Oyunu yaklaşık 3 haftadır oynuyorum, objektif gözle yeni başlayacak arkadaşlara ışık tutmak isterim. İzlenimlerim: -> Oyunun içinde çok çok çok geniş bir görev ağı var. Zaten oyunun kendi hikayesi var, bu benim çok hoşuma gitti. -> Görev sevmeyen eski knightçı abilerimizin de içi rahat olsun |
Oyunu yaklaşık 3 haftadır oynuyorum, objektif gözle yeni başlayacak arkadaşlara ışık tutmak isterim. İzlenimlerim: -> Oyunun içinde çok çok çok geniş bir görev ağı var. Zaten oyunun kendi hikayesi var, bu benim çok hoşuma gitti. -> Görev sevmeyen eski knightçı abilerimizin de içi rahat olsun, görev yapmadan slot keserek kasabileceğiniz bir çok yer var. -> Çok fazla dungeon var. Cidden. Sayamayacağım kadar. 12 kişilik grupla girdiğiniz triallar var, bana henüz nasip olmadı youtube'dan izledim çok zevkliye benziyor. -> PvP'si P2W değil. KO'daki gibi parayı basıp +9 set dizenler yok. -> Oyunda giyeceğiniz itemları genelde craftlıyorsunuz (ya da guildinizin craft masterına bedavaya craftlatıyorsunuz) veya dungeonlardan, bosslardan düşen eşyaları kullanıyosunuz. Bu yüzden oyun içi parayı genelde insanlar craft malzemeleri almak için kullanıyor. Oyun parasıyla item'da alabiliyosunuz ama. -> Oyunda güzel bir upgrade sistemi var. Her eşyanın 5 seviyesi var. Sırasıyla, Beyaz/Yeşil/Mavi/Mor/Sarı. Her upgrade yaparken, sizden belli upgrade malzemesi istiyor. Her çeşit eşyanın upgrade itemi farklı. Genelde beyazdan mora çok para harcamadan çıkabiliyosunuz, ancak sarı set yapmak bi hayli zor. -> Upgrade, şans işi değil. Mesela X eşyasını yükseltmek için sizden Y eşyasını istiyor, bu Y eşyasından (Atıyorum) 3 tane alıp upgrade denerseniz şansınız %30 oluyor, 10 tane alırsanız %100 oluyor. -> Eşyalarda TRAIT denilen bir sistem var. Özetle eşyanıza belli özellikler ekliyor. Örneğin, Belli bir miktar zırh delme yada kritik şansı gibi. Silahların ve kıyafetlerin traitleri farklı oluyor. "BENİM BİLDİĞİM KADARIYLA" eşyanın traiti değiştirilmiyor. Drop geldiyse öyle kalıyor, kendiniz craftlıyorsanız trait taşını ekliyorsunuz eşyayı oluştururken. -> Oyun mekanikleri gayet güzel. Çok farklı varyasyonlar deneyebilirsiniz. Ama genelde belli kalıplar var, daha yararlı oluyor. -> DLC ile edindiğimiz ayrıcalıkların PvPye etkisi çok çok çok azdır. DLC Dungeonlarından gelen setler ile normal dungeon setleri arasında yada craft setleri arasında fark yok. (GÖZLEMLEDİĞİM KADARIYLA) -> Oyuncu kitlesi çok iyi. Knighttaki gibi kaba, hödük elemanlar yok. Çoğu Avrupalı zaten. Oyunu oynayan Türklerin yaş ortalaması 25 üstüdür. Özetle nezih bir ortam. -> PvP deneyimi muazzam. Çok hoş bir sistem var. Pvp mapinde belli kaleler vs var bunları 3 birlikte ele geçirmeye çalışıyor. Çok pvp oynamadım o yüzden detaylı bilgi veremiyorum, ama oynadığım zamanlar çok eğlendim. -> Mapler çok geniş. -> Para kasmak çok basit. K.O'daki gibi sana GB alman için baskı uygulayan rezil bi sistem yok. Azıcık crafting ve ticaretle uğraşan herkes, bu oyunda para yapar. Özetle apayrı bir dünya Tamriel. Bi girdik, çıkamıyoruz bakalım. Bi eksi tarafını görmedim ben arkadaşlar. Bundan mütevellit, 23 marttan bu yana 190 saat oynamışım Tavsiyemdir. Şuan steamde 30 lira, bence kaçmaz 19/07/2017 güncelleme. PvP hakkında biraz daha geniş bilgi vermek istedim; -> Öncelikle ping 100/250 arası değişiyor oyuncu yoğunluğuna göre. Bu bir eksi. Ama kişisel olarak benim PvP'den aldığım zevk, pingin önüne geçiyor diyebilirim. -> Özellikle akşamları, campainglere girmek için sıra bekliyorsunuz 5-10dk. -> Vivec (Standart 30Gün, Champion points açık), Sotha Sil (30 Gün, Champion points kapalı), Shor (7 gün, Champion points açık) ve 50 level altı olanlar için bir campaing olmak üzere 4 campaing var. Campaingi server olarak düşünün bu arada. En dolusu vivectir. Sonra sotha sil. -> PvP'de ayrı bir level sistemi var. Üst sınır 50, fakat level alması hayli zor. Ben şuan 23 levelım. 3 aydır günde ortalama 3-4 saat oynamama rağmen maksimum bu kadar yapabildim. Daha iyi yapan arkadaşlar elbet vardır. "Bundan fazlasını yapamazsınız" diyen yok. -> PvP mantığını kabaca açıklayacak olursak, oyunda 20 küsür kale var. bunları ele geçirmeye çalışıyoruz. Ele geçirdikçe Alliance Points kazanıyoruz. Bu Alliance pointi PvP'nin XP'si olarak düşünün. Ne kadar çok AP kasarsan o kadar çok level atlarsın. Ayrıca bu kazandığın AP'ler harcamak üzerine birikir. Bu birikenlerle siege(kuşatma) eşyaları alabilirsiniz. Imperial city'nin çevresindeki 6 kale'yi ele geçiren alliance'ın, top listindeki bir kişi emperor oluyor. Emperor demek büyük güç demek. 1 emperorun tek başına bir partiyi dağıttığını görebilirsiniz. -> Karşı allianceda zerg olunca oyun kişisel olarak benim için çekilmez hale geliyor. Çünkü sende bir zergün içinde değilsen tek başına 50 kişinin arasından 15 levellık adamı bile kesmen zor oluyor. -> Eğer organize bir zergün varsa tüm campaingi domine edebiliyosun. Örneğin 24 kişilik bir sorc party çok net olarak 100 kişinin içinden geçebiliyor (Organize olduklarını varsayalım) -> Malesef bi campaingi genelde 1 alliance bariz bir şekilde domine ediyor. Örneğin şuan Vivec'te bariz olarak sarı alliance(aldmeri dominion) üstün. Çünkü oyuncu/online sayıları daha fazla. Sabah 6'da bile 10-12 kişilik gruplar görüyorum. Bu da senin allianceındaki sağlam adamlar online olana kadar oyun keyfini bariz azaltıyor, çünkü siege yapamıyorsun. Yada defans yapmak zor oluyor. Tüm scrolları, keepleri, emperorluğu rakiplere kaptırıyorsun. Bana kalırsa bu pvp'deki en büyük sorundur ping sorunundan sonra. -> Scroll demişken. PvP'de bir kaç Elder scroll var. Bunların her biri ele geçirildiği vakit, allianceındaki herkese "sende kaldığı sürece" belirli bonuslar veriyor. -> Biraz da sosyal topluluk bakımından konuşayım. Malesef oyunun PvP'si PvE'sine göre daha seviyesiz. -> Oyundaki en toxic millet tahmin edeceğiniz üzere Türklerdir ve Fransızlardır. -> Zone chatte sürekli bir kavga dövüş olur. Bu kavgayı genelde Fransızlar çıkartır. Kesinlikle ingilizce konuşmazlar. Bunu bir yerde duymuştum. Fransızlar ingilizce konuşmaz diye. Cidden konuşmuyorlar arkadaşlar. Bir çoğu yazdığını anlıyor fakat fransızca cevap veriyor. Öyle gıcık bir millet. Aman sizi öldürmesin, öldükten sonra gelir üstünüze her türlü trollüğü yapar. Bu istatistiksel bir veridir, 1 kere yaşamadım en az 150 kez yaşadım :P -> Oyunda ne kadar Türk kestiysem %70'i öldükten sonra PM atıp ya küfür etti ya vsye çağırdı :D Bunların dışında, Morrowind'i olanların girebileceği Battleground Arena var. Kısaca bahsetmek gerekirse: -> 4vs4vs4 şeklinde 3 takımdan oluşur. -> Group finder'dan sıraya girip takım arkadaşlarınla eşleşirsin. -> 3 çeşit oyun modu var Domination-Deathmatch-Capture the flag. -> Eşleşmeler çok dengesiz. 15 levellık adamla max cp adam aynı takımda olabiliyor. 15 levellık adam malesef genelde armut topluyor ve oyunu kaybediyorsunuz. Sinir bozucu olabiliyor. -> "Aman efendim ben anlamam siege miege ben adam kesmek istiyorum"cular için uygundur. -> Geleli 1 ay oldu henüz çok yeni, o yüzden çok yüklenmiyorum, zamanla düzelecektir. Şahsi kanaatim, oyun Morrowind ile birlikte büyük bir sıçrama yaptı. Oyuncu sayısının arttığını farkedebiliyorum. PvP'deki ping sorununun düzeltileceğini umuyorum önümüzdeki yıllarda. Kesinlikle almaya değer bir oyun arkadaşlar. Oyun herkese hitap ediyor. İsterseniz sigaranızı yakın, çayınızı koyun önünüze, oyunun şahane ötesi görevlerini yapın, hikayesine ortak olun. İsterseniz sabah akşam trial/dungeon girin. İsterseniz benim gibi PvP'ci olun. Hatta isterseniz tüccar bile olabilirsiniz. Ama emin olun sıkılmayacaksınız. |
Öncelikle ben bu yöntemle main quest'i oynuyorum şu an ve anlayamadığım herhangi birşey olmadı. İhtiyacımız olan iki şey var temelde. 1. TxtOutput isimli Addon: |
Öncelikle ben bu yöntemle main quest'i oynuyorum şu an ve anlayamadığım herhangi birşey olmadı. İhtiyacımız olan iki şey var temelde. 1. TxtOutput isimli Addon:http://www.esoui.com/downloads/info1686-TxtOutput.html 2. QTranslate:https://www.malavida.com/en/soft/qtranslate/download TxtOutput'u diğer eklentileri yüklediğimiz gibi yüklüyoruz. (İster elle ister minion ile) QTranslate'i indirip kuruyoruz. Burada bendeki ayarları aşağıda ekran görüntüsü olarak paylaşıyorum. O şekilde yaparsınız. QTranslate için kısa yol kombinasyonlarını da ister benim ayarladığım gibi ister kafanıza göre yapabilirsiniz. TxtOutput'un yaptığı şey temelde herhangi npc ile konuşuyor iseniz ya da quest günlüğüne bakarken mevcut textleri bir text popup penceresinde gösteriyor. Bu pencere içerisindeki text'e müdahale de edebiliyoruz. (İster sileriz ister kopyalarız istersek yeni bir text yapıştırabiliriz yani) Benim uyguladığım tekniğe gelince: (lütfen yüklediğim görsellerdeki kısayol tuşlarına da bakarak anlamaya çalışın): 1. Söz konusu metni ctrl+c ile panoya kopyalıyorum. 2. ctrl+shift+alt+c ile panodaki metni türkçeye çevirtiyorum. 3. ctrl+v ile panoda zaten türkçeye çevrilmiş olan metni text alanına yapıştırıyorum. 4. Sonuç olarak 5 saniye içerisinde Türkçe metne kavuşmuş oluyorum. Alternatif olarak neler yapabiliriz?: 1. ctrl+a ile çevirmiş olduğumuz metni seçer, ctrl+shift+alt+d ile türkçe olarak dinleyebiliriz. 2. Seçili Metnin Tercümesini Dinle aksiyonuna bir kısayol atamak koşulu ile İngilizce metni hiç Türkçe'ye çevirmeden direkt olarak seçip Tükçe'sini dinleyebiliriz. 3. TxtOutput item üzerindeki açıklamalar vb yerlerdeki textleri çıkartamadığı için oradaki textleri QTranslate'in Metin tanıma özelliğiyle (bu işlem eso'yu simge durumunda küçülttüğü için sık olmasa da mecbur kaldığımız durumlarda kullanabiliriz.) çevirebiliriz (ctrl+shift+o) 4. Oyun içerisinden altyazıları aktif edersek, istemediğimiz durumlarla karşılaşabiliyoruz. Mesela tam savaşmamız gereken yerde yanımızdaki npc'lerden biri bir şey söylerse TxtOutput penceresi devreye giriyor ve onu kapatmadan aksiyona devam edemiyoruz. Onun için direk etkileşimler haricindeki (az miktarda) konuşmaları da dinlemek istiyorsanız bunu hesaba katın. Bu arada aklınızda herhangi bir soru işareti kalmasın. Bu olanların hepsi ESO açıkken gerçekleşiyor < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
Almayı düşünenler için, tam 1 ay önce başlamışım, bugün ESO+ yenilenince fark ettim. Bayağı keyifli geçti bu 240 saat benim için. Önce sadece Vvardenfell'de... |
Almayı düşünenler için, tam 1 ay önce başlamışım, bugün ESO+ yenilenince fark ettim. Bayağı keyifli geçti bu 240 saat benim için. Önce sadece Vvardenfell'deki ana görev üzerinden gittim, hikaye takılasım vardı. Yan görevler vs derken baktım o mapi komple tamamlamış durumdayım, elim değmişken balık tutmasından world bosslarına kadar her şeyini yaptım. Bayağı keyifliydi. Sonrasında biraz daha online tarafına geçtim, dungeon dönmeye başladım. 160CP olunca da takip ettiğim rehberdeki başlangıç setini kasmaya çalıştım. Şuan 260CP'yim. Günlük bonusları alabilmek için BG oynuyorum ama daha yeni olduğum için PVP'si biraz karışık geliyor, yani her şey bir anda oluyor anlayamadan. Tabii random oyuncularla çok da bir şey beklememek lazım. PvP isteğim yok zaten şu ara, Albion Online'ın PvP'siyle mutluyum yeterince. Bununkine de ileride bakacağım tekrar. Dungeonlardan vs sıkıldıkça hikayeye, ondan sıkıldıkça geri dg'lere dönüyorum. Arada guildlerin görevlerini yapmak da farklı deneyimler yaşatıyor. Ben bayağı eğlendim kesinlikle tavsiye ederim. Grafikler, dungeon animasyonları, görevlerin hikayelerindeki derinlik gerçekten çok çok iyi. Tabii PvE için biraz İngilizce gerekiyor. WoW ile ESO arasında kalmıştım ama bu çok daha benlikmiş. MMORPG'de grafik aramam diyordum ama ayarları sonlayınca gerçekten diğer oyunlar çizgi film gibi kalıyor, onu geçtim atmosferi çok ama çok güçlü kılıyor ses ve müzik ile birleşince. Ama aklınızda olsun, ESO+ olmazsa olmaz gibi bir şey bence. Oyuna aylık paralı diyebiliriz yani ama şu pandemi döneminde hele ki harcadığımız saatlere bakarsak 42₺ hiçbir şey. Hem de gelen Crown ile mount veya skin alabiliyorsunuz. Şuan başlangıç setimde sadece Iceheart serisinin itemı eksik ama Direfrost Keep Vet. dungeon bulmak bayağı zor oluyor. Günlük pledgeleri yapıp gelen key'lerle kutu açmayı da denedim ama pek şanslı değildim. Eskiden solo'lanıyormuş (normalde 2 kişi gerekli) kapıyı tersten açarak ama kapatmışlar. Aslında 3 kişi daha bulup paso onu dönmek lazım. Muhtemelen onu çıkartana kadar 300CP olur triallerle esas setimi grindlamaya geçerim. Kısaca, tavsiye ederim. :) |
Sevinmedim açıkçası. Oyunun tadını bozmasalar iyi. Elder Scrolls Un adına karıştırmadan bir oyun yapsalar daha iyi olurmuş. Prim yapacam derken umarım çamura batmazlar. |
Bir de şöyle düşün: skyrim tadında, büyülerin seni kovalamadığı, dövüş sisteminin daha da geliştirildiği bir mmorpg... Muhteşem olmaz mıydı? |
Ortada başarılmış bir şey var. Çekirdeğin dışına çıkarak bu büyüyü bozmak gibi bir durumda var. Nice seriler bu yeni düşünceler nedeniyle zarar gördü. Ortada böyle bir ürün varken hayal kırıklığı kimse yaşamak istemez. Umarım başarılı bir çalışma ortaya koyarlar... |
Ben de hemen hemen aynı düşünüyorum ama blizzard da wow'u yapmadan önce böyle başarılı bir single serisi yapmıştı. Bethestadan güzel bir yapım çıkacağını umuyorum... |
bence skyrim'e coop ve multi özelliği ekleselerdi, ona göre durum değerlendirmesi yapıp ayrı bir mmorpg yapsalardı daha mantıklı olurdu böylece seri de darbe almamış olurdu |
Ben yeni Skyrim oyuncusuyum. Uzun zaman önce çok RPG takılırdım skyrim gibi bir oyunu keşfetmediğim için pişmanım da her neyse oyunu bir süre oynadıktan sonra inceledim Multiplayer özelliği varmı diye ya da ben mi görmedim falan ? Olmadığı için biraz hayal kırıklığı yaşadım böyle bir oyuna kesinlikle multi iyi giderdi . Zaten arkadaş betimlemiş oradan oynayıp mmorpg değerlendirmesini yapardık.ç |
Bu iş sadece evrenle olacak iş değiliz(bknz:swtor) farklı şeyler ortaya koymaları lazım yoksa tutmaz yani harcanan zamana yazık olur. |
Çıkarsa muthis olur bence wow u bi nebze etkilemez bence oyuncu kitlesi farklı oldugu için ama büyük patlama yapar :) |
Onlinesi yok diye Skyrimi tadamadım ama bakalım kalite kokan birşeyler yaparlarsa güzel olur. |
Ben özellikle rica ettim bethestadan. Dedim "Abi yeter, bi alt forum açtırtamadık, bi mmorpg yapsanız da alt forum açsalar" diye. |
İyi denk geldi şaka bi yana, başka bir şey isteseymişsin olacakmış |
valla online olursa oyun rezil de olabilir vezir de olabilir :) denemekten zarar gelmez gerçi.. |
Güncellendi. "elderscrollsonline.com" isim hakkının da Zenimax tarafından satın alındığı kesin. Üstelik yaklaşık 1,5 senedir de çalışılıyormuş. Umarım Diablo 3 kadar bekletmez bizi |
Oyunun multi olması hikayesine aykırı...O dünyada sadece bir tane 'dragonborn' var..10 tane değil |
super olur her zaman olmasını istemiştim elder scrolls gibi bi oyun |
Güncellendi. |
Oyunun hikayesi, yukarıdaki açıklamada da olduğu gibi, Skyrim'den bin yıl önceki "ikinci çağ"da geçecek. Yani Mage's Guild ve The Dark Brotherhood'un yeni kurulduğu zamanlarda. Umuyoruz "target" bazlı değil de önceki elder scrolls oyunlarındaki gibi location bazlı bir dövüş yapısı olur |
Steam Linki:
https://store.steampowered.com/agecheck/app/306130/
Elder Scrolls Online: Öncesi ve Sonrası
https://frpnet.net/the-elder-scrolls-tes/elder-scrolls-online-oncesi-ve-sonrasi
Videoyu izlemek için tıklayınız Videoyu izlemek için tıklayınız
Videoyu izlemek için tıklayınız Videoyu izlemek için tıklayınız
“. . .Beklenen oyun geldi... Yıllarca Singleplayer’ını oynarken “ya şunun bi online’ını yapsalar da oynasak” dediğimiz, oyun muhabbetlerinin ütopyası gerçek oluyor. Belki de yıllardır iliğimizi kemiğimizi kurutan ve hiçbir oyunun yerini alamadığı WoW fenomeninin sonu olacak kadar büyük bir efsane. . .”
Yazar bu sözleriyle tanımlamıştı Elder Scrolls Online’ı.
Üretici Firma: ZeniMax Online Studios
Yayımcı: Bethesda Softworks
Genel Editör: Matt Frior
Seri: The Elder Scrolls
Oyun Motoru: Özel
Platform: Microsoft Windows, Mac OS X
Tür: MMORPG, Açık Dünya
Teknik Ayrıntılar
Multiplay Sistemi
Bilindiği üzere Elder Scrolls oyunları, ilk oyunundan Skyrim’e kadar her zaman “oyuncuyu serbest kılma ve grafiksel ayrıntıları” tarafından gönlümüzü çelmişti. Bu serbestlik, dövüş sisteminde “nişan al ve saldır” şeklinde yansımıştı oyuna. İşte Singleplayer kısmında bir iki kodla(belki bir-iki yüz bin ) halledilebilen bu ayrıntılar, işin online tarafında bir hayli zorluk çıkartıyor.
Bu binlerce satırlık ayrıntıyı kısıtlı sürede (yaklaşık 40-50 milisaniye), mevcut internet bantlarından geçirmek hayli zor. Hoş, Zenimax bu sorunu çözdüğünü söylüyor fakat benim tahminim oyunu adam gibi oynayabilmek için en kötü ihtimalle 8mbit internet bağlantısına sahip olmamız gerekecek. Aksi taktirde 100 kişilik pvp savaşlarında ne olduğunu anlamadan bir mancınık taşı altında kalarak can vermeniz işten bile değil...
Bir başka teknik ayrıntı ise “MEGASERVER”. Bildiğiniz üzere bu güne kadar üretilen hemen hemen her MMORPG’de server mantığı kullanıldı. “Birbirinden habersiz bir oyuna başlayan ve oyun içerisinde asla kavuşamayan 2 arkadaş paladin...”’ hikayesini duymayanınız yoktur elbette. İşte Zenimax bu işe de el atmış ve megaserver teknolojisiyle bu server derdini ortadan kaldırmış. “Lan teknik olarak mümkün değil!” diyen arkadaşlara şöyle açıklayayım:
Muhtemelen serverlar arka planda yine mevcut olacak. Fakat oyunda sizi nereye yerleştirmesi gerektiğini son derece iyi bilen bir sistem kurulu – ki bu sistem sizi daha önce birlikte oynadığınız, arkadaş listenize ekli, herhangi bir şekilde ilişki kurduğunuz insanları baz alarak aynı serverda olmanızı sağlıyor ve “geçen Riften’da gördüğüm nord kızını bir daha göreydim...” şeklindeki yakınmalarımızın da önüne geçiyor .
Party veya raid sistemi nasıl olacak o konuda bir bilgimiz yok. Dungeon Finder gibi oyunun atmosferini yapaysallaştıran olaylar umarım olmaz, gerçi onlara “PvP ve PvE” kısmında değineceğim.
“. . .Grup olarak raid’e giderken dark elfler tarafından pusuya düşürülmek istiyoruz... Çok mu?! . . .”
Grafik Sistemi
Resimlerden ve videolardan da anlayacağınız kadarıyla grafikler piyasadaki en iyi grafiklere sahip MMORPG oyunu. Öyle ki RTX ekran kartlarında bulunan Raytracing özelliğini bile bulunduruyor. Bu grafik kalitesini ve oyun
Videoyu izlemek için tıklayınız
Karakter Optimizasyonu
Taraflar:
< Resime gitmek için tıklayın >
Daggerfall Covenant: Breton, Redguard, Orc
< Resime gitmek için tıklayın >
Aldmeri Dominion: High Elf, Wood Elf, Khajit
< Resime gitmek için tıklayın >
Ebonheart Pact: Nord, Dark Elf, Argonian
< Resime gitmek için tıklayın >
Irk seçiminde, önceki oyunlardan da hatırlayacağınız 9 adet ırk mevcut. Bunlar “ Nord, Dunmer(Dark Elf), Argonian, Altmer(High Elf), Bosmer(Wood Elf), Khajit, Breton, Redguard ve Orc” olacak. Irklar üçerli olarak farklı ittifaklara(“Hikaye” kısmında bahsedeceğim) mensup olacak fakat oyun içerisinde taraf değiştirmek mümkün olacak (Horde veya Alliance gibi değil yani).
Yine, diğer TES oyunlarından da alışkın olduğumuz üzere her ırkın kendine has özellikler ve statları olacak. Ayrıca Oblivion ve Skyrim’deki gibi (Morrowind oynamadım bilmiyorum) birthsign durumu olacak – seçeneklerden seçebileceğiniz doğuştan gelen bir özellik.
Sınıf ve Yetenekler
Son olarak Oblivion’daki gibi başlangıç sınıfınız olacak, fakat bu oyunun ilerleyen zamanlarında karar değiştirmenize engel olmayacak. Çünkü özellikleriniz (örn: one handed weapons, two handed weapons, destruction, alchemy...) kullandıkça seviye atlayacak. Mesela seçtiğiniz class dolayısıyla(isteğinize göre kendiniz de bir tane oluşturabiliyorsunuz – custom class) büyücü özellikleriniz yüksek fakat ilerleyen seviyelerde warrior olmak istiyorsunuz. Bu size biraz zaman ve kıyafetler için de biraz paraya mal olacak. Yani biraz kılıç antremanı yapmanız gerekecek...
Dövüş Sistemi
Bunu PvE ve PvP olarak iki gruba alacağım.
PvE
PvP
Bu olay biraz alışılmadık. Öncelikle PvP olayı çok ayrıntılı ve keyifli olmuş. Asıl olay, üç ittifak bölgesinin de ortasında bulunan imperial city civarlarında geçiyor. Bu bölgeyi ele geçirmek için sürekli bir “World PvP” hakim oluyor. Haritanın ortasındaki yüzlerce kişinin kozlarını paylaştığı bu er meydanının adı Cyrodil. Buraya gitmek için "L" tuşuna basıp katılabiliyorsunuz. Geri dönerken de Cem Yılmaz'ın da dediği gibi ışınlanmayı deneyebilirsiniz :D Chat kısmına "LFG" yazdığınızda(looking for group) bir bakmışsınız 24 kişilik bir taaruz ekibinin parçası olmuşsunuz. Diğer oyunculara saldırabilir, kaleleri fethedebilir, düşmanlara kızgın yağ dökebilir, mancınıklar kurup üstünlük kurabilir hatta köprüleri bile yıkabilirsiniz.
< Resime gitmek için tıklayın >
“. . .High Queen'in fermanıdır: Imperial City alına, taş taş üstünde kalmaya!. . .”
İster tek kişi, ister 5 kişi, ister 50 kişi. Mutlaka yapacak birşey bulacaksınız. Açık dünya, açık seçenekler...
Battleground
Burada 4'er kişiden 3 farklı takım birbirine giriyorlar. Bayrak savaşı, düşmanı öldürme, yakar top gibi üç oyun bizi karşılıyor. Cyrodil'e arkadaşlarınızla girebiliyorken buraya yalnız giriyoruz. Rastgele oluşan bir takımda da takım ruhunu iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Müzikler
Müzikler, yine bildiğimiz gibi harika. Alışılagelmiş TES müziklerinin editlenmiş halleri oldukları için o bildiğimiz efsanevi atmosferi sağlıyorlar. Müzik konusundaki başarıyı bir kaç basamak daha üste taşımışlar. Farklı haritalarda farklı atmosferde bu ezgilere kapılıp zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımız çokça zaman olacak. Eee bu kadar anlatmışken örnek birkaç ezgiye yer vermesek olmazdı.
Videoyu izlemek için tıklayınız Videoyu izlemek için tıklayınız
Hikaye
Sıkça Sorulan Sorular ve Rehberler
Yönetici Notu: Bu alan kısa bir süre sonra düzenlenip eksikleri giderilecektir.
- Oyunda hangi karakteri seçmeliyim?
+ Irk ve Sınıf Rehberi için Buraya Tıklayınız
- Kolayca nasıl para kazanırım? İtemleri nasıl satın alıp satabilirim?
+ Para Kasma Rehberi için Buraya Tıklayınız
- Kolayca nasıl level atlarım?
+ Grind Rehberi için Buraya Tıklayınız
- İngilizce bilmiyorum yabancılarla nasıl iletişim kuracağım?
+ Oyun ingilizcesi ve kısaltma Rehberi için Buraya Tıklayınız
- PvE veya PvP için hangi buildi kullanmalıyım?
+ PvE PvP Build Rehberi için Buraya Tıklayınız
İmza
"Dovahkiin" adlı arkadaşımıza imza için teşekkür ediyoruz :
The Elder Scrolls Online
< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >