< Resime gitmek için tıklayın > MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyla başlayan, iktidarın "Terörsüz Türkiye", DEM Parti'nin ise "Barış ve Demokratik Toplum" olarak nitelendirdiği süreç, bugün Süleymaniye’de örgütün silah bırakma töreniyle yeni bir boyut kazandı. Örgüt, İmralı'dan gelen çağrı doğrultusunda 12 Mayıs'ta "pratikleşme süreci Abdullah Öcalan tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere" örgütsel yapısını feshettiğini, silahlı mücadele yöntemini ve PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdığını açıklamıştı. Fesih kararı alan PKK’nın, tam 47 yıl sonra gerçekleştireceği silah bırakma töreni için Türkiye’de çok sayıda gazeteci, yazar ve siyasetçi Erbil’de toplandı. Sabah saat 07.00’de heyet Süleymaniye’ye doğru yola çıktı. Kendilerine "Barış ve Demokratik Toplum Grubu" adını veren bir grup PKK'lı, Süleymaniye’ye bağlı Sûrdaş kasabası sınırındaki Casene Mağarası'nda temsili olarak silahları imha ettiği bir tören gerçekleştirdi. Süleymaniye'ye heyet gönderen Vatan Partisi'nin Genel Başkanı Doğu Perinçek, silah bırakma töreni sonrasında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Doğu Perinçek, Ulusal Kanal yayınında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Niye yakıyoruz silahları? Sembolik olarak anladık; 'Bu silahlar bir daha kullanılmayacak' anlamına geliyor. Ama o silahlar lazım. O silahlar TSK'nın envanterine, polisin envanterine girmeli. Çünkü, Türklerin ve Kürtlerin oluşturduğu Türk milletinin ve hepimizin devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin düşmanları var. Suriye'deki, Doğu Akdeniz'deki, Kıbrıs'taki gelişmeler söz konusu. Bu durumda o silahlar Türkiye'ye gerekli. Hatta yalnız silahlar değil, o silahları bırakan vatandaşlarımız da Türkiye'mize gerekli. Onlar silah bırakıyorlar ama devletle ve toplumla bütünleştiğiniz zaman, aynı zamanda o silahları vatanımız için, milletimiz için o silahları hep birlikte silah arkadaşı olarak kullanmamızın olası olduğu bir sürece giriyoruz."
T24
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Bunlar eskiden YOLDAŞ'dı . İkisi de MİT'in ve devletin içindeki "sol derin devletin" elemanlarıydı. Kontrgerilla ve sonraki feto yapılanmasına karşıydılar...
Ben burda Devlet Bahçeli'nin konumunu merak ediyorum eski MHP'li Yaşar Okuyan Bahçeli 'nin mit elemanı olduğunu söylüyordu muhtemelen bu doğru ama hangi kanadın elemanıydı şüphelerim var hâlâ (derin solun mu kontegerillanın mı?)
Ülkeyi, tartışamaz, konuşamaz, anlaşamaz hale getir, iletişimi sobote et sonra silahlar gerekli. Bir tek silahlar mı gerekir ülkelere? Başka bir şey gerekli değil mi?
Aşağıda örneklediği, terbiyeye davet diye başlayıp dakikalar içinde küfür ve tokatla bitirdiği retorik sabotaj son derece teknik bir planı takip ediyor. O anda karşısındakilerin veya izleyenlerin, hatta tartışmayı yönetenin bunu farketmesi mümkün değildir. Ama kayıtlı halde konulardaki nedensellikler de dikkate alınarak tekraren izlenirse, tacizlerine nasıl planlı bir örgü içinde başlayıp sürdürdüğü görülebilir.
Bugün, troller de benzerlerini yapıyorlar. İletişim, ifade özgürlüğü sadece kişisel hak değildir, bir milletin iletişim zeminine sahip olması ulusal güvenlik için de şarttır. İletişime ve bir ulusun iletişimine bilerek, planlı ve sistemli olarak zarar vermek anayasal suçtur, kovuşturulması gerekir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyla başlayan, iktidarın "Terörsüz Türkiye", DEM Parti'nin ise "Barış ve Demokratik Toplum" olarak nitelendirdiği süreç, bugün Süleymaniye’de örgütün silah bırakma töreniyle yeni bir boyut kazandı. Örgüt, İmralı'dan gelen çağrı doğrultusunda 12 Mayıs'ta "pratikleşme süreci Abdullah Öcalan tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere" örgütsel yapısını feshettiğini, silahlı mücadele yöntemini ve PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdığını açıklamıştı. Fesih kararı alan PKK’nın, tam 47 yıl sonra gerçekleştireceği silah bırakma töreni için Türkiye’de çok sayıda gazeteci, yazar ve siyasetçi Erbil’de toplandı. Sabah saat 07.00’de heyet Süleymaniye’ye doğru yola çıktı. Kendilerine "Barış ve Demokratik Toplum Grubu" adını veren bir grup PKK'lı, Süleymaniye’ye bağlı Sûrdaş kasabası sınırındaki Casene Mağarası'nda temsili olarak silahları imha ettiği bir tören gerçekleştirdi. Süleymaniye'ye heyet gönderen Vatan Partisi'nin Genel Başkanı Doğu Perinçek, silah bırakma töreni sonrasında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Doğu Perinçek, Ulusal Kanal yayınında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Niye yakıyoruz silahları? Sembolik olarak anladık; 'Bu silahlar bir daha kullanılmayacak' anlamına geliyor. Ama o silahlar lazım. O silahlar TSK'nın envanterine, polisin envanterine girmeli. Çünkü, Türklerin ve Kürtlerin oluşturduğu Türk milletinin ve hepimizin devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin düşmanları var. Suriye'deki, Doğu Akdeniz'deki, Kıbrıs'taki gelişmeler söz konusu. Bu durumda o silahlar Türkiye'ye gerekli. Hatta yalnız silahlar değil, o silahları bırakan vatandaşlarımız da Türkiye'mize gerekli. Onlar silah bırakıyorlar ama devletle ve toplumla bütünleştiğiniz zaman, aynı zamanda o silahları vatanımız için, milletimiz için o silahları hep birlikte silah arkadaşı olarak kullanmamızın olası olduğu bir sürece giriyoruz."
T24
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi NeoNesil2025 -- 13 Temmuz 2025; 22:43:25 >