Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
215
Cevap
4426
Tıklama
37
Öne Çıkarma
Forumdaki DSG psikolojisi ile Forumla alakasi olmayan DSG li arac sahipleri arasindaki fark
L
10 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

Oncelikle bmw kullanicisiyim bunu belirtmek isterim . Konuya gelecek olursak forumda herkes tarafindan biliniyor ki dsg li araba alinmaz alinirsa da %95 sorun cikartir dusuncesi mevcut. Bu dusunceden oturu dsg li bir arac almayi dusunen arkadaslarin hepsine salak muamelemesi yapiliyor
Ancak gel gor ki surekli gunlum hayatta dsg sanzimanli arac goruyorum her gordugumde de mutlaka bi sikintisi olup olmadigini soruyorum 30 40 tane arac icin sorduysam 1 bilemedin 2 tanesi sorundan bahsetti o da sanzimandan olup olmadigina emin degillerdi
Suraya gelmek istiyorum forumda bu kadar gorus belirten insanlarin hepsi neden kullanmamis olmamasina ragmen bu kadar buyuk bir teknolojiyi klavyeleriyle 1 saniyede öldürüyorlar
Ben gunluk hayatta boyle bir olayla karsi karsiya gelmeyseydim burda boyle bir konu acmazdim onu da eklemek istiyorum



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

M
10 yıl
Yarbay

merak ettiğim bir konu takipteyim.



.
10 yıl
Yarbay

Konuya asıl cevap önümüzde ki aylarda 7 ileri kuru kavrama yerini 7 ileri yağlı kavramaya bırakınca verilebilir...


Bu mesaja 2 cevap geldi.
P
10 yıl
Yarbay

Kendi acimdan cevap vereyim. Benimkisi dost tavsiyesi. Alip almamak ona kalmis. Illa bozuk cikacak diye bisey yok. Benim gorusum dsgnin ne zaman hangi sartlarda patlayacagi mechul. Dolayisiyla riske girme derim aliciya.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

L
10 yıl
Binbaşı

Biz her şeyi biliriz, amaaaan bozuktur, amaaan bozulur, yerli araba yapılamaz, yapılsa bile binilmez......... mantığında olanlar bu tarz yorumları yapanlar.

Verdiğim örnekler çoğaltılabilir.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
10 yıl
Yarbay

Günlük hayatta her gördüğün dsg li aracı mi soruyorsunuz ? 30-40 tane araç sordunuz demek. Tamam...



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

C
10 yıl
Yarbay

Biz de sizin gibi çevremizdeki kullanıcıların memnuniyetsizliğiyle(yaşanan arızalarla) ve istenen fahiş fiyatı nedeniyle tavsiye etmiyoruz.



B
10 yıl
Yüzbaşı

Koca forumun özeti;

- araba tavsiyeesi ; mazda al
- volvo çok sağlam hacı
- tsı ; yağ yakar abi
- dsg; patlar


95 bin km dir 7 dsg araç kullanırım buna ilave 35 bin km tsı araç kullandım ne bir gram yağ eksildi nede dsg ısındı. Mermerlermiş kafalar değiştiremessiniz size internet linki getirirler. zaten bu basmakalıp kelimeleri tekrarlayanlarda aynı 8-10 kişi. Değişmeyecek burayı böyle kabul etmek lazım



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 4 cevap geldi.
G
10 yıl
Binbaşı

Bende merak ediyorum. Bukadar DSGli arac sahibi var problem haf safhada olsa ana haberlere çıkar bu konu.kaldıki bu sanzimani dünya kullaniyor.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
10 yıl
Yarbay

Abi Dsg konusunda forum haklı da bazı yönlerde ancak bazı tavsiyeler var ki komik .

80 bine aile aracı isteyene E46 M3 tavsiye eden var . Yok wrx sti falan .

Mesela BMW 5.25 çözülemeyen sorun vardı forumda konusu da vardı . Bir de 3.20 alan kişide Direksiyon titremesi vardı .

Her araçta her markada olabilir sonucta basit bir yapı degil



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

U
10 yıl
Yarbay

Benim milletim işini bilir.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

I
10 yıl
Yüzbaşı

bu araçlar çok satıyor sonuçta arıza yapma oranı azda olsa bence okadar fiyat farkı ödeyip risk almak pek mantıklı değil debriyaja basıp vites topuzunu ittirmek çok zor bir iş olmasa gerek



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Z
10 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: bağkur_borcu

Koca forumun özeti;

- araba tavsiyeesi ; mazda al
- volvo çok sağlam hacı
- tsı ; yağ yakar abi
- dsg; patlar


95 bin km dir 7 dsg araç kullanırım buna ilave 35 bin km tsı araç kullandım ne bir gram yağ eksildi nede dsg ısındı. Mermerlermiş kafalar değiştiremessiniz size internet linki getirirler. zaten bu basmakalıp kelimeleri tekrarlayanlarda aynı 8-10 kişi. Değişmeyecek burayı böyle kabul etmek lazım

Forumun özetine :
-Volkswagen Premiumdur cümlesini eklerseniz sevinirim.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
V
10 yıl
Binbaşı

cift kavrama sanzimanlarin ariza cikarmaya meyilli oldugunu dusunuyorum. Yeni teknoloji sonucta. Uretici fimalarin musterileri denek olarak kulladigini goruyorum. Konuya farkli bir ornek olarak; adamda 2 araba var, biri cc biri focus. Focus kavrama degistiriyor cc tas gibi. Fakat dsgden agzi yanan insanlar var ki bosu bosuna adi cikmiyor.

Sunu da soylemeden edemeyecegim. Zf8'e binmedim fakat dsg acik ara tecrube ettigim en zevkli sanziman.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
A
10 yıl
Yarbay

Forumda bir arkadaş yakınlarda konu açmıştı,ekşisözlükten bir başlığın içeriğini kopyalamıştı ben de aynen ondan kopyalıyorum aşağıya ;







bu yazıyı vw polo başlığı altında yazmak isterdim ancak fark ettim ki sorun modelle değil, firmayla ilgili. yaşadıklarımla herkesi bilinçlendirmek, milattan önce kalmış bir satış sonrası hizmet nasıl olur onu da araya sıkıştırmak maksadındayım.

2014 model, 1.4 triptonik bir polom var. bürokratik işlemlerle beraber 50.000 tl ye mal olan bu küçük ama markası büyük arabanın parası babamdan çıktı, bir kere bunu bilin. zengin çocuğu değilim bunu da bilin. hatta bu aracı kendi paramla almış olsaydım böylesine yıpranmazdım. ilk göz ağrım, manevi değeri var, babamın hediyesi bir kere. acemiliğini atmış her şoförün ilk göz ağrısına nasıl davrandığını hepimiz biliriz. nasıl çocuğunuz rahat değilse sizin gözünüze uyku girmez, nasıl çocuğunuz arkadaşında kalacağı zaman huzursuzluktan hayatınıza devam edemezsiniz, işte ben de aksesuar aldığım için servise bıraktığımda uyku uyuyamadım, arabamı garaja koyamadığım zamanlarda stresten günüme devam edemedim. hatta kampüste bir gün bi baktım biri aracıma sürtmüş, %90 ihtimalle tanıdığım bir hocanın yaptığını bilmeme rağmen kamera kayıtlarından kim olduğunu bulup gidip dalmak istedim. tavsiye edilen devrin dışına çıkmadım, motoru öyle açtım. yıkamacılara bile vermedim anahtarımı. bozuk yola girmemek için yolumu uzattım kaç kere. işte böyle zorlu ve dikkatli süreçten sonra motorum açılmıştı, yine de motordaki w ambleminin üzerindeki jelatine dokunmadım. arabanın içinden sıfır kokusu geçmedi daha.

baktım artık kullanmaya başlayabilirim, kendimce döktürmeye başladım. otoyolda 160 la viraja girmeler, şehir içinde aralardan sıvışıp seri kullanma çabaları, kalkış gücünün el verdiğince sol çekmeler vs.
vw nin hakkını yemeyeceğim, çok keyif aldım. hızı hissettirmiyordu, araba virajlarda savrulmuyordu ve güvenimi kazanmıştı. ömrü bittiğinde bile bu aracı satmamaya, baba yadigarı diye koruyup son gücüme kadar garajda saklamaya dair kendime söz verdim.

bir gün yine otoyoldayım, aracım tam 2724 km de, bir anda motor bağırdı ve araç sallanmaya başladı. bir de baktım ki motor arıza ışığı yanıyor. hemen sağdaki benzinliğe girip kataloğa baktım, "katalitik konverter arızalı" manasına gelmekteymiş. tabiri caizse içim yandı. şokumu atlatamadan eskişehir vw servis müdürünü aradım, otomotikte değil de düz viteste 2800-3000 devirle 20-30 km yol aldığımda geçeceğini, önemli bir şey olmadığını, hiç üzülmemem gerektiğini söyledi. dediklerini yaptım ama ışık sönmedi. bu arada 80 km yi geçmememi söylediklerinden tırlar tarafından maymuna çevrilmiş oldum, dörtlülerim yanık halde korka korka ilerlerken artık işe yaramayacağını düşünüp tekrar durdum ve yol yardımı aradım. bütün gelişmeleri anlattım, yine üzülmememi, korkmamamı, beni bu arızanın yoldan alı koymayacağını söyleyip, aynı şekilde devam etmemi tavsiye ettiler. bir çay içip sakinleştim, karşılaştığım bütün vw sahiplerine danıştım o sırada. hepsinin de aracı manueldi ve böyle sorunlarla karşılaşmadıklarını söylediler. içimden bir ses sorun triptonik olmasında, yani dsg şanzımanda diyordu ama konduramıyordum. zaten kim kondurabilir, araç aldığım ilk gündeki gibi, daha 2700 de, kılına bile zarar getirmemişim.

söylediklerini dinleyip tekrar yola devam etmek üzere araca bindim, çalıştırdım, parktan çıktım ve süpriz! ne manuelde ne de otomatikte 2. vitesin üzerine çıkamıyordum. böyle bi hızda yola devam etmek otoyolda kaza yapıp ölmekle aynı şeydi, ilerdeki polis çevirmesine sığındım ve çekiciyi beklemem için müsaade istedim. yol yardıma durumu yine anlattım, önceki tavsiyeleriyle ilgili hiç bir şeye değinmeden çekici gönderdiler. istersem taksi de göndereceklermiş, ben de dedim ki evet işim aksadı ama gidecek durumda değilim. çok üzülüyorum, aracımın başında olmak istiyorum. tamam dediler çekici abinin yanına oturdum. eskişehir vw ye doğru giderken dert yandım. ortalığı dağıtıcam dedim. benzer örnekler verdi, insanların başı bu arızayla dertteymiş.

servise vardığımda sinirden kuduruyordum, hem servis görevlileri hem de şansa bakın ki aynı arızadan müzdarip müşteriler sakin olmamı söyledi. 5. kez bu yüzden yolda kalıp gelen bi abi vardı, senin ilk seferin bu herhalde, ondan sinirlisin dedi. iyice yıkıldım. kazık yemiştik lan!

servis müdürü iyi bir adam, o beni anlar dedim. onunla da konuştum, dsg nin üç parçadan ibaret olduğunu ve benim aracımda mekatronik kısmının arızalandığını, parça değişeceğini söyledi. sonra endişeli bir şekilde gözlerime bakarak hiç yedek araçlarının olmadığını, parça istanbuldan geleceği ve arıza hafta sonuna denk geldiği için garanti işlemleri, kargo derken 1 hafta bekleyebileceğimi söyledi. elinden geldiğince hızlandıracağını ama yedek aracı kalmadığı için veremeyeceğini de ekledi.

derin bir nefes aldım, dedim ki x bey, yanlış anlamayın ben sizi severim, şahsi hiçbir problemim yok buradaki herkesle. ama ben yanlış mı anladım acaba, durumu bi teyit edebilir miyiz?
tabii nihansu hanım dedi.

-aracımla bağımı gayet iyi biliyorsunuz, beni en iyi siz anlarsınız x bey.
+evet nihansu hanım.
- şimdi benim sıfır aldığım bu araç daha 2700 de, nasıl dikkat ettiğime siz şahitsiniz. vw gibi bir markadan alınmış yeni bir aracın çok çok övündükleri dsg şanzımanında bu kadar kısa sürede, hiçbir kullanıcı hatası olmadan arıza vermesi ayrı bir trajikomik olay, değil mi?
+aynen öyle nihansu hanım
-ve siz de diyorsunuz ki yedek aracım yok, yani aracı aldın çok güzel, üretim hatası var ve yolda kaldın, işin aksadı rezil oldun, 1 hafta bekleyeceksin ve buradan da yürüyerek çıkacaksın, öyle mi x bey?
+nihansu hanım benim elimden bir şey gelmediği için maalesef öyle.
-doğru anladım yani?
+evet nihansu hanım.
-doğru mu anladım x bey!
+ evet nihansu hanım.

derin bir nefes daha aldım.

-peki madem öyle ben ortalığı dağıtacağım, size bir şey olmaz dimi?

olmaz dedi ve sonraki söylediklerinde bu arızadan nasıl bunaldıklarını anlamış oldum. şikayet için yapabileceğim her şeyi anlattı.

beni eve bıraktılar sağolsunlar(!)

gelir gelmez arıza süresince yaşadıklarıma dair bütün fotoğrafları da ekleyerek mail attım doğuş otomotive. bir kaç kere de hem arızayla hem de hakkım olmasına rağmen temin edilmeyen yedek araçla ilgili çağrı merkeziyle görüştüm. hepsi not alıp hemen bana dönüş yapacaklarını söylediler. bir, iki, üç gün geçti hala ses yoktu.

çıldırdım, dot benimle resmen dalga geçiyordu. vw nin facebook sayfasına fotoğraflar ve ingilizce anlatımla bir gönderi postaladım. hemen yorum yaptılar, tr uzantılı bir adrese bunu anlatmamı istediler. lan dedim dalga mı geçiyorsunuz, özellikle size yazdım çünkü dot türkiyedeki kimseyi sallamıyor, binlerce insan madur bu arızadan. beni dinlemediler siz söyleyin de bana dönsünler artık. cevap gelmedi, bu arada andrew diye bi adam bir yorum yaptı gönderiye, jettasının ne hale geldiğini anlattı ve vakit varken kurtul, 5. den sonra benim motorumu komple değiştirdiler ve hala düzelmedi, bir an önce sat aracı dedi. yeni araç talep ettim haber bekliyorum andrew dedim, o da cevap yazmadı. sanırım tüm dünya distrübitörlerin, özellikle doğuş otomotivin yeni bir araç vermeyeceğini gayet iyi biliyordu. ne yalan söyleyeyim benim de umudum yoktu. türkiye ya burası.

artık o uluslar arası gönderiden sonra neler olduysa ertesi gün sabahın köründe rent a cardan aradılar, bana benzinli otomatik bir araç gönderdiler özür dileyerek. bir kaç saat sonra vw eskişehir aracın durumuyla ilgili bilgilendirmeye aradı. şok üzerine şok yaşıyordum. gördüğüm ilgiden neredeyse kafayı yiyecektim ki 530 lu bi numaradan bir dot görevlisi aradı, yetki düzeyini ve pozisyonunu bilmiyorum ama çok gizemli bi atmosfer vardı. sanırım sonunda rahatsız edebilmiştim onları. vw usa deyki postumu görmüş, durumu bir de benden dinlemek istiyormuş. 12 dakika boyunca anlattım, sadece dinledi, en son talebimi sordu. benim aracımla olan bağımı kopardınız, güvenimi kırdınız, bana güvenebileceğim bir araç verin, yolda hızlı giderken başıma aynı arıza gelsin de takla atıp öleyim mi yani? dedim. talep oluşturuyorum dedi. teşekkür edip kapatacaktım ki bişiler söylemeyi istiyor gibi geldi durdum. o da durdu, allah allah dedim kapattım. sessizlikle son bulan bu konuşmadan sonra umutlanmıştım.

1 hafta doldu, vw eskişehirden aracınız hazır diye telefon bekliyordum ki sabahında bi numara beni arayıp durdu. iki kere açmayıp uyuyamaya devam ettim içimden söverek, saat başı aradığı için sonunda uyandırmış oldu, bir baktım vw merkez, yani kocaeli müşteri ilişkilerinden deniz bey aradı. eklemek istediğiniz bir şey var mı dedi, madem her şeyi biliyorsunuz yok dedim. adamla neredeyse yarım saat konuştum, kıvırıyor da kıvırıyordu. sana yeni araç yok ama hediye var dedi kısaca, sürpriz dedi. sinirden güldüm artık, özetle ya deniz bey dalga mı geçiyorsunuz dedim, geçmiyoruz dedi kıvırmaya devam etti. sen git aracını al, zaten daha üniversite öğrencisisin, gençsin safsın. çevrendekiler kandırmışlar seni, bunlar çok normal be. hediye gönderdik sana işte daha ne istiyon der gibiydi. ben hala tatmin olmadığım için konuyu toparlayalım artık deyip kapattırdı telefonu. sonra vw eskişehir aradı, araç hazırmış. telefonlarım yine susmadı çünkü rent a car uzatma artık aracımızı ver diye sıkıştırıyordu. o cırtlak kadına kibarca, büyük küçük kimseye saygı göstermiycem lan artık, işim ne zaman biterse o zaman vericem aracı yeter lan! dedim. tamam dedi kapattı.

vw ye gittim, babam bize yardımcı olsunlar, biraz da fark verelim sen 1.2 turboya geç nihansu dedi. onu konuşayım dedim. aracınıza bi fiyat vereceğiz dediler. verdikleri fiyat 42.000 tl. iyice kafayı yiyordum ki servis müdürüyle test sürüşüne çıktığımızda beni uyardı, problem kronikse bu değiştirme işine girmelisin, şimdi satsan da 6 ay sonra satsan da aynı fiyata satacaksın, hiç gerek yok dedi. bir kaç audi ve vw hastası tanıdıklarım da 1.4 de kalmamı söyleyince kuzu kuzu aracımı alıp çıktım. içime oturdu yaptıkları. beni tek rahatlatan şey servistekilerin dot u nasıl rahatsız ettiğimden memnun olmasıydı. hepsinin adına bir miktar hınç almış oldum. geri kalanların hepsi içimde uktedir.

deniz beyin hediyeni al sus dediği hediyeye gelince. vallahi dayanamıyorum fotoğraflarını koyacağım, flirt ediyormuşuzcasına pembe bir kutuda portatif şarj aleti göndermiş lan deniz bey. emek verip kendi el yazısıyla da yine romantik bir zarf ve kağıda bişiler yazmış.

mahvolmuş dsg şanzımanımdan sonra en ihtiyacım olan şey bu romantik portatif şarj aletiydi deniz bey. saygılarımızla yı da yanlış yazmış gerizekalı. karar verdim almanyaya mektup yazacağım. denemekten zarar gelmez. dot ekibinin tümüne en içten selamlarımı yolluyorum.

fotoğraflar da böyle:

https://imageshack.com/i/id9eyt2nj

https://imageshack.com/i/pbqa9rzdj




DSG nin problemli bir şanzıman olduğu çok açık,bir örneğini de şimdi okudunuz.

Her aracın problem çıkarma potansiyeli vardır.

Ama örneğin bir 1.6 125 HP otomatik şanzıman Civic ile Golf 1.4 TSI 122 HP DSG şanzıman aracın sorun çıkarma potansiyeli asla bir değil,bir diyenleri de kaale almam zaten.

Tamam iyi güzel hoş şanzıman hızlı ekonomik ergonomik fakat yolda bırakma işi devreye girdiği zaman tüm artılarını silip atıyor.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
L
10 yıl
Yarbay

Çünkü bu klavye delikanlılarının çoğu "sanal oto teknikeri". Ömründe içine bile oturmadıkları araç hakkında 5 yıllık sahibi gibi konuşurlar. Linea sürüp, golfün kalitesinin övülmesiyle alay ederler. Kendi araçları zangır zungur takırdarken, her yerleri trim sesiyle titreşirken, 100km üstünde araç içindekiyle bağıra bağıra konuşurken gelip vw'ne "dok gapu sesüymüş ehüehüe" diye akıllarınca dalga geçerler. Özetle, kimi cahillik, kimi kuyruk acısı.

Forumdaki cahillik de toplumdaki cahilliğin bir aynası. Bunun benzerini,bu kadar cahil insanı ancak askerde görebiliyorsunuz. O yüzden beni şaşırtmıyıor. Cahil, kafa yapısı düşük, ekonomik geliri de kötü olunca adam sarıyor birşeylere de sarıyor, eğleniyor o zekacıkla işte.

Kimi de sadece parası yetmeyip alamadığı için, alamadığını kötülüyor, bir yalana uyup kendini de o yalana inandırıyor. Neymiş fsi dizel gibi çalıyormuş misal. Bunu diyen adamla hayatta 1 kelam ortaklığım olamaz yalan söylüyor çünkü. Yalancı. Sonra gelip tsi yağ yakar, turbosu patlar diyenler. Aynı kafa. Sanırsın ki serviste müdür. 3 tane olay duyup tüm marka modele mal etmeye çalışıyor kötüleme adına. Neden kimse toyotanın yağ yakıp, motor değişimi bile gerektiren kronik sorunlu 1.4d motoru hakkında birşey demiyor mesela? Neden kimse audinin multitronic kroniği hakkında birşey demiyor mesela? Olay tamamen art niyet.

Forumda çok gereksiz adam var. Arada da nadiren düzgün, konuşulabilecek, tartışılabilecek adam var. Misal tartışırsın, adamla zıt düşersin, baktın yürümüyor ya cevap vermeyi kesersin, ya ben böyle düşünüyorum, size katılmıyorum dersin uzatılmaz. Ama gereksiz adamlar varki yok kapak, yok headshot, yok troll bu, yok sen okuluna git vs vs.

15 yaşında olup babasının değiştirdiği arabaları kendi arabalarıymış gibi gösterip ahkam kesen mi dersin, şirkette başkalarına verilen arabaları her gün görüp, 2 kere kullanma fırsatı bulduktan sonra kendi arabasıymış gibi 3 yıldır kullanıyorum diye sallayan vs mi dersin, paliodan üstünü görmeyip vw'e bok atan mı dersin, zengin çocuğu olup aldığı ferrarisiyle konular açıp tatmin etmeye çalışanlar mı dersin, "0-300ü şu kadar saniye altı olmayan araçlara hızlı demem ben yea" diye padişah bir taraflarını mı dersin, ekonomi markalarıyla, kaliteli markaları bir tutup, aynı kalite araçlar diye tartışma yaratanı mı dersin, her konuda özellikle bir markayı kötüleme adına gelip çamur at izi kalsıncılar mı dersin, 1.2 motor sürüp büyük motor verimsiz eski teknoloji diyenler mi dersin, sedan varken hatchback araba ne gerek var, neyin mantığı diye keyif kahyalığını soyunanlar mı dersin, milletin arabalarına bakıp bakıp nasıl alıyorlar bunları diye hesap soranları mı dersin, hayatını tek marka ile geçirip süspansiyonlarını bilmemnesini dünyanın en iyisi ilan eden mi dersin, honda sürüp, youtobe' da ekstrem modifiyelisi, güçlü pahalı süpersport markaları geçtiğini görünce tatmin olup, forumda sevinçle paylaşıp tatmin olan mı dersin, 1litre araba alıp çok yakıyor bu, lpg takılmaz mı diye soran mı dersin, bir motora döneminin en kötü motoru diye çamur atıp, muadil motorları teknik listelerle önüne döktüğünde, ses çıkaramayıp dut yemiş bülbüllere dönenler mi dersin, araba alınca aldığı markanın avukatlığına geçen mi dersin, sırf tartışma çıksın diye troll amaçlı konular açanlar, yorumlar yapanlar mı dersin, mısırımı aldım bekliyorum diye bunları destekleyen tipler mi dersin, trolleri, fanatikleri kollayan taraflı yöneticiler mi dersin say say bitmez. Aynı askeriye işte her türlü insan var.

İşte bütün bunların arasında gerçekten samimi, tarafsız olan, belli bir mentaliteye sahip insnalar da çıkabiliyor. Onları da korumak kollamak lazım. Ben sırf bu yüzden marka model soranlara özellikle de bu vw markasını içeriyorsa forum dışında, vw türkiye forumu gibi direk kullanıcılarından oluşan insanların olduğu platformlara danışmalarını ve arada kaldığı araçları test etmelerini sağlık veriyorum ki doğru bilgiye ulaşabilsinler. Yoksa foruma kalsa vw çöp, fiat, toyota, volvo, mazda süper. Başkası alınmaz, hepsi çatlar, patlar, incir ağacı diker, üzer, bozar, öldürür, sanayici kanka yapar, benzinci ortak yapar vs. Direk minibüscü ağızı...


Cahillik diz boyu, seviye paçalardan akıyor..


Bu mesaja 5 cevap geldi.
S
10 yıl
Yarbay

Çok fazla arıza şikayeti geliyor, daha geçen gün Aydın'da yaşayan bir arkadaşımla telefonla konuşmuştum, amcasına ait olan 2011 model 1.6 TDI 105 HP 7-DSG'li aracın DSG'den ötürü arızalandığını, Aydın'da da arızadan anlayan usta olmadığı için çekici ile İzmir'e aracı yolladığından söz etmişti. İstanbul gibi şehirlerde yaşayanlar için bu sorunu ciddiye alan sayısı az ama Aydın gibi daha küçük şehirler için büyük bir sorun.

Yalnız, vermiş olduğu zevki test etmiş birisi olarak, bence son derece başarılı ve zevkli bir yapıya sahip.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
10 yıl
Yarbay

Bundan daha iyisi yazılamazdı. Elinize sağlık.



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Lord Sparhawk
S
10 yıl
Yarbay

Güzel konulara değinmişsiniz, bu sebeplerden ötürü buranın eskisi kadar tat veren bir yer olduğunu düşünmüyorum.




Bu mesajda bahsedilenler: @Lord Sparhawk
L
10 yıl
Yarbay

Konuyla ilgili iki kelam da ben edersem evet dsg yıllardır vw'nin düzeltmediği, ayak sürüdüğü bir problem. Daha ilk problemlerde yıllar önce herşeyi düzeltebilecekken, ufak tefek revizelere gidip, aynı karlılıkla ilerlemeye çalıştılar. Üstelik dünyada artan baskılara sonucunda 10 sene garanti verirken ülkemizde bunu da yapmadılar. Dsg'yi vw üretmiyor, bşaka firmaya ürettiriyor. Ama sorun belirlediği bütçede. Birim başına maliyeti son derece düşük tutuyor ve arabaya taktıpğı şanzıman o arabanın torkuna limit değerlerinde dayanıyor. Biraz maliyet artsa audide r8 de kullanılan çift kavramalarda var halbuki. Olay 3 liralık mal koyması gerekn araca 2 liralık mal koyarak şark kurnazlığı yapmasından. Bu sorun en güncel jenerasyonda mekanik olarak iyice azaldı artık. Yakın zamanda kavramanın çabuk tükenmesi sorunu vardı, düzeltildi. En son yağdaki katı maddelerinin paslanıp mekatronik ünitesinde devreleri bozarak arıza çıkarmasıyla gelen sorun vardı, onu da çözdüler. Şu an en son dsglerde bilinen bir problem yok. Ama yine de güvenemiyor insan. Vw ve audinin çift kavramalı bu dandik sistemlerde inat etmesini anlamıyorum. O eski hantal tork konvertörlü şanzıman algısı zf ile çoktan bitti. Zf benzeri tam otomatik kavramasız, tork konvertörlü bir şanzımana geçmeleri bir zorunluluk oldu marka algısı açısından. Otomatik vitesli araba alacağım, kavramalı olacaki manuel gibi baskı balata değişecek, o ne biçim iş ne anladım o zaman. Otomatik deidğin tam otomatik tork konvertörlü olmalı. Yağını değiş bir ömür bin.


Bu mesaja 1 cevap geldi.