Hocam insan okuyacak bunu ya ![]() Mesaj burda kalsın da sakin kafayla gelir okurum. |
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kaczynski bence manyağın teki. "Dahi" olarak anılmasını fazlasıyla akıl dışı buluyorum. Bu adam bir sürü insanı öldürmüş, yaralamış bir katildir. Bence ötesi değil. Bilime, teknolojiye, modernizme karşı olan hiçbir akımdan düzgün bir kafanın çıktığını görmedim zaten şimdiye kadar. Primitivizm de bunun içinde doğal olarak. |
![]() Yaptıkları, dediklerini haklı ya da haksız çıkarmaz. Katilden de öte terörist zaten. Düşüncelerine neden katılmadığını yaz da daha etli bir konuşma olsun. ![]() |
|
![]() Hangi biri yanlış yani? |
https://anarcho-copy.org/copy/sanayi-toplumu-ve-gelecegi/ Türkçesini buldum okuduktan sonra yazarım |
|
|
Biyolojik ihtiyaçlardan işten veya sistemden bahsetmedim. Oradaki her alıntı birbirinden bağımsız alıntılar zaten. Biyolojik ihtiyaçdan kasıt -ki bunu da en azından manifestoyu okusaydınız bilirdiniz-, hayatını sürdürmek için gerekli olan bütün aktivitelerdir, bunun dışındaki aktiviteler de Surrogate Activities kısmında bahsedilmiş. Sanat, bilim, prestij arayışı, varlık, atletik başarılar bunlara örnek. Toplumdan silinme örneğinde de "bu bazılarını rahatsız etmeyebilir." denmiş. Bir tarih mezunu olarak bahsedilen yayını okumadan benim 5 tane alıntımı baz alarak "düz, sıradan, ben işi çözmüşümcülük" diyeceksen o senin bileceğin iş. Mütevazilikten bahsedip de "sadece bir tez" deyip okumadan yorum yapman da ilginç kaçıyor, onu da söyleyeyim. ![]() ![]() Edit; Biraz daha düşündüm de, multidisipliner humanitarian bir science olan tarihi savunduğun için kendini azami düz, sıradan, ben işi çözmüşümcü görmemen, kendini ölümüne haklı bulman ve hemen sonraki cümlede de mütevazilikten bahsetmen epey garip kaçmış. ![]() ![]() Ben bu anlattıklarımın, alıntı yaptıklarımın hakikat olduğunu söylemiyorum, münakaşa ettikçe hakikate ulaşırız illa ki. ![]() |
![]() Gelişimin var olduğunu inkar etmiyorum zaten, insan açısından iyiliğini tekrar gözden geçiriyorum diyelim. ![]() Her şeyi yok edip başa dönersek de -ki böyle bir olayın gerçekleşebileceğini düşünmüyorum Ted'in aksine- büyük ihtimalle yine şuanki halimize tekrar geliriz bir süre içinde. Ben bireysel olarak her bağımlılığımdan özgür olmak istiyorum, ne kadar özgür olursam o kadar mutlu olacağıma inanıyorum. Hayatımda da önümde iki seçenek varsa her zaman -daha çok son zamanlarda ![]() Bu bahsedilenlerin din gibi, tarikat gibi olmasını zaten istemiyorum. Ted veya Marx gibi şiddet içeren bir devrimin gerçekleşmesini de istemiyorum bu arada. ![]() Edit; Haydaa, adam ban yedi. ![]() Edit 2; Testere örneğinden daha güzel bir örnek de sosyal medya olabilir sanırım. Sonuçta bir ihtiyaçtan dolayı doğdu bu mecralar. Gerçek hayatta bu kadar insana bu kadar hızlı ulaşabilmek imkansızken sosyal medyalar buna olanak sağlıyor aşırı verimli çalışıyorlar. Gel gelelim ki gerçeğinin yerini tutmuyor. Bir insan ilkel yaşam sürerken, en azından sosyal medya kullanmadığını varsayalım, haftada toplam 10 saat sosyalleşiyorsa bu sosyal medyalardan gelen verim ile haftada ayıracağı 1 saat ile bütün bilgi alışverişlerini tamamlar ama durum böyle olmuyor. Hem normal sosyalleşmelerini yapıyorlar hem de bağımlı oldukları sosyal medyalarda negatif duygular içinde yüzerek geçiriyorlar. Amaç olarak mantıklı ama sonuç olarak yapıcıdan çok yıkıcı... Farazi bir örnek tabii. ![]() |
Okudum, zaten tek boyutlu terim kullanımı ve çıkarımlarından ötürü yargılıyorum.
Yani her gün su içmek tatmin ediyor ama bilim, sanat, spor vb tatmin etmiyor. Bu alanların vücutta zerre biyolojik etkisi de yok. Tarih mezunu olunca tarihçileri kısmen tanıyorsun bu salt mesleki avantaj, kişisel bir kendini övme değil. Gatling'in silahı daha fazla mı ölüme yol açtı daha az mı? Bunun bir statistiği, grafiği var mı? Gatling'in silahı ekonomik faaliyette yer alan bir teknik gereç de değil yalnızca bir silah. Madem kategorizasyon yapıyoruz. 1500 işçinin yapacağı işi 200 robot yapıyorsa ve robotlar için gereken teknisyen sayısı da 50 diyelim 1450 insan daha istenebilir veya farklı işlere yönelebiliyor, iş opsiyonu yoksa işsiz de kalabiliyor. Şimdi hangisi bir sistem, genel anlamda istediğin yerlerde çalışabildiğin mi, istediğin yerlerde çalışamadığın ama yine de iş bulabildiğin mi yoksa tamamen işsiz kaldığın mı? Sistem nedir? "Biyolojik ihtiyaç dışı" diye söz edilen faaliyetler terk edilirse insanlık nereye gider? Şu an bunlarla yaşayan sayısız insan yokluklarını hisseder mi?
Herkesi tatmin etmesi gerekiyor mu? Pratikte herkesi tatmin edecek bir sistem veya işleyiş mümkün mü? Peki biyoloji dışı faaliyetler ortadan kalkınca ya da terk edilince herkes tatmin olacak mı? |
![]() Her gün kendi suyunu, kendin gidip kaynağından kendin içiyor isen tatmin eder, evet. Gerçek anlamda tatmin etmediğini söylemiş evet, artık dilimde tüy bitti ama "bu durum herkesi rahatsız etmeyebilir." demiş üstüne basa basa. Tam otomatik silahların ölüme yol açtığını mı kanıtlayayım? ![]() ![]() Zaten 1500 işçinin bile çalıştığı işin kötü olduğunu savunuyorum, özelleştirip 200 robot almaya gerek yok. İkisini kıyaslayacak olursak insanların daha özgür görünüp de sisteme daha bağımlı halde yaşadıkları senaryo daha kötü gözüküyor. Biyolojik dışı ihtiyaçlar terk edilirse insanın akıllı bir hayvandan farkı kalmaz, bence böylesi daha iyi. ![]() Benim merak ettiğim; bilim ve/veya sanat, toplumu yok edilmenin eşiğine getirirse bu yine de pozitif bir olay mı olur? Sonuçta merak ve ilerlemenin insanın içinde olması gerektiğini savunuyorsunuz. Yani ben bu savı "İnsanın içinde bir yaratıcıya inanma isteği." savına benzetiyorum. ![]() Herkesi tatmin edecek bir sistemden bahsetmek mümkün ama ütopya, o da hayal tabii. ![]() ![]() |
Silahlar uluslara ekonomik olarak bir şey getirmez aksi takdirde Rusya veya Kuzey Kore çok zengin ülkeler olurdu. ABD'de de mesela olduğundan daha zengin bir ülke olurdu; NASA bütçesini vs düşük tutmak zorunda kalmazdı. Gatling'in savaş alanlarındaki etkisini konu alan herhangi bir istatistik paylaşmadın, istiyorsan fabrika robotlarıyla ilgili olarak (teknolojinin iş dağılımına ve uzmanlaşmaya etkisine örnek olarak) paylaşabilirim. Ordunun bir gereklilik olduğu söylenebilir ama bir yandan da bir külfet. Bolca silah üretip bir kısmını satarak (arms export) silahlanmanın (military spending) üstünde yarattığı külfeti makroekonomik olarak ancak hafifletebiliyorsun. Spending ve export değerlerini kıyaslarsan durumu görebilirsin. Kar veya sübvansiyon mantığıyla çalışan silah üreticisi firmaların varlığı salt işleyiş için gerekli aksi takdirde güvenlik, güç ve prestij sağlaması haricinde silahların ekonomik olarak hiçbir işlevi yok. Bir tüfeği yiyemezsin. Bir tüfek seni sıcak tutmaz. Bir tüfek su taşımaz. Bir tüfek üretim yapmaz. Bir tüfek hayvan yemi ya da öğütücü olmaz. Yalnızca bir silah. Gerektiğinde öldürmek veya belki caydırmak - zorlamak için var. Nükleer silahlar mesela en büyük öldürme potansiyeline sahip ama ironik olarak büyük çaplı savaşları önlüyor. Sisteme daha fazla bağımlı olmak işte ne demek? Kime göre neye göre? ![]() |
![]() Burada tartıştığımız silahların ekonominin parçası mıdır değil midir, o değil ki. Ben o örneği "Özelleşme çalışanlar üstünden yük almak için yapılır ama her zaman sonuçları pozitif değildir." demek için verdim. "Atlı arabalar birsürü insana iş imkanı sağladı ama arabalar çıkınca daha çok insana sektör açıldı.", örneği de değil benim söylediğim. Bazılarının yararına, bazılarının zararına olabiliyor bu durum ama su götürmez gerçek şu ki; zaman ve teknoloji ilerledikçe sisteme, hadi sisteme değil diğer bireylere bağımlı hale geliyorsun ve bu sisteme göre pozitif, bana göre ise negatiftir. Yani millet bas bas bağırıyor "Ülkede üretim yok. Başka ülkelere bağımlı hale geliyoruz." diye, bu bağırışın bireysel bir tarafı yok mu? Nükleer silahların diğer ülkeyi nükleer silah kullanmaktan caydırır, yoksa savaşmaktan caydırmaz. Proxy savaşlarını her yerde görüyoruz. Savaşı ekonomi engeller, ticaret yapmak savaş açmaktan daha kârlıysa savaş olmaz. Sistemin yararına yani savaşın açılmaması. Manifestoda bundan da bahsediliyor. ![]() Marksist Leninist adamların biyolojik davranışlar haricindeki etkinlikleri nasıl bastırmış, tam anlamadım örneği ama... ![]() |
Ekonomik faaliyet salt anlamda güvenlik sağlamıyor. Ofensif (aslında silahlı olan) unsurlara karşı kendini ancak silahlarla koruyabilirsin. İnsan toplumları taş devirlerinden bu yana organik iş bölümü dağılımı yaptığı için zaten bireyler birbirine bağımlı. Sorun < günümüzden itibaren > daha fazla birbirlerine bağımlı olacaklarına, yine neye göre kime göre bağımlılık olacaklarına dair yeterli kanıt yok, tek yönlü bir gidişattan söz edilip bu gidişatının da kaçınılmaz olacağı savunuluyor. Özellikle belirli sektörlerde bireylerin birbirine bağımlılığı azalabilir ve uzmanlaşma yeni ortaya çıkmış teknik hücrelerde bir anda toplanabilir de (bilgisayar - işlemci ve robotik teknolojileri gibi) belirli alanlarda uzmanlaşma büyük değişimler de getiriyor bunu kesin olarak bilemeyiz. Kapitalizmin yaratıcı yıkımı (creative destruction of capitalism) konseptine bakmanı öneririm. Ekonomik dışa bağımlılık daha ulusal ve spesifik yapısal bir mevzu. Şimdi karıştırmayalım. Herkeste nükleer silah olsa proxy war da olmaz. Nükleer silaha sahip olup da işgal olmuş veya savaş açılmış bir tane bile ülke yok. Nükleer silahlar gayet de caydırıcı (Nuclear Deterrence Theory). Bahsettiğin nükleer güç nükleer güçle savaşamaz açmazına mutual assured destruction (karşılıklı garanti yıkım) deniyor nükleer caydırıcığın bir alt başlığı ancak tamamen aynı şeyler değiller. Mao da Pol Pot da salt anlamda Marksist Leninist değillerdi. Pol Pot ilkel tarım ve temel ihtiyaçlar toplumuna dönüşü komünal veya komünist topluma ulaşmada hakiki yol addeden bir politikacıydı, Pol Pot ve Kimerler akademisyenlik, doktorluk, avukatlık gibi burjuva, sömürücü, yozlaşık addettikleri mesleklere mensup insanları tarlalara sürüp çalıştırdı veya öldürdü. Gözlük takılmasına bile karşıydılar düşün. Tabii Pol Pot'un örnek aldığı model Mao'nun kültür devrimiydi, bir benzerini Çin'de Mao rejimi yaptı ama Pol Pot Maocu Kızıl muhafızların yaptıklarını bir üst boyuta taşıdı, daha da absürdleştirdi. Biyolojik ihtiyaç aktiviteleri ve surrogate aktiviteleri kategorizasyonu kolektif / komünal ve burjuva aktiviteleri ayrımına çok benziyor. |
Okumak için de; manifesto linki.
Türkçesi de var ama bulmaya üşendim.
Edit; Türkçesini Leopolddedalus bulmuş sağolsun. Buraya da ekleyeyim; türkçe manifesto linki.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ted Mosby -- 16 Nisan 2020; 9:17:33 >