Bir S80 T6 AWD, hele ki 4-C şase varsa, S60 R'den iyidir. |
ylv77 hocam, gözün aydın. Umarım içine sinmiştir. |
Sn. ayhankemal, Keşke mesaj atsaydınız, bekletirdim. Benim satış çok ani oldu. Zaten çok kararsızdım, ilan bile koymamıştım. Hazır müşteri çıkınca, kısmettir deyip çok da düşünmeden sattım. Forumdan bir dosta gitmesini isterdim doğrusu, araba çok temizdi. |
İçine sinmeyen şeyleri kaskoya belirtip düzelttirme hakkın var. Ama ibraname/feragatname imzalandıysa zor olur. Teslim alırken fark etmediğini belirtebilirsin. Çok geç kalmamakta fayda var. S60 için Grup Volvo 2. El'e haber bıraktım, araç gelirse arayacaklar. |
sn ayhankemal, güvenlik konusunda kesinlikle size katılıyorum. avrupada 2014 yılında esp/dstc/vsc gibi güvenlik sistemi olmayan hiçbir sıfır aracın satışına izin verilmeyecek diye bir bilgi duydum discvr.chnl da. umarım bir gün bizim ülkemizde de aynı güvenlik önlemleri mecburi olur. aslında kurallara daha az uyulan bizim gibi ülkelerde daha önce mecburi olması lazım bu durumun. sn ayhankemal, sizin de aracınızı almadan önce forumun bu bölümünü takibinize benzer bir takip içindeyim :) zira aracımı satar satmaz bir v70 2.0T düşünüyorum ben de. umarım V70 le en yakın sürede aranızda olurum. daha önce 2006 dsg 1.9 tdi elgns octaviam vardı. o da güven veren bir arabaydı. volvo almaya abime aldığımız S40 tan sonra niyetlendim. herkese kazasız sürüşler. saygılar.. |
Ylv hocam saolun, bi arkadasin honda sina bindim yeni kasa civic de bircok ozellik ve teknoloji gelmis. Bence fiyati da ayni siniftakilere nazaran makul. Bu arada size katiliyorum 2007 senesinde benim aracin kapisina bi adam dokundu. Sonra yerim yakin oglumu cagirayim tutanak onun ustune olsun filan dedi. O zamanlar polis tutanak tutuyor. Geldi polis neyse yazdi cizdi. Yarin alin merkezden raporu dedi. Bir gittim ki polis hatali parktan bana ceza vermis. Adamda ehliyet vs yoktu tabi. İs bitmis gitmis kimden ne aliyorsun. Oyle arkamizi donduk isimize baktik. Sonra ders oldu tabi. Aman siz siz olun yok oglum yok babam yok arkadasim gelsin diyen olursa cagirin polisi hemen. |
Herkese selamlar, Forumu sürekli okuyorum fakat pek yazmadığımı farkettim şu an:) S60 kullanıcılarına bir sorum var. Benim şöför koltuğunda sağa sola oynayınca( ani manevralarda, virajda...) bir ses geliyor. Sanki alltan bir tel çıkmışda demire vuruyormuş gibi bir ses. Koltukta otururken sağa sola kendimi salladığımda da oluyor. Müzik açık değilse duyabiliyorum sadece fakat beni rahatsız ediyor. Bülent Usta'ya götürdüm o da bir döşemeciye gösterdi. Koltuğun tamamen sökülmesi gerekiyormuş anlaşılabilmesi için. Bana da bir vidayı sıksan çözülecek bir işmiş gibi geliyor. Var mı tecrübesi olan çözümünü bilen diye bir sormak istedim. Teşekkürler. |
Koltuğun sökülmesi büyük bir iş değil. Rahatsız ediyorsa, söktürün gereken neyse yapılsın, derim. |
ylv77, Sinirlenmeleriniz vs. kişisel bir durum buna birşey diyemem ama hukuk mücadelenizi sonuna kadar destekliyorum. Evet, T'de hukuk ağır işliyor, bazen hiç işlemiyor vs. ama böyle diye yargı kurumlarını zorlamazsak ileride bu kadarcık adaleti bile mumla ararız. |
Kısmet diyelim ama araçlarınız ile ilgili bir dahaki sefer haber verirseniz belki buralarda istekli birileri vardır, kimbilir... Aslında araç alım sürecinde sahip olduğunuz modeller itibariyle sizden tavsiye istemeyi de çok düşündüm ama dedim ya niyeyse volvo sahibi olmadan yazamadım, artık bir sonraki Volvom için konuyu takip eden tüm tecrübeli arkadaşların tavsiyesinden faydalanabileceğim rahat rahat... (Dün aldım daha, şimdiden bir sonraki Volvo muhabbetine giriyorum, ilginç...) |
2014 e kadar bir geçiş süreci vardı bildiğim kadarıyla mesela ESP li araç üzerinde belirli bir kota vardı, mesela diyelim en son %5 gibi. Araçların %5 ini markalar ESP siz üretebiliyordu ve tahmin edelim birlikte bu ESP siz araçlar hangi ülkede satıldı özellikle? .... Dıttt. Doğru tahmin TR tabii ki. Çünkü alaşım jantın büyüklüğüne ESP den daha fazla önem veren tüketici sayısının oranı itibariyle çok uygunuz. Bu istekler de sanırım markaları bu şekildeki TR paketleri yapmaya itiyor. "Kimse güvenlik için daha fazla para vermez çıkaralım, yerine şu ... görsel güzellikleri ekleyelim daha fazla para kazanırız. Kazalarda çok daha fazla insanın canı yanarsa da bizim sorunumuz değil" diyorlar diye düşünüyor ve hissediyorum maalesef ve üzülüyorum. Araç konusunda da umarım hakkınızda en hayırlı araca kavuşursunuz... |
Abiler merhaba, 2003 S60 2.0T sahibi yeni bir üyeyim. Size bir sorum olacak, sahibinden de satılan araca özel 3D kauçuk paspaslar var. Ben daha önce pekte gönüllü olmayarak bu paspasdan sipariş vermiştim, satıcının stok sıkıntısı nedeniyle iptal ettim. Paspas takımının çeşitli satıcılardaki fiyatı minumum 130tl olarak görünüyor, bence pekte ucuz değil. Bahsettiğim ürünü almış olan yada daha ucuzundan haberi olan var mı acaba? |
iyi dilekleriniz için teşekkurler..bakalım aracımla ilgilenen birkaç arkadaş var. cok geçmeden satılacak gibi. 95 model otomatik hyundai sonata 2.0 şimdiki aracım. bu da keyifli :) araba satış sitelerine ilanını kkoydum zaten. saygılar.. |
Esasında bir ara yazmıştım satmayı düşündüğümü ama gözden kaçmış herhalde. Bence her işte bir hayır vardır. Özellikle şu an buna içtenlikle inanmayı isteyerek yazıyorum. Bugün İstanbul'daydım. Uçakla geldim. İstanbul gibi şehirde aynı gün 5 toplantı yapmak gibi çılgın bir işe giriştim. Sonuç? 20:00 uçağını 10 dakika ile kaçırdım, tek boş yer 01:20 uçağı. Tam 5 saat 20 dakika bekleyeceğim. Vardır inşallah bir hayır... ![]() |
Valla benimkide 34 xx 555 bizede değmesn o nazar:))))) yazdıklarını kısmen okudumda üstad bak demedi deme döneceksin volvoya ben bırakamadım mercedes e ye param yetmedi c yi ben beğenmedim 3.16 yeni kasa alacaktım formdan takip ettim da sorunlu. iyiki almışum şu s80 ni allah kaza bel vermesin hepimzede |
Çok komik bir şey oldu, gerçekten hayırmış. Lounge'ta beklerken 10 yıldır görmediğim arkadaşım geldi yanıma oturdu. 2 saat sohbet ettik. |
Alttaki hikayede olduğu gibi sıkıntılı gözüken birşey nasıl da hayıra dönmüş. ![]() Tarihin çok ünlü filozoflarında LAO-TZU'nun çok sevdiği ve devamlı anlattığı bir hikâye varmış. Ünlü filozof bu hikâyeyi yine bir gün yakın çevresine şöyle anlatmış. Vaktiyle bir köyde hem yaşlı hem de fakir bir adam varmış. Bu ihtiyarın dillere destan bir de atı varmış. Zamanın kralı bu atından dolayı ihtiyari kıskanmadan edemezmiş. Kral atı almak ihtiyar adama nerdeyse hazinesinin çoğunu vermek istemiş ancak ihtiyar bu teklifi kabul etmemiş. -Bu sadece bir at değil, aynı zamanda benim en yakın dostum; insan hiç en yakın dostunu satar mı? Diye çevresindekilere serzenişte bulunurmuş. Bir gün sabah kalkmışlar ki, ne görsünler at ortada yok. Köylü toplanmış ihtiyarın başına ve vermiş veriştirmişler: Seni akılsız ihtiyar. Şimdi gördün mü olanı, atın çalındı. Ne olur da krala satsan da sen ve tek oğlun ömrünüzün sonuna kadar beyler gibi yaşasanız! Demişler. İhtiyar adam gayet sakin bir şekilde köylülere: -İşin sonu, akıbeti hakkında çok acele karar vermek doğru olmaz. Sizler sadece "At kayboldu" diyebilirsiniz. Bundan sonrası sizin yorumunuzdan ibarettir. Atın kaybolması hayır mı getirir, kötülük mü getirir, yoksa bir şans mı veya talihsizlik mi, bunu henüz bilmiyoruz, demiş. İhtiyar adamın sözleri köylüleri hayli güldürmüş ve: -Bu adam bunadı, ne değini bilmiyor, diye kendi kendilerine söylenerek oradan ayrılmışlar. Aradan 5-10 gün geçmiş ki, at kendi kendine çıkıp gelmiş. Bakmışlar ki at çalınmamış. Nasıl olmuşsa bağlı olduğu ip çözülmüş ve at dağlara gitmiş. Gelirken de peşinden 12 vahşi atı takıp peşine getirmiş. Köylüler durumu görünce ihtiyar adamdan özür dilemişler ve: -Sen haklıydın. Atının kaybolması bir talihsizlik ve şanssızlıktı değil, büyük bir kazanç oldu senin için? Şimdi bir at sürüsüne sahipsin, dediler. Bunun üzerine ihtiyar köylülere: -Yine çok acele hüküm veriyorsunuz. Sadece atımım geri döndüğünü söylersen daha iyi olur. Zira asıl gerçek bu. Bundan sonra ne olur henüz hiçbirimiz bilmiyoruz. Bu sadece başlangıcı. Bir kitabın ilk birkaç cümlesini okuyup kitap hakkında temel bir edinebilir miyiz? Demiş. Köylüler yine dalga geçmişler ihtiyar adamla, -Bu adam gerçekten bunamış, demişler. Aradan bir hafta geçer geçmez, ihtiyar adamın oğlu o yabani atları terbiye etmeye, ehlileştirmeye çalışırken attan düşmüş ve ayağı kırılmış. Evin önemli işlerini yapan oğlu tedavi olmak için uzun süre çalışamaz duruma düşmüş. Köylüler durumu öğrenince: -Bir kez daha haklı çıktın. Bu atlardan dolayı oğlun uzun süre bir iş yapamayacak. Sana bakacak ve işlerini görecek de kimsen yok. Şimdi eskisinden daha zor durumdasın. Allah yardımcın olsun! Demişler. Köylülerin bu sözleri üzerine ihtiyar adam tebessüm etmiş ve -Siz hakikaten acele hüküm verme hastalığına yakalanmışsınız. O kadar acele hükümler ve kararlar fayda getirmez. Oğlumun sadece ayağı kırılmıştır. Söyledikleriniz sadece sizin aceleye gelmiş hükümlerinizdir. Ama ne kadar doğru olduğu henüz belli değildir. Hayatın esas gerçekleri insanlara küçük parçacıklara halinde gelirler ve sonra ne olacağı insanlara bildirilmez. Diye karşılık vermiş. Aradan geçen birkaç hafta sonra düşman orduları saldırınca kral ülkesini korumak için görevlilerine bütün köyleri dolaşıp eli silah tutan bütün gençleri askere almaları emrini vermiş. Görevliler ihtiyar adamın köyüne gelmişler ve ayağı kırık olan ihtiyar adamın oğlu dışında bütün gençleri alıp götürmüşler. Bütün köyü dert kaplamış. Zira savaşın kazanılma ümidi yokmuş. Giden gençler ya savaşta ölecek ya da esir düşüp köle olarak satılacaklarmış. Köylüler yine ihtiyara gidip: -Yine senin haklı olduğun anlaşıldı. Oğlunun ayağı kırık ama senin yanında. Bizim çocuklarımız akıbeti ise hiç belli değil, belki artık geriye hiçbir zaman dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması hayırlı imiş de biz anlayamamışız demişler. -Siz yine acele hüküm vermeye devam edin durun, demiş ihtiyar adam. Esasen ne olacağını hiç kimse bilemez. Bildiğim şey sadece benim oğlumun yanımda sizinkilerin ise askerde olduğudur. Ama bunların hangisinin iyi hangisinin kötü olduğunu, bunun hayır mı, şer mi olduğunu yalnızca Allah bilir, demiş. LAO- TZU hikâyeyi anlattıktan sonra yanındakilere şu nasihatlerde bulunmuş -Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısıyla ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz. |
sayın HiGHWAYMOUSE, yazdığınız hikayedeki olayların benzerini araba alım satımında yaşıyorum desem yeridir:) genelde tedbirli olunduğu sürece kalbinizi ferah tutmak iyi sonuçları doğuruyor. "The Secret" diye bir belgesel izlemiştim.o belgeselde anlatılanların yaşamımızda sık sık karşımıza çıktığını belgeseli izledikten sonra daha çok gözlemler oldum, seçicilik başladı algımda bu anlamda sanırım. belgeselin anlattığı en basit haliyle; "pozitif enerji yayarsanız pozitif dönütler alırsınız, negatif enerji yayarsanız negatif dönütler alırsınız, pozitif enerjinin gücü de negatif enerjiden 10 kat daha güçlüdür." ilginç geldi..:) kazasız sürüşler. saygılar... |
Volkan bey, sizin aracı sattığınız arkadaş sol onden kaza yapmış, far falan gitmiş. Üzüldüm valla |
Eh s80 almak farz oldu, bittiyse yapacak birşey yok.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle