‘Patrondan’ değil, daha çok ‘çalışan’ ve ‘harcayandan’ vergi toplanabilen Türkiye’de dolaylı vergilerin oranı yüzde 70’lerde.
Vergi uzmanı Ozan Bingöl, bu durumla ilgili olarak, “Parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini Türkler buldu” diyor. Vergi toplama performansı düşük olan Türkiye’de ‘yeniden yapılandırma” adı altında yapılan vergi afları da amaca hizmet etmede yeterli olmuyor.
“Türkiye’nin artık, affın affını yapan bir vergi sistemine sahip olduğunu" savunan Bingöl, vergi affıyla ilgili olarak da dikkat çekici bir soru soruyor: “
Siz hiç maaşı daha eline geçmeden kaynağında kesilen bir çalışanın, ücretlinin vergi affından faydalandığını gördünüz mü?”
Vergi adaleti denildiğinde ne anlaşılması gerekir?
Adaletli vergi sistemi, verginin tabana yayılmasını, her vatandaşın gelirine göre vergi ödemesine işaret eder. Yani çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak.
Türkiye’de böyle olduğunu söylemek mümkün mü?
Türkiye’deki temel sorun şu: Vergi kazanandan değil, harcayandan toplanıyor.
Sadece Türkiye’ye özgü bir durum mu bu?
Tabii. Çünkü, Türkiye’de dolaylı vergilerin oranı çok yüksek. Yüzde 70’lere yakın dolaylı vergi var. Yani siz, bugün 50 bin liraya bir araba aldığınızda, yüzde 45 ÖTV, yüzde 18 KDV, ÖTV’nin de KDV’si olmak üzere, toplamda 8 ayrı vergi ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bu arabayı bir patron aldığında, şirketinde gider yazıp, hem vergisel avantaj sağlayıp, hem de cebinden çıkan parayı düşürebiliyor. Tamir, bakım, onarım masrafını, kaskosunu, sigortasını, akaryakıt harcamlarındaki KDV’yi de şirketinden indirim konusu yapabildiği için, yine ciddi bir vergi avantajı sağlıyor. Nihai tüketici denilen vatandaşın hepsi cebinden çıkıyor.
Bugün milyon dolarlık bir tekne, yat alsanız yüzde 1 KDV ödüyorsunuz, 1 TL’ye simit alsanız yüzde 8 KDV ödüyorsunuz.
Vergi uzmanı Ozan Bingöl, bu durumla ilgili olarak, “Parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini Türkler buldu” diyor. Vergi toplama performansı düşük olan Türkiye’de ‘yeniden yapılandırma” adı altında yapılan vergi afları da amaca hizmet etmede yeterli olmuyor.
“Türkiye’nin artık, affın affını yapan bir vergi sistemine sahip olduğunu" savunan Bingöl, vergi affıyla ilgili olarak da dikkat çekici bir soru soruyor: “
Siz hiç maaşı daha eline geçmeden kaynağında kesilen bir çalışanın, ücretlinin vergi affından faydalandığını gördünüz mü?”
Vergi adaleti denildiğinde ne anlaşılması gerekir?
Adaletli vergi sistemi, verginin tabana yayılmasını, her vatandaşın gelirine göre vergi ödemesine işaret eder. Yani çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak.
Türkiye’de böyle olduğunu söylemek mümkün mü?
Türkiye’deki temel sorun şu: Vergi kazanandan değil, harcayandan toplanıyor.
Sadece Türkiye’ye özgü bir durum mu bu?
Tabii. Çünkü, Türkiye’de dolaylı vergilerin oranı çok yüksek. Yüzde 70’lere yakın dolaylı vergi var. Yani siz, bugün 50 bin liraya bir araba aldığınızda, yüzde 45 ÖTV, yüzde 18 KDV, ÖTV’nin de KDV’si olmak üzere, toplamda 8 ayrı vergi ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bu arabayı bir patron aldığında, şirketinde gider yazıp, hem vergisel avantaj sağlayıp, hem de cebinden çıkan parayı düşürebiliyor. Tamir, bakım, onarım masrafını, kaskosunu, sigortasını, akaryakıt harcamlarındaki KDV’yi de şirketinden indirim konusu yapabildiği için, yine ciddi bir vergi avantajı sağlıyor. Nihai tüketici denilen vatandaşın hepsi cebinden çıkıyor.
Bugün milyon dolarlık bir tekne, yat alsanız yüzde 1 KDV ödüyorsunuz, 1 TL’ye simit alsanız yüzde 8 KDV ödüyorsunuz.
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/vergiyi-sumerler-verginin-vergisini-turkler-buldu
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Xreleave -- 18 Nisan 2017; 12:52:48 >