1. sayfa
Gemi neymiş akp öncesi buzdolabı yokmuş. |
Az söylemiş , Ambulans yoktu ,buzdolabı yoktu ,çamaşır makinesi yoktu , fasfakir fukfukaraydık . |
Dunya da maddi yonden, teknoloji yonunden cag atladi. Ama ulkenin manevi yonden ilkellesmesi akpnin basindan beri uyguladigi ve senin gibilerin her seferinde destekledigi politikalar sonucu. |
Güzel bir program olmuş tamamını izlemenizi öneririm... https://www.youtube.com/watch?v=8fxDLhw0MZI Söz konusu kısım Türkiye Oraya müdahale etmelimi denilen son kısım. Murat Bardakçı diyor ki ben Süleyman Demirelin ağızından bizzat duydum Kıbrıs'a çıkartma yapacaktık ama çıkartma gemimiz yok dedi diyor zaten. Süleyman Demirel 1965'te flan başbakan ! Çıkartma 1974 te oluyor... Aradaki 9 yılda hiç yoktan 3-5 tane üretmişizdir. Süleyman Demirel'in çabalarıyla bir şey üretiliyor lakin yetersiz. Biz Kıbrıs'a paraşütçü komandolar ile çıkartma yapıyor öncelikle. Devamındada denizden takviye kuvvetler geliyor. Hatta gördüğüm o dönemde gemi yokluğundan 6 tane ticari gemiyede asker el koymuş ve bu operasyonda kullanmış. Yani adam kısmen haklı GEMİ YOK. 2000 öncesi doğru dürüst çıkartma gemimiz yoktu dese daha doğru olurmuş. Çıkartma gemimiz kör topalda olsa var. Lakin yeterli değil tabii ki. Orada Fatih Altaylı ikide bir ben eski Türkiye'yi özlüyorum Eski Türkiye daha iyidi diye diretirken bir an 2000 öncesi çıkartma gemimiz bile yoktu demiş abartma mayetinde sadece... |
Öyle deyince aklıma bu video geldi https://www.youtube.com/watch?app=desktop&v=TzgwEygq-TM |
Muhtemelen TCG Anadolu L-400'ü kastediyor:
https://www.adayacht.com/en/news/tcg-anadolu-l400 Gerçekten bu tarz gemilerden dünyada fazla yok. Parmakla sayılacak kadar az.
Türkiye'nin de aslında şu devirde büyüklüğüyle çok kolay hedef olabilecek böyle bir gemiye ne kadar ihtiyaç duyduğu tartışılabilir. Sonuçta bu gemiler olmadan da çıkarma mümkün ve tek çıkarma taşıtı tipi bunlar değil. Ta 1974 Kıbrıs Harekatı'nda çıkarma yapılmış. Akdeniz'de özellikle bir yere ufak çaplı bir müdahalede bulunmak haricinde pek bir işlevi yok; özellikle Türkiye gibi savunmacı askeri doktrine sahip bir ülke için. Ondan zaten çok sayıda ülkede bu gemilerden yok gibi görünüyor. Yapamadıkları ve operasyon maliyetinin altından kalkamadıkları için değil, basitçe ihtiyaç duymamalarından - ve muhtemelen maliyetine de oranla yeterince verimli ve işlevsel bulmamalarından - dolayı. Hakikaten Rusya Ukrayna Savaşı büyük gemilerin büyük ve açık hedeflere dönüşmeye başladığına işaret ediyor. O savaşta "göz bebeği" denilen koca koca gemiler füzeler ve drone'lar tarafından yok edildi. Hani ABD, Avusturalya gibi okyanus tabanlı ülkeler neyse de, birçok ülke için gerçekten gereksiz bir alet. İyi istihbarat ve akıllı ekipman ve mühimmat ile hemencecik harcanır. Hatta olası bir savaş halinde düşman psikolojik etki sağlasın ve ağır kayıp verdirsin diye ilk böyle büyük "göz bebeği" hedefleri yok etmeye yönelir. Hani Yunanistan'la - gerçi dostluk ve işbirliği bildirgesi imzalandı ve iki ülke zaten NATO'da müttefik ama - olası bir savaş durumunda düşünün. Bu gemi sahilleri yamuk yumuk dağlık ve koyluk o Ege adaları bağlamında ne kadar işe yarar mesela? Yunan hava kuvvetleri de hani zaten gider, deniz üstü hedef olarak ilk bu gemiye saldırır. En kolay şekilde tespit edebileceği hedef olduğu için saldırır. Mantıklı değil. Kısaca bu aletin Sovyetlerin birçok verimsiz mega cihazı gibi askeriyeden veya stratejik olmaktan ziyade siyasi bir işlevi var. Domestik kamuoyuna yönelik propaganda yatırımı. Üstüne bir de üstünden kalkamadığı halde vinçle Drone koydular. Bu gemi Türkiye'nin dikey iniş kalkış (VTOL) nanesini icra edebilen uçak tiplerinin bulunduğu F-35 projesinden Rus S-400'ü aldığı için ABD tarafından misilleme olarak çıkarılmasıyla özellikle daha da işlevsiz hale geldi. |
L-400 F-35B'lerin iniş kalkış yapabileceği bir gemiydi ve pişti V/STOL uçakların operasyonu için tasarlanmıştı. Hatta burnundaki jump-ski rampa bu amaçladır (V/STOL uçaklar dikine kalkabileceği gibi, daha fazla mühimmat yüküyle jump-ski üzerinden de kalkış yapabilirler). Deniz Kuvvetleri de başlangıçta böyle kullanmayı tasarlamıştı. Zaten kopya edildiği Juan Carlos sınıfı gemide Harrier AV-8B'ler kullanılıyordu. İspanya Geminin orijinal tasarımında pistinde 8 adet VSTOL uçağı ve 4 adet ağır görev helikopteri için iniş spotu vardı. Deniz kuvvetleri 16 adet F-35B almayı planlamıştı ama sipariş verilmemişti. Zaten F-35 işi sonradan suya düşünce, bu gemi özelinde saçma bir fikir olan dron kullanımı gündeme geldi. Zaten 2 google yapılsa görülür bunlar: https://www.turkishairforce.org/havacilik-ve-savunma/deniz-kuvvetleri-16-adet-f-35b-icin-dugmeye-basti! |
Bir de günümüzde donanmaya katılan gemileri kendilerinin yaptığını iddia etme durumları var.Halbuki bu gemi projelerini yürüten Amiraller ve mühendisler çok değil 15 yıl kadar önce 'Ergenekon' ve 'Balyoz' davalarıyla 'darbeci' ilan edilip içeri alınmışlardı.Bugün envantere giren gemilerin çoğu bu davalar olmasaydı 10 yıl erken envantere girebilecekti.Mesela Yunanistan o dönem Türk Deniz Kuvvetlerindeki 'tasfiyeyi' fırsat bilip Ege'de ki adaları silahlandırdığı gibi kendi kara sularında olmayan aksine Türk kara suları içerisindeki ada ve adacıkları da işgal etmişti.Bu silahlandırma ve işgal durumu Ege'de hala daha devam ediyor.Bugün ise tüm bunların üstü bir güzel örtüldüğü gibi bu projeleri 'güzelce' sahipleniyorlar; https://www.sozcu.com.tr/asil-soru-wp434430 MİLGEM projesinin mimarı Amiral Özden Örnek söz konusu kumpas davalarda 'darbeci' iftirasıyla içeri alınanlardan biriydi.Kendisi bundan beş sene önce vefat etti.Bugün ise kendi mimarı olduğu gemi projelerinde bırakın anılmayı ismi bile bir gemiye verilmedi; https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/milgemin-babasi-tcg-anadolunun-mimari-ozden-ornek-2076285 |
5:25 itibaren Kozan hoca benim dediğime yakın şeyler söylüyor. https://www.youtube.com/watch?v=AoRpb6oJIME&t=0s |
F35, Rafale, Eurofighter hakkında konuştuk. Yunanın hava üstünlüğünü el geçirdiğinden bahsettik. Neyseki bu yeni uçaklara geçiş dönemimizi rahat ettirecek gelişme bugun somutlaşmış. Aselsan ve SSB arasında 580 milyon euroluk hava savunma sistemi hakkında anlaşma sağlanmış. https://defencehub.live/threads/air-defence-programs.65/page-161 |
sanırım forumda çoğu kişinin yaşı yetmiyor. barınma vs krizi gayet de vardı. millet mafyanın elinde inim inim inlerdi. büyük esnafsan büyük mafya olacaktın. yoksa gelirin yarısına çökerler. vermedin mi de bi temiz döverler. işkence ederlerdi. benimki gibi küçücük karadeniz şehirlerinde bile vardı. ama akp öncesi devirde ülke inanılmaz bir kaos içinde. desteklediğimden değil. benim demek istediğim, o ortam milleti kucağına itti. ha şu var. o dönemlerde asgari ücretle kimse kimseyi koılay çalıştıramazdı. sadece marketler o da 2 yıl mı ne süreyle giriş olarak çalıştırır. sonra maaşı yükseltirlerdi. bir usta asgari ücret teklif edince işverenin suratına gülerdi. rakamlarla verelim. https://atif.sobiad.com/index.jsp?modul=makale-detay&Alan=sosyal&Id=AW0m3hPLyZgeuuwfSRpc 20 sene önce asgari ücretli çalışan nüfusun sadece 5 de biri. bu gün? %52. işte mevcut sistemin ekonominin içine etmesinin en büyük nedeni bu. ilk başta sıcak para yatırımcı geliyor diye sevindik. ama sonra bi baktık ücretler yavaş yavaş kırpılmaya başlandı. bunun ilk eleştirileri 2007 yılında yapıldı. o dönem bir bürokrat çıktı ve aynen şunu dedi: -eğer bu konuda çok baskı yaparsak yatırımcı kaçar. parasını ya başka ülkeye ya borsaya yatırır. ulan madem öyle neden ilk başta geliyor diye sevindik biz? gerzek miyiz diye de soramadı muhabir. 2. sıkıntı da göçmenler. hani kaçakları geçtim kayıtlı göçmenler de bela. abi ben usta olarak işe giriyorum ve emeğimin karşılığı ne? asgari ücret. daha yüksek maaş istediğmde iş bulamıyorum. neden? çünkü elin suriyelisi geliyor. asgari ücretle çalışırım diyor. sigorta da istemem diyor. kaçak çalışmaya razı. benim aynı işverene maliyetim 15 bin+ yemekle nerde ise 17.500 iken suriyeli geliyor yemek bile istemem abi sen bana ytemek verme diyor. ben kardeşim ustayım. benim işim bu değil. bu işi yapmam diyince işte kapı deniyor. ama elin herifi napıyor? kayıtlı göçmen olduğu için ab fonundan sigortalı. bu elemanı çalıştırdın mı bilmem kaç bin lira sgk ödemiyorsun. üstüne de bu kişi benim kadar donanımlı olmadığı gibi benim kadar da rahat olamadığı için de alanı dışında işe de koşunca gıkını çıkarmıyor. o işin de içine ediyor. asıl işinin de. sonuç: ben işsiz kalırken her işe koşup her işin içine eden afganı suriyelisi el üstünde tutulur. ancak. ben kalifiye eleman olark sadece o işe odaklanabilecek olup o işi en iyi şekilde yapabilirken. senin ucuz ve her işi yapıyor diye aldığın o suriyeli napar biliyor musun? lehimi yamuk atar. havyayı soğuk kullanıp levye gibi malzemeyi kanırtıp havyayı kırar. lehim telini pisliğin içinde bırakıp pütürlü lehim attırır.-hoş bunu türkiyede de yapıyorlar ya- soketi eritir. kutuyu aşırı zorlayıp kırar. bu yüzden ekonomi bu halde. bu yüzden de sen parasını verip aldığın maldan faydalanamıyorsun. oturup ağlıyorsun. |
Bardakçı reyiz kızgın. https://www.youtube.com/watch?si=Jg_0OhnAERSqimFe&v=fDDpCbeFxSs&feature=youtu.be |
1. sayfa
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Black Code -- 10 Aralık 2023; 16:41:32 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >