Teknoloji Haberleri
Bu konudaki kullanıcılar: 3 misafir
713
Cevap 90203
Tıklama 4
Öne Çıkarma
Cevap 90203
Tıklama 4
Öne Çıkarma
-
Cevap: Pilotluk Hakkında Soru-Cevap (3. sayfa)
|
< Resime gitmek için tıklayın > Kabaca cevaplayama çalışayım, TCAS: Traffic Alert and Collision Avoidance System' ın kısaltmasıdır. Uçuş ekiplerine sesli ve görsel olarak yakın trafiklerin ikazını veren, ayrıca çarpışma önleyici bir sistemdir desem genel olarak doğru olur diye düşünüyorum. Nasıl çalışır? Uçaklardaki transponder'lardan (vericiler) alınan sinyallerle, uçaklar birbirlerinin pozisyonlarını ve hareketlerini değerlendirip, yakınlık yahut çarpışma olup olmicağını hesaplarlar. Çok detaya girmeden soruna yanıt verelim, Trafik ikazı diğer uçak yaklaşık 40 saniye, resolution ikazı da diğer uçak yaklaşık 25 saniyelik mesafedeyken verilir. Daha açıklayıcı olsun diye google dan bulduğum görseli ekledim (umarım yapabilmişimdir) Bu görseldeki ND (navigation display) hangi uçağa ait bilmiyorum ama çoğu uçakta aşağı yukarı aynıdır. Kırmızı kare RA trafiği, sarı yuvarlak TA trafiği, ici dolu beyaz baklava proximate trafiği (yani yakın ama tehlikeli değil, herhangi bir ikaz olmaz), içi boş beyaz baklava da diğer trafikleri gösterir. Trafiklerin yanklarındaki oklar yukarı ise tırmandığını, aşağı ise alçaldığını gösterir, +10 gibi yazan değerler ilgili trafiğin sana göre olan irtifa farkını gösterir. Örneğin görselde içi boş baklavayla gösterilen trafik bizden 1000 feet yukardaymış. Ayrıca bizden yukarda olan trafiklerde bu değer sembolün üstünde, altımızda olanlarda da altında yazar. Ok işaretinin çıkması için de en az 500 FPM'lik bir varyoyla tırmanmak ya da alçalmak gerekir. Bu sebeple uçuşlarda 500 fpm'den düşük değer kullanılmaz. Trafik ikazı alındığında uçak 'TRAFFIC,TRAFFIC' şeklinde sesli ikaz verir. Bu durumda biz uçağı görmeye çalışır, dışarı bakarız. Herhangi bir aksiyon yapılmaz. RA ikazı alındığında uçak farklı sesli ikazlar verir. Bunlar 'CLIMB', 'DESCEND' gibi yapılması gereken manevrayı söyleyen ikazlardır. Bu tip ikazlar kesinlikle uygulanır ve TCAS ikazları ATC'nin ikazlarının üstündedir. Kabaca tarif etmeye çalıştım umarım merakını gidermişimdir dostum. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @travegostar
28 yaşımda başladım eğitime. Daha önce satır aralarında bahsettiğimi hatırlıyorum ama gözden kaçmış olabilir, hem temel hem de tip eğitimini yurt dışında aldım. Yani Türkiye ile alakalı soruları kendi gözlemlerim, duyduklarım ya da mantığıma dayanarak cevaplıyorum. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Tüm şirketler hakkında net bilgim yok, zaten şirket ismi vererek direk tüm bilgileri paylaşmam da doğru olmaz, önceki mesajlarımda duyduklarımdan kabaca bahsettim. Pay to fly sistemini ilk kez duyuyorum ama isminden anladığım kadarıyla yazdığım gibi bir şeyler. Şirketlerin yeni başlayan yardımcı pilotlar için tasarrufları farklı. Ne olsa F/O kolay bulunuyor. Kimisi tam maaşla başlatıyor, kimi belli bir saate kadar asgari ücret seviyesinde maaşlarla çalıştırıyor. Kimi üçte 1 maaş gibi başlatıp zaman içerisinde aşama aşama tam maaşa kadar geçiriyor. Yurt dışında, özellikle Asya ülkelerinde de üste para ödeyip uçuş saati arttıran pilotlar oluyor, genelde Avrupa'da eğitim almış tecrübe sebebiyle iş bulamamış pilotlar yapıyor bunu. Siz de bahsettiğinize göre kabaca fikriniz var demektir. Yaşla ilgili de önceki mesajlarımda yazdığım şekilde, yani dezavantaj olur ama bahsettiğiniz maddi imkanlara sahipseniz asla geç değil. Ben sadece şartları çok zorlayıp macera aramaya gerek olmadığını söyleyebilirim ki bu kişisel görüşüm. 45 yaş sınırının sebebini bilmiyorum. Şirket ne kadar süre faydalanacağını da düşünüyor olabilir, sonuçta her şirket uzun süre istikrarlı personelle çalışmak ister. Piyasa kötü ama dediğim gibi para almadan uçmayı bile göze aldıktan, o maddi imkana sahip olduktan sonra illa ki iş bulunur. Yine zaman içerisinde her şey çok hızlı değişebilir. İran müthiş bir atakta biliyorsunuz, Çin ve diğer Asya ülkeleri havacılığa aç, bizde yeni havalimanı yolda, şirketler kendini toparlıyor geçen senenin yaralarını sarıyor. Vizyonunuzu geniş tutup Asya marketini değerlendirmeniz bu işi araştırdığınızı, boş bir yatırım yapmadığınızı gösteriyor. Umarım gönlünüze göre olur. Başarılar. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Robinson Crusoe -- 9 Temmuz 2017; 15:07:04 >
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Ben bildiğim kadarıyla sorularınızı cevaplamaya çalışayım 1- thy başvurusu yaparsanız ve başvurunuz kabul edilirse , size DLR tarihinizi bildiren bir mail geliyor , bu mail içinde DLR sınavına çalışabilmeniz için gerekli dökümanları içeren bir link gönderiliyor ve sınav tarihine kadar size çalışma imkanı sunuyor , mail gelmesi ile sınav tarihi arasında yaklaşık 2 haftalık bir süre oluyor , bu da çalışabilmek için yeterli , sen diyosanki ben onu beklemek istemiyorum önceden çalışmaya başlamak istiyorum , internette bazı sitelerde ücretli ve ücretsiz çalışma uygulama ve dökümanları var , onları araştırabilirsin 2- thy'nin bütün sınav ve mülakatlarını geçip akademiye girmeye hak kazandığında thy sana 140.000 euro'luk bir sözleşme imzalatıyor , yani 140.000 euro borçlanıyorsun thy'ye , bu rakam geçen sene 100.000 idi ama bu sene baya bir arttırdılar , eğitim süresince sana maaş olarak verecekleri çift asgari ücret de buna dahil , yani senin paranı sana maaş olarak veriyor , eğtimleri bitirip işe başladığında 10 sene boyunca maaşından kesiyor 3- özel uçuş okulları var , 65-70 bin euro civarı ücretle 16 ayda pilot lisansı alabilirsin , lisansını aldıktan sonra da tip eğitimi için 33-35 bin euro bir ücreti daha ödemen gerekecek , ama işe gireceğin havayolu tip eğitimini kendisi karşılayıp sonra maaştan kesiyor Aslında Thy'nin 140.000 euro'ya verdiği eğitimi bu bahsettiğim şekilde 100.000 euro gibi bir rakama alabiliyorsunuz Thy akademinin 2 avantajı var bence , ilki ve daha önemlisi iş garantisi olması , ikinci avantajı ise ilk etapta cebinizden para çıkmaması 4- Thy bu akademi işini sevdi , 85-90 bin euroya mal ettiği bir öğrenciyi 140 bin euro borçlandırıyor , bir nevi tefecilik bence , yani bu ilanı her sene devam ettirecektir Ben de zamanında çok fazlaca araştırmıştım , eğer başka soruların varsa yardımcı olmaya çalışırım DipNot : Özel uçuş okulunda eğitim gören bir pilot adayıyım |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Soruları biraz daha derinleştirmek için; 1-Anladığım kadarıyla THY de akademiye girmeye hak kazandığımızda bu 140.000 euro'yu sözleşme ile çalışmaya başladığımda ödemeye başlayabiliyorum dimi bir ön ödeme yapmak zorunda değilim yani teyit etmek istedim? 2-Özel uçuş okullarında herhangi bir garanti olmadığı için 65-70 bin eurolu kısmı her haylukarda ödemek zorundayız başlangıçta yada yine kolaylıkları var mı? Tekrar teşşekkür ediyorum cevaplar için sorular mutlaka gelicektir tekrar  |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu mesajda bahsedilenler: @burak_db
Net rakamları bilmiyorum. Ama sıfırdan B737 ve B777 eğitimi almak arasında ciddi bir fark olduğunu(2 kat gibi hatırlıyorum) bu işlerle ilgilenen bir arkadaş bahsetmişti. Ticari uçuş, multicrew uçuş, jet motor uçuş saati, medium ve üzeri kategori uçuş saati; önemli olanlar bunlar. Uçuş okulundan mezun olunca parayı bastırıp tip eğitimini de alsanız "sıfır" tecrübeyle iş aramış oluyorsunuz. Bırakın A380'i, B737 A320'de bile iş bulmak kolay değil sıfır tecrübeyle. Açılan ilanları takip etmenizi öneririm. Filosunda A380 olan şirketlerin alım şartlarını güzelce araştırın. Çok ciddi bir yatırım yapacaksınız, piyasa hakkında hiç bilgi sahibi olmadan bu işe girmek hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Nöbetçi Robinson cevaplamış ama ben de bildiğim kadar yazayım. Biz eğitimdeyken askerliği yapmamış arkadaşlar şanslıydı, bedelli çıktı hallettiler aradan çıktı. Şirketin askerlik konularına bir etkisi yok. Önce iş konusunu çözeyim askerliği sonradan hallederim diyorsanız yüksek lisans vs. düşünün bir şeyler bence. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Tip eğitimine başlamak için gereklilikleri tamamlamışlarsa direk şirkete başvurup tip eğitimi alıyorlar. Bildiğim kadarıyla ceplerinden çıkan bir para olmuyor ama şirketler bugünlerde tip eğitim ücretini maaştan kesme politikasını benimsediler. |
|
Verdiğim bilgiler 1 kişinin bile işine yaradıysa ne mutlu. Yeni başlayan için uçak tipi mühim değil. Buldukları ilk işi kabul edip tecrübelerini geliştirmelerini tavsiye ederim. Test pilotu olmak için nasıl seçim yapıyorlar bilmiyorum ama askeri kökenli olma şartı aranmaz. Eskiden pilot kaynağını askeriyeden gelen pilotlar karşıladığı için öyle bir algı oluşmuş olabilir. Test pilotluğu keyiflidir ama çok dikkatli olmak gerekir. 3 tane çok tecrübeli pilot test uçuşu için çıktıklarında Airbus 330 uçağını düşürdüler, Air Crash Investigation bölümünü bulabilirseniz izleyin. Üniforma standart. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Robinson Crusoe -- 28 Mayıs 2018; 21:24:26 >
Bu mesajda bahsedilenler: @Louie-Andy Anderson
Mülakatla ilgili pek bir bilgim yok. Qatar’dan gelen şapka fetişisti bir İK personeli ya da kaptan olabilir soruyu soran  Duymuşsunuzdur, onlarda şapka takma konusunda bayağı sert yaptırımlar var. Gerçi bizde de şapka takmak zorunlu ama neyse ki bir miktar esneklik var. Eğer günün birinde eskaza yetkili bir merciye gelirsem ilk işim hiç bir işlevi olmayan şapkayı kaldırmak olacak Şaka bir yana siz sorunca seneler önce okuduğum kılık-kıyafet yönetmeliğini tekrardan gözden geçirdim. Şapka takmak zorunlu. Eğer adap kuralları şapkanın takılmasına müsade etmiyorsa nasıl taşınacağı da yazıyor. Havacılıkta her şey kurallara bağlanmıştır, her şey yazılı tabi ki. Hangi renk çorap gidileceği, hatta yatıda sivil kıyafetlerden neyin giyilmesi gerektiği bile yazıyor. Bu soruyla detayları ne kadar ciddiye alıyorsunuz onu değerlendirmek istiyor olabilirler. Yine sizin karar verme yetinizi de görmek istemiş olabilirler. Bana sorsalar: Öncelikle bir şapka tedarik etmeye çalışırım, edemiyorsam seferin aksamadan vaktinde yapılmasının şirket için benim şapka takmamdan daha önemli olduğunu değerlendirip uçuşu gerçekleştiririm, sonuçta havacılık kuralları açısından bir sakıncası yok. Ama gelecek sefere daha dikkatli olurum, diye de eklerim önemsiz görünen detayları da atlamadığımı göstermek için. Bizden de hat bakıma selamlar, kolaylıklar dilerim. |
Bu mesajda bahsedilenler: @Kuekuatsheu
|
Üniversite mezunuyum THY pilot yetiştirmek için eğitime aldığı bir program varmış ücreti 140bin Euro olan. Eğitimi tamamlayıp başladığımız zaman her ay maaştan 1000Euro kesilen 10-12yıl boyunca. Benim sorularım olucak : 1) Maaşlar internette yazıldığı gibi başlangıç bile 12-15bin tl mi ? 2) Eğitim süresince para veriliyormu ( 18ay boyunca eğitime tabi tutuluyormuş - asgariye yakın para veriliyormuş diye duydum) Buna bağlı olarak eğitimi tamamladık ancak sınavlarda başarılı olamadık diyelim ve 6ay sınava giremiyormuşuz birdaha sanırım. 18ay boyunca verdikleri parayı bizden geri istiyorlarmı başarısız olup bırakırsak tamamen eğitimi ? 3)Sınavı geçtik yardımcı pilot olarak başladık diyelim her yıl 1000 Euro maaşımızdan kesiyorlar ya 140bin Euro tamamlanıncaya kadar. Eğer ben 5-6yıl çalışıp bırakma kararı alırsam ne oluyor kalan parayı istiyorlarmı yoksa bırakınca hiçbir borç kalmıyormu ? Bilginiz varsa aydılatırsanız sevinirim Ayrıca : Yükseklik korkusu olan kişilerde sıkıntı çıkartıyorlarmı ve bunun testi yapılıyormu |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Muhtemelen euro bazında kesinti yapılır çünkü sabitleme yapılmıyor kur artıkça kayıp da fazlalaşıyor |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @sazan84
1) Maaşlar aşağı yukarı biliniyor, benim yazmam doğru olmaz. 2) Eğitim süresince geçinecek kadar para veriliyor. Aldığınız bilgi yanlış. DLR'dan bahsediliyor sanırım, eğitimden önce daha işe girmeden yapılan sınav. Başarısız olunca tekrar almak için geçmesi gereken bir süre var. Eğitimi tamamlayıp ya da eğitim süresince ayrılmak isterseniz parayı ödemeniz gerekli, ancak şirket atarsa eğitim ücretini istemek şirketin insiyatifinde. 3) Her ay 1000 euro diye bir kesinti yok. Anlaşma yapılan ay sayısına böleceksiniz toplam borcu. Son fiyat ne, şu anda kaç seneye imza atılıyor bilmiyorum ama yazdığınız rakama göre 140000/120 10 yılda ödenecekse. Anlaşma pilot eğitiminin geri ödenmesi artı zorunlu hizmet şeklinde. Zorunlu hizmeti tamamlamadan ayrılmak isterseniz kalan eğitim borcu+zorunlu hizmet bedelini ödemeniz gerekir. Genelde borç bitmeden atılma hariç kimse ayrılmıyor, bildiğim örnek yok, söylentiler var sadece kulağıma gelen. Çok ayran gönüllü birinin bu sürece başlaması doğru değil naçizane düşüncem. Eğer bu sürece girecekseniz eğitimi tamamlayıp zorunlu hizmet süresince şirkette kalacağınızı düşünerek girin derim. Yükseklik korkusuyla ilgili bir test yok. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Robinson Crusoe -- 3 Ağustos 2018; 21:54:13 >
|
Sanırım ilk sayfalarda yazmıştım. Akademiyi düşünen herkes için geçerli bu tavsiyelerim. Akademi kesinlikle bel bağlanacak bir süreç değil. İş bulup çalışırken bir yandan süreci devam ettirin ve aklınızda sürekli olarak bu sürecin olumsuz sonuçlanacağı olsun ve alternatifler üretin. Hayatınıza devam edin, güzel bir üniversiteden mezunsunuz, alanınızda kariyerinizi ilerletmeniz en akılcısı. Verebileceğim tavsiye bu çünkü ben böyle yaptım. Sürecin adaleti hakkında bir şey söyleyemem çünkü ben sadece kendimi biliyorum. Bırakın şirketi bu sektörde tanıdığım ettiğim kimse yoktu. Süreçte belli bir noktada elenebileceğimi düşünerek kendi kariyerime odaklandım ve çağırdıkları zaman gittim test-mülakat-sağlık neyse hallettim. Daha açık şekilde torpil konusunu soruyorsanız bildiklerimi en açık şekilde önceki sayfalarda yazdım. Sürecin geldiği noktayla ilgili fikrim yok. Daha önce bahsetmiştim sanırım ama konu senelerdir sürüyor tazeleme olsun. Bizim zamanımızda sırasıyla İngilizce skoru ve diğer belge teslimi boy-kilo aşaması olan ön eleme, HTA firmasında yapılan DLR benzeri sınav, sonrasında Hamburg'da yapılan tek aşamalı DLR testi, ardından kurul mülakatı ve sağlık kontrolü, son olarak da eğitim uçağıyla Çorlu'da yapılan test uçuşu aşamaları vardı. Şirket içi İngilizce sınavı ve yine HTA ile yapılan grup mülakatı aşamalarını biz sonradan yaptık. Sizin kaldığınız CRM aşaması kurul mülakatı mı, HTA tarafından yapılan grup mülakatı mı, yoksa bizde uygulanmayan DLR'ın ikinci aşaması mı bilmiyorum. Grupça yapılan bir değerlendirmeyse fazla pasif kalmayın. Tabiki her şeye ilk siz atlamayın ama yeri geldikçe söz alıp aklınızdan geçenleri söylemekten çekinmeyin. Kendi mülakatımla ilgili hatırladığım aklıma gelen şeyi fazla dolaştırmadan düşünmeden söylediğim, ama çok nettim. Net olun, silik olmayın. Benimle konuştuklarında havacılık aşkı gibi romantik sebeplerim olmadığını ama bu işi istediğimi net bir şekilde gördüler. Konuşma tek taraflı olmadı, karşılıklı sohbet şeklinde oldu. Dik bir oturuşla sorulan sorulara kafanızdakileri net bir şekilde söyleyin, nasıl değerlendirirler diye düşünmeyin. Bana ne tip bir ortam olduğunu detaylı bir şekilde anlatırsanız ona göre bir şeyler söyleyebilirim ama benim yazdıklarımı sokaktan biri de söyleyebilir çünkü süreç hakkında en ufak bilgim yok, mantığıma uygun olan şeyleri söylüyorum sadece  Rica ederim, size de başarılar. Umarım gönlünüze göre olur. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Robinson Crusoe -- 10 Ağustos 2018; 13:59:55 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
1 Havayolları alım şartlarında genelde ülke vatandaşı ya da çalışma izni diye şart koşuyorlar. Yani normal çalışma izniyle birçok ilana başvuru yapılabilir. Son zamanlarda şirketler pilot bulmakta zorlanıyor, Los Angeles base veren bir şirket "Amerika'da oturma izni olması tercih sebebidir" gibi bir ilan vermişti. Yani açık o kadar büyük ki oturma izni olmasa bile ayarlama ihtimalleri var. 2 Yaz/kış izni diğer işlerdeki senelik iznin karşılığı, sadece şirket ikiye bölüp kullandırıyor. Yani hastalıkla ilgisi yok. İşe alım şartlarında yazdığınız şekilde senede X gün izin hakkı var diye belirten şirketler oluyor, ki bence olması gereken uygulama o şekilde. Sonuçta hepimiz insanız, hastalabiliriz. Şirketten şirkete uygulama çok değişebiliyor. Kanser olan pilotuna senelerce uçmuş gibi tam maaş ödeme yapan Türk şirketleri var. Bizde hastalık izni için bir sınır yok. Hastalık izni bitiminde o ayki boş günlerden aldıkları oluyor. Bir de hasta olunan gün sayısı kadar da maaştan hatırı miktarda kesinti yapılıyor. Mesela hasta yatağımda bu mesajı yazarken bir yandan önümüzdeki ay ödemelerini kara kara düşünüyorum Bizde ne yazık ki insanlar raporu kötüye kullanıp işe gelmedikleri için şirketler böyle uygulamalar yapıyor, sosyal güvenlik mevzuatının kendilerine tanıdığı hakları çalışan aleyhine sonuna kadar kullanıyorlar. Hal böyle olunca da özellikle kokpitte herkesin uçuşuna çok ağır bir durum yoksa geldiğini söyleyebilirim. 3 Sabiha'dan yapacağım bir uçuşa şirket servis aracıyla kalkıştan 10 dakika önce ulaşmıştım. Normalde ekip olarak hazırlıklar için dar gövde uçaklarda en az 1 saat önce uçağa geçmemiz gerekiyor. Yanımdaki kaptan yapılması gereken her şeyi yapmış beni bekliyordu. O saatlerde İstanbul trafiğini bildiği için anlayışlı davranmıştı ama ara ara laf sokmayı da ihmal etmedi tabi Bazen sıkışık planlama yapıldığında ilk seferden gecikmeli gelip diğer sefere geç kaldığımız oluyor. O durumda işleri hızlandırmak için bayağı çaba harcıyoruz. Önde kaptan arkada ben havaalanında koşturduğumuz çok sefer oldu 4 Başlangıç aşaması çok zordu. Her şey yeni, vakit/para çok kıymetli, her saniyesini iyi değerlendirmek gerekiyor. İnişlere alışana kadar hiç beceremeyecekmiş gibi geliyor. Yine ilk başlarda telsiz konuşmalarında hoca yardımcı oluyor ama sizden yapmanızı istediğinde o birkaç kelimelik kalıp ağzınızdan çıkmıyor. Bir de ilk LIFUS uçuşları çok zordu. Uçağı kullanmayı öğrendiniz, geldiniz sağ koltuğa oturdunuz, ama bir havayolu şirketi operasyonu sadece o uçağı kullanmayla sınırlı değil. Ne kadar çalışsanız da büyük resmi görmek, anlamak imkansız. Her şey havada kalıyor, her şey yabancı; kalemler,kağıtlar,chartlar havada uçuşuyor 5 Aslında bir önceki soruda cevapladım. İlk uçuşlar gerçekten sıkıntılı bir süreç. Yalnızca bizim gibi akademiden gelenler değil senelerce F16 ile uçmuş abilerimiz bile stres yaşıyor. Ben en çok inişte zorlanacağımı düşünmüştüm. Ne olsa ilk kez arkada 150 yolcu ile bir iniş olacaktı. Belki heyecan yaparım kötü bir iniş olur diye düşünüyordum. Ne o ilk uçuşta ne de sonrasında iniş sırasında aklıma arkadaki yolcular hiç gelmedi itiraf etmem gerekirse  Eğitimde her şeyi robot gibi yapana kadar omuriliğimize kazıdıkları için otomatik olarak yapmam gerekenleri yaptım. O gün bulutların üzerinde gibiydim ama uçağın bulutların üzerinde olması değil bahsettiğim Çok mutluydum da diyemem, sadece garip geliyor her şey. Betimlemek zor gerçekten. Hedefinizde başarılar, umarım gönlünüze göre olur. |
Uzatmadan hemen sorulara geciyorum: 
|
Selamlar kaptanim, Son aylarda yasanan kazalar hepimizi uzdu, umariz kronik bir hata yoktur max serilerinde, guvenli ucuslar dilerim oncelikle. Kisaca kendimden bahsedip fikrinizi almak istedim, bir de sorum olcakti. Ben 24 yasinda elektrik elektronik mezunu, su anda da calismakta olan birisiyim. Havaciliga olan ilgim uni yillarinda basladi ve hala da devam etmekte. Sivil havacilikla alakali okuyorum, arastiriyorum, gecenler de Cessna yla ucma firsati da yakaladim ve hayatimdaki en guzel anlardan birisiydi. Havaciligi bu kadar seviyorken, pilot olmayi denesem mi diye dusunuyorum Fakat olumsuz yanlarina uzun yillar boyu katlanabilir miyim onun kararini veremedim. Onceki yazilarinizda bahsetmistiniz, o detaylar hosuma gitmisti. Onemsiz gibi gorunen bazi detaylar gunden gune insani yoruyor. Verdiginiz ornek olarak, tuttugunuz takimin Mancini aylarca takip edememe, Veya ayni valizi surekli hazirlama gibi. Bunlar belki ufak detaylar Fakat radyasyonun etkileri, duzensiz hayat sartlarinin getirdikleri gibi uzun vadede yipratici yani var bu meslegin. Bu olumsuzluklara nasi katlaniliyor, tabi ki tatmin edici yanlariyla ve havacilik askiyla. Benim dusuncem bu sene acilacak olan akademi ilanina basvurmak ve surecin ilerleyisine gore kararimi vermek. Siz nasil tavsiye verirsiniz konuyla alakali? Bir de bizimle gecmis aylariniza ait bir ucus programini paylasma imkaniniz var midir? Boylece ucus saatlerini, gorev saatlerini ve gunlerini daha iyi gorme imkanimiz olacaktir. Verdiginiz bilgiler icin tesekkurler. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi.
| Göz numarası (miyop) 5'in üzerinde olup thy pilot alım sürecine başvurabiliyor muyuz? Sağlık süreci bilgilendirme notunda 5 i geçmemesi gerekiyormuş.. Göz ameliyatı olmamız durumunda bir şansımız olabilir mi? |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Selamlar gençler. Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Özelden mesajlar arttı doğal olarak. Ben de burada dilim döndüğünce bir şeyler yazmanın faydalı olacağını düşündüm. Öncelikle koskoca devletlerin, şirketlerin önünü göremediği dönemde benim görüşlerimin herhangi bir değeri olamaz. Sizleri de anlıyorum, alakasız kişilerden bilgi almaktansa en azından sektörün içinden birini yakalamışken sorularınızı sormak istiyorsunuz. Gelen sorular genelde sektöre yeni girecek arkadaşlardan olduğu için mesleğin geleceğine yönelik naçizane öngörülerimi yazacağım. İlk olarak pilotsuz uçakla ilgili endişeye gerek olmadığını söyleyebilirim. Yine tek pilotlu uçuşları da yakın bir gelecekte beklemiyorum. Bu konuda sayfalarca yazabilirim, bir çırpıda aklıma gelenleri sıralayacağım burada. Her şeyden önce uçak üreticileri plan yaparken 1-2 yıl sonrasını değil, onlarca yıl sonrasını planlarlar. Şu anda halen 2 pilotlu, klasik sistem uçaklar üretiliyor ve bugün üretilen bir uçak gerekli bakımları yapıldığı takdirde minimum 30 yıl daha kullanılacak. Yine planlanmış, bitmiş, testleri yapılmış yolcu uçağı yok, böyle bir plan da yok takip edebildiğim kadarıyla. Basit tek kişilik drone tipi araçlardan bahsetmiyorum. 737 MAX uçaklara ekledikleri 1-2 güvenlik eklentisi 300 küsür kişinin hayatını kaybetmesine sebep oldu, ve sonuç ortada. Boeing Amerikan değil de Çin ya da Türkiye menşeili bir firma olsaydı şu anda çoktan batmıştı. Tüm dünya hazır olmadan üreticilerin bu denli radikal bir değişimi göze alacaklarını düşünmek aptalca. Pilotsuz uçak için tüm dünyanın tek millet olduğu o ütopik yapının oluşması lazım. Korona döneminde ülkelerin bir anda birbirlerine set çektikleri bu dönemde bunun kolay olmadığını net bir şekilde gördük. En son Çin kendi GPS sistemini tamamladı, ülkelerin birbirine bağımlı olma gibi bir niyeti olmadığı açık. İnsanlar ve ülkeler arasında ekonomik uçurum devam ettiği sürece o iş zor. Her ülkede insansız uçağın güvenli seyahatini tamamlayacağına dair altyapının hazırlanması gerekli. Tamamen otomatik inişe izin veren sistemlere sahip havaalanları ve uçakların bile sayısı çok fazla değilken pilotsuz sistemin yakın bir gelecekte mümkün olmasını beklemek çocukça. Yani günün birinde belki Amerika’da yolculu denemeler yapıldığını duyarız(ben o kadar yaşamam da torunum falan belki ), aynı sistemin Afrika’da da eşzamanlı kurulamayacağını öngörmek zor değil.Yine teknolojinin gelişimiyle kötü niyetli kişilerin, terörist grupların da kendini geliştirdiğini unutmamak lazım. Bir İHA düşürüldü dendiği zaman biliyoruz ki birileri uçuş sırasında sistemi hack’leyerek güvenli bir şekilde istediği yere indirdi uçağı. İçine yüzlerce yolcu doldurulan bir uçağı bu riski alarak onlarca ülkenin üzerinde uçurmak mümkün değil. Yerdeki kumanda eden kişiyle bağlantısı kesildiği zaman yapay zeka kendisine yüklenmiş olan senaryoları uygulayabilir sadece, bir pilotsa rahatlıkla kontrolleri eline alır ve karar verip ne gerekiyorsa yapar. 2 pilot konseptinin de değiştirilmesi imkansıza yakın, uçuşlar pilotlu olduğu sürece tek pilot olmayacağını söyleyebilirim. Az yolculu küçük uçaklarda yapılan uçuşlardan bahsetmiyorum. Bu, 3 pilottan 2’ye düşmek gibi bir değişim değil. Pilotun kararlarını sorgulayan bir mekanizma olmalı, bu da yanındaki oturan meslektaşı. Sadece zaman içerisinde daha üst sistemler geliştirilerek bu pilotların işleri kolaylaştırılabilir. 2 pilot bulunmasının bir başka nedeni de -her ne kadar meslek itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor olsa da- tecrübe ve bilginin bu meslekte çok önemli olması. Yazılı olmasa da bir usta-çırak ilişkisi içerisinde yürütülüyor senelerdir. Bir yolcu uçağını ilk kez uçacak bir pilota sadece simülatör eğitimlerine güvenerek ya da birkaç gözlemci uçuşuyla emanet etmek mümkün değil. Bir başka sebep; iş yapılırken fayda maliyet hesapları yapılır. Şu anda yetişmiş yüzbinlerce kişilik insan işgücü varken şirketlerin aceleyle pilot sayısını azaltıcı teknolojiler geliştirmesini beklemek zor. Ar-Ge hesaplamalarıyla ilgili çalışan arkadaşlar varsa bu yazdığımı daha açabilirler. Neyse, özetin özetinin özeti oldu. Dediğim gibi üzerine saatlerce konuşulabilecek, yüzlerce sebep belirtilebilecek bir konu. Tek cümleyle ifade etmek gerekirse: Yeni başlayacak arkadaşlar için pilotsuz uçuşlar -yakın bir gelecekte- tehlike değil. Fakaaat Şu ana kadar kazanılan haklar uzun seneler içinde edinildi. Mevcut durumda şirketlerin pilot ihtiyacının azaldığı doğru. Şirketler de bu fırsata mal bulmuş mağribi gibi atladılar. Türkiye gibi ülkelerde çalışan maaşları zaten şirket giderlerinde cüzi bir yüzdeydi, artık iyice dibe çekilmesi hedefleniyor. Diğer ülkelerdeyse mevcut personel maaşından ciddi tasarruf sağlayacak şirketler. Sonsuza dek böyle gitmeyecek. Talep artacak. Fakat tekrar dengenin bulunması, kaybedilen hakların tekrar kazanılması uzun seneler alacak. Bu uzun seneler içerisinde de arz-talep dengesi sağlanacak ve muhtemelen yine bugünkü maaşlara ya da haklara ulaşılamayacak. Yani görünen o ki, bizden önceki dönem bu mesleğin altın dönemini yaşadı ve zirveyi gördü. Bundan sonra aşağı yönlü bir trend olacak. Şu aşamada bu işe girilir mi? Ben olsam ortalığın biraz durulmasını beklerim. Akademi yoluyla girmeyi düşünenler için şirketin belirlediği eğitim bedeli ve ödemeyi düşündüğü maaş örtüşmüyor. Yani kesintiden sonra elinize kalanla karnınızı zor doyurursunuz. Ya da geri ödeme süresi çok uzatılır emekli olana kadar köle olarak çalışırsınız. Kendi cebinden eğitim masraflarını karşılayıp girmek isteyen için: Şirketlere yakın gelecekte tonla tecrübeli pilot başvurusu olacak. Tecrübesiz bir pilotu çalıştırıp risk alması için bir sebep yok. Yani bana göre aileden zengin, sırf istediği için bu işe para harcayabilecek, harcadığı eğitim parası ailesini veya kendini etkilemeyecek olanlar değerlendirebilir. Ama geri kalanlar için çok da mantıklı bir seçim değil. Tabi bunlar benim kişisel görüşüm. Belki öngörüleri çok sağlam kişiler bugün risk alıp eğitime başlar, 2 sene sonra piyasada inanılmaz bir açık oluşur, şimdiden daha iyi imkanlarla hızlı bir şekilde iş bulurlar Çok oynak bir piyasa, tahmin etmek gerçekten çok zor...Zamanla aklıma gelenler oldukça bu mesajı güncellerim. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Robinson Crusoe -- 27 Temmuz 2020; 9:44:25 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Ziya sen kaptan pilotum diyosun ama maşallah devamlı burdasın ayrıca hep böyle internetten kopya bilgileri veriyosun ?
Bizim robinson ziya derki : BEN 777 ER FİLODAYIM EE BİZDE AĞAM WİFİ VAR UÇAKDA BELEŞ ONDAN OTOMATİK PİLOT CO YA ALINCA İŞİ GÖRÜYOR BENDE TELDEN GİRİYORUM AHHH ZİYA FSX Cİ SENİ 😂😂😂😂😂
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle