1. sayfa
Buçok kesin bir tasarım değil. Bir ressama yaptırılan (ona verilmiş bilgilerle -- ki bu bilgilerin gerçekliliği de tartışılır...) bir canlandırma. Önce 5to9Mac'de yayınlandı, oradan da Mac Rumors alıntı yaptı. Yine de ateş olmayan yerden duman çıkmaz sözünü hatırlamakta yarar var. Belli ki bu cihaz artık kesinlikle Intel'in Broadwell ailesi Core-M serisi CPU'larla çıkacak ve 1.4-1.5 GHz gibi bir saat hızıyla çalışacak. İçine herhalde en az 4GB/8GB RAM, ve 128-512GB Flash/SSD depolama olacaktır. Akü (ortalama standart kullanımda...) süresi olarak da en az 10 saat tahmin ediyorum (etmek istiyorum). Cihazda bulunan tek USB-C (USB 3.1 standardında çalışacak) ilk başta tamamen yetersiz kalacak izlenimini vermiyor değil. Yer bulamadıklarından karşı tarafa bir ikincisini koyamamışlar. Ancak bunu olağan bir USB portu olarak değil de bir HUB bağlantı noktası olarak düşünün. USB-C standardı herşeyden önce 20 Volt ve 10 Ampere kadar şarj destekleyebiliyor (standardında bu kriter var...). Büyük olasılıkla Apple bu cihazın yanısıra bir de özel hub satışa sunacaktır. Bu Hub üzerinde 2-3 tane USB3.0 soketi, en azından bir SD-Kart girişi. belki bir Thunderbolt girişi ve tabiki şarj adaptörü girişi yer alacaktır. Bununla istediğiniz kadar ek bağlantı gerçekleştirebileceksiniz. ![]() Unutmayın, ilk çıkan MacBook Air'de de sadece tek bir USB2.0 portu vardı (ama şarj soketi de bulunuyordu, o günkü teknolojiyle...). USB-C çok fonksiyonlu bir port olarak işlev görecek. Hafif ve günlük sıradan işler için, iş amaçlı prezentasyonlarda iPad yerine kullanabileceğiniz, ofis programlarıyla sorunsuz çalışabileceğiniz, tatile çıkarken yanınızda taşımaktan fazlasıyla tırsmayacağınız, size hamallık yaptırmayacak, hafif ve işlevsel, retina ekranlı bir makine işte. Bir MacBook Pro alternatifi olarak değerlendirmeyin. ![]() |
Apple bana kalırsa gittikçe saçmalamaya başladı. Tek usb portu nedir... Hadi onu geçtim o usb portu da kullanılabilir olabilmesi için yine bir dönüştürücüye ihtyaç duyuyor.. Tek usb portu koymanın hem de yanında ekstra bir "apple" dönüştürücü/hub herneyse ihtiyaç duyan bir portun konması ve her yeni cihazın sahip olduğu en büyük inovasyonun birkaç mm daha ince olması tamamen apple'ın Tim Cook yöetiminyle yönünü ne kadar kaybettiğini gösteriyor. Apple eski "tamam pahalılar ama hakkını veriyorlar" markadan " mevcut tüketici kitlesini inek gibi sağan vahşi kapitalist" firma haline gelmiş durumda ve artık mide bulandırmaya başlıyor. Aşırı pahalı hale gelen iphone'lar, rakiplerinin çok gerisinden gelen özellikler (16gb genişletilemeyen telefon hafızası mı kaldı gözünü seveyim?), "hele bi rakipler birşeyler yapsın da biz de aynısını yaparız" yaklaşımları (bkz nfc), gittikçe google vari tarzda "beta versiyon uygulamayı piyasaya sür, insanlardan gelen geri bildirimle uygulamayı geliştir" (bkz. siri, apple maps) tarzı şark kurnazı mantığında çıkartılan işletim sistemleri/uygulamalar... Hiç iyi yolda değilsin apple ![]() |
Büyük ölçüde haklısınız, dostum!... Bu dediklerinizin benzerlerini yabancı Forum'larda da görüyorum. Olay şu ki, belli bir büyümenin ve ürün çeşitliliğinin ötesine geçtiğinizde "sapıtmaya" başlıyorsunuz. Bu sadece Apple için geçerli bir yorum değil. Aslında ürün yelpazesi açısından Apple Sony, Samsung gibi markalara göre daha derli toplu ve birbiriyle oldukça ilintili ürünlerden oluşan bir yelpazeye sahip. Ama yine de "en hafifi ben olayım, en incesi ben olmalıyım..." derken işler başka mecraya dökülebiliyor. Fakat bu "vahşi kapitalist" yolunda büyük adımlar atmaya başlayan Apple gerçekten bu işi iyi beceriyor. Bir şekilde iOS ve/veya OS'in kolaylık ve güvenliğine kapılıp resmen meftunu olabiliyorsunuz. Ondan sonra maddi gücünüz elverdiğince "koleksiyonerlik" başlıyor: iPhone, iPad (hatta yetmez üstüne bir de iPad Mini; en azından iP6+ çıkmadan öce), iPod derken bakmışsınız sıra bir MacBook Pro ve de bir iMac'e (bilemeniz bir Mac Mini'ye) gelmiş... Kazara 15"lik bir MBP da almış iseniz, şimdi yanınızda oraya buraya giderken (veya tatile çıkarken) bu 12"lik MacBook tam tembel işi bir donanım olacak ve muhtemelen koleksiyona bir süre sonra o da girecek... Bu yazdıklarımın örneğini tek marka altında Samsung veya Sony daha zor sağlıyor. Donanım olarak (bir miktarını) sağlayabilseler bile bu kadar çeşitli donanımın "birbirleriyle haberleşmesini" daha pek halledemediler, ama Apple yolun en az yarısına geldi (bkz. Yosemite ve iOS arasındaki hand-off özelliği ile haberleşme...). Fakat bizler (tüketiciler, kullanıcılar) de az "mal" değiliz hani. Bu yeni 12" lik retina ekranlı Macbook konusunda MacRumors'ta yazılanları okumaya çalıştım dün gece. Adamın biri, bizim buralarda bahsettiğimiz/tartıştığımız/eleştirdiğimiz konuları bırakmış, aşmış: tek derdi "acaba bu yeni 12" Macbook kapağı, tek elle açılır mı açılmaz mı?" tartışmasını başlatmaya çalışmış!??? ![]() |
Malesef bunun ana sebebi apple dışında hiçbir firmanın hem işletim sistmeini hem de donanımı bir arada üretemiyor olmasından kaynaklanıyor. Apple'ın başında bundan 10 sene evvel steve jobs değil de tim cook olmuş olsa muhtemelen apple'da sony gibi donanımı kaliteli ama yazılımı diğerleri ile aynı tarzında bir firma olurdu. |
İlk cümlede %1500 doğru teşhis'te bulunmuşsunuz. İkinci cümlenize tam katılamayacağım. En azından "büyüyen, globalleşen Apple dönemi için" katılamayacağım. Zira ilk kuruluş dönemleri haricinde Apple'ın hiç ama hiç "kendine ait" bir üretim tesisi olmamış. (Ar-Ge laboratuvarı vb. altyapıyı hariç tutuyorum...) Tamam, ürünleri oluşturan elektronik ve mekanik komponentleri (CPU, sair entegreler, sair elektronik komponentler, ekran, batarya, tuş takımı, sair mekanik parçalar, vs. vs.'yi kastediyorum "komponent" başlığı altında...) üretmekten bahsetmiyorum zira Sony, Samsung, LG, Asus, Acer, Lenovo, Toshiba gibi markalar ve cihaz üreticileri de bu komponentleri çoğunlukla dış kaynaklardan alırlar (bunu günümüzde en a indirgeyen herhalde Samsung'dur...). Ama bahsettiğim markalar Ar-Ge dışında ürünlerinin üretimi (şimdilerde bile, en azından bazı üst modelleri) kendi tesislerinde üretirler. Fason (OEM) üretim yaptırmak artık her üretici bilinen markanın mecburen başvurduğu bir yöntemdir günümüzde (ama bundan 5-10 yıl önce bu kadar değildi...). Ancak Apple, hep fason (OEM) üretim yaptırmıştır. Taiwan/Çin kökenli Foxconn, Quanta, Pegatron ve daha birçok daha küçük fason üretici Apple'ın baş üreticileridir ama onlar için de Apple en büyük ve vazgeçilemez bir müşteridir. Bu anlamda Apple, aynı DELL modeli çalışmaktadır ama ürün yelpazesi ve cirosuyla tabii ki Dell'in herhalde en az 100 katıdır. Son sızan haberlerde Apple'ın Amerika'da bir üretim tesisi inşa etmekte olduğu duyulmuştur. Bunun kapasitesini ve hangi ürünler için hazırlanmakta olduğunu bilemiyorum ama biraz da Amerikan Yönetimine yağ çekmek amaçlı ve "oldukça göstermelik" bir tesis olacağını zannediyorum. Taiwan/Çin Apple'ın hep 1 numara üretim üssü olarak devam edecektir. Tabii bu arada işin biraz da ironik tarafı, Apple'ın bitmiş ürünlerini değil ama bu ürünlerini oluşturan elektronik komponentlerin bazılarını (ekran, CPU, RAM gibi... önemlilerini) aslında bitmiş ürünleriyle fena hale rekabet ettiği (hatta zaman zaman davalık oldukları) başta Samsung olmak üzere LG ve sair Kore/Taiwan/Japon firmalarından (tabi bunlar o markaların sadece elektronik komponent üreten kuruluşları, esas ürünleri üreten tesisleri başka adlar altında faaliyetteler...) temin etmesidir. Özetle, Apple sizin 2. cümlenizde belirttiğiniz konuma şimdiye kadar hiç gelmemiş, hatta bilinçli olarak yanaşmamıştır. Apple sadece "kendine çalışan" bir yazılım şirketi, ve hem yazılım hem de donanım'da çok ilerlemiş olan bir Ar-Ge şirketidir. (Yine de not düşeyim: Üretime yönelik AR-Ge çalışmalarının önemli bir yüzdesi, özellikle elektromekanik ve mekanik olanlar de Apple'ın fasoncularınca gerçekleştirilmektedir...) Bilginize... ![]() ![]() |
Benim donanımı kendisi üretiyordan kastım adamların tutup ta mikroçip fabrikası kurup işlemcisini kendi ürettiği anlamında değil.. Ürettiği donanımı, ürettiği işletim sistemine uygun olarak "topluyor", gerekirse Piyasadaki yeni bir donanım için aynı zamanda işletim sistemini yeniliyor. Yani donanım ve yazılım süreçleri herzaman birbirine bağlı olarak ilerliyor. Microsoft ta şu anda aynı yolda ilerlemeye başladı. Yakında piyasada microsoft markalı windows mobile işletim sistemlerine sahip telefonlar ve surface tabletler çıkmaya başladı. Google'da aynı şekilde kendi laptoplarını çıkarmaya başladı. Bu firmaların hiçbirisi tabiki de kendisi donanımlarını "üretmiyor", muhtemelen macbook'ların üretildiği tesisin biraz uzağında microsoftun ürünleri üretiliyor.. Microsoft'un eski stratejisine bakalım; ben windows'u yazarım, gerisi size kalmış, alın size dökümantasyon, buna göre de sürücülerinizi, vs.. geliştirin işlerim sistemine donanımınızı uydurun tarzındaydı. Tabikide her parça kendi içerisinde windows ile uyumlu olarak çalışıyor olsa da bu donanımların kombinasyonlarının nasıl sonuçlar doğurabileceği kestirilemiyordu (ortaokul yıllarımdan beri bilgisayarlarımı kendim toplarım, inanın çok tecrübem var bu konularda) Bu arada apple ios cihazlarda çoğu zaman standart işlemci ve gpu modellerinde değişikliğe gidebiliyor, onu da belirtmek gerek. |
Size kesinlikle hak veriyorum, bende sadık bir apple kullanıcısıyım. Çok farklı bir şeyden bahsedeceğim ama Microsoft bu dediğimi yapabilirse (apple bile yapamadı) çok daha iyi noktalara gelebilecek hatta tercih sebebi bile olabilecek bence. Bilindiği üzere ipad ve iphone'da çoğu oyun ve uygulamayı iki cihazda da kullanabilmek üzere yapılmıştır. Maclerde OsX ipad, iphone'larda iOS kullanılmaktadır. Ancak Microsoft'un iddaası aynı uygulamayı üç cihazdada (bilgisayar, tablet ve telefon) kullanılabilecek olması. Bence çok büyük iddaa. Mobil işlemciler ile bilgisayar işlemcileri çok farklıdır aslında. Eğer Microsoft bu dediğini yapabilirse gerçekten saygı duyulacak bir firma haline gelir, tercih sebebide olur. Tabi uygulama marketinde çok daha fazla büyümesi gerekir bunun için. Yanlış anlamayın size itiraz etmiyorum yada Microsoft'u savunmuyorum (aslında hiç sevmediğim bir şirket) sadece Microsoft'un bunu yapma ihtimalini konuşurken, Apple'dan böyle bir adım yada iddaa gelmemesine sinir oluyorum, gerçekten çoğu konuda geriden geliyorlar Tim Cook zihniyetini sevemedim. Aslında Microsoft'ta bu güne kadar verdiği sözlerin arkasında duramadıkları oldu ama bu iddaanın olup olamayacağına zamanla tanık olacağız. |
2 ay önce söylemiştik |
1. sayfa
< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi canmania -- 8 Ocak 2015; 20:54:19 >