Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
2
Cevap
86
Tıklama
2
Öne Çıkarma
NASA’nın Nancy Grace Roman Teleskobu küçük kara delikleri arayacak
M
4 hafta
Yarbay
Konu Sahibi

NASA’nın Nancy Grace Roman Teleskobu küçük kara delikleri arayacak
NASA’nın James Webb sonrası Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu'nun üzerinde çalışıyor. Ajans bu teleskobu kullanarak kökenleri Büyük Patlama'ya kadar uzanan kara delikleri nasıl avlayacağını açıkladı. Ancak bunlar akıllara ilk olarak gelen devasa kara delikler olmayacak. Bunun tam aksine NASA, çok daha küçük kara delikleri arayacak.



NASA gözünü küçük kara deliklere dikti



Kara delik dediğimiz zaman akıllara ilk olarak galaksimizin merkezindeki gibi süper kütleli kara delikler veya Güneş’in birkaç yüz katı kadar büyük olan yıldız kütleli kara delikler geliyor. Ancak bilim insanları evrenin, Dünya kütlesinde kara deliklerle de dolu olabileceğine inanıyor. Hatta bu kara deliklerin potansiyel olarak büyük bir asteroit kadar düşük kütleye sahip olabileceği belirtiliyor.



Ayrıca Bkz.Bir kara deliğe düşmek nasıl görünüyor?



Bilim insanlarına göre bu tip küçük karadelikler esasında zamanın başlangıcından bu yana, yaklaşık 13,8 milyar yıl öncesinde bile var olmuş olabilirler. Bu tanımlamalar altında bu tip kara deliklerin “ilksel kara delikler” olarak adlandırmaları da sürpriz değil. Öte yandan bugüne kadar bu kara delikler sadece teori seviyesinde kalmış durumda, ancak 2026 veya 2027 yılında fırlatılması planlanan Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu bunu değiştirebilir.



NASA’nın Nancy Grace Roman Teleskobu küçük kara delikleri arayacak
Şimdiye kadar var olduğu doğrulanan en küçük kara delikler, büyük yıldızların çekirdeklerinde nükleer füzyon için gereken yakıtın tükenmesiyle oluşan yıldız kütleli kara deliklerdir. Bu tür bir füzyon sona erdiğinde, bu yıldızlar kendi yerçekimlerinin etkisi altında çökerler. Evrenin başlangıcında ise koşullar daha farlıydı. Bilim insanlarına göre kozmos sıcak, yoğun ve çalkantılı bir durumdayken, çok daha küçük madde yığınlarının çökmesine ve kara deliklerin doğmasına izin vermiş olabilir.



Tüm kara delikler "olay ufku" adı verilen ve ötesinde ışığın bile yerçekimsel etkilerinden kaçamayacağı bir dış bölgeye sahip. Bir olay ufkunun kara deliğin tekilliğine olan uzaklığı ise kara deliğin kütlesi belirliyor. Bu mesafe, Güneş'in yaklaşık 2,4 milyar katı kütleye sahip Messier 87 için 24,8 milyar kilometre iken Dünya kütlesindeki ilksel kara delik için küçük bir madeni para genişliğinde olacaktır.



Ancak pek çok araştırmacı, Stephen Hawking'in de etkisiyle, mevcut evrende ilksel kara deliklerin var olduğu görüşünü desteklemiyor.



Kara delikler ölebilir mi?



Bu düşünce Stephen Hawking'in "Hawking radyasyonu" teoremine dayanıyor. Hawking’e göre kara delikler bile sonsuza kadar yaşayamaz zira bu yapılar bir tür termal radyasyon sızdırıyor. Kara delikler Hawking radyasyonu sızdırdıkça kütle kaybederler ve sonunda buharlaşırlar. Bir kara deliğin kütlesi ne kadar küçükse, Hawking radyasyonunu o kadar hızlı sızdırması ve haliyle büyüklerinden daha erken ölmesi gerekiyor.



Dolayısıyla ilsel kara deliklerin 13,8 milyar yıl boyunca nasıl hayatta kaldıklarını açıklamak oldukça zor. Zaten Nancy Grace Roman’ın görevi de bu. Eğer ilksel kara delikler bulunursa bu, fizikteki pek çok prensibin gözden geçirilmesi anlamına gelecek. Bu durum galaksi oluşumundan evrenin karanlık madde içeriğine ve kozmik tarihe kadar her şeyi etkileme potansiyeline sahip.



İlksel kara delikler nasıl bulunacak?



NASA’nın Nancy Grace Roman Teleskobu küçük kara delikleri arayacak
Daha büyük kara delikleri bulmak bile çok zorken bu küçük kara delikleri nasıl bulacağız? Bilim insanlarına göre ilksel kara delikleri tespit etmenin tek yolu Albert Einstein'ın 1915'te geliştirdiği ve Genel Görelilik olarak bilinen yerçekimi teorisindeki bir ilkeyi kullanmaktan geçiyor.



Genel Görelilik, kütlesi olan her şeyin uzay ve zaman dokusunda bir eğriliğe neden olduğunu öngörür. Bu da, cisimlerin arka planlarından gelen ışığın yol boyunca bükülmesiyle sonuçlanıyor. Bilim insanları bu olguyu kütleçekimsel merceklenme olarak duymuş olabilirsiniz.



Kütleçekimsel merceklenme, evrendeki büyük kütleli cisimlerin (galaksi kümeleri gibi) ışığı büktüğü bir olaydır. Bu bükülme, tıpkı bir merceğin ışığı odaklaması gibi, uzaktaki nesnelerin görünür hale gelmesini veya görüntülerinin çoğalmasını sağlayabilir. Bir el fenerinin ışığını bir mercekten geçirerek duvara yansıtmayı düşünün. Mercek, ışığı bükerek duvara farklı bir şekilde düşmesine neden olur. Kütleçekimsel merceklenme de buna benzer şekilde çalışır.



Mercekleme nesnesi, ilkel bir kara delik gibi kütle olarak daha küçükse, mercekleme etkisi de haliyle küçük olacaktır ancak yine de arka plan kaynaklarının parlaklaşmasına neden olabilir. Buna da mikro merceklenme adı veriliyor.



Şu anda mikro mercekleme, uzayda başıboş gezegen gezegenleri tespit etmek için kullanılıyor. Bu modelle bilim insanları Nancy Grace Roman’ın Dünya kütleli haydut gezegenlerin tespitini 10 kat artırabileceğine inanıyor. Yapılan önceki araştırmalar bir yıldızın etrafında dolanmayan ve haydut gezegen olarak ifade edilen cisimlerden trilyonlarca olduğunu ortaya koymuştu. Haliyle bu nesnelerin bolluğu, Dünya kütlesindeki bu nesnelerin bazılarının aslında ilksel kara delikler olabileceği spekülasyonlarına yol açtı. Nancy Grace Roman, iki nesne arasındaki farkı bilim insanları için netleştirecek.




Kaynak:https://www.space.com/nancy-grace-roman-primordial-black-hole-detection

 Haberi Portalda Gör

N
4 hafta
General

İlksel karadeliklerle ilgili bir sorun da mevcut karadeliklerle ilgili. Stellar veya süper masif görünenlerden bir kısmı ilksel de olabilirler ama onlara bakılarak ilksel karadeliklerin varlığına veya yokluğuna dair fazla bir şey söylenemiyor. Karadelikler aşırı kompakt ve kimya fakiri varlıklar, malum saçsızlık hipotezi veya teoremi (no-hair theorem) çerçevesinde yalnızca kütleleri, açısal momentumları ve manyetik alanları mevcut. Haliyle çeşit çeşit kimyasal ve fiziksel özelliklerle tanımlanan yıldızların ve gezegenlerin aksine karadelikler - hele evrendekilerin ekseriyetinin madde yığılımsız şekilde karanlıkta saklı biçimde başıboş salındıkları düşünülürse - geçmişlerine dair en iyi anlatıcılar değiller.

Ama kendi kişisel amatör görüşüm uyarınca ben ilksel karadeliklerin - en azından şu anda tanımlanabilir şekilde - varolmadığına inanma eğilimindeyim. Bunun sebebi de kütle bazında stellar ve süper masif karadelikler arasında yer alan orta kütleli karadelik (intermediate black hole, 10^2-10^5 Güneş kütlesi aralığında karadelikler) yoksunluğu veya fakirliği. Bu yoksunluk bizim gözlemsel astronomideki eskiğimizden veya bilmediğimiz fiziksel başka bir faktörden kaynaklanıyor da olabilir. Ancak herhalde ilksel karadelikler varolsaydı sanırım bu orta tip karadeliklerden gözlem ve araştırmalarda daha fazla bulunurdu. Çünkü ilksel karadeliklerin - stellar karadeliklerin aksine - bir kütle sınırlarının bulunmadığı ve çeşit çeşit büyüklüklerde olacakları varsayılıyor. Bu durumda eğer ilksel karadelikler varolsaydı orta kütlelilerden de ciddi miktarda bulunmaz mıydı? Belki de ilksel karadeliklerden gerçekten bolca vardı ve orta kütleli olanları - orta kütleli karadelik fakirliğini açıklar şekilde - genelde galaksi merkezlerinde bulunan süper masif karadeliklerin tohumları oldu - black hole mergers yoluyla. Böyle bir varsayımı haliyle kütleçekimsel dalgalanma astronomisi tarafında LIGO ve Virgo ile kontrol etmek gerekebilir. Yüksek bir Hawking sıcaklığıyla daha büyük aşıma yapan minik olanları da belki çok daha kısa süreli ömürleri içerisinde buharlaştı veya ışıyıp kütle kaybede kaybede Planck Kalıntısı (Planck Relic) denen tespit edilmesi pratikte hemen hemen imkansız başka bir hipotetik karadelik türüne indirgendi.

Gördüğünüz üzere ilksel karadelikleri bulmak veya ayırt edebilmek araştırmacılar için devasa bir zorluk teşkil ediyor. Bir yandan da - sırf karadeliklerin söz konusu olmasından ve evrenin evrimiyle çeşitli bağlar taşımalarından dolayı - tamamen görmezden de gelinemeyecek kadar önemliler. Hipotetik nesneler diye öylece geçirtirilemiyor. Esasında 9.gezegenin nar büyüklüğünde ilksel bir karadelik olabileceği ihtimallerini ve bu varsayımın hangi araştırma yöntemleriyle test edilebileceğini inceleyen bir makale dahi mevcut! İlksel karadelikler teoride dönüşebilecekleri Planck Kalıntıları veya kendileri olarak karanlık madde fenomeninin de - en azından bir kısmını - açıklayabilir. Yalnız bu varsayımla ilgili sıkıntı da vaziyet eğer bu olsaydı daha fazla lenslenme hadisesinin yaşanması gerektiğiyle ilgilidir.



< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

D
3 hafta
Yarbay

NASA çalışıyor



DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.