Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
31
Cevap
604
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: UNABOMBER'ın Manifestosu Hakkında. (2. sayfa)
T
5 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

Ekonomik faaliyet salt anlamda güvenlik sağlamıyor. Ofensif (aslında silahlı olan) unsurlara karşı kendini ancak silahlarla koruyabilirsin.

İnsan toplumları taş devirlerinden bu yana organik iş bölümü dağılımı yaptığı için zaten bireyler birbirine bağımlı. Sorun < günümüzden itibaren > daha fazla birbirlerine bağımlı olacaklarına, yine neye göre kime göre bağımlılık olacaklarına dair yeterli kanıt yok, tek yönlü bir gidişattan söz edilip bu gidişatının da kaçınılmaz olacağı savunuluyor. Özellikle belirli sektörlerde bireylerin birbirine bağımlılığı azalabilir ve uzmanlaşma yeni ortaya çıkmış teknik hücrelerde bir anda toplanabilir de (bilgisayar - işlemci ve robotik teknolojileri gibi) belirli alanlarda uzmanlaşma büyük değişimler de getiriyor bunu kesin olarak bilemeyiz. Kapitalizmin yaratıcı yıkımı (creative destruction of capitalism) konseptine bakmanı öneririm.

Ekonomik dışa bağımlılık daha ulusal ve spesifik yapısal bir mevzu. Şimdi karıştırmayalım.

Herkeste nükleer silah olsa proxy war da olmaz. Nükleer silaha sahip olup da işgal olmuş veya savaş açılmış bir tane bile ülke yok. Nükleer silahlar gayet de caydırıcı (Nuclear Deterrence Theory). Bahsettiğin nükleer güç nükleer güçle savaşamaz açmazına mutual assured destruction (karşılıklı garanti yıkım) deniyor nükleer caydırıcığın bir alt başlığı ancak tamamen aynı şeyler değiller.

Mao da Pol Pot da salt anlamda Marksist Leninist değillerdi. Pol Pot ilkel tarım ve temel ihtiyaçlar toplumuna dönüşü komünal veya komünist topluma ulaşmada hakiki yol addeden bir politikacıydı, Pol Pot ve Kimerler akademisyenlik, doktorluk, avukatlık gibi burjuva, sömürücü, yozlaşık addettikleri mesleklere mensup insanları tarlalara sürüp çalıştırdı veya öldürdü. Gözlük takılmasına bile karşıydılar düşün. Tabii Pol Pot'un örnek aldığı model Mao'nun kültür devrimiydi, bir benzerini Çin'de Mao rejimi yaptı ama Pol Pot Maocu Kızıl muhafızların yaptıklarını bir üst boyuta taşıdı, daha da absürdleştirdi. Biyolojik ihtiyaç aktiviteleri ve surrogate aktiviteleri kategorizasyonu kolektif / komünal ve burjuva aktiviteleri ayrımına çok benziyor.
Vallahi hocam o kadar dallandırıp budaklandırıyorsun ki tartışmayı... Manifestodan katılıp katılmadığın paragraflar varsa onları yazarsın sana zahmet.

"tek yönlü bir gidişattan söz edilip bu gidişatının da kaçınılmaz olacağı savunuluyor", teknolojinin daha çok teknoloji doğuracağı bariz değil mi? Teknoloji geliştikçe de insanların birbirine bağımlılığı artıyor çünkü en temel şeyleri bile kendi başlarına yapamıyorlar. Şu anda bu konuşmayı yapmamızın bile aklıma gelen bağımlılıklar; elektrik, internet ve elektronik bileşenleri kimse tek başına üretip kullanamaz. Neden kötü bir olay olduğunu üstteki mesajlarda belirttim zaten. Bilgisayar sektöründe çalışan biri, çalışmayan birine göre nasıl daha "bağımsız"? Bir tarımcıdan bile daha bağımlı çünkü hayatını sürdürmesi ve toplumun üretken bir bireyi olarak kalması için elektrik, internet ve bilgisayara muhtaç. Hiç "ama toplumsal yapıdaki rolü daha önemli, sosyal statüsü daha yüksek, daha çok para kazanıyor" deme, bağımlılığını azaltmıyor hatta arttırıyor bile.

Kore savaşı, Irak savaşı, Yemen'deki olaylar... Daha ne diyeyim. Nükleer silahların varlığı proxy waru gerekli kılıyor zaten.

Bahsettiğin ayrıma benzese bile -ki şiddeti ve topluma zorla iş yaptırmayı istemediğim gün gibi ortada- fikrin yanlışlığını kanıtlamıyor. Toplumun yozlaşıp bozulduğunu düşünerek manifestoya hak vermiyorum; doktorların, avukatların akademisyenlerin mutsuz ve amaçsız olduklarını inanıyorum. Birey kendi yaşamını sürdürmesinden tamamen kendisi sorumlu olsa daha mutlu bireyler olur bence.



N
5 yıl
General

Manifesto herhangi bir çözüm sunmuyor. İndirgemeciliğe çok yatkınlık sergiliyor. Yazarının terörizm yanlısı ve teknoloji karşıtı karakteristiğiyle beraber katastrofi eğilimli imajı taşıyor. Dikkat çekmek için birilerini patlatmak ama standart solcuları güç delisi olmakla suçlamak başlı başına tutarsızlık.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Ted Mosby
T
5 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

Manifesto herhangi bir çözüm sunmuyor. İndirgemeciliğe çok yatkınlık sergiliyor. Yazarının terörizm yanlısı ve teknoloji karşıtı karakteristiğiyle beraber katastrofi eğilimli imajı taşıyor. Dikkat çekmek için birilerini patlatmak ama standart solcuları güç delisi olmakla suçlamak başlı başına tutarsızlık.
Sanırım okumaya yeni başladın?


Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
5 yıl
General

quote:

Orijinalden alıntı: Ted Mosby

Sanırım okumaya yeni başladın?

Alıntıları Göster
Dağınık olarak en başında okudum.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
5 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

Dağınık olarak en başında okudum.

Alıntıları Göster
Her paragrafın gerekçesi bir öncekinde verilmiş, dağınık okuma.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
5 yıl
General

Bağımlılık bir değer olarak her hesaplamada rölatiftir. Mutlak bağımlılık diye teknolojiye pozitif korelasyonlu bir değişken yok bunu anlatmaya çabaladım ama neyse.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Ted Mosby
T
5 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

Bağımlılık bir değer olarak her hesaplamada rölatiftir. Mutlak bağımlılık diye teknolojiye pozitif korelasyonlu bir değişken yok bunu anlatmaya çabaladım ama neyse.
Mutlak bağımsızlığın olmadığını düşünüyorum ama bağımlılığın teknolojinin gelişimi ile doğru orantılı olduğunu savunuyorum. Bir mataraya bağımlılığın ile bir cep telefonuna bağımlılığın bir değil. Yazdıklarından "Özelleşme bağımlılığı bazen de azaltır." mesajını aldım ama uygun bir durum bulamadım. Teknolojinin gelişmesi bireyin göreceli bağımlılığını azaltabilir ama her zaman genel bağımlılığını, sisteme bağımlılığını arttırır. Bir örnek verebilirsen daha güzel olur, benim aklıma gelmedi.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ted Mosby -- 16 Nisan 2020; 16:30:17 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
5 yıl
General

quote:

Orijinalden alıntı: Ted Mosby

Mutlak bağımsızlığın olmadığını düşünüyorum ama bağımlılığın teknolojinin gelişimi ile doğru orantılı olduğunu savunuyorum. Bir mataraya bağımlılığın ile bir cep telefonuna bağımlılığın bir değil. Yazdıklarından "Özelleşme bağımlılığı bazen de azaltır." mesajını aldım ama uygun bir durum bulamadım. Teknolojinin gelişmesi bireyin göreceli bağımlılığını azaltabilir ama her zaman genel bağımlılığını, sisteme bağımlılığını arttırır. Bir örnek verebilirsen daha güzel olur, benim aklıma gelmedi.

Alıntıları Göster
Matarayla su taşıyorsun. Su kaynağına yakın değilsen ve bir su taşıyıcın yoksa birkaç gün içinde ölüyorsun. Ancak telefonsuz ölmezsin. Şimdi söyle bakalım, hangisi daha büyük bağımlılık? Bir akıllı telefonu düşün, hem saat, hem hesap makinesi hem haberleşme aracı hem de kitap görevi görüyor. Evet, bir akıllı telefon hepsinden çok daha fazla fizibilite çalışması ve daha sofistike bir teknik servis desteği gerektiriyor ama kafadan bir sürü farklı eşyaya ve onların teknik servislerine (saat ustalığına, saat yedek parçalarına vs) bağımlılığı da götürüyor. Çok daha az hacim kaplıyor. Çoğul varlık tekile iniyor. Sistem de teknolojiye, trende göre regüle oluyor. İşte saat ustaları ya da daktilo üreten firmalar batıyor, bilgisayar veya akıllı telefon üretip geliştirebilmeyi başarmış firmalar kar elde edip bir anda büyüyor. Telefon üretim ve teknik servis süreçleri teknoloji ve inovasyon sayesinde daha çok optimize oluyor. Daha az sayıda elemanla - yani beşeriyeye bağımlılığın azalmasıyla - üretim ve teknik hizmet yapmak mümkün hale geliyor. Özelleşme de özelleştirme gibi geliyor kulağa muhtemelen kastettiğin specialization yani aslında uzmanlaşma ama bu sisteme bağımlılığı arttırmak zorunda değil. Katma değer yükü illa ki bağımlılık arttışı anlamına gelmiyor çünkü bağımlılık rölatif, kişiye göre nesneye göre herhangi bir olguya göre olabilir. Farklı açılardan farklı bağımlılık değerleri elde edilebilir. Bazısı oldukça faydalıdır. Mesela iyi eğitilmiş avukatlara bağımlı olmak varken niye belki de binlerce sayfa tutan bütün bir mevzuatı ezberleyelim? Hukuk kodekslerinin kalın kalın, taşıması çok zor kitaplarına bağımlı olalım? Buradan devam edelim, eğer "hukuk teknolojisini" toptan bir karar alıp lağvetsek yoldan geçen, o an canı isteyen herkes tarafından öldürülebiliriz ve huzurlu olamayız. Hayatımız diken üstünde geçer ve muhakkak ki belirli kayıplar yaşarız.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 16 Nisan 2020; 17:13:4 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
5 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

Matarayla su taşıyorsun. Su kaynağına yakın değilsen ve bir su taşıyıcın yoksa birkaç gün içinde ölüyorsun. Ancak telefonsuz ölmezsin. Şimdi söyle bakalım, hangisi daha büyük bağımlılık? Bir akıllı telefonu düşün, hem saat, hem hesap makinesi hem haberleşme aracı hem de kitap görevi görüyor. Evet, bir akıllı telefon hepsinden çok daha fazla fizibilite çalışması ve daha sofistike bir teknik servis desteği gerektiriyor ama kafadan bir sürü farklı eşyaya ve onların teknik servislerine (saat ustalığına, saat yedek parçalarına vs) bağımlılığı da götürüyor. Çok daha az hacim kaplıyor. Çoğul varlık tekile iniyor. Sistem de teknolojiye, trende göre regüle oluyor. İşte saat ustaları ya da daktilo üreten firmalar batıyor, bilgisayar veya akıllı telefon üretip geliştirebilmeyi başarmış firmalar kar elde edip bir anda büyüyor. Telefon üretim ve teknik servis süreçleri teknoloji ve inovasyon sayesinde daha çok optimize oluyor. Daha az sayıda elemanla - yani beşeriyeye bağımlılığın azalmasıyla - üretim ve teknik hizmet yapmak mümkün hale geliyor. Özelleşme de özelleştirme gibi geliyor kulağa muhtemelen kastettiğin specialization yani aslında uzmanlaşma ama bu sisteme bağımlılığı arttırmak zorunda değil. Katma değer yükü illa ki bağımlılık arttışı anlamına gelmiyor çünkü bağımlılık rölatif, kişiye göre nesneye göre herhangi bir olguya göre olabilir. Farklı açılardan farklı bağımlılık değerleri elde edilebilir. Bazısı oldukça faydalıdır. Mesela iyi eğitilmiş avukatlara bağımlı olmak varken niye belki de binlerce sayfa tutan bütün bir mevzuatı ezberleyelim? Hukuk kodekslerinin kalın kalın, taşıması çok zor kitaplarına bağımlı olalım? Buradan devam edelim, eğer "hukuk teknolojisini" toptan bir karar alıp lağvetsek yoldan geçen, o an canı isteyen herkes tarafından öldürülebiliriz ve huzurlu olamayız. Hayatımız diken üstünde geçer ve muhakkak ki belirli kayıplar yaşarız.

Alıntıları Göster
Oh, güzel örnekler.

Bireyin telefona olan bağımlılığı ve suya olan bağımlılığını kıyaslayamayız tabii ki. Ama telefona bağımlı olan birey halihazırda zaten suya bağımlıdır. Günümüzde "Dijital olmayan saat okuyamıyorum." diyen insanlarla karşılaşıyorum (maalesef ).

Teknolojinin gelişmesi ile verim artar zaten ona katılmayan yok. Ama daktilo, saat ve fiziksel kitabın yerini telefon aldı ve bağımlılık azalmıştır önermesi şöyle yanlış; daktilo, saat ve daktilonun bozulması durumunda aynı anda saatin ve kitabın da bozuluyor ise bağımlılığının arttığını gösteriyor. Darboğaz daha özgür kılmıyor bireyi, o yüzden balta ve elektrikli testere örneğini verdim geçen mesajlarda.

Evet özelleştirme gibi düşünülebileceğini ben de fark ettim, bundan sonra uzmanlaşma diyeceğim.

Avukat örneği de güzel ama bence şu yönden eksik; evet iş yükünü önemli ölçüde azaltıyor -genel teknolojide olduğu gibi-, ama avukata bağımlılığını azaltmıyor. Sorununu çözecek avukatın becerisine, bilgisine bağımlı hatta ve hatta muhtaç oluyorsun.


Hukuk sistemini ortadan kaldırma örneğine de bir şey demek istemiyorum çünkü bireyin kârını değil toplumun kârını gözetleyen bir oluşum. Herkesin izole, gruplaşmadan yaşadığı fakat başkalarına zarar verebileceği bir senaryoda her birey kendi hukuğunu kendisi sağlar sanırım, bilmiyorum.


Bir de; benim veya Ted'in önermeleri ile toplumu günümüzdeki gibi işleyecek şekilde düşünemezsin -düşünebilirsin tabii de tutarlı olmaz- çünkü bütün sistemi aynı kabul edip sadece hukuk sistemini çıkarıp aynı toplum ve düzenini bekleyemezsin.


Edit; imla.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ted Mosby -- 16 Nisan 2020; 17:12:0 >

T
5 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: aznareps ingo etaicsal

Haftaya burdayım, aynı saatte ama

Alıntıları Göster
Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez…


Çayın soğudu yiğidim, püskevitin de bayatladı.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
5 yıl
General

quote:

Orijinalden alıntı: Ted Mosby

Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez…


Çayın soğudu yiğidim, püskevitin de bayatladı.

Alıntıları Göster
Sevgili insan, Kaczynski şiir yazmak konusunda ne düşünüyor biliyor musun?




< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
5 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

Sevgili insan, Kaczynski şiir yazmak konusunda ne düşünüyor biliyor musun?



Alıntıları Göster
Hee surrogate activities. Ted zaten aziz olsa kendisi de şiir yazmazdı zamanında.


Ayrıca şiir mi o, türkü.



DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.