Ulkede asgari ücret çok düşük. 650 lira ile bir insanın geçinmesi imkansızdır. |
Herkes farklı Türkiye'de yaşıyor demek ki... |
Yarın aranızda olamayabilirim. Sizlerden ricam lütfen bu şekilde seviyeli tutun yorumlarınızı. Birbirimimizi kırmanın faydası olmaz cunku. Yarın derken Persembe gunu. Saate baktım da zaten yarın olmus. |
Ekonomik anlamda birkaç şey yazmak istiyorum. 1) Yerel esnaf ne yazıkki sindirilmiş durumda. Yerlerini dolduran Alışveriş merkezleri tekelleşmeye yol açmakta. Bu da paranın tek bir kişinin cebine girmesine sebebiyet veriyor. Alışveriş merkezlerine bir düzenleme getirilmeli ve mutlaka alışveriş merkezleri yasası çıkarılmalı. Üreticilerde ürünlerini doğrudan satabilmek için desteklenmeli. 2) Tekstil sektöründe Çin ürünleri ucuz ürün gamında piyasayı ele geçirmiş durumda. Tekstil üreticisinin batmasındaki en büyük etken bu olsa gerek. Devlet, eskiden var olan Sümerbank tarzı bir yapıyı yeniden oluşturmalı ve tekstil üreticilerini destekleyerek tek elden bu ucuz ama kaliteli malların satışını gerçekleştirmeli. 3) Ülkemizdeki cari açık giderek artıyor. Bunu önlemek amacıyla gümrük vergisi önemli oranda arttırılmalı (çoğunuz karşı çıkacaktır biliyorum -ki zaten elektronik ürünler yeterince pahalıyken- ama ithalatın azaltılıp cari açığın azaltılması için tek yol bu gibi duruyor), ürünlerini ülkemizde üreten otomotiv-elektonik vb. sektörlerdeki yabancı firmalara vergi kolaylıkları sağlanmalı, bu alanda faaliyet gösteren yerli firmalara ise belli bir süre için 0 vergi veya benzeri uygulanmalı. 4) Eski ders kitaplarında geçen "ürettiği tarım ürünleriyle kendi kendine yetebilen yegane ülke" statüsünü tekrar kazanmalıyız. Çiftçiye 0 faizli kredi, oldukça ucuz fiyatlara akaryakıt sağlanmalı, hazine gerekirse çiftçiye hibelerde bulunmalı. Ayrıca bir tohum geliştirme merkezimizin kurulması gerektiğini düşünüyorum. Bu kurumun altyapısı köklü ziraat fakülteleri olan üniversiteler tarafından hazırlanabilir. Yapılacak tohum ıslah çalışmalarıyla çiftçimiz hem verimli, hem de ektiği üründen aldığı tohumu tekrar kullanabildiği, devamlılığı olan tohhumlara kavuşacaktır. Böylece çiftçi ağır bir maddi külfetten kurtulacaktır. 5) Asgari ücret ne olursa olsun arttırılmalı. Kimse insanları köle gibi çalıştırıp 3 kuruş paraya tamah edecek duruma getiremez, getirmemeli. Bahsettiğim maddeler kendi görüşlerimdir, kimse katılmak zorunda değil. Bahsettiğim planların (sanki çok şey yazmışım gibi :S) uzun vadeli olarak gerçekleştirilmesi halinde ülke ekonomisinde kayda değer gelişmeler olmasını bekliyorum. Aslında aklımda 5 tane değil, 100'lerce madde var. Aklıma geldiği zaman bu maddeleri teker teker not edeceğim. Birde; YÖK artık kaldırılmalı! Hiçbir kurum üniversitelerin özerkliğine müdahale edemez! Bu ülkede bilimin gelişmesini başka türlü nasıl sağlarsınız? |
Kayalar kumsalda güzel görünmez ama... Güzellik ne yarar kalır, benden ırak yurdumda... Ben benimdir, güzel ise güzel; ancak ve ancak tanınmış bir diyarda... Postmodern bir şair ![]() Hep hoşuma giderler. |
4 yılda(2003-2007) 10 milyar dolar değerinde toprak satılıyor.Yabancılara toprak satımı serbest hale geliyor.Askere vurulan darbeler var.Asker yeterli yetkiyi alıp terörle mücadelesine devam edemiyor.Başbakanımız "Amerika'nın da istediği BOP'un eş başkanıyız" diyor.AB Türkiye raportörü istifalardan sonra "Türkiye demokratikleşiyor" diyor.Libya'daki ve Suriye'deki müslüman kardeşlerimiz ölüyor başbakanımız NATO'ya destek veriyor.Nato Libya'da okulları ve hastaneleri bombalıyor.Suriye'ye girmek için Esad'ın katliam yaptığını söylüyor medya.Esad, muhalifleri bastırmaya çalışarak ülkesini kurtarmaya çalışıyor.Başbakanımız bunları izliyor.Anca "bir daha gelmem" diyebiliyor.Peygamberimize hakaret eden Rasmussen'e oy vermeyeceğim diyor başbakanımız ama yine alıştığımız karar değişikliklerinden birini yapıp oy veriyor. Yabancıların mülk edinimi 2003 yıllarında yeniden gündeme gelmiş, Köy Kanunu ve Tapu Kanununda tekrar değişikliğe gidilmiştir. Bu değişiklikleri gerekçesi bu kez 23 Haziran 2003 tarih ve 2003/5930 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı‘nda açık bir şekilde görülmektedir. "AB Müktesebatının Üstlenilmesine Dair Ulusal Program"da Sermayenin Serbest Dolaşımı başlıklı 4 üncü maddesinde "..Türkiye‘deki bütün sektörlerde AB menşeli yatırımların önündeki bütün kısıtlamaların kaldırılması, AB vatandaşları ve tüzel kişilerin gayrimenkul ediniminin önündeki bütün kısıtlamaların kaldırılması..." hükümlerine bu kararda yer verilmiştir. http://www.hkmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=4284&tipi=5&sube=0 |
Ömer abi sizce insanların kötü olmasından baştakilerde etkileniyor olmasın. Baştakiler suçlu biz sütten çıkmış akkaşık değiliz diye düşünüyorum toplum olarak... |
Kısa vadede sorunlarımız olacak, orta vadede bu sorunları çözeceğiz , uzun vadede durum iyi olacak. |
Bence durum iyiye gitmekte. Fakat durumumuz iyi mi kötü mü deseydiniz durumumuz kötü derdim. kötüten iyiye geçiş süreci içinde olduğumuzu düşünüyorum. |
nedenleriyle beraber yazar mısınız? |
Tek başına iktidardan tek adam iktidarına doğru gidiyor. Ülkenin gelişmesi demokratikleşmesi anlamına gelmiyor. Yapılan şey şu, 50 senelik çarpık sistem (ordu, ekonomi, siyasi yapı, vs..) değiştirilip bunu da demokrasimiz gelişiyor kisvesi altında yapıp ülkeyi tek adam iktidarına sürüklemektir.Yani bunun yerine gelecek olan sistem eskisinden beter olacak. Arap baharının tersi Türkiyede işliyor. Şimdilik bir çok insan bunu görmüyor, çünkü olan biten basın tarafından çarpıtılıp insanlara sunuluyor. Bir çok kişi de iktidar yanlısı /yalakası oldugu için olan biteni görmek işine gelmiyor. Özellikle anayasa çalışmaları ve başkanlık sistemi konuşulmaya başlanınca ozaman bir çok kişi uyanmaya başlayacaktır. RTE nin amacının ne oldugu ozaman anlaşılacaktır. |
Heleki ülke böyle büyürken...
Biraz olsun bu gelişme halka yansısa emin olun Türkiyedeki bu kutuplaşmanın onda biri olmazdı
Gerçekten bu duruma ülkesini seven biri olarak üzülüyorum
İnsanların durumunun kötülüğüne değil ama, bu halk ne kötü durumlardan geçti, gaz kuyrukları gördü zamanında ot yemek zorunda kaldı, o günlere göre en alt tabakadaki insanın bile durumu daha iyi
Fakat halkımın hakkı olanı alamaması, bu durumda bile olana şükür edip, gözleri kapalı yaşaması, kısacası cehaleti beni üzüyor
Halkımız üstüne düşeni yapamayınca da hakkı sahibine neden teslim etmiyor diye sistemi, hükümeti suçluyoruz
Bu çaresizlik ve yanlışlık biliyorum aslında suç hepimizde, hakkını alamayan herkeste...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi onlyone -- 4 Ağustos 2011; 13:42:37 >