![]() Bu akıllı sokak direkleri yalnızca aydınlatma yapmakla kalmıyor aynı zamanda baz istasyonu, Wi-Fi erişim noktası, trafik izleme sensörü ve akıllı yaya geçidi gibi birçok işlevi de bir araya getiriyor. Akıllı direğin öne çıkan özellikleri
![]() Tabii bütün bu özellikler her direkte olmak zorunda değil. İsteğinize göre şekillendirebiliyorsunuz. Mesela en son yapılan bir kurulumda 5 km boyunca kurulan ışıklandırma sistemi standart ve termal kameraları ile bisiklet ve yaya parkurunu korurken acil durum anons sistemlerini içeriyor ve ücretsiz Wi-Fi noktaları sunuyor. Ayrıca Bkz.Elon Musk, insan bilincini Optimus robotlarına aktarmak istiyor Güneş ve rüzgardan ürettiği elektrik sayesinde hem tüketimi azaltıyor hem de şehri akıllı hale getirmek için güzel bir altyapı sunuyor. Dahili bataryası ile ürettiği elektriği gece kullanıyor veya elektrik kesintisi durumlarında hizmete devam edebiliyor. Ayrıca tasarımı ile direklere uyan ve güneş panelleri ile elektrik üreten bir oturma grubu da var. Şirketin son başarısı ise Amazon tarafından Sürdürülebilirlik Hızlandırma Programına seçilmiş olması. Toplam 550 başvuru içinden seçilen 11 proje içine giren girişim Amazon tarafından 4 haftalık bir eğitimden geçtikten sonra uygun görülürse Amazon Avrupa’da pilot program olarak finanse edilerek deneniyor. Eğer süreç başarılı geçerse Amazon firmanın ciddi bir müşterisi haline geliyor. Kaynak:https://www.omniflow.io/omniflow-smart-pole |
![]() Yoğunlaştırılmış güneş enerjisi santralleri (CSP) işte da tam bu şekilde kesintisiz enerji sağlamak için geliştirildi. Bu tip santralde üretilen fazla enerji, yüksek sıcaklıkta eriyen tuz depolarında tutuluyor. Böylece gece gündüz üretilen enerjinin bir kısmı talebin roket hızıyla arttığı akşam saatlerinde şebekeye aktarılıyor. Böylece güneş enerjisi ilk kez gerçek anlamda kesintisiz hale geliyor. Bu sistemlerde binlerce güneş takipli ayna (heliostat), güneş ışığını yüksek bir kulenin tepesindeki alıcıya yönlendiriyor. Işığı yüzde 94 oranında yansıtmayı başarıyar ve burada 600 °C’ye kadar ulaşan sıcaklık, erimiş sıvı haldeki tuzlara aktarılıyor. Bu sıcak tuzlar, enerji ihtiyacının arttığı akşam saatlerinde türbinlerde elektrik üretmek için kullanılıyor. ![]() Ayrıca Bkz.Kullandığından fazla enerji üreten yüzer Safari oteli Dünyanın en büyük barajını yapan China Three Gorges (CTG) şirketi, şimdi de dünyanın en büyük çöllerinden biri olan Gobi çölünde toplam 100 MW’lık iki kuleli CSP santralini hayata geçiriyor. Sistemde 200 metrelik iki kule ve 27 bin adet hareketli ayna kullanılıyor. Bu CSP projesi 400 MW’lık rüzgar türbini ve 200 MW’lık bir PV içeren toplam 700 MW kapasiteli büyük bir projenin içinde yer alıyor. Çok az yağmur yağan ve yıllık 3000 saat güneşlenme süresine sahip Gobi çölünde bu yenilenebilir enerji kompleksi 180 GWh elektrik üreterek, 177 bin evin ihtiyacını karşılayacak. Böyle farklı yenilebilir enerji kaynaklarını kullanmanın en iyi yanı yerleşim yerlerinden çok çok uzağa kurduğunuz tesise döşeyeceğiniz iletim hattını her daim yüksek verim ile kullanımda tutması. Yani güneşin az olduğu zamanlarda rüzgar devreye girerken, gece saatlerinde erimiş tuzlar devreye girecek. ![]() Sabah saatlerinde doğu tarafındaki aynalar, akşamları ise batı tarafındakiler aktif çalışarak gün boyu maksimum enerji topluyor. İleride birden fazla kuleli bir sistem yaparak verimi daha da arttırmayı planlanıyorlar. |
![]() Ayrıca Bkz.Elektrikli araçlar sadece 3 yıl içinde benzinlilerden daha çevreci oluyor Geminin 200 metrekarelik çatısında 80 güneş paneli bulunuyor ve toplam 22 kW’lık güç sayesinde otel konseptindeki turistik gezinin tüm ihtiyaçlarını karşılanıyor ve hatta fazlasını bile üretiyor. İhtiyaç fazlası enerji ile arkasında çektiği küçük fotoğraf çekme teknelerini şarj ediyor. ![]() ![]() ![]() Türkiye'de de buna benzer bazı projeler geliştirilebilir. Mesela görece büyük çatıya ve geniş yatay alana sahip İstanbul boğazında çalışan tekneler de ciddi miktarda elektrik üretebilirler. Güneş panelleriyle donatılan tekneler, hem kendi enerji ihtiyaçlarını karşılayabilir hem de düşük yoğunluklu saatlerde fazla elektriği şebekeye vererek gelir elde edebilir. Gece saatlerinde şarj olan bu tekneler, hem yakıt maliyetini düşürebilir hem de şebekenin enerji yükünü dengeleyebilir. Bu sayede dizel kullanmayan tekneler şebekeyi destelediği süre boyunca gelir elde ederler. |
![]() Avusturya merkezli EnerCube adlı girişim, bu sorunu kökten çözmek için “The Cube” adını verdiği yenilikçi bir sistem geliştirdi. Tüm ısıtma ve sıcak su ekipmanlarını konteyner benzeri tek bir kutuya sığdıran sistem, apartmanlara dokunmadan sadece boru bağlantısı yapılarak kurulabiliyor. Üstelik bu dönüşüm, yalnızca bir günde tamamlanabiliyor. Bu nedenle Avusturya’da kurulan EnerCube adlı girişim, kendi tasarlayıp ürettiği bir konteynıra benzeyen kutunun içine sığdırdığı tüm sistemler ile bir apartmandaki evlerin sıcak su ve ısıtma ihtiyacını apartmana dokunmadan karşılamakta. The Cube’ün en küçük modeli 4 ila 16 daireye (15–40 kW), en büyük modeli ise 25 ila 60 daireye (85–125 kW) kadar ısı ve sıcak su sağlayabiliyor.
The Cube'ün içine sığdırılan sistemler şu şekilde,
Fabrika ortamında üretilen modül, sahada uygun bir zemine yerleştirildikten sonra apartman sistemine bağlanıyor. Bu sistemlerin en küçüğü 4,9 metre x 2,5 metre boyutlara, en büyüğü 8.2 metre x 2.6 metre boyutlara sahip. Ayrıca Bkz.Çin'in Guangzhou şehrinde elektrikli otobüs ve taksiler ile hava kirliliği azaldı Hava temelli ısı kaynağı ile çalışan sistem 9°C hava sıcaklığında dahi 60°C sıcaklığında sıcak su tedariki sağlarken ulaştığı COP değeri 4.0’dan fazla. Yani şebekeden çektiği her 1 kWh elektrik için 4 kWh’den fazla ısı üretiyor. Böyle yüksek verime ulaşmasındaki en büyük nedenler birisi olarak Propan bazlı ısı değiştirici sıvıyı kullanması. Firmanın iddiasına göre konvansiyonel ısı pompalarına göre kendi sistemleri yüzde 36 daha fazla verimli. Ses yalıtımı konusuna özellikle eğilmişler ve kutunun içine ses bariyerleri yerleştirdikleri için ısı pompasının sesini diğerlerine göre yarı yarıya azaltmışlar. Firma şimdiye kadar 30 tane ürünü kendi içerisinde üretmeyi başarmış ve Almanya’da çok büyük bir ev kiralama şirketinin (Vonavia) apartmalarına yıl sonuna kadar kuracak. Aynı şirketin 1000 apartmanı içinde benzer ürün siparişi aldı ve bu siparişi karşılamak için başka bir seri üretim firması ile ( DFA Demonstrationsfabrik Aachen ) anlaştı. Seri üretimi yakında başlayacak. Bu sayede 20.000 evin 2029 sonuna kadar yenilebilir enerjiye geçmesi planlanıyor. İlk yatırım maliyeti yüksek olsa da, binaların yıllık ısıtma ve sıcak su giderlerinde %50’ye varan tasarruf sağlanması bekleniyor. Kaynak:https://www.coolingpost.com/world-news/all-in-one-propane-heat-pump-for-apartments/ |
![]() Çin'in Guangzhou şehri ise toplu taşımada tamamen elektrikli otobüslere geçerek karbon emisyonunu düşürmeyi ve sessiz, temiz bir ulaşım altyapısı kurmayı başardı. 12 bin elektrikli otobüs ve 10 bin elektrikli taksi hizmete sunuldu. Şehrin taksi filosunun ise yüzde 50’si elektrikli hale getirildi Toplam 24 milyon insanın yaşadığı şehirde İstanbul’un 2 katı otobüs (12 bin) bulunurken taksi sayısı olarak İstanbul'la eşit miktarda 20 bin taksi bulunuyor. Ayrıca Bkz.Nissan, mini elektrikli otomobili için uzayabilen güneş panelli tavanını tanıttı ![]() Şehirde elektrikli araçlara geçişle birlikte PM2.5 partikül seviyeleri yüzde 40 azalmış ve toplu taşıma için tüketilen toplam enerji miktarı yüzde 50 azalmış. Yıllık 1 milyar ton karbon salınımının önüne geçişmiş. Elektrikli otobüslerin diğer büyük artısı ise şehir içi ses kirliliğini ciddi derecede azaltması oldu. ![]() Pil ömrü sona biten otobüs bataryaları ise “Batarya Hastanesi” adı verilen merkezlerde geri dönüştürülerek güneş ve rüzgarın fazla olduğu durumlarda kullanılmak üzere sabit enerji depolama sistemlerinde yeniden hizmet veriyor. Ortalama 200 kWh kapasiteye sahip bataryalar, 300 km menzille bir günlük kullanım için yeterli enerji sağlıyor. Elektrikli otobüsler ilk yatırımda pahalı olsa da kilometre başına %10 daha düşük işletme maliyeti sunuyor. Belediyenin güneş enerjisi sistemleriyle entegrasyon planları ise bu dönüşümü daha da ekonomik hale getirebilir. Ortalama bir elektrikli otobüste 200 kWh kapasiteye sahip bir batarya, 300 km menzille bir günlük sefer için yeterli enerji sağlıyor. Kaynaklara göre elektrikli otobüsler ilk yatırımda pahalı olsa da uzun vadede daha düşük işletme maliyeti sunuyor. Ayrıca belediyeler gerek tesis çatılarına gerek kendilerine ait boş alanlarda kuracakları güneş enerjisi santralleri ile uzun vadede bu yatırımı daha da karlı hale getirebiliyor. Kaynak:https://earthshotprize.org/winners-finalists/city-of-guangzhou/ |
![]() Ayrıca Bkz.Jeotermal enerjiyi ikiye katlayan teknoloji: Karbondioksit ile iki kat verim! Fotosentezin ana bileşenlerinden biri olan güneş ışığı, seraların ana ihtiyacını oluşturuyor. Kışın güneş az olduğunda üretimi arttıran bu teknoloji Türkiye’nin kuzey bölgelerinde seracılığı arttırabilir. Böylece daha taze, daha az yol yapmış ve karbon emisyonu yapmış sera ürünleri marketlerde yerlerini alabilir. ABD'li girişim UbiQD, şimdiye kadar dünya genelinde 51 farklı lokasyonda denemeler gerçekleştirdi.
Verim yaklaşık yüzde 40 arttıKaliforniya Üniversitesinde yapılan deneyde Quantum Dot sera camı altında yetişen marulların;
Başka bir denemede ise bir lahana, biber ve horoz ibiği yetiştiricisi; hasatları 11 haftada bir yapmak yerine 10 gün daha erken yani 9,5 haftada yapmaya başlamış, bu sayede yıl boyunca 4 yerine 5 hasat alabilmiş. [bkzdh= Elektrik gerektirmeyen sistem iki farklı şekilde uygulanabiliyor: Sera camına lamine edilmiş şekilde entegre olarak, diğeri diğeri ise filmlerin seranın içinde çeşitli yerlere asılarak. Cama entegre sistem daha yüksek verimlilik sunuyor. Bu sistemin, 2028 sonunda piyasaya sürülmesi bekleniyor. Asılma yöntemi ile kullanılan filmler ise hali hazırda satışta. Seralarda kullanılan standart polietilen film fiyatlarına yakın fiyata satılan ürün şimdiden yok satıyor. Şirket, yakın zamanda aldığı 20 milyon dolarlık yatırım ile New Mexico’da yeni bir fabrika kurarak seri üretime geçecek. Bu sayede fiyatların daha da düşmesi planlanıyor. Kaynak:https://cleantechnica.com/2025/10/07/new-solar-glass-cranks-up-lettuce-crop-yields-by-almost-40/ |
![]() Su yerine karbondioksit kullanılıyorGeleneksel jeotermal santrallerde sıcak su, yerin altından pompalanarak yüzeye çıkarılıyor ve buhar türbinleri aracılığıyla elektrik üretiliyor. Ancak bu sistemde yüksek sıcaklık, geçirgen kaya ve suyun bir arada bulunması gerekiyor. Bu da çoğu sahayı ekonomik olarak verimsiz hale getiriyor. ![]() Ayrıca Bkz.Dünyanın en büyük güneş enerjili ısı bataryası faaliyete geçti Negatif karbon emisyonu sağlıyorSistemin bir diğer çarpıcı yönü, karbonu atmosferden çekerek yer altında hapsetmesi. Bu sayede Factor2’nin jeotermal santralleri yalnızca temiz enerji üretmekle kalmıyor, aynı zamanda negatif karbon emisyonu da sağlıyor. Yani sistem, enerji üretirken karbon salmak yerine, karbonu depoluyor. Siemens’ten doğan girişimFactor2, 2019’dan bu yana Siemens Energy çatısı altında geliştirilen araştırmaların devamı olarak kuruldu. Şirket geçtiğimiz haftalarda 9,1 milyon dolarlık tohum yatırım turunu tamamladı ve ilk pilot santralini kurmak için hazırlıklara başladı. ![]() Türkiye için büyük fırsatTürkiye, jeotermal enerji potansiyeli açısından dünyanın en şanslı ülkelerinden biri. Ancak birçok sahada sıcaklık elektrik üretimi için yeterli seviyeye ulaşamıyor. Firmanın özellikle düşük sıcaklıktan yaptığı üretimler, ülkemizde de bolca rastlanan ama elektrik üretimi için yeterli sıcaklığa ulaşamayan kuyular için yeni bir şans doğuruyor. Kaynak:https://www.factor2-energy.com/press/factor2-energy-raises-us-9-1m-to-unlock-scalable-geothermal-power-from-geologically-stored-co2 |
![]() Maliyet Yüzde 80 DüşüyorKlasik nükleer santrallerde en yüksek maliyet kalemi olan güvenlik altyapısı artık yüzeyde inşa edilmediğinden, yüzey inşaat giderlerinin %80 oranında azalması bekleniyor. Deep Fission’a göre üretim maliyeti kWh başına 5–7 dolar cent seviyesine düşecek. Karşılaştırmak gerekirse; ABD’de mevcut nükleer santrallerde bu rakam 21 cent, Türkiye’deki Akkuyu Nükleer Santrali’nde ise 12 cent civarında. Yeni sistem, rüzgâr ve güneş kadar ucuz enerji sunarken kesintisiz üretim avantajına sahip olacak.
Kompakt Yapı, Şehirlere Yakın KurulumHer bir modüler kuyu reaktörü 15 MW güç üretiyor ve 100 adede kadar birleştirilerek 1,5 GW seviyesine ulaşabiliyor. Bu sistemin yüzeyde kapladığı alan yalnızca 12 bin metrekare; bu da şehir yakınlarında, hatta endüstriyel bölgelerde bile kurulabileceği anlamına geliyor. 6 Ayda Kurulum, 30 Milyon Dolar YatırımReaktörler fabrikada üretilip mühürlendikten sonra sahaya taşınıyor; bu sayede radyoaktif maddeye dair güvenlik izinleri minimum seviyeye iniyor. Kurulum süresi, klasik nükleer santrallerin 10 yıllık inşaat süresine kıyasla sadece 6 ay. Ayrıca Bkz.Dikey güneş panelleri ve yeşil çatı bir arada Deep Fission, ilk aşamada 30 milyon dolar yatırım aldı. 12 reaktörden oluşacak ilk tesisin yeri bu yıl içinde belirlenecek, 2026’da lisans başvurusu, 2029’da ise 360 MW’lık santralin devreye alınması planlanıyor.
Yeraltında Doğal GüvenlikSistem, klasik basınçlı su reaktörleriyle aynı prensiple çalışıyor. Yerin altına gönderilen su, reaktörde buhara dönüşüyor; bu buhar yüzeyde türbinleri çalıştırıyor, ardından soğutulup yeniden reaktöre gönderiliyor. Bu sayede yüzeyde radyoaktif madde bulunmuyor ve sistem doğal olarak çok daha güvenli hale geliyor. Reaktörlerin yerin derinliklerinde ve suyla izole biçimde bulunması, olası saldırı, sızıntı veya doğal afetlere karşı doğal koruma sağlıyor. Yakıt 2 yıl 3 ay boyunca kesintisiz enerji üretirken, süresi dolan yakıt yeraltında kalıcı olarak depolanıyor ve yenisi kuyudan indiriliyor. Fikir, Atık Depolama Çalışmasından DoğduDeep Fission’ın kurucuları, geçmişte yer altında nükleer atık depolama üzerine çalışan mühendislerdi. Zamanla bu fikri tersine çevirerek, “Atığı neden enerjiye çevirmiyoruz?” sorusundan yola çıkarak yeni bir şirket kurdular. Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda devletimiz nükleer teknoloji geliştirme çağrısı yayınladı. Orada da modüler reaktör çağrısı yapıldı ve yabancı şirketler Türk ortakla ar-ge yapmak üzere davet edildi. Yine geçen hafta ABD ile yapılan görüşmelerde sivil nükleer teknolojinin transferinin devlet izni çıktı izni çıktı. Kanımca böyle hazır ürünler kullanarak güvenli ve ucuz üretim yapabilecek bir teknolojiyi böyle bir çağrı için çok güzel bir aday umarım firmalarımız bunu değerlendir Kaynak:https://newatlas.com/energy/mile-deep-nuclear-reactor-30-million/ |
Sonraki süreçte ise boş şarj istasyonunun bulma şansının arttığı toplu istasyonlar açılmaya başlandı. İnsanlar gittikleri zaman sıra bekleme derdi olmayan bu istasyonları tercih ediyor. Son olarak şarj istasyonlarına yağmurdan ve güneşten koruyan gölgelikler eklendi.
Üstü kapalı şarj istasyonu
Ayrıca Bkz.Akıllı sokak lambasına Amazon’dan destek
Tamamen hızlı şarj odaklı olacak tesis, 5 dakikalık şarjla 160 kilometreye kadar menzil kazandırabilecek. Bu değer uzun yol için sınırlı olsa da şehir içi kullanımda oldukça avantajlı bir seviye sunuyor.
Avrupa genelinde 9 ülkede 300 noktada 6.000 şarj soketiyle faaliyet gösteren Fastned, 2030 yılına kadar bu sayıyı 1.000 istasyona çıkarmayı hedefliyor. Aberdeen’deki bu yeni istasyonun inşaatına gelecek yıl başlanacak ve 2026 kışında hizmete girmesi planlanıyor.
Kaynak:https://cleantechnica.com/2025/10/21/fastned-keeps-redefining-what-a-charging-station-can-look-like/