evvela, şehzade kırbaçlamak ne demek lan? adamın bir yerinden kan alırlar kâmil kan. fatih gibi zamanının ötesinde zekası, ufku olan bambaşka bir karaktere biçtikleri rol; atarlı bir ergen, sadrazamdan kırbaç yiyen şehzade, yeniçeri ağası üstüne falan yürüyor??? (wtf) osmanlıda padişah demek şehzade olsa bile allahın yeryüzüne yansıması demek. bide fatih sultan mehmed'i kibirli ve asi biri gibi göstermişler aşırı derecede. o ergen çocuğun oynadığı sahnelerde çocuğu tokatlayasım geldi yani.

bide son bölümde ki yok meryem şehri terk etmiş, yok ayasofya çılgın atıyor, üzerinde şimşekler çakıyor. yok kızıl ay olmasa ordu cesaretlenmeyecek fasa fiso saçma avuntu rivayetleri ciddi ciddi belgesel gibi sunum yapan bir diziye eklemiş adamlar. kaynak da doğu roma savunmacılarının rivayetleri, yanlış olmasın. burası da ayrı bir saçmalıktı. sanki böyle fatih şansa almış gibi konuşuyorlar şehri.


şahi topu, o surları yıkamadı hiç, o surların yıkılışını göremedik, şehrin surlarını topların yıkamaması ve yeniçeriler kapıdan girmesi koca bir yok artık lan sizde dedirtmiştir. neyse ki yıkılan surları çıplak gözle görebiliyoruz.

cenevizlileri de 300 spartalı, guistinaniyi de truvadaki hector’a benzetme çabaları. adam gibi iş yapmazsanız elin adamı böyle tarihi yeniden yazıp izletir size işte.

ayrıca gemiler karadan yürütülüp haliç'e indiriliyor ama öylece kalıyorlar orada fetih sırasında bir etkisini yokmuş gibi kenarda süs gemisi gibi durmuşlar orada.


sonuç olarak yabancı bir yapım olduğunu belli etmiş bir dizi olmuş. şu haliyle bakan istanbulun bir dizi talihsizlik ve inatla düştüğünü, hünkarın kendinden emin olmayan ergen inatçı biri olduğunu zanneder. o yüzden sonda bu "konstantiniyyenin düşüşü değildir, aslında bir fetihtir" muhabbetleri de durumu toparlamak için konulmuş.

5 para etmez bir yapim vakti olan izlesin