Açıkcası hadisleri dikkate almam. Kuran'ın 4 farklı meailini okudum, artık eskisi gibi değil, arapça bilmek gerekmiyor, hemen hemen her dilde kuran var. Açın okuyun ve ne anlıyorsanız ve kuran'a göre yaşamak istiyorsanız anladığınız gibi yaşayın. Başkasının ağzından, hacının hocanın ağzından dininizi yaşamayın, kaynağından öğrenin. Kuran "ey hacı, hoca, alim vs. diye seslenmez ! direkt bizlere ey mümin diye seslenir !" Allah ın size verdiği beyinle yanlış anlayıp veya anlayamayıp ona göre yaşayacaksanız zaten onun size verdiği idrak kadar sorumlusunuz. Hadislerin tamamına yakını yalan dolandır, uydurmadır. Doğruları da vardır ama ben nereden bileceğim hangisi doğru ? Kuran'ı kaynak alıp ona göre belirlemem gerekiyor değil mi ? O zaman zaten işte kuran'a yöneliyorsun. Hadisler çok çok önemli olsa peygamberimiz yazılı hale getirilmesini ister, zamanla eğilip bükülmesini önlerdi. Kuran yetmez, hadisler onun tamamlar demek Kuran'a hakarettir, yetersiz kitaptır, bazı cevapları bulamazsın, hadisler de yardımcı kitapdır demektir. Küçük bir grubumuz var, haftada bir toplanıyoruz, meal okuyoruz ve herkes ne anladıysa ona göre yorumlar yapıyor, tartışıyoruz, ortak karara varamadığımız bile oluyor. Hiç biri için de şu hadis bize kuran da bulamadığımız cevabı veriyor pozisyonu içinde olmadık. Doğruluğunu bilmediğim hadise göre asla yaşamam, dikkate almam. |
Materyalizm determinizm üzerine kurulu değil. Determinizm olmasada olur. 18. yüzyıla ait bir kavram o. Madde bilinçsiz olarak bazı davranışlar sergiliyor. Biz benzer madde parçacıklarının hemen hemen aynı davrandığını gözlemleyip bunlara fizik kuralı adını koyuyoruz. Kuantum düzeyinde de bu böyle. Madde bir davranış sergiliyor ve biz buna dalga parçacık ikiliği diyoruz. Bunu da sistematikleştirip belirsizlik ilkesine bağlamaya çalışıyoruz. Maddenin tüm davranış örüntüsü çözülmedi. Çözülseydi zaten fiziğe ihtiyaç kalmazdı. Materyalizmin tam anlamı gerçekliğin parçalanabilir bileşenlerden oluşmasıdır. Bir damla suda bile birçok h2o molekülü var. bu h2o molekülündede 3 ayrı atom var. bu atomlardada proton nötron elektron var vs. Yani gerçeklik sürekli parçalanabilir. Bunun tam zıttıysa idealizm. İdealizm diyorki gerçek bütündür, parçalara ayrılamaz; çünkü tek gerçek bilinçtir. Tanrıda idealizmin çocuğu. İnanırlara göre mutlak varlık, parçalara ayrılamaz bilinç o. Gerçeklik parçalar halinde varsa gerçekliğe deney ve gözlem yoluyla ulaşılabilir. Buda materyalizmin yöntemi. Materyalizme göre gerçekliğe yalnızca deney ve gözlem sonucu ulaşabilirsin. Gerçeklik bölünmez diyenlere göreyse gerçeğe deney ve gözlemle değil, düşünce-akıl-vahiy-ilham gibi yöntemlerle ulaşabilirsin. Çünkü bölünmez mutlak bilinci(töz) incelemek bilimsel metodla mümkün değildir. |
19'u salla. Doğru yoldasın ![]() |
Hocam siz doğru yolu Allahın emrettiği gibi araştırarak bulmuşsunuz. Allahım zaten Kuran'da söylüyor, ben kafirlerin önüne mucizeleri de sersem, onlar her zaman bir bahane bulacaktır diye söylüyor. Ekşisözlük, Onedio, DonanımHaber ateist yuvası zaten. Bunlar yanlış olan birşeyi sürü psikolojisiyle herkese empoze ettirebilecek güce sahip. Aman uzak durun. |
Suru psikolojisi ve ateizm ![]() |
Sen neden Zeus'a inanmama riskini göze alıyorsun? Tartarus'ta sonsuza kadar kavrulma riskindense Olimpos'a iman daha mantıklı değil mi? |
işte dikkate alıp konuştuğunuz zatı muhterem bu.. nickini değiştir sen "materyalizmin amelesi" mesela daha münasip gider bu tavra ![]() |
Farkedersen karşındaki müslüman kişiler senin 'inandığın' şey(ler)le dalga geçmiyor, hakaret etmiyor ve senin her mesajın hakaret, aşağılama ve nefret barındırıyor. Sebebi nedir? Senin düşüncenle yola çıkalım, velevki haşa Allah yok biz olmayan bir şeye inanıyoruz, olmayan bir dine inanıyoruz. Ne kaybederiz? Hayatımız boyunca güzel yaşamış, İNSAN gibi yaşamış oluruz. Şuna emin ol ki hiçkimse Kuran'da bir hata dahi bulamaz çünkü o insan yazması değil, Allah kelamı. Konumuza dönecek olursak, eğer müslüman gibi yaşarsam ne kaybederim bana bunlardan bahseder misin biraz? Neden inanmamalıyım? |
Savaşta, öldürmede kısas vardır evet, gayet normaldir. Adam sana savaş ilan edip saldırdığında başka ne yapacaksın? Yazdığın ayette köle kaleye kadın kadına derken kendin yazmışsın herkes dengiyle savaşsın diyor. Burdan nasıl bu sonuca vardın anlamıyorum. Ayetleri çarptırmaya çalışıyorsun anlıyorum ama bunu biraz akıl ve mantık çerçevesinde yap bence. Ve yazdığın Nisa/24 de diyanet işlerinin çevirisi yanlış, diyanet in çevirisini baz alırsak yandık zaten kadınları dövün diyor Nisa/34 de diyanete göre. Orada cariyelerler müstesna dediği cariyelerden kasıt yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları hariç, evli kadınlar diyor. Siz içerden cımbızla birkaç kelime çekip alıyorsunuz ve Kuran da bu var diyorsunuz. İftira kusmaktan başka bir şey değil. Ben kitabımdan gayet memnunum :) İslam kelimesinin manası barış demektir. Ben barış dinine mensubum. Peygamberimiz de heryeri barış ile fethetmeye çalışmıştır ve yaptığı antlaşmaların da her zaman müşrikler kuralları ihlal etmiş ve savaşa sürüklemiştir. Yani bugünkü ışid in İslam la gram alakası yoktur. Bunu herkes biliyor, siz işinize geldiği gibi kelimeleri çarpıttığınız için böyle konuşuyorsunuz, ki bunu gayet normal buluyorum. "Kendilerine hatırlatıldığında öğüt almıyorlar" Saffat/13 Allah yönetim sistemine karışmamıştır ve yönetim sistemini insanların kendinin belirlenmesini istemiştir (Kuran da demokrasi mevcuttur bu arada), adaletin sağlanmasının emretmiştir. Yani emin ol Kuran'a göre yaşasak, herkes görevini ve yapması gerekenleri bilir. Oradaki sistemi bir okusan görürsün Kuran daki sistemle yaşasak dünyada aç insan kalmayacağını. Merak ediyorsan git araştır. Senin işin gücün ayet çarpıtmak. Başka işin gücün yok. Hiç bi düşüneyim de bi araştırayım belki böyle değildir deme. Çoğunluğun olduğu yerde her zaman fasıklık vardır :) Aç ayetlere bak nerde çoğunlukla ilgili ayet varsa, çoğunluk fasıktır, çoğu aklını kullanmaz, çoğu Allah yolundan saptırır der. Hakikatın tarafında olanlar daima azınlıkta kalmış olanlardır ve peygamberler daima çoğunluğa karşı bayrak açmış adamlardır. Bugünkü sünni müslümanlar çoğunlukta ve ayet doğru :) Bu uydurulmuş bir kitap olsaydı 140-150 küsür ayette "Düşün" yazmazdı. Bu kitabı yazan insan bilmez miydi bu insanların düşünüp sonunda gerçeğe ulaşacaklarını? Bunu düşünmeyecek kadar aptal mıdır bunu yazan insan? |
Ben bilmediğim okumadığım şeyi buraya yazmam kardeşim bu bir İkincisi hırka hala duruyor müze de sergileniyor. Bunları bilmek zor değil yani göz önünde olan şeyler. Veda hutbesi var veya yok, gerçek ya da değil. Yani eklenen vardır çıkarılan vardır bilemiyorum. Bana Kuran yeter. İnanan adama Kuran fazla fazla yeter. Ney? Bunu sen mi söylüyorsun? Asıl seninle tartışmak çok zor. Ortaya ayet atıyorsun açıklıyoruz işine gelmiyor inkar ediyorsun. Sonra apaçık şeyleri inkar eden de ben oluyorum. Ben insanların aklına takılan soruları cevaplamaya çalışıyorum elimden geldiğince. Kendim biraz da olsa bilgilendim, etrafımdakilerin de bilgilenmesini istiyorum. Yoksa umrumda olmaz çeker giderim herkes inanışını yaşasın derim. Katlanamadığım şey de Kuran a iftira etmeniz. Açıklayınca da "Hep öyle olur zaten" tarzı şeyler duymak. Öyle değilse öylesini siz anlatın da bilelim. Daha ortada bi iddian bile yok senin. Ben Allah var diyorum şunlara şunlara dayanıyorum diyorum sen yaratıcı var diyorsun ama neyi nasıl yapmamız gerektiğini anlatmamış senin yaratıcı unutmuş galiba bizi buralarda |
Vakitler Gecenin gündüzün iki ucuna yakın bölümlerinde gözetilmesi gereken Sabah (Fecr: 24:58; 11:114) ve Akşam namazlarıyla (İşa: 24:58; 17:78; 11:114; 38:32) güneşin sabah ile akşam arasında olduğu, yani öğle vaktinde kılınan Orta (Vusta: 2:238) namazı olmak üzere üç vakit namaz mevcuttur. Kuran’da sadece üç namazın ismi geçer. Bir başka deyişle, “salat” (namaz) kelimesi, zaman bildiren üç tanımlayıcı kelime ile birlikte anılır. Salat-el Fecri-SABAH NAMAZI (24:58; 11:114). Salat-el İşa’-AKŞAM NAMAZI (24:58; 17:78; 11:114; 38:32) Salat-el Vusta- ORTA NAMAZ (2:238) Namaz vakitlerini belirleyen ayetlerin hepsinin bu üç vakit hakkında olduğunu görüyoruz. Spekülasyonlara girmezsek ORTA NAMAZ olarak adlandırılan namazın sabah ile akşam namazı önceleri öğle namazı olarak anlıyordum… 73:20’deki ifadeyi gece namazının zamanı konusunda bir rahatlık sağlama olarak değilde gece namazının farz olmadığı biçiminde anladığım içindi… Demek ki, gece namazı ve izleyen Kuran çalışması güneşin batışından başlayıp doğuşuna kadar süreyi gecenin üçte birinden başlıyor ve üçte ikisinde sona eriyor. Güneş saat 7’de batıp 5’te doğuyorsa gece namazının zamanı saat 10:20 ile 1:40 arası olur. Cuma, yani cemaatle kılınan namaz özel bir toplumsal namaz olduğu ve gündüzün gerçekleştiği anlaşılıyor (62:9-11). Tevrat bu anlayışı destekler. Namazın İbrahim peygamberle başladığını ve Musa’nın namaz kıldığını hatırlarsak Tevrat’ta namaz vakitleriyle ilgili ifadelerin tarihsel değerini daha iyi idrak ederiz. Tevrat’ın çevirilerine güvenim tam olmamakla birlikte Tevrat’ın en az üç ayetinde bulduğumuz bu desteğin bir hata veya tahrif sonucu oluştuğunu onaylamıyorum. Tevrat’taki bu ayetlerin gerek birbirleriyle ve gerekse Kuran ayetleriyle olan tutarlılığına dikkatinizi çekerim. (Bak: 1 Samuel 20:41; Zebur 55:16-17; Daniel 6:10). Namaz vakitlerinin beşe çıkarılmasının oluşturduğu dumanların izini mezhepler tarihinde görebilirsiniz. Şia’nın beş vakit namazı üç vakte sıkıştıran garip pratiği, namazları beşe çıkartan Sünniler’in baskısı neticesi bir uzlaşmadan kaynaklanıyor olmasın? Sünnetlerle, nafilelerle, teravih namazlarıyla namaza sürekli zam yapan hadis ve sünnet izleyicilerinin üç vakit namazı beşe çıkarmaları çok mu uzak bir ihtimal? Kuran’dan beş namaz çıkarıyorsanız kuşkusuz beş vakit namaz kılmaya devam etmelisiniz. Siz, iyi niyetle Kuran’ı inceledikten sonra kendi anlayışınızı izlemelisiniz. Namaz Sonrası Namazları oruç gibi kazaya bırakmak diye birşey olmayıp belli vakitlerde yerine getirilmeli (4:103). Namazdan sonra Allah’ı anmaya ve zikretmeye devam etmeli (4:103). Bidatler Namazları birleştirmek, kaçırılmış namazları kaza etmek, namazları yolculuk anında kısaltmak, sünnet ve nafile namazlar eklemek, namaz kıldırma memurluğu (imamlık) diye bir meslek icat etmek, kadınların namazda önderlik etmesini yasaklamak, otururken Et-tahiyatü duasını okumak ve bu duada peygambere ikinci şahıs olarak seslenmek, şahadette Muhammed peygamberin ismini Allah’ın yanına eklemek, Fatiha’dan sonra zammussure okumak, Fatiha’nın Besmelesini okumamak, eller ve parmakların yeri konusundaki detaylarla meşgul olmak, abdest alırken ağzı ve burnu yıkamayı abdestin bir şartı bilmek, namazdan önce ağzı misvaklamanın, sarık veya terlik giyilmesinin daha sevap olacağına inanmak gibi nice kurallar ve inançlar Hadis-Sünnet ve mezhepler yoluyla Muhammed Peygamberden daha sonra sokulan bidatlerdir. |
Çocuk denecek yaşta? Siz önce bi usturuplu konuşmayı öğrenin ondan sonra yazın. Nickten belli daha hangi görüşe sahip olduğunuz. Şeyhlerinize tanıyorsunuz. Ona taptığınız inandığınız kadar Kuran okuyup anlayıp hayata geçirseniz çok daha anlayışlı olursunuz. İnanmayanların kafasını kesen bir düşünce yapısına sahip cemaati desteklemeye devam edin |
Reklam kokan hareketler bunlar... Öncelikle taklid-i imandan tahkik-i imana ulaşabilmek, yani çevremizde gördüğümüz insanlar inandığı için inanıyormuş gibi yapmaktan kurtulmak ve hakiki imana ulaşabilmek için tabii ki araştırmak, aklını kullanmak, en önemlisi Kur'an-ı Kerim'i en güzel şekilde okumak ve anlamak gerekiyor. Ancak bunu yaparken eskiden yobazlardan bilgi ediniyordum bu yüzden hatalıydım, şimdi de gidip reformist ve materyalist çizgiye yakın olanlardan bilgi edinip doğru yolu bulayım demek arasında bir fark yok. Hemde bunu yaparken görevi sadece Kur'anı aktarmak değil aynı zamanda hayatıyla yaşayarak açıklamak ve örnek olmak olan Hz. Muhammed'in sünnetini reddetmek kadar büyük ahmaklık olamaz. Bu yüzden sana tavsiyem kardeşim eğer yazdıklarında samimiysen oku, sorgula, araştır, aklını kullan ama bunu yaparken kendine rehber edindiğin insanları seçerken daha dikkatli davran ve bulabildiğin bütün kaynakları muhakeme etmeye çalış yada kılavuzu Peygamber değil karga olan insanların reklamını yapmayı bırak... |
Hoşgörü ve saygı çok önemlidir sizi bu davranışınızdan dolayı kutlarım. Kuran da da böyledir. Uyarma, tavsiye etme vardır, ısrar etme yoktur. Saygı duyduğunuz için teşekkür ederim Bilimin dinle çeliştiği nerde görülmüş? En azından benim dinime çelişmez. Biz bilimi destekliyoruz. İlim öğrenmek farzdır zaten. Allah araştırmayı, soruşturmayı emrediyor. Bu konuda İslam bilimle çelişmez yani |
Arapça konusunda da uzman olan Hakkı Yılmaz hocanın da meal ve tebyininin (tefsir ifadesi Kur'an'a saygısızlık) okunmasini öneririm. Internet sitesinde iniş sırasına göre de hazırlanmış: istekuran.net Ayetleri; diğer ayetlerle destekleyici bir tarzı var. O yüzden tebyin (beyan etmek) diyor. |
Edip yükselden sonrasını okumadım, |
Şu kuran müslümanlarını birazda camilerde görmek isteriz. Hemen hemen her mesajları ateistler ile birebir aynı ama biz müslümanız. Zaten bir tık ileriside ateistlik... Namaz yok, oruç yok, herhangibir dini görevi yerine getirme yok. Haramlardan sakınma yok. Lafa gelindiği zaman biz kuran müslümanıyız. Kuran da emirler ve yasaklar vardır. Bunlar farz diye geçer. Yapılmak zorundadır. Bunların nasıl yapılacağının bilgisi kuran da yoktur. Teferruatlar yer almaz. Kuran da bir çok ayet vardır "peygamberime itaat edin" diye. Zamanında sahabeler peygamber efendimizin nasıl ibadet ettiğini, nasıl kararlar aldığını oturup ezberlemişler, peygamber efendimizin olmadığı yerlerde bunları anlatmışlar. Tabi aralarında yanlışlarda olmuş, bunlarıda ayırmışlar. Kütüb-i Sitte olarak bir araya getirilmişler. İslam dinine aykırı en ufak bir bilgi ver almaz. İnternetten hadis okumak başkadır, bu kitaplardan okumak başkadır. Her hadisin kaynağını, geniş bilgisini verir. Allah cc saptırtmasın, azdırtmasın, caydırtmasın. |
Allah'a "Yalnız sana kulluk eder yalnız senden yardım dileriz" diyorum. Bundan sonra namazımda peygambere (sav) ve İbrahim (as) salat etmemin nesi garip anlamadım ben. Salat edince şirk mi koşuyorum demek istiyorsun? O zaman kimse kimseye selamün aleyküm demesin. ![]() Bak bak iyi oku. AZHAB 56 Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin. Ya islamı bozacağım diye komik durumlara düşmeyin Allah aşkına ![]() |
LA ILAHE ILLE ALLAH değil o LA İLAHE İLLALLAH ![]() Senin kafa fetöye çok uygun, onlarla takıl bak daha çok rahat edeceksin :) Pensilvanyadaki zat'da ''La ihale illallah'' deyin gerisi önemli değil diyordu, sonra diyalog adı altında başka bir sapıklığa girişti. Hristiyanda cennete girebilir dedi. Sen boşuna burada takılma senin adresin belli oldu bak. İnşallah seni Alaska'dan sorumlu abi yaparlar. ![]() |
Carl Sagan'la edip tartışmadı bile. Carl sagan bu adamın mektuplarına cevap verdi sadece :) Nasıl özür dileyebilir.
O attığın matematik profesörünün 19 mucizesinin varlığından bile haberi yok. Başka şeylerde mucize aramış.
Adam kafasına göre bazı değerler alıyor, topluyor çarpıyor çıkartıyor en son 19 a bölüyor bakın tam çıktı diyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle