Koku alamamanın sebebi günboyu maske takmaktan kaynaklıdır, virüsten değil. Atmosfere verilmesi gereken CO2 ve diger atık maddeler maske engeliyle tekrar vücudunuza alındığından, burun ... |
Koku alamamanın sebebi günboyu maske takmaktan kaynaklıdır, virüsten değil. Atmosfere verilmesi gereken CO2 ve diger atık maddeler maske engeliyle tekrar vücudunuza alındığından, burun mukozası reaksiyon verir, şişler ve koku alma dokuları kapanır, o yüzden koku alamazsınız. Koku alamamak tehlikeli bir durumdur. Örneğin sokakta araçlardan gelen dizel duman kokusunu duyamadığınız için o zehirli dumanı maske takılı olsa bile bol bol içinize cekersiniz ve bu da birbirini güçlendiren negatif etkenler sonucu cok daha ileri başka hastalıklara yol açar. |
Vücut kendi dinamikleri ile, koku alma dokularının bulunduğu bölgeyi tekrar açacaktır. Bu esnada yapabileceğiniz en önemli şey, vucuda yardımcı olmaktır. bunun için takıyorsan... |
Vücut kendi dinamikleri ile, koku alma dokularının bulunduğu bölgeyi tekrar açacaktır. Bu esnada yapabileceğiniz en önemli şey, vucuda yardımcı olmaktır. bunun için takıyorsanız maskeyi çıkarıp temiz oksijen almak, işlenmiş / kuru gıdalardan uzak durup, doğal protein yağ ve vitamin almaktır. Bol yağlı ve kıkırdaklı et söğüş yapıp et suyunu içmek iyi gelir. Burun olduğu gibi kıkırdaktır, yumuşak ettir ve onu yine kıkırdak ve et destekler. Cay olayından özellikle zencefil, zerdeçal gibi burun boğaza iyi geldiği söylenen şeylerden uzak durun, onlar mikro toz yapısı ile burun bogaz dahil tüm vücudu irrite eder, bağırsaklardan geçip vucuda girdiği takdirde vücut tarafından zehirli madde olarak reaksiyon yapar cunku hiçbir besleyiciliği yoktur. Çay, kahve, alkol gibi keyif verici maddeler, gazoz, zencefili gazoz (bu da cıktı) kola vs gibi içeceklerden uzak durmalısınız. Sigara/nargileden hiç bahsetmiyorum bile cunku sanırım bahsetmeme gerek yok. Tüm bunları uyguladıktan 2-3 gün sonra ancak koku tekrar almaya başlayabilirsiniz. Vücudun doğal bir ritmi vardır, onun dahilinde. Yukardaki şeylerin hiçbirini yapmasanız bile vücut zorlu koşullara uyum sağlayarak yine de iyileşir. 2-3 gün değil belki 4-5 belki daha cok gün sonra ama. Fakat birşeyi hiç yapmamalısınız: Doktorların verdiği ilaç, anitbiyotik, sprey, vs bunları kullanmamalısınız. cunku bunlar vücudunuzda doğal olmayan ve kalıcı deişikliklere ve onlar da orta uzun vadede yeni hastalık ve sorunlara yol açar. yeni yaşadığım bir örnekle sonlandırayım: geçtiğimiz Ocak yani medyada hükümetlerde ve hastanelerde bu Corona yaygarası henüz kopmamışken işyerinden arkadaş tam aynı sorunu yaşadı: Burnum akıyor ve koku alamıyorum diyordu. Ona da yukarda saydığım şeyleri anlattım ve ekledim: Vücudun kendi dinamikleri ile iylleşir, o burun akıntısı vücudun iyileşme mekanizmasının bi parçası, vucuttaki artık maddeleri o sıvı ile atıyor vücut dedim. Fakat arkadaş pek ikna olmadı. "Otorite" birinden şifa bulmaya gitti . Neydi o otorite? evet bildiniz. Doktor. Benim doktora gitme dememi dinlemedi, doktora gitti. Doktor buna bi poşet dolusu ilaç, sprey vs yazmıştı. Birkaç gün geçti. İlaçlar masasında duruyor. İlaçlardan birinin kutusu dikkatimi cekti. Kutuda "nazobec" yazıyordu. Ben değişik kelimeleri severim, onlardan espri yapan biriyimdir. Nazobec 'i görünce Naza Bak, Nazan Şoray gibi şeyler aklıma geldi. Sonra prospektüsüne bakayım dedim. Biraz tıbbi jargon görmek istedim. Sonra yan etkiler kısmına geldim. Fakat o da ne! Bu burun spreyi, göz içi basınç artışı (glokom) ve göz merceğinin protein yapısının bozulması / grileşmesi (katarakt) a yol açabilir diyordu! Bilmeyenler için glokom gözü kalıcı şekilde kör bırakır, katarakt ise göze perde inmesidir, net görmenizi engeller. Arkadaşa bunları söyledim. Bana ilk olarak "spreyi iyi ki burnuma cok cekmemişim" dedi. Tabi ki spreyi kullanmayı anında bıraktı. Doktora sorsa sprey bitene kadar kullan burnuna iyice çek der. göz hastanelerine yeni müşteri sağlayacak cunku, heheh. arkadaş sonra "bu doktor onca yıldır gittiğim güvendiğiim biriydi bana bunu yapmayacaktı" dedi. Fakat "güvenilir doktor" diye birşey yoktur. Doktor kendisine sunulan ilaçları size vermek zorunda. Sistem böyle işliyor. Doktor ilaçların zehirli olduğunu, vüc udu kalıcı tahrip ettiğini, orta uzun vadede başka hastalıklara yol açtığını söylemez. Söylese bile taktik gereği yapar, yani sizi düşünüyormuş gibi sizin yanınızda biri ayağı için yapar. Sağlığınızı doktora, hastanelere, hükümetlere bırakmadan önce cok iyi düşünmelisiniz. |
Arkadaşlar semptomsuz atlatan var mı? Üşütmüştüm burnum tıkalı koku alamıyordum ama burnum açıldı hala koku yok. 5-6 gündür böyle. Korona olup koku alamama durumunuz kaç gün sürdü ansızın geldi mi yoksa bir sabah uyanınca mı koku almaya başladınız? |
Vücut kendi dinamikleri ile, koku alma dokularının bulunduğu bölgeyi tekrar açacaktır. Bu esnada yapabileceğiniz en önemli şey, vucuda yardımcı olmaktır. bunun için takıyorsanız maskeyi çıkarıp temiz oksijen almak, işlenmiş / kuru gıdalardan uzak durup, doğal protein yağ ve vitamin almaktır. Bol yağlı ve kıkırdaklı et söğüş yapıp et suyunu içmek iyi gelir. Burun olduğu gibi kıkırdaktır, yumuşak ettir ve onu yine kıkırdak ve et destekler. Cay olayından özellikle zencefil, zerdeçal gibi burun boğaza iyi geldiği söylenen şeylerden uzak durun, onlar mikro toz yapısı ile burun bogaz dahil tüm vücudu irrite eder, bağırsaklardan geçip vucuda girdiği takdirde vücut tarafından zehirli madde olarak reaksiyon yapar cunku hiçbir besleyiciliği yoktur. Çay, kahve, alkol gibi keyif verici maddeler, gazoz, zencefili gazoz (bu da cıktı) kola vs gibi içeceklerden uzak durmalısınız. Sigara/nargileden hiç bahsetmiyorum bile cunku sanırım bahsetmeme gerek yok. Tüm bunları uyguladıktan 2-3 gün sonra ancak koku tekrar almaya başlayabilirsiniz. Vücudun doğal bir ritmi vardır, onun dahilinde. Yukardaki şeylerin hiçbirini yapmasanız bile vücut zorlu koşullara uyum sağlayarak yine de iyileşir. 2-3 gün değil belki 4-5 belki daha cok gün sonra ama. Fakat birşeyi hiç yapmamalısınız: Doktorların verdiği ilaç, anitbiyotik, sprey, vs bunları kullanmamalısınız. cunku bunlar vücudunuzda doğal olmayan ve kalıcı deişikliklere ve onlar da orta uzun vadede yeni hastalık ve sorunlara yol açar. yeni yaşadığım bir örnekle sonlandırayım: geçtiğimiz Ocak yani medyada hükümetlerde ve hastanelerde bu Corona yaygarası henüz kopmamışken işyerinden arkadaş tam aynı sorunu yaşadı: Burnum akıyor ve koku alamıyorum diyordu. Ona da yukarda saydığım şeyleri anlattım ve ekledim: Vücudun kendi dinamikleri ile iylleşir, o burun akıntısı vücudun iyileşme mekanizmasının bi parçası, vucuttaki artık maddeleri o sıvı ile atıyor vücut dedim. Fakat arkadaş pek ikna olmadı. "Otorite" birinden şifa bulmaya gitti . Neydi o otorite? evet bildiniz. Doktor. Benim doktora gitme dememi dinlemedi, doktora gitti. Doktor buna bi poşet dolusu ilaç, sprey vs yazmıştı. Birkaç gün geçti. İlaçlar masasında duruyor. İlaçlardan birinin kutusu dikkatimi cekti. Kutuda "nazobec" yazıyordu. Ben değişik kelimeleri severim, onlardan espri yapan biriyimdir. Nazobec 'i görünce Naza Bak, Nazan Şoray gibi şeyler aklıma geldi. Sonra prospektüsüne bakayım dedim. Biraz tıbbi jargon görmek istedim. Sonra yan etkiler kısmına geldim. Fakat o da ne! Bu burun spreyi, göz içi basınç artışı (glokom) ve göz merceğinin protein yapısının bozulması / grileşmesi (katarakt) a yol açabilir diyordu! Bilmeyenler için glokom gözü kalıcı şekilde kör bırakır, katarakt ise göze perde inmesidir, net görmenizi engeller. Arkadaşa bunları söyledim. Bana ilk olarak "spreyi iyi ki burnuma cok cekmemişim" dedi. Tabi ki spreyi kullanmayı anında bıraktı. Doktora sorsa sprey bitene kadar kullan burnuna iyice çek der. göz hastanelerine yeni müşteri sağlayacak cunku, heheh. arkadaş sonra "bu doktor onca yıldır gittiğim güvendiğiim biriydi bana bunu yapmayacaktı" dedi. Fakat "güvenilir doktor" diye birşey yoktur. Doktor kendisine sunulan ilaçları size vermek zorunda. Sistem böyle işliyor. Doktor ilaçların zehirli olduğunu, vüc udu kalıcı tahrip ettiğini, orta uzun vadede başka hastalıklara yol açtığını söylemez. Söylese bile taktik gereği yapar, yani sizi düşünüyormuş gibi sizin yanınızda biri ayağı için yapar. Sağlığınızı doktora, hastanelere, hükümetlere bırakmadan önce cok iyi düşünmelisiniz. |
Pandemi hastanesinde çalışan bir hemşire tanıdığım sadece bu semptonla geçirdi. Temizlik yaparken çamaşır suyunun kokmadığını farketmiş. Sonra başka şeylerin de kokusunu almadığını farkedince karantinaya almışlar 14 gün. Başka bir sempton da göstermemiş. Öksürük ateş vs. |
Şebeke suyu içmeyi ilk fırsatta bırakmanızı öneririm. Şebeke suyunda klorin, florid, dioksin gibi tehlikeli maddelere ek olarak (iddialara göre) kimyasal ilaç artıkları da bulunuyor cunku belediyelerin su arıtma tesisleri kaba arıtma yapmak ve klorin florid gibi maddeleri eklemenin ötesinde suyu arıtmıyor ki zaten her gün yüzbinlerce ton suyu o düzeyde arıtamaz. Ancak şebeke suyunu ters ozmos / RO aygıt ile arıtıp saf / 100% arıtılmış su olarak da içmeyin cunku 100% saf su, vücuda alındığında doku ve hücreleri çözücü etki yapar ve mineralleri azaltır, uzun vadede demineralizasyon yapar. Dahası 100% saf olduğu için bir sürahi saf suyu odada bıraktığınızda atmosferdeki CO2 dolayısıyla kısa sürede asidik (pH 7'den küçük ) olur. Asidik su ise alkali (pH 7.35) olan vücudumuzu bozar, kanserin tetikleyicisidir. RO aygıt sadece alkali ve mineral işlemi yapıyorsa kullanılabilir fakat o aygıtlar ve onların sarf malzemeleri de pahalı. Ayrıca onun verdiği su da sadece bir yere kadar iyi ve cok önerilmez. Bu durumda en isabetli şey, 19lt damacana olarak satılan sulardan almak. Bizim işyerinde damacana su pınarı var, herkes oradan içiyor ve dahası, markası doğal kaynak suyu. Bazı markalar şebeke suyunu RO ile arıtıp bikarbonat (alkali yapma) ve magnezgum vs işlem ile mineral açısından zenginleştirerek satıyor ve kaynağından doğal sudaki alkali ve mineral dengesine sahip olamıyor. 19lt damacana su adresinize getirtirseniz şehir ve markaya göre 10TL-15TL arasında değişiyor. Bazı kişiler buna pahalı diyor. Bence kesinlikle cok uygun fiyat. Bunlara ek olarak arada sırada maden suyu sodası içilmesi de önerilir. bu sıcak günlerde soğuk soda içine ince dilim limon koyarsanız acayip ferahlatıcı ve içtikten sonra uzun süre bir tokluk hissi verir. |
Koku ve tat gitmesi korona belirtisi, başka belirti olabilir de olmayabilir de. |
maske takmaktan da olabiliyor. ben maske takınca koku alamıyorum. |
Hocam 40 gün evde kalıp iyileşende var 40 gün entübe edilip iyileşen de var. Prosedüre göre her hangi bir süre yok negatif çıktıktan en az 1 hafta sonra başlayabilirsiniz ama 2 hafta tavsiye edilir. Hastane test yapmıyorsa Sağlık Bakanlığını arıyorsun hastaneyi şikayet ediyorsun hemen problem çözülüyor |
Hocalarım merak ettiğim bu sorunu yaşayıp atlatan kaç günde atlattı insan 5-6 gündür koku alamayınca da bir tuhaf hissediyor |
Koku reseptörlerini tuzlu suyla gargara yaparak uyarmak mümkün. Ona rağmen koku alamıyorsan doktora gitmen gerekir. |
ben de hastalık belirtilerini gösterdim şimdi iyi hissediyorum ama 2-3 gündür koku alamama sıkıntısı var ve boğazımda kaşıntı var biraz öksürüyorum.nefes alınca burnumun içi yanıyor baya kuru hissediyorum burnumun içini.yorgunluk ateş vs yaklaşık 1 hafta sürdü.koku alamama başta yoktu 2-3 gündür var.geçiren arkadaşlar kaç günde düzeldi merak ediyorum |
kolonya kokla |
Hasta olupta İyileşen yok heralde... bende merak ettim kaç günde düzelir diye ama yazan olmamış |
Umarım 5-6 gündür diğer insanlara temastan kaçınıp kendinizi izole etmişsinizdir geçmiş olsun umarım bir şeyiniz yoktur |
Bende 10 gün sonra yavaş yavaş geldi, koku ve tat alma durumum sıfırdı 10 gün sonra kolonyanın kokusunu çok az almaya başladım günler geçtikçe düzeldi şuan 2 ay oldu hastalığı geçireli ama halen eskisi gibi tat ve koku alamıyorum sanki %40 ını kaybetmiş gibiyim. |
|
|
Bende 4-5 gün sanırım sürdü koku gelmesi biranda denedim artık koku geliyordu |
Hocam merhaba 5 gündür koku alamıyorum akşamları biraz ateşim çıkıyor Tad almada sorun yok. Boğazım 2 gündür biraz şişik. siz ne yaptınız ben hastaneye gitmedim evde tek takılıyorum |
Genelde hangi tür su içiyorsunuz: 1- Damacana su veya markette 5lt - 10lt pet şişede satılan su 2- Ters Ozmos / RO aygıtı ile arıtılmış su (alkali ve mineral işlemden geçmemiş) 3- Üsttekinin aynısı fakat alkali ve mineral işlemden geçmiş 4- Şebeke suyu |
Koku alamamak tehlikeli bir durumdur. Örneğin sokakta araçlardan gelen dizel duman kokusunu duyamadığınız için o zehirli dumanı maske takılı olsa bile bol bol içinize cekersiniz ve bu da birbirini güçlendiren negatif etkenler sonucu cok daha ileri başka hastalıklara yol açar.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >