Teknoloji Haberleri
Aşağı Git
Tüm Forumlar
Motorlu Araçlar Dünyası
Markalar
Volvo
VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar
Bu konudaki kullanıcılar: 2 misafir, 2 mobil kullanıcı
7560
Cevap 620676
Tıklama 0
Öne Çıkarma
Cevap 620676
Tıklama 0
Öne Çıkarma
-
Cevap: VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar (31. sayfa)
Evi değiştirsen. Ya da eve başka yoldan gitsen...  Sesin sebebini bulmandan daha kolay olabilir. Şaka bir yana, benzer sesler arada sırada bende de oluyor. Sebebini öğrenmek için bunu servisteki ustalara anlatmayı gözüm artık yemediğinden, onlardan duymadan kendi kendime tekrar ediyorum... "Volkan, bu ses normal, arabanda hiçbir şey yok. Müziğin sesini aç duyma bu sesleri" |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Amortisörler değiştikten sonra bi o ses kaldı. O yüzden biraz üzerinde duruyorum. Bir de garip bir inatlaşma oluştu aramızda. Sebebini bir öğrenebilsem inadına yaptırmayacağım.  Yeterki derdi neymiş öğreneyim... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
iyi bilirim o inadı... bu sefer kesinlikle çözücem diye servise gidilir, bir ton nasihatten sonra sinir küpü olarak dönülür oradan. Evi ya da yolu değiştir. Ya da müziği aç. Gerçekten daha kolay. Bana daha sonra "ben demiştim" dedirtme. Parana ve zamanına yazık. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| arkadaslar meraba ben s60 almayı ciddi ciddi düşünüyorum 2003-2004 model ancak yaklasık bu fiyata 1999-2001 bmv 5,20i ler de hos duruyo 2 arabayıda bilen birleri varsa bana yardımcı olabilirmi acaba yani hangisi sizce diğerinden 1 adım öndedir ben her iki arabayıda hiç kullanmadım ama volvo bana hep bi ayrıcalık gibi geldi şimdiye kadar ama kararsızım bu konuda yardımcı olursanız cok sevinirim |
Bu mesaja 3 cevap geldi.
| hangisi hoşuna gidiyorsa onu al derim |
BMW'nin en saygı duyduğum kasasıdır E39, ve tasarımını da S60'a çok benzetirim. Ama birbirlerinden çok farklı arabalar. - 5.20 E-Segmenti, S60 D-segmentidir. 5.20'nin boyu 17 cm, aks arası ise 8 cm uzundur S60'dan. 5.20 S80 ile aynı segmenttedir esasında. - S60 önden, 5.20 arkadan çekişlidir. - S60 turbo ve 177 hp, 5.20i ise 2000 yılına kadar atmosferik 148 hp'dir, 2000'den sonra 168 hp olmuştu. S60 turbo desteği sayesinde daha ataktır. - 5.20 direksiyon ve şanzıman tepkileri açısından ve arkadan çekiş sayesinde daha keyif verici bir kullanım sunacaktır. - Malzeme kaliteleri muhtemelen birbirlerini aratmaz. - 10-12 yaşındaki bir BMW'nin muhtemelen anası ağlamıştır. 7-8 yaşında daha temiz ve iyi kulanılmış bir S60 bulabilirsiniz. - Her iki markanın da kullanıcı profili farklıdır. - Tahminimce Afyon'da Volvo ustası sıkıntısı çekebilirsiniz. Eğer 5.20i yerine 5.28 veya 5.30 deseydiniz, hiç düşünmez BMW derdim ama 2.0T S60 ve 5.20i kıyaslanıyorsa kişisel beğeni ve tercihler öne çıkar. Bence ikisinin de artı ve eksi yönleri var. Değerlendirme size ait. Ayrıca aynı paralara S80'de bulunabilir. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
arkadasım öncelikle cevap için tesekkür ederim.afyonda ne bmw ne de volvo ustası bulunmuyo yetkili servislerde dahil bundan önce vw boram vardı yetkili servis olmasına rağmen işten anlamayan insanlar var yani afyon usta bakımından biraz fakir...sunu sormak istiyorum cevabına istinaden s60 turbo olusu 2.el de bi avantajmıdır yani turbosunun ömrü bakımından çünkü sanıyorum maliyetli bi parça turbosu yani turbolu bi s60 mı size göre yoksa daha az atak olan ama ilerde turbo masrafı gibi bi sıkıntı olmuycak olan bmw mi? anası ağlamıslık konusunda size katılıyorum cünkü cok hor kullanılıyo bmwler s60lar onlara nazaran daha düzgün ve az kurcalanıyo. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
2. el araç almak zaten başlı başına bir risk. O yüzden temiz kullanılmış ve iyi bakılmış bir araba her zaman diğer kriterlere bakılmaksızın tercih edilmeli diye düşünüyorum. Araba sonuçta bir tek turbodan oluşan birşey değil. Motoru var, şanzımanı var, komple yürüyen aksam var. Bu araçlarda bilimum elektronik donanım, sensörler vs. var. Aldığınız turbolu bir arabanın turbosu sapasağlam çıkıp diğer başka bir yerindeki arıza turbodan daha pahalıya da mal olabilir. Markaya göre yorum yapmak çok zor. Benim arabam 150,000 km'de. Bildiğim kadarı ile turbosunda hiçbir problemi yok. S60 turbosundan arıza şikayeti olanı da duymadım ya da yabancı siteler dahil okumadım. Demek ki S60'ların turbo ile ilgili kronik bir problemi yok. Ama turbonun dikkatli kullanılmış olması önemli. Motor yağının (Volvo 0-30 yağ öneriyor) ve hava filtresinin zamanında değişmiş olması; Aracın özellikle soğukken ya da sürekli yüksek devirlerde kullanılmamış olması turbonun ömrünü uzatacaktır. Mesela ben servis 20,000 km'de bir dese de, aracı tozlu ortamlarda kullandığım için her 10,000 km'de bir yağını değiştiriyorum. Biraz araştırma ile temiz bir Volvo bulma ihtimalinizin yüksek olduğunu düşünüyorum. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi volkan.d -- 23 Kasım 2010; 17:47:18 >
Sayın yalkinh, 2005 model 150,000 km'deki Volvo S60 2.5T aracımda son 5 aydır ve yaklaşık 20,000 km'den fazladır zaman zaman başgösteren ve gittikçe artan bir çekiş düşüklüğü problemi vardı. Ayrıca son bir aydır da motordan sanki siboplar vuruyormuş gibi çır çır sesi gelmekte. Daha önceden de vardı ama ben mi farketmedim bilemiyorum. Bu sebeple son 5 aydır Ankara, İzmir ve Bursa'daki yetkili servislere aracı gösterdim ama arıza kodu vermediği için hiç bir yaklaşımda bulunabilecek kapasitede değiller ne yazık ki. Kendi okuduklarım doğrultusunda arabanın temizlenmedik yeri ve değişmedik hava hortumu, ateşleme sistemi, vs kalmadı. İyileşmeler gördüysem de tam çözüme ulaşamadım. sorunun sanki benzinin tam yakılamamasından kaynaklı olduğunu düşündüm hep ama deneme yanılma ile de muvaffak olamadık. Sizin geçenlerde yazmış olduğunuz yukarıdaki mesajınızı okuduktan sonra, serviste bu temizliği yapmalarını istedim. Önce yapılamayacağını söylediler. ilgili TSB'yi buldum ve dün yetkili serviste, elimde TSB'nin çıktısı ile bağıra çağıra VVT selenoidini temizlettim. Ancak bu işi yaparken bana asıl VVT'nin bozulmuş olduğunu ve çır çır sesin ondan geldiğini söylediler. VVT Selenoidi ile VVT farklı şeylermiş. Hatta benim yanımda araç çalışırken VVT'nin temasını kestiklerinde (ne yaptıklarından tam emin değilim aslında) çır çır sesin gittiğini gözlemledim. Yenisi 2 x 600= 1200 TL imiş. indirimle herhalde 850-900 TL civarına gelir, çok problem değil sorun gidecekse taktıracağım. Sadece bana arabayı 20,000 km'den fazladır bu şeklide kullandırttıkları için acayip bir fırça yediler. Yenisi ile değişim tek çare midir? Çıkma parça kullanmayı kast etmiyorum. Temizlik ya da başka şey mümkün müdür? Ama asıl bu neden olur merak ediyorum. Başka bir yerdeki problem buna sebebiyet veriyorsa bunu bilmek isterim esasında. Kronik bir problem ise anlarım ama servisteki usta(cık)lar daha önce böyle bir soruna rastlamadık diyorlar. Gerçi parça İsveç'ten gelmiyor, İstanbul'da hazırda varmış. Bu da sıkça kullanılan bir parça olduğunu ve bizim ustaların cehaletini düşündürüyor bana ama neyse. Bir ihtimal, geçen yıl bir talihsizlik sonucu akaryakıt istasyonunun deposuna su girdiği için, arabaya benzin koyuyoruz diye 64 lt kadar su koymuşlardı. Tüm yakıt sistemi temizlenmiş ve "motorda da bir şey yok" teyidini almıştım yetkili servisten. O olaydan sonra 50,000 km yol yapım, demek ki bu çekiş düşüklüğü sorunu çıkmadan önce 30,000 km'ye yakın yol yapmış oluyorum. Ama acaba ilgisi var mıdır diye de düşünmeden edemiyor insan. İlginiz için şimdiden teşekkürler. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
Volkan bey değişken sibop zamanlaması hareket olarak egzantrik millerinde gerçekleşiyor bu hareketi tetikleyen ise ordaki mekanizmaya bağlı olan bir solenoid valf .Valfi devre dışı bıraktığınızda eğer ses kesiliyor ise ki servis bu işlemi yapmış maalesef sizin sorununuz ileri boyuta geçmiş demektir.VVT mekanizması değişmesi gerekiyor büyük ihtimal ile .Ama bu değişimi yaparken lifter denilen sibop iteceklerinizide en azından söktürüp temizlenmesini sağlayın ki bir süre sonra lifter odaklı sibop sesi problemi ile karşılaşma problemini de aradan çıkartın.parça fiyatı hakkında şu anda net bir bilgim yok ama yarın çok iyi tanıdığım bir özel volvo servisinden parçanın olması gereken rakamı öğrenir size yazarım.Depoya koyulan suyun egzantrik lerle alakası yok su pompadan geçerek yakıt rampasına ordan enjektörlere ve motora gider birde yakıt buharı (canister valfi) alma sistemine etki edebilir.bazen bu tarz sorunlar çıkabiliyor ve tecrübeme dayanarak size söyleyebilirimki bu tarz sorunların esas kaynağı çoğunlukla ya malzeme hatası yada kalitesizliğidir. Bütün bu işlem bittikten sonra aracınızın baro sensör okuma değerinide OBD sisteminde real time okumada kontrol ettirin.barosensörde volvolarda nadirde olsa çekiş problemi yaşatan bir sensördür ve bazen arıza kodu vermeden de hatalı ölçüm yaparak servis görevlilerini deli eder. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bu konu başlığındaki arkadaşların birçok ortak özelliği var sanırım :) gerçi ortak özellik olmasa ortak yerde buluşulmaz :P Medjay85 sanırım aramıza hoşgeldin. Sanırım diyorum çünki bende bir süre önce acaba 520 mi E200 mü yoksa S60 mı diye düşünüp duruyordum. High dostum başta olmak üzere bu başlık altında yorum yazan diper değerli arkadaşların da katkılarıyla Passatıma veda edip S60 20T aldım. İyikide almışım. Senin gibi bende önce Bmw istiyordum birsürü 520 ve 528 test etme imkanım oldu hiçbirinden tad alamadım. Volkand arkadaşım 528 demiş, muhakkak benim bilmediğim birşeyleri bildiğinden haklı olarak tavsiye ediyordur, ya da benim test ettiğim araçlar sorunlu olabilir. Kesinlikle herhangi bir iddiam yok. Yedek parça masraf vs konusu bence iki arabada da aynı gibidir. Ama balkondan izlerken kesinlikle S60 :) |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
S60'ın coupe tarzı bir tasarımı var. Bu belki arka koltuk kısmını daraltıyor ama göze hoş gelen bir görünüm sunuyor. 4 kapılı olması da artık bizim gibi çoluk çocuğa karışmış veya karışacaklar için gayet iyi. Hem gençlik hevesimizi alıyoruz hem işimizi görüyoruz. s60'a 4 kapılı bir coupe diyebiliriz kısaca. BMW 5 serisine gelince amcamda 1995 model 520i var. 150 BG. Benim hep 5 serisi deyince o aklıma geliyor. Ona göre bence genel toplamda s60 çok daha iyi. Yalnız şu an 250 bin km.yi devirmiş olmasına rağmen hala genel bakımlar hariç ekstra bir masraf çıkardığını duymadım amcamın 95 model 520 sinin. 2000 model civarı olan bir sonraki kasası hakkında ise pek bir bilgim yok. Ne desem yalan olur. Sadece aklımda ön koltuk kısmının biraz boğucu olduğu aklımda kalmış. Bu arada yalkinh hocam, Okuyabildiğim gözüme çarpan mesajlarınıza göre teknik konularda bilginizin oldukça iyi olduğunu gördüm. Daha sık uğrayıp, mesajlarınızla katkıda bulunmanızı canı gönülden isterim.  Tez_tex dostum, seni de arabandan memnun gördüğüme sevindim. İnşallah böyle devam eder... |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HiGHWAYMOUSE -- 25 Kasım 2010; 2:00:08 >
@yalkinh, İlginize çok teşekkür ederim. Bilginize sağlık. Barosensör dediğiniz MAP sensörüdür değil mi? Ondan ben de şüphelenmiştim açıkçası. Özellikle uzun yolda rakım farkının çok olma durumuna göre bu problemin arttığını düşünüyorum. En iyisi bir ODBII diagnoz cihazı almak galiba.. Son bir soru... Bu problemin triger kayışı değiştikten sonraki dönemde ortaya çıktığını göz önüne alarak; acaba triger kayışı takılırken yapılan bir uygunsuzluk da VVT sistemindeki bu arızaya sebebiyet vermiş olabilir mi acaba? |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi volkan.d -- 25 Kasım 2010; 12:46:11 >
5.28 veya 5.30 demiştim esasında. 2002 E39 kasa bir 5.30'u uzun yolda 1,200 km kadar kullanmışlığım olmuştu. Yukarıda da belirttiğim gibi şanzıman ve direksiyon tepkileri S60'a göre çok başarılı idi. Aynı şekilde patronumda W210 kasa 722.6 5-speed otomatik şanzımanlı bir E320 var, sıkça kullandığım. O da çok özel ve keyifli bir araba. Benim olmazsa olmazım 4 çeker. Ama 4 çeker değilse de o zaman arkadan çeker. Turbo (ve turbo gecikmesi) olmayan 200+ hp ve 300+ Nm torklu ve arkadan çeker bir aracı kullandıktan sonra insan o arabaya aşık oluyor. Turbo'nun verdiği ataklık hissi ve zevki çok yapay kalıyor. Yanlış anlamaya mahal vermemek için belirteyim; burada söylemek istediğim markadan çok belli model ve motorların birbirlerine göre kıyaslanması. Ama bana marka imajı derseniz (daha önce de yazmıştım) bu ülkede asla Mercedes ve BMW almam. Bunu da tartışmam bile. Sebepleri sadece bana özel. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
| aslında turbo araba sürmek daha keyiflidir... tork eğrisinin bir anda yükselmesi keyif demektir.. ancak sevmeyenlerde varmış.. olabilir zevk meselesi... |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Sevilmemesinin ana sebebi turbo-lag denen gücün tekerlere yansıtılmasındaki gecikmeden kaynaklanıyor sanıyorum. Gaza bastığında anlık tepkiler alamıyorsun. Turbonun basıncı belli bir seviyeye gelene kadar beklemek zorunda kalıyorsun. Bu belki atıyorum 0,5 sn.lik gibi küçük bir gecikmedir ama performans odaklı kullanımda rahatsızlık verebiliyor. Mesela yarışçısın. Viraja girmeden yavaşladın. Virajı nispeten düşük hızla alt devirlerde döndün. Apex çıkışında gaza yüklenmen gerekiyor. Yükleniyorsun ama araba "ıhhh, daha dur turbom dolmadı..." diyor. Tam da anlamam ama bunun gibi şeyler yani...  |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Ben, kendi yazdıklarımı daha güzel özetleyemezdim. İlla yarışçı olmaya da gerek yok. Araba sollarken bile geçerli olabiliyor bu durum. |
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Teşekkürler hocam... Yalnız bizim arabalar otomatik vites ya... İşte dip gaz yapılarak olan hızlanmalarda şanzımanın vites küçültmesi sırasında geçen zamandan mı yoksa turbo-lag'dan mı kaynaklı bir gecikme oluyor insan hissedemiyor. Veya diğer bir değişle her ikisindendir de, hangisinin etkisi ne kadar anlaşılmıyor. Ama her halukarde oluşan bu gecikme rahatsızlık verebiliyor. Bir de bence otomatik vitesli arabalar virajlarda biraz sınırları zorlayarak kullanmaya uygun değil. Viraj çıkışında gaza yüklenmek gerektiğinde eğer biraz fazla yüklensen araç bunu kick-down olarak algılayıp vites düşürümeye çalışıyor. Vites düşürürken aradaki kopukluk bir anlık aracın öne yığılmasına sonra tekrar belki istemediğin kadar yoğun bir kuvvetle hızlanmasına sebep oluyor. Bu gaz-vites ikilisi iyi ayarlanamazsa sınırların da zorlandığı bir ortamda yoldan çıkmaya sebep olabilir gibi geliyor bana. Ot. Vites için söylediğim bu sıkıntı turbo içinde aynen geçerli tabi. Çünkü onda da gecikme ve istenilenden fazla gücün ani aktarımı gibi durumlar mevcut. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
|
hesheit abi, Aslında senin değindiğin konuda pek çok kişi aynı düşünüyor, yani genç yaşta s60 gibi bir arabanın fazla büyük olduğunu. ama ben yaklaşık 1,5 yıkdır volvoları araştırıyorum, bir ay öncesine kadar 2005 ve üstü kasa s40 almaya karar vermiştim ancak daha sonra özellikle bu forumu okuduktan sonra s60 daha uygun gelmeye başladı. Tabi bunun nedenleri şunlar: 1.benim arabayı kısa zamansonra satma düşüncem yok 6-7 sene kullanacağım. s2005 s40la s60 arasında çok az fark var, bunun nedeni olarak s40ın kasa değişikliği ve s60dan daha fazla sayıda üretilmesi dolayısıyla satış-alış işleminin nispeten kolay olması diye düşünüyorum. bu kapsamda s60ı terch edebilirim. 2. yakıt düşünüldüğünde 2000 motor lpgli olduğunda çevremde gördüğüm kadarıyla baş edilebilir seviyede, dolayısıyla s40 benzinli almak dezavantaj, dizeli ise hem pahalı hem de dizellerin bakım fiyatlarını hiç bilmiyorum ama yüksek olduğu söyleniyor. 3. servis düşünüldüğünde ikisi de volvo, bu durumda yapacak birşey yok, volvo almaktan başka da bir düşüncem yok, umarım buralarda volvodan anlayan en azından basit sorunları halledebileceğim bir usta vardır. eğer izmirde varsa da adını işyerini ve telefonunu verebilirseniz sevinirim. 4. c30 u hiç düşünmüyorum çünkü sedan almak istiyorum, arabanın ağır olması uzun yolda güvenli olması yola yapışması ve bastığınız zaman gitmesi gerekir sanıyorum bu özellikler s60 2.0 T de var. 5.bir de 180 beygir olması örneğin 125 beygir 2000motor bir arabaya göre yakıt konusunda ne kadar farkeder. bu durum gözönüne alındığında s60 ve s40 arasında bana hangisini önerirsin görüşlerini bekliyorum. |
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Bir de şunu farkettim. Şu çözüm bulamadığım zaman zaman ortaya çıkan ön taraftan gelen rahatsız edici giyuukk sesi eve giderken hafif rampa ve sola viraj olan yerde dönüşü (arabanın sağ ön tekerine en fazla yük bindiği konum) tamamladıktan sonra %80 ortaya çıkıyor. Normal düz yolda falan giderken direksiyonun konumundan bağımsız çıkada biliyor, çıkmaya da...Fakat o viraj sonunda her zaman değil ama çıkma ihtimali yüksek.
Bu bilgiler ışığında yeni bir teori geliştirebilecek var mı acaba?
Bu mesaja 3 cevap geldi. Cevapları Gizle