Patente göre çok sayıda antenin belirli bir mesafeden birbiriyle etkileşime girmesi üzerine kurulan sistemin, akıllı cihazlara yerleştirilecek bazı aygıtlarla tıpkı kızılötesi, Wi-Fi ya da NFC sistemi gibi çalışacağı öngörülüyor. Daha sonra bu özelliğe sahip iki akıllı telefon, bilgisayar veya diğer akıllı cihazlar birbirleriyle eşleştirilerek güç/veri transferi seçeneklerinden birisinin (ya da ikisinin de) seçilmesiyle aktarım başlamış oluyor. Tabi bu bahsettiklerimiz şu an sadece patentte iddia edilen çalışma prensibi.

Teoride Mümkün Ama Pratiğe Dökülmesi Zaman Alabilir 

Uzmanlara göre de patentte bahsedilen anten görevi görecek aygıtlar yakın mesafede gerçekten bu sistemin çalışmasına olanak sağlayabilir ancak Sony bu teknolojiyi son kullanıcıya ulaştırabilir mi henüz bilinmiyor zira şirket patentle veya akıllı cihazlar arası güç/veri transferi ile ilgili henüz bir açıklama yapmış değil.

 

Patent, şimdilik sadece şirketin ilerleyen yıllarda yapacağı işlere yönelik bir ön hazırlık çalışması gibi duruyor olsa da kullanıcılara ulaştırıldığı takdirde hem akıllı telefon pazarında kan kaybı yaşayan Sony'nin bu alanda elini güçlendirme hem de kullanıcıların en çok şikayet ettiği konulardan olan şarj problemini bir nebze olsun azaltma potansiyeli taşıyor. Şirketin gerçekten bu işin üzerine düşüp en kısa süre içinde kullanıcılara bu teknolojiyi sunup sunmayacağı ise ancak Sony tarafından yapılacak bir açıklama ile belli olacak.