quote:

Orijinalden alıntı: RNNN

konudaki ilk mesajları oku incelene videosu ve tv ile ilgili yorum var ta ki satıcı şahıs bana laf atana kadar..adam laf atsın ama ben bişey söylemiyim öylemi ne güzel dünya bırakın bu işleri sırf konuşmak için konuşuyorsunuz..

quote:

Orijinalden alıntı: Alzena

Herkese selamlar,
Bilgi edinmek için takip ettiğim forumlar malesef kısır tartışmaların merkezi haline geliyor çok üzücü. Genelde okuyucuyumdur fazla yazmam, bu mesajdaki bir bahisle ilgili olduğundan bir deneyimimiz paylaşmak istedim.

Bazı markalar spor kulüpleri gibidir. İnsanlar bu markaları sever ve 'taraftar' gibi 'yense de yenilse de' sevmeye devam eder.

Bu günlerde 48 yaşını idrak etmeye çalışan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kendimi bilmeye başladığım 80'li yıllardan bu yana Sony'ye karşı sebebini açıklayamayacağım farklı bir bağlılığım oluştu. O yıllarda Sony markası ülkedaşları Toshiba, Panasonic, Sharp, Sanyo vb birçok marka gibi Japonya'nın elektronikte tüm dünyayı neredeyse ele geçirdiğini bir dönemde gerçek bir efsaneydi.
80`lerin sonlarına doğru günün şartlarında bütçemizi aşamasına rağmen babamı ikna edip Trinitron flat tüplü Sony tv aldırmıştım. O tarihlerde genelde salonlar misafir gelince açılır gündelik kullanılmazdı ve biz de tvyi yaklaşık 15 m2 lik oturma odasına koyduk. Ben tvye adeta aşık olmuştum fakat bu aşkım ne yazık ki uzun sürmedi annem çok yer kapladığını bahane etti ve malesef iade ettik. O gün kendime söz verdim kendi paramı kazandığımda Sony tv almak için. Evlendiğimde kayınpederim gazete kuponlarıyla aldığı 55 cm (4:3) Roadstar tüplü tv hediye edince hayallerim yıkıldı . Kayınpeder ezip başka tv almak olmazdı tabi. Meret bir türlü bozulmadı ve uzun süre kullandıktan sonra artık yeter dedim ve nihayet SONY'me kavuştum.

2011'de 2010 model efsane panellerden 46HX800'le çocukluğumdan bu yana yaşattığım aşkıma yaklaşık 20 yıl sonra kavuşmuştum. Bu paneli 10 yıldır sorunsuz kullanıyorum, tık demedi ervis görmedi maşallah. İki çocuk büyüttü, çocuklardan ne eziyetler çekmedi ki, kumandasına yapılan işkenceler düşmanımın başına gelmesin :) (kumanda hala taş gibi)

Artık günümüz şartlarına uygun yeni teknolojiler barındıran bir tv araştırıyorum. Bir yandan da çok sevdiğim ve gören herkesi bu gün bile kendine hayran bıraktıran HX800'ümden de vazgeçmek istemiyorum bir taraftan. Beni bir on yıl daha götürmez belki ama 5 yıl daha neden olmasın...

Başınızı ağrıttım kusura bakmayın. Her ne kadar mesaj eski olsa ve konunun dışına çıksa da kendi SONY hikayemi paylaşmak istedim.

Umarım herkes mutlu olacağı tvye sahip olur.

quote:

Orijinalden alıntı: Alzena

Herkese selamlar,
Bilgi edinmek için takip ettiğim forumlar malesef kısır tartışmaların merkezi haline geliyor çok üzücü. Genelde okuyucuyumdur fazla yazmam, bu mesajdaki bir bahisle ilgili olduğundan bir deneyimimiz paylaşmak istedim.

Bazı markalar spor kulüpleri gibidir. İnsanlar bu markaları sever ve 'taraftar' gibi 'yense de yenilse de' sevmeye devam eder.

Bu günlerde 48 yaşını idrak etmeye çalışan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kendimi bilmeye başladığım 80'li yıllardan bu yana Sony'ye karşı sebebini açıklayamayacağım farklı bir bağlılığım oluştu. O yıllarda Sony markası ülkedaşları Toshiba, Panasonic, Sharp, Sanyo vb birçok marka gibi Japonya'nın elektronikte tüm dünyayı neredeyse ele geçirdiğini bir dönemde gerçek bir efsaneydi.
80`lerin sonlarına doğru günün şartlarında bütçemizi aşamasına rağmen babamı ikna edip Trinitron flat tüplü Sony tv aldırmıştım. O tarihlerde genelde salonlar misafir gelince açılır gündelik kullanılmazdı ve biz de tvyi yaklaşık 15 m2 lik oturma odasına koyduk. Ben tvye adeta aşık olmuştum fakat bu aşkım ne yazık ki uzun sürmedi annem çok yer kapladığını bahane etti ve malesef iade ettik. O gün kendime söz verdim kendi paramı kazandığımda Sony tv almak için. Evlendiğimde kayınpederim gazete kuponlarıyla aldığı 55 cm (4:3) Roadstar tüplü tv hediye edince hayallerim yıkıldı . Kayınpeder ezip başka tv almak olmazdı tabi. Meret bir türlü bozulmadı ve uzun süre kullandıktan sonra artık yeter dedim ve nihayet SONY'me kavuştum.

2011'de 2010 model efsane panellerden 46HX800'le çocukluğumdan bu yana yaşattığım aşkıma yaklaşık 20 yıl sonra kavuşmuştum. Bu paneli 10 yıldır sorunsuz kullanıyorum, tık demedi ervis görmedi maşallah. İki çocuk büyüttü, çocuklardan ne eziyetler çekmedi ki, kumandasına yapılan işkenceler düşmanımın başına gelmesin :) (kumanda hala taş gibi)

Artık günümüz şartlarına uygun yeni teknolojiler barındıran bir tv araştırıyorum. Bir yandan da çok sevdiğim ve gören herkesi bu gün bile kendine hayran bıraktıran HX800'ümden de vazgeçmek istemiyorum bir taraftan. Beni bir on yıl daha götürmez belki ama 5 yıl daha neden olmasın...

Başınızı ağrıttım kusura bakmayın. Her ne kadar mesaj eski olsa ve konunun dışına çıksa da kendi SONY hikayemi paylaşmak istedim.

Umarım herkes mutlu olacağı tvye sahip olur.

quote:

Orijinalden alıntı: Boldrex

Rica ederim sevindim sizin adınıza. Ben de bi 9096 düşünüyorum ama şu ölü piksel olayından korkuyorum.