Arkadaşlar bugün bayide Megane 4 inceleme şansı buldum . Test sürüşü imkanım olmadı maalesef . Showroomda incelediğim kadarıyla araçtan bahsetmek isterim . Öncelikle İthal Megane III sahibi olarak önceki nesille bazı yönlerini karşılaştırarak izlenimlerimi paylaşacağım . Araç dış tasarım olarak oldukça güzel ve kendine özgü tasarıma sahip bir araç olmuş. Led ön ve arka aydınlatma grupları çok şık duruyor .incelediğim araçtaki bakmadım ama sanırım 18 inçlik jantlar oldukça şık . Otomobil bir önceki nesle göre daha basık ve yere yakın duruyor . Özellikle arka kısımda enlemesine devam eden stopların etkisiyle geniş ve yayvan duruyor . Tasarım olarak genel manada orantılı hatlara sahip . İç mekana geldiğimizde kaliteli , şık ve modern bir iç mekanla karşılaşıyorsunuz . Özellikle arka kapılarda da devam eden ambiyans ışıklandırma tam dozunda ve çok şık olmuş .Oturma pozisyonunu alçak sevenlere hitap edecek bir araç olmuş . Bir önceki nesle göre ferah olmayan ve basık bir iç mekana sahip araç . Yani boyut olarak büyümüş olsada verdiği his Megane III'e göre daha darmış gibi . Ferahlık olarakta Megane III'ün gerisinde .Bir tek arka baş ve omuz mesafesi olarak bir tık daha iyi . Konsol yumuşak malzeme kaplı , ön kapıların üst kısımlarında da yumuşak malzeme devam ediyor . Arka kapıların üst kısmı ise sert dokuda . Megane III bu kısımlarda yumuşak kaplamaya sahipti .İşçilik olarak kapı ve konsolda kusur bulunmuyor . Elinizle sağı solu yokladığınızda çıtırdayan yada gevşek olan hiç bir malzeme ve düğme yok . İç mekanda benim beğenmediğim tek düğme torpido kilidi oldu . Aracın genel kalitesinin altında kalmış bir hisse sahip maalesef . Yine dışa gelecek olursak Bagaj kapağı ve ön çamurluklar plastik malzemeye sahip . Bu kimilerine göre kalite kriteri olsada benim için ağırlık avantajı ve değişim durumunda maliyet düşüklüğü sebebiyle bir handikaptan çok avantaj teşkil eden bir durum . Yani birileri kalitesiz diyeceğine araç sahibine avantaj sağlayan bu seçim bence yerinde olmuş . Magazin kısmına gelecek olursak aracın kapı sesi , bu sesle ünlü markaları kıskandıracak cinsten . Ağır ve tok sese sahip . Kaput amörtisörlü , torpido içi sünger kaplı vs... Genel manada toparlayacak olursam . Araç sınıf standartlarını rahatlıkla karşılayacak , iç ve dış dizayn olarak kişisel beğeni farklılıklarının dışında , kaliteli ve bu anlamda eksik noktası olmayan bir araç olmuş . Yani Renault kendini konumlandırmak istediği çıtada bir otomobil yapmış.Sürüş özellikleri nasıldır bilmiyorum ama test izlenimleride bu konuda tatmin edici bir otomobil olduğunu işaret ediyor . Kısacası bana göre araç her yönüyle olmuş diyebiliriz . Fiyat değerlendirmesine gelirsek . 1,5 dci 110 edc fiyatı 107 bin tl . 4 kontrol yok , cam tavan yok. 130 ve 160 hp'lik güçlü versiyonlarında olmadığını düşünürsek absürt bir fiyat karşımıza çıkıyor .GT line 160 hp'lik versiyon sanırım bu fiyatlandırmayla 120-130 bin civarında olur . Bence bu konuda sınıfta kalıyor . Tamam araçta kalitesiz deyilebilecek neredeyse hiç bir nokta yok ama bu fiyatlarıda hiçbir C sınıfı HB araç bence haketmez . Sonuç olarak kaliteli ama satın alınabilirliği düşük bir otomobil olmuş Megane 4 . < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > |
Herkes Hondayı japon markası olarak biliyor ama , benim aldığım son duyumlara göre ilk üretime Filipinler de başlamış. Hatta kurucusu olan Takaşi Civicko (anne tarafından rusluk var) ![]() Bende foruma soruyorum bu durumda Honda Japon markası mı Filipin markası mı ? |
Evet arkadaşlar aracım 2004 model Megane II dinamik 1.6 16v 115 hp ve opsiyonel tüm paketler üstünde mevcut.Araç 2009 yılından itibaren bende , 74500 km de satın aldım , şu anda 135000 km'de.Araca 85000 km'de Brc marka LPG taktırdım , yaklaşık 50000 km dir LPG ile kullanılıyor.Bu konuyu hem eski model araç inceleme konularına bir katkı hemde aracı ikinci elde almak isteyenlere bir nebze yardım eder niyetiyle açtım . Öncelikle yazdıklarımın benim izlenimim olduğunu , kulaktan dolma ve ondan bundan duyma değil yaşanmışlardan yola çıkarak sizlere aktardığımı söyleyeyim . Başlıyoruz. Aracı aldığımda arka sağ tekerlekte rulmandan ve sunroofdan ses geliyordu ayrıca debriyaj balatası bitmek üzereydi belki , 15 -20 bin km giderdi ama ben değiştirmek istedim .Benden önceki sahibi aracın , içine dışına pek bakmamış , sadece araçla kaza yapmamış o kadar. Sonuç olarak arka rulman ve baskı balata değişimiyle aracı kullanmaya başladım ,sunroof sesi ise sunroof pabuçlarına serviste çekilen ütopik fiyat sonrası başka baharda çözmek üzere rafa kalktı. Araç model yılı ve serisi itibari ile Megane II serisinin en sorunlu aracı, dolayısıyla kronik sorunların hemen hepsini yaşadığımı söyleyebilirim . Aracı almak isteyen arkadaşlara yol göstermesi bakımından bunları tek tek ele alıp anlatacağım. İlk olarak ön takımdan başlayalım , araç hareketsiz halde direksiyonu çevirirken gelen gacırtılar sebibiyle özel servise gidildi.Yapılan kontroller sonrası sorunun amörtisör üst bilyelerinden(kronik sorun değil) kaynaklandığı aynı zamanda sağ rot kolunda boşluk olduğu tespit edildi . ilk başta rot kolu ve amörtisör üst bilyesi değişimi yapıldı . Rot kolu 25 lira , amörtisör üst bilyeleri çifti 30 lira ,ben tanıdık vasıtasıyla 20 lira işçilikle işi çözdüm. Sesler kayboldu ve sorun kalmadı.Sonrasında yaklaşık 2 yıl sonra ön takım yine ses yapmaya başladı , ama öyle böyle değil koparcasına sesten bahsediyorum.Bu arada şunu not düşeyim , aracı bilerek zorlayan , canına okuyan biri değilimdir fakat yeri geldiğinde de acımam. Sorun nüksedene kadar araç sıklıkla bozuk zeminde kullanıldı , duble yol yapım çalışmalarının yoğunlukla yapıldığı zamanlara denk geliyor.Neyse ustaya gösterdiğimde yine aynı rot kolunda boşluk tespit edildi ,fakat boşluk bu sefer çok daha fazlaydı , derine inildiğinde asıl sorunun direksiyon kutusundan olduğu anlaşıldı.Direksiyon kutusu içinde halka şeklindeki tıkırtı burcu değiştirildi sorun bir hafta sonra yine nüksetti ,direksiyon kutusu değişimi şart olmuştu.Aslında tasarım aşamasında biraz daha kalın bir tıkırtı burcuyla üretilse hiç bir araçta bu kronik sıkıntı ortaya çıkmazdı diye düşünüyorum . Orjinal direksiyon kutusu ve tekrar sağ rot kolu değişimi 225 lira artı 50 lira işçilikle sorun rafa kalktı ve halen o ön takımla devam ediyorum.Henüz bu direksiyon kutusu miyadını doldurmadı ama benden sonraki sahibi , sorun yaşayabilir.Ön takımla ilgili bunların dışında tek bir parça bile değiştirmedim ve sorunsuz kullanmaya devam ediyorum. Yani aracın ön takımının direksiyon kutusu haricinde çok kırılgan bir yapısı yok , gayet sağlam olduğunu söyleyebilirim. İkinci ve en önemli diyebileceğim kronik sorun ise açı kaydırıcı(yağlı kasnak ,ekzantirik kasnağı) denilen parça oldu . Soğuk İlk çalıştırmada motordan gelen cılız bir sesle başladı , artarak devam etti ,sorun olduğunu bile bile 1.5 yıl bu şekilde kullanmaya devam ettim,çünkü, değiştirilmesi gerektiğinde triger setiyle beraber değiştirilmesi gerekiyordu . Son zamanlarda artık ses iyice ayyuka çıkmıştı , dışarıdan arkadaşlar '' bu ne sesi laa'' ![]() , tek bobin ,alt motor takozu ve açı kaydırıyla beraber 1000 lira harcadık.Usta trigerin oldukça yıpranmış olduğunu ve bazı kasnakların yalpa bile yaptığını söyledi , ne zaman değiştiğini bilmediğim trigeri risk alarak neredeyse kopartacakmışız . Böylece araç ön takım ve motor anlamında kronik sorunlarından arınmış oldu. Bahsettiğim direksiyon kutusu ve ekzantrik kasnağı bana göre bu araçta en büyük kronik sorunlar,araca sahip olanlar bu sorunlarla uzun vadede karşılaşılacaktır . Bunlarla ilgili makyaj sonrası iyileştirmeye gidildi mi bilmiyorum ama zannetmediği mi söylemeliyim. Bunların dışında motorda bir diğer kronik sorun ateşleme bobinleri .(Makyajla Ateşleme bobinlerin de iyileştirmeye gidildi.) Elektronik olarak başıma gelen kronik sıkıntı ise airbag sargısı oldu.Buda bana 150 tl'ye mal oldu.Bunun dışında lastik basınç sensörlerinden gelen ve kendi başıma çözdüğüm uyarılar , far sensörünün bazen kararsız kalarak hata vermesi (araç stop edilip çalıştırılınca geçer) dışında elektronik sorun yaşamadım. İç mekanda ve diğer aksamlardaki kronik sorunlara gelirsek.İlk olarak soyulan kapı kolu ve vites topuzundaki rakamları söyleyebiliriz .Ön konsoldaki gösterge siperliği ,orta kumanda bölümü ve havalandırma kanalları yumuşak malzemeyle kaplı, fakat çizilmeye müsait bir yapıda.Yine kronik ön göğüs çıtırtıları bu araçta meşhurdur . Aslında bu kadar fazla yumuşak malzeme kullanarak , sırf sert yapılı ve çok parçalı orta kısımdan bir çuval inciri nasıl berbat etmiş Renault tebrik etmek lazım. Kronik sorunlara devam.Yine dijital klimalı modellerde ortaya çıkan iç sirkülasyon pervanesinin ses yapması.Aslında işlevsel olarak problem yaratmıyor ama ses sorunu olduğu da açık.< Resime gitmek için tıklayın > Foto da okla işaretli parçanın içinde .Parçayı sökerek yağladım eskisi gibi olmasa da ses yapmaya devam ediyor .Detaylar forumlarda mevcut. Dış kapı kolundaki siyah plastik parça.Buda aslında eller serbest özelliği için sensör yeri ama yine Türk halkına reva görülmemiş bir özellik . Ses yaparak insanı rahatsız ediyor ama bir şekilde sıkıştırılıp ses sorunu ortadan kaldırılabilir .Ben kenarından japon damlattım ve tuttu ama önermem eğer japon kaportaya bulaşırsa çıkmıyor , çok dikkat edilmesi gerekir. < Resime gitmek için tıklayın > Tüm bunların dışında problem yapıp değiştirilen parçalar , sol ön cam teli ve mekanizması , sağ ön kapı gergisi (çıkma) , sunroof pabuçları ( yan sanayi ) ,eksoz takozları ,arka stop ampülü araçta değişti. Buraya kadar yazdıklarım başıma gelenlerden ibaret ,genel olarak aracın kronik sorunları olduğunu ama sanılanın aksine elektrik ve elektronik olarak sorunlu bir otomobil olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim . Bugüne kadar araç ne start tuşuna basıp çalışmamazlık yaptı , nede arıza vererek yolda bıraktı. Gelelim araçla ilgili değerlendirme kısmına ilk olarak iç mekandan başlayalım. İÇ MEKAN İç mekan oldukça geniş , sürüş pozisyonunu ayarladığınızda arkada hatırı sayılır diz mesafesi kalıyor . Kumanda birimleri ergonomik ve ulaşımda sorun yok .Göstergeler okunaklı . Direksiyon altında olan müzik kontrolleri , çok pratik ve alışkanlık yapıyor . Başka aracın sürücü koltuğunu oturduğunuzda eliniz ister istemez direksiyon altına gidiyor , ön kol dayama hareketsiz ama tam olması gerektiği yerde . Kullanımı ise benim için sorunsuz.Oldukça ferah ve büyük camlara sahip iç mekan uzun yolculuklarda insanı yormuyor.Fazlasıyla saklama gözleri ve özel bölmeler mevcut.Bol fotoğraf ve ufak yorumlarla devam edelim. < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Sunroof la beraber oldukça ferah iç mekan. < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > Boyum forum ortalaması olan ![]() < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > Kırmızıyla çizdiğim bölümler yumuşak plastik , bu sınıfta bu kadar altlara kadar inen yumuşak plastik kullanımı var mıdır bilmiyorum.Orta konsoldaki kumanda birimlerinin olduğu kısım ise bu kadar yumuşak malzemenin kullanıldığı konsola ses anlamında ihanet ediyor. < Resime gitmek için tıklayın > Sadece zeminde kaplama var.Torpido kapağı çok işlevsel ,derinlere dalmanızı engelliyor .Torpido ayrıca kalemlikli ve soğutma özelliğine sahip. ![]() < Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın > Araç içi saklama gözleri.Ön tarafta her iki tarafta zeminde , arka panzilotta derinlikleri farklı üçlü göze sahip ,ön kapılarda oldukça derin.Kapı içlerindeki derin gözleri unutmuşum, birde onlar var. Ön kolçak var oda gayet derin.Bunların dışında iç mekanda yan perdeler ve arka perde standart olarak var. SÜRÜŞ Aracın direksiyon sistemi hissiz ve yumuşak bir yapıda , özellikle şehir içinde direksiyon tepkileri hiç net değil , fakat yumuşaklığıyla ilgili zamanında yapılan eleştirilerin çok yersiz olduğu şimdilerde ortaya çıkmış bulunuyor zira günümüz araçlarında direksiyon artık çok daha hafif . Yüksek hızlarda ise direksiyon tam kıvamında sertleşerek güven veriyor ve tepkileri çok net olmasa da daha iyi hale geliyor . Süspansiyon sistemi yumuşak ayarlara sahip ve yerden yüksek yapıda olan araç özellikle dalgalı yüzeylerde mükemmele yakın sönümleme yapıyor ve rahatsız etmiyor. Fakat keskin yüzeylerde darbeleri iç mekana yansıttığını söylemeliyim. Burada özellikle vurgulamak istediğim arka bağımlı süspansiyonun gerçekten çok sessiz ve tok çalıştığı. Yol tutuş olarak araç yerden yüksek yapısı, yüksek oturma pozisyonu ve yumuşak süspansiyonların etkisiyle virajlarda yana yatmaya eğilimli ve güven duygusu zayıf , yani aracın çok iddialı olduğu bir konu değil yol tutuş. Fakat yıllarca bu otomobili kullanan birisi olarak bunlar benim için pek bir şey ifade etmiyor , huyunu suyunu bildiğim aracı gerektiğinde tedirgin olmadan zorlayabiliyorum. Aracı aptallık derecesinde zorlamadığınız ve kötü zeminde gerekli dikkati gösterdikten sonra araç yol tutuş olarak sorunsuz . Sportif tatlar vermese de işini yapıyor . Frenler ise tepkili ve güçlü, günümüz araçlarına göre biraz öne yığılsa da sorunsuz , güven veren ve gerçekten iyi frenlere sahip. KONFOR VE DONANIM Konfor ve donanım bakımından araç bana göre sınıfında zirveyi zorlayacak özelliklere sahip.Gerek süspansiyon konforu gerekse yol sesi ve lastik sesi yalıtımı zamanına göre çok iyi.Özellikle stabilize yolda ve parke yolda araç yol sesi ve lastik sesi yalıtımının ne kadar iyi olduğunu kesinlikle ortaya koyuyor.Zaten araç içindeki trim seslerini ve rüzgar sesini net duymanızı sağlayan bu yalıtım oluyor . Koltuklar tam kıvamında sertliğe sahip ne koltuğa gömülüp mayışıyorsunuz nede uzun yolda oranız buranız ağrıyor , yüksek oturma pozisyonu ve ferah iç mekan uzun yolculukları yorulmadan tamamlamanıza yardımcı oluyor.Konforu olumsuz etkileyen faktörler ise 100 km üstünde artan rüzgar sesi , benzinli olması nedeniyle yüksek devirlerde motor uğultusu ve yüksek yapısı itibariyle yan rüzgarlardan yüksek hızda etkilenmesi diyebiliriz. fakat abartıldığı gibi 100 km üstünde güven vermiyor ,yok uçuyor, yok kaçıyor diyenlere kulak asmamak lazım.Bu sınıfta yüksek hızlarda rüzgarın dezavantajlarını yaşatmayacak araçta bilmiyorum açıkçası. Donanıma geçersek.Araç donanım yönünde zamanının zirvesinde diyebiliriz ,o yıllarda donanım anlamında bu aracı zorlayabilecek bir tek Mazda 3 vardı diye biliyorum.Bu kadar zengin donanıma rağmen araçta donanım yönünden eksik olan bana göre tek şey,yurt dışına ithal edilen her araca takılan ama ne hikmetse Türk tüketicisine reva görülmeyen ESP sistemi.ESP sistemi , aslında ülkemiz şartlarına uyarlanmış ,çamurlukla lastik arasına kafa girebilecek seviyede yükseltilmiş ![]() Donanımları ve detayları günümüzde bir çok otomobil şirketinin yaptığı gibi detaylandırsam liste uzar gider. MOTOR VE PERFORMANS Motor 1.6 hacminde değişken sübap zamanlamalı atmosferik motor. 115 hp güç 152 nm tork üretiyor.2000 devir altında hantal kalan motor bu devirden sonra gücünü yansıtmaya başlıyor .Yabancı bir kaynakta okuduğum kadarıyla motor sahip olduğu toplam torkun%90 lık kısmını 2000 devir sonrası veriyormuş.Motor hakkında muadilleri arasında biraz daha esnek ve çok az daha tüketim sergilediğini söyleyebiliriz .11 sn olan 0-100 hızlanması makul seviyede.135000 km de olan aracın kondisyonunda bir düşüş yok , motor kronik sıkıntıları dışında kolay kolay arıza verecek yada performansı düşecek gibi durmuyor.Aksine uzun yıllar hizmet etmeye devam edecek gibi hissettiriyor otomobil bana.Son hız olarak 195 km katalog verisi var , bu hıza bir çok kez çıktım, kadranda 210 km hızı gördüğüm oldu, ama kadran sapması ve eğim düşünüldüğünde , fabrika verisini doğrular nitelikte veriler olduğunu söyleyebilirim.5. viteste 6000 deviri çeviriyor alet. Motor LPG ile tam uyumlu ve bu güne kadar LPG kaynaklı bir sorun yaşamadım.Bir tek bobin değişimi oldu onda da LPG takan usta eski bobini işaret ederek baştan ikaz etmişti beni , o anda sorun olmadığı için değiştirmedim ve 35000 km idare etti o bobin aracı. Devamı diğer mesajda. |
Hiç niyetim yokken bugün 3 araç test ettim . Kendimce izlenimlerimi paylaşmak istiyorum arkadaşlar. ilk olarak Hyundai i30 ile başlamak istiyorum. Teste aracı dizel ve manuel vitese sahipti.İlk çalıştırmada dizel sesi kabine yansısa da rahatsız edecek boyutta değil.Yola çıktığımda ise lastik sesinin kabine biraz fazla geldiğine kanaat getirdim , açıkçası bu durum pek hoşuma gitmedi.Bu durumu sırf lastiğe bağlamak bence hata olur.İyi bir lastikle biraz daha azalır o kadar. Sürüş esnasında ve devirli kullanımda dahi motor sesini bu segment bir otomobile göre çok beğendim. sürüşe gelirsek direksiyon sport moddayken kullandım aracı.Süspansiyon sessizliği ve konforu bu zamana kadar bindiğim tüm C- sınıfı araçlar içerisinde bence en iyi olanı.Darbe emişleri çok başarılı ve sessiz.Citroen C4 test etmedim o yüzden onu işin içine katmıyorum.Direksiyon ve araç bence tam olması gereken şekilde sürücüyle iletişimde , ne çok hisli nede hissiz.Orta karar.Çok zorlayamasam da yol tutuş bence iyi ama mükemmel değil.Açıkçası 10 km daha hızlı viraja gireceğim diye % 95 normal şekilde kullandığım otomobilin konfor yönünden eksik olmasını istemem.Aracın en çok beğendiğim yönlerinden biriyse bozuk zeminde dahi iç mekanda ve özellikle ön konsolda çıt ses duyamamamdı.Sadece arka cam fitillerinden esnemelerde bazı sesler duydum onunda hemen hemen tüm araçlarda duymak mümkün.Performans olarak ise manuel i30 bence gayet yeterli bir çekişe sahip, üst devirlerde de dizel olmasına rağmen iyi hızlanıyor ve turbo boşluğu pek hissedilmiyor.128 hp bence tam yansımasa da kesinlikle yetersiz değil ve tatmin edici.Bu aracı çok başarılı buldum , kesinliklle tercih listesinde olması gereken bir araç. İkinci olarak VW Tiguan test ettim.1.4 tsi 122 hp manuel test aracı start stop özelliğide var. Benzinli olması nedeniyle çalıştırdıktan sonra kabinde motor sesi duymak zor araç hareket edip devir çevirmeye başlayınca motor sesini almaya başlıyor.Yol sesi yalıtımı olarak bana iyi gelsede arkada oturan yakınım lastik sesini arka kısımda daha çok duyduğunu söyledi.Araç panoramik cam tavana sahip olmasına rağmen bana ferah bir otomobil izlenimi vermedi.Ön cam dik ve küçük geldi açıkçası.İç mekan olaraksa çok geniş bir araç olduğunu söyleyemem. Direksiyon modu var mı bilmiyorum ama çok fazla hafif kalan direksiyon beni pek tatmin etmedi.Performans olarak ilk iki viteste iyi çekişe sahip olan motor 3. vitesle beraber uzun şanzıman oranı nedeniyle çok istekli hızlanmıyor. 3. vitesten sonra ve yüksek viteslerde ara hızlanmalar da 122 hp TSİ motor , ağır ve binek bir otomobil kadar aerodinamik olmayan Tiguan altında ezilmeye başlıyor.Öldürmez ama güldürmez de diyebiliriz.İç mekanda bozuk zeminde panzilot ve konsoldan çeşitli sesler geliyor bu durum pek hoşumuza gitmedi .Araç yüksek olması nedeniyle virajlarda yan yatıyor ve darbe emişi çok başarılı değil.Açıkçası bana çok uzak bir otomobil yada her neyse . Kesinlikle bir binek otomobildeki güven duygusuna ve konfora sahip değil.Biraz ağır olacak ama insanların neden bu tarz otomobilleri tercih ettiklerini anlamam mümkün değil, bana göre bu segmentteki tüm otomobiller hava civa araçlar. Son olaraksa edc şanzımanlı 110 hp Megane III GT line test ettim.Araç ilk çalıştırmada kabine İ30 ' a nazaran biraz daha fazla motor sesi alıyor.Sürüş esnasında ise motor sesi yalıtımı iyi , yol sesi yalıtımı olaraksa 17'' janta rağmen İ30 dan daha az yol sesi aldığını söylemeliyim. Araçta yanal destekleri ve sertliği arttırılmış koltuklar ilk oturuşta hemen kendini hissettiriyor. Biraz sert dokulu koltuklara sahip.Edc tam gaz hızlanmalarda ilk iki viteste geçişleri hissettiriyor ama sonraki viteslerde sorun yok.Normal kullanımda ise geçişleri ancak devir ibresinden anlayabilirsiniz.Gayet iyi geçişlere sahip.Performans olarak 110 hp dizel motor neyi var neyi yok ortaya koyuyor.Gücüne göre gayet iyi bir çekişe sahip.Bozuk zeminde iç mekanda bazı sesler duyulsa da Tiguandaki kadar kulak tırmalamıyor.Direksiyon yüksek hızlarda tam dozunda sertleşerek sürücüye güven veriyor .Süspansiyonları ne kadar farklı yada farksız bilmiyorum ama bana biraz sert geldi , yinede otomobilin darbe emişi yeterlii ( sonradan öğrendim lastik havaları bir hayli fazlaymış aracın). İthal araç yerliye göre malzeme kalitesiyle göz dolduruyor. Arka kısımda diz mesafesi kısıtlı ve İ30 kadar iç mekan geniş değil.Klasik konfor odaklı Renault çizgisinden biraz farklı bir otomobil olduğu araç hissettiriyor.Sonuç mutlu biten bir test sürüşü. Genel olarak araçların hiçbirinin tüketimine bakmadım , üşendiğimi söylemeliyim. ![]() |
acil karar verip bu akşam ikisinden birini sipariş etmek istiyorum tek merak ettiğim nokta kamera performansı açısından nexus un p den ne gibi farkları var ve batarya dayanıklılıgı konusunda hangisi daha avantajlı? |
Yaklaşık bir aydır araştırma içerisindeyim. Arc s , s2 ve x peria p arasında kaldım. Öncelikle tasarım benim için çok önemli tasarımdan sonra kamera , müzik ve internet performansınında iyi olması şart.Cihazı oyun için neredeyse hiç kulanmayacağımı söyleyebilirim. Daha öncesinde 5800 kullanıcısıydım ve bir sürü kronik sorunla ugrasmak zorunda kalmıştım. Artık bu kronik sorunları yaşamayacağım sağlam sorunsuz bi model arıyorum. Görüşler çok önemli ![]() |
Paylaşıldıysa silinebilir.Bana göre en uyumlu Honda civic olmuş. < Resime gitmek için tıklayın > |
Tv 2008 yada 2009 model olduğu için sanırım HDMI 1.3 ve HDMI ARC desteği sunmuyor diye tahmin ediyorum.Bu durumda televizyonun optik çıkışını direkt 5+1 blu-ray optik girişine bağlasam televizyona bağlı olan diğer harici cihazların seslerini bu sistemden alabilir miyim ?