Evrende kendi pozisyonunu alan bir madde yok, kaos icinde oradan oraya savrulan maddeler var yalnizca. |
Atomu oluşturan kuarklar ve elektronlar sürekli hareket halinde. Bunların kütlesiz olduğu varsayılıyor. Sadece enerji. Böyle bakınca mesela masayı oluşturan da aynı atom, insanı da, bitkileri de. Aynı atomdan hem canlı hem de cansız maddeler oluşuyor. Konu hakkında diyebileceğim. Bildiğim kadarıyla yaşamın kaynağını oluşturan yıldız tozları. Direkt atomun kendisi değil yani. Peki yıldız tozunun farkı ne dersen. Orasını henüz ben de net bilmiyorum. |
madde nedir ? ![]() canlı -------> bir yerden bir yere gidebilme yetisi ?????? ağaçlar canlı degil mi sence ? rüzgar biryerden bir yere gidiyor duyularla algılanabiliyor ama görünmüyor ateş madde midir ? hayat sahibi olmak ne demek ? önce kavramları anlaşılır bir zemine oturtup sonra konu üzerine düşünmeli |
Hocam hayat sahibinden kastım bilincinin olup olmadığıdır, bilinci varsa bana göre hayat sahibidir, ben şahsen atomları oluşturan enerjinin bilinçli olduğunu düşünüyorum. |
bende benzer düşüncedeyim |
Hocam seninki felsefik yaklaşım. Bilim buna cevap bulacak ilerleyen yıllarda. Şu an Cern'deki deneylerden iyi bir sonuç çıkabilir bakalım bekliyoruz. Higgs bozonu bulundu ama onu da daha net tanımlayamadılar sanki. Yani mesela kuarklar yakın zamana kadar bilinmiyordu. Kuarkı oluşturan bir şey de vardır belki belki. Belki elektronun yapı taşı bambaşka bir şeydir. Sorular bitmez. Cevaplara ulaşmak için bence felsefikten daha çok bilimsel düşünmek lazım. Kanıt lazım. Gözlem, test, deney lazım. Ki zaten bunu bilim adamları yapıyor. |
Deneysel gozleme tekniğimiz ydtersiz şu anda. Yabancı bilim insanlarının imkanları bizde yok. Teknik alt yapı ve yetişmiş insan sayımız çok az veya hiç yok. Zira bilgi biraz pahalı bir uğraş. Anlayışlı olmak lazım. Bence maddenin bilinci denen halin açıklamaz suyun zekası ile alakalı. Su kutlesel anlamda dokunulduğu an en küçük kusuru dahi belli edebilecek bir düzenek. Akışkan olmasına rağmen yuzeyi mevcut ancak bu mevcudiyet mutlak değil. Bu nedenle bence sebebsizlik de denebilecek bir oluşuma sebebiyet verebilir. Bilinç yani aynı şartı taşıyan aynı niteliği haiz iki nesneye de aynı şekilde tavır alabilen bir yapı bence suyun yuzeyinde mevcut. Bir gemi yuzebilyorsa 2.sinin de yuzebilmesi teknik maharetle açıklanabilirken küçücük bir taşın dibe batıyor olması düşündürücü bir hakikat. Yani ilmimiz saygı duymak zorunda olduğu bir yapıyı anlamak ve onun dinamiğine uygun çözüm uretmekle karşısındaki iradeyi kabul etmişe benziyor. |
Bilincten ziyade maddenin aktarilabilen bir hafizaya sahip oldugunu okumustum, kaynak veremeyecegim. |
ARkadaşlar herkese cevaplar için teşekkür ederim. |
Higgs alaninda kendiliginden simetri kirilmasi ile kutle kazanir parcaciklar. "Bunların kütlesiz olduğu varsayılıyor. Sadece enerji." dogru bir bilgi degildir, parcaciklarin kutleleri vardir, kuarklarin ve leptonlarin(elektron bu grubun icinde) kutleleri vardir. Kutlesi olmayan parcacik fotondur, bu sayede isik hizinda gidebilir. Tabi burada bahsettigimiz sey durgun kutle. Unlu einstein denkleminden yola cikmissin enerji icin ama durum tam olarak oyle degil gordugun gibi. Yildiz tozu ise bir benzetme, populer bilimde kullanilan bir tabir, buna gore yildizlardaki nukleer fuzyon ile daha agir elementler olusmustur,olay element yani. |
Bilgi için teşekkür ederiz, peki atomu oluşturan parçacıkların enerjiden ibaret olduğu doğru mu? |
E= mc2, Einstein'in unlu basit denklemi. Buna gore evet, enerji ile kutle yakindan iliskili. En basit ornek: Farkli atom cekirdeklerinin total agirligindan total proton & notron agirliklarini cikardigimizda kalan fark baglanma enerjisini vermektedir. Yani kutleyi de dolayli yoldan bir bakima enerji olarak alabiliriz. |
M kutleli bir cismin c hızının karesiyle hareket etmesi halinde m kutlesi iki ışık hızı kavramının ortasında sanallaşarak enerjiye donuşuyor dersek m kutlesinin yok olmadığını transfer olduğunu duşunebiliriz. Enerji bu açıdan maddenin ışınlanması gibi anlaşılabilir. Ancak burada önemli olan şey bu değil. Önemli olan şey yeni bir sayfa açılması gibi. Temelde sayfası belli bir kitaba siz bir sayfa daha ekliyor gibi olursunuz. 29 harfimiz varken aslında biz bu transferle 30. Harfi buluyoruz. Bu nedenle enerjinin salınımı halinde biz bunu ışık olarak kullanıp bilgi birikimimize katıyoruz. Yuzeyi su olan dortgen bir kabın tam ortasından bir doğru geçirin ve bu iki su parçasını sayfa gibi bir birine çarpın. Bu çarpışma esnasında sayfalardan birinde olan bilgi diğerinde izduşumu olarak bir nokta bırakacak gibi olduğunda bu modelden anladığımız şey yokluktan varlığa geçen şeyin aslında kutlenin izduşumu olduğudur. Enerjinin gerçek manası m veya c2 de değil bu iki yuzeyi birbirine çarptıran hareketin enerjisi olarak anlamlıdır. Biz mc2 denkleminden maddenin transferini oğrenebiliriz. Cisim ışıma yapıyor enerjisi şudur diyebiliriz. Ancak olçumlenemeyen enerji kaynağı aslında bu iki sayfayı birbirine çarptıran kuvvetin enerji duzeyidir. Bizim yaşadığımız enerji duzeyi aslında asıl enerjiden kaybolan enerji duzeyi olmalıdır. Bizim yaşadığımız düzeyde enerji tanım olarak kayıp enerji olarak tanımlanabilir. |
Bu soru heralde bilincin tanımı ile bağlantılıdır. Bu tanımı herkesin kabul edebileceği basit bir şekilde "kendi kararlarını kendisi almak" olarak alırsak atomik düzeydeki parçacıkların bilinçli olduğu söylenemez. Bu tanım felsefeye göre de ayrıca tartışılabilir, ve örneğin insanında bilinçli olmadığı sonucuna ulaşılabilir ama bu başka bir konu. |
Bilincin diğer anlamı farkındalık, yani ne yaptığının farkında olmak, dolayısıyla "kendi kararlarını kendisi almak" da bu "bilinç" kavramının içerisinde. Eğer atomik düzeydeki parçacıklar bilinçli değil dersek, evrendeki bütün unsurların nasıl birbiri ile anlaşmışcasına hareket ettiklerini, nasıl kaos yerine düzenin hakim olduğu bir evrenimizin olduğu gibi bazı soruları cevaplayamayız. |
Evrendeki unsurlar anlaşmışçasına hareket etmiyor bu tamamen senin varsayımın. Görünen yapılar fizik kuralları dahilinde açıklanabilir ve bu kurallar parçacıkların insiyatifinde değildir, örneğin kütleçekim. |
O fizik kurallarında bir intizam yok mu yani, fizik kuralları bir bilinci haber vermez mi bize??? |
Vermez. |
Hocam bence taraf tutuyorsun ![]() |
Forumdaki bir arkadaşımız kuantum fiziği üzerine çalışan laboratuvarlarda atom altı parçacıklarının nasıl inisiyatif alıp fizik kurallarını çiğnediğini şöyle anlatıyor:
Bugün kuantum üzerine çalışan her labaratuvarda , hergün fizik ötesi mucize yaşanıyor.Atom altı bir parçacığın hem sağa hem sola gittiği , hem sağa hem sola döndüğü , hem var olup hem yok olduğu , hem heryerde hem de hiçbir yerde olduğu , her gün gözlemleniyor.
Bu konu aşağıdaki linkde de konuşuluyor:
http://www.felsefe.net/genel-tartisma-alani/75701-madde-bilincli-midir.html#post141945
Konumuz ile alakalı bir konu da aşağıdaki linkde:
https://forum.donanimhaber.com/m_7983990/tm.htm
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlbatrosD.IIIFazılBey -- 5 Eylül 2016; 17:05:22 >