Boğaziçi Üniversitesinde mesela öğrencilerin iyileri direk yurt dışına gidiyor zaten master ya da doktora için. Master için kendi öğrencilerine öncelik tanıyorlar. GPA çok mühim bu noktada. Lakin doktora için kendi öğrencilerini pek almıyorlar. "Gidin artık başka üniversitelerdeki ortamı görün" diyerekten yolluyorlar. Bizim okulda torpil dönmüyordur umarım. Yoksa okuluma olan tüm inancım gider.
Mezun olabilirsem eğer yurt dışında master ve doktora yapmak istiyorum. Hocalarımız zaten o konuda yardımcı olacaklar. Şöyle bir durum var ama: Eğitim fakültesindeki öğretim üyelerin referansları pek işe yaramıyor çünkü çoğu ülkesinde tamamlamış akademik kariyerini. Birkaç Ohio University'den mezun bir de Harvard mezunu hoca var eğitim fakültesinde. Bir ihtimal onların referansları işe yarar ama çok zor yine de. Buna karşılık Fen-Edebiyat Fizik bölümünde okuyanlar çok rahat gidebiliyorlar çünkü bölüm hocalarının hepsi Harvard, Mit, Yale gibi yerlerden mezun. Çok pis kıskanıyorum. @metinardicli'nin dediği referans çok önemli bir nokta. Bir de GPA elbette.
@Shawow_Shooter UCLA'ya kabul edilmişti mesela. Bizim neden kabul edilmeyelim? Yeter ki inanmaya devam edelim. Torpil işi falan diyerek umutsuzluğa kapılmak istemiyorum.
Tamemen ÖSS tarafından yapılan merkezi yüksek lisans sınavları olmalı ve bilim sınavları da ÖSS tarafından merkezi olarak yapılmalıdır... Mülakat ya kaldırılmalı veya ağırlığı çok azaltılmalıdır... Artık akraba öğretim üyeleri istemiyoruz...
peki arkadaşlar özelde ales sınavına kayıttan sonra da girseniz kabulmuş, var mı böyle bir şey
Bu şekilde bişey var evet. özel öğrenci olarak giriosun ancak alesi daha sonrasında girip puanı tuturman gerekiyor. vakıf üniversiteleri için geçerli ancak bu.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dozdoz -- 11 Temmuz 2010; 10:56:19 >
Torpil olayını profesörler de yapıyorsa artık bu ülkede, vay halimize vay! Öyle iş mi olur yahu? Bence seçilen kişilerden neden ötürü seçildiklerini belirtmeleri lazım. Yani torpil ile değil de hakkıyla geldiğini kanıtlamaları lazım. Bakalım bizim halimiz ne olacak?
prof.lar bile zaten torpille geliyor (seçkin üni.ler hariç)
İçerde adamın yoksa mülakatta eliyorlar.Herkes kendi öğrencisini almak istiyor.Ha ortalama ve ales çok yüksek olur o zaman mecburen alırlar.Tabi yine de almama şansları var.
Kendi öğrencilerini tabi ki almak isterler ama yüksek lisans eğitimlerinin bir kısmı tezle sonlanır, bu yüzden birbirine yakın çalışma alanları olan hoca ve öğrencilerin eşleşmesi en ideali. Referans da çok etkili elbette.
Şimdi okuduğum bölümdeki hocalar bana referans oluyor.Bu yıl istesem akdeniz üniversitesinde yüksek lisansa başvururum.Ben orayı istemiyorum o ayrı.Ama benim üniversitede hakkım yeniyor bu bir gerçek.Sınıfta not ortalamasında sınıfta ikinciyim.Birinciden çok daha iyi kağıtlar vermeme rağmen bana 90 ona 100 veriliyor.Birinciyi geçmeme imkan yok çünkü hocalarla çok samimi.Ben hiçbir hocanın peşinden koşmadım hatta takıştım düşük not verdi.Üniversitede bile birilerine boyun eğmezsen hakkın yeniyor.
Mezun olabilirsem eğer yurt dışında master ve doktora yapmak istiyorum. Hocalarımız zaten o konuda yardımcı olacaklar. Şöyle bir durum var ama: Eğitim fakültesindeki öğretim üyelerin referansları pek işe yaramıyor çünkü çoğu ülkesinde tamamlamış akademik kariyerini. Birkaç Ohio University'den mezun bir de Harvard mezunu hoca var eğitim fakültesinde. Bir ihtimal onların referansları işe yarar ama çok zor yine de. Buna karşılık Fen-Edebiyat Fizik bölümünde okuyanlar çok rahat gidebiliyorlar çünkü bölüm hocalarının hepsi Harvard, Mit, Yale gibi yerlerden mezun. Çok pis kıskanıyorum.
@Shawow_Shooter UCLA'ya kabul edilmişti mesela. Bizim neden kabul edilmeyelim? Yeter ki inanmaya devam edelim. Torpil işi falan diyerek umutsuzluğa kapılmak istemiyorum.