Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
15
Cevap
666
Tıklama
1
Öne Çıkarma
Zaman Sadece 13.82 Milyar Yıldır Var, Öncesinde Zaman Yok
P
4 ay
Yarbay
Konu Sahibi

Zaman dediğimiz kavram genel görelilik kuramının açıkladığı teorinin bir parçası fakat günümüzde artık biliyoruz ki genel görelilik kuramı aynı Newton fiziği in dünyada geçerli olması gibi sadece uzayda geçerli. Atom altı dünyaya gittikçe geçerliliğini yitiriyor.

Bizlerin genel görelilik kuramına göre, bu fiziğe göre evrenin başlangıcında ulsşscağımız nokta bir tekillik. Yani evren bildiğimiz üzere sürekli genişliyor biz zamanı geriye doğru sardık a, zamanın başına doğru gittikçe bütn bu genişleyen evrenin bir noktada toplanması gerekiyor. Ancak ulaşılacak nokta sonsuz enerjinin oldugu bir nokta oldugu için ve bu fizikte mümkün olmadığı için aslında ulaştığımız nokta teorinin sınırları.

Çünkü biz evreni başa doğru sarıp küçülttükçe atom altı dünyaya yaklaşmaya başlıyoruz, peki daha önce ne demiştik genel görelilik atom altı dünyada geçerli değildir. Yani evrenin başlangıcına gittiğimizde genel görelilikte bitiyor. Yani zamanı geri alarak ancak bir noktaya kadar olanları açıklayabiliyoruz bir noktada zaman kavramı bitiyor. Evrenin başlangıcında oluşan o olay aslında zaman kavramının oluştuğu ortam yani bir anlamda evrenin başlangıcından öncesi zamanın olmadığı bir gerçeklik.

Biliyorum bu size zor geliyor ancak zaman evren içinde asla 0a ulaşamaz çünkü bulunduğumuz ve büyük patlama ile oluşan bu farklı fiziksel gerçekliğin kurallarına göre zamanı 0a doğru çektikçe zamanı yaratan Fiziksel gerçekliğin bittiği ve kuantum dinamiklerini geçerli olduğu zamanın bir güç olarak varolmadığı başka bir gerçekliğe yaklaşıyoruz. Yani bizim algılarımızla açıklamam gerekirse evrenin bir başlangıcı yok, başlangıç zaman algısına sahip bizim gibi canlıların bir yanılsamasından öte değil.

Zaman 13.82 Milyar Yıldır Var olan, 13.82 Milyar yıllık bir boyut bunun başına gittiğinizde bir noktada ( 0 olmadan önce) zamanın varolmadığı başka bir fiziğe ulaşacağız işte bu fizikte kuantum fiziği de işen şey ve burada zaman yok. Dolayısıyla buranın başı vb yok. Dolayısıyla ilk neden dediğimiz şey zamanın olmadığı bir fiziksel gerceklikten anlamını yitiriyor.

Peki öyleyse evrenin başında ne var? Büyük patlamanın öncesinde ne var? Büyük patlamaya neden olan şey ne? Madde ve enerji nasıl oluştu?

Beyler ve bayanlar biz enerjiyi hep üretilmesi gereken ve sonlu bir kaynak gibi düşünüyoruz. Peki enerji üretilmesi gereken birşeyse yerçekimi nedir? Dünya ve evrende bizi muazzam bir şekilde kendine çeken bu enerjinin kaynağı nedir? İşte buda farklı bir enerji türüdür.

Fiziğe göre eğer yerçekimi adında bir güç varsa tam tersi yeritimi diyeceğimiz tam tersi maddeleri iten bir gücünde teorik olarak varolabilmesi mümkün. İşte burada zurnanın zırt dediği yere geliyoruz.

Büyük Patlamadan Önce ne vardı?

Kuantum evrenin gözlemdiğimiz zaman gördüğümüz şey aynı bir tencerenin içindeki suyun kaynanası sırasında gördüğümüz kabarcıklar - baloncukların gibi bir takım maddelerin antisi ile çok kısa süreler varolup ardından bütünleşerek kaybolmasıdır. Bu sürekli gercekleşir birtakım maddeler varoluyor ve var oldugu gibi kayboluyor.

İşte bu kuantum ortamında yukarıda bahsettiğim bir maddeleri iten bir gücün olduğu ( yerçekimi gibi) bir boyut var. İşte eğer kuantum boyutundaki bu sürekli varolup ve var oldugu gibi antisiyle buluşup kaybolan cisimcikler yeritimi boyutuna girerse bu boyutun muazzam itiş gücü nedeniyle antisi ile buluşmak yerine tamamen farklı noktalara itiliyorlar ve bir anda ışık hızının bile çok üstünde bir biçimde madde, enerji ve doğal olarak zamanın ortaya çıktığı bildiğimiz evrenin oluşumuna neden olan süreç başlıyor. Bunun ardından ise büyük patlama meydana geliyor ve bildiğimiz evren ortaya çıkıyor.

Buna kozmk enflasyon teorisi deniyor ve büyük patlamanın açıklayamadıgı butun konuları açıklıyor ancak bu teoriyi kanıtlayacak bilimsel test yöntemleri şu an bizim bilimimiz ile mümkün olmadığı için elimizde bir kanıt yerine şu anki fenomenleri açıklaması yönünden bir dayanak var sadece.

Sözün özü zamanın ortaya çıktığı bir süreci, sanki 13.82 Milyar yılın öncesinde de zaman varmış gibi sorgulamak bilimsel açıdan anlamsız çünkü zaman bu fiziksel gerçekliğin bir ürünü biz bu gerçekliğin sınırlarına vardığımızda dolayısıyla zamanın olmadığı baska bir gercekliği yaklaşıyoruz, zamanın oluştugu gercekliği dolayısıyla zamanın bir başı olmadığı çünkü zamanın olmadığı gereğini kavrayamıyor uz. Zaman büyük patlama ile oluştu ve ondan önce zaten yoktu.


https://www.youtube.com/watch?v=hpaiJSnRrX8&feature=youtu.be

Not : Evrim ağacı mükemmel bir kanal.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

H
4 ay
Teğmen

bunu henüz bilmiyoruz



C
4 ay
Binbaşı

Evren denilen yerin(Şu anki fizik kanunlarının oluşturduğu alan değil Total alandan bahsediyorum)gozlemleyemedigimiz kısımlarında daha önceden büyük patlama benzeri bir çok patlamanın olup olmadığını, yada şu an oluyor olduğunu ve bu patlamalardan farklı fizik yasalarının oluşturan parçacıkların varlığını bilemediğimiz gibi zamanında 13.82 milyar yıl önce olmadığını maalesef bilemeyiz.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
P
4 ay
Yarbay
Konu Sahibi

Atom altı dünyadaki cisimlerin bize göre saçma gorunen hareketlerini ancak zamanı aradan çıkarırsanız anlayabilirsiniz.

Bir cisim aynı anda nasıl iki farklı yerde bulunabilir veya nasıl nedensellik ilişkisi bozulabilir. Işıktan hızlı nasıl hareket edilebilir?

Bunları düşündüğünüzde işte zaman denen şey yoksa bunlar mümkün orası bizim için acayip bir dünya çünkü içinde bulunduğumuz bazı kavramlar orada yok.

Nedensellik ilişkisi bozuluyor , kuantum dolanikliligi ilkesine baktığınızda birbirine bağlı iki atomalti parçacık aradaki mesafe ne kadar uzun olursa olsun birbirlerinin hareketlerinden anında haberdar oluyorlar. Bakın ışık hızında falan demiyorum anında. Yani evrenin bir ucunda bulunan bir cidimcik ile diğer ucunda bulunan başka bir cisimcik birbirlerinin hareketinden anında haberdar oluyorlar . Ancak günümüzün fizik kuralları ile yani genel görebilir kuralına göre evren ışıktan daha hızlı genişledi için bu iki çişim so suz zaman bile geçse birbirinden haberdar olamayacaktır. Ancak anında oluyorlar .

Bu benim aklıma ne getiriyor peki ? Eğer zaman denen birsey yoksa sonsuzdan fazla zaman onlar için anında olan birsey.

Buda şunu bize açıklıyor. Biz bir atomalti oarcaciga baktığımızda onun o anki hareketini görüyoruz. Ancak bakmayı bıraktığımız anda o zamansız biçimde hareket ettiği için bildiğimiz fizik kuralları yerine hareketi fiziğe aykırı bir olasılık hesabına göre bulunuyor.

Yani bu kadar hızla o tarafa doğru gittiyse 5 saniye sonra burada olmalı diyorsunuz. Ancak o beklediğiniz yerde de olabilir çok alakasız bir yerde de olabilir heryerde olabilir görene kadar bu bir olasılık neden sonuç değil. Buda orada zamanın olmadığını bana düşündürüyor.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @cyraxus
P
4 ay
Yarbay
Konu Sahibi

Örneğin Schrödinger'in kedisinde kutuyu açıp bakmadığını sürece kedinin süper pozisyonda yani hem ölü hemde canlı olduğu ve biz kutuyu açtığımızda ancak kedinin bu iki formdan birine geçtiğinden bahsediliyordu.

Simdi düşünelim kedi nasıl hem ölü hemde canlı durumunda bulunabilir ? Eğer bulunduğu boyutta zaman yoksa kedi hem ölü hemde canlı olabilir . Ancak biz kutuyu açtığımız anda zaman faktörü devreye girdiği için yani zaman ileri aktığı için kedinin her iki halde bulunması olayi bitiyor .

Tabiki kedi sadece bir metafor burada kediden kastımız atom altı parçacıkların davranışı. Ancak zaman denen şey orada yoksa bütün bu sacmaliklar - absurtlukler anlam kazanmış olmuyor mu ?

Zamanın olmadığı bir yerde olma olasılığın olan heryerde ayni anda olabilirsin , ancak zamanın olduğu bir gerçeklikten sadece bu olasılıkları birinde olabilirsin.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 15 Mayıs 2024; 4:2:1 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @cyraxus
C
4 ay
Binbaşı

Ben mesela şu şekilde düşünüyorum zaman hakkında kütle varsa zamanda hep vardır illaki kainatın bir köşesinde. Yani zamanın olmaması için hiçlik olması lazım gibi geliyor hiçbir parçacık dahi olmayacak.Quantum dolanikligi hakkında da parçacıkların bizim algilayamadigimiz ve ölcemedigimiz bir şekilde birbirleriyle bağlantıli olduğunu düşünüyorum.Yada büyük patlamadan önce bu parçacıklar birbirine bağlıydı bir sekilde bir bağla.Fakat patlama ile bağ kopmadı uzadı gibi birşey oldu.Ama bu bağı nasıl ne şekilde kuruyor mesafeden nasıl bağımsız oluyor idrak edemiyoruz. Kedi olayinda da bence ölçüm yapamıyoruz.Cunku olcebilecegimiz gozlemleyebilecegimiz idrak ve duyu organlarina sahip değiliz.
Mesela kainattan bildigimiz parçacıkları topladığımızda geriye hiçlik mi kalır?Yoksa kainatinda tespit edemediğimiz bilmedigimiz parcaciklardan oluşan bir yapisimi var.Bu ortam mi fizik kurallarını oluşturuyor?Manyetik alandaki demir tozları gibi düşünebiliriz.
Böyle değişik düşüncelerim var . Saçma, yanlış olabilir sonuçta bilim insanı değilim.Ama bunları düşünmek bile heyecan veriyor insana :)



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
3 ay
Binbaşı

İnsan aklı böylesine palavralara nasıl inanabiliyor anlamıyorum. İnsan aklı bu kadar geri değil aslında ama sürekli propagandaya maruz kalınca insan böyle her türlü palavraya inanmaya meyilli oluyor.

Zaman 13.82 milyar yıldır varmış. Kim ölçmüş, nasıl ölçmüş? Neredeki zamana göre ölçmüş? Bu palavraları atan kişilerin iddiasına göre evrenin her yerinde zaman farklı akıyor zaten, 13.82 milyar yıl neredeki zamana göre?
1 yıl=365 gün.
13.82 milyar yıl demek dünyanın güneş etrafında 13.82 milyar yıl dönmesine eşit bir zaman demek.
Sen 13.82 milyar yılı hangi zamana göre uydurdun?
Bigbang patlamadan sonra nasıl bir zaman süreci vardı da bunu 365 güne uyarladın?

Senin bigbang başlangıcın dünyanın oluştuğu zaman mı da 13?82 milyar yıl buldun?

Saçma sapan palavralarla beyninizi yalan girdabına sokuyorlar.

13.82 milyar yılı neye göre buldun anlatsana dinleyelim biraz.



N
3 ay
Binbaşı

Böyle uyuduruk palavralar YouTuberlar'ın ekmek teknesi zaten. Adam geçimini bu palavraları anlatarak sağlıyor.

Adam ordan burdan duyduğu yalanları hiçbir akıl mantık süzgecinden geçirmeden söyleyip video çekiyor.

Biri de sormuyor ki; 13.82 milyar yılı nasıl buldun kardeşim demiyor. Bunun adı da bilim oluyor, bunun adı bilim olamaz olsa olsa sahte bilim olur.

İnsan herşeyi bilecek diye bir kaide yok. İnsan ömrü ve geçmişi sınırlı, insan ırkı oluşmadan insan öncesi ne oldu diye bilinmesine imkan yok, olsa bile sınırlı.
Bigbang, madde vs.. bunların hepsi bilinmeyen şeyler.

Bigbang deniyor, diyorlar ki evrende gezegenler birbirinden uzaklaşıyor o yüzden patlama olmuş diyorlar, hani nerede hangi gezegen birbirinden uzaklaşıyor? Hani kütle çekimi vardı ne oldu?
Küre dünya yalanına kulp bulmak için işlerine gelince kütle çekimi diyorlar ama iş bigbange gelince birden kütle çekimi yok oluveriyor.

Biri anlatsın gezegenlerin birbirinden uzaklaştığı nerede görülmüş? Görüntüsü videosu nerde?
Kütle çekimi varsa neden bu gezegenler birbirini çekmiyor?

Öyle büyük bir yalanın içindeyiz ki anlatmakla bitmez.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

G
3 ay
Er

Zaman insan zihninin ardışıklık algısının toplamından türeyen bir seziden başka bir şey değildir. Uzay ve zaman şeylerin kendi başına bir özelliği değildir. Kendi zihnimizin tasarımlarımıza empoze etti bir yapıdır. Şeyler uzayzamansal değildir, biz onları uzayzamansal algılarız. Evrenin sonsuz veya zamanda başlangıcı olması gerektiğini söyleyip duran modern kozmoloji teorileri de bu sentetik a priori sezilerden hareketle elde edilmiş zırva çıkarımlar bütünüdür. Hegel Tinin Görüngübiliminde bu gülünç durma göz kırpmıştır:

"Zaman ‘orada’ olan ve bilince kendini boş sezgi olarak sunan Kavramın kendisidir; bu nedenle Tin zorunlu olarak Zamanda görünür, ve arı Kavramını ayrımsamadığı, e.d. Zamanı yok etmediği sürece Zamanda görünür. Zaman dış, sezilen, ‘kendi’ tarafından ayrımsanmamış arı ‘kendi’dir, salt sezilen Kavramdır; bu sonuncusu kendini ayrımsadığında kendi Zaman-biçimini ortadan kaldırır, sezmeyi kavrar ve kavranan ve kavrayan sezmedir. — Zaman öyleyse henüz kendi içinde tamamlanmamış Tinin yazgısı ve zorunluğu olarak görünür, — özbilincin bilinçteki payını varsıllaştırma, ‘kendinde’nin dolaysızlığını — ki tözün bilinçteki biçimidir — devime geçirme, ya da evrik olarak, içsel olan olarak alınan ‘kendinde’yi, ilkin salt içsel olanı olgusallaştırma ve açığa çıkarma, e.d. onu Tinin öz-pekinliği için doğrulama zorunluğu."



N
3 ay
General

Büyük patlama olayından önce mevcut müşterek - ama koşuldan koşula, gözlemciden gözlemciye göre değişebilen - kozmolojik uzay zaman bağlamı mevcut kabul edilmediği için zaman yok kabul ediliyor. Yoksa herhangi bir fiziksel mekanizmanın veya belki de bir zaman mekan bağlamı kalıplarına uyan başka bir fiziksel bağlamın bulunmadığı anlamında değil. İzafiyet teorisindeki tekilliklerde zaman bileşeni sıfırlanıyor. Ama bu "zaman-mekan" parametresi veya benzeri bir denklemleştirilebilir kalıplanma barındırmayan herhangi bir mekanizmanın varolmamasından ziyade izafiyet teorisinin bu noktadan sonra çalışmadığı, teorinin empirik ve deskriptif (açıklayıcı) sınırlarına ulaşıp gümlediği şeklinde alınmalı. Karadeliklerin merkezlerinde veya enflasyona uğrayan evrenin fiziksel kuvvetlerin bile henüz ayrışmadığı en erken/en ilkel safhalarında izafiyet teorisi çalışmıyor. Evet, büyük patlamadan önce uzay zamanı ve kapsamındaki unsurları bulamayız. Ama bu hiçlik olduğu, herhangi bir fiziksel dinamiğin işlemediği, başka bir şeyin veya belki şeylerin olmadığı, bu dinamiklerin ve şeylerin arkaplanda veya büyük resimde - halen - bulunmadığı anlamına gelmiyor. Zaman zaten tanımlanması aslında çoğunlukla sanıldığından çok daha zor, fiziksel veya bilişsel bileşenlere referansla açıklanabilecek bir mefhum iken bu tarz inceliklere iyi dikkat etmek gerek.



< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
2 ay
Teğmen

duyularımız bize gerçeği tam ve olduğu gibi göstermez ancak edindikleri sınırlı algıyı yansıtırlar. duyu organlarımız ve beynimiz dünya ortamına ve ölçeğine göre evrimleştiği için mikro, makro ve ötesini kavramakta yetersiz kalıyor. gerçeği insan diline, algısına ve zihnine hapsetmeye çalışıyoruz. bu yüzden bazı şeyleri kavramakta zorlanıyoruz.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi teamwork -- 28 Haziran 2024; 3:31:34 >

M
2 ay
Yarbay

Madde donarsa, atomlar hareket edemeyecek kadar donarsa zaman durmuş olur. Zaman dediğimiz olguyu oluşturan harekettir. Evrenin pause tuşuna bassak ama bir kişi canlı kalsa o kişi için zaman durmuş olur.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @cyraxus
P
2 ay
Yarbay
Konu Sahibi

Bakış açımızdan bir pürüz olduğu gerçek doğru söylüyorsunuz. Herkes Matematiğin bilimin dili olduğu ve hiçbirşey in matematiğe aykırı olamayacağını düşünüyor. Hatta birşeyin doğruluğunu vurgulamak için 2 + 2 eşittir 4 deriz. Ancak Matematik bile özünde fiziksel gerçeklik işe uyumlu olduğu sürece doğrudur.

Nereye varmak istiyorum. Sizinde dediğiniz gibi elimizdeki kuranla yaptığımız modellerde bazı noktalarda tekilliğe ulaşıyoruz. Ancak fizikten tekillik mümkün olmadığı için aslında burada fiziğin sonuna değil teorimizin sonuna varıyoruz.

Ancak görelilik kuramımı bize sağladığı verilerle varsayımda bulunduğumuzda bildiğimiz anlamda evrenin başlangıcından öncesinde zamanın bulunmaması da beli bir olasılık dahilinde olabilir.

Aklıma hep şu soru takılıyor. Kuantum dünyasına yani atom altı dünyaya geçtiğinizde maddenin aynı anda iki noktada bulunabilmesi veya anında birbirinden haberdar olabilmesi gibi absürtlüklerle karşılaşıyoruz. Ben bu konuyu düşündüğümde eğer atom altı evrende zaman Bulunmuyorsa hem maddenin aynı anda iki farklı noktada bulunabilmesi hemde birbirinden aynı anda haberdar olabilmesi sorunu çözülmüyor mu?

Belki ciddi oranda saçmalıyorum ancak bu konu hakkında böyle bir çıkarımda bulunabiliyorum ancak.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 13 Temmuz 2024; 0:51:47 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Nat Alianovna
N
2 ay
General

Kuantum dünyasındaki sağduyuya/gündeliğe aykırılıkla zamansızlığın sağduyuya aykırılığı arasında bir özdeşlik kuruyorsunuz aslında. Doğru, iki yaklaşım da sıradan günlük deneyime ters. Ama arada bence ıskaladığınız majör bir fark mevcut. O da kuantum fiziğinin esasında saat gibi işleyen bir fizik rejimi olduğudur ve belirli yasalarla ve ilkelerle tanımlandığıdır. Buna mukabil zaman ve uzayın mühürlendiği tekilliklerde fizik yasaları veya rejimleri çökmektedir. Karadeliklere o sebeple de collapsars (çöküntüler) de denir mesela. Çünkü astrofizikte karadelik koşulları elde edildiğinde genel görelilik kuramı tekillikler çıkartır. Bu tekilliklerin oluşup zaman veya benzeri bir bileşene başvuran fizik rejimlerinin gerçekten ortadan kalkmasından ziyade genel göreliliğin tıkandığı ve zaman mekan referanslarının bizim gözlemci referans ve algımızda çok ama çok fazla çarpıldığı ve egzotik bir fizik rejimine ve rejimlerine translate ettiği şeklinde okunmalıdır. Genel göreliliğin çıkarttığı büyük patlama tekilliği de benzer biçimde okunmalıdır.

Aşağıdaki konumda karadelikler - tamamıyla gravitasyonal olarak çökmüş objeler, çöküntüler, "donmuş" yıldızlar - üzerine Torlak Kemal ile yaptığımız sohbeti okumanı tavsiye ederim. Bizim de orada ulaştığımız sonuçta olduğu gibi pek çok iyi fizikçi şunun farkında: Karadelik tekilliğiyle beraber fizik yasalarının bir noktada kapandığı geometrik bir obje. Tıpkı küpler, üçgen prizmalar gibi. Varolan bir şey değil. Tabiatta bunlara yaklaşan ekstrem koşullara sahip nesneler mevcut. Ama bu nesneler zaman ve mekanın mühürlendiği tekillikten ziyade MECO "karadelik" modelinde olduğu gibi "onu andıran" ekstrem fiziksel durumlara ve detaylarını pek iyi bilmediğimiz bize oldukça yabancı fiziksel rejimlere ev sahipliği yapıyor. Yalnızca karadelikler değil, nötron yıldızları gibi gravitasyonal çöküntü fazlarında da birçok durum halen muğlaktır. Oldukça egzotik fiziksel süreçler ve yasalar devreye girmektedir. Bu bizim referansımızda tıpkı MECO modelinde olduğu gibi ilgili nesnelerde sanki zaman ve mekan çöküyormuş gibi görünebilir (eternal collapse*, zamanın rölativistik temelde aşırı yavaşlamasına bağlı ebedi çöküş hali ama aslında "zaman" sonlanmıyor; sadece bize öyle görünüyor).

https://forum.donanimhaber.com/super-masif-karadelik-kaynakli-ruzgarlarin-galaksi-evriminde-rol-oynadigina-dair-kanit-bulundu--158921233

Bonus:

https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/158952687



< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Periah
P
2 ay
Yarbay
Konu Sahibi

Gerçekten de çok aydınlatıcı muazzam konular paylaştığınız için teşekkür ederim. Yalnız Torlak Kemal ile yaptığınız tartışmada benim itiraz ettigim bir konu var .

Matematik ile fizigin her zaman birebir uyuyaşadığını düşündüğümü söylemiştim. Bu konuda aklıma her zaman şu fikir geliyor.

Örneğin matematikte limit kuralına göre bir mesafeyi sürekli ikiye bölerek yarısı kadar ilerledigimizde bildiğiniz üzere her adımda ilerlemek yarilandigi için mesafe ne kadar kisalirsa kısalsın asla ulaşmamız gereken noktaya ulaşamıyoruz. Sonsuza kadar bu şekilde gitmek istediğimiz yolun yarısı kadar ilerleyerek devam edebiliriz .

Ancak bu matematiği fiziğe uyguladığımız zaman işler bu şekilde gelişmez. Evet pekcok defa bir cismi yarısına bölerek ilerleyebiliriz. Ancak fiziksel dünyada sonunda ikiye boluneneyecek kadar ufak bir cisme ulaşırız. Bu noktada ise ya durmak yada hedefe ulaşmak dışında bir seçeneğimiz kalmaz .

Bu açıdan baktığımda karadelikler her ne kadar fiziğin iflası gibi göründüğünden saçma olsalarda bunun alternatifi olan Meco teoriside bir başka zorlama koyuyor önümüze. Diyor ki sıkışma devam ettiği sürece zaman yavaşlayacak ve bu süreç 0a ulaşmasını sonsuz zamana kadar erteleyecek.

Halbuki bence bu matematiğin kusurlu oldugu noktada o sıkışmanın bir noktada fiziksel bir sınıra ulaşması gerektiğini matematiğe dayalı olarak gözardı etmesi .

Yani bir tarafta fiziğin iflası diğer tarafta ise sonsuzluk var . Bu açıdan iki teoride hala sonuca varmaktan uzak gibi geliyor bana .





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 13 Temmuz 2024; 16:57:49 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Nat Alianovna
O
2 hafta
Çavuş

Zaman nedir?
Aristoteles ve Zamanın Doğası: Aristoteles, zamanı bir hareketin ölçüsü olarak tanımlamıştır. Ona göre, zaman, bir şeyin başlangıcı ve sonu arasındaki süreçtir.

Aristoteles, zamanında söylemiş. Zaman, metre gibi hareket ölçü birimidir, metre mesafeyi, zaman hareketi ölçmek için kullanılan sözcüklerdir. Yani zaman diye bir şey yok. Konu başlığında "Zaman Sadece 13.82 Milyar Yıldır Var, Öncesinde Zaman Yok" demişsin, zamanın olmadığı yerde hareket olmaz, dolayısıyla hareketin olmadığı yerde değişim olmaz, benzer soruyu chatgpt de sormuştum, soru şu, "Hareketin olmadığı yerde (atomlardaki hareketlilik dahil) madde olabilir mi?" chatgpt bu soruya hayır cevabını verdi. Yani zaman sonsuzdan beri var (hareket). Bir yaratıcı ya da yaratıcılar olsa bile onların da zamanı vardır, zamanda ileri geri gitmenin önemi yok, zamanda yolculuk yapan kişi biliyor ki bir saat önce geçmişte ya da gelecekteydi. Özetle, zaman her zaman vardı, zaman durduğunda bir daha asla hareket olmaz dolayısıyla madde, mekan da olmaz, eğer madde, mekan oluşumunu tetikleyecek bir etken varsa zaman vardır demektir.

Özetin özeti :)
Hareketin olmadığı yerde zaman olmaz, zamanın olmadığı yerde hareket olmaz, aslında zamanın olmadığı yerde bir yer olmaz, hiçliktir, sonsuza kadar hiçlik olarak kalacaktır. Zamansal olarak sonsuzluk mantıksız geliyorsa eğer, bir de mekansal olarak sonsuzluğu düşün, evrenin sonunda ne var? sonun arkasında ne var? arkasının arkasında ne var? :D demek ki sonsuzdan geldik sonsuza doğru gidiyoruz.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ortadaki Adam -- 15 Ağustos 2024; 23:7:39 >

DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.