XpanD de geçen hafta aynısını bende yaşadım ve memnun kalmadım açıkçası. Kontrastı çok düşürdüğü gibi renklerde solgunluk, bulanıklık meydana geldi. |
Bu konuyla ilgili okuduğum yorumlardan sonra kararım Real 3D oldu. En yakın zamanda gideceğim. |
IMAX 3D 1) Stereoskopik polarizasyon tekniğinde en iyi 3D simülasyon IMAX 3D ile elde edilir. Neden? İcad edildiği ilk günden bu yana sırası ile anaglif ve eclipse metodlarını kullanan IMAX teknolojisi çağımızda Stereoskopik ve üç formlu (çizgisel & dairesel ve aktif) polarizasyon tekniğine yön veren en eski / en gelişmiş standart olmayı başarmıştır. Perdesi için özel olarak kullanılan 15 delikli 70mm’lik filmleri, standart 35mm’nin yaklaşık 10 katı fazla renk / veri bilgisi içerir. Buna rağmen ses bilgisi içermeyen IMAX filmlerinde ses trackleri ayrı bir biçimde oluşturulan ve filme senkronize edilen 35mm’lik film şeritlerine işlenir. Dolayısıyla AFM’lerde sıklıkla karşılaştığımız senkronizasyon problemi de bundan kaynaklanıyor. Standart IMAX perdelerde kullanılan 4K’lık Double-Xenon lambalı projektörlerle 3D filmlerde sağlanabilecek en net / aydınlık görüntüyü alırsınız. Polarizasyon tekniği olarak dairesel polarizasyonun gerisinde kalan Lineer polarizasyon kullandığı ve frame tekrarlama -ghosting- özelliğine sahip olduğu için IMAX standartlarına uymayan perdelerde görüntüde titreme olabilir. Bu da başağrısı ve miğde bulantısına neden olur. Ama dikkatinizi çekiyorum: IMAX standartlarına uymayan perdelerde! Gerçek renk / derinlik bilgisine sahip dev gibi filmleri (70mm), 48fps’lik HD seçeneği, dev gibi bir ses sistemi ve kocaman bir salonla IMAX’in; yay şeklinde dizayn edilen hayvani perdesi ile en muhteşem 3D performansını sunacağına garanti veriyorum. Xpand 3D 2) Xpand 3D 20′lerde geliştirilen Teleview’ın milenyum versiyonudur diyebiliriz. Likid kristal içeren gözlükleri ile alternate-frame sequencing adı verilen tekniği birleştirir. Bu teknikte 3D algısı yaratabilmek için saniyede 48 frame gösterilir ve ilk frame sağ, ardından gelen frame ise sol göze yönlendirilir. Böylece son derece hızlı gelişen bu değişimi doğru yorumlayamayan beyin “Eclipse” adı verilen bu hile ile cisimleri 3D gördüğünü zanneder. Rakipleri RealD 3D ve IMAX 3D’ye kıyasla daha farklı bir polarizasyon tekniğine (active) sahip olan Xpand 3D’de, standart beyaz ekranda büyük oranda ışık ve renk kaybı yaşanır. (Çünkü ekran kalibrasyonu çok zordur.) Bu nedenle güçlü bir projektörle ışıklandırılmayan mat beyaz ekranlarda Xpand 3D teknolojisi ile film izlerseniz, b.. gibi sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Maliyetleri düşürerek (Gümüş ekran yok, frame çoğaltma yok) maksimum 24 metrelik ekranlarda “mazbut” bir 3D deneyimi yaşatır. Halbuki bir IMAX sahnesi minimum 22 metreden başlıyor. ILM’in ve Disney’in indoor olarak tercih ettiği 3D teknolojisi olan Xpand’in kamusal sinemalara adaptasyonu oldukça zor ve masraflıymış. Dolayısı ile bir çok işletme Xpand 3D’nin “doğan görünümlü şahin” modelini tercih ederek, standart beyaz perde üzerinde dijital projeksiyonla film oynatır. Bu nedenle dijital projeksiyonlu Xpand 3D’de izlediği 3D film yüzünden; 3D sinema deneyimini sadece üzerine doğru gelen objelerden ibaret zanneden seyircilerin neler kaçırdığını, buradan yazarak tarif etmem imkansız. BTW; James Cameron’ın tüm bunlara rağmen Avatar’ın Japonya gösterimini Xpand 3D’de izlemeyi tercih ettiğini de belirtmek istiyorum. Herhalde nasıl göründüğünü merak etti. RealD 3D 3) RealD 3D, rakiplerine oranla en rahat izlenen 3D teknolojisi olma ünvanını hak ediyor. Avatar özelinde konuşmazsak; -ki Avatar’ı IMAX için çekilmiş en başarılı ve stabil 3D film yapan James Cameron’ın icad ettiği kamera ve çekim tekniklerini ayrı bir yazıda inceleyeceğiz- herhangi bir 3D film, herhangi bir sinemada izlenecekse RealD 3D’nin tercih edilmesini öneririm. RealD 3D sinema işletmecilerinin IMAX maliyetlerini tam olarak karşılayamadığı her durumda Xpand 3D’den çok daha iyi bir seçim olacaktır. Neden? Dairesel polarizasyon tekniğini kullanan RealD 3D, karanlık veya bulanık sahneler görmenize sebep olan lineer polarizasyondan üstün olduğu için çok daha rahat izlenir. Kafanızı belli bir açıda tutmanız gerekmez. Odaklanırken -göreceli olarak- problem yaşamazsınız. Standart gümüş ekranlarında extra aydınlatma sağlayan projektörlere sahip olduğu için, seyircinin 1 saniyede algılayabildiği ışık oranının ortamdaki ışıksızlıkla çakışmamasına imkan sağlar ve miğde bulantısı yapmaz. Subtle Ghosting adı verilen bir teknik ile standart olarak 24fpslik görüntü sunan dijital videoyu en az 3 kere çoğaltarak ekrandaki titremeyi azaltır ve 144fps’ye kadar çıkabilen hızlarda stabil bir polarizasyon imkanı sağlar. Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur. Kaynak :http://thescifichronicles.blogspot.com |
yurtdısındaysan imax izle türkiyedeysen ya istinye parkın adam olmasını bekle yada reel d izle ama ne zevki kalır bilmem |
Avatarı bende İstinyede IMAX ta izledim, Imaxı bildiğim için tercih ettim, herkesin bahsettiği altyazı sorunu var, çünkü altyazı filmin üstünde dğil, içinde kalıyor, filmde biri altyazının önünden geçebiliyor, Ama genelde Altyazı sorunu filmin tadını çıkarmanıza çok büyük engel teşkül etmiyor, diyalogtan çok görsel şölen üzerine kurulu bir film, ben yinede Imax ta izlemenizi tavsiye ederim, en azından o büyük perde için IMAX ı diğer sistemler le karşılaştırmam zor, çünkü diğerlerini bilmiyorum ama, şunu söylemek isterim. IMAX il olarak Ankaraya gelmişti, orda izlemiştim, sanki Ankaradaki salon daha güzeldi ve perde daha büyük geldi bana, bir de orda görüntü istinye ye göre daha canlıydı sanki. |
Gidip önce RealD ile izledim. Çok güzeldi. Sonra dedim, oğlumda seyretsin. Zira her "insanın" izlemesi gereken bir film bence. Bir an aklıma esti ve Taa İstinyePark'a gittim. Şimdi şöyle, Gebze'nin suburbanında oturuyorsanız, arabanızda yoksa, bunun taa Ankara'ya gitmekten pek farkı yok. Peki sonuç? Muhteşemdi, tek kelimeyle muhteşem. Aradaki farkı yaratan ne? Birincisi, salon dolu olup, işi bilmeyen yurdum insanının arka sıraları doldurması, bize ancak en ön 3. sıradan yer kalması. Klasik bir salonda burada oturmak zulmdür izleyiciye. Ama bu IMAX için pek geçerli değil. Bu bilmeden yaptığımız tercih, bizi aldı, Pandora'nın tam ortasına koyuverdi. Etrafınızda Pandora'dan başka bir yer yok. Tüm görüş alanınız, kafayı sağa sola çevirsenizde filmin kendisi ile dopdolu. Ve adama bu filmi IMAX için çekmiş. Bu ne demek? Bu, seyirci minare boyu bir perdenin önünde oturuyor demek. Ve yönetmen ustalığı burada göstermiş. Sahnedeki her detayı kaçırmadan önünüze getirmiş. bir ton kritik ve eleştiri filan okudum ama hepsi bunu atlamış bir şekilde. Olayı sanki 3D'nin doğasıymış gibi algılamış millet. Çok 3D seyrettik, IMAX ile'de seyrettik, ama bu olay yok. Filmi seyretmiyorsunuz, filmin içindesiniz. Pratikte 3D iki gözün görüş alanı kesişiminde sınırlanır. Bu ne demek? Ekrandna çıkıp üzerinize gelen şey, burnunuzun ucuna kadar gelebilir, ama yanıbaşınıza gelmez. Fakat IMAX'in salona göre devasa olan perdesi, salonun ön tarafında küre gibi, etrafınızı sarıyor. Böylece 3D etkisi önünüzde değil, yanlarda da devam ediyor. Ve bu vaziyeti çakan Cameron, bildiğimiz 3D filmlerdeki gibi bir şeyleri suratınıza sürmüyor. Bakışınızı bu yanlara kaydırma olayını mükemmelen yapmış ve siz, sanki filmin içine girmiş oluyorsunuz. Kısaca, konu bir 3D atraksiyonunu çok aşan, gerek çekim tekniği, gerekse kompozisyon olarak sizi çok basit göz hileleriyle 3D'nin ötesine taşıyan, sanki bir boyut daha katılmış gibi bir durum ortaya çıkmış. İşte bu ek boyutu, sizi alıp filmin içine sürükleyen boyutu ancak o aşmış, hormonlu perde ve inadına ona yakın bir yerde hissedebiliyorsunuz. Ve şapka çıkarıyorum, Cameron bu işi biliyor gerçekten, ki görüyorum işte, bu hususu kimse pek vurgulamamış. İnsanlar, sinemadan çıkmış, Pandora'nın büyüsü altında kalmış. İşi bilenler bile, ortada olan şeyin ne olduğunu anlamamış. Evet, bu film sinemada yeni bir devrin başlangıcı. Peki gelecekte ne olacak? Cameron'un geliştirdiği bu hologram kullanmadan insanı saran 3D olayını en iyi sunacak perde, projeksiyon vs. geliştirilecek. Eksikler yavaş yavaş düzelecek. Ve şu abarmış CGI olayı, başka teknik sorunları aşmaya yarayacak. Sonuç, korsancıların pili bitecek, sinema çağı geri dönecek. Ama evimize projeksiyon makinesi alırız, 5+1'leri 100+20 yaparız mı? Geçin bunu.. Evinizde ormanı yokan grayderin azametini size gösterecek perde olabilir, ama o azameti size yaşatacak 6 katlı apartman boyunda bir perde pek olası değil.. Şu anda teknolojinin emeklediğini söyleyebilirim. Fakat, bu haliyle bile netice muazzam. Ve bu farkı yaşamak için, IMAX olmazsa olmaz. Hatta, IMAX salonlarının arka sıraları gene olmaz. Yada biri artık IMAX'ı aşsın, OMNIMAX çıksın.. Ha, maalesef burada da yurduma has olmasa da, yurdumun klasik manzaras görülüyor. Altyazıyı becerememe, dublajı kıvıramama, yıldırım düşünce patlayan trafolar, leş gibi gözlükler vs. gibi, teknolojiyi bırakıp, nerdesin Pandora dedirtecek marazlar ile uğraşıyoruz, o ayrı.. |
Sinemalar.com da real 3d ile ilgili bir yazı buldum gerçekten gelecegin 3d teknolojisi real 3d olucak gibi görünüyor. Avatar’ın Amerika’daki ve Londra’daki galalarının REAL D 3D teknolojisi ile gerçekleşmesinin ardından filmin açılış haftasonunda da her iki izleyiciden biri filmi Real D 3D salonlarında izledi. Avatar’ı tüm Türkiye’de toplam 183 salonda, gösterime girdiği ilk 3 günde toplam 225.596 kişi izledi. Cinebonus’larda bulunan REAL D 3D teknolojisi ise tüm 3 Boyutlu salonlarda yapılan gösterimler içerisinde tercih edilirlik konusunda liderliğini korudu. 22 Cinebonus sinemasında yer alan 29 adet REAL D 3D salonunda filmi 71,804 kişi izledi. REAL D 3D teknolojisi şu anda dünyadaki lider 3 Boyutlu sinema teknolojisidir. Dünyanın en büyük 20 sinema zincirinden 19 tanesi 3D teknolojisi olarak REAL D 3D yi tercih etmiştir. Real D şu anda 300 sinema işletmecisi ile işbirliği yapmakta ve 48 ülkede 4800 lisanslı salonu bulunmaktadır. Yakın gelecekte bu teknoloji 9500 den fazla sinema salonunda yer alacaktır. Aralarında Türk sinemaseverlerin de bulunduğu 1 milyar izleyici 3 Boyutlu filmleri REAL D 3D teknolojisi ile izlemiştir. REAL D 3D FARKI • Perdeye yansıtılan ışık tüm diğer 3D sinema sistemlerinden 2 kat fazladır. • En parlak ve net görüntü bu teknoloji ile perdeye yansır. • 3 Boyutlu efektlerde derinliğin en yoğun hissedildiği teknoloji yine Real D 3D dir. • Hafif ve rahat olan Real D 3D gözlüklerinde dairesel polarizasyon kullanıldığı için her açıdan 3 boyutlu görüntü sürekliliği sağlanır ve böylece izleyiciler rahatlıkla farklı açılardan da filmi izleyebilirler. • Baş ağrısı ve göz yorulması yaşanmaz. • Gümüş perdeye yansıtılan görüntü 35 TRILYON RENK içerir. Kullanılan dijital ses sistemi ise 36,600 WATT ses gücüne sahiptir . • Sağ ve sol görüntüler, çok yüksek bir hızda, saniyede 144 kare olarak, sırasıyla perdeye yansıtılır. Her karede sağ ve sol göz için görüntü olarak değişirken, bu iki görüntünün birleşmesi, REAL D 3D Sinema sisteminin ışığın yönünü değiştirerek polarize filtreler içeren REAL D 3D Sinema gözlükleriyle buluşturması ile sağlanır. |
Gittik, gördük, IMAX'ın yanında RealD şekersiz çay gibi kalıyor. IMAX olayı cüssesiyle götürüyor. Perdesinin azameti, o perdeyi besleyecek hengame projektörleri, o projektörleri taşıyacak dev filmi ile reald'yi rakip olarak bile görmez. Ama sorun şu ki, bunlardan ortada yok :( Koca Türkiye'de iki tane, biri ankara'da, öbürü istanbul. Böyle olunca, tercih etseniz ne, etmeseniz ne olacak. Adamın gişesi kapalı dönüyor kaç haftadır halbuki. Eğer cidden avatarın zevkine varacaksanız IMAX. Fakat yer yok, ulaşım imkanı yoksa filan, RealD.. Ulaşım sorunu derken, eğer kar yolları kapamamışsa diyorum. Eğer ankara'da oturuyor olsam, acımaz taa istinyeparka giderdim kendi adıma. Bilemem, belki başka gözler başka türlü görebilir ama, o dev ekranda o parlaklık ve netlik olmadan pandoraya gidip gelmek bence mümkün değil. Yukardaki yazı maalesef biraz çarpık ve yanlış: Perdeye yansıtılan ışık tüm diğer 3D sinema sistemlerinden 2 kat fazladır. -> Yanlış. RealD, 4.5 kW'lık, 21000 lumen veren Sony 4K SRXR320 ile yansıtılır. Bunun ışık çıkışı gayet verimlidir. Ama bu alet olası en iyi RealD projektörlerinden biridir, her sinemada bunlardan olacak diye bir şey yok. IMAX ise, 15 kW gücünde, 600.000 lumen ışık veren bir projektör kullanır. Gerç,i film tekniği (Sony4K bir tür yansıtıcı LCD kullanır) nedeniyle bunun çoğu kaybolur ama genede bir 200 bin lumen civarı ışık çıkar aletten. • En parlak ve net görüntü bu teknoloji ile perdeye yansır. Bu biraz tartışılır bir olgu. Neden? Çünkü RealD bir 3D teknolojisi. Bunu göstetrecek projektöre bağlıdır oysa bu mesele. • 3 Boyutlu efektlerde derinliğin en yoğun hissedildiği teknoloji yine Real D 3D dir. :) Derinlik kesinlikle daha iyi farkedilir. Ama sizi alıp o sahnenin içine sokmada o kadar başarılı değildir. Bu konuda IMAX daha iyidir. Fakat, bu bir tartışma meselesidir. IMAX'te üstünüze gelen şeyi RealD kadar çarpıcı görünmez. Fakat herşeyin içinde olursunuz. • Hafif ve rahat olan Real D 3D gözlüklerinde dairesel polarizasyon kullanıldığı için her açıdan 3 boyutlu görüntü sürekliliği sağlanır ve böylece izleyiciler rahatlıkla farklı açılardan da filmi izleyebilirler. Bu Anaglyph, XPanD ve IMAX içinde geçerli zaten. • Baş ağrısı ve göz yorulması yaşanmaz. Bu daha ziyade filme bağlı. Fakat herkesde olmasada bu sorun ortada mevcuttur. Filme bağlı olan meselesi şu, eğer kameranın çekemediği bulanık yerlere, yani arka plana filan bakarsanız, gözler oraya odaklanmak ister, garibim sanki oranın mesafesi daha uzakmış sanır. Ama elbette beceremez, perişan olur beyin, göz vs. Fakat, örneğin Avatar'ın pek çok sahnesinde görebildiğim kadarıyla, ekrandaki herşey aslında tam olarak net. Bu nedenle siz dilediğiniz yere bakıp onu görebiliyorsunuz. sonuçta bu sizi filmin içine daha çok çekiyor. Bu etki RealD'de o kadar iyi olmauyor nedense, nedeni şu herhakde, RealD'de film perdenin içinde,ardında oynuyor, IMAX'te önünüzde. • Gümüş perdeye yansıtılan görüntü 35 TRILYON RENK içerir. Kullanılan dijital ses sistemi ise 36,600 WATT ses gücüne sahiptir . İnsan gözü 16 milyon renk bile zor görür. Ama, her durumda, kalsik 35mm sistemler, IMAX vs. analog olmakla sonsuz sayıda renk gösterebilir. • Sağ ve sol görüntüler, çok yüksek bir hızda, saniyede 144 kare olarak, sırasıyla perdeye yansıtılır. Her karede sağ ve sol göz için görüntü olarak değişirken, bu iki görüntünün birleşmesi, REAL D 3D Sinema sisteminin ışığın yönünü değiştirerek polarize filtreler içeren REAL D 3D Sinema gözlükleriyle buluşturması ile sağlanır. Evet, öyle. ama bu bir üstünlük değil, bu RealD nasıl çalışırın izahatı. Bu böyle, XPanD şöyle çalışır filan gibi. RealD yabana atılacak yada burun kıvırılacak bir teknoloji değil. Aslında son derece başarılı. Gayet tatminkar sonuç veriyor. Fakat bu, standart sinema veya TV'lere 3D katmak için bir sistem. Bunu çok çok iyi başarıyorda gerçi. IMAX ise, sizi daha farklı tarif edilmiş bir sinema dünyasına sokuyor. Aradkai fark, HD ile eski sıradan tüplü TV'ler gibi bir şey. IMAX HD Diyor, RealD ise düz panel ekran der gibi. Ucuz maliyeti nedeniyle, RealD avantajlı. Fakat IMAX'e yetişebilmesi mümkün değil. Elbette, bunun için, HD Yayınlar lazım, normal sinema için çekilmiş bir şeyi, IMAX ile ancak daha pahalı izlersiniz. Tıpkı, HD TV 'de analog uydu seyretmek gibi bir şey olur. Bu güne kadar bir kaç IMAX belgeseli ve AVATAR dışında, IMAX filmi çıkmadı bildiğim kadarıyla. Gözle bakınca.. RealD daha canlı, net, şıkır şıkır filan ama, 2D gibi duruyor. IMAX ise, sizi alıp filmin içine koyuyor; velhasılkelamı bu. Avatarı RealD izleyenler çok şey kaçırır. Fakat, bu onların gene mükemmel bir film izleme zevkiyle çıkmayacakları demek değil. |
Arkadaşım Real 3D izlemiş, ancak pek memnun kalmadı. Ben fırsat bulursam, Imax izlemeyi düşünüyorum ancak İzmir'de Imax yok galiba:S |
buda demektir ki, "İstinye Park Imax teki teknik kusurlara rağmen Real D yada Xpand e göre daha iyidir" diyorsunuz o zaman hiç 3d izlememiş birisi için İstinye Park daha iyi bir seçim olacaktır heralde.![]() |
IMAX olarak bugüne kadar pekçok film yayınlandı. :) Ayrıca IMAX iyi güzel fakat burada izlenebiliyor mu mesele bu zaten. Bu bakımdan real 3D ye daha çok rağbet var. Real 3D yi izleyenin de çok şey kaçıracağı fikrine de katılmıyorum. IMAX tek salon olarak mevcut ve boş yer bulmak imkansız hal böyle olunca insanların illa ki IMAX i bekleyeceğini sanmam. IMAX in sözkonusu avantajları ancak ülkemizde birden fazla IMAX salonu açıldığında, hizmet odaklı işletmeler tarafından tam kapasiteyle işletildiğinde geçerli olabilir. Ancak şimdilik bu çok zor görünüyor. ![]() |
Valla çok güzel açıklamışsın ikisinin arasındaki farkları ben sadece alıntı yaptımıştım ![]() Ben imax izledim alt yazıyı okumak pek mümkün olmuyor birde en onde oturmuştum sahnenenin tamamını göremiyorsunuz perde çok yakın çok arkalarda oturuncada 3d derinlik hissi kayboluyor gibi soylemler var yani türkiye de Imax filmin tam karşılığı verilmior bunu da belirtmek lazım.Sencede oyle değilmi. |
Ankara Ankamall Afm'de film İmax3D olarak gösterimde |
Xpand 3D olmasın? |
Altyazı meselesi, dağıtıcı firmanın basiretsizliği. Dahası onu sıkıştıracak AFM'nin vurdumduymazlığı. 6 Milyon dolar harcamış, IMAX kurdurtmuşsun. Maltepe'de iken millete bedava bilet verip izletemiyordun. Şimdi eline tarihi bir fırsat geçmiş. Bu Avatar, insanları IMAX'a çekecek bulunmaz hint kumaşı tam. Tarih boyunca insanları IMAX aşığı yapacak fırsat önüne geliyor. Sen nasıl bir beceriksizlikle, eline yüzüne bulaştırıyorsun. O altyazılar, orjinal altyazılar (Na'vi dilindeki konuşmalar için) gibi perdenin göbeğinde olması lazım. Adamın ekranın altındaki yazıyı okuyup, olaya bakmak için başını indirip kaldırması gerekiyor. Hangi boyun, baş isyan etmez bu emme basma tulumba olayına? Yazı doğal olarak perdede, film onun önüne çıkacakta, nasıl çıkacak, bu bir göz boyama, gerçek maket değil ki? Kısaca, bu filmin altyazı olayı bir fiyaskodan ibaret olmuş. Dağıtımcı firma, bu filmi adam gibi 3D seslendirmenin bir yolunu bulmalıydı. İnsanları perdeden koparmayıp, IMAX'e bağlaması lazımdı. Benim için pek sorun olmadı, ama oğlum bir halt anlamadı filmden tahminen. IMAX'te ekranın her köşesinde gayet net. Ve ekran biraz küre kesitli. O yüzden aslen nerde oturduğunuz çok çok önemli değil. Fakat, kendi tecrübelerime bakarak, en önden 3. veya 4. sıra (İstinyepark için C veya D sıraları) ortaları en iyi temaşa yeri olacaktır. Fakat, bu göreceli bir şey. Arkada oturunca ne olur, ne oluyor? Perdenin ölçüsü ile salon ölçüsü hesaplanmış. Siz nerde oturursanız oturun, binoküler görüş alanınız perdenin dışına çıkamıyor. Yani, nerde otursanızda, perdeyi bütün olarak göremiyorsunuz. Zaten olayda bu. Böylece görüş alanınızın tamamını perde kaplıyor. böylece filmin içine giriyorsunuz. Biraz daha önde olmak, derinlik hissini azaltıyor, fakat X/Y boyutlarını büyütüyor. yani perde dahada büyüyor zahiri şekilde. Buda sahnenin etrafınızı sarması hissine sebep oluyor. Perdenin kenarındaki bir objeye bakmak için kafanızı çevirmeniz gerekiyor. Ahada bu anda, RealD'nin zurnasından peşrev çıkaramadığı an oluyor. IMAX o köşede size hala 3D görüntü veriyor. Ve sonuç, sanki sahne etrafınızı sarmış gibi hissediyorsunuz, olayın tam ortasında kalmış gibi oluyorsunuz. Arkada bu çepeçevre sarılma hissi daha az. Ama bu kezde derinlik hissi artıyor, şov önünüzdeki seyircilerin üzerinde gerçekleşiyor. Siz kenarında dikilmiş temaşaya nazar etmiş oluyorsunuz. Bu durumu gidermek için, OMNIMAX denen bir mevzu var. Perde önde düz değil. Yarım küre şeklinde komple etrafınızı sarıyor. Böylece nerde oturursanız oturun etrafınzda tam panoramik yaşanıyor olup bitenler. Varda, bu şu anda ancak 2D veya bir kaç demo filmi ile dönüyor. Henüz ciddi sinem deneyimi yok bu olayın. Dediğim gibi IMAX büyüklük önemlidir olayıyla reald'yi eziyor, cüsse acayip. Fakat bu devi eline yüzüne bulaştıran, tarihi fırsatı tepen AFM, umarım biraz akıllanır, uyanır, adma olacağı yerden gece geçmezde, şu film bahanesi ile müptela ve hatta bağımlı hayran kitlesini oluşturmayı becerir. Zira, bunu yapamazsa, o salon kazanamaz pek bir şey. O 15 bin watlık lambanın ömrü 1,200 saat. 3D olunca iki tanesi birden oluyor. Ve birinin fiyatı 6 bin dolar. 30 kW elektrik bile iyi bir rakamdır. Sonuçta, bu işletmenin kazanması lazım ki, sürebilsin. Bizde o keyfi sürebilelim. |
IMAX izlerken zaten önlerde oturmamaya gayret ederim. Genelde arka orta koltukları öneririm. Perde kavisli olduğu için filme tamamen adapte oluyorsunuz. ![]() ![]() fakat daha önce de belirttiğim gibi müşteri ve hizmet odaklı bir işletme anlayışı olmadıktan sonra burada IMAX'in bir önemi kalmıyor ne yazık ki. ![]() |
Gözlüğü takınca kontrast azaldığı için normale göre daha çok kontrast vardı. Sinema salonuna özel bir durum olabilir. Belki olması gereknden daha az kontrast vardır. Bende xpand izledim. Karanlık değildi.
Avatar başlamadan 2 tane üç boyutlu çizgi film reklamı gösterildi. Biri shrek diğerini hatırlamıyorum. 2d ve 3d farkı müthişti. Tıpkı avatarda olduğu gibi. 3b da film çok daha farklı oluyor.
1900 bilmem kaç yılında yılbaşında 3 boyutlu Hülya Avşar izlemişliğimiz var .
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle