G

General
02 Ocak 2001
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
558 üye
Görüntülenme (?)
10151 (Bu ay: 42)
Gönderiler Hakkında
G
3 hafta
İstanbul
Bayağı iyi deprem oldu iki dalga şeklinde
G
geçen ay
Gündüz PV, gece yoğunlaştırılmış güneş enerjisi ile çalışan santral üretime başladı

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde 100 MW gücünde Lineer Fresnal Güneş kolektörleri ile güneşten direkt ısı enerjisini toplayan sistemler kuran Çin bunları PV paneller ile hibrit çalışacak hale getirdi. CSP yani yoğunlaştırılmış güneş enerjisi teknolojisi, Batı dünyasının uzun zaman önce yatırımı ve geliştirmeyi bıraktığı bir teknoloji. Zira sürekli düşen PV panel fiyatları, kolay kurulum ve bakım gerektirmemeleri bir zamanların gözdesi olan yoğunlaştırılmış güneş enerjisinin gözden düşmesine yol açtı.



Fakat Çin bu teknolojiye düzenli yatırım yapıp ilerletmeye devam ediyor. Yoğunlaştırılmış güneş enerjisinde hareketli aynalar ile güneşten gelen ışık belli noktalarda yoğunlaştırılıyor ve sonra buradan yüksek yağ ısıya dönüştürülüp başka yere aktarılıyor ve ısı depolama sisteminde saklanıyor. Sonra bu ısı enerjisi istenildiği zaman bir buhar türbininden geçirilerek elektrik üretiliyor. Bu şekilde 24 saat üretim yapan hatta bulutlu günlerde de çalışmaya devam eden santraller hali hazırda mevcut.



Ayrıca Bkz.Nükleer atıkları tüketen erimiş tuz nükleer santrali geliyor



Enerji santrallerinin önemli kurulum maliyetlerinden birisi de çoğu kimsenin bilmediği yüksek voltajlı gerilim hatları. Bu hatlar bazen onlarca kilometre uzuyor ve her iki tarafta da ciddi trafo maliyetleri oluyor. Sadece PV panellerden oluşan GES’ler bu pahalı hatları sadece gün ışığında kullanıyor. Günün diğer saatlerinde bu değerli hatlar boş kalmakta. Bu yüzden son zamanlarda hibrit santraller ülkemizde hem özendiriliyor hem de kurulmaya başlandı. Ancak bu hibrite çevirme işi bizde genelde rüzgar ve hidroelektrik santrallerinin etrafına PV panel döşemekten öteye geçmiyor. Çünkü hali hazırda GES santrallerinin yanına rüzgar türbini veya HES kurmak doğal kaynak eksikliğinden mümkün olmuyor. Genelde buna bulunan çözüm dev bataryalar ile gündüz üretilen elektriği gece yüksek gerilim hattından aktarmak ama bataryalar aşırı pahalı olduğu için buda genelde tercih edilmiyor. 



Çin'den tam hibrit santral



Çin ise bu soruna müthiş bir çözüm bulmuş. Gündüz PV panellerden üretilen elektrik şebekeye verilirken, yoğunlaştırılmış güneş enerjisi santralinde üretilen enerji ısı depolama tesisinde saklanıyor. Gece olduğunda ise bu termal ısı depolama tesisinde buhar türbini çevrilip elektrik üretiliyor. Bu şekilde santral gece gündüz üretim yapmakta. Bu da ilk defa sadece güneşten oluşan bir hibrit santral demek. Güneş enerjisi santralleri her yerde kurulabildiği için CSP yani yoğunlaştırılmış güneş enerjisi ciddi bir önem kazanmış oluyor.



Türkiye'de uygulanabilir



Bu şekilde Türkiye’de kurulan tüm PV bazlı güneş santrallerinin yanına yoğunlaştırılmış güneş enerjisi santrali ve termal ısı depolama ekleyerek hiç ekstra lisans, iletim hattı ihtiyacı duymadan talebin yüksek ve fiyatların da yüksek olduğu akşam saatlerinde üretime devam etmek mümkün.




Kaynak:https://www.globaltimes.cn/page/202412/1325537.shtml
G
geçen ay
Nükleer atıkları tüketen erimiş tuz nükleer santrali geliyor

Küçük ve modüler nükleer santral yapma hayali son 20 yılda çok popüler olsa da gerek güvenlik gereksinimleri gerek lisanlama maliyetleri yüzünden henüz hayatımızdan halen çok uzaklar. Halbuki şehrin içine dağıtılmış, hiç insan müdahalesi gerektirmeden güvenle çalışan minik nükleer santraller, karbon emisyonunu önlemek için harika gözükmekteydi.



Şimdilerde tüm bu alanda faaliyet göstermek isteyen girişim şirketleri ya duraksamaya girmiş durumda ya da kapılarını kapatıyorken yeni bir girişim tüm bu sorunları çözdüğünü iddia ediyor. Bu şirketlerin en büyük sorunu santralin inşası sırasında devamlı oluşan kontroller ve yeni teknolojinin getirdiği yeni materyallerin lisanslanması için olan süreçler. Thorizon firması tüm nükleer reaksiyonu kısaca ısının üretildiği yeri bir kartuş içine alarak çözmüş. Bu sayede standart materyallerden oluşan kartuş bir kere lisanlanırsa onun ısı enerjisini kullanacak santralin konuşlandığı yerde testlere tutulmasına gerek duyulmuyor. 





Nükleer yakıt temini de aslında oldukça maliyetli bir süreç ama firma burada da nükleer santrallerinin atıklarını bedavaya hatta üstüne ücret alarak yakıt temin edecek. Bu sayede tek taşla iki kuş vurarak hem maliyet azalmış oluyor hem de nükleer atıklardan kurtulunuyor. Ayrıca kartuşların ömrü tükettiğinde (yaklaşık 5-10 yılda) daha yeni teknoloji ile hazırlanmış olan kartuşlar ile değiştirilebiliyor.



Ayrıca Bkz.Utrecht şehrindeki kanalizasyon suları evleri ısıtacak



Toplam 250 MW ısı, 100 MW elektrik gücü olacak Thorizon One reaktörünün gücü gerektiğinden 50 MW ile 300 MW aralığında ayarlanabiliyor. Böylece talebin düşük olduğu vakitlerde erimiş tuz içinde depolanan ısı, talebin yüksek olduğu saatlerde enerjiye çevrilebiliyor.



Reaktörde yüksek basınçlı bir alan olmadığından patlama olasılığı yok. Reaktör sadece tuz pompalanırsa enerji ürettiğinden kendi haline bırakılırsa kapanmakta. 



Üretilecek elektrik fiyatını 60 Euro/MWs civarında olmasını bekleyen firma bu şekilde belki güneş ve rüzgardan pahalı kalacak ancak baz yük yani devamlı enerji üreteceki Ğstelik esnek kapasitesi sayesinde enerji depolayabilme şansıda mevcut. Zira bildiğiniz gibi güneş ve rüzgar kesintili güç kaynakları, bunlardan devamlı yararlanmak için ya çok gelişmiş iletim hatları gerekiyor (zira her yerde aynı anda rüzgar esmez yada güneş olmaz değil illa bir yerde vardır) yada pahalı elektrik depolama tesisleri kurmak gerekiyor. Onun yerine güvenebileceğiniz kendiliğinden depolamaya uygun bir nükleer santral, şebekenin düzgün çalışması için çok önemli zira diğer durumda fosile dayanan ve aşırı pahalı olan gaz çevrim santrallerine muhtaç kalıyorsunuz.



İlk reaktörün 2030 yılında inşa etmeyi planlayan firma daha geçtiğimiz günlerde ikinci yatırımı olan 20 milyon Euro’yu alarak toplam yatırım miktarını 42,5 Milyon €’ya yükseltti.




Kaynak:https://ioplus.nl/en/posts/thorizon-raises-20-million-for-advanced-salt-reactor
Kaynak:https://www.donanimhaber.com/utrecht-sehrindeki-kanalizasyon-sulari-evleri-isitacak--189606
G
geçen ay
Utrecht şehrindeki kanalizasyon suları evleri ısıtacak

Avrupa’da oldukça yaygın olan merkezi ısıtma sistemi sayesinde fosil bazlı ısıtmayı yenilenebilir enerjiden elde edebilir hale getirmek oldukça kolay. Zira kömür veya gaz ile çalışan ısıtma sistemini kapatıyor yerine yenilebilir sistemi devreye alıyorsunuz ve binlerce evde hiçbir şey yapmadan geçiş tamamlanmış oluyor.



 



20 bin evin ısıtma ve sıcak su ihtiyacı atık su arıtma tesislerinden karşılanacak



Hollanda’nın en büyük şehirlerinden birisi olan Utrecht’de merkezi ısıtma sisteminin %15’lik kısmı ya da 20.000 evin yıllık ısıtma ve sıcak su ihtiyacı artık tek seferde atık su arıtma tesisinden karşılanıyor.  Atık su arıtma tesisine gelen su, dış hava sıcaklığına göre her mevsim yüksek oluyor. Genelde lavabo ve duş sularını da içerdiği için gelen suyun ısısı kışın yaklaşık 12 °C, yazın ise 24 °C’ı buluyor. 




Günlük 64 milyon litre su arıtma yapabilen tesiste arıtılmış sudan ısı değişimi yapılarak ısı pompası ile su 75 °C’a yükseltiliyor. Yine ısı değişimi yapılarak merkezi ısıtma sisteminden gelen soğumuş su ısıtılıyor. Bu şekilde merkezi ısıtma sistemine toplam 26-27 MW ısı enerjisi sağlanabiliyor. 8 tane 1 MW gücündeki kompresör ile ciddi miktarda elektrik enerjisi harcansa da bu enerji Hollanda’nın zaten fazla olan rüzgar enerjisi gibi kaynaklardan sağlanıyor.



Esasında atık sudan çekilen enerji 16-18 MW civarında ısı sağlarken, bunun için 9 MW elektrik enerjisi harcandığından toplamda 27 MW civarı bir ısı elde ediliyor. Amonyak bazlı soğutma gazına sahip 4 ısı pompası, 18 metre yüksekliğe ve 18 metre çapa sahip bir sıcak su tankını merkezi ısıtma sistemine vermeden önce tampon olarak kullanacak.



Sistemin ısı pompası Johnson Control isimli şirketten, kullanılan yüksek voltajlı motorlar Innomotics tarafından geliştirilirken proje Eneco şirketi tarafından yönetiliyor.




Kaynak:https://www.pv-magazine.com/2025/02/28/utrecht-wastewater-plant-launches-largest-heat-pump-in-netherlands/
Kaynak:https://www.eneco.nl/en/about-us/what-we-do/sustainable-resources/heat/heat-pump-at-utrecht-sewage-treatment-plant/
Kaynak:https://naturalrefrigerants.com/27mw-ammonia-installation-becomes-the-largest-heat-pump-system-in-the-netherlands/
G
geçen ay
Gelgit enerjisinden elektrik üretecek santralin türbinleri 3D yazıcıdan basıldı

Gelgit, dünyada çok fazla yaşansa da bundan elektrik üretmekte oldukça başarısız durumdayız. Bunun en büyük nedeni ise su altında çalışması beklenen türbinlerin üretim ve bakım masrafları. Spiralis adlı girişim Arşimet vidasını farklı tasarımla ve 3D yazıcı kullanarak tasarruf sağlıyor. Girişim, Arşimet vidasını kabuklu deniz canlılarının şekline benzetmiş ve kenarlarındaki kanatçıklar sayesinde çok daha fazla tork üretmeyi başarmış. Bu şekilde enerji üretimi artmış çünkü kanatçık açıklığı kısa olsa da vidanın uzunlamasına toplam yüzey alanı ciddi derecede yüksek.




Kanat açıklığının kısa olması sebebiyle malzeme ciddi yük altına girmiyor. Bu sebeple tüm türbin geri dönüştürülebilir plastikten yapılarak ucuzluyor. İşin güzel yanı gerekli basım ekipmanlarını naklederek kurulum sahasında türbini üç boyutlu yazıcı ile basmanız mümkün. Firma bir türbini bu şekilde bir hafta içerisinde üretilebileceğini iddia ediyor. Kısaca bol akıntılı İstanbul veya Çanakkale Boğazlarında bunlardan kurmak isterseniz bir yıl içerinde 52 tane gibi ciddi miktarda kurmak mümkün.



Ayrıca Bkz.Bilim insanları Dünya’nın dönüş hareketinden elektrik üretti



En küçüğü 10 kW elektrik üretecek



Sistem yüzeyde bir duba gibi bir şeyin ortasından suya 5 metre daldırılarak kuruluyor.  Hızlı dönmeyen ve hiçbir keskin yeri olmayan türbin deniz canlılarına zarar vermiyor. En ufak türbin 24 metre boyunda olacak ve 10 kW üretim yapabilecek. Şimdilik 1/4 boyutunda yapılan testlerle firma 2,5 kW güce ulaştı.





500 kW kapasiteli versiyonu üretilecek



Firma şimdi 16 metre boyunda 5 metre çapında türbin üretip zor kış şartlarında test etmek istiyor. Kullanılacak test sahası İngiltere’ye ait olan Alderney adası olarak düşünülüyor. Zira 3 tane tam boyutlu 500’er kW gücünde türbin ile adanın yıllık 1,2 milyon litre dizel ile üretilen elektriğini karşılamak mümkün.



Girişim İngiltere’nin etrafındaki gelgit akıntılarından toplam şebeke ihtiyacının %11’inin karşılanmasının mümkün olduğunu söylüyor ve bu yıl ilk test türbinini denize indirmeyi planlıyor. Testlerden elde edilecek geri bildirimler ve tasarım iterasyonları sonrası 2028 yılında ilk türbinin şebekeye bağlanması planlanıyor.



Sistemin ülkemizde boğazlardaki yüzey akıntıları için biçilmiş kaftan olduğu söylenebilir. Bunlar ile büyük şehirlerin elektriğini karşılamak mümkün olmasa da şehrin içinde ciddi bir elektrik üretimi yapılabilir ve şehir dışından yeni yüksek gerilim hatları döşenmesi engellenebilir. Diğer bir seçenek olarak baraj yapılmamış nehir yataklarına böyle sistemleri eklemek oldukça basit çözüm olabilir. Bu şekilde çevreyi çok kötü şekilde etkilemeden hidroelektrik kapasitemizi arttırmak mümkün.




Kaynak:https://www.waterpowermagazine.com/news/spiralis-energy-launches-national-tides2tea-campaign-to-promote-tidal-power-in-the-uk/
G
2 ay
Renkli güneş panellerinde verim kaybı sorunu ortadan kalktı

Almanya’da PV panellerin %75’i binalar üstüne kurulmuş durumda. Bu öz tüketim için çok önemli bir rakam olsa da evlerin genel görünümü çok iç açıcı olmuyor. Bunun en önemli nedeni tabii ki siyah güneş panelleri. Siyah olmalarının nedeni ise basit gelen bütün ışığı emerek en fazla elektriği üretmek. Şimdiye kadar bu renk sorununu panellerin üstündeki azda camı boyayarak çözmeye çalışılıyordu ama bunda da ciddi elektrik kaybı oluyordu.



Sorunun çözümü için mavi kelebeklerden ilham alındı





Çözüm ise mavi olmayan ama mavi gözüken kelebeklerden geldi. Bu kelebeklerin en büyük özelliği normalde siyah renkte olmalarına rağmen gelen ışığın belli bir dalga boyunu etrafa saçmaları. Bu şekilde kelebekler hem güneşin ısıtıcı etkisinden maksimum şekilde yararlanırken, eş aramak için kullanılan güzel renkleride ortaya çıkarabiliyorlar.



Ayrıca Bkz.Tesla’da krizler bitmiyor: Şimdi de karbon kredisi krizi patlak verdi



Almanya’daki meşhur Fraunhofer Enstitüsü geliştirdiği özel kaplama ile kelebeklerdeki 3D Fotonik yapının benezerini üretmeyi başardılar ve paneller artık siyah oldukları halde renkli gözüküyorlar. Doğal olarak bu taklit etme yeteneği sayesinde normal panellerin %95’i kadar elektrik üreten renkli paneller üretmek hem ucuz hemde mümkün.



Böylece mimarlar ya da evlerini güzel göstermek isteyenler istediği rengi seçebilecek. Ayrıca tarihi yapılar için görüşü bozmayacak renkler seçilebilir. Diğer bir etken ise dikey olarak binaların güney yüzeyleri bu tür renkli panellerle döşemek artık daha kolay zira görüntü korkusuda olmayacak.




Kaynak:https://www.pv-magazine.com/2025/02/24/colored-modules-for-building-integrated-photovoltaics/
G
2 ay
Uçan drone araç satışta ve kullanılıyor

Çoğu insan, drone ile uçmanın daha yıllar alacağını veya teknolojinin yeterli olmadığını düşünüyor olabilir ama teslimatlara geçen Temmuz ayında başlayan Aero’nun gerçek kullanıcılarının, gerçek hikayeleri YouTube’a düşmeye başladı bile.



Araç pek çok bölgede aktif şekilde kullanılıyor. Bir kullanıcının aracı karlı ve sadece paletli araçların kullanıldığı dağlık bir bölgede kullanırken çektiği video oldukça bilgilendirici. 



Bu eVTOL’ün en büyük özelliği inanılamaz hafif olması. Toplam ağırlığı sadece 111 kg bu sayede ABD’den ultra hafif uçak olması nedeniyle pilotluk lisansı olmadan da uçurmak mümkün. Tabii bunu uçurmak için firmanın verdiği eğitimi almak zorunlu. Bu eğitim için üretim merkezine gidip uçuş simülatörüne ve derslere katılmak mecburi. Genelde bu eğitimin öğrenim ve testleri geçme hızının 10 gün sürdüğü söyleniyor ama 2-3 günde firmanın uçuş yeterlilik sertifikasını alanlarda mevcut. Ancak uçurabilmek için belli kilo ve boy sınırlamalarıda var. Uçuracak kişinin en fazla 100 kg olması, 195 cm’yi ve otururkende 100 cm’yi aşmaması gerekiyor. İnsanlı aracın toplam maksimum kalkış ağırlı ise 262 kg ile sınırlı. Zaten bir bagaj veya taşıma alanı söz konusu değil. Ama içeriye bir kaç ortaboy el çantası sığdırmak mümkün. 





Hava aracını aslında bir kumanda kolu ile siz yönetiyorsunuz ama yaptığınız her hareket  uçuş bilgisayarı tarafından işlenip doğru kanatçık ve motorlara doğru emirler vererek emir gerçekleştiriliyor. Kısaca siz kumanda kolunu ne yapmak istediğiniz yönde hareket ettiriyorsunuz. Uçuş bilgisayarı bir şekilde istediğinizi yapıyor. Dolayısıyla aşırı önemli olan bu bilgisayardan toplam 3 tane var. Yani ikisi aynı anda bozulsa bile 3. ile güvenle uçabiliyorsunuz. Kumanda kolundan da hem sağda hem solda birer tane var, yani onlarda yedekli. Toplam 8 motor bulunuyor dolayısıyla 1-2 motoru kaybetme durumunda güvenli iniş imkanı söz konusu. Bataryalar ise hem ön hem arkada olmak üzere yedekliler. Diyelim ki her şey çok kötü gitti  bu durumda aracın paraşütü patlayarak açılıyor ve güvenli bir iniş gerçekleşiyor. 





Çift taraflı radyo iletişimi gibi önemli özelliklerde söz konusu. Ancak aracın en özgün özelliği gövde üstüne iniş ve kalkış yapması. Dolayısıyla beton, asfalt, çim, toprak gibi her türlü yere inip kalkıyor. Ancak dağdaki videodaki arkadaş bir şekilde karda hareket ettirmek için altına kayaklardan kızak monte etmiş şekilde kullanıyor. Pervaneler diğer dikey iniş kalkış yapan araçlardaki gibi kalkarken dikey uçuş esnasında yatay hareket gerçekleşmediğinden araç kalkarken dikey kalkıyor ve inerken yine dikey iniyor.





Menzili sadece %20 rezerv kalacak şekilde 32 km olsada, bunu kuş uçuşu olarak düşünürseniz bayağı ciddi mesafe etmekte. Bana göre ülkemizde en çok kardenizde yaylalarda veya köylerde yaşayanlar ulaşım için kullanabilir. Hava hızı ise rüzgarsız bir havada 100 km/s hızına ulaşıyor. Toplam sadece 8 kWh bataryaya sahip olan eVTOL ileride batarya teknolojisinin ilerlemesi ile menzilde arttıracaktır. Yavaş şarj ile 4,5 saatte hızlı şarj ile 40 dk civarında oldukça şarj olmakta.





Dikey kalkış yaparken pervanelerin açısının değişmemesi nedeniyle roket ile kalkmakta bu şekilde havada asılı kalabiliyorsunuz ancak bu asılı kalma durumunda pervaneler %80 güçte çalışmakta. Siz düz uçuşa geçerseniz kanatların kaldırma gücü sayesinde pervane dönüş hızı %10’a kadar düşmekte.





Başlangıç fiyatı 190.000$ daha pahalı versiyonlarında içine koyup taşıyabileceğiniz bir çekici geliyor. İniş kamerası 4K oluyor zira bu insanlı drone dikey inip kalktığından pilot kıç kamerası ile iniş yerini görebilmekte. Bunun dışında üst paketlerde boya farkları, hava kontrole devamlı yerini ve irtifasını yayınlayan ADS-B, kanatlarda ışıklar, acil durum yer belittle cihazı ve ekstra bir kişi için eğitim dahil ediliyor.


G
2 ay
Madendeki yer altı suyu bir kasabayı ısıtacak

Yerin altına ne kadar inilirse o kadar sıcak su bulmak mümkün fakat yer altına inmek genelde pahalı ve zaman alıcı bir süreç. Ancak hali hazırda yerin altına inilmiş bir maden ve burada fazla ısı var ise, yıl boyu burayı ısı kaynağı olarak kullanmakta mümkün



.Polonya’da Mysłowice-Wesoła kömür madenininde 655 metre derinlikten 25 °C  sıcaklığında su çıkartılacak. Isı pompalarının ısı kaynağı olarak kullanılacak. Oluşan sıcak su merkezi ısıtma sistemine iletilecek, soğuk su ise madene dönecek. Bu şekilde 2 MW’lık bir ısı, Dalkia Polska Energia adındaki enerji üretim firmasının merkezi ısıtma sistemine eklenecek. Yıl boyunca 5.260 MWh’lik ısı enerjisi yeşil olarak üretilecek.



Ayrıca Bkz.Avrupa'nın en büyük elektrolizörü hizmete girdi: Yılda 8000 ton yeşil hidrojen üretecek



Yer altında hali hazırdaki yapılardan enerji çekmek ve bunu evlerde ısıtıcı olarak kullanmak son zamanlarda artan bir trend. Mesela İngiltere, Gateshead’de terk edilmiş bir madenden 6 MW gücünde bir ısı pompasına 150 metreden ısı kaynağı olarak su çekilecek. 200 yıl boyunca dünyayı kirletmeye yarayan maden artık hali hazırdaki 5 km’lik merkezi ısıtma sistemine destek verecek. Bu merkezi ısıtma sisteminde sanat merkezi, ofislere, bir koleje ve 350 eve bulunmakta. Merkezi ısıtma sistemi yakın zamanda bir konferans merkezi, otel kompleksi ve 270 eve daha genişletilecek. 





İngiltere’deki maden suyunun çekim sistemi



Bunun dışında metro tünellerinin duvarlarından, şehir altından akan kanalizasyon duvarlarından, yer altı katlı otoparklarının duvarlarından ısı çekme gibi bir çok ısı kaynağı teknolojisi ısı pompası ile birleştirilerek merkezi ısıtma sistemine destek verebiliyor. Yeter ki insanlar kullanmak istesin.




Kaynak:https://www.thinkgeoenergy.com/mine-water-heat-recovery-system-to-be-installed-in-katowice-poland/
Kaynak:https://www.thinkgeoenergy.com/gateshead-uk-mine-water-geothermal-heating-scheme-hailed-a-success/
G
2 ay
Kayak merkezlerinde en fazla kar kalınlığı 140 santimetreyle Palandöken\u0027de ölçüldü
[dhNews]3516339[/dhNews]
G
2 ay
Türkiye, tarımsal hasılada Avrupa\u0027da lider ve dünyada 8. sırada yer alıyor
Avrupa’da bir numara olmamız güzel. Daha da geliştirilmesi gerek yinede. [dhNews]3516157[/dhNews]
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.