ahmet haşim in karanfil adlı şiiri var bu şiirin yazıldığı dönemdeki zihniyeti(yazarın ve halkın),sanat anlayışı ve sosyal hayatın nasıl olduğunu bulmamamızı istedi.çok aradım fakat bulamadım yardımcı olursanız sevinirim ödev p.tesi ye lazım
1884’te Bagdat’ta dogdu, 1933’te Istanbul’da yasamini yitirdi. Fizan Mutasarrifi Arif Hikmet Bey’in ogludur. Çocuklugu Bagdat’ta geçti. 12 yasinda annesinin ölümü üzerine babasiyla birlikte Istanbul’a geldi. Galatasaray Lisesini bitirdi. Ögretmenlik yapti. Çesitli devlet memurluklarinda bulundu. Fecr-i Âti topluluguna katildi. Siirleri, Servet-i Fünûn, Âsiyan, Muhit ve Dergâh gibi ünlü dergilerde yayinlandi. Sembolist ve empresyonist etki ve izler tasiyan siirler yazdi. "Aksam sairi" olarak tanindi.
BIR GÜNÜN SONUNDA ARZU
Yorgun gözümün halkalarinda Güler gibi fecr oldu nümayan, Güller gibi.. sonsuz, iri güller Güller ki kamistan daha nalan, Gün dogdu yazik arkalarinda!
Altin kulelerden yine kuslar, Tekrarini ömrün eder i`lan, Kuslar midir onlar ki her aksam, Alemlerimizden sefer eyler?...
Aksam, yine aksam, yine aksam, Bir sirma kemerdir suya baksam; Aksam, yine aksam, yine aksam, Göllerde bu dem bir kamis olsam!
Bir taraf bahce, bir tarafta dere Gel uzan sevgilim benimle yere Suyu yakuta döndüren bu hazan Bizi gark eyliyor düsüncelere.
Ahmet Haşim'in Hayatı ve Yapıtları Ahmet Haşim (1884 - 1933) Türk şair 1884 yılında Bağdat'ta doğmuştur. Fizan Mutasarrıfı Arif Hikmet Bey'in oğludur. 12 yaşlarındayken annesinin ölümü üzerine babasıyla İstanbul'a gelmiştir (1891). Bir yıl kadra Nümune-i Terakki Mektebi'nde okumuş sonra Mekteb-i Sultani'ye (Galatasaray) geçmiştir (1897). Galatasaray'ı bitirdikten (1906) sonra Reji İdaresi'ne girmiş, aynı zamanda Hukuk Mektebi'ne kaydolmuştur. Haşim, İzmir Sultanisi'nde Fransızca öğretmenliği yapmış (1098-1910), Maliye Nezareti'nde, Düyun-u Umumiye'de çalışmıştır. Birinci Dünya Savaşı boyunca yedeksubay olarak orduda bulunmuş, savaşın bitiminde İstanbul'a yerleşmiş, İaşe Müfettişliği'nde bulunmuş ve Osmanlı Bankası'nda çalışmıştır. Ahmet Haşim, Cumhuriyetin ilânından sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nde estetik, Mülkiye Mektebi'nde de Fransızca dersleri vermiştir. Uzun süre Akşam gazetesinde fıkralar yazmıştır. 1932 yılında böbrek rahatsızlığı nedeniyle Frankfurt'a giderek tedavi görmüş, 4 Haziran 1933 tarihinde ölmüştür. Yazın Yaşamı Haşim şiirle ilgilenmeye Galatasaray'da okurken başlamıştır. Okuldaki öğretmenleri arasında Tevfik Fikret ve Ahmet Hikmet vardır. Abdülhak Şinasi Hisar, Galatasaray'da Haşim'in Ahmet Samim, Orhan Şemsettin, Hamdullah Suphi, Emin Bülend, İzzet Melih, Ahmet Bedî gibi edebiyatsever gençlerle bir grup oluşturduğunu yazmaktadır. Ahmet Haşim, Abdülhak Hamit ve Tevfik Fikret etkileri taşıyan ilk şiirlerini 1900-1912 yılları arasında Mecmua-i Edebiye (burada çıkan ilk şiiri "Hayali Aşkım"dır (1900) Aşiyan, Musavver Muhit dergilerinde yayımlamıştır. Yetiştiği yıllarda Fecr-i Ati topluluğuna katılmış, Servet-i Fünun, Resimli Kitap, Rebap gibi dergilerde yazmıştır. Daha sonra Dergâh dergisinde toplanan sanatçılar arasına katılmıştır. Dergâh'da yayımlanan ilk şiiri "Bir Günün Sonunda Arzu"dur (1921). Aynı yıl ilk kitabını çıkarmıştır: Göl Saatleri. Haşim'in gençlik döneminin önemli bir şiiri olan "Şiir-i Kamer" i değerlendirirken Hisar şunları yazmaktadır: "Haşim'in bütün hayatı boyunca devam eden kafiye yanlışları da bu tarihte başlar. 'Şiir-i Kamer' o zamanki dilimizde kullanılan eski farîsî ve arabî kelimelerle doludur. Edebiyat-ı Cedide şairlerimizin yazdıklarından daha eski bir zamana uyarak, daha eski bir edâya dalar ve daha şahsî bir hususiyetle çağıldar". Tanpınar, Haşim'in gerek şair gerekse estet olarak genç kuşak üzerinde geniş etkisi olduğunu belirtmekte ve şöyle demektedir: "Biz, bugünkü nesil, fikir ve sanat hayatına, Haşim'in yıldızı altında girdik. Tefekkür ve tahassüsüsmüzde 'Piyale' ve 'Şi'r-i Kamer' şairinin büyük tesirleri oldu. İlk yazılarımızı onun etrafında yazdık." Yapıtları Şiir: Göl Saatleri (1921), Piyâle (1926) Öteki yapıtları: Bize Göre (1928), Gurebâhâne-i Laklakan (1928), Frankfurt Seyahatnamesi (1933)
Yârin dudağından getirilmiş Bir katre âlevdir bu karanfil, Rûhum acısından bunu bildi!
Düştükçe, vurulmuş gibi, yer yer Kızgın kokusundan kelebekler, Gönlüm ona pervâne kesildi...
şiir bu yazarın zihniyeti sevgilisine duyduğu büyük özlem ve acıya dönüşen nesneler diye biliriz... sanat anlayışı ahmet haşimin genellikle ezilmişlik üstüne ama burda kibar ve betimlere yer vermiş... sosyal hayat la halkın zihniyetini bilmiyorum zaten bu bilmediklerim saçma şeyler adamın duyduğu aşkta halkın nasıl bir zihniyeti olabilir ki...
BIR GÜNÜN SONUNDA ARZU
Yorgun gözümün halkalarinda
Güler gibi fecr oldu nümayan,
Güller gibi.. sonsuz, iri güller
Güller ki kamistan daha nalan,
Gün dogdu yazik arkalarinda!
Altin kulelerden yine kuslar,
Tekrarini ömrün eder i`lan,
Kuslar midir onlar ki her aksam,
Alemlerimizden sefer eyler?...
Aksam, yine aksam, yine aksam,
Bir sirma kemerdir suya baksam;
Aksam, yine aksam, yine aksam,
Göllerde bu dem bir kamis olsam!
--------------------------------------------------------------------------------
AGAC
Gün bitti. Agacta nes`e söndü.
Yaprak ates oldu, kus da yakut;
Yaprakla kusun pariltisindan
Havzun suyu erguvana döndü.
--------------------------------------------------------------------------------
SÜVARI
Su bakir zirvelerin ardindan
Bir süvari geliyor kan rengi,
Basliyor simdi melul aksamda
Son isiklarla bulutlar cengi...
--------------------------------------------------------------------------------
BAHCE
Bir Acem bahcesi, bir seccade;
Dolduran havzi atesten bade...
Ne kadar gamli bu aksam vakti..
Bakisin benzemiyor mu`tade.
Gök yesil, yer sari, mercan dallar...
Dalmis üstündeki kuslar yada;
Bize bir zevk-i tahattür kaldi
Bu sönen, gölgelenen dunyada!
--------------------------------------------------------------------------------
BIR YAZ GECESI HATIRASI
Isveyle, fisiltiyla, gülüsle
Olmus sebi sevda yine bihap
Oklar gibi saplanmada kalbe
Düstükce semadan yere mehtap...
Buseyle kilitlenmis agizlar
Gözler neler eyler neler israp!...
Ucmakta bu atesli havada
Vuslat demi bir kus gibi bitap...
--------------------------------------------------------------------------------
GECE
Tireyen ellerimle penceremi
Actim afaki leyle karsi... Yine
Gecenin gölgeden manazirina
Imtizac eylemis nücumü bahar...
Sihri eb`at icinde simdi gümüs
Bir sehap andiran miyah uyumus..
Kalbi seydayi leyl olan rüzar
Esiyor gölgelerde velvelekar...
Ah o bir aski bi-tenahi mi
Geceden, tudei manazirdan
Yükselen rasei humarü buhar?
Sanki hulyayi vasla müstagrak
Sebi bir itri hisle doldurarak
Dolasan, titresen kadinlardi...
Sanki bir savti gaibü mühtez
Kalbe bir aski bi-vefa yetmez
"Seviniz, muttasil sevin!" derdi
--------------------------------------------------------------------------------
SONBAHAR
Bir taraf bahce, bir tarafta dere
Gel uzan sevgilim benimle yere
Suyu yakuta döndüren bu hazan
Bizi gark eyliyor düsüncelere.
Ahmet Haşim'in Hayatı ve Yapıtları
Ahmet Haşim (1884 - 1933) Türk şair 1884 yılında Bağdat'ta doğmuştur. Fizan Mutasarrıfı Arif Hikmet Bey'in oğludur. 12 yaşlarındayken annesinin ölümü üzerine babasıyla İstanbul'a gelmiştir (1891). Bir yıl kadra Nümune-i Terakki Mektebi'nde okumuş sonra Mekteb-i Sultani'ye (Galatasaray) geçmiştir (1897). Galatasaray'ı bitirdikten (1906) sonra Reji İdaresi'ne girmiş, aynı zamanda Hukuk Mektebi'ne kaydolmuştur. Haşim, İzmir Sultanisi'nde Fransızca öğretmenliği yapmış (1098-1910), Maliye Nezareti'nde, Düyun-u Umumiye'de çalışmıştır. Birinci Dünya Savaşı boyunca yedeksubay olarak orduda bulunmuş, savaşın bitiminde İstanbul'a yerleşmiş, İaşe Müfettişliği'nde bulunmuş ve Osmanlı Bankası'nda çalışmıştır. Ahmet Haşim, Cumhuriyetin ilânından sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nde estetik, Mülkiye Mektebi'nde de Fransızca dersleri vermiştir. Uzun süre Akşam gazetesinde fıkralar yazmıştır. 1932 yılında böbrek rahatsızlığı nedeniyle Frankfurt'a giderek tedavi görmüş, 4 Haziran 1933 tarihinde ölmüştür. Yazın Yaşamı Haşim şiirle ilgilenmeye Galatasaray'da okurken başlamıştır. Okuldaki öğretmenleri arasında Tevfik Fikret ve Ahmet Hikmet vardır. Abdülhak Şinasi Hisar, Galatasaray'da Haşim'in Ahmet Samim, Orhan Şemsettin, Hamdullah Suphi, Emin Bülend, İzzet Melih, Ahmet Bedî gibi edebiyatsever gençlerle bir grup oluşturduğunu yazmaktadır. Ahmet Haşim, Abdülhak Hamit ve Tevfik Fikret etkileri taşıyan ilk şiirlerini 1900-1912 yılları arasında Mecmua-i Edebiye (burada çıkan ilk şiiri "Hayali Aşkım"dır (1900) Aşiyan, Musavver Muhit dergilerinde yayımlamıştır. Yetiştiği yıllarda Fecr-i Ati topluluğuna katılmış, Servet-i Fünun, Resimli Kitap, Rebap gibi dergilerde yazmıştır. Daha sonra Dergâh dergisinde toplanan sanatçılar arasına katılmıştır. Dergâh'da yayımlanan ilk şiiri "Bir Günün Sonunda Arzu"dur (1921). Aynı yıl ilk kitabını çıkarmıştır: Göl Saatleri. Haşim'in gençlik döneminin önemli bir şiiri olan "Şiir-i Kamer" i değerlendirirken Hisar şunları yazmaktadır: "Haşim'in bütün hayatı boyunca devam eden kafiye yanlışları da bu tarihte başlar. 'Şiir-i Kamer' o zamanki dilimizde kullanılan eski farîsî ve arabî kelimelerle doludur. Edebiyat-ı Cedide şairlerimizin yazdıklarından daha eski bir zamana uyarak, daha eski bir edâya dalar ve daha şahsî bir hususiyetle çağıldar". Tanpınar, Haşim'in gerek şair gerekse estet olarak genç kuşak üzerinde geniş etkisi olduğunu belirtmekte ve şöyle demektedir: "Biz, bugünkü nesil, fikir ve sanat hayatına, Haşim'in yıldızı altında girdik. Tefekkür ve tahassüsüsmüzde 'Piyale' ve 'Şi'r-i Kamer' şairinin büyük tesirleri oldu. İlk yazılarımızı onun etrafında yazdık." Yapıtları Şiir: Göl Saatleri (1921), Piyâle (1926) Öteki yapıtları: Bize Göre (1928), Gurebâhâne-i Laklakan (1928), Frankfurt Seyahatnamesi (1933)
Bir katre âlevdir bu karanfil,
Rûhum acısından bunu bildi!
Düştükçe, vurulmuş gibi, yer yer
Kızgın kokusundan kelebekler,
Gönlüm ona pervâne kesildi...
şiir bu yazarın zihniyeti sevgilisine duyduğu büyük özlem ve acıya dönüşen nesneler diye biliriz...
sanat anlayışı ahmet haşimin genellikle ezilmişlik üstüne ama burda kibar ve betimlere yer vermiş...
sosyal hayat la halkın zihniyetini bilmiyorum zaten bu bilmediklerim saçma şeyler adamın duyduğu aşkta halkın nasıl bir zihniyeti olabilir ki...
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
ben geçen sene bu konuyu görmüştüm 9.sınıftasın heralde.
bizim edebiyat öğretmenimizde böyle anlamıyor laftan...
ayrıca buu linkte daha iyi verilmiş bunu yaz istersen.
http://www.cs.rpi.edu/~sibel/poetry/poems/ahmet_hasim/karanfil
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle