1. sayfa
< Resime gitmek için tıklayın > Büyük Terbiyesizlik Ankara'daki Fenerium'un vitrinine, "Gerçekleri tarih yazar, vatanı da Galatasaray satar" yazılı, temelsiz iddialara dayandırılan bir afiş asıldı. Yer Ankara Kızılay... Soysal Pasajı'ndaki Fenerium mağazasının vitrinine asılan afişte, Fransız işgal orduları komutanı Jean-Pierre Dumouli'nin söylediği ileri sürülen şu söz yazılıydı: "Fransız bayrağının mağlup Türk toprakları üzerinde gururla dalgalanmasını sağlayan Galatasaray Lisesi'ne teşekkürü borç biliriz." Afişin altında ise, iri puntolarla "Gerçekleri tarih yazar; vatanı Galatasaray satar" ifadesi yer alıyordu... < Resime gitmek için tıklayın > Bir süredir internette dolaşan bu asılsız ve çirkin iddianın, Fenerbahçe'nin resmi mağazasının vitrinine taşınması sarı-kırmızılı camiada infial yarattı. Bir grup taraftar Fenerium'u bastı. Afiş apar topar kaldırıldı. Ankara Galatasaraylılar Derneği ise,savcılığa suç duyurusunda bulundu... Açılacak tazminat davasına, dünya üzerindeki tüm Galatasaray dernekleri ile tüm Galatasaraylılar'ın müdahil olarak katılması da mümkün olacak... Peki bu iddianın aslı astarı var mı? Yanıt, koskocaman bir hayır... Dumouli diye bir komutan yok... Bu sözün söylendiği tarih olarak gösterilen 20 Mart 1915'te, Fransızlar değil İstanbul'u işgal etmek Çanakkale'yi bile geçememişti. Ve karşılarındaki yüzbinlerce cesur Mehmetçik arasında, Galatasaray Lisesi öğrencileri de vardı. O gün şehit düşenlerin isimleri, bugün hâlâ Galatasaray Lisesi'nin girişindeki anıtta gururla yer alıyor.. Kaynak :http://www.sabah.com.tr/2005/02/19/spo114.html Bu kadar mı Terbiyesizlik yapılır .... |
Gelsin şimdi Fenerliler özür dilesin bakalım ... Bekliyorum Forumda bu asılsız iddiayı kendi fikirlerini doğrulamak için kullananlar yogurtcuparki http://forum.donanimhaber.com/m_3251804/mpage_2/key_Jean%252CPierre//tm.htm#3376342 aydink http://forum.donanimhaber.com/m_3219936/mpage_2/key_Jean%252CPierre//tm.htm#3275802 gkkt http://forum.donanimhaber.com/m_1022210/mpage_2/key_Jean%252CPierre//tm.htm#1302381 http://forum.donanimhaber.com/m_1478745/mpage_1/key_Jean%252CPierre//tm.htm#1480448 novamax12 http://forum.donanimhaber.com/m_3219936/mpage_2/key_Dumouli//tm.htm#3275922 İnvisible_Darknes http://forum.donanimhaber.com/m_2918740/mpage_1/key_Dumouli//tm.htm#2935353 JeremY http://forum.donanimhaber.com/m_3219936/mpage_2/key_Ayn%25FD%252CFrans%25FDz%252Ckomutan%25FDn%25FD//tm.htm#3276207 antiochos http://forum.donanimhaber.com/m_1842157/mpage_1/key_Frans%25FDz%252Ci%25FEgal%252Ckomutan%25FDn%25FD%252Ca%25F0%25FDrlayan%252CGaassaray//tm.htm#1852500 |
20.03.1915 JEAN-PIERRE DUMOULI FRANSA ISGAL ORDULARI KUMANDANI |
sarman61 Benim kimseyi birşeyi alet ettiğim yok.. Aptal aptal konuşmada yukarda ilk mesajlarda ne yazıyor git bir oku. Bu terbiyesizliği yapan şehitlere dil uzatan Fenerbahçeliler ben de onlardan özür bekliyorum. Ben mi diyorum bu cümleleri.
------------------------------------------- Konuyu doğru düzgün okumadan konu altına mesaj atma ve bana hareket etme küstahlığı bir daha gösterme !!! |
Galata Sarayı Ocağı, Galata Sarayı Medresesi, Mekteb-i Sultani, Galatasaray Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi Galata Sarayı Humayun Mektebi adıyla da bilinen bu kurum enderuna (saray mektebi) üst düzeyde eğitimli görevli yetiştirirdi. O yıllarda enderun, Osmanlı sarayında padişahın günlük yaşamını geçirdiği, sarayın eğitim birimlerinin, kütüphanenin, hazine odasının yeraldığı büyük bahçe içine kurulu bir kompleksti. Ve burada, başta padişah olmak üzere, saraydaki diğer görevlilerin danışabileceği, bir çok alanda bilgi sahibi kişiler hizmet vermekteydi. Bu kişilerin eğitimi ise 15. yüzyıl sonundan (1481) 18. yüzyıl (1715) başlarına kadar işlevini sürdüren Galata Sarayı Ocağı 'nda veriliyordu. Evliya Çelebi 'nin aktardığı üzere; sultan II. Beyazıd (1481 - 1512) bir kış günü Galata sırtlarında avlanırken son derece bakımlı büyük bir bahçe içinde köhnemiş küçücük bir kulübe görür. Kulübenin sahibi Gül Baba ile tanışan padişah, onu bahçeye gösterdiği özenden dolayı ödüllendirmek ister ve Gül Baba'nın isteği üzerine bu bahçeye bir mektep ve bir darülşifa (hastane) inşaa ettirir. Hikaye her ne kadar bize okulun bir dilek üzerine kurulduğunu söylese de biz biliyoruz ki; İstanbul'u alan Fatih, antik kültürün izlerini taşıyan bu şehirde kuracağı devletin payidar olabilmesi, mesela bir Bizans İmparatorluğu gibi bin yıl yaşayabilmesi için, önceki kültürleri araştırmakta ve sürekli verdiği talimatlarla çevrilen klasik eserleri okumaktaydı. İşte bunlardan biri olan Platon'un ( Eflatun MÖ 427 - 347) "Devlet" adlı eseri; devleti ancak filozofların yönetebileceğini yazmaktadır. Peki Osmanlı'nın yükselmeye başladığı o yıllarda devleti yönetecek filozoflar nasıl yetiştirilecekti? Saray Okulu vardı ancak bu okula gelecek öğrencilerin ilk ve orta öğrenimleri nerede verilecekti? İşte bu düşüncelerin neticesinde, II. Bayezıd, babası Fatih'in idealindeki okulu "Galata Sarayı Ocağı" adıyla kurarak Osmanlı Saray eğitiminin önemli bir parçasını oluşturmuş oluyordu. 1675 yılına gelindiğinde ise, ocaktaki içoğlanlardan yeteneklileri saraya alınırken diğerleri süvari bölüklerine dağıtılır ve kurum on yıllığına tasfiye edilir. 1715 yılında yeniden açılan ocak, tekrar acemioğlanların eğitimini üstlenir. 1820 yılına dek Osmanlı'nın en önemli kurumlarından biri olan Galata Sarayı Medresesi bu yıldan sonra Tıbbiye ve Askeri Kışla olarak kullanılır. Sonraki yıllarda gün geçtikçe önemi ve işlevi artan kurum, Osmanlı'da Batılılaşma döneminin ve Tanzimat uygulamalarının bir sembolü olur. Çünkü bu kez de Osmanlı'da hukuksal, siyasal, ve sosyal alanda gerçekleştirilecek yenilikleri yaşama geçirecek aydın kadrolara ve bu kadroların yetiştirilmesi için, geleneksel eğitimin dışında batılı programları da bünyesinde barındıran bir eğitim kurumunua ihtiyaç vardır. Bu amaç doğrultusunda 1 Eylül 1868'de sultan Abdülaziz 'in katıldığı bir törenle Mekteb-I Sultani adıyla kurum yeniden faaliyete geçer. Dönemin Paris Büyükelçisi Cemil Paşa ile Hariciye Nazırı Fuad Paşa 'nın çabalarıyla kurum Fransa'daki lise eğitimine denk ve aynı kalitede öğrenci yetiştirir. Ve bu öğrencilerin arasında katolik, ortodoks ve musevi öğrenciler de vardır. 9 - 12 yaşlarında, öğretime başlayabilen bu öğrenciler dil durumlarına göre fransızca ya da türkçe hazırlık okumaktadırlar. 1908 yılında müdür Tevfik Fikret Bey 'in yaptığı yeniliklerle; ilk, orta ve lise için 3'er yıllık program hazırlanarak eğitim süresini 9 yıla çıkar. Ayrıca Farsça, Arapça, İtalyanca, Latince, Rumca, Ermenice ve Almanca dersleri isteğe bağlı olarak seçmeli ders statüsüne getirilirken, piyano ve keman dersleri de programa dahil edilir. 1924 yılında kurum, Galatasaray Lisesi adıyla ve Cumhuriyet devrimlerine uygun olarak eğitime başlar. Tenefüslerde Fransızca konuşma zorunluluğu kaldırılır ve genel kültür dersleri Türkçe verilmeye başlar. 1967 yılında okula kabul edilen kız öğrenciler için Feriye Sarayları hizmete açılır. Bir yıl sonra Mektebi Sultani'nin 100. Kuruluş yılı kutlamaları nedeniyle dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle liseyi ziyaret eder. 1975'de ise kurum, Anadolu Lisesi konumuna getirilir ve eğitim 8 yıl olur. Son olarak, 14 Nisan 1992 yılında Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand ile 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında imzalanan protokolle ilkokul ve üniversite eğitimini de kapsayan Galatasaray Eğitim Öğretim Kurumu (GEÖK) hayata geçirilir. http://www.gsl.gsu.edu.tr/html_tr/006/002.html İsteyenler bu linkten Galatasaray Lisesi'nin nasıl kurulduğunu, kuruluş amacını belgesel halinde izleyebilirler.. |
http://www.fenerbahce.org/kurumsaldetay.asp?ContentID=11 gir buraya zaten 1.dunya savasının devam ettiği yazılıo.bunda bi terslik goremiyorum istanbula kısa bir ziyarete gelmistir .sana tavsiyem 1.dunya savası tarihini oku.. Bir kaynak Cem Atabeyoğlu’nun Hisarbank Kültür Yayınları’ndan çıkan "Atatürk ve Spor " 1981 adlı kitabını oku !! |
ne kadar güzel degil mi böyle bişeyin olması ama bunun konuyla bi alakası nedir? |
1. sayfa
Sene 1915 Çanakkale Savaşı devam ediyor. Okul müdür yatakhanelerin başına hademeleri diker ki öğrenciler kaçamasın. Çok iyi biliyordur ki bu gençler orada savaş devam ederken burada durmayacaklar. Ama onlar savaş sonunda yeniden yapılanmayı sağlayacak aydınları oluşturacaklar. Savaşta değil mektep sıralarında yetişip vatanı bilgelik ile kurtaracaklar. Birgün sabah olur ve müdür yatakhaneler öğrencilere bakmaya gider. Ama yatakhaneler boştur. Nedeni kısa sürede belli olur. Hademeler de öğrencilerle birlikte savaşa gitmişlerdir. Onlardan bugüne o gün yatakhanelerine bıraktıkları ve bugün de Harbiye Müzesinde sergilenmekte olan bir bayrak kalır. Bağrağın al rengini öğrenciler o gece kanlarını akıtarak yapmışlardır.
Alıntı:
Bugünkü Galatasaray Lisesi'ne girer, ağaçların doğal bir koridor oluşturduğu yoldan ilerlerseniz karşınıza çıkacak olan Mektep binasının ana kapısına ulaşırsınız. İçeriye girin tüm Galatasaraylılar ve Galatasaraylı olmayanlar ve tarihin bir bölümüne tanık olun.
İçerdeki bu taş ve mermer salonda sizi "VATAN" ve "GALATASARAYLILIK" sevgisi karşılayacaktır. Kapının tam karşısındaki bölümde yalın olmasına karşın görkemli bir anıtta vatan uğruna şehit düşen Galatasaray Lisesi öğrencilerinin listesi yer almaktadır. Bu anıtı gördükten sonra "fazla söze gerek olmadığını" siz de anlayacaksınız. Salonun, giriş kapısına göre sağ tarafında, Osmanlı İmparatorlu' ğunun 1910 senesi hudutlarını gösteren bir harita, haritanın her iki yanında ise şehit olan gencecik yurtseverlerin fotoğrafları sıralanmıştır. Ve haritanın üstünde bir ibare: "Galatasaray'ın bu kahraman evlatları, 500 yıllık bu vatan topraklarını kurtarmak için şehid düştüler."
Bu bölümün tam karşısındaki duvarda ise Donanma Mecmuası'nın Ekim 1915 sayısının Spor İlavesi'nde yayınlanmış olan Galatasaray mensubu şehitlerin, yaralıların ve cephelerde vuruşanların listeleri "Şerefli İdmancılar" başlığı altında yer alıyor. Bu liste Donanma Mecmuası'nın büyük boyda yayımlanan haftalık dergisinin "İdman Sütunları ismi altında verdiği ilavelerin 118 ve 119. sahifelerinde yayımlanmıştır. Bu panoların yanındaki bir başka panoda, "Devrin en büyük gazetesi Tasvir-i Efkar'ın 13 Nisan 1913 tarihli ve 725 sayılı nüshasında çıkan resmin ve yazının bugünkü Türkçe'yle ifadesi" bulunuyor: '1913 Balkan Harbine Gönüllü Giden Galatasaray Talebeleri Hakkında' başlığıyla verilen yazıda, talebeyken savaşa gidenlerin haberi yer alıyor. Çoğu öğrenciyken gönüllü olarak katıldıkları savaşlarda şehit olan bu yurtseverler hiçbir zaman unutulmadı.
Ruhları şâd olsun.
< Resime gitmek için tıklayın >
Galatasaraylı Şehitler
1- Ahmet Muhtar Bey, mektep numarası 783; Sultaniyi bitirdikten sonra (1895 mezunu) asker oldu, İstanbul'da 31 Mart 1908 ihtialinde şehit edildi. Taksim, talimhanede şehid olduğu yerdeki sokağa adı verilmiştir.
< Resime gitmek için tıklayın >
2- İdris Bey, talebe iken 1911'de gönüllü olarak katıldığı Trablus Garb harbinde şehit oldu.
3- Fuad Bey, talebe iken 1912'de gönüllü olarak katıldığı Balkan Harbinde şehit oldu.
4- Arif İsmail Bey, Trakya'da zengin bir çiftçinin oğlu idi, Balkan Harbinde talebe iken Bulgarlara karşı gönüllü dövüşürken şehit oldu.
5- Ahmet Refik Bey, mektep numarası 119, mektebin 1911 yılı mezunlarından; Hammer mütercimi Mehmet Ata Beyin büyük oğlu, Dr. Galib Ataç ile yazar Nurullah Ataç'ın ağabeyleri, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Çanakkale Muharebelerinde 1914'de şehit oldu.
6- Cahid Bey, mektep numarası 206, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.
7- Cemil Bey, mektep numarası 64, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.
8- Halid Fuat Bey, mektep numarası 134; müşir Deli Fuat Paşanın oğlu, 1911'de gönüllü olarak Balkan Harbine katıldı, sonra orduda kaldı ve Çanakkale'de şehit oldu.Paşanın harpte şehit olan dördüncü oğludur.
9- Muzaffer Bey, mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.
10- Vecdi Bey, mektebi son sınıfta terk ederek önce gönüllü olarak Balkan Harbine katıldı, sonra orduda kaldı, Çanakkale'de şehit oldu.
11- Hasnun Galib Bey, valiliklerde bulunmuş Galib Paşanın oğlu. Galatasaray Kulübünün en iyi futbolcularındandı, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu (1915). Kulüp binasının bulunduğu sokak onun adını taşımaktadır.
12- Mehmet Ali Bey, Kadıköylü Enver Paşanın oğlu, talebe iken gönüllü olarak önce Balkan Harbine, sonra Birinci Cihan Harbine katıldı ve 1915'de şehit oldu.
13- Aziz Ulvi Bey, şair Ali Ulvi Beyin oğlu, 1915'de mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı 1. Cihan Harbinde şehit oldu.
14- Agop Elmasyan, askeri doktor olarak katıldığı Çanakkale Muharebelerinde 1915'de bombardıman altında yaralıları tedavi ederken vatanı yolunda öldü.
15- İbrahim Orhan Bey, mektep numarası 794, mektebin 1912 yılı mezunlarından; Dr. Sadık Beyin oğlu, Sadullah Paşanın torunlarından, gönüllü olarak hava subayı oldu, Çanakkale Muharebelerinde iki defa yaralandı. 1916'da uçağı ile Semadirek adası açıklarında denize düşerek şehit oldu, harpte düşen ilk havacımızdır.
16-Said Fuad Bey, son sınıfta iken gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu; mektebin ilk Keşşaflarından (izcilerinden) idi, Keşşaf Said diye anılırdı.
17- Neş'et Bey, mektep numarası 434, Bandırmalı Tevfik Paşanın oğludur, mektebin son sınıfında iken gönüllü olarak önce Balkan Harbine katılmış, 1. Cihan Harbinde şehit olmuştur.
18- Mehmet Refik Bey, talebe iken gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1914'de Kafkas Cephesinde şehit oldu.
19- Cevad Bey, mektep numarası 317, mektebin 1912 yılı mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1916'da Kafkas Cephesinde şehit oldu.
20- Halet Bey, talebe iken Balkan Harbine gönüllü olarak katıldı, sonra orduda kalarak Birinci Cihan Harbinde Sina Cephesine gitti, "Fedai Hecinsüvar Birliği" kumandanı iken mektepten sınıf arkadaşı Memduh Beyle birlikte şehit oldu (1916).
21-Memduh Bey, mektep numarası 669, Halet Beyin sınıf arkadaşı, 1912'de yalnız Türkçe'den ehliyatname almış, bir ara mektepte muid (mubassır) olarak çalışmıştı, mektepte "Alişpaşazade" diye anılırdı, Birinci Cihan Harbinde ihtiyat zabiti olarak Sina cephesinde arkadaşı Halet Beyle birlikte şehit oldu.
22- Hasib Bey, mektep numarası 13, mektebin 1913 senesi mezunlarından, Almanya'da ziraat tahsilinde iken tahsilini yarım bırakarak gönüllü katıldığı Birinci Cihan Harbinde Kafkas Cephesinde şehit oldu.
23- Celal İbrahim Bey, mektep numarası 6, mektebin 1914 yılı mezunlarından ve Galatasaray takımının ünlü futbolcularından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1917'de Irak cephesinde şehit oldu.
24- Ahmed Hamdi Bey, mektep numarası 117, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1917'de Gazze'de şehit oldu.
25- Mehmed Ali Bey, mektep numarası tesbit edilemedi, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbi'nde 1917'de Sina'da şehit oldu.
26- Sadi Bey, Mektebi Sultani'den Harbiye'ye geçti, muvazzaf subay oldu, 1921'de Sakarya Muharebesi'nde şehit oldu.
27- Fatin Bey, mektep numarası 1073, mektepten 1920'de mezun oldu, askeri tıbbiyeyi bitirdi. 1932'de askeri tabib olarak katıldığı şark isyanı tenkil harekatında asiler eline düşerek vahşiyane şehit edildi. Menemen'in Kubilay'ı gibi, hatırası kutlanacak, Ağrı'ya yahut Karaköse'ye abidesi dikilecek bir şehittir
Her Fırsatta Galatasaray Vatan Haini diyerek gülüyordnuz.Alın bakalım şimdi ne diyeceksiniz buna.
Fransa bayraginin maglup Türk topraklari üzerinde gururla dalgalanmasini saglayan,
nam-i diger ' küçük Fransa ',Galatasaray camiasina ve ordumuz ileri gelenlerini
en güzel sekilde agirlayan Galatasaray lisesi ögretmen ve görevlilerine tesekkürü
bir borç bilirim.
20.3.1915 Jean-Pierre DUMOULI "Fransa Isgal Ordulari Kumandani"
Ee benim ilerizekalılarım 1915'te yurdun neresi işgal altındada Fransızlar böyle bir mesaj atsın kaldıki DUMOULI diye bir komutan yok!
Alın ispatı
France
(Entered the War on: August 3, 1914)
Military Leaders
* Edouard de Castelnau, (1851-1944), General
* Auguste Dubail, (1851-1934), General
* Louis Franchet d'Esperey, (1856-1942), Marshall
* Ferdinand Foch, (1851-1929), General and Supreme Allied Commander
* Joseph Gallieni, (1849-1916), General
* Joseph Jacques C�saire Joffre, (1852-1931), Commander-in-Chief
* Hubert Lyautey, (1854-1934), War Minister
* Charles Mangin, (1866-1925), General
* Michael Maunoury, (1847-1923), General
* Robert Georges Nivelle, (1856-1924), Commander-in-Chief
* Henri Philippe P�tain, (1856-1951), Commander-in-Chief
* Maurice Sarrail, (1856-1929), General
Kaynak:http://psychcentral.com/psypsych/List_of_people_associated_with_World_War_I
Bir daha ŞEHİTLERİMİZİN adını ağzınıza almadan önce iyi düşünün
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.