Bizimle iletişime geçtiğiniz için teşekkürler. Müşteri geri bildirimleri bizler için çok kıymetli çok değerlidir. Bu görüşleriniz ilgili birimlerimize iletilmiş olup, ileride müşteri memnuniyetimizin arttırılması için bizlere yardımcı olacaktır.
Doğuş Kartal ile görüştüm, ellerinde Style yokmuş. Bir değişiklik var mı, indirim fiyatlara yansımış mı anlamak için Life fiyatını 1.870 aldım. Gerçi görüştüğümüz arkadaş da geçen ayın fiyatları olduğunu söyledi. Sanırım kampanyalı fiyatlar daha yansımamış.
Kampanyayı genelde ayın 3'ünde yaparlardı, 1'i akşamı olmasına şaşırdım. Pazartesi kampanyalı fiyatların yansıtılacağını düşünüyorum.
Her ne kadar sahibi olmasam da bilgi paylaşımı amacıyla konuya yazıyorum.
Az önce bayiyle görüştüm:
Anladığım kadarıyla fiyatlarda kampanya yok (2.111 gibi bir şey söyledi style için)
Ve yine anladığım kadarıyla gelen ya da gelecek kasalarda elektrikli bagaj da standart hale gelecek.
Bugün, Haziranda görüştüğüm arkadaş ile konuştuk, o zaman için aracı sattım derken kesin alıcı olarak aramıştım fakat alacak olan vazgeçti. Neyse...
Haziran kampanyasında opaklar için 1.835, metalikler için 1.895 fiyatı vermişti aynı arkadaş. Bana 2.060'tan aşağıda Style satmadıklarını söyledi, hatta bana "Life paket fiyatı almışsınızdır" dedi fiyatları söyledikten sonra. Durumu izah ettim, bu fiyatlarda araç almayacağımı, beklentimi ilettim ve haftaya tekrar arayacağımı da söyleyip kapattım.
Bugün verilen fiyatlara bakarak, 40'da elektrikli bagaj farkını ekleyerek yeni araçların kampanyalı fiyatlarının opaklar için 1.875 - 1.900 arası olmasını bekliyorum.
Olursa olur, bu fiyattan daha yukarısı benim gibi adamları aşar ve 2. elde temiz araç bakmaya başlarım.
Servis ile ilgili yaşadığım olayı buradan sizlere de aktarmak istiyorum. Biraz uzun ama bu hikayeden çıkartılacak çok ders var.
Aracımın direksiyonunda, çevirirken ufak bir tıklama sesi geliyordu. Sola doğru 45 derecelik durumda böyle plastik bir şeye takılıyor gibi.
İlk temas: Aracım 7-8 aylıkken Vosmer'e götürdüm. Akşam aracınız hazır dediler. Gittim almaya, neymiş sorun dedim. Biz bir ses duymadık, inceledik ama sıra dışı bir şey yok dediler. O saatte zaten kapanmak üzere mecbur aracı aldım.
İkinci sefer, başka yetkili servis: 1. yıl bakımı için Avek'e götürdüm. O zaman da bakım yanında direksiyonu da söyledim. Test sürüşü ile sesi de dinlettim. Akşam almaya gittiğimde usta bana dedi ki direksiyon içerisindeki bir kabloya sürtüyor gibi görünüyordu. Ben de o kablonun üstüne bir izolasyon bandı çektim, artık ses yapmayacak, zaten ciddi bir sorun da değil. Yine akşam saati olduğu için aldım aracı döndüm. Gerçekten de ses hafifledi ama kesilmedi. Zamanla da arttı.
Üçüncü sefer, garanti bitimine 1 Ay var: 5-6 hafta önce ses iyice rahatsız etmeye ve tık yerine çıt çıt hatta çıtır çıtır ses yapmaya başladı. Yine Avek'e götürdüm. Test sürüşü ile sesi gösterdim. Dedim ki 1 ay sonra aracın garantisi dolacak. Ben bekleme odasında bütün gün bekleyeceğim. Bir sorunuz olursa beni arayın. Ne yapıldığını da bilmek istiyorum. Gün ortasında çağırdılar. Belirttikleri şey yine aynı oldu. Bir kabloya değiyor ben o kabloyu güzelce izole ettim dedi usta. Hemen denedim, gerçekten de ses tok bir hale dönüşmüş ama yine var. Bu sefer ustaya dedim ki ben bu sesi kabul etmiyorum. Diğer araçlarda da bu kablo var. Onlarda bu kablo nereden geçiyorsa bunu da oradan geçirin. Israr edince "tamam abi ben bi açıp içerisini toparlayayım ama aracın burda kalması lazım" dediler. Tamam dedim. Ertesi gün aracı almaya gittim. Abi toparladık ses yapmıyor dediler. Denedim gerçekten de ses yok gibiydi, yine vardı ama yoğun haline alıştığımdan bana kabul edilebilir geldi. O aralarda da çok kullanmadım aracı.
16. Ağustos'ta garantim doluyordu. 14. Ağustos akşamı aracıma bir bindim yine çatır çutur.
Dördüncü sefer, son 24 saat: 15. ağustosta yine Vosmer'e randevusuz olarak gittim. Yine usta ile test sürüşü yaptık sesi gösterdim. Fakat sabah ses daha çok çıkıyordu. oraya gidince oldukça hafifledi. Yine de ustaya gösterebildim sesi. Servis görevlisi de usta da, "kablo kutusunda sorun var bunu garantiden değiştiriverselermiş, ne diye uğraşmışlar işçilikle falan dediler. Sevindim tabi, değiştirin şu kutuyu da kurtalayım dedim. Aracı bıraktım. Yalnız vakit alabilir bir iki gün dediler. Dedim ki alın araç bir hafta sizde kalsın yeter ki çözün şu işi.
Akşam bir başka servis görevlisi aradı. Randevusuz gittiğim için o an herhangi bir servis görevlisi ilgilenmiş, benim işi şimdi bu arkadaşa atamışlar. Kendini tanıttı, yıllık bakımını da yapalım mı dedi, yarın yine size bilgi vereceğim dedi. Kapattık.
Ertesi gün, pat SMS geldi. "Araç onarımınız tamamlanmıştır. Gelip alabilirsiniz" diye. Hemen aradım servis görevlisini, sakın dedim kaydımı kapatmayın. Yeni kayıt garanti süresinin dışında olur. Ben gelip kendim kontrol etmeden onarımı kabul etmeyeceğim. Tamam merak etmeyin kapatmadık dediler. "Ancak ustalarımız bir sorun görememiş" dediler. Yahu dedim test sürüşü yaptık, usta sesi duydu. "O mekanik ustasıydı, kaldırıp aracı baktılar mekanikte bir sorun yok. Elektrik ustasına götürdük, o da ses duymamış" dediler. Tamam yarın sabah geliyorum, kaydı kapatmayın dedim.
Ertesi gün, servise gidiyorum ama, hiç bir şey yapmamışlar sonuçta. Yine o sesi duyacağız ve bu sesi nasıl duyamazsın usta diye nasıl kızacağımın provasını yapıyorum kafadan. Sonuçta işten izin almak da kolay değil. Aracı almaya gittim. Bindim. Ses yine geliyor. Kablo kutusunu değiştirdiniz mi dedim. Hayır böyle bir değişime gerek yok ki dedi. O noktada aslında 2 yıl önce yapmam gerekeni yapıp biraz çirkefleşmeye başladım. Aracı getirdiğim de hem test yapan usta, hem x bey, bu kutunun değişmesi gerektiğini söylediler. Garantiden değiştirin diye ısrar ettim.
Ara Not: Bu arada belirteyim, bu 4 seferde de farklı farklı ustalar: "O kadar ses olur, tüm T-ROClarda var" diyerek bu sorunu geçiştirmeye çalıştılar. "İki arkadaşımda t-roc var, onlarda bu sorun yok, forumlarda da kimse de bu sorun yok. Böyle bir şeyi kabul etmiyorum" dedim. İster kablo kutusunu ister direksiyonun kendisini değiştirin ama bu ses kabul edilebilir değil dedim. Bir şekilde ikna etmeye çalışıyorlar nedense. Fakat, "ikinci el olarak bu aracı satacak olsam böyle alır mısınız? Bu şekilde kime satabilirim?" dediğimde kafalar öne eğildi ve ısrar kesildi.
Devam: Bu son ustaya rica ettim, bu kutuyu değiştirin yoksa aracı almayacağım burada serviste yatsın dedim. Daha önce "değiştiriverselermiş" denilen parça için bu sefer, "onun kararını garanti bölümü verebilir, bizim foto ve video çekip göndermemiz lazım. İncelemeri uzun sürebilir. Onlar da bu seviyede bir ses için parça değişimini kabul etmezler büyük ihtimalle. Değişim gerektirecek büyüklükte bir sorun değil" falan dediler. Ben de bu şekilde teslim almayacağım, garanti bölümü olur, servis müdürü olur kim bu değişime hayır derse önce beni arasın, bu şekilde kesinlikle kabul etmiyorum dedim.
Yine ara not: şimdi bu olaylar olurken bir yandan da sorunun kaynağı ile ilgili ustayla ve servis yetkilisiyle konuşmalarımız var. Avek tarafında yapılan işlem için Usta diyor ki, direksiyonun içinde öyle sarılabilecek bir kablo yok. Tüm kablolar bir kablo kutusu içinde ve o kutu mühürlü. Açmasına yada içindeki kabloları sarmasına imkan yok (Hadi buyrun ). Siz direksiyonu çevirdikçe o kutunun içindeki kablolar dönerken birbirine dolanıp açılır, bu sırada birbirlerine sürtünüp ses yapabilirler. Ama bu bir risk oluşturmaz. Bu sebeple parça değişmez. vs .vs...
Sisteme girdiler ne yapıldığına baktılar ama net bir işlem görünmüyor, artık kablo yalıttık diyen usta kayıtlara ne yazdıysa buradaki ustalara bir şey ifade etmiyor.
Son olarak usta da merak etti herhalde, benim ısrar ve ricalarım sonucunda da dedi ki "siz yine aracı bırakın, ben bir direksiyonu açıp ne yapmışlar bir bakayım." (Daha önce açmamış, bakmamış demek ki ) .Yine tekrarladım: Alın aracı bir hafta inceleyin ama yeter ki çözün.
Ertesi gün yine teslim almam için çağırıldım. Usta direksiyonu söküp kablo kutusuna bakmış ve bir sorun görememiş ama o sırada fark etmiş ki ... Hazır mısınız?.... direksiyon sabitleme vidaları gevşek. Direksiyonu döndürürken onlar da biraz dönüp çıt çıt ses yapıyorlar. "Vidaları sıktık şu an ses yok" dediler.
Gerçi artık ne olursa olsun aracı alıp dönecektim zaten. Bu stresle uğraşacağıma veririm bi 10 bin TL sanayide yaptırırım diyordum. ama gerçekten de ses tümüyle kesilmiş. Aracı teslim aldım ve eve döndüm. :imdiye kadar da tekrarlamadı ve tekrarlamaz umarım.
Özet: Ya hu olaya bakar mısınız? 4 defa yetkili servis tarafından sorun inceleniyor. 2 defa bir ses yok, olan ses de makul diye aracı geri alıyorum. 2 defa da -her nasıl yaptılarsa artık- kabloyu izole ettik diye gönderiliyorum. Ve ısrarlar sonunda tekrar bakan usta vidaların gevşek olduğunu görüyor ve sorun çözülüyor.
Kıssadan hisse, daha ilk seferde ısrar etmek, gerekirse çirkefleşmek, teslim almıyorum demek lazımmış. Aslında ustalara ya da servis danışmanlarına kızmıyorum. Muhtemelen çok sınırlı süre veriliyor, çok iş veriliyor. Yetkili servisler parayı yıllık bakımdan, kaza sonrası tamirden vs. kazandığı için, garanti kapsamında gelen araçlara çok az vakit ayırıyorlar diye tahmin ediyorum. Kaza onarımı için işçilik saatine 1000 lira alıyorsa, anlaşmalı olduğundan garanti işlemlerinde çok daha az bir ücret alıyordur. O yüzden de mümkün olduğunca hızla geçiştiriyordur diye tahmin ediyorum. Dolayısıyla sorunun çözümü için ısrar etmek, gerekirse daha yetkili birileriyle konuşmak gerekebilir.
Yandaki aracın kapısını çarpması sebebiyle aynı büyüklükte ve aynı derinlikte bir tane de bende var. Bende eziklik de var tabii.
Mini onarım ile yapılabilir mi diye servise sormuştum. "Renk farkı belli olur, tüm kapının boyanması gerekir" demişlerdi. Astarı durduğu için yani paslanıp boya latından ilerlemesi gibi bir durum olmadığı için böyle kalsın diye bıraktım. Yarın bir gün satacak olursam kapıda ufak bir vuruk var demek ile kapı boyalı demek arasında dağlar kadar fark var.
Yıllar önce neresiydi hatırlayamadım ama bir Kuzey Avrupa ülkesindeki bir kasabayı gezmiştik. Burada insanlar arabalara hiç dikkat etmiyorlardı. Neredeyse tüm arabalarda bir vuruk, kırık, tamponlar eğri vs. Zaten araçlar ucuz, kimse dikkat etmediğinden zaten vurulması da kaçınılmaz. Böyle olunca toplum kabullenmiş artık. Millet park ederken öndekini ittirip kaktırıp park ediyor, çıkıyor falan.
Böyle nokta kadar boya sorunu için bu kadar uğraşınca aklıma o kasabanın rahatlığı geldi
Tabii biz ortalama bir ev fiyatına aldığımız için bizim için önemli oluyor
Bayide ne varsa onu alabilirsiniz, şunu ekleteyim bunu ekleteyim diye bir seçeneğinizin olma ihtimali neredeyse sıfır. Zaten araç kasa değiştireceği için son zamanları, güvenlik donanımları zaten style ile aynı.
Ben 2019’un sonunda alırken cam tavanlı araç bulunuyordu,2020’de sürüş asistanlı,kameralı,elektrikli bagajlı araç geldi ama bu sefer de hemen hepsi kırmızı ve beyaz renkli cam tavansız araçlardı.Bulabilenler farklı renkteki cam tavanlı ve dolu araçlar için ciddi rakamlar ödediler. Sözün özü;ben beğendiğim bir aracı almak için çuvalla para dökeceğim ve istediğim renk-donanım alamayacağım.Üzerine de şu olmaz-bu olmaz.Şimdi de Golf 8 geldi,cruise control var ama adaptive cruise control yok (opsiyonda var ama gelen araçlarda şu an için yok),R Line araca o paraları ödeyip bu opsiyonu alamamak,anlaşılır gibi değil...
Bugün instagramda troc Türkiye diye bir sayfaya denk geldim. Önemli konular başlığı altında ben merak ettiğim bazı cevapları buldum. ( Geri giderken sağ aynanın benim istediğim gibi ayarlanması, park ederken çarpışma önleyicinin devrede olması gibi) Ayrıca araçların kronik balata surtmesi gibi sorunlardan da bahsetmişler. Dsg ile ilgili tavsiyeler de var. Belki ilginizi çeker.
34 psi ideal diye düşünüyorum. 10 gün önce arkadaşın Nissan QQ teslim aldık,hemen lastiklere bakalım dedim,49-50 psi çıktı.Bayiler bir türlü araç teslim etmeyi öğrenemedi.
Motoru uzun yolda hız yaparak açmaya çalışmanız zararlı. Rodajı şehir içi ara hızlanmalarla açmanız gerekiyor. Aracın içinde dikiz aynasındada bu şekilde yazılı geliyor. autohold da bende hep açık olur. Durunca sadece devreye girer yokuş kalkış desteğidir. Trafiktede durunca şanzımanı rahatlatır, kapalı olunca frenden çekince arabayı iteceğinden şanzıman hep ileri iter. Yoldayken niye motoru zorlasın.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ryukenguile -- 1 Temmuz 2021; 5:25:15 >
Kaput koruma filmini kesinlikle tavsiye etmem. Bir önceki aracımda kaput koruma filmi vardı. 2-3 senede kaputa öyle bir yapışmışki hiç bir usta cesaret edip kaput koruma filmini cikaramadi. Boyayi kaldirma ihtimali var diye elleyemedik. Sonra arabayı satarken herkese dert anlattik kaputta boya yok diye.
özellikle 1-2 vites geçişlerinde yüksek ses , 2-3 de biraz daha az , ama genel olarak bayağı sesli bir vites geçişleri. Manuel e alsam bile değişmiyor. diğer bir konu motor çok ısınıyor. yağ derecesi 110 ları buluyor. fren disk sesi ben almadım.
Araç sistemde Çorlu bayisi kotasında görülürken alıcının İstanbul’dan teslim almış olması sebebiyle İstanbul firması tarafından fatura edilmiş olabilir.
Bayilerde kaplamaları yapan firmalar bayi bünyesinde çalışmıyor,mesela Mersin’de seramik kaplamayı Ziebart yapıyordu ama bayinin yakınında olduğu için bayi bu hizmeti veriyor gibi algılanabiliyor.
Size yapılan kaplama da aynen yukarıdaki örnek gibidir,yapan firma bayiye ait değilse bayinin bir sorumluluğu yoktur,yapan firma sorumludur.
Maalesef bayi vasıtasıyla yapılan gerek seramik kaplama,gerekse kaput koruma verilen paranın karşılığı olmadığı gibi 2-3 sene sonra özellikle Güney illerinde güneşe ve sıcağa maruz kalan kaplamalar sertleşerek sökülmesi mümkün olmayan hale gelebiliyor.Daha uzun tutulduğunda ise söküldüğünde beyaz renkli bir aracın tavanının sararmış olduğunu gördüm,alıcı da o haliyle almaktan vazgeçmişti.
T-roc için dediğiniz durumların hiçbirini ben yaşamadım ne vites kararsızlığı ne hantallık ne de baska birşey Haziran 3 de teslim aldım şu an 7 bin km de
bu araç kendi sınıfında efsane ,rakipleri pejo 2008, ford puma, opel mokka, citreön c3 aircross,seat ateca, skoda kamıq vs gibi. Adamlar tutup bu arabayı tiguan'ın rakipleri ile karşılaştırıyorlar. Yani elmayla armut'u karşılaştırmak gibi. Aracı 3 haziranda izmir vosmer'den satın aldım. Şu an 7 bin km'de iki defa uzun yol yaptım. Performansa ihtiyacım varken performans aldım, ekonomi dersen tatmin etti. Dsg şanzımanı önceden kullandığım için biliyorum huyunu suyunu,Dsg kesinlikle kullanıcı seçen bir şanzıman tipi bununla dağ yollarına girdim hiçbir şekilde kararsızlığa felan girmedi. Arabada tek hoşuma gitmeyen herkezin ortak noktası sert plastik olayı kapı cebine su koyarken bile tangır tungur etmesi insanın kafasını bozuyor onun içinde linkteki ürünü aldım. Şu ana kadar tatmin edici. Ancak daha öncede belirttiğim gibi bu arabanın segmenti düşük . Eğer içini yumuşak plastik kaplasaydı direk tiguan ve golf'ün satışlarını bitirirdi.
Bizimle iletişime geçtiğiniz için teşekkürler. Müşteri geri bildirimleri bizler için çok kıymetli çok değerlidir. Bu görüşleriniz ilgili birimlerimize iletilmiş olup, ileride müşteri memnuniyetimizin arttırılması için bizlere yardımcı olacaktır.
Daha fazla bir şey beklenir mi bilmiyorum
@o.uygur
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @o.uygur , @harunharun230
Kampanyayı genelde ayın 3'ünde yaparlardı, 1'i akşamı olmasına şaşırdım. Pazartesi kampanyalı fiyatların yansıtılacağını düşünüyorum.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @cmlyrl
Az önce bayiyle görüştüm:
Bugün, Haziranda görüştüğüm arkadaş ile konuştuk, o zaman için aracı sattım derken kesin alıcı olarak aramıştım fakat alacak olan vazgeçti. Neyse...
Haziran kampanyasında opaklar için 1.835, metalikler için 1.895 fiyatı vermişti aynı arkadaş. Bana 2.060'tan aşağıda Style satmadıklarını söyledi, hatta bana "Life paket fiyatı almışsınızdır" dedi fiyatları söyledikten sonra. Durumu izah ettim, bu fiyatlarda araç almayacağımı, beklentimi ilettim ve haftaya tekrar arayacağımı da söyleyip kapattım.
Bugün verilen fiyatlara bakarak, 40'da elektrikli bagaj farkını ekleyerek yeni araçların kampanyalı fiyatlarının opaklar için 1.875 - 1.900 arası olmasını bekliyorum.
Olursa olur, bu fiyattan daha yukarısı benim gibi adamları aşar ve 2. elde temiz araç bakmaya başlarım.
Hepimizin gönlündeki, gönlüne göre olsun.
Aracımın direksiyonunda, çevirirken ufak bir tıklama sesi geliyordu. Sola doğru 45 derecelik durumda böyle plastik bir şeye takılıyor gibi.
İlk temas:
Aracım 7-8 aylıkken Vosmer'e götürdüm. Akşam aracınız hazır dediler. Gittim almaya, neymiş sorun dedim. Biz bir ses duymadık, inceledik ama sıra dışı bir şey yok dediler. O saatte zaten kapanmak üzere mecbur aracı aldım.
İkinci sefer, başka yetkili servis:
1. yıl bakımı için Avek'e götürdüm. O zaman da bakım yanında direksiyonu da söyledim. Test sürüşü ile sesi de dinlettim. Akşam almaya gittiğimde usta bana dedi ki direksiyon içerisindeki bir kabloya sürtüyor gibi görünüyordu. Ben de o kablonun üstüne bir izolasyon bandı çektim, artık ses yapmayacak, zaten ciddi bir sorun da değil. Yine akşam saati olduğu için aldım aracı döndüm. Gerçekten de ses hafifledi ama kesilmedi. Zamanla da arttı.
Üçüncü sefer, garanti bitimine 1 Ay var:
5-6 hafta önce ses iyice rahatsız etmeye ve tık yerine çıt çıt hatta çıtır çıtır ses yapmaya başladı. Yine Avek'e götürdüm. Test sürüşü ile sesi gösterdim. Dedim ki 1 ay sonra aracın garantisi dolacak. Ben bekleme odasında bütün gün bekleyeceğim. Bir sorunuz olursa beni arayın. Ne yapıldığını da bilmek istiyorum. Gün ortasında çağırdılar. Belirttikleri şey yine aynı oldu. Bir kabloya değiyor ben o kabloyu güzelce izole ettim dedi usta. Hemen denedim, gerçekten de ses tok bir hale dönüşmüş ama yine var. Bu sefer ustaya dedim ki ben bu sesi kabul etmiyorum. Diğer araçlarda da bu kablo var. Onlarda bu kablo nereden geçiyorsa bunu da oradan geçirin. Israr edince "tamam abi ben bi açıp içerisini toparlayayım ama aracın burda kalması lazım" dediler. Tamam dedim. Ertesi gün aracı almaya gittim. Abi toparladık ses yapmıyor dediler. Denedim gerçekten de ses yok gibiydi, yine vardı ama yoğun haline alıştığımdan bana kabul edilebilir geldi. O aralarda da çok kullanmadım aracı.
16. Ağustos'ta garantim doluyordu. 14. Ağustos akşamı aracıma bir bindim yine çatır çutur.
Dördüncü sefer, son 24 saat:
15. ağustosta yine Vosmer'e randevusuz olarak gittim. Yine usta ile test sürüşü yaptık sesi gösterdim. Fakat sabah ses daha çok çıkıyordu. oraya gidince oldukça hafifledi. Yine de ustaya gösterebildim sesi. Servis görevlisi de usta da, "kablo kutusunda sorun var bunu garantiden değiştiriverselermiş, ne diye uğraşmışlar işçilikle falan dediler. Sevindim tabi, değiştirin şu kutuyu da kurtalayım dedim. Aracı bıraktım. Yalnız vakit alabilir bir iki gün dediler. Dedim ki alın araç bir hafta sizde kalsın yeter ki çözün şu işi.
Akşam bir başka servis görevlisi aradı. Randevusuz gittiğim için o an herhangi bir servis görevlisi ilgilenmiş, benim işi şimdi bu arkadaşa atamışlar. Kendini tanıttı, yıllık bakımını da yapalım mı dedi, yarın yine size bilgi vereceğim dedi. Kapattık.
Ertesi gün, pat SMS geldi. "Araç onarımınız tamamlanmıştır. Gelip alabilirsiniz" diye. Hemen aradım servis görevlisini, sakın dedim kaydımı kapatmayın. Yeni kayıt garanti süresinin dışında olur. Ben gelip kendim kontrol etmeden onarımı kabul etmeyeceğim. Tamam merak etmeyin kapatmadık dediler. "Ancak ustalarımız bir sorun görememiş" dediler.
Ertesi gün, servise gidiyorum ama, hiç bir şey yapmamışlar sonuçta. Yine o sesi duyacağız ve bu sesi nasıl duyamazsın usta diye nasıl kızacağımın provasını yapıyorum kafadan. Sonuçta işten izin almak da kolay değil. Aracı almaya gittim. Bindim. Ses yine geliyor. Kablo kutusunu değiştirdiniz mi dedim. Hayır böyle bir değişime gerek yok ki dedi.
O noktada aslında 2 yıl önce yapmam gerekeni yapıp biraz çirkefleşmeye başladım. Aracı getirdiğim de hem test yapan usta, hem x bey, bu kutunun değişmesi gerektiğini söylediler. Garantiden değiştirin diye ısrar ettim.
Ara Not: Bu arada belirteyim, bu 4 seferde de farklı farklı ustalar: "O kadar ses olur, tüm T-ROClarda var" diyerek bu sorunu geçiştirmeye çalıştılar. "İki arkadaşımda t-roc var, onlarda bu sorun yok, forumlarda da kimse de bu sorun yok. Böyle bir şeyi kabul etmiyorum" dedim. İster kablo kutusunu ister direksiyonun kendisini değiştirin ama bu ses kabul edilebilir değil dedim. Bir şekilde ikna etmeye çalışıyorlar nedense. Fakat, "ikinci el olarak bu aracı satacak olsam böyle alır mısınız? Bu şekilde kime satabilirim?" dediğimde kafalar öne eğildi ve ısrar kesildi.
Devam: Bu son ustaya rica ettim, bu kutuyu değiştirin yoksa aracı almayacağım burada serviste yatsın dedim. Daha önce "değiştiriverselermiş" denilen parça için bu sefer, "onun kararını garanti bölümü verebilir, bizim foto ve video çekip göndermemiz lazım. İncelemeri uzun sürebilir. Onlar da bu seviyede bir ses için parça değişimini kabul etmezler büyük ihtimalle. Değişim gerektirecek büyüklükte bir sorun değil" falan dediler. Ben de bu şekilde teslim almayacağım, garanti bölümü olur, servis müdürü olur kim bu değişime hayır derse önce beni arasın, bu şekilde kesinlikle kabul etmiyorum dedim.
Yine ara not: şimdi bu olaylar olurken bir yandan da sorunun kaynağı ile ilgili ustayla ve servis yetkilisiyle konuşmalarımız var. Avek tarafında yapılan işlem için Usta diyor ki, direksiyonun içinde öyle sarılabilecek bir kablo yok. Tüm kablolar bir kablo kutusu içinde ve o kutu mühürlü. Açmasına yada içindeki kabloları sarmasına imkan yok (Hadi buyrun
Sisteme girdiler ne yapıldığına baktılar ama net bir işlem görünmüyor, artık kablo yalıttık diyen usta kayıtlara ne yazdıysa buradaki ustalara bir şey ifade etmiyor.
Son olarak usta da merak etti herhalde, benim ısrar ve ricalarım sonucunda da dedi ki "siz yine aracı bırakın, ben bir direksiyonu açıp ne yapmışlar bir bakayım." (Daha önce açmamış, bakmamış demek ki
Ertesi gün yine teslim almam için çağırıldım. Usta direksiyonu söküp kablo kutusuna bakmış ve bir sorun görememiş ama o sırada fark etmiş ki ... Hazır mısınız?.... direksiyon sabitleme vidaları gevşek. Direksiyonu döndürürken onlar da biraz dönüp çıt çıt ses yapıyorlar. "Vidaları sıktık şu an ses yok" dediler.
Gerçi artık ne olursa olsun aracı alıp dönecektim zaten. Bu stresle uğraşacağıma veririm bi 10 bin TL sanayide yaptırırım diyordum. ama gerçekten de ses tümüyle kesilmiş. Aracı teslim aldım ve eve döndüm. :imdiye kadar da tekrarlamadı ve tekrarlamaz umarım.
Özet: Ya hu olaya bakar mısınız? 4 defa yetkili servis tarafından sorun inceleniyor. 2 defa bir ses yok, olan ses de makul diye aracı geri alıyorum. 2 defa da -her nasıl yaptılarsa artık- kabloyu izole ettik diye gönderiliyorum. Ve ısrarlar sonunda tekrar bakan usta vidaların gevşek olduğunu görüyor ve sorun çözülüyor.
Kıssadan hisse, daha ilk seferde ısrar etmek, gerekirse çirkefleşmek, teslim almıyorum demek lazımmış. Aslında ustalara ya da servis danışmanlarına kızmıyorum. Muhtemelen çok sınırlı süre veriliyor, çok iş veriliyor. Yetkili servisler parayı yıllık bakımdan, kaza sonrası tamirden vs. kazandığı için, garanti kapsamında gelen araçlara çok az vakit ayırıyorlar diye tahmin ediyorum. Kaza onarımı için işçilik saatine 1000 lira alıyorsa, anlaşmalı olduğundan garanti işlemlerinde çok daha az bir ücret alıyordur. O yüzden de mümkün olduğunca hızla geçiştiriyordur diye tahmin ediyorum. Dolayısıyla sorunun çözümü için ısrar etmek, gerekirse daha yetkili birileriyle konuşmak gerekebilir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gozcelik -- 21 Ağustos 2025; 23:23:30 >
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Yandaki aracın kapısını çarpması sebebiyle aynı büyüklükte ve aynı derinlikte bir tane de bende var. Bende eziklik de var tabii.
Mini onarım ile yapılabilir mi diye servise sormuştum. "Renk farkı belli olur, tüm kapının boyanması gerekir" demişlerdi. Astarı durduğu için yani paslanıp boya latından ilerlemesi gibi bir durum olmadığı için böyle kalsın diye bıraktım. Yarın bir gün satacak olursam kapıda ufak bir vuruk var demek ile kapı boyalı demek arasında dağlar kadar fark var.
Yıllar önce neresiydi hatırlayamadım ama bir Kuzey Avrupa ülkesindeki bir kasabayı gezmiştik. Burada insanlar arabalara hiç dikkat etmiyorlardı. Neredeyse tüm arabalarda bir vuruk, kırık, tamponlar eğri vs. Zaten araçlar ucuz, kimse dikkat etmediğinden zaten vurulması da kaçınılmaz. Böyle olunca toplum kabullenmiş artık. Millet park ederken öndekini ittirip kaktırıp park ediyor, çıkıyor falan.
Böyle nokta kadar boya sorunu için bu kadar uğraşınca aklıma o kasabanın rahatlığı geldi
Tabii biz ortalama bir ev fiyatına aldığımız için bizim için önemli oluyor
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @85tv3vRjjn
Bu mesajda bahsedilenler: @bortecinenumu
Sözün özü;ben beğendiğim bir aracı almak için çuvalla para dökeceğim ve istediğim renk-donanım alamayacağım.Üzerine de şu olmaz-bu olmaz.Şimdi de Golf 8 geldi,cruise control var ama adaptive cruise control yok (opsiyonda var ama gelen araçlarda şu an için yok),R Line araca o paraları ödeyip bu opsiyonu alamamak,anlaşılır gibi değil...
Bu mesajda bahsedilenler: @ugarb
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
10 gün önce arkadaşın Nissan QQ teslim aldık,hemen lastiklere bakalım dedim,49-50 psi çıktı.Bayiler bir türlü araç teslim etmeyi öğrenemedi.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @ugarb
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arkin39 -- 18 Haziran 2021; 19:10:52 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
autohold da bende hep açık olur. Durunca sadece devreye girer yokuş kalkış desteğidir. Trafiktede durunca şanzımanı rahatlatır, kapalı olunca frenden çekince arabayı iteceğinden şanzıman hep ileri iter. Yoldayken niye motoru zorlasın.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ryukenguile -- 1 Temmuz 2021; 5:25:15 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @T-ROC
Bir önceki aracımda kaput koruma filmi vardı. 2-3 senede kaputa öyle bir yapışmışki hiç bir usta cesaret edip kaput koruma filmini cikaramadi. Boyayi kaldirma ihtimali var diye elleyemedik. Sonra arabayı satarken herkese dert anlattik kaputta boya yok diye.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @Traconia06
diğer bir konu motor çok ısınıyor. yağ derecesi 110 ları buluyor.
fren disk sesi ben almadım.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @berko282
Araç sistemde Çorlu bayisi kotasında görülürken alıcının İstanbul’dan teslim almış olması sebebiyle İstanbul firması tarafından fatura edilmiş olabilir.
Bayilerde kaplamaları yapan firmalar bayi bünyesinde çalışmıyor,mesela Mersin’de seramik kaplamayı Ziebart yapıyordu ama bayinin yakınında olduğu için bayi bu hizmeti veriyor gibi algılanabiliyor.
Size yapılan kaplama da aynen yukarıdaki örnek gibidir,yapan firma bayiye ait değilse bayinin bir sorumluluğu yoktur,yapan firma sorumludur.
Maalesef bayi vasıtasıyla yapılan gerek seramik kaplama,gerekse kaput koruma verilen paranın karşılığı olmadığı gibi 2-3 sene sonra özellikle Güney illerinde güneşe ve sıcağa maruz kalan kaplamalar sertleşerek sökülmesi mümkün olmayan hale gelebiliyor.Daha uzun tutulduğunda ise söküldüğünde beyaz renkli bir aracın tavanının sararmış olduğunu gördüm,alıcı da o haliyle almaktan vazgeçmişti.
Sağlıklı sürüşler dilerim
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @arkin39
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @emreq
Volkswagen T-ROC Konfor Seti - GrafiCar