Ayrıcaaa, (eğer Amerika'da ASE certification'un ne olduğunu bilmiyorsan, araştır) 5 ayrı dalda ASE sertifikam var.

Computerized diagnostics konusunda ayrıca sertifikalarım ve başarı belgelerim var.

Tamamen kendi emeğimle otomobiller restore ettim.

Motor, vites kutusu modifikasyonları yaptım.

Ralli sürücülüğü konusunda kurs aldım.

İleri sürüş teknikleri, savunmaya yönelik sürüş teknikleri konularında ciddi bilgi sahibiyim.

Yani,

Otomobiller ve motorlu araçlar, benim için hurafe ve kulaktan dolma zımbırtılar değil, kesinlikle yakından ilgilenip deli gibi takip ettiğim konular ve ana hobim.

Yani,

Anlayana ya da anlamayana değil, bilen adama...

Otomatik şanzıman konusunda onbinlerce ARGE mühendisi sabahlara kadar bilmemnerelerini çatlatıp özellikler, kullanım kolaylıkları ve sürücünün kullanım alışkanlıklarına yönelik adaptasyon yazılımları ve donanımları geliştiriyorlar.
Neden?
Çünkü ulaşmaya çalışılan nokta, manuel bir vites kutusunun özelliklerine ve esnekliğine erişebilmek..

Millet bir "roketlemek" tutturmuş, gidiyor.. Adam gibi vites düşürürsün, istediğin devirde de yükseltirsin, biter.

Karlı yolda otomatik ile gaz ver, ne kontrol kalır, ne de bir şey.

Manuel ile viraja girerken ağırlık transferini de sağlıklı bir şekilde yaparsın, çıkarken efendi gibi de çıkarsın.


Haa, trafik demişsin.. Dur-kalk trafikte torque converterinde oluşan ısıyı tahmin edebilir misin? Converterin çeliği masmavi olur ısıdan. O ısıdaki ATF içeride nelere zarar verir, bu zararın sonucu kaç paralık bir tamir gerektirir?

Bir de.. otomobil kullanırken "dikkat kesilmek", ömrü uzatır. Bu da anlayana.

Şimdilik bu kadar.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
17 yıl
Yüzbaşı

Otomobil hayatımızı kolaylaştırılması için yaratılmış bir makina otomobilinde bellibir gelişim süreci var ABS AİRBAG ESP, KLİMA..... bunlar hep daha iyi sürüş ve konfor ve güvenlik için geliştirilmiş ve geliştirilmesi devam ediyor otomatik şanzımanda konfor ve daha iyi şürüş için her dakika geliştirilen bir donanım bunu kabul etmemek osmanlıdaki matbaya karşı çıkmak gibi birşey ve dikkat edin otomatik vites son yıllarda nasıl yaygınlaştı ön yargılı olmayın kullanınca keyfine varacaksınız


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
17 yıl
Binbaşı

otomatik vites artıları:

-Yogun trafikte rahat kullanım

eksileri:

-performans(sistemdeki dönen parça sayısının artması ve ayrıca arabanın agırlıgının artması)
-yakıt ekonomisi( bazı üreticiler yeni nesil otomatik sanzımanlarının manuel kadar hatta daha az yakıt tükettiğini idda ediyor,fakat bunun sebebi tüketim verilerinin belirlendiği testlerin standart olması, örnek: 1. viteste 3000 devire kadar hızlan,sonra 2. vitese at 100 metre ilerle,dur tekrar kalk, 50km/s hızla 2. viteste 300 metre ilerle vs vs.. ancak bu testler gerceği pek yansıtmıyor,günlük kullanımda manuel vites eger adam gibi kullanılırsa otomatikten daha az yakıcaktır.
-fiyat
-olagan bi arıza cıkarma durumunda masrafı baya agır olabilir
-belki de en önemlisi,kalkışlarda devirli kalkamıyosunuz yoksa sanzıman nanaya geliyo



R
17 yıl
Yüzbaşı

manuel de kullandım otomatıgın 2-3 cesıtınıde trıptronık(mersonun) duz otomatık(honda) easytronık dı galıba (corsa) gıbı otomatık gercekten cok rahat hıc bu acıdan baktınısmı.Sadece soforun ayakkabılarına bakın sol ayakkabısı catlaklasmıs olanlar manuel sol ayyakkabısı ılk gunkı gıbı olanlar otomatık vıtes sebeb malum debrajjj pedalı


Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
17 yıl
Teğmen

Benim bir arkadaşta 406 wardı otomatik vites.Gerçekten de çok iyiydi yol tutuşu,hızlanması falan.Ama otomatik en iyisi Honda'dır diyorlar


Bu mesaja 1 cevap geldi.
K
17 yıl
Yarbay

quote:





Otomatik vites de anlayana deyip lafı koymuşsun valla.
Ama koyamamışsın.

Dur sana iki dakika neyi anlayıp anlamadığımı anlatayım:

Ben 3.5 litre, 420 hp özel yapım yarış aracı ile otocross dahil olmak üzere çeşitli yarışlarda dereceler aldım.
5.8 litre 700 hp NASCAR Racing Truck ile yarışlar kazandım.
Bunların kanıtları, fotoğrafları filan mevcut, merak etme.

Ayrıcaaa, (eğer Amerika'da ASE certification'un ne olduğunu bilmiyorsan, araştır) 5 ayrı dalda ASE sertifikam var.

Computerized diagnostics konusunda ayrıca sertifikalarım ve başarı belgelerim var.

Tamamen kendi emeğimle otomobiller restore ettim.

Motor, vites kutusu modifikasyonları yaptım.

Ralli sürücülüğü konusunda kurs aldım.

İleri sürüş teknikleri, savunmaya yönelik sürüş teknikleri konularında ciddi bilgi sahibiyim.

Yani,

Otomobiller ve motorlu araçlar, benim için hurafe ve kulaktan dolma zımbırtılar değil, kesinlikle yakından ilgilenip deli gibi takip ettiğim konular ve ana hobim.

Yani,

Anlayana ya da anlamayana değil, bilen adama...

Otomatik şanzıman konusunda onbinlerce ARGE mühendisi sabahlara kadar bilmemnerelerini çatlatıp özellikler, kullanım kolaylıkları ve sürücünün kullanım alışkanlıklarına yönelik adaptasyon yazılımları ve donanımları geliştiriyorlar.
Neden?
Çünkü ulaşmaya çalışılan nokta, manuel bir vites kutusunun özelliklerine ve esnekliğine erişebilmek..

Millet bir "roketlemek" tutturmuş, gidiyor.. Adam gibi vites düşürürsün, istediğin devirde de yükseltirsin, biter.

Karlı yolda otomatik ile gaz ver, ne kontrol kalır, ne de bir şey.

Manuel ile viraja girerken ağırlık transferini de sağlıklı bir şekilde yaparsın, çıkarken efendi gibi de çıkarsın.


Haa, trafik demişsin.. Dur-kalk trafikte torque converterinde oluşan ısıyı tahmin edebilir misin? Converterin çeliği masmavi olur ısıdan. O ısıdaki ATF içeride nelere zarar verir, bu zararın sonucu kaç paralık bir tamir gerektirir?

Bir de.. otomobil kullanırken "dikkat kesilmek", ömrü uzatır. Bu da anlayana.
ü
Ya kendini kanıtlamana hiç gerek yoktu. Otomatik vites de anlayana lafım da kişisel değil yalnış anlama. Ama bak kendin anlatmışsın; ileri sürüş teknikleri dersleri aldım, yarışlara katıldım diye.. Yollardaki milyonlarca arabanın kaç tanesinin sahibi senin bahsettiğin kadar ileri tekniğe sahip?
- Tork konventöründe oluşan ısıdan bahsetmişsin. Aynı ısı debriyaj plakasında da oluşuyor ve ayrıca tork konventöründe oluşan ısı aşırı derecelere ulaştığında, beyin otomatik olarak ısı yükseltici hareketleri kısıtlıyor. Örn; ısı çok yüksek derecelere çıktığında, otomatik viteslerde söz konusu olan araç vitesteyken gaz vermesen de aracın hafiften ilerlemesi özelliği devre dışı bırakılıyor. Ayrıca tork konventörü ne kadar ısınmış ne kadar ısınmamış çok önemli değil diye düşünüyorum beni yolda bırakmadığı sürece. Sen yarışlara katılan profösyonel biriyim diyorsun. O zaman tabiki senin için otomatik vites gereksiz olabilir. Ancak otomatik vitesin kullanım kolaylığı sunduğu ve yavaş yavaş manuel viteslerden daha hızlı hale geldiği bir gerçek. Ve gelişen teknolojiyle otomatik vites sistemleri en az manuel vitesler kadar hakimiyet sunnabilmekte. Hatta bir başka artı özellik olarak günümüzdeki otomatik vitesler sürücünün hatalarını bile kapatıyorlar. Kim neden hata yapsın deme. Çünkü her gün yollarda yüzlerce kazaya şahit oluyoruz. Sen kendin profosyonellmişsin. Biraz da diğerleri (profosyonel olmayan bizler) açısından bak duruma.



M
17 yıl
Teğmen

ben 1997 520i Aldım
özellikle manuel vites aldım
çünkü bu araçlar şehir içi ortalama 0,35 ykr yakıyo
otomatiklerde bu oran 0,45 ykr
ve otomatik şanzuman bozulursa 2.000 ytl masrafı olur


Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
17 yıl
Binbaşı

Ben yıllardır otomatik kullanırım, dur kalka çok girdim, tork konvertörünün ısınıp da sağa sola hedeye hödöye zarar verdiğine şahit olmuş değilim. Ha, trafiğe gire gire debriyaj bitiren gördüm, sol ayağına ağrılar giren gördüm. ABD'nin %95'i, Japonya'nın %98'i hata yapıyor olamaz.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
17 yıl
Yarbay

manuel vitesi, erkeklikle, araba kullanmakla, ustalıkla örtüştürenlere gülüyorum, manuel in devri bu igrenc sehir kalabalıgında çoktan kapandı


Bu mesaja 1 cevap geldi.
İ
17 yıl
Teğmen

Otomatik vites rahatlık aslında ama sanki manuel viteste arabanın kontrolü tam bendeymiş geliyor.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
17 yıl
Yüzbaşı

ikisinide kullandım. vites değiştirmesi, oynaması zevkli geliyor bana ama şehir içinde oto. vites çok rahatlık sağlayacaktır. birde gaz sabitleme özelliği varsa otobanda sadece direksiyonu tutmak kalıyor size

oto. vitesin eksi yönleri:
günlük kullanım için yakıt biraz daha fazla
küçük yerlerde servis sorunu var


Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
17 yıl
Yarbay

Konu hortlatmak gibi olmasın ama, 93 yılından beridir manuel vitesli araçlar kullanan ben bir günde yeni aldığım tiptronik aracıma alışı verdim, meğer manuel vites amelelikmiş ya, insan gibi dur-kalk trafikte yorulmadan ilerlemek çok zevkli....



E
17 yıl
Yüzbaşı

manuel vites spor kullanmak ve professional kullanım içindir,, ama bn normal araba kullanıcam diosan o zmn otomatik alabilirsin. Tabiki bide otomatik vites her zmn daha çok yakar ve düz vitesin verdiği performansı vermez





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EagleGlance -- 29 Mart 2007; 16:41:48 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
17 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: EagleGlance

manuel vites spor kullanmak ve professional kullanım içindir,, ama bn normal araba kullanıcam diosan o zmn otomatik alabilirsin. Tabiki bide otomatik vites her zmn daha çok yakar ve düz vitesin verdiği performansı vermez


Evet düz' e göre bir parça fazla yalıyor, benim alet tiptronik vites, gerçi otomatiği motor ile çok uyumlu , 5 ileri vites' i var yani düz vitesten aslında farkı yok, istediğim viteste gitmek istiyorsam alıyorum vitesi yandaki boşluğa istediğim dişlide bağıttırarak kullanıyorum o zaman o 150 hp lik araç havalanıyor, ha otomatik modda ne oluyor, gaza a bir kere dibe basıyorsunuz 1 sn, 1 sn araç hesaplama yapıyor ve bir alt vitese alıp kükrüyor, o anda da koltuğa yapıştırıyor, oradaki zaman kaybı 2 sn kadar, yoksa oto modda da akıllara zarar bir performans var...



C
17 yıl
Er

manuelde neymiş,bu kelimeyi kullanmasak daha iyi olmaz mı?? düz en iyisidir bana göre. ankaradaki otomatik vitesli mersedes halk otobüsleri kışın kalkışlarda buzun üstünde biraz fazla kayıyorlar,tabi şöförün hatası olabilir.



S
17 yıl
Teğmen

otomatik performanslı değildir lafı bana komik geliyor, o halde m5 ler nicin otomatik??? 4 kusur saniyede 100 e cıkıyor.
Fakat 80-100 beygirlik otomatik aractan performans bekliyorsanız baska tabiii



O
17 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: shamsheytani

arkadaşlar otomatik ve manuel vites in avantajları,dezavantajları nelerdir?büyük çogunluk manuel kullanıodur heralde aramızda iyiki otomatik vites araba kullanıyorum diyen arkadaş var mı acaba?bir de otomatik vitesin en büyük dezavantajı yakıtı biraz daha fazla tüketmesi,bunu engellemek için en ekonomik şekilde nasıl kullanabiliriz otomatik vitesli arabayı...herhangi bir arıza durumunda hangisinin maliyeti daha yüksek acaba..

tecrübelerimizi paylaşalım...

aslında son nesil easytronic duallocig tiptronic vs sistemler daha az yakıyor çünkü aslında düz vites sadece vites değişmini kendisi yapıyor bunuda en ideal zamanda yaptığı için daha ekonomik olabiliyor.
geçen gün grandepunto duallocig 77 hp test ettim vites değişmini çok uzun sürede yaptı memnun kalmadım ama hepsi böyle değil sanırım.
ama bana göre
şuanda en iyi sistem CVT yani sonsuz oranlı bildiğimiz vitesten biraz farklı... ama herhangi bir arızada tamiri pek mümkün değil ve fiyatı 20000 ytl civarı.

araba kullanmayı otomatikte öğrendim diyebilirim. bu yüzden manuel özellikle sıkışık trafikte işkence gibi geliyo...
uzun yolda vs hiç dikkat kaybı yaşamadım



M
17 yıl
Yarbay

Merhabalar,


ben anlamakta güçlük çekiyorum "aramızda iyi otomatik kullanıyorum" diyebilecek birisine önyargı ile bakılmasını.siz sanırım manuel kullanmayan erkek değildir şeklinde yaklaşıyorsunuz burada ama ben otomatik kullanan biri olarak diyorum ki" İyi ki otomatik kullanıyorum" iyi ki kullanıyorum da bu trafikte(ki trafik demeye bin şahit ister) saç baş yolmuyorum. iyi ki kullanıyorum da debriyaj balatamı kısa sürelerde bitirip yarım milyar para harcamıyorum. iyi ki otomatik kullanıyorum ki sol bacağıma kramplar girmiyor. buyrun buradan yakın bakalım, hadi benimle alay edin şimdi otomatik kullanıyorum diye, hatta adamdan saymayın...

arkadaşlar, otomatik şanzıman büyük metropollerdeki dur-kalklı trafiklere bir çözüm olarak geliştirilmiş bir sistemdir.bu sistemin tek kusuru motor-şanzıman ayırma işlemini fiziksel olarak yapan bir ünite olmadığı için bu ayırma işlemi %90 olarak gerçekleştirilmektedir.araçlar manuel olanlara göre son hızlarında 5 ila 10 km daha az hız yaparlar.0-100 hızlanmaları da manuele nazaran daha yavaştır. özellikle klasik tork konvertörü olan araçlarda.ama bu sistem artık 1990 lı yılların ortasında terk edilmiş ve lock-up kilitlenmeli tork konvertörü kullanılarak kayıp ve sürtünmeler en aza indirilmiştir. kendi aracımda bu sistem mevcuttur.(Volvo 850) bahsi geçen şanzıman Aisin Warner(Japonya orjinli) dir. bu şanzıman transversal olarak motorun yanına monte edilmiştir. şimdi 2 açıdan otomatik şanzımanın manuel'e göre dezavantajı vardır, motor-aktarma işlemi %90 oranında gerçekleşir 2- son hız manuel'e göre daha azdır. üçüncü bir madde ilave etmek gerekirse manuel vitesli araca göre yarım litre ile 1 lt daha fazla yakabilir. ama unutmayalım ki konforun da bir bedeli olacaktır.şimdi bahsettiğim handikaplardan dolayı otomatik şanzımanlı araca önyargılı olarak yaklaşan kişilere diyeceğim şudur. ülkemiz Almanya değildir, bizim Almanya'daki gibi kaliteli yollarımız, veya 150-200 km hızla seyredilen otoyolllarımız, ama aynı zamanda hçbir kuralı ihlal etmeyen sürücüler gibi bir lüksümüz de yoktur. dolayısıyle bu kayıpların da bir önemi kanımca yoktur. arabamın manueli 220 yaparmış da ben 210 yaparmışım otomatik diye.. vah vah.. çok lazım ya bize hız... bu ülkede güçlü arabalardan önce "EĞİTİMLİ" sürücü lazım. ben ehliyetimi Almanya da 1994 te aldım, 2 yıl boyunca yanımda bir eğitmen gezdi o olmadan benim otoyola çıkmam yasaktı. 2 yıllık süreç ve daha sonraki 6 aylık tecrübe faslından sonra otoyola hak kazandım. size en basit örneği vereyim. bizim ülkemizde girenin tekrar bırakmadığı sol şeritte devamlı seyir halinde bulunmak normal şartlarda yasaktır. o şerit sollama için kullanılır ve terk edili.. ama nerdeee burası Türkiye sol şerit babamın malı değil mi? bu sadece örneklerden biri çoğaltmak mümkündür... bunun gibi binlerce örnek var. şimdi gelelim otomatik şanzıman kullanırken dikkat edileceklere...

1-aracı D'den R ye alırken veya R den D'ye araç tamamen hareketsiz olmadan asla vites koluyla oynamayın,

2- araç hareket halindeyken örnek olarak rampa aşağı asla aracın N'ye yani boşa almayın.boşa almak balata ve spraglara geri dönülemeyecek boyutta zarar verir.D konumunda kalın ve gazı kesin benzin akışı kesilecektir.

3-gereksiz kickdown'dan kaçının yakıt tüketimi artar ve şanzıman yıpranır.

4-rampa aşağı veya tırmanma şeridinden inerken D'nin bir alt konumunu kullanın motor freni etkisinden faydalanırsınız ve vites büyümez.hem de şanzımanı yormamış olursunuz.

5. şanzıman yağını 60,000km veya rengi attığı zaman mutlaka değiştirin, genelde kırmızı renktedir, bozulunca kahverengi siyah arası bir rengi olur. o zaman yağ görevini yapamaz.filtre varsa onu da değiştirin yoksa birşey gerekmez.bu değişimin yapılmaması şanzımanın arızalanması ile sonuçlanır.önce güç kaybı, sonra kaçırma başlar ve sonunda yolda kalırsınız.

6.Mutlaka uygun yağ kullanın. örnek olarak Dexron 2 kullanın deniyorsa Dexron 3 koymayın. aynı şey değildir. dexron 2 ile 3 arasındaki fark yarı sentetik motor yağı ile tam sentetik yağ gibidir. dolayısıyle mutlaka aracın teknolojisine uygun yağ kullanmak hayati önem taşır.

7.ayda bir kez aracın motorunu çalışma sıcaklığına getirip veya (yarım saat sürerek) aracı rölantide çalıştırın.vitesleri tüm konumlarda Pden başlayarak 2 saniye arayla tüm konumlara alın ve 2 dakika bekleyin, ve seviyeyi ölçün. eksikse tamamlayın, eksik yağ sarsıntılı vites geçişi ve güç kaybına neden olur. ama asla fazla koymayın bu sefer yağın şanzımandan püskürme ve şanzımana zarar verme riski vardır.


Unutmadan, bizim ülkede ve dünyada otomatik şanzıman çabuk bozulur diye bilinir. ama aslında sorun tamamen şanzımanın bakımının ihmalidir, ben bugüne kadar yüzlerce şanzıman onardım.%90 nında yağ değişimi ihmali nedeniyle şanzıman arızalanmış, kalan %10 da ise şanzıman hor kullanım ve zorlamadan dolayı zarar görmüştür. her iki durumda da kullanan kişilerin ihmali söz konusudur.

herkese saygılar,


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
17 yıl
Binbaşı

quote:

Orjinalden alıntı: meteg



Merhabalar,


ben anlamakta güçlük çekiyorum "aramızda iyi otomatik kullanıyorum" diyebilecek birisine önyargı ile bakılmasını.siz sanırım manuel kullanmayan erkek değildir şeklinde yaklaşıyorsunuz burada ama ben otomatik kullanan biri olarak diyorum ki" İyi ki otomatik kullanıyorum" iyi ki kullanıyorum da bu trafikte(ki trafik demeye bin şahit ister) saç baş yolmuyorum. iyi ki kullanıyorum da debriyaj balatamı kısa sürelerde bitirip yarım milyar para harcamıyorum. iyi ki otomatik kullanıyorum ki sol bacağıma kramplar girmiyor. buyrun buradan yakın bakalım, hadi benimle alay edin şimdi otomatik kullanıyorum diye, hatta adamdan saymayın...

arkadaşlar, otomatik şanzıman büyük metropollerdeki dur-kalklı trafiklere bir çözüm olarak geliştirilmiş bir sistemdir.bu sistemin tek kusuru motor-şanzıman ayırma işlemini fiziksel olarak yapan bir ünite olmadığı için bu ayırma işlemi %90 olarak gerçekleştirilmektedir.araçlar manuel olanlara göre son hızlarında 5 ila 10 km daha az hız yaparlar.0-100 hızlanmaları da manuele nazaran daha yavaştır. özellikle klasik tork konvertörü olan araçlarda.ama bu sistem artık 1990 lı yılların ortasında terk edilmiş ve lock-up kilitlenmeli tork konvertörü kullanılarak kayıp ve sürtünmeler en aza indirilmiştir. kendi aracımda bu sistem mevcuttur.(Volvo 850) bahsi geçen şanzıman Aisin Warner(Japonya orjinli) dir. bu şanzıman transversal olarak motorun yanına monte edilmiştir. şimdi 2 açıdan otomatik şanzımanın manuel'e göre dezavantajı vardır, motor-aktarma işlemi %90 oranında gerçekleşir 2- son hız manuel'e göre daha azdır. üçüncü bir madde ilave etmek gerekirse manuel vitesli araca göre yarım litre ile 1 lt daha fazla yakabilir. ama unutmayalım ki konforun da bir bedeli olacaktır.şimdi bahsettiğim handikaplardan dolayı otomatik şanzımanlı araca önyargılı olarak yaklaşan kişilere diyeceğim şudur. ülkemiz Almanya değildir, bizim Almanya'daki gibi kaliteli yollarımız, veya 150-200 km hızla seyredilen otoyolllarımız, ama aynı zamanda hçbir kuralı ihlal etmeyen sürücüler gibi bir lüksümüz de yoktur. dolayısıyle bu kayıpların da bir önemi kanımca yoktur. arabamın manueli 220 yaparmış da ben 210 yaparmışım otomatik diye.. vah vah.. çok lazım ya bize hız... bu ülkede güçlü arabalardan önce "EĞİTİMLİ" sürücü lazım. ben ehliyetimi Almanya da 1994 te aldım, 2 yıl boyunca yanımda bir eğitmen gezdi o olmadan benim otoyola çıkmam yasaktı. 2 yıllık süreç ve daha sonraki 6 aylık tecrübe faslından sonra otoyola hak kazandım. size en basit örneği vereyim. bizim ülkemizde girenin tekrar bırakmadığı sol şeritte devamlı seyir halinde bulunmak normal şartlarda yasaktır. o şerit sollama için kullanılır ve terk edili.. ama nerdeee burası Türkiye sol şerit babamın malı değil mi? bu sadece örneklerden biri çoğaltmak mümkündür... bunun gibi binlerce örnek var. şimdi gelelim otomatik şanzıman kullanırken dikkat edileceklere...

1-aracı D'den R ye alırken veya R den D'ye araç tamamen hareketsiz olmadan asla vites koluyla oynamayın,

2- araç hareket halindeyken örnek olarak rampa aşağı asla aracın N'ye yani boşa almayın.boşa almak balata ve spraglara geri dönülemeyecek boyutta zarar verir.D konumunda kalın ve gazı kesin benzin akışı kesilecektir.

3-gereksiz kickdown'dan kaçının yakıt tüketimi artar ve şanzıman yıpranır.

4-rampa aşağı veya tırmanma şeridinden inerken D'nin bir alt konumunu kullanın motor freni etkisinden faydalanırsınız ve vites büyümez.hem de şanzımanı yormamış olursunuz.

5. şanzıman yağını 60,000km veya rengi attığı zaman mutlaka değiştirin, genelde kırmızı renktedir, bozulunca kahverengi siyah arası bir rengi olur. o zaman yağ görevini yapamaz.filtre varsa onu da değiştirin yoksa birşey gerekmez.bu değişimin yapılmaması şanzımanın arızalanması ile sonuçlanır.önce güç kaybı, sonra kaçırma başlar ve sonunda yolda kalırsınız.

6.Mutlaka uygun yağ kullanın. örnek olarak Dexron 2 kullanın deniyorsa Dexron 3 koymayın. aynı şey değildir. dexron 2 ile 3 arasındaki fark yarı sentetik motor yağı ile tam sentetik yağ gibidir. dolayısıyle mutlaka aracın teknolojisine uygun yağ kullanmak hayati önem taşır.

7.ayda bir kez aracın motorunu çalışma sıcaklığına getirip veya (yarım saat sürerek) aracı rölantide çalıştırın.vitesleri tüm konumlarda Pden başlayarak 2 saniye arayla tüm konumlara alın ve 2 dakika bekleyin, ve seviyeyi ölçün. eksikse tamamlayın, eksik yağ sarsıntılı vites geçişi ve güç kaybına neden olur. ama asla fazla koymayın bu sefer yağın şanzımandan püskürme ve şanzımana zarar verme riski vardır.


Unutmadan, bizim ülkede ve dünyada otomatik şanzıman çabuk bozulur diye bilinir. ama aslında sorun tamamen şanzımanın bakımının ihmalidir, ben bugüne kadar yüzlerce şanzıman onardım.%90 nında yağ değişimi ihmali nedeniyle şanzıman arızalanmış, kalan %10 da ise şanzıman hor kullanım ve zorlamadan dolayı zarar görmüştür. her iki durumda da kullanan kişilerin ihmali söz konusudur.

herkese saygılar,



Süper helal olsun.
Manuel i de kullanmasını çok seviyorum ama arkadaşlar İstanbul da otomatik hakkaten çok rahatlatıyor...
(İstanbul= yedi tepe+trafik)





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mchll -- 1 Nisan 2007; 4:18:20 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.