Biz İlber Ortaylı gibi daha rasyonel, apolitik bir tarihçimiz daha var şükür diye sevinecekken tarihçimiz hükümetimizi övebilecek daha iyi bir başarı bulamadımı da böyle bir yorum yapıyor anlamak güç.
Şuan değil çıkartma gemisi kağıt üzerinde müttefik olduğumuz Avrupa ve Abd ile yaşadığımız diplomatik sorunlardan ötürü uçak gemimiz bile olsa değil Kıbrıs'a çıkartma, Suriye'de bile operasyon yapmadan önce fazla tepki çekmemek için ne fedakarlıklar, çabalar göstermek zorunda kalıyoruz.
NATO gibi önemli bir askeri organizasyonun hava kuvvetlerinde F35 gibi bir projenin üretim, tedarik sürecinden dışlandık ve bunun bize kısa - uzun vadede politik, maddi, teknolojik tecrübe zararını geçtim, bu kopuş daha ciddi bir sorun olarak NATO ile bağların - ilişkilerin tamamen kopması gibi bir ihtimali de beraberinde getiriyor.
konudan bağımsız natonun bize ne faydası oldu? gerçekten hep biz asker gönderdik şu oldu bu oldu. nato ne ırak ne suriye ne rus savaşında ne yaptı? bomboş bi grup. asıl türkiye tüm bu ittifaklardan bi an önce çekilmeli. nato gerçekten düzgün bir kuruluş olaydı kısmı üyesi olan israilin 50b yıldır yaptıklarına sesini çıkarır bu son olaylar yaşanmazdı.
NATO'nun bize ne mi faydası oldu? Umarım şaka yapıyorsunuzdur hocam. Bosna savaşında, farklı etnik kimliklerdeki ve türk müslüman azınlıkları biz mi kurtardık NATO'mu?
Sovyetlerin meşhur delisinin 2. dünya savaşında tüm dünyanın desteği ile Nazileri yenmesinden sonra gelen özgüven, kibirle Boğazlar ve Doğu Karadeniz'i bize vereceksiniz biz onu size boş bulunup yanlışlıkla verdik ultimatomunu da herhalde kendi kendimize siz kime şekil koyuyorsunuz deyip biz mi korkuttuk Sovyetleri? Dağılışına kadar olan süreçte Sovyetler her alanda rezil, başarısız bir ülke haline gelmiş olsa da, 2. Dünya Savaşın'da hitler ile başedebilmesini sağlayan şeylerden biri Hitler'in aynı anda herkese savaş açma aptallığı kadar Abd'nin, Sovyetlere sağladığı mühimmat, erzak desteği faktörü gözardı edilmemeli.
1946 yılı bizim nüfus 18-20 milyon, Sovyetlerin ise 170 MİLYON. 1. Dünya Savaşında Tuzla'ya kadar gelip yerleşmiş Sovyetlerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren Sovyetlerle sertleşmenin ve savaşmanın bize hiçbir zaman iyi sonuç vermediğini gördükten sonra laf olsun diye değil gerçekten biz her fırsatta onlarla dostane, iyi ilişkiler geliştirmek isterken bize yaptıkları bu ultimatom ve saygısızlık kabul edilebilecek şey değil. Hayrına olmasa da karşılıklı ulusal menfaatler için olsa dahi Abd'nin Yunanistan ve Türkiye'yi Sovyetler'e yedirmemek istememesi Yunanistan içinde bizim içinde oldukça başarılı bir kazanım oldu.
NATO üyesi olmasaydık 74'teki Kıbrıs operasyonunu da yapamazdık, onu geçtim Yunanistan'ın NATO üyesi olup, bizim olmadığımız ve dünya çapında kimi zaman aynı anda kimi zaman belirli aralıklarla hem Abd, hem Rusya, hem Çin ile ters düşüp restleşebilecek anlamsız özgüvene sahipken Yunanistan propaganda ile 12 mili BM'de öyle bir kabul ettirirdi ki, Güvenlik Konseyi 5 ülke olan İngiltere belki tarafsız - çekimser kalırdı geride kalan Fransa, Abd, Rusya ve Çin, Türkiye'nin derdi bizimi gerdi ne halleri varsa görsünler deyip bizi ege denizene de sokturmazlardı zamanında kendilerini geldikleri gibi göndermek için denize döktüğümiz için.
Bizim, Abd ve NATO ile yaşadığımız sorunlarda Türkiye'deki dönemin akılsız - mantıksız aşırı sol ve sağ siyasetinin, toplumda bu görüşteki insanların anlamsız öfkeleri ve ayrışmaları. Türkiye'de normalde ılıman, nominal sosyalistler, sosyal demokratlar olsaydı ve bu kadar Abd - NATO düşmanlığı yapıp Sovyetlere, Tanrı'ya itaat eder gibi etmeselerdi Abd'de de Türkiye'de ülkücü, dinci gruplara bu kadar destek ve yardım sağlayıp kendisine dengesiz, alternatifsiz bir Türkiye siyaseti zemini oluşumuna isteyerek veya istemeden sebep olmazdı.
Her ne kadar geçmişte pek başarıları olmasa da beğenmediğimiz Fransa bile en az 250-300 adet nükleer başlığa sahip ve öyle finansal, teçhizat açısından bizden hiç zayıf değil. Ekonomik olarak zaten bizim en az 1,5 - 2 katımız. NATO üyesi olmamıza rağmen karşılıklı tarafların politik ve toplumsal önyargıları, öfkeleri ile yaptıkları hatalar sayesinde Fransa, Yunanistan ile her hangi bir ülke Yunanistan'ın kendine ait topraklarına askeri tehdit, operasyon düzenlerse Fransa gerek gördüğü takdirde nükleer silah kullanmaktan imtina etmeyecektiri yazılı anlaşma ile belgelediler.
Biz öyle küçük, güçsüz, vur ensesine al lokmasını bir ülke değiliz lakin biz Çin veya Abd'de değiliz. Allah göstermesin İstanbul'a Fransa veya daha büyük imkanlara, tecrübeye, uçağa, teknolojiye sahip bir devletin konveksiyonel hava saldırısı tek başına bizi çökertmek için yeterli.
1 rusya o savaştan çıktığında halkın yarısı yanmış şu bu olmuş bi devletti. bize değil saldırmak kendi yaralarını salması 20 yılını aldı. ne rusya ne abd ne diğer ülkelerin dediklerini yapacak hali olmadığı için zaten o paktlar kuruldu. 2 kıbrıs barış harekatında bizi en çok engelleyen rusya ya da yunanistan değildi. aslında nato ülkeleri bize yıllarca ültimatom verdi. bizim orda kardeşlerimiz binbir eziyet çekerken. eokacıların elinde inim inim inlerken nato ülkeleri bizi baskıladı. kaldı ki harekatı yarım bıraktıran da ingiltere idi. yarım bıraktırılmış bi harekatı bana argüman diye koyma o yüzden. 3. senin ülkende bu dediğin silah sistemlerinin vs yapılmasını da dolaylı olarak engelleyen kim? ismet paşa zamanında başlayıp menderes döneminde sonuca erdirilen özel teşebbüsleri bitirme faaliyetleri natoya üye olduktan sonra yeniden uyanışı engellemek için de elinden geleni yapmadı mı? abi 2 kamyon bedava verem ama kamyonun bujisinden de motorun parasını geri alam diyen ülkeler senin ülkeni ilerletmeni sağlar mı sanıyorsun? biz natoya girmeden önce silah uçak geliştiriyorduk. natoya girdikten sonra en büyük ve en çok ürettiğimiz şey neydi? söyliyim. manisa somadaki raks kaset. cd ve kasette dünya 3. sü idik. öyle ki kimse tdk ya da sony kaset aramaz. raks kaset arardı orjinalcisi de korsancısı da. özellikle rock albümleri için raks kaset aranan bir şeydi. yani sen natoya girdin gireli 50 yılda g3 ünü bile zar zor m4 le harmanlayıp mpt gibi bi tüfeği anca 2015 lerden sonra üretebildin. kalkmış bana natonun faydalarını savunuyorsun.
sanırım forumda çoğu kişinin yaşı yetmiyor. barınma vs krizi gayet de vardı. millet mafyanın elinde inim inim inlerdi. büyük esnafsan büyük mafya olacaktın. yoksa gelirin yarısına çökerler. vermedin mi de bi temiz döverler. işkence ederlerdi. benimki gibi küçücük karadeniz şehirlerinde bile vardı.
ama akp öncesi devirde ülke inanılmaz bir kaos içinde. desteklediğimden değil. benim demek istediğim, o ortam milleti kucağına itti.
ha şu var. o dönemlerde asgari ücretle kimse kimseyi koılay çalıştıramazdı. sadece marketler o da 2 yıl mı ne süreyle giriş olarak çalıştırır. sonra maaşı yükseltirlerdi. bir usta asgari ücret teklif edince işverenin suratına gülerdi. rakamlarla verelim. https://atif.sobiad.com/index.jsp?modul=makale-detay&Alan=sosyal&Id=AW0m3hPLyZgeuuwfSRpc 20 sene önce asgari ücretli çalışan nüfusun sadece 5 de biri. bu gün? %52. işte mevcut sistemin ekonominin içine etmesinin en büyük nedeni bu.
ilk başta sıcak para yatırımcı geliyor diye sevindik. ama sonra bi baktık ücretler yavaş yavaş kırpılmaya başlandı. bunun ilk eleştirileri 2007 yılında yapıldı. o dönem bir bürokrat çıktı ve aynen şunu dedi: -eğer bu konuda çok baskı yaparsak yatırımcı kaçar. parasını ya başka ülkeye ya borsaya yatırır. ulan madem öyle neden ilk başta geliyor diye sevindik biz? gerzek miyiz diye de soramadı muhabir. 2. sıkıntı da göçmenler. hani kaçakları geçtim kayıtlı göçmenler de bela. abi ben usta olarak işe giriyorum ve emeğimin karşılığı ne? asgari ücret. daha yüksek maaş istediğmde iş bulamıyorum. neden? çünkü elin suriyelisi geliyor. asgari ücretle çalışırım diyor. sigorta da istemem diyor. kaçak çalışmaya razı. benim aynı işverene maliyetim 15 bin+ yemekle nerde ise 17.500 iken suriyeli geliyor yemek bile istemem abi sen bana ytemek verme diyor. ben kardeşim ustayım. benim işim bu değil. bu işi yapmam diyince işte kapı deniyor. ama elin herifi napıyor? kayıtlı göçmen olduğu için ab fonundan sigortalı. bu elemanı çalıştırdın mı bilmem kaç bin lira sgk ödemiyorsun. üstüne de bu kişi benim kadar donanımlı olmadığı gibi benim kadar da rahat olamadığı için de alanı dışında işe de koşunca gıkını çıkarmıyor. o işin de içine ediyor. asıl işinin de. sonuç: ben işsiz kalırken her işe koşup her işin içine eden afganı suriyelisi el üstünde tutulur. ancak. ben kalifiye eleman olark sadece o işe odaklanabilecek olup o işi en iyi şekilde yapabilirken. senin ucuz ve her işi yapıyor diye aldığın o suriyeli napar biliyor musun? lehimi yamuk atar. havyayı soğuk kullanıp levye gibi malzemeyi kanırtıp havyayı kırar. lehim telini pisliğin içinde bırakıp pütürlü lehim attırır.-hoş bunu türkiyede de yapıyorlar ya- soketi eritir. kutuyu aşırı zorlayıp kırar. bu yüzden ekonomi bu halde. bu yüzden de sen parasını verip aldığın maldan faydalanamıyorsun. oturup ağlıyorsun.
Halkı aptal yerine koyup sürekli yalanlarla manipüle etmeye çalışan iktidar ve gerekse yaptıkları şarlatanlıklarla gerekse el altından aldıkları rüşvetlerle hükümetin sırtını sıvazlayan ana muhalefet olduğu sürece Murat Bardakçı ve daha niceleri böyle çıkıp boş boş konuşur.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Şuan değil çıkartma gemisi kağıt üzerinde müttefik olduğumuz Avrupa ve Abd ile yaşadığımız diplomatik sorunlardan ötürü uçak gemimiz bile olsa değil Kıbrıs'a çıkartma, Suriye'de bile operasyon yapmadan önce fazla tepki çekmemek için ne fedakarlıklar, çabalar göstermek zorunda kalıyoruz.
NATO gibi önemli bir askeri organizasyonun hava kuvvetlerinde F35 gibi bir projenin üretim, tedarik sürecinden dışlandık ve bunun bize kısa - uzun vadede politik, maddi, teknolojik tecrübe zararını geçtim, bu kopuş daha ciddi bir sorun olarak NATO ile bağların - ilişkilerin tamamen kopması gibi bir ihtimali de beraberinde getiriyor.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
gerçekten hep biz asker gönderdik şu oldu bu oldu. nato ne ırak ne suriye ne rus savaşında ne yaptı? bomboş bi grup. asıl türkiye tüm bu ittifaklardan bi an önce çekilmeli.
nato gerçekten düzgün bir kuruluş olaydı kısmı üyesi olan israilin 50b yıldır yaptıklarına sesini çıkarır bu son olaylar yaşanmazdı.
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @Bilgisayar Bağımlısı
Sovyetlerin meşhur delisinin 2. dünya savaşında tüm dünyanın desteği ile Nazileri yenmesinden sonra gelen özgüven, kibirle Boğazlar ve Doğu Karadeniz'i bize vereceksiniz biz onu size boş bulunup yanlışlıkla verdik ultimatomunu da herhalde kendi kendimize siz kime şekil koyuyorsunuz deyip biz mi korkuttuk Sovyetleri? Dağılışına kadar olan süreçte Sovyetler her alanda rezil, başarısız bir ülke haline gelmiş olsa da, 2. Dünya Savaşın'da hitler ile başedebilmesini sağlayan şeylerden biri Hitler'in aynı anda herkese savaş açma aptallığı kadar Abd'nin, Sovyetlere sağladığı mühimmat, erzak desteği faktörü gözardı edilmemeli.
1946 yılı bizim nüfus 18-20 milyon, Sovyetlerin ise 170 MİLYON. 1. Dünya Savaşında Tuzla'ya kadar gelip yerleşmiş Sovyetlerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren Sovyetlerle sertleşmenin ve savaşmanın bize hiçbir zaman iyi sonuç vermediğini gördükten sonra laf olsun diye değil gerçekten biz her fırsatta onlarla dostane, iyi ilişkiler geliştirmek isterken bize yaptıkları bu ultimatom ve saygısızlık kabul edilebilecek şey değil. Hayrına olmasa da karşılıklı ulusal menfaatler için olsa dahi Abd'nin Yunanistan ve Türkiye'yi Sovyetler'e yedirmemek istememesi Yunanistan içinde bizim içinde oldukça başarılı bir kazanım oldu.
NATO üyesi olmasaydık 74'teki Kıbrıs operasyonunu da yapamazdık, onu geçtim Yunanistan'ın NATO üyesi olup, bizim olmadığımız ve dünya çapında kimi zaman aynı anda kimi zaman belirli aralıklarla hem Abd, hem Rusya, hem Çin ile ters düşüp restleşebilecek anlamsız özgüvene sahipken Yunanistan propaganda ile 12 mili BM'de öyle bir kabul ettirirdi ki, Güvenlik Konseyi 5 ülke olan İngiltere belki tarafsız - çekimser kalırdı geride kalan Fransa, Abd, Rusya ve Çin, Türkiye'nin derdi bizimi gerdi ne halleri varsa görsünler deyip bizi ege denizene de sokturmazlardı zamanında kendilerini geldikleri gibi göndermek için denize döktüğümiz için.
Bizim, Abd ve NATO ile yaşadığımız sorunlarda Türkiye'deki dönemin akılsız - mantıksız aşırı sol ve sağ siyasetinin, toplumda bu görüşteki insanların anlamsız öfkeleri ve ayrışmaları. Türkiye'de normalde ılıman, nominal sosyalistler, sosyal demokratlar olsaydı ve bu kadar Abd - NATO düşmanlığı yapıp Sovyetlere, Tanrı'ya itaat eder gibi etmeselerdi Abd'de de Türkiye'de ülkücü, dinci gruplara bu kadar destek ve yardım sağlayıp kendisine dengesiz, alternatifsiz bir Türkiye siyaseti zemini oluşumuna isteyerek veya istemeden sebep olmazdı.
Her ne kadar geçmişte pek başarıları olmasa da beğenmediğimiz Fransa bile en az 250-300 adet nükleer başlığa sahip ve öyle finansal, teçhizat açısından bizden hiç zayıf değil. Ekonomik olarak zaten bizim en az 1,5 - 2 katımız. NATO üyesi olmamıza rağmen karşılıklı tarafların politik ve toplumsal önyargıları, öfkeleri ile yaptıkları hatalar sayesinde Fransa, Yunanistan ile her hangi bir ülke Yunanistan'ın kendine ait topraklarına askeri tehdit, operasyon düzenlerse Fransa gerek gördüğü takdirde nükleer silah kullanmaktan imtina etmeyecektiri yazılı anlaşma ile belgelediler.
Biz öyle küçük, güçsüz, vur ensesine al lokmasını bir ülke değiliz lakin biz Çin veya Abd'de değiliz. Allah göstermesin İstanbul'a Fransa veya daha büyük imkanlara, tecrübeye, uçağa, teknolojiye sahip bir devletin konveksiyonel hava saldırısı tek başına bizi çökertmek için yeterli.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bilgisayar Bağımlısı -- 25 Aralık 2023; 14:33:48 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @zombi7406
2 kıbrıs barış harekatında bizi en çok engelleyen rusya ya da yunanistan değildi. aslında nato ülkeleri bize yıllarca ültimatom verdi. bizim orda kardeşlerimiz binbir eziyet çekerken. eokacıların elinde inim inim inlerken nato ülkeleri bizi baskıladı. kaldı ki harekatı yarım bıraktıran da ingiltere idi. yarım bıraktırılmış bi harekatı bana argüman diye koyma o yüzden.
3. senin ülkende bu dediğin silah sistemlerinin vs yapılmasını da dolaylı olarak engelleyen kim? ismet paşa zamanında başlayıp menderes döneminde sonuca erdirilen özel teşebbüsleri bitirme faaliyetleri natoya üye olduktan sonra yeniden uyanışı engellemek için de elinden geleni yapmadı mı? abi 2 kamyon bedava verem ama kamyonun bujisinden de motorun parasını geri alam diyen ülkeler senin ülkeni ilerletmeni sağlar mı sanıyorsun? biz natoya girmeden önce silah uçak geliştiriyorduk. natoya girdikten sonra en büyük ve en çok ürettiğimiz şey neydi? söyliyim.
manisa somadaki raks kaset. cd ve kasette dünya 3. sü idik. öyle ki kimse tdk ya da sony kaset aramaz. raks kaset arardı orjinalcisi de korsancısı da. özellikle rock albümleri için raks kaset aranan bir şeydi.
yani sen natoya girdin gireli 50 yılda g3 ünü bile zar zor m4 le harmanlayıp mpt gibi bi tüfeği anca 2015 lerden sonra üretebildin. kalkmış bana natonun faydalarını savunuyorsun.
Bu mesajda bahsedilenler: @Bilgisayar Bağımlısı
Bu mesajda bahsedilenler: @zombi7406
barınma vs krizi gayet de vardı.
millet mafyanın elinde inim inim inlerdi. büyük esnafsan büyük mafya olacaktın. yoksa gelirin yarısına çökerler. vermedin mi de bi temiz döverler. işkence ederlerdi. benimki gibi küçücük karadeniz şehirlerinde bile vardı.
ama akp öncesi devirde ülke inanılmaz bir kaos içinde.
desteklediğimden değil. benim demek istediğim, o ortam milleti kucağına itti.
ha şu var. o dönemlerde asgari ücretle kimse kimseyi koılay çalıştıramazdı. sadece marketler o da 2 yıl mı ne süreyle giriş olarak çalıştırır. sonra maaşı yükseltirlerdi. bir usta asgari ücret teklif edince işverenin suratına gülerdi.
rakamlarla verelim.
https://atif.sobiad.com/index.jsp?modul=makale-detay&Alan=sosyal&Id=AW0m3hPLyZgeuuwfSRpc
20 sene önce asgari ücretli çalışan nüfusun sadece 5 de biri. bu gün?
%52.
işte mevcut sistemin ekonominin içine etmesinin en büyük nedeni bu.
ilk başta sıcak para yatırımcı geliyor diye sevindik. ama sonra bi baktık ücretler yavaş yavaş kırpılmaya başlandı. bunun ilk eleştirileri 2007 yılında yapıldı. o dönem bir bürokrat çıktı ve aynen şunu dedi:
-eğer bu konuda çok baskı yaparsak yatırımcı kaçar. parasını ya başka ülkeye ya borsaya yatırır.
ulan madem öyle neden ilk başta geliyor diye sevindik biz? gerzek miyiz diye de soramadı muhabir.
2. sıkıntı da göçmenler. hani kaçakları geçtim kayıtlı göçmenler de bela.
abi ben usta olarak işe giriyorum ve emeğimin karşılığı ne? asgari ücret. daha yüksek maaş istediğmde iş bulamıyorum. neden? çünkü elin suriyelisi geliyor. asgari ücretle çalışırım diyor. sigorta da istemem diyor. kaçak çalışmaya razı. benim aynı işverene maliyetim 15 bin+ yemekle nerde ise 17.500 iken suriyeli geliyor yemek bile istemem abi sen bana ytemek verme diyor. ben kardeşim ustayım. benim işim bu değil. bu işi yapmam diyince işte kapı deniyor. ama elin herifi napıyor? kayıtlı göçmen olduğu için ab fonundan sigortalı. bu elemanı çalıştırdın mı bilmem kaç bin lira sgk ödemiyorsun.
üstüne de bu kişi benim kadar donanımlı olmadığı gibi benim kadar da rahat olamadığı için de alanı dışında işe de koşunca gıkını çıkarmıyor. o işin de içine ediyor. asıl işinin de.
sonuç: ben işsiz kalırken her işe koşup her işin içine eden afganı suriyelisi el üstünde tutulur.
ancak.
ben kalifiye eleman olark sadece o işe odaklanabilecek olup o işi en iyi şekilde yapabilirken. senin ucuz ve her işi yapıyor diye aldığın o suriyeli napar biliyor musun? lehimi yamuk atar. havyayı soğuk kullanıp levye gibi malzemeyi kanırtıp havyayı kırar. lehim telini pisliğin içinde bırakıp pütürlü lehim attırır.-hoş bunu türkiyede de yapıyorlar ya- soketi eritir. kutuyu aşırı zorlayıp kırar.
bu yüzden ekonomi bu halde. bu yüzden de sen parasını verip aldığın maldan faydalanamıyorsun. oturup ağlıyorsun.
Bu mesajda bahsedilenler: @ajapai
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Pirinç için dövüşüyorduk.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @Colda
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >