1-Genelde bu tip araçları alan insanların yeterince parası vardır yani arabayı bir yere park edince büyük ihtimalle gözleri geride kalmaz 2-Ferrari gibi pahalı bir aracı alan insan elindeki son parasını buna yatırmaz elbette,yoksa 2 evi olan herkes satıp ferrari alabilir ama sonra iş komediye döner bknz:http://www.youtube.com/watch?v=SD_EmOMKoV0 3-Bana kalırsa bu yazdıklarınız ya yüzeysel bir düşünce tarzından kaynaklanıyor yada fakir edebiyatından başka bir şey değil,kendinizi avutuyorsunuz ![]() |
Volkswagen Polo GTI :) 1) Türkiye'de Volkswagen Polo GTI gibi otomobillerin dahi verimli yol alması için gerekli kalitede yol yoktur. Asfalt kalitesi, yolun teknik özellikleri, çukur-tümsek nedeniyle uygun yol bulmak olanaksızdır. 'Hiç olmayacak bir yerde tekerlekleriniz yerden kesilebilir, tamponu tümseğin birinde bırakabilir, aks'ını olmayacak yerde ki bir çukur da kırabilir, aracınızın arkası kaldırıma kayabilir, tabelası unutulmuş bir kavşakta biçilebilirsiniz. Şu burada bahsi geçen ataşehir girişinde ki ölümlü Porsche kazasını duymuşsundur ve o mevkiye oturanların yol hatasını nasıl ifade ettiklerini de. Malum ataşehir lüks araç cennetidir ancak o mevkide Porsche, Ferrari'ler kaza yapmıyor sadece. Kamyonlar devriliyormuş hani. Sonra gayet normal denebilecek bir hızda eğim sonucu, ayrımı görmez veya bir anlık dikkatsizliğe uğrayabilir Vatan, merter ayrımına girebilirsiniz hani.' 2) Türkiye'de "servet düşmanı" kimseler vardır. Bu kimseler nedensiz yere sizin Polo GTI aracınıza zarar verebilir. Aracınız evinizin otoparkı haricinde hiçbir yerde güvenli değildir. 'Esenlerde, Mecidiyeköy de biri kıskanır ve anahtarı çeker. Rengi çok parlaktır, jantı özenle seçmişsinizdir yakışmıştır küfreder, çizer. Yukarı dan çöp poşeti, şişe atabilir. Olmayacak yerde kaydırır kaskonu bozdurur.' Çoğaltılır da çoğaltılır hani. 0 BMW, Mercedes'ler çizilmiyor sadece bu ülkede. 3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti aracı satın alırken %150 vergi uygular, benzin alırken yüksek vergi tahsil eder. Buna karşın size güvenlik ve hizmet sunmaz. 'Bu herkesin malumu her araç için geçerli olandır zaten. Elin 20bin €'ya aldığını sen burada 50bin €'ya alırsın. 140bin $'lık Z1'i 300bin$'a anca getirirsin bir farkı yoktur.' 4) Diğer sürücüler size saygı göstermez. Kazaya karışma olasılığınız yüksektir. 'Adam karısıyla kavga etmiştir, bir anlık dalgınlığına da gelmiş olabilir dokunur, söylenirsin sonra özür dilemek zoruna gider gaza yüklenir farlarını söker.:) Bir anlık dalgınlığa gelirsin yada çocuğun şişesini düşürür Polo GTI'ın da istemsiz sıkıştırırsın birini veya dokunursun, anlayışsızlık yapar tekme tokat kavga etmek durumunda kalırsın. Uzatmayalım daha.... Saygı araç modelleri ile alakalı değildir.' 5) Türkiye'de 132 km/h üzerinde sürat yapmak suç. 'Polo GTI'ın kadranında da max gösterge 132 değildir zaten.:) Üretici 0-100 verisi koyar yanına 0-200'ü de ekler. İnsanlar da 80-160 ölçmek isterler vs vs' Şimdi anladınız mı yazdıklarınızın sadece Ferrari'ye ait/özel olmadığını. O Polo GTI yerine 50bin'in üzerinde ki hatta altında ki tüm araçları da kullanabilirsiniz. Kastım olmadık çıkarım yapmak değil işte bunu anlatmaktı zorlama birşey yazmadım zaten.:) Ferrari'ye olmadık şeyler atfetmeyin lütfen, olduğundan daha fazla bir değer yüklemeyin. Bu dünya da ki üreticilerden, sınıf ürünlerinden biridir sadece. Tek başına değiller. Ne makineler var şu dünyada. Olmadık yüceltmelerden Lamborghini markası meydana geldi zaten ve bugün halen varlar Ferrari'ye rağmen. Biliyorsunuz Italya'da Ferrari ve Lamborghini'ye (milli markaları olması hasebiyle de) 170km/h'lik daha yukarda hız sınırı önerildi ancak büyük tartışmalar sonucu mümkün olamayacağını anladılar.:) Yani kösele tabanlı bir salon ayakkabısı ile inşaat şantiyesinde pekala da gezilebilir. Özellikle alternatifiniz olmadığını düşününce. Bütün ülkenin otobanlarını düzeltemezsiniz hani. O zaman katlanacaksınız, olabilen yerleri diğerlerinden daha fazla bir dikkatle seçeceksiniz Ferrari almaktan vazgeçmeyeceksiniz hani.:) Arkadaşlarım gökyüzünde kullanmıyor hani Ferrari'lerini. İnşaat şirketi olanların göz atmak, denetlemek için kösele ayakkabılarıyla şantiyelerine girdikleri gibi, kırmızı halı serdirmiyorlar önlerine. Bence derdinizi anlatamıyorsunuz. Şunu da ekleyeyim hastalığım sebebiyle çok iyi bildiğim Monaco malum caddesinde, tünel öncesi son viraja yaklaşmada öyle absürt bir eğim, yol ortası hatası vardır ki yaklaşmada çok dikkat etmelisiniz. Hani Formula1 yarışlarında kullanılan bir alandır ve olağan üstü o makinelere sahip pilotlar eğim yaklaşmasını korumak durumundadır. Yolun böyle 1-2 acayip eğimi sebebiyle oraya özel setup yapılır zaten. Bu bahsettiğim nokta öyle bir yerdir ki bırak Ferrari'yi normal bir bineğinle bile bu noktayı ortalamaz, kenara almaz yani yolun hız limitini geç çok daha öncesi hızlarda tehlikeli yakınlaşma dediğimiz olayı gerçekleştirirsen hemen sonra ki virajı alamaz sola geçirirsin, gözlerin direk denizi görür. Bu adamların farkı nedir şöyle örneklenebilir işte öyle bir zihniyete sahiptirler ki böyle bir yolda yarışda düzenlendiğinden logar kapakları özel geliştirilen bir mekanizma ile kilitlidir. Bizim ise hani şu ismi Körfez olup da ses şikayeti nedeniyle uzunca denebilecek süre kapalı kalan malum pistimiz köstebek yuvası gibidir. Bataklığa doldurma bir yapıdır ve düzgün bakımları yapılmaz. Global de 3 ncü seviye pist'ler seviyesinde bile değildir (İstanbul park 1ncı sınıf, bakımları devam etmediği sürece 5 yıl sonra 2 nci'ye düşer!) ki Kıbrıs'da ki, Yunanistan'da ki pist denilen basit yarışların yapıldığı alanların çok altında bir kaliteye sahiptir. Asfalt yamalıdır, kerb'ler eksiktir arada değiştirilen şikanlarla yaklaşma açıları yanlıştır ancak TOSFED yani federasyonumuz burayı bir PİST olarak kabul eder ve FIA lisanslı da olan yarışların düzenlenmesine müsaade eder... İstanbul Park ise senin kastetmek istediğin zenginlerimize açık değil hani onu diyeyim. Çoğu araçla 300 km hızı da göremezsin hani orda. Biz ise otobanlar da görebiliyoruz. Değil İstanbul, Türkiye'nin bir çok noktasında Motorcularımız, Sport sınıf araç sahiplerimiz 300 km/h hızların üzerine çıkıyorlar 340-350'leri geçenlerimiz var. Almanya 'da yaşamıyoruz hani diye tutkularını bastırmaya çalışmıyorlar hani. Mecburlar... |
Merhaba arkadaşlar dün yaşanan bir enstantaneyi paylaşmak istedim dün arkadaşlarla aracımızla Bostancı'dan Bağdat caddesine doğru ilerlerken kırmızı ışıkta durduk hemen yanımıza bir Ferrari yanaştı F 430 du sanırım yeşil ışık yanana kadar araca baktık klasik herkesin baktığı gibi yanımda ki arkadaş off bende olsa dedi diğerleri arkadaşlarda buna benzer şeyler söyledi, ben istemem diyince şaşırdılar benim mantığım şuydu: böyle bir araca sahip olmak demek çok büyük bir sorumluluk almak demek şöyle ki bir kere bu aracı alacak bir bütçeniz olacak buda yetmiyor bu aracı aldığınızda aracın hakkını vermek gerek ![]() Böyle bir aracı alıp da İstanbul trafiğinde kullanmak akıl işi değil bence otoyol aracı hız aracı bunlar, illa 300 km hız yapmak demek olmasa da yüksek hız arabası adı üstünde süper spor araçlar bunlar , en önemlisi de bu aracın muhafazası benim yapımdaki insanlar bu aracı ne kullanabilir nede muhafaza edebilir park edersin aklın orda kalır yanında beklemek de akıl işi değil hani ![]() ![]() ![]() < Resime gitmek için tıklayın > |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Güzel paylaşım ama bazen noktalama işareti de kullanmak gerekir ki okuyucular yazıyı rahatlıkla okuyabilsinler, değil mi? ![]() |
2. el Ferrari ilanlarına bakarsanız zaten bu araçların günlük kullanım için kullanılmadığını anlarsınız. 10 yıllık Ferrari F355 ler bile 30000km yol yapmış. Şöyle düşünmek lazım, villanız var garajınız var kafanız bu konuda rahat. Hafta sonları şehir dışında boş yollarda tur atıyorsunuz en olmadı pistte deneme yapıyorsunuz bu araçların tadını çıkartıp dönüyor ve yeniden normal binek araçlarınızı işe gelir giderken kullanıyorsunuz. Bu araçlar keyif araçları yani öyle günlük kullanım için değiller:) |
bende ayni fikirdeyim hatta bu sınıf otomobillere sahip olabilecek bir bütcem olsa sırf bu otomobilleri kullanmak için yurt dışına giderim kiralarım gezerim hız yaparım okadar ![]() bu otomobiller keyif araçları alipte yıllarca garajında saklayanların saysı bu tarz otomobil sahipleri arasında 100/20 dir en fazla diye tahmin ediyorum coğu satılık zaten ve aslında en önemlisi yol malesef yol kalitesi ülkemizde düşük birde buna kural tanımaz düşünmeden hareket eden otomobil sürenler eklenince iş cığrından cıkar ![]() |
Dünya kadar param olsa bende şu Ferrari'ye vermem şahsen. Bg yuvası Amerıcan'lar varken. ![]() Şöle olucak 67 Fastback ağzına kadar dolu noslu 500-600 bg birşey. Tutmayın ondan sonra. ![]() |
Param varsa sahip olup garajımda bekletmeyi tercih ederim.Belki kiralamak daha karlıdır ama sahip olmakta ayrı bir duygudur.Tabi kapalı özel garaj şart. |
Ayda 1 binsem de şöyle bi '97 F355 Spider'ım olsun isterdim. |
Yerine Corvette Z06'yı tercih ederim o ayrı ama, şöyle güzel bir 67 - 68 Mustang veya 64 Impala SS ye da 67 Impala SS'i tercih ederdim. Veya Dodge Viper'da olabilir. |
İkinci eli yok, parçası pahalı, çok yakıyor. Bunlar almamak için sebeplerim. Hadi bir de aldık diyelim, araba bu yatırım sonuçta yarın bir gün satılır. Pazara götürelim derken tabi bütün pazarların yolu zemini mükemmel değil çizilecek altı sürtecek falan. Ondan sonra kötü görünmesin diye çizilen yerleri boyatacağım bu sefer araçta parça boya olacak. Parça boya olmasın diye tavan hariç komple boyatacağım, bu sefer bel altı boyalı olacak. Tavanı da boyatacağım, bu sefer de taklalı sanılacak hiç satılmayacak. Yok almıyorum ben alan hayrını görsün, Renault Influence çıkmış diyorlar ona bir bakayım bir de Passat'a bakarım. Sonuçta ikinci eli canlı arabalar. Edit: İç mekan darlığına değinmeyi unutmuşum. İç mekanı çok dar, bizim gibi Türk ailelerine gelmez. Bununla mı gideceğiz Belgrad'a pikniğe? Caddy daha iyi mesela. |
Anlatım beni biraz güldürdü ama gerçekten doğru ve noktayı koymuş. ![]() |
bende porsche hastasıyım abi. süper spor da, porsche'den başkasının yüzüne bakmıyorum. < Resime gitmek için tıklayın > |
![]() ![]() ![]() |
Kusura bakmayın arkadaşlar aceleye geldi PDA dan pc atıp kontrol etmeden oyle gonderdim saygılarr..İllaha polemik yaratacaksın belki türkçemiz çok zayıf ![]() ![]() |
bence bu yorumdan sonra yorum yapmak çokta mantıklı değil, arkadaş konuyu tamamı ile çözümleyip noktayı koymuş. ![]() |
Dünya bizim etrafımızda dönmüyor. Ferrari almak mantıklı değil demek geyik muhabbetinden öteye geçmez. İş paraya bakar. Saat ile kıyaslayınca yeni model süper spor arabalar ciddi anlamda ucuz kalıyor. Tourbillon bir kol saatini 100.000 CHF'den az paraya alamazsınız. (Tourbillon ne diye sormayın, araştırın sormak yerine.) İşin içine Minute Repeater, Moonphase, Perpetual Calender gibi özellikler de girerse fiyat uçar. Marka Audemars Piguet, Breguet, Vacheron Constantin ya da Patek Philippe olursa fiyat daha da uçar. Fiyatı 1.000.000 Euro'dan fazla olan kol saati var, hem de saatin üzerinde bir tane değerli taş yok. 11.000.000 USD'ye cep saati satıldı, siz hangi arabadan bahsediyorsunuz? Peşin not: Bir saate o para verilir mi, Casio F91 de aynı işi yapıyor diyene cevap vermeyeceğim.Öyle diyecek olan varsa Youtube'da Tourbillon yazıp videolara baksınlar. |
Kardeş biniciysen tamam da satılamayacak arabaya o kadar para verilir mi? İkinci elde değer kaybı çok fazla bir kere. Hadi o saati aldın diyelim, en basitinden hesap makinası bile yok. Nasıl satacaksın satmak istesen? |
İşbu mesajı sana hitaben yazmadığımı adın gibi biliyorsun. ![]() < Resime gitmek için tıklayın > Diğer resimler ve firmanın vizyonu için bakınız: http://www.watchtribune.com/blog/post/2008/06/Patek-Philippe-Generations.aspx |
Yapılmaması değilde yapılamaması demek daha doğru olur. Bu ve bunun üzerinde ki dünya üzerinde ki araçlar 50-100-200 bin km'lik değildir. Yapılamaması çünkü satın alınabiliyor, kendi nispetince ucuz olması gerekliliği (bir 458'i daha dayanıklı alaşımları, bileşimleri ile 2-3 milyon $'a alıyor olmalıydık). Böyle araçlar da 1000 derecelik ısılardan bahsediyoruz ve alaşımlar olabildiğince hafif olmak zorunda aslında parça mukavemeti olarak binek otomobillere nispetle çok dayanıklılar ancak performans ölçekleri çok büyük, maruz kaldıkları kuvvetler de çok büyük olduğundan evet dayanıksız olarak kabul ediliyorlar.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle