Son yaşanan üzücü Aktütün olayından sonra galiba bazı devlet büyüklerimiz olayı muhakeme etmemekte ısrar ediyorlar şöyle ki:
1) Yaşanan bu son olay aslında var olan ve süregelen terörle mücadele politikasının bir yansımasıdır. İlginç değildir! Beklenmedik değildir. Bugün bu olaya üzülsek dahi üzüleceğimiz aslında çok önceden bellidir. Gidişat bellidir. Terörle mücadele politikamızı bilip gelecekte neler olacağını tahmin etmek hiç zor değildir!
Terörle mücadele ile gelecekte yaşanacak olaylar (devinim) aşağıdaki gibidir:
a1) Teröre kurban vereceğiz. a2) Olay medyaya taşınacak. Miyonlarca kişi üzülecek, öfkelenecek. Cenazelerde lanet okunacak. a3) Yurtdışı gezileri vesaire iptal edilecek. Acilen toplantılar yapılacak. a4) Saldırının olduğu bölgede operasyon düzenlenecek. "Kararlıyız, yıkılmadık" mesajı verilecek. a5) Sakinlik dönemi yaşanacak ve bir süre sonra döngü a1' den devam edecek.
Bu gidişatın uzun süredir böyle olduğunu ve muhtemelen de böyle devam edeceğini kestirmek çok mu yanlış olur? Bunun bir kısır döngüye dönüşmek üzere olduğunu düşünen devlet büyükleri var mı?
2) Her terör olayında bazı toplantıların yapılması ve gezilerin iptal edilmesi o kadar sıradanlaştı ki! Şahsen benim gözümde bir anlamı kalmadı artık. Başbakanın kendisi de belki farkında yurtdışı gezisinin iptal etmesinin olaya çözüm olmayacağının ya da daha önce kaç defa bu tür olaylardan kaynaklı gezi iptal edildiğinin farkında. Eğer farkında değilse bile gezisini iptal etmek için bir sebebi daha var; kalitesiz Baykal muhalefeti. Geziyi iptal etmese muhalefet hemen vatan hainliğiyle suçlayacak neredeyse. Neden işi gücü bırakıp olaya odaklanmıyorsun diyecekler. Baykal'ın sözlerini duyar gibiyim... Tayyip Erdoğan'ı suçlayacak çok nokta olsa da bu iptal meselesinde kalitesiz Baykal muhalefeti yüzünden hak vermek zorunda kalıyorum.
Sonuç:
Bu kadar insanın gerçekten ölmesi gerektiğine emin değilim. Verilen yanlış kararlar çok ve ders alınmıyor. Sorunu çözemiyoruz işte.. A yöntemini çok denedik, sonuç vermiyor. Biraz da B yöntemini denemek gerekir. Mantık bunu gerektirir. B yöntemi en azından denenir, o da çözüm getirmiyorsa A'da devam edilir ya da yeni bir C yöntemi bulunur. Gerçekten sorunu çözmek isteyen bir insan bu mantıkta gider. Ama bir insan ya da insan topluluğu problemi çözmeyi gerçekten istemiyorsa ve başka amaçları varsa; kısacası A yöntemiyle "sonuca ulaşamamak" ona fayda sağlıyorsa bu yöntemde ısrarcı olması pek tabi doğaldır.
--------------------- Şunu da unuttum: Hayatını kaybedenler nedense genelde en gariban ailelerin çocukları. Ortada bu sonucu doğuran bir sebep var ama herkesin aslında bildiği bu şeyi söylersem RTÜK beni kapatır heralde, bilmiyorum. Bazı şeyleri üstü kapalı geçmekten çok rahatsızlık duyuyorum ama memleketteki özgürlük anlayışı belli olduğu için yapamıyorum. Yeterince cesur değilim. İnsanın öyle çok şey söyleyesi geliyor ki memleketin gidişatıyla ilgili.. Üstünlüğü ele geçirmek için mücadele eden gruplarla ilgili... Halkımız da bazı gruplara neredeyse tanrı gibi baktığından ve hata yapma olasılığı olmadığını düşündüğünden bazı şeyleri kabul ettirmek de zor. Sisteme ayak uydurup kendi keyfimize mi bakalım ne yapalım.. Düşünmeyi bırakalım mı.. Durumdan rahatsız olmamak için sığır olmak lazım... ama mutlu bir sığır..
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
İşte tek akil çözüm sayın Cins. Ülke insanımızın(etnik ayrım gözetmeksizin tüm unsurlarından!) % 10 u böyle düşünse, emperyalistler ülkemizi iğdiş planlarından vazgeçerler. Saygıyla önünde eğilinecek bir insan sn. Kılıçdaroğlu.
.............. Sonra, 'Alevi-Kürt' göndermesi de yaptılar. Peki siz kendinizi Alevi mi görüyorsunuz, Kürt mü görüyorsunuz?. Yoksa bir Türk veya cumhuriyetçi mi görüyorsunuz?
Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşıyım ama Tunceli'de doğdum babam memurdu. Anadolu'nun değişik şehir ve ilçelerinde bulundum. Kızım Antalyalı'yla evli, kız kardeşim bir Ordulu'yla evli... 21. yüzyıla giren Türkiye'de bu kadar konuları gündeme getirmemeliyiz. İnsanlar yeni bir boyuta girmiş. İnsanları üzmemek, insanları sevmek temel konu bu olmalıdır.
Yaşadığımız coğrafya dünyanın en güzel coğrafyası.. Cumhuriyet aydınlanmasının başladığı bir süreç var. Bunu, kendi çocuklarımıza akrabalarımıza da anlatmalıyız. Eğer bu aydınlanma sürecini anlatabilirsek kendi dünyamıza bana göre daha düzeyli bir şekil vermiş oluruz.
Annenizin ismi Yemuş imiş. Ermeni misiniz, diye soran birileri varmış. O ismin aslı Yemiş olmalı, değil mi Türkçe...
Böyle soranlar var. Biz hiçbir zaman gocunmadık, annemizin ismi niye öyle diye.. Telefon açıp kendisini gazeteci olarak tanıtan kişi 'Siz Ermeni misiniz?' diye soruyor. Telefona ablam çıkmış. Cevap verirken 'Hayır, biz Müslümanız' diyor. Ablam zaten kırsal bağlamdaki o kıyaslamayı bilmiyor zaten. Gayet saf, hayır biz Müslümanız diyor. Annemin Ermeni, Kürt veya Çerkez olması bizlerin ona olan sevgisini azaltmaz ki sonuç olarak o bizim annemiz..
Son yaşanan üzücü Aktütün olayından sonra galiba bazı devlet büyüklerimiz olayı muhakeme etmemekte ısrar ediyorlar şöyle ki:
1) Yaşanan bu son olay aslında var olan ve süregelen terörle mücadele politikasının bir yansımasıdır. İlginç değildir! Beklenmedik değildir. Bugün bu olaya üzülsek dahi üzüleceğimiz aslında çok önceden bellidir. Gidişat bellidir. Terörle mücadele politikamızı bilip gelecekte neler olacağını tahmin etmek hiç zor değildir!
Terörle mücadele ile gelecekte yaşanacak olaylar (devinim) aşağıdaki gibidir:
a1) Teröre kurban vereceğiz.
a2) Olay medyaya taşınacak. Miyonlarca kişi üzülecek, öfkelenecek. Cenazelerde lanet okunacak.
a3) Yurtdışı gezileri vesaire iptal edilecek. Acilen toplantılar yapılacak.
a4) Saldırının olduğu bölgede operasyon düzenlenecek. "Kararlıyız, yıkılmadık" mesajı verilecek.
a5) Sakinlik dönemi yaşanacak ve bir süre sonra döngü a1' den devam edecek.
Bu gidişatın uzun süredir böyle olduğunu ve muhtemelen de böyle devam edeceğini kestirmek çok mu yanlış olur? Bunun bir kısır döngüye dönüşmek üzere olduğunu düşünen devlet büyükleri var mı?
2) Her terör olayında bazı toplantıların yapılması ve gezilerin iptal edilmesi o kadar sıradanlaştı ki! Şahsen benim gözümde bir anlamı kalmadı artık. Başbakanın kendisi de belki farkında yurtdışı gezisinin iptal etmesinin olaya çözüm olmayacağının ya da daha önce kaç defa bu tür olaylardan kaynaklı gezi iptal edildiğinin farkında. Eğer farkında değilse bile gezisini iptal etmek için bir sebebi daha var; kalitesiz Baykal muhalefeti. Geziyi iptal etmese muhalefet hemen vatan hainliğiyle suçlayacak neredeyse. Neden işi gücü bırakıp olaya odaklanmıyorsun diyecekler. Baykal'ın sözlerini duyar gibiyim... Tayyip Erdoğan'ı suçlayacak çok nokta olsa da bu iptal meselesinde kalitesiz Baykal muhalefeti yüzünden hak vermek zorunda kalıyorum.
Sonuç:
Bu kadar insanın gerçekten ölmesi gerektiğine emin değilim. Verilen yanlış kararlar çok ve ders alınmıyor. Sorunu çözemiyoruz işte.. A yöntemini çok denedik, sonuç vermiyor. Biraz da B yöntemini denemek gerekir. Mantık bunu gerektirir. B yöntemi en azından denenir, o da çözüm getirmiyorsa A'da devam edilir ya da yeni bir C yöntemi bulunur. Gerçekten sorunu çözmek isteyen bir insan bu mantıkta gider. Ama bir insan ya da insan topluluğu problemi çözmeyi gerçekten istemiyorsa ve başka amaçları varsa; kısacası A yöntemiyle "sonuca ulaşamamak" ona fayda sağlıyorsa bu yöntemde ısrarcı olması pek tabi doğaldır.
---------------------
Şunu da unuttum: Hayatını kaybedenler nedense genelde en gariban ailelerin çocukları. Ortada bu sonucu doğuran bir sebep var ama herkesin aslında bildiği bu şeyi söylersem RTÜK beni kapatır heralde, bilmiyorum. Bazı şeyleri üstü kapalı geçmekten çok rahatsızlık duyuyorum ama memleketteki özgürlük anlayışı belli olduğu için yapamıyorum. Yeterince cesur değilim. İnsanın öyle çok şey söyleyesi geliyor ki memleketin gidişatıyla ilgili.. Üstünlüğü ele geçirmek için mücadele eden gruplarla ilgili... Halkımız da bazı gruplara neredeyse tanrı gibi baktığından ve hata yapma olasılığı olmadığını düşündüğünden bazı şeyleri kabul ettirmek de zor. Sisteme ayak uydurup kendi keyfimize mi bakalım ne yapalım.. Düşünmeyi bırakalım mı.. Durumdan rahatsız olmamak için sığır olmak lazım... ama mutlu bir sığır..
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi [cins] -- 5 Ekim 2008; 2:29:36 >