1. sayfa
Yav 300 civarı madenciden sonra bile pişkin pişkin madenci yakını dövdüler şey yaptılar 8 ölüden bir şey olmaz bir açıklama yaparlar tamamdır iş. |
baraj yapımı heyelena neden olmuşmuş açın okuyun ya heyelan neden olur diye. |
bir haberde "hes" lere ...ok atıp sonrada elektrik-su olmamasından şikayet etmek çok iyi bir kafa. |
Google dan kopyala yapistir, sonrada cahillik boyle bisey de. Acaba kendinimi tarif etmissin anlamadim. Google iflas falan etse haliniz nice olur merak ediyorum. |
Depremi Allah`in bir lanet sanip inanan adamlarin burada akpyi aklama calismalarina guluyorum. yazinca da ceza aliyorsun ? Sizce adil mi bu ? adam insanlarin sinirinde oynuyor. fake hesaplarla buraya gelip biseyler yaziyor. sancaktar nicki banlaniyor, burad ata osmanli ile milleti galeyana getiriyor. hayir bunu da cevap veremedikleri konulari kapattirarak yapiyorlar ? sizce bu insanklara farkli durumlar bildiren sifatlar kullanmak suc mu ? |
sen kesinlikle akpye oy atmış birisin...algı yönetimi yapmaya çalışıyosun ben akpli değilim şeklinde.. hes yapılırken dereyi daraltmak,doldurmak heyelana neden olur mu olmaz mı doğa uzmanı arkadaşım? aşağıdaki yazıyı düzgün oku bir daha.. derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Ömer Şan da bu eleştirilere katılıyor. Şan, "Yaşananlar doğal afet falan değil. Düpedüz siyasi bir felaket yaşanıyor." diyor. Gerekçesini ise şöyle açıklıyor: "Doğu Karadeniz bölgesi özellikle Karadeniz Sahil Yolu denilen ve Samsun'dan Hopa'ya kadar uzanan duble yolla adeta katliama açıldı. On yıllarca taş ocakları kuruldu bölgede. Gelişigüzel yollar yapıldı." "Hiç hesap etmediler bu bölgenin topografik yapısını, dik yamaçların neye gebe olacağını." "Bitki örtüsünü yok ettiler. Deniz kenarlarını doldurdular. Derelerin, nehirlerin önünü kestiler. Dere yataklarını, havzalarını daralttılar, doldurdular. Sonra HES (Hidroelektrik Santral) projeleri gündeme geldi. Doğanın katili olan insanların da katili oluyor." Sulak bölge neden imara açıldı? Sundura, zamanında sulak alan olan bir bölge. Suyun toplandığı, yoğun yağmurun doğa tarafından emildiği bir bölge. Bu alan imara açılmış. Buraya binalar yapılmış. Kuşkusuz bu durum yaşananların şiddetini de çok arttırdı. Baran Bozoğlu Karadeniz bölgesi son yıllarda sık sık sel ve heyelan felaketleri yaşıyor. Örneğin 2009'da Artvin Borçka'da beş kişi, 2010'da Rize Gündoğdu'da 12 kişi sel sularına kapılarak ya da heyelan altında kalarak ölmüştü. Son 10 yıl zarfında bölgede 100'e yakın kişinin bu şekilde öldüğü belirtiliyor. Çevreciler, bu sonuçta rant kaygılarının, yanlış yapılaşmanın, devletin kontrollerdeki ihmalinin de rol oynadığı kanaatinde. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'ndan Baran Bozoğlu, Hopa'da yoğun bir yağış olduğunu, buna karşın belli ihmallerin yaşandığının da gözardı edilmemesi gerektiğini söylüyor. Bozoğlu, Hopa'da ölümlerin en çok yaşandığı Sundura mahallesini örnek veriyor ve şöyle diyor: "Sundura, zamanında sulak alan olan bir bölge. Suyun toplandığı, yoğun yağmurun doğa tarafından emildiği bir bölge. Bu alan imara açılmış. Buraya binalar yapılmış. Kuşkusuz bu durum yaşananların şiddetini de çok arttırdı." Baran Bozoğlu, denize paralel yapılan Karadeniz Sahil Yolu'yla derelerin denizle buluşmasının engellendiğini, yol altından geçen su kanallarının sürekli açık tutulması gerektiğini ancak bu noktalarda bakım yapılmadığını da söylüyor. Acilen bir taşkın planı ve bir acil eylem planı yapılması gerektiğini belirten Bozoğlu, sinyalizasyon sistemi olmamasının da çok büyük eksiklik olduğunu vurguluyor. Çarpık yapılaşma Baran Bozoğlu'na göre, Hopa'da yaşanan felakette temel problem tek başına HES'lerle alakalı değil; asıl sorun dere yataklarındaki yapılaşma, derelerin yol kenarına örülen duvarlarla ya da taş ocaklarından gelen hafriyatın dökümüyle daraltılması... Ancak HES'lerle ilgili sorunlar da var. Baran Bozoğlu, HES'lerle ilgili olarak yanıtlanması gereken şu soruyu yöneltiyor: "Bu kadar yoğun bir yağış olduğu anda, oradaki barajlar örneğin Borçka barajı ya da etrafındaki diğer HES'lerin ne kadar su bırakacakları ya da ne kadar su tutacaklarına dair DSİ'ye (Devlet Su İşleri) bilgi geçen bir sistem yok. Barajların kapakları açıldı mı açılmadı mı? Onu bile bilmiyoruz." Karadeniz bölgesinin çok büyük bir risk altında olduğunu, benzer felaketlerin artarak devam edeceğini söyleyen Bozoğlu, Yeşil Yol da dahil birçok projede ÇED süreçlerinin doğru uygulanmamasının sorunların temelini oluşturduğunu savunuyor ve şöyle diyor: "Sulak alanı imara kim açtı? Bina yapılmasına kim izin verdi? HES yapılması sürecinde dere yataklarını kim daralttı? Dere yataklarına hafriyat kim attı? Bu sorulara cevap verilmeden ülke olarak hiçbir ilerleme sağlayamayız." |
fox haberde gördüm adam dövünüyorda dövünüyor bende tv başında bittim adam çok kötüydü Allah sabır versin. dediğin gibi oraya ruhsat verilmesi doğrumu araştırılamsı lazım. ve 3 dönemdir kimse orayı bitirememiş başka partide varmış galiba baba video çekmiş belediye gitmiş kimse dinlememiş. |
demek bu olayda böyle kapanacak takdiri ilahi deyip geçeceğiz. Selde 13 Kişi Öldü Savcı Takipsizlik Kararı Verdi Hopa, Samsun mu olacak? Hopa’da yaşanan ve 8 kişinin hayatını kaybettiği sel ve heyelan faciası akıllara sadece 3 yıl önce Samsun’da meydana gelen faciayı getirdi. Temmuz 2012′de Samsun’un Canik ilçesinde meydana gelen sel faciasında 13 kişi hayatını kaybetmişti. 13 kişiden 5′i TOKİ konutlarındaki bodrum katlarında can vermişti. Olay ile ilgili yürütülen savcılık soruşturması ise kısa süre önce tamamlandı. Aralarında belediye yetkililerinin de olduğu şüpheliler hakkında yürütülen soruşturmada savcılık takipsizlik kararı verdi. http://www.sozcu.com.tr/2015/gunun-icinden/hopa-samsun-mu-olacak-920908/ Sel suları kaçak çöp dağını ortaya çıkardı http://webtv.hurriyet.com.tr/haber/hopa-da-sel-sulari-kacak-cop-dagini-ortaya-cikardi_118640 HOPA BELEDİYE BAŞKANI: ARA SIRA ÇÖP DÖKTÜK Hopa Belediye Başkanı AK partili Nedim Cihan, bölgede yıllar önce oluşturulan depolama alanına kendilerin de ara sıra çöp döktüğünü belirterek, "Bu alana daha önceleri çöp dökülmüş. Bizde ara sıra o alana çöp döktük. Sel sırasında çöpler sularla sürüklenerek sahile indi. o alanı temizleyeceğiz" dedi. Arhavi Belediye Başkanı AK Partili Coşkun Hekimoğlu ise, o bölgede yıllar önce çöp depolama alanı oluşturulduğunu belirterek, "Benim dönemimde oraya çöp dökülmedi. O bölgeye çöp dökmeyi uygun bulmadım. Hatta, 'Dökülen çöpler bir gün sel olursa sahile iner' diye uyarım da olmuştu. Dediğim maalesef çıktı. Ortada kötü bir görüntü var" diye konuştu. SOMA'YA 'FITRAT' DİYEN ZİHNİYET, HOPA'DA 'TAKDİRİ İLAHİ' DİYOR' Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun 500 yılda bir yağan şiddetli yağmurdan bahsettiğini hatırlatan ve ‘Takdiri ilahi' diyerek hükümetin sorumluluğunu unutturmaya çalıştığını kaydeden Yavuz şöyle konuştu: "Soma'da 301 madencinin ölümüne, 'Fıtrat' diyen zihniyet, Hopa'da 'Takdiri ilahi' diyebilmektedir. Bu zihniyet devam ettiği sürece su taşkınları ve felaketler devam edecektir. Çünkü Samsun'da, İstanbul'da ve birçok bölgemizde daha önce yaşanan felaketlerden hiç ders alınmamıştır. 'Dere ıslahı' adı altında derelerin betonlaştırılması, dere yataklarının daraltılması, dere yataklarının imara açılarak güvenli olmayan bölgelere konut inşa edilmesinin felakete neden olduğu tüm uyarılarımıza rağmen gözardı edilmiş, insanlarımızın hayatı pahasına bu uygulamalar devam ettirilmiştir. Dere yataklarının imara açılması ile ortaya çıkan rant, insanlarımızın hayatından daha mı değerlidir?" http://www.milliyet.com.tr/sel-sulari-kacak-cop-dagini-ortaya-gundem-2108544/ http://www.zaman.com.tr/gundem_hopada-cizme-fiyati-sikayeti_2313084.html |
Somadaki 301 işçi rant için öldürülmedi mi? 40 günde 60 asker-polis koltuk uğruna ölüme yollanmadı mı? Ermenek'te 50 işçi, Samsun TOKİ konutlarında 10 kişi Rtenin imam hatipten arkadaşı torunlar inşaatta 10 işçi... Tersanelerde binlerce işçi.. Hepsi rant için,bile bile ölüme yollanmadı mı? Akp dediğin nedir arkadaş? AH ile KALKINMA PARTİSİ |
Haklısın hocam.Hesten kaynaklandığını iddia ediyorlar ama Hopada HES yok. ALINTI Orman ve Su İşleri Bakanlığı; Hopa’da HES yok 0Sitene Ekle ORMAN ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Artvin’de yaşanan sel felaketinin ardından bu durumun, HES’lerden kaynaklandığına dair kamuoyunda yanlış bir algı oluşturulduğu ileri sürülerek, "Basında bazı odakların yaptığı açıklamalar tamamen bilgisizlik ve ideolojik yaklaşımlar ile yapılan açıklamalardır. Çünkü Artvin ilimizin Hopa ilçesinde ne işletmede ne de inşa halinde olan hiçbir hidroelektrik santrali (HES) bulunmamaktadır. HES’lere karşı yürütülen bu ön yargının anlaşılması mümkün değildir. HES’ler iddia edildiği gibi sellere ve heyelanlara sebep olmamakta, aksine önleyici rol üstlenmektedir" denildi. http://www.dha.com.tr/orman-ve-su-isleri-bakanligi-hopada-hes-yok_1010925.html |
'AĞLAMAYIP DUA EDECEĞİZ'' Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ardından hayatını kaybedenlerden Nermin Demir’in, Hopa ilçe merkezindeki evine giderek taziye ziyaretinde bulundu. Bakanla sohbet eden vatandaşlar, özellikle su kanallarının yetersizliğinden yakındı. Daha sonra da Nermin Demir’in tabutunun başına gelen Eroğlu, duaya katıldı, “Mekanı cennet olsun, şehitler makamına ulaşsın. Ağlayıp isyan etmenin anlamı yok” dedi. Bakanın bu sözü üzerine duayı yaptıran imam da, “Ağlamayıp dua edeceğiz” diye gözyaşı döken kadınları uyardı. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29900675.asp |
17 ağustos depreminin düzce deprem inin sorumlusunu bulabildiniz mi? |
Madem artık siz de anladınız açıklıyorum. Saklamanın manası kalmadı. Dünya'da ne kadar felaket, illet, açlık, kıtlık, zulüm varsa sebebi AKP hükümetidir. Ve RTE'dir. AKP olmasaydı Dünya'mız güller bahçesi olurdu. Açık ve net. |
her şeyin sorumlusu akp dir. sözcü gazeteside levent kırcanın kanser olmasını akp ye bağladı nasıl kafa yapısı var bunlarda bahçeli en iyisini yaptı koalisyon yapıp sorumluluk almak varken herşeyi oturduğu yerden eleştirecek ohh mis < Resime gitmek için tıklayın > |
Kaynak DHA olunca kimse ses çıkaramamış. |
1. sayfa
Artvin'deki sel ve heyelanı Hopa Belediye Başkanı "son 50 yılın en büyük felaketi" diye tanımlarken, çevreciler bu durumun bölgedeki yol ve HES yapımlarından kaynaklandığını savunuyor. Selin Girit'in haberi.
25 Ağustos 2015 18:56
PaylaşTweetlePaylaşPaylaşGönder
Selin Girit
BBC Türkçe
"Artvin'den Rize'ye gidiyorduk. Anormal yağmur vardı. Silecekler yetişmiyordu. Hopa'ya ulaşamadan yolda iki yanımıza heyelan düştü. 3-4 saat mahsur kaldık. Ne ileri gidebildik ne geri..."
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, Hopa'da etkisini gösteren, 8 kişinin ölümüne yol açan sel ve heyelan felaketini bizzat nasıl yaşadığını böyle anlatıyor.
"Hopa'daki manzara anlatılacak gibi değil..." diyor.
"Bütün caddeler çamur içinde. İnsanlar iş yerlerini temizlemeye çalışıyorlar. Elektrik yok. Su yok. Ölenleri bulmaya, çöken evlerin altındakileri çıkarmaya çalışıyorlar. Bir korku filmi gibi Hopa."
'Doğal afet değil'
Artvin'in Hopa ilçesinde etkili olan sel ve heyelanlarda şimdiye dek sekiz kişi hayatını kaybetti. Bir çocuk hala kayıp. Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.
Hopa Belediye Başkanı Nedim Cihan'ın sözleriyle, yaşananlar ilçe için "son 50 yılın en büyük felaketi"...
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Hopa'ya yaptığı ziyarette ilçeye 12 saatte metrekare başına 255 kilogram yağış düştüğünü açıkladı; acil çalışmalar yapıldığını, ulaşılamayan köy ve mahallelere müdahale edildiğini belirtti.
Ancak Bakan Eroğlu, Hopa'da protestolarla da karşılandı. Bir protestocu "Kentleşmeyi bozdunuz, etrafı ıslah ettiniz, dereleri kuruttunuz. ... Dereleri beton yaptılar, geldi aldı canımızı" diyordu.
Bir diğeri ise tepkisini "Karadeniz Sahil Yolu'yla, barajlarla bu ülkeyi baltaladınız, dereleri sattınız. HES'ler (hidroelektrik santral) sellere neden olmayacak dediniz, sellere neden oldu" sözleriyle gösteriyordu.
Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Ömer Şan da bu eleştirilere katılıyor.
Şan, "Yaşananlar doğal afet falan değil. Düpedüz siyasi bir felaket yaşanıyor." diyor. Gerekçesini ise şöyle açıklıyor:
"Doğu Karadeniz bölgesi özellikle Karadeniz Sahil Yolu denilen ve Samsun'dan Hopa'ya kadar uzanan duble yolla adeta katliama açıldı. On yıllarca taş ocakları kuruldu bölgede. Gelişigüzel yollar yapıldı."
"Hiç hesap etmediler bu bölgenin topografik yapısını, dik yamaçların neye gebe olacağını."
"Bitki örtüsünü yok ettiler. Deniz kenarlarını doldurdular. Derelerin, nehirlerin önünü kestiler. Dere yataklarını, havzalarını daralttılar, doldurdular. Sonra HES (Hidroelektrik Santral) projeleri gündeme geldi. Doğanın katili olan insanların da katili oluyor."
Sulak bölge neden imara açıldı?
Karadeniz bölgesi son yıllarda sık sık sel ve heyelan felaketleri yaşıyor. Örneğin 2009'da Artvin Borçka'da beş kişi, 2010'da Rize Gündoğdu'da 12 kişi sel sularına kapılarak ya da heyelan altında kalarak ölmüştü.
Son 10 yıl zarfında bölgede 100'e yakın kişinin bu şekilde öldüğü belirtiliyor.
Çevreciler, bu sonuçta rant kaygılarının, yanlış yapılaşmanın, devletin kontrollerdeki ihmalinin de rol oynadığı kanaatinde.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'ndan Baran Bozoğlu, Hopa'da yoğun bir yağış olduğunu, buna karşın belli ihmallerin yaşandığının da gözardı edilmemesi gerektiğini söylüyor.
Bozoğlu, Hopa'da ölümlerin en çok yaşandığı Sundura mahallesini örnek veriyor ve şöyle diyor:
"Sundura, zamanında sulak alan olan bir bölge. Suyun toplandığı, yoğun yağmurun doğa tarafından emildiği bir bölge. Bu alan imara açılmış. Buraya binalar yapılmış. Kuşkusuz bu durum yaşananların şiddetini de çok arttırdı."
Baran Bozoğlu, denize paralel yapılan Karadeniz Sahil Yolu'yla derelerin denizle buluşmasının engellendiğini, yol altından geçen su kanallarının sürekli açık tutulması gerektiğini ancak bu noktalarda bakım yapılmadığını da söylüyor.
Acilen bir taşkın planı ve bir acil eylem planı yapılması gerektiğini belirten Bozoğlu, sinyalizasyon sistemi olmamasının da çok büyük eksiklik olduğunu vurguluyor.
Çarpık yapılaşma
Baran Bozoğlu'na göre, Hopa'da yaşanan felakette temel problem tek başına HES'lerle alakalı değil; asıl sorun dere yataklarındaki yapılaşma, derelerin yol kenarına örülen duvarlarla ya da taş ocaklarından gelen hafriyatın dökümüyle daraltılması...
Ancak HES'lerle ilgili sorunlar da var. Baran Bozoğlu, HES'lerle ilgili olarak yanıtlanması gereken şu soruyu yöneltiyor:
"Bu kadar yoğun bir yağış olduğu anda, oradaki barajlar örneğin Borçka barajı ya da etrafındaki diğer HES'lerin ne kadar su bırakacakları ya da ne kadar su tutacaklarına dair DSİ'ye (Devlet Su İşleri) bilgi geçen bir sistem yok. Barajların kapakları açıldı mı açılmadı mı? Onu bile bilmiyoruz."
Karadeniz bölgesinin çok büyük bir risk altında olduğunu, benzer felaketlerin artarak devam edeceğini söyleyen Bozoğlu, Yeşil Yol da dahil birçok projede ÇED süreçlerinin doğru uygulanmamasının sorunların temelini oluşturduğunu savunuyor ve şöyle diyor:
"Sulak alanı imara kim açtı? Bina yapılmasına kim izin verdi? HES yapılması sürecinde dere yataklarını kim daralttı? Dere yataklarına hafriyat kim attı? Bu sorulara cevap verilmeden ülke olarak hiçbir ilerleme sağlayamayız."
Baran Bozoğlu, küresel iklim değişikliğiyle birlikte, Birleşmiş Milletler raporlarında da belirtildiği üzere Karadeniz Bölgesi'nde yoğun bir yağış rejimi değişikliği olacağına da dikkat çekiyor.
Sıcaklığın 2 derece artmasıyla, 2050 yılına doğru deniz seviyesinin yükselerek Karadeniz'in yaklaşık 70 metre içerilere taşınacağını söyleyen Bozoğlu, Türkiye'nin küresel iklim değişikliğine karşı acilen hazırlanması gerektiğini savunuyor.
CİNAYETİ KİM İŞLEDİYSE İSTİFA ETSİN!
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi charisma10 -- 25 Ağustos 2015; 19:58:48 >