Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
68
Cevap
2380
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: Madde bilinçli midir, Farkındalığı var mıdır,bilinçli seçimler yapmış mıdır? (4. sayfa)
A
9 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: **Nightmare**

Bende maddenin bilinçli olduğuna inanıyorum.Hatta şöyle bir teorim var biraz uçuk olabilir.Şimdi çift yarık deneyini bilenler bilir. Gözlemci olduğu zaman elektron olması gereken gibi davranıp duvarda 2 yarık oluşuyor ama gözlemci olmadığı zaman duvarda girişim modeli oluşuyor. Buna dayanarak şöyle diyebiliriz biz insan olarak etrafımızı gözlemlediğimiz(duyu organları ile) alan maddesel olarak oluşuyor gözlemleyemediğimiz yerler karanlık. Yani sen şu an bu yazıyı okurken maddesel olarak gözünle görüyorsun ama arkanı gözlemleyemediğin için orası nasıl bilmiyorsun karanlık.Daha açıklayıcı olması açısından şöyle örnekte verebilirim bilgisayarda FPS türünde oyun oynarken mouse yi ne tarafa çevirirsen orası oluşturulup sana gösteriliyor ama diğer görmediğin kısımlar karanlık
Çift yarık deneyini araştır istersen
Videoyu izlemek için tıklayınız

Hocam bilgi için teşekkür ederiz, çok faydalı idi bu bilgi,vidyoyu defalarca izledim,demekki bilim adamları kuantum dünyasını anlayamıyorlar,çünkü gözlemlendiği için elektron ikiye bölünmekten vazgeçti, şunları anladım:

Sırayla tek tek atılan elektronların ikiye bölündükten(bu ikiye bölünmeye vidyoda potansiyeller dalgası deniliyor) sonra iki delikten geçip daha sonra da bu iki parçanın birleşmesinden elektronların ikiye bölünebildiğini anlıyoruz. Ama matematiğe göre çeşitli olasılıklar vardı, bu iki olasılıkda şunlar:

Hem elektronlar her iki yarıktan geçiyordu, hem de hiçbir yarıktan geçmiyordu.

Hal böyle olunca fizikçiler yakından bakıp elektronun iki yarıktan hangisinden geçtiğini merak ediyorlar .
Ama bu sefer gözlendiğini hisseden elektronlar küçük bir bilye gibi davranıp(Vidyonun önceki bölümlerinde anlatılıyor) iki bant modeli oluşturuyor. Yani gözlemlenen elektron kurallarını çiğneyip ya da gözlemlendiğinden dolayı yeni kurallar oluşturup Çoklu girişme! modeli değil iki bant modeli oluşturuyor,yani bilim adamlarının koyduğu gözlemci sadece gözlemleyerek dalga fonksiyonu kuralını çökertmiş oldu..Tüm bu bilgilerden sonra bilimin maddeyi bilinçli kabul ettiğini de anlamış oldum, bilmiyorum belki de maddeyi bilinçli kabul etmek bazı doğrularına zarar verdiği için bilim dünyasında çokca yer almıyordur.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 6 Temmuz 2016; 20:25:33 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
R
9 yıl
Çavuş

sadece maddedemi bilinç var allahın yönetimi yokluktada vardır.yaratır yok eder.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
C
9 yıl
Binbaşı

Forumdaki bir arkadaşımız kuantum fiziği üzerine çalışan laboratuvarlarda atom altı parçacıklarının nasıl inisiyatif alıp fizik kurallarını çiğnediğini şöyle anlatıyor:

Bugün kuantum üzerine çalışan her labaratuvarda , hergün fizik ötesi mucize yaşanıyor.Atom altı bir parçacığın hem sağa hem sola gittiği , hem sağa hem sola döndüğü , hem var olup hem yok olduğu , hem her yerde hem de hiçbir yerde olduğu , her gün gözlemleniyor.


denmiş.

Bu tür gözlemler, bizim yanlış bir fikir üzerine olduğumuzun en büyük kanıtıdır. Mesela kuantum dünyasını anlamak istediğimde ilk ders olarak karşıma çıkan konu, kuantumlar belli bir yerde döner, dönmenin altı ve üstü farklı kutuplardadır deniliyor. Bütün teoride bunu üstüne bina ediliyor. Dönme diye bir olan tanımlıyorsan, yönünü belirtmen lazım. işte bunu yapamazsın. Yön senin gözlem duruşuna göre değişne bir olaydır. Kuantum parçaları ise her türlü açıda olduğu için senin gözlem anına göre saçma gelebilir.
Olay insiyatif alma değil, bizim bu dünyayı baştan itibaren yanlış tanımlamamızda.



H
9 yıl
Yüzbaşı

Her şey doğa yasalarına göre hareket ettiği için kaos söylemi bence yersiz ve çok saçma çünkü herşey belirli yasaları göre hareket ederek çeşitli kalıplar oluşturuyor (Örnek olarak Fiziksel etkileşimlerden kimyasal etkileşimlerin evrimi ve kimyasal mekanizmaların biyolojik mekanizmaların yapıtaşını oluşturması fiziki mekanizmanın ne kadar geniş bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor) bu yüzen kaos iddiası bilimdışı oldukça saçma bir iddiadır




Bu mesajda bahsedilenler: @Mephalay
H
9 yıl
Yüzbaşı

Homeopatların iddiasıdır sözde bilimdir. Homeopatlar sözde ilaçlarının etken maddesini çok aşırı seyreltirler ve bir molekül etken madde bulunma ihtimali bile düşük olan ilaçları pazarlarken su moleküllerinin etkileşime girdikleri maddeleri hatırlayarak onlar gibi davrandıklarını söylerler tabiki bilimsel bir dayanağı yoktur bununda


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @memeti
H
9 yıl
Yarbay

bir kadın ve erkek evlidir. kadın 2. bir kimseyle ilişkiye girse maddesel duruş maneviyata nasıl yansır?

bir kadın aynı zamanda evladıdır. bu dnasal olarak sabit bir değerdir. tek istisnası yaradanu tealanın bu kişiyi ayrı bir yapıdan yaratmasıyla görülür.

kadının münasebete girdiği adam aslında kadının erkek ya da kız evladına da tasallut eder. özellikle erkek evlatlarda eşcinsellik denen tavırlar, kadınımsı tutumlar görülmeye başlar.

bu hususlar evlilik ve zina başlığında gözlemlenmiş hakikatlardandır.

münasebete girilen kişinin kadının erkek ya da dişil artığı olan evlat kavramına da mütecaviz olduğu görülür. bu yaygın ve sargın bir durum olunca bu tür ilşkilerdeki kadın bireyin kainattaki eril bireylere evladı gibi yaklaştığı ve yaptığı fiilden ötürü çevresini suçlayıp cezalandırdığı da müşahade edilmiştir.

maddesel bir hareketin yek diğer kişilerde farkındalık oluşturduğu ve otizm kişilik bozukluğu yalnızlık gibi duygulara sebeb olduğu açıkça anlaşılabilir.

olayımızdaki maddeden kasıt kendi öz evladına(evlattaki baba yani gerçek eş olan kimseye) mütecaviz kılmak istediği bir adamın yaratılışını talep noktasında görülmektedir. bu açıdan özellik taşıyan maddesel farkındalığın daha en başta var olması hali de mümkün görülmektedir.

saygılarımla...





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 27 Temmuz 2016; 8:19:12 >

A
9 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: rainfall38

sadece maddedemi bilinç var allahın yönetimi yokluktada vardır.yaratır yok eder.

Yazdığından bu sonucu çıkardım, İslam dininin varoluşa dair verdiği bilgiler motorumuzu yakabilir





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 3 Ağustos 2016; 20:21:50 >

P
9 yıl
Binbaşı

Selamlar,

Gözlemlendiği anda, gözlemlenmediğine göre daha farklı ve basit davrandığı düşünülen elektronlar, aslında her zaman aynı şekilde hareket etmektedir (etmelidir) diye düşünüyorum..
İşin içine gözlem girdiği zaman; gözlenen gerçeklik mutlak gerçekliğe (zamana) dönüştüğü için diğer ihtimaller mekanımızdan uzaklaşıyor. Şöyle ki, çift yarık deneyinde, oluşan dalga girişimi, sonsuz ihtimaldeki davranıştır. Gözlem başladığı anda, ihtimaller dizisi mümkün olan en aza inerek, diğer ihtimalleri ortadan kaldırıyor. Burada sır olan şey, diğer ihtimallerin farklı bir boyutta girişimi sürdürerek, paralel evrenler oluşturup oluşturmadığıdır. Elektronlar bize, paralel evren, zamanda yolculuk gibi bir çok bilim kurgunun (teoride) gerçeğe dönüşebileceğini söylüyor ancak 3. boyutta, gözlemimiz sınırlı olduğu için anlayamıyoruz, çok yazık. Pratikte tüm bunlar 3. boyutta gerçekleşmeyecektir.

Bir arkadaşın ''kaos'' sorusuna da cevap vermek istiyorum.
Kaostan kasıt, çok çok çok büyük maddelerin patlama, püskürme, yok olma ya da doğma eğilimleridir. Galaksimiz bu patlamaların içerisinde bir mikrop boyutunda bile değildir. Bu patlamanın etkilerini patlamanın merkezinde o boyutlarda algılamak imkansızdır. Ancak kesin olarak şu an bir patlama etkisinde savrulan toz tanesi olduğumuz sabittir. Bu tozlar yok olan yıldızların patlamasından fırlayan tozlardır. Bu yıldızların (kara delik-yani ölmüş yıldız- ya da ölmek üzere olan yıldız ) boyutları o denli büyüktür ki, galaksileri olduğu gibi yutarak, boyutsal manada farklı yerlere püskürtebilirler.

Anlatması algılamaktan çok daha zordur.

Youtube'da ''Evrenin Ucuna Yolculuk'' diye bir belgesel bulabilirsiniz. Yaklaşık 1.5 saatlik, hayatınızda izlediğiniz en muhteşem şey olmaya aday belgeseli mutlaka izleyin.




Bu mesajda bahsedilenler: @Kutbulmus
E
9 yıl
Yüzbaşı

David Eagleman'ın Beyin adlı kitabını okuyabilirsin. Kitap bilincin beynimizdeki nöral ağların birbirleriyle oluşturduğu katrilyonlarca bağlanma şekilleri tarafından olduğunu ileri sürüyor. Bazı deneyler de var. Güzel bir kitap.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elizabeth Woolridge Grant -- 10 Ağustos 2016; 10:26:32 >

DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.