bilmiyorum nasıl bir lisede okudun ama benim düz lisemde iyi değildi..kendi kendimi geliştirdim...kendimi bildim bileli hergün gazete okurum ![]() |
senle niye tartışıyorum ki, deli lafını tamamen hakediyorsun. "Psikolojik sorunları delilik olarak gören cahil insanlar" senin takıntın aslında bir insanın yanlış yapması değil, o yanlışı uyarmaktan aldığın zevk, çünkü o senden aşağı bir insan. ve tekrar diyorum bu mukemmeliyetçilik değil,zira mükemmeliyetçi kendinde kusur arar, sadece obsesifsin. sana mükemmeliyetçiliğin nerden doğdunu sormadan aldığım cevap buna bir örnek. kendine mükemmeliyetçi sıfatı takman, egonun sana bir oyunu, kusrunda bile bir güzellik arıyorsun aksi takdirde diğer insanlardan üstün olamazsın değil mi? delilik kelimesini, sorgusuz, "aklı melekelerini yitirmiş" olarak algılaman aslında hem türkçe kabiliyetini hem de erdem seviyeni ortaya çıkarıyor. neyse sen kendi çapında küçük oyununu oyna. |
Valla meslek lisesinde okudum. Meslek liselerinde, meslek dersleri hariç diğer dersler o kadar ileri eğitim düzeyinde değildir. Düz liselerde bu sosyal ders mi deniyordu ne deniyordu her ne haltsa işte onun eğitimi daha iyi. |
O değilde şu ch, sh, q, j gibi harfleri kullananlara uyuz oluyorum "tmm knq qeliuorum" ![]() |
Neden ayırmadığımızı birisi anlatabilir mi ? Ben yıllardır ayırırım ve daha önce hiç kimse böyle bir şey söylememişti. ![]() ![]() |
Ben bir yerde bir yanlış görürsem onu her zaman için düzeltirim. Çünkü ben şu ana kadar öğrendiğim çoğu şeyi kendi başıma çabalayarak öğrendim. Kimse bana özellikle bir şey öğretmedi. Bu yüzden ben karşımdaki insana bir şeyin doğrusunu her zaman gösteririm. Birinin yanlış yapması o kişinin benden aşağıda olduğunu göstermez. Seviyeyi yapılan hatalar belirlemez. Ben kendimde çok kusur aradım, kendimi çok sorguladım zamanında. Ama artık buna gerek duymuyorum çünkü yoruldum her şeyi sorgulamaktan. Kusurum varsa bunu kafama takar ve düzeltmek isterim. Ayrıca benim kendimde kusur aramadığımı nereye bakarak o saçma düşüncelerinin arasından çıkardın? Sana mükemmeliyetçiliğin nereden doğdunu obsesifsin dediğin için, zaten mükemmeliyetçilik obsesyondan doğar, eğer ben obsesifsem, mükemmeliyetçi olma ihtimalimin de olduğunu anlatmaya çalıştım ama sende bunu anlayabilecek kapasite yok. Daha delilik kelimesinin anlamını bilmeyen kara cahil bir insanla tartışıyorum. Allah'ım sana geliyorum. |
Çünkü bir şeyi başka bir şeye bağlamıyor. Seninki deyince senin eşyan ve benzerin anlamı çıkar. Ama sen ki dersen, devamında onunla ilgili bir şey söyleyeceğin için bağlaç olur ve bağlaçlar ayrı yazıldığı için bu da o sebepten ayrı yazılır. |
şu an ne kadar debelensen de her sözün yazdıklarımı haklı çıkartıyor, bunu başkalarının ya da senin anlamaman önemli değil çünkü bu disorder subtle klassmanındadır, şuan verdiğim tanıya tıpa tıp uyan bir insansın. "Delilik kelimesinin "aklı melakelerini yitirmiş" olarak kastetmemen senin hem Türkçe bilgini hem de zekâ seviyeni gözler önüne seriyor. Benim çapım çok büyük, seni içine alırsam içinde kaybolursun. ![]() daha kendine aynadan bakamayacak kadar acizsin ve mükemmeliyetçilik şarkısını tüttürüyorsun. aynı şekilde yazında kendini övmekten başka bir şey ispatlayamadın. ha pardon düşüncemi en küçük kelimesine kadar ispatladın hakkını yemeyelim. deli kelimesinden çok ekmek yiyebileceğini sanıyorsun ama yedirtmeyeceğim kusura bakma, orada kullandığım deli bir tanıdan çok sıfattı ve bu sıfat; "bir işi rahatsızlık uyandıracak şekilde abartarak icraa etme durumu"ydu. |
Sen geçerli bir şey söylemiyorsun ki benim yazdıklarım seni haklı çıkarsın. Tanı koyabilecek kapasitede değilsin ki, koyduğun tanıya tıpa tıp uyan bir insan olayım. Bunu ben veya bir başkası anlamayacaksa ne işe yarayacak? O kocaman egon nasıl tatmin olacak? Disorder subtle klassmanı mı? Oh, hayır olamaz. O da ne? Benim konuşurken kendime baktığımı bilmeyecek kadar beni tanımıyor ve bunu düşünemeyecek kadar acizsin. Ben zamanında çok baktım kendime koç. Artık kendime bakmaya ihtiyaç duymuyorum. Ahaha. Hâlâ mükemmeliyetçilik şarkısını tüttürüyorsun diyor ya lamer. Benim ne olduğumu benden iyi bilecek kapasitede değilsin koç. Ben hem psikolojiyle ilgileniyorum hem de kendimin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Ben senin gibi kara cahil bir adama hiçbir şeyi ispatlama gereği duymam. Ayrıca ben çoğu insan gibi aptal değilim. Kendimi övmeye ihtiyaç duymam. Başkalarından yukarıda isem bunu ifade etmeye övünmek olarak bakmam. Tabii çoğu aptal insan bunun övünme olduğunu sanar. Ben her kelimeden çok ekmek yerim sen rahat ol. Kâhin olmadığım için neyi ne anlamda kullanacağını bilemem değil mi? Sen delilik kelimesini anlatma özürlüysen suç bende mi? Hem psikolojik sorunlarımın olduğunu söylediğimde bana "deli" diyorsun hem de bunun sıfat olduğunu anlamamı bekliyorsun. Aklın sıra beni alt edeceksin. Hiç uğraşma edemezsin. Geç bu işleri. |
Hayır, yanlış anlamışsınız. Sormak istediğim o değildi. ![]() "Türkçeyi diye yazarken "yi" eki ayrılmıyor. " Bunun nedenini merak etmiştim. Türkçe özel isim değil mi ? Sonrasında gelen ekler de ayrı yazılmaz mı ? Ahmet'i, İngilizce'yi, Donanım Haber'i, .. ![]() |
nasıL yha turqiyédéqi hérqéz biLirqi turqchéyi xD |
Ahmet'i ayrı yazılır ama ülke adlarından sonra gelen ekler ayrı yazılmıyor diye biliyorum. Dur bakayım o konuya. |
Apaçiler kullanıyor Türkçeyi o şekilde. |
Kesme İşareti Nerelerde Kullanılır? · Özel adlardan sonra gelen iyelik ve hâl ekleri kesme işareti ile ayrılır: Atatürk'e, Türkiye'm, Marmara'yı, Almanya'da, Van Gölü'nü, Atatürk Barajı'ndan, Safahat'ta. ![]() Ancak; Kurum ve kuruluş adlarından sonra kesme işareti kullanılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Edebiyat Fakültesi Dekanlığına, İç İşleri Bakanlığının. ![]() Daha önce bunu hiç fark etmemiştim. ![]() ![]() |
Ailemden öğrendiğim gibi kullanırım Türkçeyi. Gerisi hikaye, kurallara pek fazla takılmam, aksanım da pek düzgün değil. |
-bilite kısmını beğendim. |
Hmm.. demek sonunda hakaret etme faslına geçecek kadar sözlerim seni rahatsız etti. 1."beni benden iyi bilecek kapasitede değilsin" - olmadığımı nerden biliyorsun? k. psikoloji masteri yapmadığımı söylemedim. 2. "psikolojiyle ilgileniyorum" - ilgilenmek ve bilmek arasında dağ kadar fark var ve malesef internette "perfectionism" diye arattığında çıkan özellikleri kendininkine benzetmekle psikoloji bilmiş olmuyorsun. 3. "senin gibi kara cahil.." - "beni benden iyi mi bileceksin" diye sızlanırken sen nasıl oluyor da beni benden daha iyi biliyorsun acaba? 4."lamer" - hala bu ucuz hakareti kullanan kaldı mı siberde? ![]() 5"delilik kelimesini anlatma özürlüsüysen" - "anlama özürlüsüyüm" olmaz hiç bir zaman çünkü sen mükemmelsin değil mi? keza ben bir şey anlatmadım sana bir kelimenin anlamını bilmek senin yükümlülüğünde ve bunu bilemiyorsan ben "anlatma özürlüsü" değilim sen anlama özürlüsüsün. geri kalan sözlerin hala argümanımı savunuyor... neyse seninle tartışmamım bir anlamı kalmadı artık, düşüncemi ispatladım ve bu benim için yeterli. not: şimdi "söyleyecek başka sözün kalmadı tabii" dersin şimdi, evet dostum kalmadı, gerekli her şeyi söyledim ve istediğim sonucu aldım ![]() |
Eğitim sisteminde problem yok. Gayet de düzgün öğretiliyor Türkçe. Ben noktalama işaretlerini pek bilmem. Anlayamamıştım zamanında, nereye virgül koyulur, nereye iki nokta, nereye noktalı virgül falan. Ama imlâm iyidir, bağlaçları düzgün yazarım. Msn'de ben de Sokak Türkçesi konuşuyorum tabii ama forumlarda olabildiğince düzgün yazmaya çalışıyorum. Zaten msn'de de akademik Türkçe kullanacaksak işimiz var. Gerçi ben msn'de de düzgün yazıyorum ama "evet" diye yazacağıma "eet" diye kısaltarak yazıyorum.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle