Sizin deyişinizle insanlar sonsuzluğu da bilemez algılayamaz.Sonuçta insan beyninin bir limiti var.Ama eninde sonunda bir sonsuzluk kavramı ortaya çıkmış değil mi?Oysaki insanların bu kavramı hiçbir şekilde anlamaması algılamaması gerekirken.Üstüne üstlük bir de sonsuzluğu matematiksel formüllerde ardı ardına tekrar ederek işlem sonunda ne çıkabileceğini hesaplıyoruz. Yalnız konuyu baltalamayalım çünkü bunun tartışılacağı yer burası değil. |
| Evrenin icinde surekli genisledigi bir ortam olmali . En azindan bizim sinirlandirilmis beynimizle dusunebilecegimiz en guclu seceneklerden biri . O zaman ortaya yeni sorular cikiyor. Icinde genisledigimiz " sey " bizimle beraber genisliyor mu yoksa sonsuz mu ? Onunda kendi big bang i var mi ? Ya da icinde yuzlerce evren barindiran koca bir ana evren mi ? |
Biraz bilim kurgu yapalım o zaman Bizim evrenimizin genişlediği bir ortam var.Bu ortam sınırlı ama günümüzdeki evrenimizdende kat be kat büyük.Bu sınırlı ortamlara brane diyelim.Bu braneler sınırsız boyutlu sonsuz bir süper evren havuzunda varlıklarını sürdürmektedirler.Bu braneler birbiriyle çarpışınca birbirlerini yutuyorlar ve Big-Bang'dan önceki evrenin kanunlarını içinde taşıyan aşırı yoğun ve sıcak noktayı oluşturuyorlar.Bunlarda büyük patlamalara uğrayıp yeni evrenler oluşturuyorlar.Bu döngü sonsuza kadar devam ediyor. |
|
Sanırım herkesin fikri insan beyninin sınırlı olduğu yönünde. Ötesi bilim-kurguya kaçıyor |
| Dışına çıkıp da görebilseydik... |
şu videonun türkçesi yok mu acaba? ayrıca peki şu alıntı yazıda ne görüyoruz acaba? alıntı cosmos adlı kitaptan olup yine sagan' a aittir. yorum yapmadan evvel doğru tercümeden hareket edelim istedim. ( Our ancestors worshiped the Sun,* and they were far from foolish. And yet the Sun is an ordinary, even a mediocre star. If we must worship a power greater than ourselves, does it not make sense to revere the Sun and stars? Hidden within every astronomical investigation, sometimes so deeply buried that the researcher himself is unaware of its presence, lies a kernel of awe. * The early Sumerian pictograph for god was an asterisk, the symbol of the stars. The Aztec word for god was Teotl, and its glyph was a representation of the Sun. The heavens were called the Teoatl, the godsea, the cosmic ocean. ) |
| İnsan beyninin algısının dışında olduğunu düşünüyorum. |
Videoyu izlemek için tıklayınız Acelem var, gelince çevirmeye çalışırım. |
| iç içe evrenler teorisini duymuşsunuzdur. bana mantıklı geliyor. bizim evrenimiz kendinden çok daha büyük evrenler için sadece 1 atom gibi olabilir. cern deneylerinde küçük bir bing bang oluşturuluması amaçlandığını biliyoruz. kütle olarak çok küçük olduğu için belki ömrü bir kaç saniye sürecek bir evren ortaya çıkmış olacak. kütle ne kadar büyükse evrende o kadar uzun ömürlü olur(zaman -kütle ilişkisi) o halde bizim evrenimizide içine alan çok ama çok daha büyük kütleli bing banglerle oluışmuş başka evrenlerde olabilir. yani bing-bang içinde bing-bang. aslında evrenlere sürekli bir sonsuz döngü var. kara delikler evrenin bir gün sonu olacak ama aynı zmanda yeni bir evrenin başlangıcı. kara delikler maddeyi yiyerek büyüyorlar zmanla büyüyerek yiyecek hiçbirşey kalmayınca zamanla birbirini yemeye başlayacak. kütlesi büyük olan diğerini derken sonunda evren dediğimiz yerde sadce boşluk ve tek bir kara delik kalacak. en sonunda bu muazzam kütleli kara delikten yeni bir bing-bang ile yeni bir evren başlayacak... |
|
konuda üç yerde enerji kelimesi geçiyor. bu benim yazdığımla birlilkte dörtlemiş olduk. enerjiden yola çıktığımızda çok değişik yorumlar yapmak mümkün olacak. iç içe evren de olabilir, dışında da olabiliriz içinde de aklıma birşey geldi şu an. acaba cerndeki deneyde elde edilmeye çalışılan ne ise evrenin sınırları da o diyebilir miyiz? yani sonuçta çarpışma ile bilinenden daha küçük boyutda ne diyelim atom altı parçacık edilmeye çalışılıyor yani higs bozonu deniyordu galiba. biri minimum mertebede evrenin sınırları da maksimum mertebede. hep minimum mertebeye yoğunlaşıyoruz. diğeri için nasıl bir faaliyet yapılıyor ya da yapılabilir. sonuçta enerji var ortada ve enerjinin nasıl veya ne şekillerde hapsedilebileceğini düşünmek mi gerekiyor acaba. olağanüstü bir durum. |
|
İnsanoğlu günlük yaşamdaki tecrübelerine dayanarak bir cisim varsa bu cismin birşeyin içinde olduğunu kabul ediyor ve buna karşı herhangi bir alternatif üretemiyor. Çünkü insan beyni daha önce tecrübe edilmemiş şeyleri (mesela 4. boyut) algılamaktan ve hayal edebilmekten aciz. Fakat evren herşeyin içinde olduğu en büyük cisim ve evrenin dışı yok. Bizler dünyadaki basit fizik kanunlarıyla düşündüğümüz için bunu kafamızda canlandırmamız mümkün değil ama durum böyle. Eğer evrenin genişleme hızından daha hızlı (nasıl olacaksa) dümdüz giderseniz birgün başladığınız noktaya geri dönersiniz. |
insan beyni daha önce tecrübe edilmemiş şeyleri algılamaktan ve hayal edebilmekten aciz olsaydı şu an hala mağarada yaşayıp mızrakla ava çıkıyorduk. belirtmeye gerek bile yoktur ki insanların farkındalığı çok çok yol kat ederek bugüne gelmiştir. evrenin dışının olmadığını bilemeyiz aslında. yada evrenin hızından hızlı gidip evrenin dışına taşarsak başladığımız noktaya geri döneceğimizi de bilemeyiz. hayır biliyorsanız bizi de aydınlatın kendinizi temellendirin. |
| Evren bir balon gibi şişip genişliyorsa bana göre evrenin dışı, Big Bang'den önceki ortam nasılsa öyle. Bu benim görüşüm tabii ki ama |
| sorduğun soru şu sıralar için fizik felsefesi ile tartışılıyor. pozitivist bir yaklaşımla, aradığını bulabileceğini zannetmiyorum. |
en dışta sonunda duvar var, duvarın ardında ne var bilinmez. |
Evren küp biçiminde. Kuranda anlatılan, evreni 8 meleğin taşıması konusu, küpün 8 köşesini ifade eder. Bu yüzden Kabe'nin "evren"i temsil ediyor olabileceği söyleniyor. Bunları Oktan Keleş söylüyordu. Dörtle ilgili başka bir konuda rivayet de var. Tabi bu konuda şimdilik tahminden öteye gidemiyoruz. |
| Yavaş Yavaş Allaha dönüyoruz desenize |
O küpün dışında ne var? |
sıfır,bir,iki,üç,dört,beş diye sayalım.
dört de iken parmak hesabıyla sayıyorsak,beşinci parmağa gelmiş oluyoruz.
sıfır bir hiçken sizin deyiminizle.biz saymamıza konu ederek cisimlendirmiş oluyoruz.
yani bir kavram varsa var demektir.kavram olduğu müddetçe,vardır.gerçek hiçlik varsa,biz bilemeyiz.bilsek de algılayamayız.algılasak da açıklayamayız.bilmiyorum yeterince açıklayıcı oldu mu
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle