quote:

Orijinalden alıntı: aya

Ayrı ayrı Yaz ve kış kastikleri neden var? Çünkü lastiğin yere tutunmasını etkileyen faktörlerin başında hamur yapısı geliyor. Hamuru için kullanılan bileşenlerin ısıl davranışları da tutunma özelliğini tespit ediyor. Dolayısıyla yaz ısısını karşılayabilecek bir hamur karışımının kışın getirdiği ısı değerinde ya da tam tersi kış ısısını karşılayacak karışımın yaz ısısında ideal tutunmayı sağlaması mümkün değil. Böyle mucizevi bir teknoloji halen günümüzde bile yok. Böyle bir durum mümkün olsaydı hiç bir üretici halen yazlık ve kışlık diye ayrı ayrı lastik üretmezdi. Düşünün bakalım; Rekabetin gayet hararetli olduğu lastik sektöründe hem yazın hem de kışın aynı performansı gösterebilecek bir çözüm bulunmuş olsa bazı üreticiler 4 mevsim diye lastik pazarlarken diğerleri niye bu rekabetten geri tutsunlar kendilerini?



Velhasılı, yaz-kış mevsimleri arasında ciddi ısı farkları olmayan ve yaz-kış ısıları birbirine yakın olmayan yerlerin hiç birisi için 4 mevsim diye bir lastiğin kullanımı uygun değildir, olamaz da. Hele hele ankara gibi yazın 40, kışın -15/-20'leri gören ve arada bu kadar geniş bir skala olan bir yerleşim yerinde aynı lastiğin her iki uçta da aynı performansı verebileceğini kimse beklemesin.



Kimse kusura bakmasın ama, "4 mevsim kullanıyorum ve Her iki mevsimde de performansından çok memnunum" diyen arkadaşların memnuniyetleri bilimsel verilere değil, olsa olsa psikolojik tatmine yöneliktir.



Bunu zamanın birinde kış başında yanılıp 4 mevsim adı altında lastik almış, kışın inanılmaz memnun kalmış ama yaz geldiğinde önünde tıkanan trafiği fark edip frene asılmasına rağmen sanki hiç fren yapmamış gibi akıp giden arabasıyla öndeki minibüse arkadan bindiren ve o gün itibarıyla "4 mevsim diye bir lastik türü yoktur, yazın yazlık, kışın kışlık lastik kullanılır" değerlendirmesini kafasına kazıyan bir kardeşiniz olarak tecrübelerime binaen söylüyorum.



Bundan gayrısı artık tamamen kişisel tercihlere kalmıştır...

quote:

Orijinalden alıntı: fsnn

quote: Orijinalden alıntı: aya Ayrı ayrı Yaz ve kış kastikleri neden var? Çünkü lastiğin yere tutunmasını etkileyen faktörlerin başında hamur yapısı geliyor. Hamuru için kullanılan bileşenlerin ısıl davranışları da tutunma özelliğini tespit ediyor. Dolayısıyla yaz ısısını karşılayabilecek bir hamur karışımının kışın getirdiği ısı değerinde ya da tam tersi kış ısısını karşılayacak karışımın yaz ısısında ideal tutunmayı sağlaması mümkün değil. Böyle mucizevi bir teknoloji halen günümüzde bile yok. Böyle bir durum mümkün olsaydı hiç bir üretici halen yazlık ve kışlık diye ayrı ayrı lastik üretmezdi. Düşünün bakalım; Rekabetin gayet hararetli olduğu lastik sektöründe hem yazın hem de kışın aynı performansı gösterebilecek bir çözüm bulunmuş olsa bazı üreticiler 4 mevsim diye lastik pazarlarken diğerleri niye bu rekabetten geri tutsunlar kendilerini? Velhasılı, yaz-kış mevsimleri arasında ciddi ısı farkları olmayan ve yaz-kış ısıları birbirine yakın olmayan yerlerin hiç birisi için 4 mevsim diye bir lastiğin kullanımı uygun değildir, olamaz da. Hele hele ankara gibi yazın 40, kışın -15/-20'leri gören ve arada bu kadar geniş bir skala olan bir yerleşim yerinde aynı lastiğin her iki uçta da aynı performansı verebileceğini kimse beklemesin. Kimse kusura bakmasın ama, "4 mevsim kullanıyorum ve Her iki mevsimde de performansından çok memnunum" diyen arkadaşların memnuniyetleri bilimsel verilere değil, olsa olsa psikolojik tatmine yöneliktir. Bunu zamanın birinde kış başında yanılıp 4 mevsim adı altında lastik almış, kışın inanılmaz memnun kalmış ama yaz geldiğinde önünde tıkanan trafiği fark edip frene asılmasına rağmen sanki hiç fren yapmamış gibi akıp giden arabasıyla öndeki minibüse arkadan bindiren ve o gün itibarıyla "4 mevsim diye bir lastik türü yoktur, yazın yazlık, kışın kışlık lastik kullanılır" değerlendirmesini kafasına kazıyan bir kardeşiniz olarak tecrübelerime binaen söylüyorum. Bundan gayrısı artık tamamen kişisel tercihlere kalmıştır...

Öncelikle 2017 yılında yeni gezegenler keşfedilen dünyada bu yorumunuz şaşırttı.

Eski 4 mevsim lastiklere kaydıysa aklınız, bu onlardan değil. Eski 4 mevsimler kenarları yazlık ortası kışlı alt segmentlere yönelik üretilen lastiklerdi.

Şimdi ki teknolojide adamlar diyor ki kışın sertleşmeyen silika yaptık. Malum yaz lastiklerin en büyük handikapı kışın sertleşmesiydi.

Ve sizin psikolojik etki dediğiniz yazlık-kışlık lastiklerin testlerini bir izleyin isterseniz.

Adamlar zaten tamamen yazlık veya kışlık demiyorlar , kışları sert geçen yerlere de önermiyorlar.

Yaklaşık 8 yıl otomotiv eğitimi almış,otomotiv fab.staj yapmış ,yetkili serviste çalışmış biri olarak ben psikolojik olarak yanılıyorsam orta halli bir kullanıcıya OTOMOBİL Diye BİSiKLET satarlar herhalde.

Ağrı'da görev yaptım 3 sene kar lastiği kullandım. Yazında michelin primarcy 3 kullandım.eskiyince

michelin crosclimate aldım. Bulgaristan bansko karlı dağ yolundan kaymadan patinaj yapmadan çıktım,indim.

Bu yaz antalyada 42 derece sıcakta kullandım. Sadece bir yaz lastiğine göre ani gaz vermelerde dstc nin sık devreye girdiğini gördüm.

Sonuç olarak kullanıcı yorumları böyleyken sizin bu etki psikolojik etkiden öte gitmez yorumunuz abestle iştigaldir.

quote:

Orijinalden alıntı: jhudaverdi

quote: Orijinalden alıntı: aya quote: Orijinalden alıntı: Afacan Dennis < Resime gitmek için tıklayın > forumdan sabri sözen beye çok teşekkür ediyorum bu konuda beni bilgilendirdiği için.araçta aktif bi xenon far mevcut ve çalışma mantığı olarak halojen far da bu sistemi destekliyor.o yüzden sarımtırak bir ışık alıyoruz ama sellektör ile birlikte hem xenon hemde halojen ampüller devreye giriyor.bu yüzden olacak ki bmw lerden çok daha üstün bir teknoloji kullanılmış araçta aslında.zaten aydınlatma konusunda sıkıntım yoktu müthiş farları var. aracın fotoğrafını da ekliyorum sellektör videosunu da ayrıca koyabilirim isteyene Valla sabri sözen bey forumu takip ediyor, ne kadar takdire şayan di mi? Ama ne hikmetse bazı konularda cevap yazarken kullanıcılara, bazı konularda 3 maymunu izliyoruz gibi. Bu kadar sayfadır yazıldı sabri bey, uygulama store'lar da dahil onlarca şikayet var; "volvo car prime" uygulamanız çalışmıyoooorr. Alooo, sesimi duyan var mı? Tamam anladık, servisleriniz zaten rezalet, fiyatları artık zaten konuşmuyoruz, kelime israfından öteye geçmiyor, müşteri hizmetleriniz Allah'a emanet, sosyal medyada arada bir çıkan reklam amaçlı duyurularınız bile görsel ve editoryal onlarca hata ile dolu, bunları yazıp yüzünüze vuran mesajları dikkate alıp düzeltmek yerine onları silerek kurtulmayı yeğleyen bir de biriminiz var kontrolünüz altında... yani velhasılı; kusura bakmayın, başında olduğunuz şirket yönetim hatalarıyla inliyor. tüm bunların karşılığında sizden özel mesajlarla cevap değil, çözüm bekliyor insan haliyle. Ama görünen o ki, sadece bekliyoruz. Haaaa, ama bana göre hava hoş, çok da canıma "tak" ederse, aracımı satar, volvo defterini kapatır, başka bir markayla devam ederim. Siz şirketi doğru yönetmişsiniz, yönetmenişsiniz sizin bileceğiniz iş. Makam sizin, kariyer sizin... volvo türkiye'de günün sonunda "başarılı" ya da "başarısız" diye tarihe yazılacak olan sizsiniz, ben değilim...

Her şeyden önce Genel Müdür seviyesinde birinin müşterileri ile doğrudan iletişim kurması bile bence başlı başına takdire şayan bir davranış ve bunları laf olsun diye basma kalıp cevaplar vermek yerine müşterileri aydınlatmak ve onların fikirlerini birebir kendilerinden almak için yaptığına eminim... Volvo Car Prime uygulaması ile ilgili olarak da sorunun bazı telefonların android versiyonlarıyla olan uyumsuzluktan kaynaklandığını gördüm ve bunu da kendisine ilettiğimde uygulamadaki bu eksikliklerin farkında olduklarını, ve gidermek için gerekli çalışmaları yaptıklarını belirtti. Sonuç olarak tabi ki hatalar, sorunlar, memnuniyetsizlikler her zaman ve her şartta olabilir; ancak bu sorunları dile getirdiğimizde çok kısa sürede muhatap bulmak çoğu zaman mümkün olamayabiliyor maalesef. O nedenle sorunlarımızı buradan veya doğrudan Volvo Car Turkiye ile iletişime geçerek dile getirdiğimiz sürece çözüm birçoğu için çözüm sunulacağı inancındayım.

quote:

Orijinalden alıntı: real_daywalker

Volvo Türkiye nin müşteri hizmetlerinden ben şahsen memnunum. Volvo kullanıcısına yakışmayan üsluplarla yorumlar yapılıyor burada. Volcar dan 2. el altığım aracın start-stop u çalışmıyorken sıkıntının aküden kaynaklandığı belirlendi ve 1000TL lik aküyü hiç sorgusüz sualsiz değiştirdiler. Ben bu aracı şahıstan almış olsaydım bir bardak su içmem gerekirdi üzerine. Ayrıca Ayna motoru ses çıkartmaya başladı anında değiştrdiler, kapı krikosu azıcık ses yapıyordu hemen değiştirdiler bunları 3 yıllık garanti süresinin bitimine 2 ay kala yaptılar. Sadece vites topuzu etrafını saran aksesuarda bir kabarma vardı aldığımda onuda sorguladılar ama 3. yıl içine aksesuar dahil olmadığı için değişim olmadı. bilmem buna bir çözüm bulunabilinir mi zira ürün de kaplama kalkması var darbe vs olmadan. ben şimdiye kadar muameleden, volvo car prime dan memnunum bende herhangi bir sıkıntı çıkartmadı. Volcar izmir servisine gidiyorum hep ilgi alaka 10 numara, kapıdaki çarpıp kaçanın izini hatırlarsınız eski gönderilerimden 2 adet göçük var ve servis dürüst olarak bana burada sacının değişeceğini ama değişim istemiyorsam iyi bir ustada doğrultmada yapabilirsiniz diyecek kadar açık sözlülerde. İnşallah böyle devam eder. Ben Volvo servis anlayışını Apple firmasının satış sonrası gibi kaliteli ve nezih görüyorum bendeki algıları o şekilde.