quote:

Orijinalden alıntı: skugga1

Varsa helal olsun.

Huzur tam olarak 0 bende. Anasını satayım 3 senelik ilişkimde o kadar çok psikoloji baskı yemişim ki; kendi arkadaşlarımla onsuz dışarı çıkıp biraz eğlendiğimde kendimi suçlu hissediyorum. Zaten bir şekilde o suçun karşılığı da geliyor. Ya iki de birde mesaj atar, ya ilgi bekler ya da buluşmadan sonra "bana gelince zamanın yok ama onlara gelince zaman bol" diye trip atar.

Yalan söylemekten nefret eden bir insanım, zaten söyleyemem de. Yanaklarım kızarır, gözlerine bakamam bir şeyler olur. Ama beni yalana itiyor. İstemiyorum anasını satayım senin %90'ı çarpıtılmış arkadaşının seni kıskandığı hikayelerini dinlemek. Ya istemediğim bir şeye katlanacağım ya da yalan söyleyip vicdan mahkemesine başlayacağım.

Hep onu anlamamı bekliyor ama kendisi en ufak bir çaba göstermiyor. Daha geçen kavga ederken en güzel yıllarımı seninle geçiriyorum dedi. Ben de kızdım haliyle sen en güzel yıllarını benimle geçiriyorsun da ben napıyorum dedim. Yine bir şekilde suçlu ben çıktım ordan da.

Erkek sürpriz yapar, erkek plan yapar, erkek biletleri alır gelir, erkek halden anlar, erkek zor zamanlarda yardımcı olur. Kro olmayacaksın ama yeri geldiğinde sert olacaksın. Bu beklentilerin iki sebebi var. Birincisi sosyal medya, ikincisi romantik komediler. İkisinin de allah belasını versin.

Ben uzun ilişki sonucu 2 şeyi anladım. Bir erkekler huzur arıyor ve bu arayış onların sonunu hazırlıyor. Yani aman sorun çıkmasın, surat çekeceğime istemediğim bir şeyi yapayım ne olacak düşüncesi felakete sürüklüyor. Çünkü arkası kesilmiyor bu beklentilerin. Cebimdeki son parayla çok istediği pahalı bir şeyi doğum gününde aldığımda evet çok mutlu oluyor. Beni bir 10 dakikalığına falan anladığını hissediyorum. "Ne gerek vardı bu kadar para vermeye, yazık sen de zorlanmışsındır" falan diyor. Gerçekten o an ben de mutlu oluyorum. Ama ardından 3 gün sonra bir yere çıktığımızda gittiğimiz yeri beğenmiyor. Lan sen değil miydin 3 gün önce paramın bittiğini farkeden?

İkinci ve en önemli şey 20-30 yaş arası kadınların zamanı. Onlar popüler, onlar en değerli hazineyi bacaklarının arasında taşıyorlar. Sanıyorlar ki o taşıdıkları şey erkeklerin ona prenses muamelesi yapmasını gerektiriyor. Sen gidersen senin gibi 50 tanesi gelir tripleri bu yüzden. Ama 30'dan itibaren erkeklerin zamanı başlıyor. Erkekler oturmuş hayatlarıyla öne çıkarken kadınlar yaşlanmanın etkisiyle popülerliklerini yitiriyorlar.

Ama Türkiye gibi bir ülkede yaşarken 30 yaşında bir erkeğin temiz ve düzgün bir kız bulması imkansız. Bu da iki ucu moklu değneğin çıkış noktası. Ya kafan rahat bir şekilde 30'a kadar bekleyip geçmişi kirli bir kadını kabul edeceksin; ya da geçmişini bildiğin bir kızı genç yaşlardan itibaren yanında tutup nazını tribini çekeceksin.

quote:

Orijinalden alıntı: oymakus

öyle dostum. ben evlenmeyi düsünmüyorum sevgililik iyidir ciddiye bindirmem asla işi ayrılırım uğraşamam.

kendimi bilime adamaya karar verdim. yurtdışı hayallerim var.

quote:

Orijinalden alıntı: M.Dexter

sonsuz mutluluk bir ütopyadır bana göre.

Bunu ne zaman mı anladım. Allah bozmasın, 1.5 yıllık ilişkim var ilişkinin başlarında 2-3 ay cicim aylarıdır mutlusunuzdur sonra bağlanırsın kıskanmalar başlar o sıralar zorluklar yaşarsın ama bizimki farklıydı biraz yanı ilk görüşte aşk gibi birşeydi.erasmusa gidecektim gitmeden 1 hafta önce gördüm onu erasmusu yaktım gitmekten vazgeçtim ilişkiyi öyle başlattımk.Bazı donemler zorlandık ama yılmadık yani kimse sonsuz mutluluğa ulaşamaz. Ama bazı donemlerde geldi mutluyum dedim hiçbir derdimin olmadıgı zamanlar oldu paradır egıtımdir aşktır ailedir sağlıktır yanı ama illa bi prüz çıkıyor sonrasında.

Biz bir gün oturup dedik ki ortak arkadaşlarımız olsun güveni böyle inşaa edelim dedik.Yani o günden sonra yaklaşık 1 yıldır ortak arkadaşlarımızla takılırız kendi arkadaşlarımızda vardır tabi ama kıskanclık seviyesi olduğundan ben kızlarla başbaşa biryere gitmem o erkeklerle gitmez bunu karşılıklı anlayışla çözdük.Yani hiçbir zaman diretmedi ben takılacam erkeklerle yada ben diretmedim şu kızla biyerlere gideceğim diye.Diyeceksiniz bu hayatınızı kısıtlamaya girer.yok öyle birşey ya sen kendin bi kızla başbaşa biryere gidince özgürlük oluyorsa yemişim özgürlüğü yada kız aynı şekilde.

Şuan yurtdısındayım uzun bi süredir ve geri donme vaktim geldi sabırsızlanıyorum niye çünkü vaktimi hep kız arkadasımla geçirdiğimden özlüyorum onu.

ama şunuda bilirim ki hiçbir kızın gitmem dediğine inanmayın herkes bir gün gider sadece onu kırarsanız arkanıza bile bakmaz.Ona göre kendinizi bel bağlamayın.

evlilik ise daha yaşım 21 aileler biliyor tanışma vs oldu ama biz bu olaya o yönde bakmıyoruz eğitimi bitirip iş sahibi olduğumuzda evlenmeyi planlıyoruz.

kısaca imamın dediğini yap, yaptığını yapma

karşılıklı anlayış, güven olmadan bir ilişki yürümez.

ne kibirli olacaksın ne özgüvensiz ortayı ayarlayacaksın

ne çok ilgi vereceksin ne çok ilgisiz bırakacaksın romantık odun olacaksın


edit: bu arada para konusu ise şöyle yapıyoruz bir banka hesabından ortak hesap açtık ailelerimizden gelen parayı, kendi çalışarak kazandığımız parayı oraya atıyoruz ve zaten gezmeye gittiğimizde ordan veriyoruz direk kendi ihtiyacımız olduğunda harcama yapacagımızda birbirimizi tanıdıgımız için abartılı harcama yapmıyoruz yanı yınede en kotu mesaj atarız sunu aldım vs diye.

Ama genelde hep yanyana olduğumuzdan mesajlasma vs şeylere girişmiyoruz :D

bir başka konu sosyal hesaplar : twitter 2 mizinde yok facebook 2 mizinde yok snapchat 2 mizinde yok swarm 2 mizinde yok instagram ise dedik ortak hesap açalım zaten hep beraberiz diye açtık 10 k takipçi oldu aslında beklemiyordum bu kadar

yani ailenizin ısınmasıda önemli neden derseniz ben yurtdısına cıkmadan once bize gelip 15 gün kaldı bıdaha uzun sure goremıcez birbirimizi diye ve ailem sevdiği için onu kendı kızlarından ayırt etmediği için sıkıntı cıkmadı.Yani sabah kahvaltı beraber yapılır babam arabayı verir gezin der yada annem kardeşime kıyafet aldıgında kız arkadasımada aynısını alır veya babam aynı şekilde para verdiğinde onada harçlık verir böyle yürüdü.

ama kız arkadaşımda vefalı annemin beli rahatsızlandıgında kendi doktora goturdu başında bekledi herkes çalışıyor diye ondan sonra babamın bel fıtıgı oldugunda yardımcı oldu onlara bakmasını bildi.

ben ise yurtdısından dondugumde hediyeler gonderdim ailesine ve babasıyla arada oturup konusurum.

şimdilik bir sıkıntı yok yurtdısından donecegım biraz stresli donem olabilir oda bunun farkında mezun senem ve yurtdısında bazı derslerden kaldım ve kpss hazırlanmam gerekiyor, sınav donemım oldugunu soyledim sana sınırlenıp kızabilirim dedim.Oda farkındayım beraber calısırız dedi ve yemek işlerini dert etme dedi.

ama ınsan sınırlenıp bagırır mı sevdıgıne dıyorsunuz anlıyorum ama kime patllıcaksınız ki ? yanı sokaktan geçen biriyle samimi değilim hayatta samimi oldugunuz kişiye patlarsınız.herkes böyledir yani başkaları sevgilisine yada ailesinden birine en kotu bir arkadasına bagırır cagırır.

son olarak bu ilişkinin formülü var mı derseniz nasıl boyle herşey yolunda gıdıyor vs bazen gitmiyor ama takmıyoruz neden mi ? neden takalım şurda 21 yaşına gelmişiz kaç yıl daha yaşayacağız hayatımı bir ömür geçireceğim kişi o olmalı.Birbirimizi kırarak üzerek bu yıllarımızı neden heba edelim düşüncesindeyiz.

asıl amaç aşık olduğun kişiyi bulmak dediğim gibi ben onun ıcın birşeylerden vazgeçtim oda vazgeçti çünkü önceliklerimiz 2 mizdik.Erasmusa gidemedim diye pişman değildim sonradan nasip oldu gittim.İlk görüşte aşka ozaman inandım.

ve son olarak sakın sevgilinizi çok değiştirmeyin bakın hiç demiyorum.eğer ailesinden tut herşeyine karışırsanız o zincirleri birgün kırar.Ne az ne çok karışacaksın o dengeyı bulduktan sonra belki o ütopyaya ulaşabilirsin.

İyi forumlar nazar değmesin bu arada soruları olanlar sorabilir