Akü işi tamam arkadaşlar. 74 amper varta blue efinifiy gibi birşeydi adı. 195 tl. Eskisini yollarsam 25 tl sını geri verecekler. Kendim takarım demiştim ama alet edavat eksik geldi. Konu komşu yardımıyla taktık. ![]() Çıkan akünün üzerinde amper değeri yazmıyor. Ebadına bakarsak 60 amperden fazla değil. |
Oturduğum evi satacağım veya kiraya vereceğim. Anca öyle akar sağlayacağız hocam. ![]() |
Öyle gaz çıkarma durumu varmış hocam. Mutlu akünün sitesinden alıntı: EMNİYET TEDBİRLERİ Aküler şarj işlemi esnasında patlayıcı gazlar çıkarırlar. Şarj işleminin yapıldığı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Akü üzerinde ve çevresinde çalışırken daima koruma gözlüğü takın. Akülerde oluşan hidrojen gazı son derece yanıcıdır. Kıvılcım, alev, yanan sigara, kaynak, sürtünme ve statik elektriğin boşalması gibi diğer tutuşturucu etkenleri akülerden uzakta tutun. Aksi taktirde gaz alev alıp, patlayabilir. Araçtan bir aküyü sökerken önce (-) negatif olan kutup başını sökün, araca aküyü takarken ise önce (+) pozitif kutup başını bağlayın. Şarjda doğrudan devreleri bağlamayın veya sökmeyin. Kıvılcımdan kaçınmak için, kablo başlıklarını bağlarken veya çıkartırken daima önce şarj ve test cihazlarını kapatın. Sulu aküleri herhangi bir yana 45 °C'den fazla eğmeyin. Aküler ciddi yanıklara sebep olabilecek sülfürik asit içerirler, asit ile temas halinde, temas yerini bol su ile yıkayın. Göze asit kaçması halinde yıkamanın hemen arkasından tıbbi kontrolden geçin. Donmuş aküyü şarja bağlamadan önce 15°C’a kadar ısınmasını bekleyin. Akü voltajının doğru yönde olduğunu görmeden araca takmayın. Aküleri ve elektroliti çocuklardan uzak tutun. Talimatları okuyun ve uyun. Atlama kablosu ile araç çalıştırmalarda; önce iki akünün de pozitif (+) kutuplarına kabloları bağlayın, sonra diğer kabloyu, kurtarıcı ve arızalı aracın negatif (-) kutuplarına bağlayın. Bağlantı, toprak kablosunun bağlı olduğu şaseden mümkün olduğu kadar uzakta yapılmalıdır. Aracın çalıştırılmasından sonra işlemin tersini yapın. Alıntı bitti... ![]() ------------------------ Aküyü sökerken kutupbaşları haricinde akünün yan tarafından tampona doğru inen bir ince hortumun olduğunu gördüm. Yeni taktığım aküye de aynı hortumu yanından bağladım. Emin değilim ama o hortum oluşan gazı dışarı atmak için konmuş olabilir hocam... |
Sizinti ve gaz tahliyesi için hocam, doğru dusunmussunuz |
Hayırdır Ylv hocam. Arkadan vuran itiraz falan mı ediyor suç bende değil gibilerinden? |
Tekrar geçmiş olsun hocam. Nazarlık biraz büyük olmuş. ![]() Şaka bir yana canın sağolsun. Yenisi gibi yaparlar. Üzülmeye değecek şey değil bunlar. Biliyorum Vuran insan olsaydı sen de üzülmezdin ama o da mutlaka karşılığını alır. Zerre miktarı şey zail olmaz. Herkes karşılığını alır. |
ylv hocam cok geçmiş olsun.. bizim aracda kaza yapınca hyundaı otomatik vermişlerdi |
19 Mayıs kutlu olsun. Bu kötü gunlerin bitmesi dilegiyle |
Bugün markete gitmişken avm otoparkındaki bir yıkamacıya s60'ı bıraktım. İç dış 20 tl pahalıydı ama bari dedim güzel birşey olur. Kampanya var cila da atalım 30 tl toplam 50 ya deyince ben de hadi yapın bakalım dedim. İki saat sonra döndüğümde içine bir baktım sadece süpürge ile tozu toprağı çekmişler. Çocukların ayakları sürekli ön koltuk arkalarına değiyor. Islak bezle bile geçmemişler. Söyledim sildiler ama tadı da kalmadı. Dönünce bari şu cilayı kontrol edeyim dedim. Su tutmaz falan diye demo araçta gösterip ikna etmişti. Test videosu aşağıda. Genelde s60 pis olduğundan ve önceden dikkat etmediğimden işe yaramış mı emin olamadım. ![]() Videoyu izlemek için tıklayınız |
Hocam, Bunu dene http://youtu.be/eZEMvHV92z8 HİGHWAYMOUSE, Bence cila yapmak yerine, cilalı şampuanla iyice yıkamışlar gibi... |
hocam, iyi yapılmış bir ciladan sonra, su tüm kaporta yüzeyinde iri damlacıklar olarak kalır. Videoda bazı yerlerde iri damlacıklar, bazı yerlerde küçük damlacıklar var. Genelde ise su hemen akıp gidiyor. Çok aklıma yatmadı. Biraz göstermelik bir iş olmuş gibi. 30 TL'ye İstanbul'da adam gibi cila yapılacağını sanmam zaten. Pahalı mekanlarda Vale'ye 30 TL versen, "Abi üzerinde para yoksa sorun değildi" diyorlar İstanbul'da alçaklar. Kaldı ki 30 TL'ye adam gibi uğraşıp, malzeme harcayıp iş yapsınlar. Allah sonumuzu hayretsin. Üretmeden böyle ölçüsüzce tüketerek (belli bir kesim İstanbul'luları kastediyorum) nereye kadar gideceğiz bilemiyorum. HİGHWAYMOUSE, Eskiden yapardım, artık hiç dikkat etmiyorum ama; çok güzel cilalı şampuanlar var. Bagajında taşıyıp yıkamacıya onu kullandırtabilirsin. Sürekli kullanımda oldukça faydası oluyor. |
Hocam, Ben kadere ve kısmete oldukça inanan birisiyim; ve de hayra. Emin olun başınıza gelenin bir sebebi vardır. Bunu bugünden bilemeyiz. Sizin kalbiniz ve niyetiniz temizse sonuç da sizin için iyi olacaktır. Tersi durumda da sonuç tersi olacaktır. Çünkü insanlar çoğunlukla geleceklerini kendileri çizerler. Manevi tazminat, değer kaybı davaları, easında her çeşit dava süreci bu ülkede çok uzun ve sancılıdır. İnsan sonuçta bir şey kazanmaz ama sağlığını ve sinirini kaybeder. Kazananlar sadece avukatlar olur. Bir avukat çocuğu olarak yazıyorum bunu. O yüzden biz yaptığımız işlerde, işverenlerle veya taşeronlarla husumete düşersek, mutlaka mahkemeye gitmeden uzlaşmaya çalışırız. Bazen para kaybetsek bile emin olun, zamanımız ve sinirimiz kaybetmek daha kötü. Üstelik bu hukuk işleriyle uğraşırken, alabileceğimiz yeni işlerle bile ilgilenemez oluyoruz. Türkiye'de hukuk çok şekilseldir, içeriğe çok zor sıra gelir. Haklı olanı bezdirir. Kimse de ders falan almaz. zamazingo77'nin davasını hatırlayın. Kaybetse bile ders alan oldu mu acaba? Üstelik Türkiye'de bilgi gizliliği diye birşey de yok. Adınız, adresiniz, önemli bilgilerinize , ailenize o kadar kolay ulaşılabilir ki. Yıllar önce arabamın teybini çaldıktan sonra hırsızdan şikayetçi olma gafletinde bulunmuştum. Kapıma dayanan ailesinden kurtulmak için yapmadığım kalmamıştı. Katiplikten adresimi verdikleri için hakimle tartışmış, az kalsın pisi pisine ceza alacaktım. Burası Türkiye, herşey olur, bizim gibilerin sadece olanlara aklı şaşar. Anayasa Mahkemesi Başkanı bile, "anayasaya ve yasaya gerek yok" diyorsa, ben daha ne diyeyim. Demem o ki ben sizin yerinizde olsam, bu işte bir hayır vardır deyip üzerine fazla gitmezdim. Ailenize ve size birşey olmamış, daha önemli ne olabilir. Sanırım bazı sıkıntılarınız olmuş ama size çarpana sadakanız olsun. Bazen insanlar ceza da alsa akıllanmazlar. Oysa siz daha şimdiden sinir sahibi olmuşsunuz bile. İzindesiniz ama ailenizle başbaşa izninizin tadını çıkarmak yerine bu işlerle uğraşıyorsunuz. Bir de bunu mahkemeye gidince görün. Ne huzur kalır ne birşey. Bence buna deymez. Umarım sözlerimi yanlış anlamazsınız. Selamlar Volkan |
kesinlikle haklısınız volkan bey, şantiyede iş bırakan işçilere kovduktan sonra iş durmasın diye 6 bin lira zarar edip yeni ekip soktum içeriye, işi layığı ile bitirtip müşteriden teşekkür aldım, bazen her işte hayır vardır. belki ben ekibi kovmayıp osrar etseydim onlarla yapmaya iş kötü çıkacak ve rezil olacaktım. ayrıca hukuk yok artık. adamı kesiyorlar, adliyeye gidip serbest kalıyorlar. ne yapılablir ki bu ülkede? adalet, hak hukuk kalmadı. ayrıca ylv hocam, eğer çarpan siz olsaydınız ve adam size bu davaları açacak olsaydı haksız olduğunuzda sizin tavrınız ne olacaktı? bunu düşündünüz mü? basit birşey anlatayım, eşimin ortağı dün akşam bağevinden dönerken, bir araç selektör yapmış, birşeye ihtiacı var heralde diye durmuş ve adamın ağzını burnunu kırmışlar, şimdi hastanedeymiş. tanımadığı kişiler sırf keyfine dövmüşler. bırakın hakkı hukuku, polis nerden bulalım biz onları deyip alelade bir dilekçe doldurup göndermiş. türkiye artık çok tehlikeli biryer. aileniz falan da var, iyi düşünün. |
Yanlış anlaşılmasın, hakkını aramamaktan bahsetmiyorum. Tabi ki mal canın yongası, kaç lira olursa olsun. Ama bir mahkeme işine girilecekse, artısını ve eksisini değerlendirip, sonuçta elde edilecek olanı iyi tayin etmek lazım. Eğer atılan taş ürkütülen kuşa deymiyorsa, taşı atmaya gerek yok. Hukuk gerçekten haklının yanında olsa neyse de, hukuk maalesef mücadele gücü olanın yanında. |
Ylv hocam, Tasavvuf'a meraklı olduğunu düşündüğümden sana bir menkıbe anlatayım: Talebenin birisi ders almak için dervişin yanına gitmiş. Oldukça istekli bir talebe imiş. Her şeyi merak ediyor, durmadan soru soruyormuş. Bir gün: "Efendim, şeriat, tarikat ve hakikat nedir?" demiş. Derviş o anda cevap vermemiş. Camiye namaza gitmişler. Şadırvanda insanlar abdest alıyormuş. Derviş talebeye: "Git şu baştaki abdest alan adamın ensesine bir tokat at." demiş. Talebe gitmiş, okkalı bir tokat aşk etmiş. Adam da hiddetle geriye dönmüş, aynı şekilde bir tokat vurmuş. Talebe gelmiş, "Hocam!" demiş Bu ne? "Bu şerat!" demiş derviş... "Yapılan karşılığını bulur. Hüküm zahire göredir." Sonra derviş talebesini: "Git diğer adama da bir tokat vur!" diyerek abdest alan öteki adama göndermiş. Talebe denileni yapmış Adam hiddetle geriye dönmüş, talebeye sinirli sinirli bakmış ve abdest almaya devam etmiş. Talebe hocasının yanına gelmiş. "Hocam bu ne?" demiş. "Bu tarikat!" demiş derviş. "Adam tokadın geldiğini biliyor, fakat kimden geldiğini bilmiyor. Onun için dönüp sana hiddetle bakıyorlar." Derviş talebesini abdest alan üçüncü adama göndermiş. Talebe aynısından bir tokat da o adama atmış. Adam hiç dönüp bakmamış, durumunu hiç değiştirmemiş, hiçbir tepki vermemiş. Talebe oldukça şaşırmış. Merakla hocasına sormuş. Derviş: "Bu hakikattır" demiş. "Tokat nereden gelirse gelsin, kimden geldiğini biliyor." Ben de Volkan hocam gibi düşünüyorum. Bu dünyanın kötüsü bitmez. Ben uğraşamazdım şahsen. Korkum uğraşmak değil bu uğraş sırasında gönlümün aklımın o sorunla meşgul olacak olması. Bazı sorunları kesip atmak ve arkada bırakmak en iyisi gibi geliyor. Ama senin gibi uğraşma niyetinde olanlara da gıpta ederim açıkçası. Allah kolaylık versin ne diyeyim. |
Bugün şöyle bir süzdüm. Fena olmamış sanki hocam. ![]() Ben de açıkçası fazla önem vermiyorum temizliğine. Fakat bakımını yaptırdıktan sonra ( klima da düzene girdi ) sorunu da kalmamış, bir güzel temizleteyim diye içimden geçti. ![]() |
Ylv hocam, toplumun senin gibi biraz gözü kara hakkını sonuna kadar arayan insanlara da ihtiyacı var. Ben yapamam, yap da diyemem ama yapanlara da saygı duyar taktir ederim. Bizim kısaca "boşver" kelimesi ile açıklanabilecek yazılarımız senin üzülüp sıkılmaman içindir. Yoksa kimse yaptığının yanlış olduğunu söylemiyor. Allah kolaylıklar versin mücadelende... |
arabanızdan ara ara vites küçültür ya da büyültürken klak, kluk diye ses geliyorsa gidin aks başlarına gres sürdürürn :D benim ki çözüldü. sanırım bunun için yetkili servise gitsem alt tarafı komple değiştirirlerdi. nereden çıktı diye soracaksanız, 2 hafta içinde hem şanzıman hem de motor üst kulağı değişti ve araçta son 3-4 gündür çıkan kluk, klak diye bir ses vardı. meğer sebebi buymuş. 5 dakikada yapılan bir iş. bu arada, cumartesi sabahı annemleri şehrin öbür tarafında oturan dayıma bırakacaktım sabahleyin, çok erken bir saat olduğu ve hemen döneceğim için üstüme birşey giymeden, pijamanın üstü, bir pantolon ve çorapsız bir şekilde çıkıp annemleri aldım, dayımla beraber memlekete gideceklerdi, her neyse, çevre yolunda annem dönüşü karıştırdı ve otobana çıktık :) o saatten sonra onları yolda bırakamazdım ve geri de dönemezdim, ayrıca yeni bakımları yapıldığı için de canım çekti ve ben sizi mengen'e götüreyim dedim. bastım memlekete gittim. inanın bana 1.5 saatlik gidiş ve 30 dakikalık köy ziyaretinden sonra 1.5 saatlik dönüş o kadar keyifliydi ki, uzun yola çıkacağım günü iple çekiyorum. resmen haz duydum yolculuktan. saat 1 olmadan eve geldim ve hemen yoldan geldim diye arabayı yıkattım :D klima açınca yığılan araba klima açıldığını hiç hissettirmiyor artık, iyi ki turbo hortumum patlamış ve değişmiş. |
Gerçektende bizim arabaların keyfi şehir dışı yollarda çıkıyor hocam. Aks başı denen yer, tekere hareket veren ucunda lastikten koni şeklinde parça bulunan şey mi? |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ozgurgunay -- 16 Mayıs 2013; 23:23:07 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle