Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir, 1 mobil kullanıcı
205
Cevap
14078
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Neden kendimize ait bir OTOMOBİL markamız yok ???
O
19 yıl
Binbaşı
Konu Sahibi

Kaptanın seyir defteri, yıldız tarihi 2006, bütün ülkeler, Allah' ın Çeki, Koresi, Alman' ı, Fransız 'ı , Japon' u cillop gibi arabalar yapıyorlar ancak ülkemizde hala tık yok. Kardeşim bu iş bu kadar zormudur? Yokmudur bu ülkenin mühendisi, uzmanı , işadamı vesairesi? Bzi neden otomobil yapıp dışarıya gururlar Made in Turkey yazıp satamıyoruz?

Ah Ulu Ata' m, ne vardı bir 15-20 sene daha yaşasaydın? 1938 yerine 1968' lerde aramızdan ayrılsa idin şu an biz satıyor olurduk canavar gibi arabaları başka memleketlere.

Neden kendimize ait bir OTOMOBİL markamız yok ??? Neden???



F
19 yıl
Yarbay

Arkadaşlar size söylediklerimin kanıtlarını yolluyorum.açın bakın ilki

http://www.guleryuz.com/


dediğim güleryüz otobüsler.girin bakın neler yapılıyo?


Bu mesaja 1 cevap geldi.
F
19 yıl
Yarbay

Alın bi tedarikçi basit bi parça kriko ama verilen araç markaları;


http://www.arikankriko.com.tr/tur/main.asp

Elektrik parçaları için;

http://www.mako.com.tr/


Buyrun buda devrim yapılırken sıkıntı çekilen cam olayı:

http://www.doracam.com.tr/index-tr.html


alın bi tedarikçi daha

http://www.hemaendustri.com.tr/index.php


bu daha böyle uzar gider.hala yapılamayacak diye düşündüğünüz bi parça veya teknoloji varmı?


Bu mesaja 4 cevap geldi.
.
19 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: Fiatci
Alın bi tedarikçi basit bi parça kriko ama verilen araç markaları;
http://www.arikankriko.com.tr/tur/main.asp
Elektrik parçaları için;
http://www.mako.com.tr/
Buyrun buda devrim yapılırken sıkıntı çekilen cam olayı:
http://www.doracam.com.tr/index-tr.html
alın bi tedarikçi daha
http://www.hemaendustri.com.tr/index.php
bu daha böyle uzar gider.hala yapılamayacak diye düşündüğünüz bi parça veya teknoloji varmı?


Haklısınız. Bana göre ney yaptığınız önemli değil. Önemli olan NASIL yaptığınız. Piyasada en iyi şekilde yapıp yapmadığınız. Kaldı ki verdiğiniz adreslerden bu firmaların kaliteleri belli oluyor.

Ayrıca az önce vermiş olduğunuz DEVRİM konulu mesajı okuyunca aklıma geldi. Bizim karşı komşumuz bayağı bir süre TCDD'de çalışıp daha sonra Almanya'ya MAN fabrikasına (gemi motoru bölümüde) gidip orada çalışmış. TCDD'de çalıştığı süre içinde Devrim projesinde direkt olarak görev almış, bana anlattığına göre ön takım, yürüyen aksam, süspansiyon(yanlış hatırlamıyorsam) imalatında görev almış tornacı olarak. Onda bu konuda çok bilgi ve hikaye var yeri geldikçe uzun uzun konuşuruz.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
F
19 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: .C.O.

quote:

Orjinalden alıntı: Fiatci
Alın bi tedarikçi basit bi parça kriko ama verilen araç markaları;
http://www.arikankriko.com.tr/tur/main.asp
Elektrik parçaları için;
http://www.mako.com.tr/
Buyrun buda devrim yapılırken sıkıntı çekilen cam olayı:
http://www.doracam.com.tr/index-tr.html
alın bi tedarikçi daha
http://www.hemaendustri.com.tr/index.php
bu daha böyle uzar gider.hala yapılamayacak diye düşündüğünüz bi parça veya teknoloji varmı?


Haklısınız. Bana göre ney yaptığınız önemli değil. Önemli olan NASIL yaptığınız. Piyasada en iyi şekilde yapıp yapmadığınız. Kaldı ki verdiğiniz adreslerden bu firmaların kaliteleri belli oluyor.

Ayrıca az önce vermiş olduğunuz DEVRİM konulu mesajı okuyunca aklıma geldi. Bizim karşı komşumuz bayağı bir süre TCDD'de çalışıp daha sonra Almanya'ya MAN fabrikasına (gemi motoru bölümüde) gidip orada çalışmış. TCDD'de çalıştığı süre içinde Devrim projesinde direkt olarak görev almış, bana anlattığına göre ön takım, yürüyen aksam, süspansiyon(yanlış hatırlamıyorsam) imalatında görev almış tornacı olarak. Onda bu konuda çok bilgi ve hikaye var yeri geldikçe uzun uzun konuşuruz.



O komşunuzu buraya getirme şansınız varmı? yani belirli bi gün ve saat kararlaştırsak herkes burada olsa ve o günleri anlatsa........inanın çok güzel olur.........


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
19 yıl
Yüzbaşı

BMC halihazirda bir TÜRK şirketidir. Ancak isminin açiliminin "british motor company" seklinde kalakalmasi bir tezat olarak algilanabilir. Ancak marka olarak tuketicinin bilinçaltinda yer etmis bir kurulusun, sonradan adini degistirmesi pek olumlu sonuclanmayabilir. Meraklilari icin, BMC web sitesinden alintiyi aktariyorum.


ALINTI:




--------------------------------------------------------------------
http://www.bmc.com.tr/tarihce.asp
--------------------------------------------------------------------
BMC TARIHÇE

Türkiye'nin en büyük ticari araç üreticilerinden BMC, 1964 yılında İzmir' de kuruldu. İlk yıllarda Austin ve Morris markalı ticari araçları üretti. Kamyon, kamyonet, traktör ve motor üretmeye başladığı 1966 yılından itibaren giderek büyüdü ve güçlendi. BMC'nin başlagıçta %74 olan yerli sermaye oranı yıllar içerisinde artarak 1989 yılında Türkiye'nin %100 yerli sermayeli tek ticari araç üreticisi olmasını sağladı.

Türk otomotiv sektörünün gelişmesinde önemli bir role sahip olan BMC, 1976 yılında, Türkiye'de ilk dizel motor üretimini ve benzinli motorların dizel adaptasyonunu gerçekleştirerek, Türk otomotiv sektörüne büyük katkılarda bulundu. Motorlu araçların yanı sıra, Türk sanayiinin ihtiyaç duyduğu endüstriyel motorları, jeneratörleri, deniz motorlarını ve askeri amaçlı ürünleri de üretmeye başladı. Yine bu yıllarda, Leyland serisine ait ilk hafif ticari araç olan Leyland 30 kamyoneti piyasaya sundu. 1983 yılında Volvo Truck Corporation ile ortaklık kuran BMC, Türkiye'nin ilk turbo motorlu ticari araçları olan Yavuz serisini üretti.1985 yılında anlaşma yaptığı Cummins Engine Company ile Cummins motorlu Fatih serisi kamyonları üretmeye başlayarak, dünyanın en güçlü üreticileri arasındaki yerini sağlamlaştırdı.

1989 yılında şirketin bütün hisselerinin bugün Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri olan Çukurova Holding tarafından alınmasıyla, yeni bir büyüme stratejisi belirlendi. Bunun üzerine BMC, tamamen yerli ve özgün bir tasarım yaratmak amacıyla 1990 yılında ünlü İtalyan tasarım kuruluşu Pininfarina ile işbirliği anlaşması imzalayarak, altı yıl süren yoğun çalışma ve 120 milyon ABD Doları'nı aşan yatırımın sonucunda, 1996 yılının Haziran ayında sınai ve ticari mülkiyeti BMC'ye ait olan Profesyonel'i piyasaya sundu. Profesyonel serisi, BMC'nin dünya çapında tanınmasını ve uluslararası bir marka olmasını sağlayarak Türk otomotiv sektörüne dünya çapında itibar kazandırdı.

BMC yatırımlarına devam ederek 2004 yılında 40 milyon dolarlık yatırımla tüm mühendislik çalışmaları BMC’ye ait olan Megastar’ı yarattı. 74 mühendis ve 159 teknik elemanın 5 yıl süren zorlu çalışmasının ürünü olan Megastar, yüzlerce performans, güvenlik ve dayanıklılık testinden başarıyla geçti. Üstün teknolojisi ve modern tasarımıyla hafif ticari araç pazarında yepyeni bir sayfa açan Megastar’ın, farklı sektörlerin her tür ihtiyacını karşılayabilecek vanlar, kombiler, kombi vanlar, minibüsler ve kamyonetlerden oluşan 19 modeli var.

Halen endüstri, inşaat, iletişim ve bilişim teknolojileri, medya, nakliye ve hizmet, finansal hizmetler sektörlerindeki 144 şirketi, 34.350 personeli ile Türkiye'nin en büyük holdinglerinden Çukurova Holding bünyesinde faaliyet gösteren BMC, ürün tasarım, geliştirme ve mühendislik çalışmalarını dışa bağımlı olmadan sürdüren tek Türk otomotiv kuruluşudur.


KILOMETRE TASLARI


• Şirketimiz 1964 yılında kuruldu. İLK üretim 1966 yılı
sonbaharında gerçekleştirildi.
• 1973'de , ülkemizin İLK otomotiv dökümhanesi şirketimizin
bünyesinde kuruldu.
• 1975'de, İLK Dizel motoru üretimi gerçekleştirildi. Dizel
Motoru üretme yetkisi bir kararname ile şirketimize verildi.
• İLK 4x4 araç (Land Rover) üretildi.
• 1976 'da İzmir bölgesinin İLK Çıraklık Eğitim Merkezi
şirketimizin bünyesinde açıldı.
• 1986'da Fatih serisi araçların üretimine başlandı.
• 1989'da BMC, Çukurova Holding bünyesine katıldı.
• 1996'da Profesyonel serisi araçların imalatına başlandı.
'Profesyonel' kamyonlar sınai mülkiyeti bir Türk firmasına ait
memleketimizde üretilen ilk kamyondur.
• 2004 yılında da yine sınai mülkiyeti BMC'ye ait olan yeni hafif
ticari araç ailesi 'Megastar' ların seri üretimine başlandı.
Megastar 19 versiyondan oluşan tüm hafif ticari araç pazarına
hitap edecek geniş bir yelpazeye sahiptir.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
19 yıl
Yüzbaşı

Konu basligina yeni bir soluk getirmek istiyorum.

Ankara Guvercinlik Endustri Meslek Lisesi, geçeçn sene ürettigi klasik gorunumlu bir otomobilin ardindan, bu sene de farkli bir konseptte çöl ve arazi ortamlarina yonelik acik govdeli ve sicaga dayanikli bir araç uretti. Araca ORUMCEK adi verildi. Araci yapan ekip, proje çizilmeden dogaclama bir imalat gerceklestirdiklerini beyan etmis. Su an bu araç Ankara AKM'de bir sergi kapsaminda halka tanitiliyor.

Araclarla ilgili link:
http://www.guvercinlikeml.com/haber4.htm



< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >



Geçen Sene urettikleri araç:

< Resime gitmek için tıklayın >


Bu mesaja 2 cevap geldi.
T
19 yıl
Yüzbaşı

Orjinalden alıntı: Muhendis06

Konu basligina yeni bir soluk getirmek istiyorum.

Ankara Guvercinlik Endustri Meslek Lisesi, geçeçn sene ürettigi klasik gorunumlu bir otomobilin ardindan, bu sene de farkli bir konseptte çöl ve arazi ortamlarina yonelik acik govdeli ve sicaga dayanikli bir araç uretti. Araca ORUMCEK adi verildi. Araci yapan ekip, proje çizilmeden dogaclama bir imalat gerceklestirdiklerini beyan etmis. Su an bu araç Ankara AKM'de bir sergi kapsaminda halka tanitiliyor.

Araclarla ilgili link:
http://www.guvercinlikeml.com/haber4.htm



< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >

Kardeş sanırım bunun satışıda var bi bilgin varmı bu konuda yoksa sadece sergilemek içinmi yaptılar.



M
19 yıl
Yüzbaşı

@total_war, bu aracin satisi konusunda bilgim yok. Eger ogrenmek istiyorsan web sitesindeki telefondan okulu arayip sorabilirsin. Ancak Klasik siniftaki GUVERCIN isimli kirmizi model, su an ikinci defa uretiliyor diye duydum. İkinci prototipi belki satmak, belki de yeni bir cozum denemek için uretiyor olabilirler. Bunlari okuldan net olarak ogrenmek lazim.

Diger yandan, bu araclar sergilenmek için yapilmiyor. Bu projeler, endustri meslek lisesi ogrencilerinin okulda ogrendikleri teorik bilgilerini pratik uygulamaya daha okul siralarinda geçirmelerini saglamayi amacliyor. Etkin bir koordinasyon ve isgucu planlamasi yapilinca da, bazi sanayi esnafinin da katkilari ile bu guzel projeler meydana cikiyor. Ogrenciler bu projeleri ogretmenlerinin yardimlari ile yaparken, ekip calismasini, teknik problem cozme yeteneklerini, insiyatif temelli karar vermeyi, tek basina dusunce gelistirebilmeyi pekistiriyorlar. Ancak bu projeler maddi imkansizliklar nedeniyle çok guc kosullar altinda gerceklestiriliyor. Tamamen gonullu katilim ve emek isi. Ben de bu tip çalismalarla hem kendi yeteneklerini gelistiren hem de ulkemizdeki potansiyeli ortaya koymaya cabalayan ogrenci ve ogretmen vatandaslarimizi takdir ediyorum. Helal olsun.


-------------------------------------------------------------------------------

Ulkemizde bir Turk markasi ile otomobil uretildiginde, urun kalitesi ve teknik ozellikleri bakimindan bu araç diger rakiplerinin 20 sene gerisinde kalacak yetersizlikler içinde olmayacaktir. Bu konuda supheler ve kaygilar tasiyan bireylerin saniyorum yeni nesil PLM, PDM, CAD, CAM, CAE muhendislik teknolojileri hakkinda pek bir fikirleri yok ne yazik ki. Bu teknolojiler sayesinde komplekx muhendislik gerektiren urun tasarim sureclerinin yonetilebilirligi ve toplam kalite unsuruna katkilari dunyada tamamen bilimsel bir çalisma alani olarak kabul gormekte ve en çok yatirim ve gelistirme yapilan alanlardan birisi olma niteligindedir. ISO, TÜV gibi kalite belgeli tedarikçi kuruluslarimizla gerceklestirilecek projelerin global ölcekteki rekabet potansiyeli hakkinda ise supheye yer yoktur. Merakli arkadaslarin otomotiv sektorundeki urun gelistirme faaliyetleri ile ilgili olarak, bu linklere goz atmalari faydalarinadir.

www.turkcadcam.net

http://www.turkcadcam.net/rapor/bmc-megastar/index.html

http://www.turkcadcam.net/rapor/otokar-sultan/index.html

http://www.turkcadcam.net/rapor/tas-tek-str-2004.html


Bu mesaja 2 cevap geldi.
M
19 yıl
Yüzbaşı

Bu da Samsun'dan bir vatandasimiz...

< Resime gitmek için tıklayın >

SAMSUNLU MUCITIN MOTORSIKLETI

Samsun'da Hakan Kahvecioğlu adlı makine mühendisi, televizyon programında gördüğü araçtan esinlenerek 170 santimetre çaplı çember üzerinde hareket edebilen motosiklet imal etti. Saatte 60 kilometre hız yapabilen aracın deneme sürüşlerinin başarı ile sonuçlandığını söyleyen Kahvecioğlu, taşıtta 1.2 litrelik yakıt deposunun yanı sıra motosikletlerde kullanılan gaz ve fren tertibatının bulunduğunu belirtti.

SAHİLDE BİNİYOR
Kahvecioğlu, şu bilgileri verdi: "Motosiklet iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm hareketli dış çember, ikinci
bölüm oturma ve aktarma organlarının bulunduğu şasiyi oluşturan iç çember." Yeni taşıtını günlük kullanımdan daha çok keyif almak için boş zamanlarında kullandığını belirten mucit, "Daha çok sahil gezintilerinde kullanıyorum" dedi.

KAYNAK: Sabah gazetesi- http://arsiv.sabah.com.tr/2006/05/23/gun123.html

Anadolu Ajansi


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
19 yıl
Yüzbaşı

ORUMCEK modeline isatinaden , benzerlerini satilik olarak gormus olabilirsiniz. Ben bu araci bir bakima ATV sinifina yakin goruyorum. Ancak bunlarin benzeri golf arabasi diye adlandirilan daha minik tekerlekli ve narin elektrikli araçlar da var.

Bahsettigim her iki tipteki modellerin ornekleriniwww.beldeyama.com.tr sitesinde gorebilirsiniz. Belki bunlara benzeyen makinalar, sizin gordukleriniz olabilir.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Muhendis06 -- 24 Mayıs 2006; 14:13:44 >

M
19 yıl
Yüzbaşı

Okuyucularin arasira çikip çikip, "yahu kardesim ulkemizde motor mu yapabildik?" veya "olmaz öyle, montajdan baska birsey beceremeyiz, yormayin kafanizi" gibi satirlar karalamak için yorulmalarini tebessumle karsiliyorum. Sakin onceki mesajlari atanlar darilmasin, alinmasin. Bu konu basligi tahminimden daha çok ilgi çekti bence, hala da vatandaslarimiz gelip okuyorlar. Merakli arkadaslarimiz ulkemizin potansiyel sanayi gucunu biliyorlar, farkindalar. Kimileri bu islerin içerisinde, kimileri içerisine girmek istiyor, kimileri ise yan sektorlerde calistiklari için engellerin ve olanaklarin mukayesini iyi yapabiliyor.

Dogal olarak bazi vatandaslar da, uzaktan uzaktan bakiyorlar; neler oluyor acaba, neden olamiyor, ne zaman olacak vs vs... Umitsizlik ve caresizlik duygulariyla kendini kederlere veren ve uzuntulere kaptiran okuyucularin bu olumsuz bakis acisindan kurtulabilmeleri için, merakli arkadaslardan yerli otomotiv sanayi kabiliyetlerine iliskin ilginc ve çarpici ornekleri, benim simdiye kadar yaptigim gibi burada sunmalarini diliyorum. Hem meslek secimi asamasinda olan genclerimiz için cesaretlendirici olur, hem de kendi ulkesinin kabiliyetlerinden bihaber olan halkimiz bilgi sahibi olur.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

www.tumosan.com.tr
< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >
TÜMOSAN tümüyle yerli malı kamyonet üretecek

Türk Motor ve Traktör Sanayi (TÜMOSAN) İşletme Koordinatörü Ziyattin Tokar, traktörden sonra şimdi de, tümüyle yerli malı bir kamyonet üretmeyi planladıklarını söyledi. 1981 yılında Konya'da devlet tarafından kurulan TÜMOSAN'ın, bugüne kadar ağır işleyen bürokrasi nedeniyle beklenen atılımı gösteremediğini anlatan Tokar, tesislerin, 2004'ün Temmuz ayında yapılan özelleştirme ihalesiyle, Alçelik Yapı İnşaat AŞ'ye devredilerek özelleştiğini ifade etti.

Özelleşmenin ardından TÜMOSAN'da farklı bir idari yapılanmaya gidildiğini, yeni ve dinamik bir üretim anlayışının benimsendiğini ifade eden Tokar, "Durdurulan üretime, hızlı şekilde yapılan yenileme çalışmalarının ardından yeniden başladık. Kısa süre içinde 450 adet traktör üreterek iç ve dış piyasaya sunduk" dedi. 2005 yılında ise tesisin üretim kapasitesini daha da artırarak yola devam ettiklerini kaydeden Tokar, halen Pakistan'a, ayda 1 milyon dolarlık motor bloğu ve parçası ihracatı yaptıklarını vurguladı.

TÜMOSAN, dizel motorda rakipsiz

Tokar, Türkiye'de halen dizel motor üretimi açısından rakipsiz olduklarının altını çizerken, şunları kaydetti: "Bu yıl hedefimiz, 20 ayrı tip traktörden yaklaşık 9 bin adet üretmektir. 2005 yılında ise 300 milyon YTL'lik ciro hedefine ulaşmayı hedefliyoruz. Bir başka hedefimiz ise, 2005 yılı sonunda Türkiye'nin ilk 100 büyük kuruluşu arasına girmektir. TÜMOSAN bu yıl sonunda kârlı duruma geçip, daha da büyümek için adımlar atacak. Son olarak da içinde CD çaları bile bulunan, kabinli, lüks, Euro 1 standartlarında (8280 N) modeli yeni bir traktör daha ürettik."

İç pazardaki kamyonet açığını kapatacak

Traktörün yanı sıra tümüyle yerli malı bir kamyonet üretmeyi de planladıklarını anlatan Tokar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yerli bir kamyonet üretmek için her şey hazır. Bir kamyonet üretmek, TÜMOSAN için sorun olmaz, ancak önce ürettiğiniz malı satabilecek pazarın varlığından emin olmasınız. Kamyonet üretimi için bir pazar araştırması da yaptık. Kamyonet için pazar olarak öncelikle Türkiye'yi düşünüyoruz. Çünkü Türkiye'de 3-3,5 ton yük taşıma kapasiteli kamyonet açığı var. Bu açığı, tamamen Türk mühendislerinin tasarımı ve Türk işçisinin alın teriyle üreteceğimiz kamyonetle kapatmayı düşünüyoruz."

Alçelik, uyuyan devi uyandırdı



Konya gibi otomotiv üssü olabilecek bölgede TÜMOSAN'ın tam kapasite çalışmaya başlamasını ümit ettiklerini kaydeden Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Bolat, traktörden başlayarak diğer otomotiv alanlarına da genişlenebileceğini dile getirdi. Özelleştirilmesinden sonra TÜMOSAN'ın Türkiye için ve Konya için çok önemli olacağını ifade eden Bolat; "Gerçekten burada bir dev yatıyor ve Alçelik grubuna yatırımı tekrar ayağa kaldırdıkları için teşekkür etmek gerekiyor. Bu tesis özelleştirilmeseydi birkaç sene sonra hurdalık haline gelebilirdi. Bu açıdan özelleştirmeye de; üretim ve istihdam getirmek şartıyla destek olmak gerekir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Konya'da otomotiv yan sanayinin zaten güçlü durumda olduğunu vurgulayan Bolat; "Konya'da, bir oto sektörü dediğimiz ara grup yoktu. TÜMOSAN işte bu işlevi görecek. Traktörde genişlemesi, otomotivde başka alanlara da genişlemesi halinde Türkiye'nin otomotiv üreticileri ve dünyanın otomotiv üreticileri Konya'daki bu otomotiv yan sanayini görerek, Konya'yı bir otomotiv üssü olarak değerlendirmeleri yakın gözüküyor" şeklinde konuştu.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

KTO da otomotiv sanayi konuşuldu

Konya Sanayi Odası (KSO)'nda düzenlenen "Konya'da Otomotiv Sanayiinin Mevcut Durumu, Sorunları ve Beklentileri" konulu konferansa Alçelik (Tümosan) Genel Koordinatörü Çevre eski Bakanı Ziyattin Tokar konuşmacı olarak katıldı.

KSO Konferans Salonu'nda yapılan programda ayrıca, "Tümosan'ın Sanayicilerden Talepleri, Sanayicilerimizin Tümosan'dan Beklentileri" konusu da ele alındı. Programın açılış konuşmasında Konya'nın otomotiv sektöründe iyi bir yerde olduğunu ifade eden KSO Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, "Tümosan'ın Konya'da bulunması otomotiv yan sanayiine büyük gelişme kaydettirdi, Konya sanayisine yol aldırdı. Konya'yı otomotiv yan sanayi üssü yapabilmek için çalışıyoruz" dedi. Yurtiçi ve yurtdışına otomotiv yedek parçası üreten Konya'da, otomobil fabrikası kurulması için girişimlerinin sürdüğünü belirten KSO Başkanı Büyükhelvacıgil, "Buraya bir otomobil fabrikası getirirsek, yan sanayi kuruluşlarımızın gücüde önemli ölçüde artacak. Oda bünyemizde üyelerimizden oluşan Otomotiv Yüksek İstişare Kurulu oluşturduk. Toplantılarımızı yapacağız ve otomobil fabrikasının kazandırılması için altyapı oluşturacağız" dedi.
Türk Motor Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Tümosan) Alçelik Genel Koordinatörü Ziyattin Tokar, Tümosan'ın yalnız Konya'nın değil, Türkiye'nin gözbebeği bir firma olduğunu belirterek, "Alçelik'in (Tümosan) kuruluşundan özelleştirme yapıldığı tarihe kadar ürettiği traktör sayısını bir yılda üretmeyi planladık. Özelleşmenin ardından Tümosan'da farklı bir idari yapılanmaya gidilerek, yeni ve dinamik bir üretim anlayışı benimsendi. Özelleştirmeden önce zarar eder durumda olan kurum, şimdi ise dünya motor devleriyle rekabet eder konuma geldi. 2005 yılında tesisin kapasitesini daha da artırarak üretime devam ettik. Projesini kendi mühendislerimizin çizdiği motorları üreten, yurtdışı patentine ihtiyaç duymayan Türkiye'de tek dizel motor fabrikasıyız. Aylık 450 traktör üretiyoruz. Bu yıl sonuna kadar traktör üretim hedefimiz 5 bin 670. Yine bu yıl sonuna kadar 6 bin 820 adet de motor üretimi gerçekleştireceğiz. Aynı zamanda ürettiğimiz sağlam, modern ve çevreci traktörleri, yurt dışındaki rakiplerimize göre ortalama yüzde 25 daha düşük fiyattan satıyoruz. Traktörlerimizde, isteğe bağlı olarak, klima, CD çalar ve mini buzdolabı gibi unsurlar bile bulunabiliyor. Üretimimizi sadece traktörle sınırlamak istemiyoruz" diye konuştu.
Özelleştirmeden önce eskiye oranla üçte bir elamanla çalıştıklarını hatırlatan Tokar, 750 çalışanla yılda 350 traktör üretimi yapılırken, bugün 260 çalışanla ayda 450 traktör üretimi gerçekleştirildiğini vurguladı. Tümosan'da şu anda 12 tip traktör üretimini yaptıklarını anlatan Tokar, ürün başına 2 bin adet parça kullandıklarını, Türkiye genelinde 201 firmayla çalıştıklarını, Konya'dan 54 firmadan 701 adet parçayı temin ettiklerini kaydetti. Traktör ihracatını düşündüklerini, ancak bunun için altyapı oluşturduktan sonra ihracatı planladıklarına değinen Tokar, "Traktör sattığımızda servis imkanı, yedek parça dağıtım sistemini kurmadan ihracatı düşünmüyoruz. Şu anda iç piyasaya yetişebiliyoruz. Önümüzdeki yıl ihracatı planımıza aldık" şeklinde konuştu.



M
19 yıl
Yüzbaşı

Fiatci,

patent konusunda sana bazi noktalarda gereken aciklamalar tam yapilmamis galiba. Simdi patent konusu ikiye ayrilir;

1- Endustriyel tasarim hakki

Bu kavram, her turlu nesne veya urunun GEOMETRIK seklini koruma altina almak icindir. Bu kavrama bir urunun calisma prensibi, mekanizma tasarimlari, yani islevsel nitelikleri dahil degildir.

2-Patent hakki

Bu kavram ise bir urunun, tum islevlerini yerine getirebilmesi icin içinde barindirdigi mekanik, elektronik, çalisma prensiplerine dayali bilimsel tekniklerini ve tasarimin ISLEVSEL niteliklerini koruma altina alir.

********************************

Simdi hal boyle iken, ornegin senin icat ettigini iddia ettigin intercooler için, Turk Patent Ofisi'ne basvurman gerekir. Bu basvurunun kosullari ve nasil yapilacagi detayyli olarakwww.tpe.gov.tr adresinde anlatilir. Bunun detaylarina girmeyecegim.

Ancak, basvuruyu yapinca, bir çalisan prototipi de juriye sunuyorsun belirli asama dahilinde. Ancak bu asamalar 12-18 ay kadar suruyor cunku bu basvurunun dunya ulkelerindeki diger kayitli resmi ofislerden birinde daha once icat edilmedigine emin olunmasi icin inceleme yapiliyor. Bu inceleme hiç de kisa bir olay degil. Dunya uzerinde milyonlarca patent mevcut. Bu patentler uluslararasi bir indekse gore siniflandirilirlar. Bu konu basliklarina gore de incelemeler yapilir. Buna ek olarak, bir de 6 ay kadar yayin suresi verilir ki eger jurinin gozden kaçirdigi ama ayni patente daha once sahip olmus bir kimse bu hataya karsilik onceden farkedip de itiraz edebilsin diye. Yani bu prosedur sadece bizim ulkemizde bu kadar uzun surmuyor, tum dunyada bu sureç ayni asamalardan geciyor. Ulkemiz de 2005 yilinda taraf oldugu Lahey anlasmasi kapsaminda birden fazla (22) ulkede ayni anda patent basvurusu yapabilme imkani taniyor. Ancak ulke olarak bu tarafliligi cok geç gerceklestirdigimiz için, yasa maddeleri geregi ornegin 1937 'deki anlasmaya taraf birçok avrupa ulkesinde patent talebi için tek basvuru ulkemiz uzerinden yeterli olmuyor ve ayrica ek olarak EPO (european patent office) avrupa patent ofisine de tek bir basvuru yapip guncel 25 uye ulkede prosedur baslatmaniz gerekiyor. Bu isler o zaman biraz daha karisiyor. Masraflar ise sadece Turkiye için 1000$ ile halledilebilecekken, komple avrupa patenti için 3000-5000$ civarini bulabiliyor.

Endustriyel tasarim için de ulkemizin taraf olma durumu pek farkli degil. Avrupa endustriyel tasarim hakki için yine EPO'ya muracaat edip tek seferde 375 € gibi bir fiyata yaklasik 20 kadar tasarim, belgelendirilebiliyor. Bu konular biraz karisik isler, yukarida verdigim orneklemeler için TPE websitesini inceleyip net bilgileri oradan edinmenizi tavsiye ederim.

Ancak, mesela bir intercooler icadindan bahsedersek, diyelim ki basvuru yapildi ve gercekten ozgun bir icat oldugu juri tarafindan kabul edildi ve çalisan prototip basarili oldu ve patent belgesi alindi. Bundan sonra, kimse cikip da mesela bu prensiple calisan bir intercooler icin basvuru yapip, ornegin hortumunu sagdan degil de ustten cikartsa ve bunun bir yenilik oldugunu iddia etse , bu basvurusu gecersiz sayilir. Cunku bu gibi durumlarla çok fazla karsilasiliyor patent konusunda. Iste bu yuzden uzun suruyor basvuru proseduru. Yani bir tasarimin diger benzerlerinden ayirt edici olma hukumleri ilgili yasalarda net biçimde tanimlaniyor. Eger bahsi geçen hortum modifikasyonu parçanin çalisma prensibini degistirmediyse, yeni bir islev eklemediyse, elde edilen sonucu degistirmediyse, hiçbir hak iddia edilemez , verilemez.

Ama bu icad edilen patentli intercooler için, vatandasin birisi ciksa, bu parçaya bir baska ekleme yaparak verimini ve performansini arttirsa, ona baska bir islev kazandirsa, o zaman bu vatandasa da bu ek ozelliklere istinaden patent verilir. Ancak uretici bir sahis, bunu uretmeye kalktigi zaman, patent hakkinizin gecerli oldugu ulkede, adam gelismis olan modeli uretecekse mesela, ikinci adama da patent hakki bedeli odemek zorunda, birinci mucite de ilk kisim için ayrica bedel odemek zorunda. Eger odemezse, siz gidip adama "hop kardesim, bu intercooler için ilk kisimin patent hakki bana ait, sen ne yaptin boyle???" diye hesap sorabilirsiniz.

Iste gelismis ulkelerde bilgi ve teknoloji boyle garanti altina alindigi için zaten ilerleme ve kalkinma olabiliyor. Umarim aydinlatabilmisimdir.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
19 yıl
Yüzbaşı

< Resime gitmek için tıklayın >


Yakıtı koklayanların yarışında bu yıl Türk rüzgarı esti

20 ülkeden toplam 257 ekibin katıldığı Shell Eco-maraton yarışmasında bu yıl ’Türk rüzgarı’ esti.



Yarışmaya 8 okul ile katılan Türkiye, en çok ekip gönderen 5’inci ülke olurken, İngiltere, İtalya ve Almanya gibi otomotiv endüstrisinin önde gelen ülkelerini geride bıraktı. Türk okulları ikinci kez katıldıkları organizasyonda aldıkları dereceler ile de göz doldurdu.

Dünyanın önde gelen petrol şirketlerinden Shell’in, ’geleceğin otomobillerini yaratma, geleceğin enerji kaynaklarını geliştirme’ amacıyla düzenlediği Eco-maraton’da bu yıl Türk rüzgarı esti. 19-21 Mayıs tarihlerinde Fransa’nın güneyindeki Nogaro kentinde düzenlenen 21’inci Shell Eco-maraton yarışmasına 20 ülkeden toplam 257 ekip katıldı. Türk okulları bu yıl aktif yarışmacı olarak ikinci kez katıldıkları organizasyonda aldıkları dereceler ile göz doldururken yardımlaşma ve ekip ruhu ile organizasyonda diğer okullara örnek oldu.

Shell Türkiye’nin de desteğini alarak bu yıl 8 okulun yarışmaya katılması ise organizasyonda büyük ilgi çekti. Üst düzey Shell yöneticileri ile yabancı gazeteciler Türk ekiplerinin organizasyona katılmasında emeği geçen Arzu Amirak’a "Almanya bile 2 okulla burada temsil ediliyor siz nasıl 8 okulu buraya nasıl getirebildiniz. Türkiye için büyük başarı şeklinde yorumunu" yaptı. Türkiye organizasyonda üçüncü yılı olmasına rağmen yarışmaya en çok ekip gönderen 5’inci ülke olurken İngiltere, İtalya ve Almanya gibi otomotiv endüstrisinin önde gelen ülkelerini geride bıraktı.

KASIMOĞLU ÇOŞKUN 5’İNCİ:

Geçen yıldan tecrübe kazanan Özel Kasımoğlu Coşkun Fen Lisesi 257 ekibin katıldığı organizasyonda hidrojen ile çalışan araçlarıyla liseler arasında ilk sıraları zorladı. 1 litreye karşılık gelen hidrojen ile 1145 kilometre yol kat eden ekip, liseler arasında alternatif enerjide 5’inci olurken Hidrojen kategorisinde 6’ncı genel klasmanda ise 23’üncü olarak taktir topladı.

SABANCI TASARIMDA İKİNCİ:

Tasarımını tamamıyla kendileri yapan Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi 15 bin YTL’ye mal ettikleri benzinli prototipleriyle en iyi ikinci tasarım ödülünü kazandı.

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin katılımıyla ilk kez organizasyona üniversite kategorisinde yarışmamız bu yılın ilkleri arasında yer aldı. Tasarımıyla ilgi çeken ’Hidrobee’ yarışma sırasında teknik sorunlar çıkarsa da gerçekleştirilen 494 kilometrelik derecesiyle genel klasmanda 75’inci sırada yer aldı. Üniversite hidrojenle yarışan araçlar arasında ise 8’inci sırayı aldı.

ŞİŞLİ TERAKKİ’NİN BENZİNLİSİ:

’Concept 0090-SSS’ adını verdikleri araçla yarışmaya katılan Şişli Terakki Lisesi 287 kilometrelik performans gerçekleştirdi. Tasarın ve bilgisayar çizimlerinin 2 ay aracın süren Şişli Terakki’nin aracı Türkiye’deki okullar arasında en iyi benzinle yarışan prototip oldu.

ANADOLU’DAN GELDİLER:

Geçen yıl araçları hazır olduğu halde yarışmada kullanılması zorunlu olan LPG kitinin zamanında ulaşmaması sonucu yarışmaya katılamayan Eskişehir Atatürk Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi diğer okullara verdiği teknik destek ve yardımlaşmayla herkesin sevgisini kazandı. Yakıt olarak LPG kullanan lise 2 bin YTL’ye mal ettikleri ESATA26 prototipleriyle yarıştı. Atatürk Anadolu 140’ıncı sırada yer alırken, 91 kilometrelik performans gösterdi.

Water Droplet (Su damlası) isimli modifiye ettikleri araçlarıyla ikinci kez shell Eco-maraton’a katılan Eyüboğlu Koleji ise motor problemi yaşadı. Kültür alışverişi ve teknolojik paylaşım ilkesiyle yola çıkan ekip özellikle sunduğu dans gösterisiyle büyük ilgi gördü. Yarışmada Marmara Koleji 72 kilometrelik performansıyla 146’ncı sırada yer alırken, Semiha Ayverdi Anadolu Lisesi ise yaşadığı teknik sorunlar nedeniyle pistte çıkamadı.

1 litre ile 2 bin 885 km

Shell Eco-maraton’un bu yılki birincisi ev sahibi ülkeden La Joliverie Lisesi oldu. Ekip etanolla çalışan araçlarıyla 2 bin 885 kilometrelik performans gösterdi.
Ömür KIRBAŞLI



Haber Tarihi: 31.05.2006

Kaynak: otomobil gazetesi , http://www.otomobilgazetesi.com/haberoku.asp?id=2130

-------------------------------------------------------------------------

Konuyla ilgili diger linkler ve fotograflar için,

http://www.dexigner.com/forum/index.php?showtopic=6383

http://www.sabah.com.tr/cp/gnc101-20060528-102.html

http://www.sabah.com.tr/cp/gnc105-20060528-102.html

http://www.sabah.com.tr/cp/gnc102-20060528-102.html

http://www.sabah.com.tr/cp/gnc103-20060528-102.html

http://www.sabah.com.tr/cp/gnc104-20060528-102.html


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
19 yıl
Yüzbaşı

L
17 yıl
Binbaşı

Yanlış hatırlamıyorsam Ertex Döşemecilik bir otomobil üretmişti.

Hatta Cem Yılmaz filan almıştı bir tane koleksiyonu için. Bazı arkadaşlar cevap verirken yazmış da yazmış. Ama bir şeyi yazmamış. Küçük bir döşeme atelyesi otomobil üretiyor ama Koç, Sabancı üretemiyor. Hepsi hikaye. TR'de servet yanlış insanlara edindirildi maalesef. 20 sene önce Koç'un yarısı kadar servetim olsaydı, KoçSA CEO'larını bahçıvan, hizmetçi filan yapmıştım şu an Pasifik te kendime ait adadaki malikanemde.

Kazandıklarının 2 katını verince, nasılsa yapışacaklardı, abi nolur bize işe al sen süpersin die...

İşte Ertex'in ilk Türk imalatı aracı. Yapan yapıyor otomobil.

O yüzden metrelerce boş hikaye yazmayın bana.

Asıl hikaye aşağıda Fiatçılar.

SERİ ÜRETİM BELGESİ ALDILAR



Etox’un günümüz otomotiv firmalarının tüm tasarım ve prototip üretimlerini kapsayan süreçleri içinde barındıran iki yıllık çalışmanın sonucunda geliştirildiğini ifade eden Malkoç, prototip hazırlama aşamasında tasarım ekibi de dahil 46 Türk personelin görev aldığını belirtti. Malkoç, aracın şasinin yurt dışındaki diğer özel üretilen emsallerindeki gibi örme şasi tekniğine dayanarak kendi mühendisleri tarafından projelendirildiğini kaydetti.

Malkoç, otomobilin bütün parçalarını kendilerinin ürettiğini, sadece motorunu Fransa’daki bir firmadan aldıklarını ifade ederek, ”Bir süre sonra kendi motorumuzu kendimiz üretmeyi hedefliyoruz. Henüz ilk aşamadayız. Gelişime açık bir proje bu” dedi.

Etox’un günümüz koşullarını sağlayabilecek bir donanıma sahip olması nedeniyle fren testlerinde uluslararası geçerliliği olan R 13H testine tabi tutulduğunu belirten Malkoç, test sonucu bu kapsamdaki gereken tüm kriterlere uygunluğunun tespit edildiğini ifade etti. Malkoç fren sisteminin aynı zamanda ABS’yi de kapsadığını dile getirdi.

Etox’un, ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi Otomobil Teknolojileri Araştırma Merkezi’nce (OTAM) Sanayi Bakanlığının 2001/16/AT M1 sınıfındaki motorlu araçlar tip onay yönetmeliği kapsamında yapılan tüm testlerden de başarıyla geçtiğini söyleyen Malkoç, Türkiye’de seri üretim (Tip Onay) belgesini aldıklarını kaydetti.

Daha önce üretilen yerli otomobiller ”Devrim” ile ”İmza”nın ”Tip onay belgesi bulunmadığını” ifade eden Malkoç, Etox’un künyesinde ”Made in Turkey” yazan ”ilk otomobil olacağını” söyledi.

Malkoç, şu an da firmanın kendi testi olan 100 bin kilometrelik yol testine başladıklarını ifade etti. Dörtte biri sorunsuz tamamlanan test sırasında gidilen şehirlerde vatandaşların araca büyük ilgi gösterdiğini anlatan Malkoç, henüz tanıtımını gerçekleştirmemiş olmalarına rağmen şimdiden 3 ön sipariş talebi olduğunu belirtti. Malkoç, Etox için gelen sipariş taleplerini yol testi tamamlandıktan sonra alacaklarını kaydetti.



”İLGİ BİZİ SEVİNDİRİYOR”

Dünya otomotiv sektörü için olmasa bile Türkiye için bir marka yaratmanın zamanının çoktan geldiğine inandıklarını ifade eden Malkoç, ”Markayı firmalar yaratmaz, o markayı kullanan insanlar yaratır ve sahiplenir. Etox’a sokakta ve internet ortamında vatandaşlarımızın gösterdiği büyük ilgi bu konuda bizi oldukça sevindirdi” dedi.

Etox’un, piyasadaki spor otomobiller arasında ”en düşük yakıt tüketimine sahip araç olacağını” saivunan Malkoç, standart modelin şehir içinde 5.7, şehirler arasında ise 4.1 litre yakıt tüketimine sahip olduğunu söyledi.

Malkoç, en düşük Ferrari modelinin fiyatı 400 bin avrodan başlarken, Etox’un bunun 5′te biri oranında 100-150 bin YTL fiyat aralığında satışa sunulacağını kaydetti.

ARACIN SİTESİ

www.etox.com.tr



< Resime gitmek için tıklayın >


Bu mesaja 1 cevap geldi.
4
16 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orjinalden alıntı: Fiatci

Alın bi tedarikçi basit bi parça kriko ama verilen araç markaları;


http://www.arikankriko.com.tr/tur/main.asp

Elektrik parçaları için;

http://www.mako.com.tr/


Buyrun buda devrim yapılırken sıkıntı çekilen cam olayı:

http://www.doracam.com.tr/index-tr.html


alın bi tedarikçi daha

http://www.hemaendustri.com.tr/index.php


bu daha böyle uzar gider.hala yapılamayacak diye düşündüğünüz bi parça veya teknoloji varmı?



Düşündünüz mü Hiç ?

Bu Firmalar Birlik Olup Kendi MArkamızı Otomobilimizi Yapsak Ne olur diye...

Türkiye Endüstri Devleri arasına girer Fakat...

Sözde Dostlarımız Malesef Buna İzin Vermez...

Bakın Jet Fazılın İmzası.. Hattat A.ş nin Hattatı ..gibi

Hadi Yine Jet Fazılın İmza sı Aracını Şekli şemali Projesi Var idi ama Yapılamadı ..

Peki ya HAttat Sadece İsimde Kaldı...

İranın Bile Samandı VArken Bizim NEden Bir MArkamız Yok.... Cünkü %1 Milyon Dışaroya BAğımlıyız...

Kendi Ayaklarımızn üstünde Değil Koltuk Değneklerinin ÜZerinde Duruyoruzzz


Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
15 yıl
Binbaşı

''Neden bir otomobil markamız yok''
Yabancı mala para vermek daha kolay.
İmalat risk ve zorlu, ithalat karlı ve kolay..
Şu anda Avrupa'dan, Polonya;dan (Opel Astra sedan), Rusya'dan, Kore ve Japonya'dan, Çin'den, Tayland'tan (Ford ve Mazda pikap), Hindistan'dan, Arjantin'den (Citroen C4 sedan) ,İran'dan ( Samand, Peugeot 206 sedan)
ithal ediyoruz.
Anadol veya Devrim'i,Hattat veya başka bir markayı görmek mümkün, çalışarak ve diğer ülkelre gibi yerliye sahip çıkarak...
Bir okuyun;
http://otolist.blogspot.com/2010/05/zil-ve-luxgenyerliye-hayir.html
_________________________________________________
Yerli araç kullan Türkiye kazansın, bizim insanımız kazansın...
http://otolist.blogspot.com
http://panorama24.blogspot.com
http://www.otometre.com


Bu mesaja 1 cevap geldi.
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.