Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Motorlu Araçlar Dünyası
Markalar
Volvo
VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar
Bu konudaki kullanıcılar: 5 misafir, 2 mobil kullanıcı
7560
Cevap 622029
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 622029
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
Cevap: VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar (27. sayfa)
|
Yanılmıyorsam turbo valf denen parça şu resimdekine benziyor. < Resime gitmek için tıklayın > http://www.ipdusa.com/Volvo-S60/Performance/Heavy-Duty-Turbo-Control-Valve/p-74-403-4235/ Bu linkte parçayı satan yer. Bazı yorumlarda sanki bizim sorunumuza benzer yazılar gördüm gibi ama ingilizcem maalesef yeterli değil. Mesela şu: My 2001 S60 2.4t was jumping on throttle up and a little "unreliable" when getting on the interstate (turbo would kick in and NOT hold the pressure). Most blogs identified the TCV as the cuplrit. I installed it in 20 minutes and the problem is gone. The recommendation to purchase the performance tubing sounds reasonable...but I can't get to the turbo side of the tubes...so using stock tubes (in OK condition) My car is NOT back to normal...it's better!! Highly recommend!! |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
merhaba arkadaşlar, yazılarınızı okuyarak iyice aşık olduğum s60 tan yine yazılarınızı okuyarak acaba soğusammı diye düşünüyorum. bilmiyorum sizler ne işle meşgulsünüz vaktiniz arabayla ilgilenmeye müsaitmi ama benim çok kısıtlı. iki tane dükkan var başımda ve tekstil sektöründeyim, yani hizmet sektörü. mesaim gayet uzun oluyor. şuanki aracım 18t passat 99 model, ilk aldığımda triger seti ve motorun yüzeyinde hareket eden ne kadar bilya kayış vida vs varsa hepsini değiştirdim yaklaşık 40.000 km önce. bu güne kadar çok şükür hiçbir arıza vermedi. yağ değişiminden yağ değişimine sanayiye gidiyorum. şuan ufak tefek koltuklarda deformasyon falan var, onlarıda bayram ertesi yaptırmayı düşünüyorum daha rahat satmak adına. acaba diyorum s60 alırsam ikide bir vakit istermi? haliyle nakit istermi. her aşkın birbedeli olacağını biliyorum ama insanın öncelikleri oluyor haliye. birde şeyi merak ediyorum 20T s60 lpg de kaç litre yakıyor 100 km de bilgisi olan arkadaş varsa aydınlatırsa çok memnun olurum. HiGHWAYMOUSE ve volkand konunuzun arasına balıklama daldım kusura bakmayın.. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Estağfurullah dostum. Her zaman mesajlarınla aramıza katılabilirsin. LPG ile bilmiyorum ama yakıt konusunda bir kaç defa benzer sorulara cevap vermiştim. Bu vereceğim değerler yaklaşıktır. Biraz yukarı biraz aşağı kullanıma bağlı olarak değişebilir. Şehir içi 12-13 lt. Şehirlerarası 7,5-9 lt arası diyebilirim. LPG'de biraz daha litre bazında fazla yakar derler. Ona göre bir çıkarımda bulunabilirsin. Vakite gelince inan benim de hiç yok. Arabayı servise götürmek benim için ufak bir kaçamak. Kafamı dinlendiyorum desem yalan söylemiş olmam. Birde para vermesi olmasa...  Fırıncılıkla uğraşıyorum. Bayram ve pazar günleri dahil bir gün bile tatilim yok. Şu mübarek Ramazan ayında iki kere sinir krizi geçirdim kendimi kaybettim diyeyim, sen anla...  s60'a gelince diğer arabalardan pek farklı olduğunu düşünmüyorum arıza açısından. Amcaoğlunda Scenic var mesela bugün sayıyordu 4-5 tane kronik problemi var. Forumlarda okuyorum ve mutlaka başıma geliyor diye. Mesela yol bilgisayarının kaybolması, arabanın bir türlü ne kadar marşa basarsan bas çalışmaz hale gelmesi gibi... Ayrıca bu bakım işleri arabayı sevmekle de yakından ilgili. Seversen ufak kusurları bile büyük görürsün. Hemen yaptırmak istersin. Sevmediğim bir arabada da "aman boşver..." deyip sallarsın. Baktığında sevdiğin arabayı daha çok servise götürmüşsündür ama bu onun çok sorunlu olduğu anlamına gelmeyebilir. Bunun yanı sıra ikinci el alacağını düşünürsek, bakımlı bir araba almanın da önemi büyük. Hor kullanılmış bir arabaya denk gelirsin insanı bezdirebilirde...Yani kesin olarak şimdiden birşey söylemek zor... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
@Tez_Tex Lpg ile yakacağın litre 100 km şehir içinde 16-17, şehir dışında kullanıma bağlı olarak 10-11 litre civarında olacaktır.Ayrıca eğer S60 alır ve lpg taktırmak istersen muhakkak 60 litrelik tanklardan kullanmanı öneririm.Bu tankların %20 si hava olacağından alacağın litre 47-48 olacaktır.Aracın bagajı silindir tanklar için müsait büyüklükte.Stepne yerine takılan simit tanklar 2 türlü problem oluşturuyor.İlki şamandıra doğru göstermiyor.İkincisi stepneyi bagajında gezdiriyorsun.Umarım yardımcı olmuşumdur. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
cburakreis ve HiGHWAYMOUSE teşekkür ediyorum çok aydınlatıcı bilgiler veriyorsunuz. passatlarında var kronik sorunları. misal benim arabada fren problemi var. 140 km hızla giderken frene basıyorsunuz ve ayağınız arabanın altından çıkacak :)ama araba yaşavlamıyor, bilakis sanki hızlanıyor gibi hissediyorsunuz :) paniği abartmazsanız pompalamak geliyor aklınıza ve tutuyor fren yavaştan. ama zor bir durum. kaç kişiye gösterdiysem sorun yok diyorlar. dişçide o vızzz sesini duyunca diş ağrısı geçiyorya sanırım arabada ustayı hissediyor ve sorunu ustanın yanında tekrarlamıyor. çıkıyorsunuz birkaç km sonra yine aynı :) sinir bir durum. arabayla insan bütünleşiyorya sorunda onun gibi oluyor. kendi sorununuz gibi. ama yeni aldığınız arabada herşey kapalı kutu olduğu için tereddüt ediyor insan ister istemez. çokta panik değilim işin açığı. ben yol bilgisayarına pek güvenemediğim için uzun yola çıktığım zaman yakıtı ölçme fırsatı buluyorum. 40 litreyle 350 km gibi yol yapıyor sakin kullanımda. demekki değişen pek birşey yok sevindirici bir durum :) tekrar teşekkür ediyorum.. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
http://forum.donanimhaber.com/m_42411788/tm.htm Mesela bu konudaki arabada Mercedes'in üst düzey modellerinden cls350. Gerçi kullanan kişi Ferrari gibi arabaları olan ve çok sert kullanan biri ama okuyunca "yok yani bu kadar mı?" demekten insan kendini alamıyor. Ayrıca benim buraya sorun diye yazdığım çoğu şey ortalama otomobil kullanıcılarının önemsemeyeceği veya önemsese de boşvereceği şeyler. Forumda yazıp çizmeyi bir hobi gibi gördüğümden, günün stresini bir nebzede olsa burada atmaya çalıştığımdan aklıma takılan ne varsa yazıyorum.  Şu ana kadar çalışmasını engelliyecek veya yolda bırakacak bir arızası olmadı. Yaptırdıklarımın bazısı keyfe keder bazısı ertelenebilir şeylerdi... ...Ve insanlar forumlara genelde sorunları olunca yazı yazıyorlar. Bu da yazıları okuyunca hep arabada sorun varmış izlenimi doğmasına sebep oluyor. Bunun yanında anti parantez sürekli hissettiğin sorunun tamirciye gittiğinde düzelmesi gerçekten çok sık başıma geliyor. Yarın mesela şu sinyal kolu ve turbo valfini değişmek için servise gidecem ya, inadına sinyal kolu tıkır tıkır çalışmaya başladı bugün...  |
|
Servise gittim geldim. 15-20 dakikalık bir işlem sonunda değişmesi gereken parçalar değişti. Değişen parçalar ve kutularına ait fotoğraflar aşağıda... < Resime gitmek için tıklayın > En öndeki parça Turbo Valf, kutusunun üzerindeki adıyla Solenoid Valve. Fiyatı 115 TL. Uzun mesafe yolculuklarda ortaya çıkan dalgalı hızlanma sorununu ortadan kaldıracağını umuyorum. Bu valf değiştikten sonra bilgisayarın hata koduda ortadan kalktı. Bakalım artık. İlerleyen zamanla daha iyi belli olur. Valfin sağ arkasındaki bildiğiniz kalemliğin olduğu plastik. Ben sadece ortadaki boşlukta ufak yumuşak plastik gelecek sanıyordum. Halbuki böyle komple değişiyormuş. 30 TL. En arkadaki ise sinyal kolu. Dip kısmı ufak tefek chiplerden oluşan yarı mekanik yarı elektronik bir parça. Hareket ettirildiğinde içinde beyaz plastik parçalar var, onlar oynuyor. Sanırım zamanla plastiğin aşınmasından takılma gibi sorunlar ortaya çıkartabiliyor. 150 TL. < Resime gitmek için tıklayın > Ha bu arada büyük kutu sinyal kolunun üstündeki küçük kutu solenoid valve'nin kutusu. Parça numarası falan lazım olacaklar yararlanabilir. < Resime gitmek için tıklayın > Şimdilik bu kadar... |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HiGHWAYMOUSE -- 28 Ağustos 2010; 12:28:28 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
ben o kalemliği resimlerden hep bardak tutucu zannederdim. ama vites koluna o kadar yakınken nasıl açılacağını bir türlü kendi kendime izah edemezdim :) bunu bu forumda öğrendim çok mutluyum :)) HiGHWAYMOUSE aldığınız parçaların öyle astronomik fiyatları yok. sanırım pek korkulacak bir durum yok bu araçta. şöyle temizinden bulmak lazım bitane. tabi önce kendi aracımı satmam lazım :S beklemek çok can sıkıcı.. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Geç olsun güç olmasın dostum.  Fiyatlar araba piyasası için fazla değil. Hele orijinal olduklarını düşününce. En azından hem Golf kullandığım ve iş yerinde sık sık arıza çıkaran bir Transporter olmasından biliyorum ; VW'den fazla değil. Ama biraz tersten bakarsan "yaw 150 TL'ya nerdeyse 55 ekran tüplü tv alıyorum. Dünyayı bile ayağıma getiriyor. Veya 30 TL'ya yani kalemlik fiyatına yerine göre 5-6 t-shirt alıyorum." diyebilirsin...Ama tekrarlarsam araba piyasası için aşırılık görmüyorum. Şimdi şu valf'i araştırdım. Bir yabancı sitede satılıyor fiyatı: 65 dolar...TL'ye çevirsek 100 TL yapıyor zaten. Ayrıca bu parçanın tam ismi "Boost Pressure Solenoid Valve" olarak geçiyor. Gerçi usta turbo valfi diyor, kutusunda ise Solenoid Valve yazıyor sadece... http://www.swedishautoparts.com/S60/Volvo-S60-turbo-chargers-and-components.html |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
transporter bendede var :D bilirim onun neler açtığını. bendeki bu 3. t4 ve sanırım satsam yine t4 alırım. artık ezberledim sorunlarını. arabayı alıyorsun, motorun üst kapağını açtırıyorsun kurum temizliği yaptırıp turboyu değiştirip baskı balatayı değiştirip, yıllarca devam ediyorsun :) 2.000 lira gibi bişey ödendiğinde yeni kasa 130 beygirlik transporterların tozunu alabiliyorsun :) iş için gerekli bir araç o. o yüzden çıkardığı masraflara sesimi çıkaramıyorum. 4 tane lastik kaldı sadece kış için. onuda halledersem (birde mazot pompasının başlangıç püskürtme seviyesinin düşük olmasını saymazsam) hiçbir sorunum kalmıyor. birde transporterin şu iyiliği var, müteahhitler kesinlikle hayır demiyorlar o araca :)) diğer ikisini mülk karşılığı verdim, bir süre sonra bunun içinde öyle bir planım var. hayırlısı bakalım. 55 ekran tv alsan şimdi gözlerin ağrır, sevmediğin bir siyasetçi çıkar birşey söyler canın sıkılır, tüpü biter :) birsürü sıkıntı. tişört e de gelince ya zaten 5 6 tanesi bir yaz boyunca yeter ve almışsındır boşver :)) en iyisini yapmışsın kanımca.. :)) |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Doğru diyorsun dostum... VW araçların öyle de bir güzelliği var, kabul etmek lazım. Nakit akçe gibi meretler... Bu parça fiyatları falan da aslında birşey değil de, işler güçler pek iyi olmazsa en ufak masraf, insanın gözünde büyüyor da büyüyor. Neyse bu hamur çok su kaldırır. Allah yardımcımız olsun diyelim... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
s.a. arkadaşlar, bir sorum olacak. 2003 model 140.000km de, gri renkte, sadece açılır tavan ve lpg yok. gerisi full. 25.000 tl ye nasıl? |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
İlk etapta cazip geliyor ama şeceresini bilmek lazım. Ufak tefek kazası, boyalı parçası pek önemli değil ama büyük bir kazası var mı? veya, mesela atıyorum şanzıman son demlerini mi yaşıyor? bu tip şeyler de karar için önem arz ediyor. Kısacası basit ifadeyle "temizse" bence güzel fiyat... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
merhaba, tüm S60 kullanıcıları burada toplanmış gibi yakıt deposu ile ilgili bir sorum olacak... 2004 mayıs - 2010 şubat arası yanlış hatırlamıyorsam 130.000 km. T5 kullandım. yol bilgisayarında "---" göstermeden hiç benzin almadım diyebilirim ! depoyu her zaman ağzına kadar doldurur idim (halen de öyle yaparım) gerek araç kataloğu gerekse kullanım kılavuzu depoyu 70 lt. olarak belirtmesine rağmen 75 ila 78 litre arasında benzin aldı her seferinde ! (pompanın doldurma tabancası otomatik olarak attıktan sonra yavaş yavaş doldurmaya devam ederseniz 8 lt. daha aldığını göreceksiniz !) volvo araçlarda yedek depo olmadığını evo-arkas ve şu anda adını hatırlamadığım eski bursa bayisi beyan etmişti... benzer tecrübesi olan var mı merak ettim... saygılarımla |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Merhaba helmut, 1-2 lt.olsa aklım alacakta 5-8 lt.değince şaşırdım doğrusu. Denemek lazım...Gerçi depo sıfır olacak kadar bekleyip sonra benzinciye gitmek hatta belki gidebilmekte her babayiğidin harcı değil. Yolda kalma korkusu sebebiyle... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Biraz teknik konulardan çıkıp kafamızı dağıtalım diye s60 t5 incelemesini veriyorum. Ben VolvoClubTR forumundan aldım. Onlarda heralde bir otodergisinin sitesinden alıntılamışlar... Bold yaptığım yerler ise benim de (her nekadar benim araba 2.0, incelenen t5 modeli olsa da) s60'ta gördüğüm eksikliklerden biri... S60 T5 İsveçli üretici Volvo'nun "ortak platform" stratejisinin ürünü olan orta sınıf sedanı S60, 2000 yılında Paris Otomobil Fuarı'nda gün ışığına çıktı. Firmanın S80 modelinin, platformu üzerinde geliştirilen S60, dünya pazarlarında 2.4 litre 140 HP ve 2.4 litre 170 HP'lik atmosferik, 2.0 litre 180 HP, 2.4 litre 200 HP ve 2.3 litre 250 HP'lik turbo beslemeli motorlarla satılıyor. Volvo S6O'ın ülkemize 2.0 litre 180 HP ve 2.3 litre 250 HP'lik versiyonları ithal ediliyor. Karoser, iç mekan Dinamik ve şık çizgilerden oluşan ve Volvo'nun modem yüzünü yansıtan S60, yandan bakıldığında B sütunundan itibaren alçalan tavan ve eğimli C sütunu sayesinde bir coupeyi andırıyor. Arka çamurluklardaki derin girintiler ve burun yapısıyla bir üst sınıftaki S80'nin küçük bir kopyası olan S6O'ın T5 versiyonu dış görünümde 180 HP'lik versiyondan farklı değil. Elit bir havanın hakim olduğu iç mekanda, gerek tasarım gerekse malzeme kalitesi ve işçilik, Alman rakiplerinden çok farklı değil. S60 2.0 T'nin kokpitinden farksız olan zarif tasarımlı kokpitte ilk göze çarpan çok sayıda düğme olması. Ancak bu fazlalık, düğmelerin iyi konumlandırılmış olmasıyla kullanımda karmaşa yaratmıyor. S6O T5'in geniş orta konsolunda entegre telefon, müzik sistemi ve hemen altında klima yer alıyor. Sportif tasarlanmış el freni kolu, neredeyse vites kolunun yanına sürücüye doğru eğimli olarak yerleştirilmiş. Vites kolunun arkasındaki yatay açılan kapaklı göz, istendiğinde içindeki yuvalar sayesinde bardaklık olarak da kullanılabiliyor. S6O T5'in bagaj hacmi 424 litre. BMW 3 Serisi'nin bagajından (410 litre) büyük olan hacim, Mercedes C Serisi'ne (455 litre) göre küçük. Motor, performans S6O T5'i gerçek bir performans otomobili yapan makina, İsveçli firmanın halen V70 ve C70 modellerinde de kullandığı motor. 2319 cc hacmindeki 5 silindirli, silindir başına 4 supaplı ve intercoolerli motor, yüksek basınçlı turbo besleme sayesinde S6O'a sportif kullanım özellikleri sağlıyor. 5200 d/d'de 250 HP güç üreten motor, 330 Nm gibi yüksek maksimum tork değeriniyse, 2500-5200 d/d arasında sürekli üretiyor. Torkun geniş bir bantta bu kadar yüksek olması, S60 T5'te gücü sürekli hissedebilmeyi sağlarken yolculukları büyük bir zevk haline getiriyor. Ancak özellikle performanslı kullanımların acemi işi olmadığını belirtmeliyiz. Gücün yüksekliği nedeniyle gaza yüklenildiğinde çekişin olduğu ön tekerlekler yola tutunamıyor ve aracın burun kısmı sağa sola doğru gezinmeye başlıyor. Hızlı kalkışlarda ve ıslak zeminlerde görülen bu davranış (torque steering) sürücünün keyfini kaçırdığı gibi hızlanmayı da geciktiriyor. Alt devirlerden itibaren, özellikle de turbonun açılmasıyla kükreyerek ilerleyen otomobil, yol koşulları uygun olduğunda maksimum hızına kolaylıkla ulaşabiliyor. S60 T5, yüksek gücü ve torkuyla takım elbise giymiş bir İskandinav yarışçısı. Gerek ilk hızlanma gerekse ara hızlanma değerleri çok başarılı. Yaptığımız hızlanma ölçümlerinde 0-100 km/s hızlanmasını 7.4 saniyede gerçekleştiren S6O T5, 0-400 metrelik hızlanmasını da 14.5 saniyede tamamladı. Ara hızlanma ölçümlerindeyse 60-100 km/s hızlanma disiplinini dördüncü viteste 8.5 sn, beşinci vitesteyse 12.2 saniyelik değerlerle geride bıraktı. Otomobilin sol şeride çıktığındaki performansını gösteren 90-120 km/s ara hızlanma ölçümlerindeyse dördüncü viteste 6.2 sn, beşinci viteste 8.3 saniyelik değerler elde ettik. Bu yüksek performansa karşılık S6O T5, sürücüsüne akaryakıt istasyonlarında kötü sürprizler yaşatmıyor Test koşullarında 100 km'de 11.1 litre yakıt tüketen S6O T5, sunduğu yüksek performansa karşın 180 HP'lik S60 2.0 T'den (11.2 litre) daha ekonomik. 70 litrelik depoya sahip otomobil, bu tüketim ortalamasıyla 630 km'lik menzile ulaşabiliyor. Kullanım, konfor Volvo S60 T5'le ilgili en önemli eleştirimiz direksiyon hakkında. İdeal boyuttaki direksiyon simidi, üzerindeki düğmelerle de fonksiyonel. Ancak manevralarda ağır olan direksiyon sistemi, yüksek hızlarda da böylesi güçlü bir otomobil için şaşırtıcı derecede yumuşak. Oldukça hissiz olan ve yol durumu hakkında sürücüye fikir vermeyen direksiyon, S6O T5'e yakışmıyor. Ülkemize ithal edilen diğer versiyon S6O 2.0 T'ye göre sportif şasiye sahip S6O T5'in süspansiyon sistemi de daha sert. Ancak Volvo mühendisleri, yol tutuş özelliklerini üst düzeye taşıyan süspansiyonun orta sınıfın konfor standartlarını da yakalamasını sağlamış. Düz gidişle stabilitesini rüzgarın dahi kolay kolay etkileyemediği S6O T5, virajlarda da oldukça dengeli bir karakter çiziyor. Sadece virajlarda yapılan ani direksiyon hareketlerinde arkasını bırakan otomobili, elektronik denge ve çekiş kontrol sistemi çizgisine döndürüyor. Otomobilin ferah ve elit iç mekanında kullanımı sorunlu bir kumanda yok. Koltukların oturma alanları geniş, yanal destekleri hızlı dönüşlerde vücudun savrulmasını önleyecek kadar geniş. Önde ve arkada diz mesafeleri yeterince uzun. Sadece eğimli C sütunu, arkada uzun boylu yolcuların baş mesafesini biraz kısıtlıyor. Zengin güvenlik donanımına sahip S60 T5, fren testlerimizde 100 km/s hızda yaptığımız panik frenajda 37 metrede durmayı başardı. Bu duruş mesafesi fren performansı konusunda örnek gösterilen Porsche 911'den sadece 1 metre daha uzun. Otomobilin gürültü düzeyi, daha büyük hacimli ve daha güçlü motora karşın S6O 2.0 T'den düşük. Dördüncü viteste 100 km/s hızda yaptığımız ölçümde elde ettiğimiz gürültü düzeyi 61 dB(A) oldu. Beşinci viteste 130 km/s sabit hızdaysa 65 dB(A)'lık bir değer kaydettik. Alıntıdır. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Bir kaç tane de resim arakladım... < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > |
Merhaba Highwaymouse, Haklısın bu merakım yüzünden 2 kere yolda kaldım Genel olarak bilinen "enjektörlü arabalarda benzin bitmesi çok sorunludur..." lafının tam aksine hiç bir sorun olmadı, benzini koyduktan sonra marşa basıp (tek marş !) yola devam ettim Bu arada fazladan alınan 5-8 litreyi denemek için deponun boşalmasını beklemek gerekmiyor, ilk tam doldurduğunda deneyebilirsin... Şimdiden uyarayım, çok çok yavaş doldurman ve arada beklemen lazım ~ 8-10 dakika sürer ! Bence bu Volvoların kanseri gibi bir şey ! 3ncü Volvoyu kullanıyorum hepsinde aynı... Saygılarımla |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Volkan Hocam,
Şimdi sen böyle yazınca düşündüm ki, ben şehir içindeyken pek, depoyu tam doldurmuyorum. 50 tl.lık 100 tl.lık falan alıyorum. Ama sorunu hissettiğim uzun yolculuklara hep depoyu full'leyerek çıkıyorum. Böyle düşününce ve senin yazdıklarını bununla birleştirince acaba mı demeye başladım...
En son şanzıman yağını değişince arabada belirgin bir ataklık ortaya çıkmıştı ve sanki bu sorunda ortadan kalkmış gibi gelmişti. Hatta bilahare Bülent usta'ya gittiğimde "Usta, sen ateşleme bobinlerinden olabilir demiştin. Ama şanzıman yağı değiştikten sonra malum sorun kalmadı..." demiştim. Fakat tatile giderken baktım aynı sorun nüksetti. Benimde tüm hayallerim yıkıldı.
Bugün gittiğim Emrecan Servis'teki yazılım baya gelişmiş birşeydi. Hatta demelerine göre aylık kirası 1200 dolar civarı birşeymiş. Volvo merkezdeki ile aynı programmış. Neyse bağladılar ve bilgisayar "Turbo Valfi" arızası verdi. Bu Valfin yerini de gösterdiler. Bir kablolunun ortasında çentikli ufak plastikimsi bir parça.
Tabii ben dedim: "Tamam bu parça arızalı olabilir ama benim sorunumun kaynağı da acaba bu parçadaki arıza mı?"
"Büyük ihtimal odur..." dediler. Bunun yanı sıra onlarda Bülent Usta gibi ateşleme bobinlerinde oluşan kılcak çatlakların da sebebiyet verebileceğini belirttiler. Bobinlerin fiyatını da sordum. Yanlış hatırlamıyorsam Volvo marka olursa 115 TL, Bosch marka olursa 85 TL civarındaymış tanesi. Bosch olan da aynısı, Volvo yazanı da Bosch üretiyor, sorun olmaz dediler.
Fakat ilk etapta arıza kodunda da gözüken turbo valfini değiştireceğiz bakalım c.tesi...
ETM'ye gelince, ben onu temizletmiştim. Sorun açısından değişen birşey olmadı.
Eğer bu sorunu halledebilirsem arabada can sıkan tek bir sorun kalıyor. O da paslı vida söker gibi, ön tekerlerin veya pedallerin alt tarafından geldiğini sandığım "giyuukkk" sesi. Bu sorunda öyle ilginçki bazen bir kaç hafta sürekli peyderpey yapıyor. Ama servise gitmeme yakın ve gittiğimde kesinlikle yapmıyor. Bu sebeple ustalara anlatmakta da zorlanıyorum. Hatta bugünkü serviste ben anlattıktan sonra usta "Tamam onu biliyorum. Gel sana göstereyim." dedi. Arabaya bindik. Klimayı kapattı. Fanı açtı. Fan dönmeye başlarken falan ufak bir vızılıtı çıkarıyor. "Bu mu?" diyor bana. Yok usta dedim. Bu benim dediğimin yanında sinek vızıltısı gibi kalır.