| Hanım iyi bir zeytinyağı al dedi,konuya girip 3-5 sayfa okudum geriye doğru.Yok arkadaş zeytinyağı bize göre değilmiş,millet profesör olmuş konuda,ben yine bim den zeytinyağı alayım bari. |
Hanım iyi bir zeytinyağı al dedi,konuya girip 3-5 sayfa okudum geriye doğru.Yok arkadaş zeytinyağı bize göre değilmiş,millet profesör olmuş konuda,ben yine bim den zeytinyağı alayım bari.
|
|
Merhaba sevgili zeytinyağı dostları, Memleketimizde böylesine bilinçli tüketicilerin olması bizleri gelecek için ziyadesiyle mutlu ediyor. Ben Avilo firmasının genel m... |
|
Merhaba sevgili zeytinyağı dostları, Memleketimizde böylesine bilinçli tüketicilerin olması bizleri gelecek için ziyadesiyle mutlu ediyor. Ben Avilo firmasının genel müdürüyüm. Kısa kısa birşeyler yazacağım, hem firma hem de sektör hakkında. Öncelikle firmamız ülkemizin en büyük dökme zeytinyağı tedarikçisidir. Şu anda Türkiye'nin en gelişmiş zeytinyağı kalite kontrol laboratuvarına sahibiz. Merak edenlerwww.avilooil.com adresini ziyaret edebilirler.Yani komili, kristal, yudum vs. birçok markanın içinde olan yağları temin eden firmadır. Avilo kendi öz markamız, son 4-5 aydır kendi markamızın lansmanını yapmaya çalıyoruz. Yapıyoruz ya da yapamıyoruz o ayrı mesele. Yalnızca şu fiyata takılan arkadaşlar bizlere iyi eğlence oldu. Siz şu anda güney ege bölgesinde zeytinyağının üreticiden çıkış fiyatını biliyor musunuz?? Riviera'ya hammadde olacak 5 asit baz zeytinyağı 8,50 TL/KG, sızma zeytinyağı ise kalitesine göre 10,50-11,00 TL/KG. Bakın KG diyorum, bilmeyenlere 1 LT zeytinyağı 0,91 KG gelir. Yani sadece kilo alıp litre satsanız aradaki marj karınız olur. İkinci olarak bahsi geçen yağlardan körfez yağlarında ( ayvalık vs ) üretici fiyatı ne kadar biliyormusunuz 11,50-12,00 TL/KG. Ham zeytinyağı yine aynı 8,50 TL/KG. Yani neymiş pahalı alanlar sadece piyasayı bilmeyenlermiş!! Ha bize inanmıyormusunuz? O zaman İzmir, Aydın, Edremit, Hatay ticaret borsalarının sayfalarına girin, orada günlük tescil bültenleri mevcut. Oradan gerçek faturası kesilmiş işlemleri görebilirsiniz. Gelelim işi bilmeden iftira atma mevzuuna!!! Bakın sevgili arkadaşlar, bir firmayı takip edersiniz,o firmanın ürününü alırsınız, tadı tuzu hoşunuza gitmez, velevki ambalajı hoşunuza gitmez, ne yaparsınız bir daha almazsınız. Ama o firma için tağşiş yapıyor diye iftira atarsanız bu açıkça ahlaksızlık olur. Hem 10,5-12 lira üretici fiyatı olan bir ürünü 30 liraya kadar alma delikanlılığını gösterip, hem de tüketicinin yanında ona uygun fiyatlı ürünü ulaştırma gayreti içinde olan bizim gibi firmalara zeytinyağının kimyasından, duyusal özelliklerinden zerre kadar anlamayarak böylesine mesnetsizce yorumlarda bulunmak ve iftira atmak ancak bizim gözümüzde karalama yapmaktır. Varsa meraklısı buyursun tesislerimizi gezdirelim, zeytinyağı nasıl olur nasıl değerlendirilir öğretelim. Biz bunun için bir bedel istemiyoruz. Bu arada 69,90 lık fiyatımız 11.11 de aradaki 10 TL'nin N11 tarafından finanse edilmesiyle oluşmuştur. Hani denilmiş ya 70 liraya 70 liralık 150 liraya 150 liralık yağ diye; biz çok merak ediyoruz bu kıyaslama için elinde duyusal tadımcılık belgesi olan var mı? Bizlerde var bu belgeler siz hiç merak etmeyin!!! Ha bir de unutmadan e-ticarette ( açık pazar yerlerinde ) belki de faturalı zeytinyağı satan firma sayısı 2 ya da 3. Bunlardan biri biziz. Neden mi? Biz zaten kanunen böyle yapmak zorundayız ancak ürünümüzün her zaman arkasındayız. Kısaca, bir şeyin derinliğine bilmeden, klavyeyi eline alarak karalama yapmak doğru değil. Sevgiler. |
| Forumda mesaj silinmeme özelliği kaç para? |
Hanım iyi bir zeytinyağı al dedi,konuya girip 3-5 sayfa okudum geriye doğru.Yok arkadaş zeytinyağı bize göre değilmiş,millet profesör olmuş konuda,ben yine bim den zeytinyağı alayım bari. |
|
Merhaba sevgili zeytinyağı dostları, Memleketimizde böylesine bilinçli tüketicilerin olması bizleri gelecek için ziyadesiyle mutlu ediyor. Ben Avilo firmasının genel müdürüyüm. Kısa kısa birşeyler yazacağım, hem firma hem de sektör hakkında. Öncelikle firmamız ülkemizin en büyük dökme zeytinyağı tedarikçisidir. Şu anda Türkiye'nin en gelişmiş zeytinyağı kalite kontrol laboratuvarına sahibiz. Merak edenlerwww.avilooil.com adresini ziyaret edebilirler.Yani komili, kristal, yudum vs. birçok markanın içinde olan yağları temin eden firmadır. Avilo kendi öz markamız, son 4-5 aydır kendi markamızın lansmanını yapmaya çalıyoruz. Yapıyoruz ya da yapamıyoruz o ayrı mesele. Yalnızca şu fiyata takılan arkadaşlar bizlere iyi eğlence oldu. Siz şu anda güney ege bölgesinde zeytinyağının üreticiden çıkış fiyatını biliyor musunuz?? Riviera'ya hammadde olacak 5 asit baz zeytinyağı 8,50 TL/KG, sızma zeytinyağı ise kalitesine göre 10,50-11,00 TL/KG. Bakın KG diyorum, bilmeyenlere 1 LT zeytinyağı 0,91 KG gelir. Yani sadece kilo alıp litre satsanız aradaki marj karınız olur. İkinci olarak bahsi geçen yağlardan körfez yağlarında ( ayvalık vs ) üretici fiyatı ne kadar biliyormusunuz 11,50-12,00 TL/KG. Ham zeytinyağı yine aynı 8,50 TL/KG. Yani neymiş pahalı alanlar sadece piyasayı bilmeyenlermiş!! Ha bize inanmıyormusunuz? O zaman İzmir, Aydın, Edremit, Hatay ticaret borsalarının sayfalarına girin, orada günlük tescil bültenleri mevcut. Oradan gerçek faturası kesilmiş işlemleri görebilirsiniz. Gelelim işi bilmeden iftira atma mevzuuna!!! Bakın sevgili arkadaşlar, bir firmayı takip edersiniz,o firmanın ürününü alırsınız, tadı tuzu hoşunuza gitmez, velevki ambalajı hoşunuza gitmez, ne yaparsınız bir daha almazsınız. Ama o firma için tağşiş yapıyor diye iftira atarsanız bu açıkça ahlaksızlık olur. Hem 10,5-12 lira üretici fiyatı olan bir ürünü 30 liraya kadar alma delikanlılığını gösterip, hem de tüketicinin yanında ona uygun fiyatlı ürünü ulaştırma gayreti içinde olan bizim gibi firmalara zeytinyağının kimyasından, duyusal özelliklerinden zerre kadar anlamayarak böylesine mesnetsizce yorumlarda bulunmak ve iftira atmak ancak bizim gözümüzde karalama yapmaktır. Varsa meraklısı buyursun tesislerimizi gezdirelim, zeytinyağı nasıl olur nasıl değerlendirilir öğretelim. Biz bunun için bir bedel istemiyoruz. Bu arada 69,90 lık fiyatımız 11.11 de aradaki 10 TL'nin N11 tarafından finanse edilmesiyle oluşmuştur. Hani denilmiş ya 70 liraya 70 liralık 150 liraya 150 liralık yağ diye; biz çok merak ediyoruz bu kıyaslama için elinde duyusal tadımcılık belgesi olan var mı? Bizlerde var bu belgeler siz hiç merak etmeyin!!! Ha bir de unutmadan e-ticarette ( açık pazar yerlerinde ) belki de faturalı zeytinyağı satan firma sayısı 2 ya da 3. Bunlardan biri biziz. Neden mi? Biz zaten kanunen böyle yapmak zorundayız ancak ürünümüzün her zaman arkasındayız. Kısaca, bir şeyin derinliğine bilmeden, klavyeyi eline alarak karalama yapmak doğru değil. Sevgiler. |
| Forumda mesaj silinmeme özelliği kaç para? |
|
http://www.tarim.gov.tr/Lists/Duyuru/Attachments/463/Ifsa_2016.1.pdf HİLECİ ZEYTİNYAĞI MARKALARI: Dorica Kar Damla Yöre Egenin 1 İncisi Günay Varolive Yiğit Egenin İncisi Şahin Bozlu Ezelköy Gurme Ayvalık Lio Carrefour Verde Osman Ballı Semiz Çakırköy Ege Gülcem Zeo Assos Altındağ Selin Yaşam Oliva Ümit Cüceli Öz Tadım Özgem Kadı Sami Koçyiğit Şifa Bürde Can Şifa Ayvalık HNasat Zeytinlik Umut Günay Taşbaskı Ayvalık |
|
Bir süredir vakit bulup yazamıyordum, yine bir sürü yalan yanlış veya eksik hatalı bilgiler yazılmaya başlamış. Tüm buradaki bilgileri toparlayacak bir Zeytinyağı 101 metni yazayım :) 1- Zeytinyağında kalite kriterleri kimyasal ve duyusal olarak ikiye ayrılır. Kimyasal özellikler için google amcaya danışın. Duyusal özellikler ise degüstasyon ile anlaşılır. Zeytinyağındaki zeytin meyvesinden gelen meyvemsi tat ve koku (Meyvemsilik), bunun yanında polifenollerin yüksekliğini gösteren acılık ve yakıcılık olumlu özelliklerdir. Ayrıca ransid, küf, posa, kızışma, sirkeleşme vs. gibi kusurların olmaması beklenir. 2- Üretim tekniği olarak kontinü sistem en sağlıklı ve kalitelisidir. Zeytinyağının başlıca düşmanları hava, su ve ışıktır. Taş baskı yönteminde zeytin hamur haline getirilirken açık ortamdadır, sürekli hava ile temas eder okside olur. Zeytin hamuru preslenmesi için çullara koyulur, çullara sürekli sıcak su vurulur, açık ortamda suyun yanında hava ile temas eder, okside olur. Bu yetmez yağ çıktıktan sonra su havuzlarında maşrapalar ile toplanır zeyitnyağı. Bütün sağlığa yararlı polifenoller hava ve su ile zai olur, kaybolur. Hava ile oksidayson sebebiyle de zeytinyağında kısa süre içinde ransid kurusu oluşur. Velhasıl kelam, TAŞ BASKI nostajli pazarlamasından başka bir şey değildir, lütfen kaliteli olduğunu düşünmeyin, yanılırsınız. Taş baskı ile bir tane bile ödül alan firma bilmiyorum. 3- Polifenol oranı en yüksek, erken hasat zeytinyağlarında olur. Sağlığa gerçekten çok yararlıdır. Kanser yapan genleri bastırmasından, yara iyileştirme hızını arttırmasına, bağışıklığı güçlendirmesinden hücre yenilenmesini hızlandırmasına pek çok faydası var bu polifenollerin. Erken hasat edilmiş zeytinyağlarını iyi koşullarda işlerseniz, böyle zeytinyağları elde edersiniz. 4- Bu iyi işleme koşulları nedir? - Zeytinlerin yeşil - yeşil & mor kıvamdayken, olgunlaşmadan hasat edilmesi. - Soğuk Sıkım (Max 28 C derece) - Zeytin sineği, kurt vs gibi problem olmaması - Zeytinlerin vurarak değil, makineler ile silkerek, mümkünse elle toplanması - Toplanan zeytinlerin en kısa sürede işletmeye götürülerek sıkılması Yukarıda awakado nickli arkaşadın belirttiği gibi erken hasat zeytinyağının asit oranı yüksek olmaz. 2 senedir özeniyoruz, 0,5 asit erken hasat üretiyoruz bu şekilde. Yoğun bir aromaya, yakıcılığa ve acılığa sahiptir. Daha çok yeşil tonlarında aromalar barındırır. 5- Zeytinler olgunlaştıktan sonra hasat edilen olgun hasat diye tabir edebileceğimiz zeytinyağlarında, yukarıda saydığım özellikler bariz şekilde azalır. Daha çok siyah zeytin kokusu ve aroması alınır, yakıcılık ile acılık düşüktür. Bölge, mevsim, arazi koşullarına göre zeytinyağlarının tatları farklılık gösterir. 6- Zeytinyağının gerçek mi hileli mi olduğunu tuz ruhu gibi evde yaptığınız testlerle maalesef anlayamazsınız. Tuz ruhunun zeytinyağındaki bileşenler ile nasıl bir etkiye sahip olduğunu bilen var ise lütfen anlatsın. Bu iş kimyasal tepkime işi ve tağşişin farklı çeşitleri var ve her biri farklı farklı analizlerle tespit edilebiliyor. 7- Bu seneki zeytin hasatından ilk haberleri vereyim biraz da. Hasat başladı, hatta erken hasat güney ege-akdenizde başlayalı yaklaşık 1 ay oluyor. Bu sene sezon 2-3 hafta önden gidiyor. Edremit körfezinden ciddi bir rekolte beklentisi vardı fakat beklenti karşılanamıyor gibi. Bunun yanında sızma zeytinyağı üretimi çok zor oluyor bu sene. İnanılmaz bir zeytin sineği vuruğu var tüm bölgelerde. Bu yüzden geçen sezon 18TL'den açıklanan fiyatlar sezon içinde ciddi oranda geriledi fakat şimdi yine fiyatlarda kıpırdanmalar var. Bu yüzden pek çok yağcı şu anda piyasayı kokluyor. farkettiyseniz hemen herkes geçen sezon fiyatları ile devam ediyor, riske girmemeye çalışıyorlar. Kısa süre içinde yeni sezonla birlikte biraz daha ortalık netleşecektir. Selamlar, |
|
Arkadaşlar merhaba, Herkes zeytinyağına dair bir şeyler biliyor ve bildiklerini paylaşıyor, bu çok sevindirici. Fakat paylaşılanlar arasında yanlış bilinenler ve/veya katılmadığım görüşler de mevcut. Bu yüzden iki kelam da ben etmek istedim. Öncelikle erken hasat konusunda bir şeyler anlatmak istiyorum; Ne yaparsanız yapın bu ülkedeki tüm zeytinlerin erken hasat edilmesi mümkün değil. Hasat öyle iki günde yaptım bittim denilecek bir olay değil ve bunu bir sürece yaymak durumundasınız. Haliyle farklı dönemlerde farklı olgunluklarda ve kalitelerde üretilen bir ürün çıkıyor ortaya. Erken hasat bir furyaymış gibi anlatılıyor fakat erken hasat yağların polifenol oranının yüksek olduğu aşikar ve polifenollerin sağlık faydası konusunda son 10 yılda çok fazla akademik çalışma yapılmış, ispat edilmiş ve hala araştırılmakta olan konular mevcut. Bu tür makalelere akademik veri tabanlarından ulaşmanız mümkün. Bunun yanında, bu üretilen erken hasat yağlar ile ülkemizin zeytinyağı kalitesini uluslararası pazarda söz konusu hale getiriyor, milli servetimizi dünyaya pazarlamaya çalışıyoruz. Onlarca butik üretici yıllardır ülke zeytinyağını global piyasada tanıtabilme için ne türlü maliyetlere katlanıp kaliteli yağlar üretmeye çalışıyoruz ve bunların hepsi erken hasat sayesinde oluyorken yasaklamayı nasıl konuşabiliyoruz çok şaşırdım. Bir yandan da erken hasat edilmeye başlayan ağaçlarda sonraki yıl verim kaybının azaldığı, var-yok yılı kavramındaki o aradaki makasın oldukça daralabildiği de biliniyor. Bu konuyu popüler kültür ürünü diye lanse ederseniz haksızlık edersiniz. Eskiden hasat yapmak için Aralık-Ocak ayının neden beklendiğini bilir misiniz? Çünkü taş baskı denen eski yöntemlerde yeşil zeytin hamuru çullara konulduğunda baskı press yükü altında çullar istifte durmaz, yıkılırdı. Bu yüzden zeytinler iyice olgunlaşsın diye beklenir, öyle hasat edilirdi. Ha bu arada, zeytinler olgunlaştıkça zeytin zararlılarının özellikle zeytin sineğinin daha çok hedefi haline geliyor ve asit oranları yükselmeye başlıyor. Haliyle, elinizde değeri daha düşük bir ürün oluyor. Yani neymiş, öyle milli servet israfı demek değilmiş bu konu, işin bambaşka teknik konuları ve detayları varmış. Zaten büyükbaşlar bizim gibi butik üreticilerin farkını ortadan kaldırabilmek ve pastalarını kaybetmemek için etiket ve tenekelerimize erken hasat yazmayı yasaklıyorlar bir de bu konuya regülasyon gelmeli, yasaklanmalı vs. deniyor. Afedersiniz her kuşu sevdik; bir bu kaldı. Hileyi, tağşişi önledik, çiftçiyi örgütledik, maliyetleri düşürdük, zeytinyağının kilosuna 0.8TL (0,1Euro'dan az!) olak desteklemeleri arttırdık vs. de tek derdimiz katma değer yaratan bir ürün erken hasat kaldı. Gelelim riviera zeytinyağı konusuna; Bu ülkede veya tüm dünyada sadece yemeklik (Naturel Sızma veya Naturel Birinci) zeytinyağı mı üretildiğini sanıyoruz? Veya böyle bir şeyin mümkün olduğunu mu düşünüyoruz? Eğer böyle ise çok yanılıyorsunuz. Milli servet diyoruz ya hani, daldan düşen, toprağa dökülen veya zeytin sineklerine mama olan zeytinlerden edilen bozuk zeytinyağlarını ne yapacağız? Sadece sabun mu? Bu ürünlerin de maalesef işlenmesi ve değerlendirilmesi lazım. Bunu da çeşitli yöntemlerle yapıyorlar ve riviera da bunlardan biri. Yurt dışında da bu zeytinyağı çeşidi var, pure olive oil diye geçiyor. Zeytinyağı öyle kıymetli bir ürün ki, her damlasından gıdım gıdım da olsa o yağı çıkarıp değerlendirmek lazım. Naturel Sızmayı, naturel birinciyi ürettik sağlık için veya yemeklik kullandık. Sonra bozuk zeytinleri de sıkıp rafinajlık yağ yaptık. Bu yağları rafinasyon fabrikalarına gönderdik, riviera zeytinyağı yaptık. Yetmedi, pirinanın içinde kalan eser miktarda yağı da elde ettik, bunu da ürettik. Pirinayı da yakacak olarak değerlendirdik. Bu işin olması gereken budur. Ve yine yanlış bilinenin aksine, riviera zeytinyağı herhangi bir diğer sıvı veya katı yağdan daha sağlıklıdır çünkü yağ zincirleri yapısı diğerlerine göre yine farklı ve sağlıklıdır. Üstelik, zeytinyağı rafinasyon işleminde diğer yağlardan çok çok çok daha az kanserojen toksik madde üretmektedir. Bununla ilgili Avrupa Gıda Güvenliği Konseyi (EFSA) tarafından açıklanmış çok sağlam araştırma verileri var. Hani zamanında zeytinyağlı yiyemem aman diye türküler yazıp margarine alıştıranlar vardı ya. Riviera yerine margarin önermek de ne bileyim, biraz aynı kefeye çıkıyor... Bu garabeti yasakladığınızda bu ürünlerin ne yapılması gerektiğine dair somut bir öneri de paylaşırsanız sohbetimiz daha keyifli olabilir. Benim butik bir üretici olmam, ülke gerçeklerini görmemezlikten gelmek veya reddetme lüksümün olduğunu göstermez. Bu yüzden benim bu konudaki bakışım çok bütüncül. Evet, kaliteli yağ tüketmenizi istiyorum ve kaliteli yağ üretmeye çalışıyorum. Fakat bu ülkede koşullar ne kadar iyi olursa olsun her düşük kalitede zeytinyağları üretilecek ve bunların bir damlası bile çok kıymetli. Yanlış ve eksik veriyle asalım keselim yasaklayalım demek pek de gerçekçi gelmiyor. |
|
@Tuna4242 Bey benim doktorculuk oynadığım yok, haşa, ne haddime. Tüm sağlık çalışanlarına, doktorlar özelinde ise aldıkları eğitime ve yaptıklarına saygım çok büyük. Fakat hala ne kadar fazla doktorun "sızma zeytinyağı kanser yapar, riviera zeytinyağı" kullanın dediğini, gelip zeytin sütü garabetini çok sağlıklı uf uçuyor kaçıyor diye ballandırdığını, hastalarına kullanmak için "tavsiye" ettiğini biliyor musunuz acaba? Ben çok canlı örnekle karşılaştım, tartıştım da. Gelip doktorum bize böyle dedi, böyle yağ arıyoruz diyen, o kadar hatalı yolda olan, çaresizlik içinde şifa arayan kişiyle karşılaştık ki. Benzer bir örneklem ile; pandeminin başında da, bu salgınla ilgili konusunda uzman olmayan pek çok doktorun televizyonlarda nasıl görüş beyan edip, insanları nasıl yanlış yönlendirdiklerini unutmadık. Türk genimiz vardı mesela, bize bir şey yapmazdı bu virüs. Ya da bir onkolog 3 ayda biter bu iş vs. falan diyordu hatırladınız mı? Ben bir mesleği itham etmiyorum, işini iyi ve doğru yapan her meslekten herkese saygım sonsuz fakat doktorluk mesleği içinde de hatalı davranan ve her konuda çok iyi bildiğini sanan karakterlere de tepkim büyük. Bu ülkede herbokolog çok, maalesef doktorlar içinde olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ortalık doktorum diye ortalarda dolanan medya şaklabanlarıyla doluyken, pek çok konuda yalan yanlış bilgiler havada dolanırken, ne söylemeye çalıştığımı cımbızla cümle çekip manipüle etmeyin rica ederim. Üstüne gelmiş "Keşke doktor olmak yerine aileden zeytin işletmem falan olsaydı, hem şu orta gelir tuzağından da kurtulurdum." diyorsunuz, ne kadar irrite edici bir laf bu. Benim ne kazandığımı, ailemin nasıl bir yaşam standardına sahip olduğunu vs siz ne bilirsiniz? Sizin ne haddinize böyle bir laf söylemek. Kazandığınız her kuruş annenizin sütü gibi helal olsun fakat kim daha fakir kavgası yapmayın bence doktor haliniz ile. Bu söylediğiniz söz karşında saygı sınırlarımı aşmamak için gerçekten pek çok şey yazdım yazdım sildim, umarım şu lafın çirkinliğini bir an önce fark edersiniz. |
|
Haber olmuşuz :) http://mobil.hurriyet.com.tr/yazarlar/adnan-kaya/yapmis-olmak-icin-yapmayalim-40447395 < Resime gitmek için tıklayın > |
|
Bu konuya hangi yönetici bakıyor bilmiyorum ama sayesinde konu murdar oldu.Kendisini tebrik ediyorum.Adam gibi bilgi ve tavsiye alınabilecek doğru düzgün tek forumu sahra çölüne çevirmeyi başardınız. Daha önce farklı konu forumlarında da aynı şeyi başka yöneticiler yaptı bu konuda maharetlisiniz maşallah. Sadece bu konu değil tüm forumla alakalı tüm yöneticilerinize sesleniyorum . Bu forum ortamını hazırlayan sizlersiniz ama forumu dolduran , içerik üreten , reklam almasını sağlayan yani size ekmek veren forumun üyeleridir. Bu foruma can veren kullanıcıların bilgi paylaşımları dır. Kimse buraya Mesut Çevik'in bilmem ne incelemesini izlemek için gelmiyor haberiniz olsun . Zamanında bir şeylere öncü olmuş ve bu ansiklopedi gibi forum oluşmuş , marka olmuşsunuz ama ansiklopedinin sayfalarındaki bilgileri dolduran kullanıcılar yani biziz bunun farkına varın artık. Birde forumun kuralları böyle , yok böyle felan filan gibi zırvalarla savunmayın kendinizi yaptığınız iş değil haberiniz olsun. Şimdi atacak mısın ceza mı keseceksin ne yapacaksan yap. Konuya meraklı olan arkadaşlara da sesleniyorum bir arkadaş telegram grubu gibi bir şeylerden bahsetmiş.Açıkçası hiç anlamam bu işlerden ama organize edecek birisi olursa oraya geçmek bence en mantıklısı. |
| Çok farklı zeytinyağları denedim. Bu konuda bahsedilenlerden da denedim. Türk zeytinyağları kalitesine göre yüksek fiyatlanıyor. Butik mutik ayağına millete yüksek fiyattan zeytinyağı satıyorlar. Süslü şişelere koyup süslü isimler verilmesi ve yüksek fiyattan satılması konuya hakim olmayıp iyi ürün arıyan müşterileri kendine çekiyor. Eyyy türk üreticiler siz kimsiniz litresi 40tl ve üzeri yağ satıyorsunuz. Yurtdışına çıkarın o yağı 25 liraya satabilecek misiniz? 25tl den bile yüzüne bakan olmaz. |
|
Fiyatı yüksek bulanlardan biri benim açıkçası. Bu tip yarışmalara ülkemizden üreticilerin imkanları el verdikçe katılmalarının çok olumlu olduğunu düşünen ve değişik yarışmalarda ödül alan üreticilerimizi takip eden biriyim. Üretimin ayrıntılarını bir tüketici olarak elbette sizin kadar bilmem mümkün değil ancak 150tl'nin, ödüllü diğer üreticiler ile karşılaştırmalı olarak düşününce yüksek olduğunu belirttim. Kaldı ki döviz kurlarının artık oldukça yüksek olduğu bu dönemde yurt dışı üreticilerin yağlarının fiyatı ile karşılaştırmak doğru bir karşılaştırma yöntemi değil bence. Herhangi bir Avrupa ülkesinde 1 euroya satılan bir suyun bile tl karşılığı 8 tl'ye yakın oluyor artık. Bunun dışında anladığım kadarıyla bu yağları prestij ve reklam amacıyla üretmişsiniz. Zaten internet sitenizde kontrol ettiğimde Uslu yağınızın satışını göremedim. Trilye cinsinden yağınızın satışı var ancak bu yağ ödül alan yağ mı onu bilemiyorum. Şahsen bir tüketici olarak bir üreticinin yaygın olarak satışını yapmadığı bir yağ ile ödül alması bana hiçbir şey ifade etmiyor ve diğer yağları ile ilgili herhangi bir değerlendirme oluşmuyor kafamda. Sizi tenzih ederek söylüyorum ama bir üretici sınırlı bir miktar için maliyeti de düşünmeden en iyi yöntemleri kullanarak bir yağ üretip bununla çok iyi ödüller alabilir ama nasıl olsa ödül aldım prestijim yükseldi rahatlığı ile diğer yağlarına hiç özen göstermeyip vasat yağlar üretebilir. Dolayısıyla bu risk her zaman olduğu için ödül alan tüm üreticilerde öncelikle ödüllü yağlarının satışını yapıyorlar mı yapmıyorlar mı diye bakıyorum. |
|
Forum müdavimi olarak bir mutluluğumuzu paylaşmak istiyorum:) Karşınızdaki Çerağ, nişanlım, Orfion'un hanım emektarı. Adam gibi bir fotoğrafını çekebilsem 4. nesil olarak onun da fotoğrafı web sayfamızda olacak, o yüzden web sitemize girenler onunla henüz tanışamadı. < Resime gitmek için tıklayın > 4 gündür Muğla'da Zeytindostu Derneği ve ONAOO ortaklaşa düzenlenen bir zeytinyağı tadım panelisti yetiştirme eğitimi yapılıyordu. Kendisi zorlu bir sınav sonrası bu eğitimi başarıyla tamamladı. Kısmet olursa ilerleyen dönemlerde, ülkedeki zeytinyağı kalitesini yukarı çekmek için çalışan sayılı tadım panelistlerinden biri olacak. Tabi bize de çok büyük faydası olacak, Zeytinyağı sadece kimyasal analizle kalite tayini yapılacak bir ürün değildir. Bundan sonra duyusal analizler ile de desteklenerek zeytinin toplanmasından üretim prosesine kadar pek çok konuda kalite kontrolü yapabilir hale geliyoruz =) |
| silinebilir |
| Burası kurtlar sofrası değil hocam, alfanın önüne sunmazlar. İki haftada da öğrenmek zor. Forumu okuyun, tavsiye ve tecrübeler yardımcı olacaktır. |
| Forumun en nezih konularından. Normalde konuyu mahvetmek için üyeler çaba sarf eder bu konuda yönetici aşırı bir çaba gösteriyor! Mesajı silinen üreticilerimizin reklam yapma gayreti olmadığını şu konuyu 2 gün takip eden kişi zaten anlar. Pozitif ayrımcılık anlamında tolerans tanınması da gerekir. Konuya katkı sağlayan üreticilerimize destek vermemiz gerekiyor. |
|
Herkese merhaba; Foruma kayıt olma sebebim bu konudur ve özellikle salgın sürecinde buradaki yazılardan, tüketici ve üreticilerin katkılarından çok faydalandım; bu sebeple çok teşekkür ederim katkıda bulunanlara. Standart bir tüketici olarak bu süreçte zeytinyağına olan aşkım daha da harlandı; gönül istiyor ki birçok üreticiden ürün tedarik edeyim ve mutlanayım ancak cins cins bazı üreticilerden zeytinyağı tedarik etme yoluna gittim bu süreçte. Herkesin damak tadı farklı olacağı gibi başta da belirttiğim üzere standart bir tüketiciyim bu sebeple yanlış anlaşılmalara mahal vermek istemem; yorumlarım, beğenilerim beni bağlar... İşini emekle, dürüstlükle ve sevgiyle yapan tüm üreticileri saygıyla selamlıyorum. Tüketici olarak sipariş verirken kullanıcı yorumları, ulusal ve uluslararası dereceler, hasat zamanı, hasat zamanı ile sıkım arasındaki süre, sıkım derecesi, zeytinin sıkıldığı tesis, saklama koşulları, zeytinin tek bahçeden olup olmadığı vb. gibi hususlara dikkat vermeye çalıştım. Ancak bu kriterlerin sonu olmadığını, zeytin gibi muhteşem bir meyvenin en iyi zamanda, doğru bir şekilde hasat edilse dahi çok narin ve hemen bozulmaya başladığını anladım. Ulusal ve uluslararası yarışmalar diye belirttim ama bu yarışmaların %100 güvenilir olup olmadıklarını, burada da yazılan çekinceler gibi yarışmadaki numune ile tüketiciye sunulanın aynı ürün olup olmadığını bilemiyorum ve bazı üreticilerin de nedenini bilmediğim şekilde bu yarışmalara katılmadığını anladım... Yerli türlerimizin yanında dünyada kabul gören Arbequina, Arbosana, Koroneiki gibi türlerin son yıllarda üreticiler tarafından verimi vb. gibi nedenlerle tercih edildiğini ve ulusal-uluslararası yarışmalarda da bu türlerle birçok ödül alındığını gördüm ancak bu konuda yerel türleri parlatmanın ülkemiz zeytinyağı için daha mı iyi olacağını da kendimce sorguladım. Genelde sabah kahvaltılarında, salatalarda ve sebzelerde zeytinyağı kullanırım; bu süreçte bütün yağları bu şekilde kullandığım gibi ayrı ayrı çiğ olarak da naprofesyonel bir şekilde kendimce tadım yaptım. Tadım yaptığım cinsler; Erkence, Memecik; Domat, Hayat ve Trilye. Tattığım üreticiler arasında burada herkesin bildiği, bahsettiği ve zaten takdiri tasdiklenmiş üreticilerden ise son altı ayda burada merak edilen Gıda Ormanı ve Oleamea adlı üreticilerle başlamak istiyorum. Gıda Ormanı: İnternet sitesinde telefon dışında bilgi vs. olmaması önce bir dezavantaj gibi gözükse de sonrasında bu husus bir avantaja dönüştü. İnternet sitesi olmadığı için normalde es geçeğim bir firmaya bir mail attım ve gerisi yerini içtenlikle atılan karşılıklı maillere bıraktı. İnternet siteleri olmamasının en büyük sebebinin ise müşterileriyle kurmak istedikleri yakın iletişim olduğunu belirttiler. Zeytinyağları kendi bahçelerinden Erkence(organik) ve Erkence-Trilye(organik geçiş sürecinde) cinsi. Sadece erken hasat(15-27 Ekim arası) sıkım yaptıklarını, %100 Dağ Yağı(Erkence) 0,32 asit oranı, Polifenol değeri 1184mg/kg(Atina Üniversitesi sonuçlarına göre Ekim sonu sıkım 21 Kasım test), ilk iki ay filtresiz sonrasında ise kağıt filtre ile satış yaptıklarını, sıkımı modern kontinü sistem ve azami 27 derecede organik sertifikalı fabrikalarda ürün toplandıktan 10-12 saat içerisinde yaptıklarını beyan ettiler ve kendi sıkım tesislerinin de kurulum aşamasında olduğunu belirttiler. Dağ-Ova Yağı: Erkence cinsi organik dağ yağı ile Trilye cinsi zeytinyağı karışımı bir yağ; acılık ye yakıcılık olarak dengeli ve hoş kokulu bir yağ, salatalarda ve sabah kahvaltılarında kullandık ve gerçekten bayıldık. Tekrar sipariş vermeyi düşünüyoruz. %100 Dağ Yağı: Tamamen organik erkence cinsi zeytinden oluşan bu yağ, oldukça yakıcı(üstte belirttiğime göre bir tık) ve acı bir yağ ve çok güçlü; ilk tattığımda öksürdüm. Sabah aç olarak bir kaşık tükettim ve tavsiye üzerine et yemeklerinin üzerinde kullandım. Polifenol değeri olarak 1184 olarak belirttikleri bu yağ sanırım üreticinin lokomotifi ancak biz daha çok Dağ-Ova karışımı üstte belirttiğim yağı beğendik. Oleamea: Kendi internet siteleri mevcut, detaylı bilgiler fazlasıyla sitelerinde bulunmakta ve son olarak New York'tan iki altın madalya kazandılar. Önce olgun hasat 3lt memecik cinsi zeytinyağlarını denedim sonra da yine memecik cinsi olan Premium Everyday'i. Classic Everyday: Olgun hasat 3 lt tenekede memecik cinsi bir yağ. Görece fiyat avantajından dolayı sipariş ettim. Gerçekten çok beğendim; domates ve çimen kokusunu hissedebildim, acılık ve yakıcılık üst düzey ve dengeli ancak sonradan genizde daha çok yakıcılık bırakıyor. Bu yağı hem çiğ hem de yemeklerde kullanıyoruz. Özellikle ekmek yaparken bu yağı kullandığım için, hamuru hazırlama sürecinde o kadar çok domates kokusu geliyor ki bazen rahatsız oluyorum un, maya vs kokusu karışımından ancak çıkan ekmek harika bir tada sahip oluyor. Premium Everyday: Erken hasat memecik türü bu yağ. Domates ve elma kokusu aldım bu yağı tadarken; yumuşak ve damağı kaplayan bir doku bıraktı acılık ve yakıcılık dengeli ancak yakıcılık bir tık fazla gibi geldi bana sonradan genizde yakıcılık oturuyor. Ben beğendim ancak Tayga, Hilmi Yıldırım, Zetay, Tuay, Menteşe Som gibi üreticilerle mukayese etme şansım olmadı. Kaldı ki damak tadı herkesin farklıdır. İnternet sitelerinde %20 indirim ve kargo dahil kampanyaları mevcut. Nova Vera: İlgili herkesin bildiği bir markayı burada anlatmak komik olur sanırım en son New York'tan üç altın madalya ile döndüler. Ben sadece kendi deneyimi paylaşacağım. Yine görece fiyat avantajı ile ayın son on günü yaptıkları inidirmle Hayat ve ilk hasat Trilye cinsi yağlarını tedarik ettim. Hayat: Memecik cinsinin bir türü olan ve kendi de bir cins olan Hayat cinsi bir yağ ve memecik cinsinin karakteristik özelliği olarak aynı markanın Trilye'sine göre acılığı bir tık fazla geldi bana. Keskin ve güçlü bir şekilde ot, çimen ve yine domates kokusunu hissettim kapağı ilk açtığımda; sanırım domates kokusu neyi koklasam burnuma geliyor. Hoş bir yağ ancak fiyat olarak da hoş(!) Trilye: Hayat'a nazaran daha hafif kokuyor, yakıcılık, acılık ve koku olarak çok dengeli ancak genizdeki yakıcılığı daha uzun geldi bana. Çiğ tüketimde, salatalarda ve pizza yaparken kullanıyorum, çok güzel bir lezzeti var. Özem: Bu firma da ilgili birçok kişi tarafından bilinen ve özellikle Kisthene 0,2 ürünü ile oldukça ödül toplayan ve son olarak yine New York'tan altınla dönen bir firma. Yine ayın son on günü yaptıkları kampanya ile Kisthene 0,2, Kisthene Gurme ve Özem Erken Hasat yağlarını tedarik ettim ancak henüz sadece Kisthene 0,2'yi tatma fırsatım oldu. Kisthene 0,2: Filtresiz olan ve Eylül-Ekim gibi hasat edilen bu yağı bu ayda almak ne kadar mantıklı tartışılır tabi... Domat cinsi zeytinden mamül bu yağı akışkan ve aromatik buldum; acılık ve yakıcılık olarak orta seviye gibi geldi bana ancak dilde ve damakta daha kadifemsi ve dengeli çok hoş bir his yarattı bende. Bir de Datça Köy Ürünleri'nin Londra ve Arjantin'den ödül alan yağını denedim. Filtresiz ibaresi ile gelen yağın cinsini bilmiyorum, Datça bölgesinin zeytinlerinden mamül olduğu söyleniyor. Yorumum beni bağlar ve olumsuz görüş bildirmek istemem, damak tadım da genelde bugüne kadar çokça tükettiğim Ayvalık-Edremit ve Memecik cinsine daha alışkın ancak bu zeytinyağını bir daha alacağımı sanmıyorum; çok az ot, çimen kokusu alabildim en sonunda ancak ne bir yakıcılık ne dil ucunda acılık ne de hoş bir tat bıraktı bende. Belki de yanlış zamanda filtresiz yağ tatmış olabilirim tabi bir de dünyanın en kötü damağına da sahip olabilirim... Listemde burada katkı veren harika üreticilerin de içerisinde bulunduğu bir çok marka ve tür var. Umarım zamanla tatma fırsatı bulurum; saygılarımla... |
|
Yurtiçi kargoyla çalıştık bir küfür yemediğimiz kaldı; mng'ye, arasa gittik biz sıvı taşımıyoruz dediler, mecburen sürat ile masaya oturduk, tüketici için alabileceğimiz en iyi fiyatı almaya çalıştık. Siparişinizi aldık, aynı gün kargoya verdik, kargonuz ulaşmadı diye defalarca genel merkez ile görüştük, ulaştırmaya çalıştık. o zeytini siz sıcacık evinizde oturken o soğuk havada toplayan zeytincinin emeğine, bu ürün üretilirken çalışan yüzlerce emekçinin gayretine ayıp ediyorsunuz. Beğenmedim de geç kardeşim, 3 lt yağın parasını yollayalım. Biraz emeğe hürmet be, aç kalırız çiftçi o ürünü üretmese! Nimettir bu. Makine yağı ne demek,bu kadar da zalimce eleştri olamaz. Hepimiz tüketiciyiz, ama üreticilerimizin emeğine makina yağı diyecek kadar laf söylemek büyük ayıptır! |
İlker bey, memnun kalmanıza çok sevindik. Erken Hasatı hazırlayarak yarın kargolarız diye düşünüyorum. Hasat dönemi olduğu için birer gün rötarlı çıkarabiliyoruz kargoları. Sabah 6'da kalkıp akşam 23.00'e kadar mesaideyiz bu sıra, hoş görün :) Bu da görmemişin yağı olmuş pozumuz :) < Resime gitmek için tıklayın > |
https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/133327345 @lazetii
E siz zaten daha önce denemişsiniz, beğenmişsiniz, tavsiye ediyormuşsunuz... :) |
Sadece sızma zeytinyağı ile sınırladık yani riviera ve rafine zeytinyağlarını paylaşmıyoruz. Çünkü zeytinyağı, sıkıldıktan sonra hiçbir işlemden geçirmeye gerek kalmadan kullanılabilen tek yağ çeşidi. Üretilen diğer yağlara göre en doğalı olan, rafine edilmeden kullanılabilen bir yağı neden fabrikada sayısız işlemden geçtiği haliyle tüketelim?
Bu nedenle zeytinyağını, zeytin suyu olarak da adlandırıyoruz. Bu şekilde sadece sıkılarak tüketilebilen yani rafine edilmeden kullanılabilir olan başka bir yağ çeşidi yok.
YAĞ HAKKINDA BİLGİ : @sevkitepe 'ye teşekkür ederiz...
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi invisible_jn -- 17 Nisan 2021; 16:8:12 >