Sen kaderini değiştiremezsin. Başkası dizayn eder, sen yaşarsın. Sen başkalarının yolunu çizebilecek konumda olsan aynı şeyi yapardın. |
Bu yaklaşım insan iradesini yok eder. "Kader" takdir, ölçü demektir. Kök manası budur. Allah insan için "Seçmeyi ve dilemeyi" ölçü kılmıştır, takdir buyurmuştur.. |
Sen seçemezsin. Ancak seçtirilirsin. He şey önceden kurgulanmıştır. Sonsuz zaman öncesinden sonrasına bir tek kum tanesinin yeri bile bellidir. Neyi seçiyorsun ? |
Tamamda zaten hayatın kendisi acımasızdır. Bunu hem evrim hemde bütün kutsal kitaplar söylüyor, zamanında Müslümanlığı yaymak için kaç milyon kişi şehit oldu. Aslında zaten, gördüğüm kadarıyla istenende bu. "Karşılıksız sevebilmek". Ha bu önceden bellidir ama dediğim gibi, "şu an" için konuşacak olursak, şu 1 saniyenin kontrolü tamamen senin elindedir. Gerçi bakalım, bilim vs. ilerledikçe, evren ve tanrı hakkındaki bilgi birikimimiz de artacak gibi duruyor. |
İnsan iradesi ile Allah kavramları bir arada bulunamaz. Tek bir irade vardır o da maddeyi yaratma iradesidir, madde yaratıldığı anda zaman da yaratılmıştır. Senin kendi iradene göre seçim yapman demek zamanın dolayısıyla evrenin bir bölümünü yaratman demektir, bu da mutlak yaratıcı kavramına aykırı. |
yahu hem ezelden biliyor diyorsun, hemde kendi tercihidir diyorsun. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? |
lahana turşusu falan yok,anlaşılması da hiç zor değil..ne yapacağımızı kendimiz kendi irademizle kimse müdahale etmeden biz kendimz belirliyoruz, ne yapacak olacağımızı da Allah biliyor. |
kişinin kendi iradesiyle seçim yapması ile evreni yaratmasının ne ilgisi var, biraz örneklerle açıkalrsanız daha net anlabiliriz.. ben mesela kendi irademle içki içmiyorum evrenin bir bölümünü yaratmış mı oluyorum şimdi ben ? |
Evet seçim yapabilseydiniz öyle olacaktı. Evrendeki herhangi bir maddenin şu anki durumunu ele alın, bu durumun oluşmasının nedeni maddenin bir önceki durumudur. Bir sonraki duruma sonuç bir önceki duruma da neden derseniz bunu maddenin yaratıldığı ana kadar götürebilirsiniz. Bu durumda maddenin tek bir durumda yaratılmasıyla onun sonsuza kadar içinde bulunacağı durumlar da belirlenmiş olur. Eğer bunu reddediyorsanız ya evrende rastgele (neden-sonuç ilişkisinin dışında) olayların var olduğunu kabul ediyorsunuz demektir, ki bu da Allah'ın yarattığı evrende ne olacağını bilmemesi anlamına geliyor, ya da evrene neden-sonuç ilişkisini bozacak şekilde dışarıdan müdahale ediliyor demektir bu da birden çok yaratıcıya işaret eder. |
![]() |
tabi ki garip değil. hem garip olsa da nasıl anlarız bunu. tanrı varsa, onun amaçlarını anlayabilecek kadar zeki olduğunu, farkında olmadan iddia ediyor buradaki arkadaşların çoğu:D bu tür soruların çelişkisiz cevabı yoktur. çünkü sorular hatalıdır. bana kalırsa, tanrı bizi yarattı. kaderimiz de var ve biliniyor. sona gelindi bile. göreceli zamandan kaynaklı bir durum bizimkisi sadece. bu arada, tanrının bizi neden yarattığı sorusunu soran insan, acaba ne gibi bir cevap bekliyor? |
sizce Allah kullarını eşit mi yaratmıştır? |
Gidince varsa sorarız yoksada tın yani ohmaygood |
Allah kişinin kendi iradesiyle vereceği kararı, vermeden önce bildiği için kaderinde varoluyor. Anlaşılmayacak bir şey yok |
Madem kararlarımız biz o kararı vermeden önce biliniyor, neden sorumlu tutuluyoruz? Bize ne yazılmışsa onu yaşıyorsak eğer, yani bir kişinin cennete diğerinin cehenneme gideceği doğuştan belliyse o durumda eşitsizlik vardır. Kader çok derin araştırılması gereken, herkesin eksikliklerinin olduğu bir konudur. Ama benim emin olduğum şey bize yazılanı oynamadığımız gerçeğidir.. |
Ben irade sahibiyim, istediğim kararı veririm demek "ben tanrıyım" demekle aynı anlamdadır. ![]() |
Benimde çok uzun bir süredir aklımı kurcalayan bir soruydu bu.Zaman zaman düşünmekten vazgeçtiğim olmuştu, kim zaman ise yaşadıklarım beni düşünmeye itmişti.Kısa bir süre önce ise kendimde bir kader tanımı yaptım.Açıkçası kendi tanımım beni tatmin etti diyebilirim.Kelimelerle nasıl anlatacağımı bilemesemde denemeye değer :) Bir insan için sadece bir kader yazıldığını düşünmüyorum.Teorik olarak bir insan için sonsuz kader yazılı olduğunu düşünüyorum.Yani yaratıcı insanın kaderini önceden biliyor ANCAK anlık seçimlerle kaderimizi değiştirme özgürlüğüne/iradesine sahip olduğumuzu da düşünüyorum.Bununla birlikte kaderimizi her seçimle birlikte değiştirmiş olsak bile değişen kader önceden yazılı...Peki farkındalık olmadan veya bir seçim yaparken aklımız o seçime odaklanmamış ise ne olur ? Kaderimiz yine değişir ama özgür düşünce ile olmaz bu durumda irademiz ile yeni bir seçim yaparak kader yine değişebilir ancak kontrolsüz yaptığımız bir seçim sonucu ölmüş olursak kaderi değiştirme şansımız olmaz.Böyle bir seçim sonucu yaratıcı nazarında sorumluluk derecemiz nedir bilmiyorum. Aslında aklımdakileri tam olarak toparlayabilsem çok rahatlayacağım ama henüz bende bile netliğini kaybediyor bazı şeyler.Beynim bazen voltajı düşen bir ampul gibi :) ışık bir zayıflıyor bir güçleniyor.voltajın yüksek olduğu bir anda yanımda kağıt kalem olmasını çok isterim |
Bizim kararlarımız yoksa, bizim irademiz yoksa neden cennet ve cehennemin varlığından bahsediliyor? |
Arkadaşlar cevaplayan herkese teşekkür ederim. Cevaplarda şöyle bir cümle var "bir kişi içki içiyorsa onun içki içmesi tamamen kişinin kendi tercihi..Allah onun için "bu kişi içki içsin" demiyor..içki içmesi tamamen kişinin kendi tercihi olmakla birlikte Allah o kişinin içki içeceğini ezelden biliyor.. " .. Ancak benim sorumun hala geçerli olduğunu üşünüyorum . yani allah o kişinin daha önceden içki içip içmeyeceğini , NEYİ TERCİH EDECEĞİNİ VEYA ETMEYECEĞİNİ biliyordu ve bence bu yüzden insanın kendi seçimiyle yaptığı gibi gözüken durumlarda da sıkıntı çıkıyor. Umarı anlatabilmişimdir |
Benim önüme iki yol çıkarırsanız, bunlardan birinin Paris'e ve diğerinin ise Bilecik'e çıktığını biliyorsam, siz bu yolları karşıma çıkarırken de benim Paris'e gitmek isteyeceğimi biliyorsanız, burada bir iradeden söz etmek mümkün değildir.
Ya da örneği şöyle değiştireyim;
Bir insanı 3 gün boyunca aç bırakıp ardından yemek yemek isteyip istemediğini sorarsanız, alacağınız cevap bellidir ve o insana "Bunu sen seçtin." diyerek durumu onun iradesine bağlayamazsınız.
Yukarıdaki iki örnekte de risk vardır, yani benim seçimimi değiştirebilme durumum vardır, ama eğer ki biri geleceği görebiliyorsa, onun bildiği seçenek dışındaki bir seçeneği seçme durumum yoktur. "Sen iradenle bunu seçtin." diyebilmesi için öncelikli şart, eğer dürüst olacaksa, seçimimi onun da tahmin edememesi gerekir. Eğer seçimimi daha ben seçmeden önce biliyor ve müdahale etme gücünü kullanmak yerine beni yaratanın kendisi olmasına rağmen cezayı bana kesiyorsa, ortada ciddi bir sıkıntı var demektir.
En başa dönersek, ben ateistim ve bu yüzden ölünce sorguya çekilirken bana ceza kesilecek. Ne kadar yatarım bilmiyorum, ama bunun sorumlusunun ben olacağımı düşünmüyorum. Kendi irademle karar vermiş olabilirim, ama bana bu iradeyi veren, bu beyni veren, ne yapacağımı baştan bilen ve bunu değiştirme gücü olmasına rağmen değiştirmeyen ve bunların sonucunda beni yakacak olan o büyük güç, kendisini sorumlu hissetmiyorsa, benim görüşüme göre ben ondan çok daha iyi bir varlık durumundayım.
5 yaşındaki çocuğun eline 1 kg dondurma verip, yemesini seyredip ardından "Kendisi seçti, banane" demek ne kadar acımasızcaysa, benden çok daha büyük bir bilgi, zeka ve yapabilme gücünün bana davranışı da benim için aynı şekilde acımasızcadır.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle