Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir, 1 mobil kullanıcı
3824
Cevap
147636
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: Avatar (2009) | James Cameron (83. sayfa)
T
16 yıl
Yüzbaşı

bugun filme 2. kez gittim.

ilkini Istinye Park AFM IMAX salonda izledim. 2.sini de cinebonus real 3d'de.

Her iki sinema salonunu da gordukten sonra soyle bir karsilastirma yapabilirim.

AFM IMAX 106 ekran tuplu televizyona bagli normal 5+1 ses sistemiyle film izlemek gibiydi
Cinebonus Real 3D'de izlemek ise 72 Ekran LED Tvye bagli 5+1 Bose ses sistemiyle izlemek gibi

Afm'de perde kocaman ama ses ve goruntu bariz bir sekilde donuktu, salondayken bir terslik oldugunu hissediyordum, bugun real 3d"ye de giderek tescillenmis oldu. Real 3d'nin tek eksigi ekranin daha kucuk olmasiydi, o yuzden 72 ekran televizyon gibi dedim. Sesler daha cok detayliydi ve altyazisi cok daha okunakliydi. Mesela Navice konusmalar dogrudan orjinal fontlariyla Turkceye cevrilmisti. Cok guzel bir ayrintiydi, takdir ettim.

Bence Turkiye'de IMAX adi altinda baska birsey izletiyorlar bize. AFM'yi ciddi bir sekilde protesto etmek lazim. Yurtdisindaki IMAX'e sikayette bulunmak ve uyarmak gerekiyor. Burada AFM IMAX yonetiminden okuyan varsa kendilerine en icten sevgilerimi (!) gonderiyorum. AFM IMAX'te zor film seyrederim, gidene de kesinlikle mani olucam.

Ha cinebonus'taki bir diger eksi de cikista gozlukleri toplamalari oldu. Ya zaten parasini aldilar, bi de ustune gozlukleri topladilar, yurtdisinda gozluk sizde kaliyor. Cok suslu cok modern isletmelerimiz var gibi gozukuyor ama kafa hala ayni kafa, sark zihniyetinden asla kurtulamiyorlar. Ingiltere de 1-2 pound veriyorsunuz gozluge ama cikista siz de kaliyor. Ha cikipta sokakta kullanacak halimiz yok gozlugu, ama o zaman niye ekstra para talep ediyorsun.


Film tek kelimeyle bir saheser olmus, imkanim olsa bir kez daha gitmeyi isterim. Pandora sahneleri mukemmel otesi. Kazik kadar adam oldum ama bir kac sahnesinde nerdeyse aglayacaktim Ayrica filmin altyapisinda cok derin ve etkileyici mesajlar var.

filmin sonunda ''yabancilar olmekte olan gezegenlerine geri donduler'' diyerek yabanci-uzayli kavramina degisik bir yorum getiriyor, film jack sully'nin gozlerini acmasiyla basliyor, avatar'in gozlerini acmasiyla kapaniyor, film icerisinde I see you sozunun cok ozel bir anlami var, bitis sarkisi da yine I see you... karsindakini gormek tanimak anlamak farkliliklara saygi duymak uzerine kurulu cok guzel mesajlari var. Kolonilesen ve istila yapan dusuncelere cok ciddi elestiriler getiriyor.


Tekrar tekrar izlenebilecek bir film.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
16 yıl
Yüzbaşı

Film bana acayip çocukça geldi.Ayrıca filmin 2d versiyonu 3d den çok daha iyi.Çünkü dikkat ettim filmde aslında 3 boyut diye bişey yok.Layer(tabaka) lar koymuşlar.Öne gelen layerin etrafı biraz bulanıklaşıyor.Böylece onu önde zannediyoruz.
Ayrıca ben miyopum.Kendi gözlüğümü çıkaramadım.3d gözlüğü normal gözlüğün üzerine takıp filmi izlemek zorunda kaldım.Tam bir ucubeye benzedim.

Çocukça ve yapmacık durum 1-) Wampir gibi kişnemeler kıhlamalar.
2-)Durup dururken maymunlar gibi uga uga'lamalar.
3-)Albayın konuşmasından sonra insanların "eveet öldürelim onları,gebertelim onları" yüz mimikleri.
4-)Ruh ağacımı ne karın ağrısıysa onun etrafında tımarhanedeymiş gibi mavi izbandotların yere oturup hep birlikte zikir yapmaları.
5-)Bu zikir yapılırken kabilenin ölen reisinin hanımının kendinden geçmesi ara sıra bizim haberlerde kendinden geçen koca karılar gibi hareketler yapması.
6-)Eywa dediklerinde aklıma hep "eyvah" kelimesi gelmesi.
7-)Filmin ortasından itibaren "yer yarılır gene bu mavi izbandotlar kaybetmez" fikrinin ağırlık kazanması.
8-)Savaşa başlamadan önce jake sully nin periyodik olarak 5 saniyede bir wampir gibi kişneyerek yumruğunu kaldırması ve diğer izbondotları güya gaza getirmesi.
9-)Ikran,Toruk Makto kelimeleri.Aklıma "ikram" ve "Makito" geliyor.
11-)Üzerlerinde neredeyse hiçbişey olmayan ve incecik olan bu maviciklerin malum yerlerinin nedense bir türlü gözükmemesi.
10-)Filmin aha film yaptık zihniyetiyle yapılmış olması.
Filmi yanımda aile baskısıyla gelmiş bi abiylen izledik(çocuklar ve hanım).Kendimizi zor tuttuk film bitene kadar.
IŞKENCE


Bu mesaja 2 cevap geldi.
S
16 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Archelot

xpand var normal var hangisine gideyim*

Filmi geçtiğimiz hafta İstinye Park'taki Xpand 3D salonunda izledim, tek kelimeyle muhteşemdi. Aradaki fiyat farkı senin için sorun değilse kesinlikle Xpand derim.



M
16 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: _baron_

Kendimden alıntı. Başka bir yere yaptığım yorumu ekleyeyim; Dikkat azda olsa spoiler içerir.

Filmin reklam kampanyasına kapılmadığım için beklentilerim çok yüksek değildi. Ek olarak film ile ilgili çok fazla kritik olduğu için de teknik görüşlerimi kısa tutup hissettiklerimi anlatmak isterim. İlk izlenimim Imax 3D ile ilgili; bende bıraktığı en önemli etki başağrısı... Evet, imkanı olan 3D seyretsin ama imkanı olmayan diğer izleyicilerde çok üzülmesinler. Senaryo olarak benide pek etkilemedi, 166 dakikada aklımda kalan tek replik "I see you" dur. Hikaye orjinal değil, kabul ama anlatmak istediği, parmak bastığı nokta ne kadar klasik olursa olsun çok önemli! Ama o görseller yokmu, o ışıklı orman... Anlatılamaz!

Gelelim hissettirdiklene; şunu söylemek isterim ki beni "The Fifth Element" ten beri etkileyen tek film olmuştur. En yoğun his ise Neytiri karakterine olan hayranlığım(Tıpkı Leeloo'daki gibi). Sevdiği erkeğin ruhsuz avatarını Tsu'Tey in gazabından koruduğu sahnede dizlerimin üstüne çöküp aşkımı ilan etmek istedim. Kim demiş erkekler güçlü kadınlardan hoşlanmaz diye? Bizler erkek olmaya özenen kadınlardan hoşlanmayız, güçlü bür kadın ise en büyük arzumuzdur. Kabul töreninden sonra kutsal ağacın altındaki "ya beni seçmez ise" tedirginliği ise görülmeye değerdi. Bu iki sahnede anladımki James Cameron ve benim ideal kadın anlayışımız birebir örtüşüyor... Temel duygu ise, filmi izleyip beğenen çoğu kişide olduğu gibi Na'Vi olabilme arzusuydu. Tüm canlılarla ruhsal iletişim kurabildiğimiz, Tanrı'nın sizi dinlediğine emin olduğunuz, onu hissetmekle kalmayıp duyduğunuz bir dünya. Mecbur kalmadıkça öldürmeyen, doymak için öldürüken bile vicdanı sızlayan, birbirlerini gerçekten "görebilen" bir ırk... Karşılarında ise kendilerine medeni onlara ise vahşi diyen, 20 gram maden için tonlarca yeşili dümdüz eden bir ırk. Siz hangi tarafta olmak isterdiniz?



Pandora`daki irk aslinda insanligin ilk ortaya cikisina benziyor. Diger canlilardan daha akilli ama savunmasiz bir irk. Bu yuzden Pandora`dada bu irk ok, bicak gibi keskin aletler uretmistir. Demek istedigim, hernekadar ic yuzu hakkinda cok kesin bilgimiz olsada insan irki ilk zamanlarda huzurlu, dogayla barisik, canlilara saygili olarak yasiyordu. Zamanla nufus artti, avcilik artti, orgutlesme oldu degisik klanlar dogdu. Ogunlerden sonra iste bugunku rezil halimize geldik.Pandora irk su an herseyle barisik gozuksede, sanmiyorum cok uzun sursun. Sonucta ordada bir cok klan var, zamanla nufus artinca, toprak kavgasi, avcilik derdi ve bunun gibi seyler basliyacak. Benim tek teorim, eger bir canli ileri derecede dusunme ve ogrenebilme yetenegine sahipse, teknoloji her zaman gelisicek, her zaman savas olucak, baris gibi kavramlar sadece belli bir sure korunabilecek. Bir gun Pandora`dada moda/trend dogucak, daha iyi ev, daha iyi yasam kosullari aranicak! Insan irki gibi akilli yaratiklarin doganin bir parcasi olmasi cok zor gibi gozukuyor!





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Moribito -- 28 Aralık 2009; 2:09:29 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Y
16 yıl
Binbaşı

Benim için çok çok değişik bir deneyim oldu.Film i gerçekten çok etkileyici buldum kesinlikle bir kere daha gelip izlemelisin bizi bırakma diyen bir görseli ve duygusu var.
Enteresan olanı ise; neredeyse kulak misafiri olduğum tüm konuşmalarda neytiri ile ilgili izleyicilerin kurduğu duygusal yakınlığı benimde yaşamış olmam (hatta şimdi sizlerin yorumlarınız okurken de buna rastladım.)
Film, içimizdeki natural olanı ortaya çıkardığından dolayı doğaya ve tabiata özlem olarak bizi çok etkiliyor o kesin.Anlatılacak o kadar çok görsel ve işitsel keyif varki, inanın abartmıyorum.
Bu benim için çook etikleyici bir deneyim oldu.
Artık bu film mutlaka hatta zaruri seyredilmesi gerekenler listesine girmiştir benim gözümde.

Beğenmeyen beğenmemiş olabilir, fakat James Cameron'un hayal gücüne ve yaptığı işteki titizliklerine gıpta etmemek biraz hak yemek gibi olur diye düşünüyorum.

İyi seyirler şimdiden.



K
16 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: turquito

bugun filme 2. kez gittim.

ilkini Istinye Park AFM IMAX salonda izledim. 2.sini de cinebonus real 3d'de.

Her iki sinema salonunu da gordukten sonra soyle bir karsilastirma yapabilirim.

AFM IMAX 106 ekran tuplu televizyona bagli normal 5+1 ses sistemiyle film izlemek gibiydi
Cinebonus Real 3D'de izlemek ise 72 Ekran LED Tvye bagli 5+1 Bose ses sistemiyle izlemek gibi

Afm'de perde kocaman ama ses ve goruntu bariz bir sekilde donuktu, salondayken bir terslik oldugunu hissediyordum, bugun real 3d"ye de giderek tescillenmis oldu. Real 3d'nin tek eksigi ekranin daha kucuk olmasiydi, o yuzden 72 ekran televizyon gibi dedim. Sesler daha cok detayliydi ve altyazisi cok daha okunakliydi. Mesela Navice konusmalar dogrudan orjinal fontlariyla Turkceye cevrilmisti. Cok guzel bir ayrintiydi, takdir ettim.

Bence Turkiye'de IMAX adi altinda baska birsey izletiyorlar bize. AFM'yi ciddi bir sekilde protesto etmek lazim. Yurtdisindaki IMAX'e sikayette bulunmak ve uyarmak gerekiyor. Burada AFM IMAX yonetiminden okuyan varsa kendilerine en icten sevgilerimi (!) gonderiyorum. AFM IMAX'te zor film seyrederim, gidene de kesinlikle mani olucam.

Ha cinebonus'taki bir diger eksi de cikista gozlukleri toplamalari oldu. Ya zaten parasini aldilar, bi de ustune gozlukleri topladilar, yurtdisinda gozluk sizde kaliyor. Cok suslu cok modern isletmelerimiz var gibi gozukuyor ama kafa hala ayni kafa, sark zihniyetinden asla kurtulamiyorlar. Ingiltere de 1-2 pound veriyorsunuz gozluge ama cikista siz de kaliyor. Ha cikipta sokakta kullanacak halimiz yok gozlugu, ama o zaman niye ekstra para talep ediyorsun.




Cinebonus'ta perdenin büyüklüğüne göre değişir. Mesela ilk kez Tepe Natilus Cinebonus 1. slaonda izledim perde oldukça büyüktü. Real 3D izleyeceklerin bu salonu tercih etmelerinde fayda var. Çünkü ilk 3D filmler bu salonda gösterilmeye başlanmıştı. Bu nedenle de yetkililer sisteme aşina ve tam kapasite kullanabiliyorlar. :) gözlük meselesine gelirsek real 3D gözlükleri hediye ediyor. Ama evet burada toplamaya çalışıyorlar. Fakat verip vermemek size kalmış. Sonuçta bunlar hediye ve parasını da ödüyorsunuz.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
16 yıl
Yarbay

avatar avatar diye abarttıkları film bu muydu? son derece basit bir senaryo.. 15-19 yaş arası çocukların beğeneceği bir filmdi.. 33 lirayı çöpe attım ona yanıyorum...



_
16 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: kaplanmete

quote:

Orijinalden alıntı: _baron_

Kendimden alıntı. Başka bir yere yaptığım yorumu ekleyeyim; Dikkat azda olsa spoiler içerir.

Filmin reklam kampanyasına kapılmadığım için beklentilerim çok yüksek değildi. Ek olarak film ile ilgili çok fazla kritik olduğu için de teknik görüşlerimi kısa tutup hissettiklerimi anlatmak isterim. İlk izlenimim Imax 3D ile ilgili; bende bıraktığı en önemli etki başağrısı... Evet, imkanı olan 3D seyretsin ama imkanı olmayan diğer izleyicilerde çok üzülmesinler. Senaryo olarak benide pek etkilemedi, 166 dakikada aklımda kalan tek replik "I see you" dur. Hikaye orjinal değil, kabul ama anlatmak istediği, parmak bastığı nokta ne kadar klasik olursa olsun çok önemli! Ama o görseller yokmu, o ışıklı orman... Anlatılamaz!

Gelelim hissettirdiklene; şunu söylemek isterim ki beni "The Fifth Element" ten beri etkileyen tek film olmuştur. En yoğun his ise Neytiri karakterine olan hayranlığım(Tıpkı Leeloo'daki gibi). Sevdiği erkeğin ruhsuz avatarını Tsu'Tey in gazabından koruduğu sahnede dizlerimin üstüne çöküp aşkımı ilan etmek istedim. Kim demiş erkekler güçlü kadınlardan hoşlanmaz diye? Bizler erkek olmaya özenen kadınlardan hoşlanmayız, güçlü bür kadın ise en büyük arzumuzdur. Kabul töreninden sonra kutsal ağacın altındaki "ya beni seçmez ise" tedirginliği ise görülmeye değerdi. Bu iki sahnede anladımki James Cameron ve benim ideal kadın anlayışımız birebir örtüşüyor... Temel duygu ise, filmi izleyip beğenen çoğu kişide olduğu gibi Na'Vi olabilme arzusuydu. Tüm canlılarla ruhsal iletişim kurabildiğimiz, Tanrı'nın sizi dinlediğine emin olduğunuz, onu hissetmekle kalmayıp duyduğunuz bir dünya. Mecbur kalmadıkça öldürmeyen, doymak için öldürüken bile vicdanı sızlayan, birbirlerini gerçekten "görebilen" bir ırk... Karşılarında ise kendilerine medeni onlara ise vahşi diyen, 20 gram maden için tonlarca yeşili dümdüz eden bir ırk. Siz hangi tarafta olmak isterdiniz?



Pandora`daki irk aslinda insanligin ilk ortaya cikisina benziyor. Diger canlilardan daha akilli ama savunmasiz bir irk. Bu yuzden Pandora`dada bu irk ok, bicak gibi keskin aletler uretmistir. Demek istedigim, hernekadar ic yuzu hakkinda cok kesin bilgimiz olsada insan irki ilk zamanlarda huzurlu, dogayla barisik, canlilara saygili olarak yasiyordu. Zamanla nufus artti, avcilik artti, orgutlesme oldu degisik klanlar dogdu. Ogunlerden sonra iste bugunku rezil halimize geldik.Pandora irk su an herseyle barisik gozuksede, sanmiyorum cok uzun sursun. Sonucta ordada bir cok klan var, zamanla nufus artinca, toprak kavgasi, avcilik derdi ve bunun gibi seyler basliyacak. Benim tek teorim, eger bir canli ileri derecede dusunme ve ogrenebilme yetenegine sahipse, teknoloji her zaman gelisicek, her zaman savas olucak, baris gibi kavramlar sadece belli bir sure korunabilecek. Bir gun Pandora`dada moda/trend dogucak, daha iyi ev, daha iyi yasam kosullari aranicak! Insan irki gibi akilli yaratiklarin doganin bir parcasi olmasi cok zor gibi gozukuyor!




ben hiç sanmıyorum bunların olacağını çünkü Na'Vi lerin en çok zevk aldığı şey doğadan o büyülü ormanla olan duygusal iletişimleri zaten bunun için yaşıyorlar öle medeniyeti kabul edeceklerini o yolda çalışma yapacaklarını sanmıyorum zaten filmde bahsi geçmişti onlara medeniyeti aşılamaya köyler kurmaya teşvik ediyolar ama kabul etmiyolar çünkü orman ve doğa onların herşeyi birde dikkat ettiysen avladıkları hayvanlarda bile öldürdükleri için büyük bir hüzün duyuyolar .. öyle insan ırkı gibi toprak kavgası diğer klanlarla olan üstünlük savaşları beklemiyorum çüNKÜ bu Na'vilerin hayat felsefesine çok ters zaten böyle birşey olduğunda 1 . seneryoya çok zıt bir şey çekilmiş olur canlıya verdikleri önem biranda bitmiş olur ..



_
16 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: KarettaKerata

Film bana acayip çocukça geldi.Ayrıca filmin 2d versiyonu 3d den çok daha iyi.Çünkü dikkat ettim filmde aslında 3 boyut diye bişey yok.Layer(tabaka) lar koymuşlar.Öne gelen layerin etrafı biraz bulanıklaşıyor.Böylece onu önde zannediyoruz.
Ayrıca ben miyopum.Kendi gözlüğümü çıkaramadım.3d gözlüğü normal gözlüğün üzerine takıp filmi izlemek zorunda kaldım.Tam bir ucubeye benzedim.

Çocukça ve yapmacık durum 1-) Wampir gibi kişnemeler kıhlamalar.
2-)Durup dururken maymunlar gibi uga uga'lamalar.
3-)Albayın konuşmasından sonra insanların "eveet öldürelim onları,gebertelim onları" yüz mimikleri.
4-)Ruh ağacımı ne karın ağrısıysa onun etrafında tımarhanedeymiş gibi mavi izbandotların yere oturup hep birlikte zikir yapmaları.
5-)Bu zikir yapılırken kabilenin ölen reisinin hanımının kendinden geçmesi ara sıra bizim haberlerde kendinden geçen koca karılar gibi hareketler yapması.
6-)Eywa dediklerinde aklıma hep "eyvah" kelimesi gelmesi.
7-)Filmin ortasından itibaren "yer yarılır gene bu mavi izbandotlar kaybetmez" fikrinin ağırlık kazanması.
8-)Savaşa başlamadan önce jake sully nin periyodik olarak 5 saniyede bir wampir gibi kişneyerek yumruğunu kaldırması ve diğer izbondotları güya gaza getirmesi.
9-)Ikran,Toruk Makto kelimeleri.Aklıma "ikram" ve "Makito" geliyor.
11-)Üzerlerinde neredeyse hiçbişey olmayan ve incecik olan bu maviciklerin malum yerlerinin nedense bir türlü gözükmemesi.
10-)Filmin aha film yaptık zihniyetiyle yapılmış olması.
Filmi yanımda aile baskısıyla gelmiş bi abiylen izledik(çocuklar ve hanım).Kendimizi zor tuttuk film bitene kadar.
IŞKENCE



yaa varya tamam film 'i beğenmedin ama şu benim hayran hayran izlediğim Na'vi lerin fiziki görünüşerine seslerine mavi yaratıklar agu magu demişsinyaa kuzum sen bir filmi nasıl bir gözle nasıl bir zihniyetle seyrediyosun anlamadım ki filme bakarken gittin orasından burasından malum yerlerine bakarakmı geçirdin filmi helal olsun sana..


Bu mesaja 1 cevap geldi.
R
16 yıl
Binbaşı

Filmi bugün izleyeceğim bakalım nasıl


Bu mesaja 1 cevap geldi.
R
16 yıl
Yarbay

malum yerlerı nıye onemlı bu kadar anlamadım..


Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
16 yıl
Onbaşı

2 hafta geçti daha filme gidemedim


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
16 yıl
Yüzbaşı

Türk milleti olarak çok garip bir milletiz hakikaten.Hem hiçbir şey üretmeyiz hem de üretilmişe burun kıvırırız.Sanırım bu üretememenin verdiği eziklik bizde komplekse dönüşmüş ve bu da içimize kapanıp "yapılanı gömezden gelmeye" dönüşmüş.Tabi bir de aramızda farklı ve cool takılıp kendini toplumdan soyutlamaya çalışan,popüler kültüre karşı gelmekle, kaliteli olanı ayıramayan tipler var ki onların durumu daha da vahim.Sırf popüler diye Michael Jackson dinlemeyen tipler gördüm.Yukarıda 10 madde halinde filmi eleştiren arkadaşın filme nasıl bir mantıkla gittiği çok açık.Okulunda,ya da çevresinde "avatar şöyle,avatar böyle" diye konuşulmuş, bu da olaya "farklı" bir eleştiri getirip ortamın "aristokratı" olabilmek için eline kağıdı kalemi alıp filmde kendince gördüğü saçmalıkları not etmiş.Adamlar Star Trek ve Geleceğe Dönüş'ün zamanında yarattığı etkiyi yarattı diyorlar ama bunlar için bu filmlerin de bir anlamı yoktur zaten.

Filme gelirsek ben hala Amerikan lobisinin bu filme nasıl izin verdiğini anlamış değilim.Cameroon resmen hem amerikan emperyalizmini,hem de amerikan kültürünü yerle bir etmiş.Emperyalizm için direk olarak Avatarların yerine Irak halkını koymak tam örtüşmese de, "biz işte böyleyiz" demişleridir büyük ihtimalle.Ama beni asıl etkileyen amerikan kültüründeki yozlaşmaya dokundurdukları oldu.Jake ile Neytiri aşık olup "birleştikten" sonra ömür boyu birbirlerine ait oldular.Bu olay ile Cameroon tamamen kaybolmuş bekaret ve aitlik kavramlarına müthiş bir şekilde el atmış.Kendisine hayranlığım bir kat daha arttı.


Bu mesaja 2 cevap geldi.
E
16 yıl
Yarbay

- hala devam ediyormu bu "üretemiyorsanız üretene saygı duyun" geyiği :) bu filimi izleyen milyonlarcası sadece sinema seyircisi okadar neden bu insanlardan bir avatar çekmesini bekliyorsunuz ki.. yani avatar gibi bir filmi çekemeyen herhangi bir izleyicinin bu filmi eleştirmeye hakkı yok öylemi ? bu geyiğin nekadar komik bir hal aldlığını nezaman farkedecek birileri acaba çok merak ediyorum :)

- ayrıca sağlam bir film çekmek için öyle bilmem kaç milyon dolarlar yada grafik devrimine falan gerek yok ... film var film var arkadaş ... örneğin ben "esaretin bedeli" filmini kaç kişiye övdüm ve izlettiysem hiç biride "aha bu muydu güzel film dediğin" dememiştir diyeni de duymadım hiç ... ama avatar için bu geçerli değil "işte buda bir gerçek"

niye kabul edilmiyor anlamıyorum adamın bundan önce çalıştığı hemen hemen tüm filmler özellikle kurgu yönünden budan çok çok daha güzel


Titanic (1997)
Strange Days (1995)
Terminator 2: Judgment Day (1991)
The Abyss (1989)
Aliens (1986)

not: avatar ı 1995 de senaryolaştırdığı ve teknik yetersizliklerden çekemediği söyleniyor ama 1995 hikayesinin yadığı "Strange Days" filmi kesinlikle bu filme ön ayak olmuşa benziyor izlemeyen varsa izlesin mutlaka matrix ve türevleri bir çok filme esin kaynağı olan önemli bir bilimkurgudur





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi evohan -- 28 Aralık 2009; 13:28:34 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
16 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: kaplanmete

quote:

Orijinalden alıntı: _baron_

Kendimden alıntı. Başka bir yere yaptığım yorumu ekleyeyim; Dikkat azda olsa spoiler içerir.

Filmin reklam kampanyasına kapılmadığım için beklentilerim çok yüksek değildi. Ek olarak film ile ilgili çok fazla kritik olduğu için de teknik görüşlerimi kısa tutup hissettiklerimi anlatmak isterim. İlk izlenimim Imax 3D ile ilgili; bende bıraktığı en önemli etki başağrısı... Evet, imkanı olan 3D seyretsin ama imkanı olmayan diğer izleyicilerde çok üzülmesinler. Senaryo olarak benide pek etkilemedi, 166 dakikada aklımda kalan tek replik "I see you" dur. Hikaye orjinal değil, kabul ama anlatmak istediği, parmak bastığı nokta ne kadar klasik olursa olsun çok önemli! Ama o görseller yokmu, o ışıklı orman... Anlatılamaz!

Gelelim hissettirdiklene; şunu söylemek isterim ki beni "The Fifth Element" ten beri etkileyen tek film olmuştur. En yoğun his ise Neytiri karakterine olan hayranlığım(Tıpkı Leeloo'daki gibi). Sevdiği erkeğin ruhsuz avatarını Tsu'Tey in gazabından koruduğu sahnede dizlerimin üstüne çöküp aşkımı ilan etmek istedim. Kim demiş erkekler güçlü kadınlardan hoşlanmaz diye? Bizler erkek olmaya özenen kadınlardan hoşlanmayız, güçlü bür kadın ise en büyük arzumuzdur. Kabul töreninden sonra kutsal ağacın altındaki "ya beni seçmez ise" tedirginliği ise görülmeye değerdi. Bu iki sahnede anladımki James Cameron ve benim ideal kadın anlayışımız birebir örtüşüyor... Temel duygu ise, filmi izleyip beğenen çoğu kişide olduğu gibi Na'Vi olabilme arzusuydu. Tüm canlılarla ruhsal iletişim kurabildiğimiz, Tanrı'nın sizi dinlediğine emin olduğunuz, onu hissetmekle kalmayıp duyduğunuz bir dünya. Mecbur kalmadıkça öldürmeyen, doymak için öldürüken bile vicdanı sızlayan, birbirlerini gerçekten "görebilen" bir ırk... Karşılarında ise kendilerine medeni onlara ise vahşi diyen, 20 gram maden için tonlarca yeşili dümdüz eden bir ırk. Siz hangi tarafta olmak isterdiniz?



Pandora`daki irk aslinda insanligin ilk ortaya cikisina benziyor. Diger canlilardan daha akilli ama savunmasiz bir irk. Bu yuzden Pandora`dada bu irk ok, bicak gibi keskin aletler uretmistir. Demek istedigim, hernekadar ic yuzu hakkinda cok kesin bilgimiz olsada insan irki ilk zamanlarda huzurlu, dogayla barisik, canlilara saygili olarak yasiyordu. Zamanla nufus artti, avcilik artti, orgutlesme oldu degisik klanlar dogdu. Ogunlerden sonra iste bugunku rezil halimize geldik.Pandora irk su an herseyle barisik gozuksede, sanmiyorum cok uzun sursun. Sonucta ordada bir cok klan var, zamanla nufus artinca, toprak kavgasi, avcilik derdi ve bunun gibi seyler basliyacak. Benim tek teorim, eger bir canli ileri derecede dusunme ve ogrenebilme yetenegine sahipse, teknoloji her zaman gelisicek, her zaman savas olucak, baris gibi kavramlar sadece belli bir sure korunabilecek. Bir gun Pandora`dada moda/trend dogucak, daha iyi ev, daha iyi yasam kosullari aranicak! Insan irki gibi akilli yaratiklarin doganin bir parcasi olmasi cok zor gibi gozukuyor!





Ben ise tam tersini düşünüyorum. Insan ırkının gelmesi gereken nokta Na'Vi lerin bulunduğu noktadır. İnsanoğlu yerleşmek için doğada kendine yer açtı, Na'Vi ler ise doğa ile içiçe yaşamyı öğrenmişler. Doğa ana ile (Eywa) direkt bağlantıdalar. Bizim ulaşmamız gereken farkındalığa ulaşmışlar, o yüzden bizden teknolojik olarak çok ileriler zaten. Biz insanlar doğaya taparken bile(paganizm), insan kurban etmişiz... İronik.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
16 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: gokhankoc_brood


quote:

Orijinalden alıntı: kaplanmete

quote:

Orijinalden alıntı: _baron_

Kendimden alıntı. Başka bir yere yaptığım yorumu ekleyeyim; Dikkat azda olsa spoiler içerir.

Filmin reklam kampanyasına kapılmadığım için beklentilerim çok yüksek değildi. Ek olarak film ile ilgili çok fazla kritik olduğu için de teknik görüşlerimi kısa tutup hissettiklerimi anlatmak isterim. İlk izlenimim Imax 3D ile ilgili; bende bıraktığı en önemli etki başağrısı... Evet, imkanı olan 3D seyretsin ama imkanı olmayan diğer izleyicilerde çok üzülmesinler. Senaryo olarak benide pek etkilemedi, 166 dakikada aklımda kalan tek replik "I see you" dur. Hikaye orjinal değil, kabul ama anlatmak istediği, parmak bastığı nokta ne kadar klasik olursa olsun çok önemli! Ama o görseller yokmu, o ışıklı orman... Anlatılamaz!

Gelelim hissettirdiklene; şunu söylemek isterim ki beni "The Fifth Element" ten beri etkileyen tek film olmuştur. En yoğun his ise Neytiri karakterine olan hayranlığım(Tıpkı Leeloo'daki gibi). Sevdiği erkeğin ruhsuz avatarını Tsu'Tey in gazabından koruduğu sahnede dizlerimin üstüne çöküp aşkımı ilan etmek istedim. Kim demiş erkekler güçlü kadınlardan hoşlanmaz diye? Bizler erkek olmaya özenen kadınlardan hoşlanmayız, güçlü bür kadın ise en büyük arzumuzdur. Kabul töreninden sonra kutsal ağacın altındaki "ya beni seçmez ise" tedirginliği ise görülmeye değerdi. Bu iki sahnede anladımki James Cameron ve benim ideal kadın anlayışımız birebir örtüşüyor... Temel duygu ise, filmi izleyip beğenen çoğu kişide olduğu gibi Na'Vi olabilme arzusuydu. Tüm canlılarla ruhsal iletişim kurabildiğimiz, Tanrı'nın sizi dinlediğine emin olduğunuz, onu hissetmekle kalmayıp duyduğunuz bir dünya. Mecbur kalmadıkça öldürmeyen, doymak için öldürüken bile vicdanı sızlayan, birbirlerini gerçekten "görebilen" bir ırk... Karşılarında ise kendilerine medeni onlara ise vahşi diyen, 20 gram maden için tonlarca yeşili dümdüz eden bir ırk. Siz hangi tarafta olmak isterdiniz?



Pandora`daki irk aslinda insanligin ilk ortaya cikisina benziyor. Diger canlilardan daha akilli ama savunmasiz bir irk. Bu yuzden Pandora`dada bu irk ok, bicak gibi keskin aletler uretmistir. Demek istedigim, hernekadar ic yuzu hakkinda cok kesin bilgimiz olsada insan irki ilk zamanlarda huzurlu, dogayla barisik, canlilara saygili olarak yasiyordu. Zamanla nufus artti, avcilik artti, orgutlesme oldu degisik klanlar dogdu. Ogunlerden sonra iste bugunku rezil halimize geldik.Pandora irk su an herseyle barisik gozuksede, sanmiyorum cok uzun sursun. Sonucta ordada bir cok klan var, zamanla nufus artinca, toprak kavgasi, avcilik derdi ve bunun gibi seyler basliyacak. Benim tek teorim, eger bir canli ileri derecede dusunme ve ogrenebilme yetenegine sahipse, teknoloji her zaman gelisicek, her zaman savas olucak, baris gibi kavramlar sadece belli bir sure korunabilecek. Bir gun Pandora`dada moda/trend dogucak, daha iyi ev, daha iyi yasam kosullari aranicak! Insan irki gibi akilli yaratiklarin doganin bir parcasi olmasi cok zor gibi gozukuyor!





Ben ise tam tersini düşünüyorum. Insan ırkının gelmesi gereken nokta Na'Vi lerin bulunduğu noktadır. İnsanoğlu yerleşmek için doğada kendine yer açtı, Na'Vi ler ise doğa ile içiçe yaşamyı öğrenmişler. Doğa ana ile (Eywa) direkt bağlantıdalar. Bizim ulaşmamız gereken farkındalığa ulaşmışlar, o yüzden bizden teknolojik olarak çok ileriler zaten. Biz insanlar doğaya taparken bile(paganizm), insan kurban etmişiz... İronik.


Yaratilan Na'Vi gecmisi hakkinda pek bir bilgim yok ama, sanmiyorum cok koklu bir gecmisi olsun! Sonucta bunlar ilkel yaratiklar ama gelismeye aciklar. Bu irk gulebiliyor, eglenebiliyor bu gibi ozellikleri gosteren canlilar, kinide, nefretide, kiskancligida ogrenicektir. En basitinden, bizim eleman ilk aralarina katilinca, ismini hatirlamiyorum simdi, biri karsi cikti, kin duydu hatta sonra kiskanclik bile basladi, tamam en sonunda yola geldide, demekki bu canlilar bu duygulara sahip. Bu duygular var oldukca, huzur hic zaman sonsuza kadar surmez. Dogadan bir ornek verelim, basit canlilardan, aslani dusunelim, bu canlilar belli nedenlerden kavga ediyorlar. (Mekan, Disi kavgasi vsvs...) ama olay o noktada bitiyor. Hafizalarina almiyorlar, kin veya intikam duygulari icermiyorlar, iste doganin parcasi olmak budur!


Bu mesaja 1 cevap geldi.
W
16 yıl
Teğmen

AFM beylikdüzü Migros'ta normal gösterim yok mu bu akşam için göremedim de. (Ayrıca XpanD'e gitsem kendi gözlüğümün üstüne verilen gözlüğü takabilir miyim?)


Bu mesaja 3 cevap geldi.
K
16 yıl
Yarbay

evet takabilirsin.... zaten daha öncede yazılmıştı pekçok kez ama buraya mesajlar boşuna yazılıyor galiba. Okunduğu şeklinde bir izlenime kapılamıyorum açıkçası



E
16 yıl
Yarbay

@FrKsTyLe
kendı gozlugunun uzerıne takabılıyorsun rahatsızda etmıyor
gozlukle ızleyen bır cok kısı oldu sıkayet etmedıler gayet rahatmıs


Bu mesaja 1 cevap geldi.
K
16 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: sho-ryu-ken

Filme gelirsek ben hala Amerikan lobisinin bu filme nasıl izin verdiğini anlamış değilim.Cameroon resmen hem amerikan emperyalizmini,hem de amerikan kültürünü yerle bir etmiş.Emperyalizm için direk olarak Avatarların yerine Irak halkını koymak tam örtüşmese de, "biz işte böyleyiz" demişleridir büyük ihtimalle.Ama beni asıl etkileyen amerikan kültüründeki yozlaşmaya dokundurdukları oldu.Jake ile Neytiri aşık olup "birleştikten" sonra ömür boyu birbirlerine ait oldular.Bu olay ile Cameroon tamamen kaybolmuş bekaret ve aitlik kavramlarına müthiş bir şekilde el atmış.Kendisine hayranlığım bir kat daha arttı.


Kesinlikle benim de merak ettiğim nokta bu oldu. Cameron bu kez politik-siyasi konulara değinme cesareti göstermiş. Ayrıca Irak tan ziyade kızılderili halkları demek daha doğru olabilir. :)

Bir diğer ilginç bulduğum nokta çoğu kişi Neytiri'ye olan hayranlığını vurgulamakta. Fakat sonuçta bu bir sanal karakter. Yani insanlar bir sanal karaktere bağlandı neredeyse. Açıkçası bu sinemanın geleceğiyle ilgili önemli bir husus arz etmekte. Öyle görünüyor ki gelecekte gerçek oyuncuların işi bir hayli zorlanacak.


Bu mesaja 1 cevap geldi.