Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
235
Cevap
26806
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: Tofaş Başta Olmak Üzere Türk Malıyla Alay Eden Türkler (6. sayfa)
Ş
16 yıl
Yarbay

Yapmayın Allah aşkına, Kuş serisi Türk Malı mı? Bal gibi de İtalyan malı... Irkı farketmez, kalitesiz olan her şeyi eleştiririm... (Kuş Serisini Eleştirmiyorum Şu Anda)

Bizim hiç öz otomobilimiz olmadı, kuş serisi de üveydi, ancak onu çok sevdik ve kendimizle özleşti.

Diğer Türk Malları konusuna gelince, beyaz eşya firmaları olsun, diğer elektronik yahut tekstil firmaları olsun, yurtdışında ürünlerini görmekten büyük memnuniyet ve GURUR duyuyorum... Tekstilde, Beyaz Eşya'da ve Gıda'da dünyaya mâl olmuş bir çok Türk Firması'nın olması beni çok mutlu ediyor... Hatta ihracata teşviği yetersiz buluyorum ve daha da arttırılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizde bu kapasite fazlasıyla var!

Kendi Öz Otomobil Markamızın olmaması da gerçekten çok üzücü, neredeyse hemen hemen bütün gelişmiş avrupa ülkelerinin kendileri ile özdeşleşmiş otomobil firmaları var.... Volvo-İsveç, Almanya-Mercedes, Fransa-Renö, İtalya-Fiat, vs vs vs...


Şu anda Kuş serisini de neden eleştirmediğimi kendince anlatayım, üretildiği yılları ve üretildiği zamanlardaki muadillerini göz önüne aldığım vakit, eleştirmenin yanlış olacağına kaniim. Ancak şu an da Kuş Serisi'ni övmenin de yanlış olduğunu düşünüyorum. Neden?

1- Modası geçti... (zamana karşı kim durmuş ki o duracak.)

2- Nev'i şahsına münhasır modifiyelerle çoğu kişi bunlardan soğudu ve bunları yapanlara da garip lâkaplar taktı...

3- Devir değişti... Artık daha modern göze ve gönle hitap eden araçlar var...





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Şahbaba -- 21 Nisan 2009; 13:12:49 >

B
16 yıl
Binbaşı

92 yılında sadece 3000km de bir şahin almıştık yanı sıfır gibiydi

8 sene boyunca şahine bindik uzun yol kısa yol demeden götürdü bizi

tamam cok ıyı bır araba degıldı ancak ayagımızı yerden kesıyordu ve bir kere yolda tık demedı

daha sonra 2000 yılında 0 megane alacagımız için sahini komsumuza satmıstık birgün yuruyerek aşagı ınerken komsumuz benı yolda gorup arabaya almıstı asagıya bırakmak için o gun içim cız etmişti

ınsanların sahıne dogana vs. arabalara bu yuzden bır hayranlıgı var bence


Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
16 yıl
Yarbay

Şu anda işyeri sahibiysem bunu 1997'de $10.000'e sıfır aldığım beyaz TOFAŞ Şahin [01 SS 235] aracımı $6750'ye satıp parasını patrona verdiğim içindir. "Araba işyeri aldırmaz ama işyeri araba aldırır." derlerdi, benim için ikisi de doğru, çünkü işyerini aldıktan 8 ay sonra da beyaz SEAT Toledo satın almıştım.



F
16 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: bunyo1974


Burda Migrosa gidip gitmemeyi tartışmıyoruz...İsteyen gider isteyen gitmez ama tutupta sen Migrosu getirdiler afferim onlara bize iş verdiler filan deyip sonra migrosu yerli yaparsan ben sana İsviçrelisin derim. İlk arabam Şahindi memlekette başka araba vardı da almadım sanki..Tüm kapıları kapatıp sadece mercedes getirseler o zaman aldığımız arabalar mercedes olurdu..Biz tercih etmedik bize tercih ettirdiler..Onun için almasaydınız binmeseydiniz yaklaşımı saçma sapan bir yaklaşım..Oldu yürürüz..Suyumuzu bile Danone ile ortak şişeleyip satıyor Sabancı tabiki demokrasi var serbest piyasa var isterse getirip Yunan suyu bile satabilir bizde susuz kalırsak afiyetle içeriz bunu ama sonra çıkıp bunlar yerli milliyetçi bize iş sağlıyor filan demenin bir anlamı yok.Adam getirmiş iyi kar ediyim diyede en uyduruk arabayı en düşük modeli ile 20-30 yıl satmış.Yöneticileride bağlayıp başkasının girmesine izin vermemiş.Köşeyide bu işten defalarca dönmüş. Olayı ticari boyutta düşünürsek adamlara helal olsun kafaları süper çalışıyor.1998 yılında aldığım Şahinin ön koltuğuna kafalık taktırdım rahatım için değil kazada boynum kırılmasın diye.Evet mercedeste de kazada ölürsün şahinde de ama sen en basit belki şimdi 15-20 tllik kafalığı bile takmadan araba satarsan yürüyen mezar satmış olursun.1990 yıllarda kafalıkların boyun kırıklarını engellediği gayet iyi biliniyordu bende biliyordum ve gidip kendim alıp taktım.Bir tek Tofaş bilmiyordu.Bizler çok kazık yedik geçmişimiz de halada yemeye devam ediyoruz tutupta yediğimiz kazıkları savunmanın anlamı yok bence. Ve bu kazıkların çoğunu bile bile mecburiyetten yedik halada mecburiyetten yemeye devam ediyoruz.

Olayı direk yabancılara atmak olmaz, bizlerdede hata var...

Carrefour gibi marketlerin çalışma prensibi yahudiler tarafından bulundu diye biliyorum ve ona görede herkes mallarını getirip satıyor. Yani Carrefour'daki malların hiç biri Carrefour'a ait değil. Ha mallarda ayrıca devasa sigorta şirketlerine sigortalanıyor. Sigorta şirketlerininde en son çıktığı kapı Abd=Yahudi. Herkes para kazanıyor, böyle bir dahiyane fikir ile küçük esnaf nasıl baş etsin? Eskiden veresiye defterleri vardı, yahudiler onada el atarak Kredi kartı olayını çıkardı, Türk tüketicisine birde oradan geçiriyor.

Yada Mcdonalds'dan örnek vermek istiyorum. Tr'de nereye gidersem gideyim 2 dakika içerisinde menü önümde oluyor, ve ölçüleride hep aynı. 1249812498 kere yedim aldığım menü sürekli aynı şekilde geliyor. İnsanlar bunun için gidiyor, adamlar 90'larda çocuklara ayrıca oyuncak felan veriyordu. Nerde Türk lokantalarında bu? Basit bir hamburger işini bile beceremiyoruz. Hani neden Tr'deki bütün büfeler vs. birleşip böyle bir organizasyon , markalaşma yapmıyor? Beceriksizlik , başka bir şey değil. Bizde gidip Amerikalı'ya para ödüyoruz. Sonrada laf yiyoruz. Sayın emerikan düşmanları icraatlarınızı görelim dediğimizde öf pöf vs.



R
16 yıl
Yarbay

Elin gavuru güzel araba üretiyor Kardeşim, o kadar. Aynı paraya tofaş alacak kadar salak değilim. Kimse kusura bakmasın..


Bu mesaja 1 cevap geldi.
O
16 yıl
Yarbay

quote:

Bundan yillar önce Japon Mazda firmasi Türkiye’de bir fabrika açmaya niyetlendi. Bize tam bir teknoloji aktarimi yapacak ve bir süre sonra üretimi tamamen bize birakacakti. O dönemde Koç’lar tenekeden Italyan arabalarina kus isimleri verip bizlere satmakla mesguldü.

Bu proje için Halis Toprak seçildi. Bir Japon heyeti gerekli görüsmeleri yapmak için Türkiye’ye geldi. Bu sirada Dogan’in ekipleri haberi almis ve Japonlarin pesine düsmüstü.

Türkiye’de Toprak Holding’in Japonlarla fabrika kuracagi haberini hemen Koç’lara yetistirdiler. Sonra bir anda Milliyet gazetesinde Toprak Holding’in bir firmasi hakkinda vergi yolsuzlugu iddialari basladi ve devlet göreve davet edildi. Piyasaya da birileri Toprak’in firmasinin zor durumda oldugu haberini yayiyordu. Kisa sürede panikleyen müsteriler alacaklarini hemen isteyince firma cidden krize girdi ve aninda görev basina kosan maliye tarafindan el konuldu. Bu olaylardan sonra Toprak Japonlarla iliskisini kesti ve ayni anda Milliyet’in haberleri de duruverdi. Bizlerde tenekeden yapilma arabalara binmeye devam ettik.Japonlarin ikinci bir girisimi de ünlü bir isadamimizin kardesinin öldürülmesiyle kesilmistir bilenler bilir.


Şöyle birşey buldum internette... Komplo teorisi mi doğru mu bilemeyiz...

Ama yukarıdaki yazılanlar gibi senelerce ülkemize ithal aracın girmemesinin altında yatanlar bunlardır... 25 sene boyunca teknolojik bir gelişme olmadan kaportasına ayıp olmasın diye ufak tefek değişiklikler yaparak aynı arabayı, ismini değiştirerek Türk malı diye kakaladılar. Bu aynı doğu blokundaki komunnist ülkelerde insanların Skoda, Trabant, Lada gibi arabalara mahkum edilmesiyle aynı şey... O ülkelerde o zamanki rejim dolayısıyla o insanlar o arabaları kullanmaya mahkum edildiler... Biz de ise Tofaş ve Renault fabrikalarının sahiplerinin ekmeğine yağ sürdüğü için, aksinin işlerine gelmediği için mahkum edildik... Senelerce bizlere TEKERLEKİ TABUT sattılar. Biz bunu dile getirdiğimizde ise size göre Türk malı olan arabalarla alay ediyor olduk...

Bu arabaları senelerce kahrımızı çekti vs. diyerek anlamsız bir vefa duygusuyla korumanız bence artık gereksiz. Bu arabaların her biri Koçun devletide arkasına alarak milletimizi senelerce kazıklamasının, bizlerin kazıklanmaya mahkum edilmemizin bir örneğidir. Bunca yediğimiz kazığa rağmen hala şu araklama arabaları yerli malı sayıpta korumayın lütfen...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
16 yıl
Teğmen

Birde şu açıdan bakalım,


Şahin,Dogan ve Kartal'a

1.3 multijet dizel 6 ileri şanzıman veya 1.6 enjeksiyonlu sıralı sistem tüplü 115 bg lik bir motor ,

ABS,ASR ,ESP,

6 Havayastıgı,

Tam otomatik klima,

Yol bilgisayarı,

MP3 çalarlı usb çıkışlı cd çalar

Kendinden kararan ısıtmalı aynalar konsa

Satış rekorları kırarmı , kırmazmı?? ;( En azından istanbulda 20.000 müşterisi hazır özlemle bekliyor)


Bu mesaja 2 cevap geldi.
H
16 yıl
Yarbay

tofaşın ülkemize getirisi büyük ama yıllarca ithalat yasağındanda faydalanıp sağ aynası bıle olmayan araçları bir dairenin yarı fiyatına sattılar. su anda bır daıreyı 100 bin kabul edersek 50 bin gıbı bır rakama 70 yılların teknolojısını satarak oldukca fazla kar ettıgını dusunuyorum. fiatın 80 lı yıllarda oldukca guzel aracları vardı fakat ınsanlarımıza bu aracları layık gormeyıp bıze yıllar yılı kus serısı satmaya devam ettıler.

ben tofasa hıc ıyı gozle bakmıyorum. bu zamana kadar tofas almadım bundan sonrada almayı dusunmuyorum. bu baslık reno ıcın acılsaydı katılırdım. reno en azından 90 lı yıllardan sonra gayet guzel aracları getırmıs ve tofaslardan daha saglam arac uretmıslerdı.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
F
16 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: Santana80

Birde şu açıdan bakalım,


Şahin,Dogan ve Kartal'a

1.3 multijet dizel 6 ileri şanzıman veya 1.6 enjeksiyonlu sıralı sistem tüplü 115 bg lik bir motor ,

ABS,ASR ,ESP,

6 Havayastıgı,

Tam otomatik klima,

Yol bilgisayarı,

MP3 çalarlı usb çıkışlı cd çalar

Kendinden kararan ısıtmalı aynalar konsa

Satış rekorları kırarmı , kırmazmı?? ;( En azından istanbulda 20.000 müşterisi hazır özlemle bekliyor)



Satış rekorları kıramaz bence. Şasi çok eski, birleşme noktaları zayıf. Arkadan itiş olduğu için maliyeti önden çekişe göre yüksek. 1.3 Multijet motoru arkadan itişe nasıl adapte edeceğimizde önemli. Güç kaybıda daha fazla oluyor haliyle, bu sınıftaki otomobillerde arkadan itiş kalkalı asırlar oluyor, onu geçtim millet 3.16 ile bile dalga geçiyor artık. Ayrıca ucuz olacağınıda sanmıyorum ben gene 20.000 lira felan isterlerki Albea Palio felan zaten o fiyatta. Dersenki 10-12.000'e yapabilirler bu tüm yazılanları o zaman bilemem. Afrika'da üretilenleri ucuza getirip bizim fabrikalarda adapte ederek bu iş olurmu bilemem. 10-12 civarına satılması çok zor bence ama olursa evet yok satar.

quote:

O ülkelerde o zamanki rejim dolayısıyla o insanlar o arabaları kullanmaya mahkum edildiler... Biz de ise Tofaş ve Renault fabrikalarının sahiplerinin ekmeğine yağ sürdüğü için, aksinin işlerine gelmediği için mahkum edildik..


Aynen öyle, Fadıl'ında başını yemişlerdi hatırlarsanız...
quote:


ben tofasa hıc ıyı gozle bakmıyorum. bu zamana kadar tofas almadım bundan sonrada almayı dusunmuyorum. bu baslık reno ıcın acılsaydı katılırdım. reno en azından 90 lı yıllardan sonra gayet guzel aracları getırmıs ve tofaslardan daha saglam arac uretmıslerdı.


Amerikalı firmalar sağolsun. Çoğu kişi bilmez ancak Renault'un efsanevi modelleride ( 21 vs. ) ne hikmetse Renault'un Amc ( American motors corporation adlı amerikan araba üreticisi ) ile birleştiği dönemde ortaya çıkmıştır. Yoksa Renault'da güme gidecekti, hoş bu günde fena değil ama 21 dönemlerini felan bulamazlar. Kendileride istemiyor tabi bunu birazda, servisten para kazanmak 21'lerle felan zor oluyordu...





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fleetwood1991 -- 21 Nisan 2009; 18:22:44 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
K
16 yıl
Binbaşı

TOFAŞ'ı bu ülke adına savunanlar: Emin olun TOFAŞ bu ülkeyi sizin düşündüğünüz kadar çok(!) düşünüyor...
Çıksın herhangi bir yerli sermaye araç yapacam desin bakalım yiyorsa...
Zamanında İMZA vardı yaşı müsait olanlar bilir. (Adamı tasvip etmeyebilrsiniz, sermaye yapısını tasvip etmeyebilirsiniz. Ama öyle yada böyle parası vardı ve o aracı yapacaktı) Adamlar tüm özel kanalları kapatıp protatip tanıttılar. Zannediyormusunuz ki O şahıs dolandırıcılıktan o araçları üretemedi... Bunun arka planını düşünen bulur ve iyi bilir...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
16 yıl
Yüzbaşı

evet, o yılların araçları tam bir tekerlekli tabuttu. 1994 yılında ısparta antalya arasında renault spring ile önümde giden bir otobüsü solladım. ilerde hafif sağa dönüşlü bir viraj vardı. otobüsü fazla hızlı sollamadığım ve süratimi düşürdüğüm halde araç sol taraftaki uçuruma doğru tamamen kontrolümden çıkarak savruldu. tam uçurumun kenarından sıyırdım. sanıyorum panik halinde bilinçsizce yaptığım kontra ile kurtardım kendimi ve içindekileri. eğer o kontrayı yapmasaydım şu anda 15 senelik ölü olurdum. bence bu savrulma tamamen aracın ilkelliğinden kaynaklanmııştı. bazen antalya'ya gidişimde aynı yolu ilkel olmayan araçlarla daha süratli ve güvenli dönüyorum.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nebel -- 21 Nisan 2009; 18:36:51 >

H
16 yıl
Yarbay

renault 21'in tasarımı zaten çok farklıydı. yol bigisayarı dahi olan bu araçları ülkemize getirmeleri bence oyakın kalitesini gösteriyor.
quote:

Orjinalden alıntı: newmonarch


quote:


ben tofasa hıc ıyı gozle bakmıyorum. bu zamana kadar tofas almadım bundan sonrada almayı dusunmuyorum. bu baslık reno ıcın acılsaydı katılırdım. reno en azından 90 lı yıllardan sonra gayet guzel aracları getırmıs ve tofaslardan daha saglam arac uretmıslerdı.


Amerikalı firmalar sağolsun. Çoğu kişi bilmez ancak Renault'un efsanevi modelleride ( 21 vs. ) ne hikmetse Renault'un Amc ( American motors corporation adlı amerikan araba üreticisi ) ile birleştiği dönemde ortaya çıkmıştır. Yoksa Renault'da güme gidecekti, hoş bu günde fena değil ama 21 dönemlerini felan bulamazlar. Kendileride istemiyor tabi bunu birazda, servisten para kazanmak 21'lerle felan zor oluyordu...




T
15 yıl
Yarbay

Dost acı söyler, müsade edin ben de biraz acı konuşayım sizin için:

Bakınız arkadaşlar. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır. İyi okuyunuz. İnsanları davranışları için suçlamak herkesin (genelde de en boş insanların) yapabileceği bir şeydir. Hele ki iş dünyasında, ekonomide, üretimde, pazarlamada, müşteriyi suçlamakla, kuru milliyetçilikle bir adım ileri gidemezsiniz. Rekabetin koşulları gereğince her firma ürünleri konusunda iddialıdır. Açıkça slogan atmalarına gerek yok. O pazara girmiş olmak bile "ben de varım" iddiasıdır. İddialı olan kim olursa olsun, milliyeti ne olursa olsun, rakiplerinin karşısında komik durumdaysa alay konusu olur. Bu bize has bir şey değil. Nice ürün hakkında nice yorum yapılmıştır hala da yapılmaktadır. Peki insanlar mukayeseyi ne üzerinden yaparlar? Hemen söyleyeyim: Fayda/Maliyet üzerinden. Şaşkın insan BMW ile TOFAŞ'ı karşılaştırabilir ama bilen biri farklı klasmandaki ürünleri karşılaştırmaması gerektiğini bilir. Bu noktada devreye fiyat girer. Bu fayda (veya kalite) için bu fiyat iyi midir? sorusu sorulur. Arkadaşlar TOFAŞ ŞAHİN'in şu anki fiyatının 30-35.000TL civarı olduğunu biliyor muydunuz? ABS yok, ESP yok, Dijital Klima yok, aktif gergili emniyet kemeri yok, ASR yok, Yol bilgisayarı bile yok. Hiçbir halt yok anasını sattımın arabasının üzerinde ama fiyat bir Ford Focus veya Bir VW Golf ile aynı? Kafayı üşütmüş olmanız lazım.

Bu şişik fiyatın sebebi nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Tofaş'ın iddia ettiği gibi yedek parça bulma kolaylığı, arabanın tasasızlığı, talebinin çok yüksek olması falan değil. Gidin bakın Bursa'ya dönümlerce alana şahin doğan yığılmıştır. Bu kadar stok ne anlama gelir biliyor musunuz? Tofaş'ın yönetim başarısızlığının yüklediği maliyetlerin tümü o satılan arabalara yükleniyor demektir. Adam yemesinler.

OLAYIN ÖZÜ: Ben de ülkemi severim ama ben akılsız milliyetçilik yapmam arkadaşlar. MÜŞTERİYİM BEN İSTEDİĞİMLE İSTEDİĞİM ZAMAN İSTEDİĞİM YERDE DALGAMI GEÇERİM. Adam olsunlar, geçmemem için gerekli düzeltmeleri yapsınlar. Sittin senedir aynı kutu tasarımı, aynı teknolojik gerilik, aynı vizyonsuzluk varsa bir firmada ben o firmanın geçmişine bile okurum. Kusuruma bakmayın artık..



Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
15 yıl
Yarbay

Araba almayı düşünüyorum sırf türk malı diye şahin doğan kartal düşünüyorum taunus içinde türk malı dediler ya dur bakalım


Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
15 yıl
Yarbay

Zamanında iyi arabaydı be.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
15 yıl
Yarbay

Tofaş Türk malıymış öğrenmiş olduk


Bu mesaja 1 cevap geldi.
U
15 yıl
Teğmen

TOFAŞ'ın dönemi kapandı artık. Tekrar açmak istiyorlarsa %100 Türk Ar-Ge'si ile üretimi yapılan bir araç yapmaları gerekmekte. Yapacakları araçlarda şu anki müşteri memnuniyetini sağlayan kriterleri sağlamak zorunda yoksa yine satamaz ve alay konusu olur.

Yanlız şu da var kuş serisini vb. modelleri dönemindeki diğer arabalarla kıyaslamak doğru olur. Aynı şekilde aynı dönemin AUDI'sine de şu anda burun kıvıran çok olacaktır. Ancak TOFAŞ ve OYAK/RENAULT kesinlikle Türk malı değildir, sadece yabancı araçların montaj fabrikasıdır. Söyledikleri Ar-Ge çalışmaları da araçların çok çok basit aksamları için izin verilmektedir, işin büyük kısmı yine İtalya'da, ABD'de ve Fransa'daki fabrikalarda yapılmaktadır kimse kendini kandırmasın. Fiat Linea,Marea vs. araçlarında Türk malı olduğunu söylemek komedilere konu olacak birşeydir bence.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
15 yıl
Yarbay

müsadenizle ben size sorunun esas kaynağını anlatayım,


yapılan şey dalga geçmek değil eleştirmektir.bu araçlar zamanında yeterince hizmet ettiler kabul ediyorum.ama günümüzde artık bu araçların piyasadaki araçlar ile rekabet etmesi mümkün değil.eğer TOFAS firması günümüz araçları ile rekabet edecek bir araç üretebilse ve bu araç modern araçların sahip olduğu tüm donanım ve özellikler sahip olsa emin olun herkes bu araçlardan alır.bugün bu araçları kullananların hepsinin savunduğu şey servisleri kolay parçaları bol ve ucuz herhangi bir arıza durumunda anlayan çok.. bunları da kabul ediyorum ama bu araçları güvenlik, teknoloji gibi şeylerle değerlendirirsek kusura bakmayın artık bu araçlar çağ dışı kalmıştır. şimdi düşünün ve cevap verin bugün araç alacak olsanız hanginiz abs olmayan,kliması ve elektrikli camları olmayan araç alırsınız? sanırım kimse almaz.. neden çünkü saydığım birkaç donanım artık bu devirde olmazsa olmaz.hadi donanımları geçtik tofasların motorlarına gelelim, bu motorlar son derece eski performansı düşük ve çok yakan motorlar.. bu motorların bugün kabul görmesi imkansız.. fiat markasına bakın bu motorlardan bugün eser var mı? elbette yok.. aracın karoseri ve dayanıklılığı.. bu konuda iyi şeyler söylemek mümkün değil.. karoserlerde çürüme ve ciddi kaza anında darmadağın olan karoserler var.. özetle bugün bu araçları maddi olanaksızlıkları olanlar haricinde kullanan hemen hemen yok.o arkadaşları anlıyorum ama tek kriteriniz aracın parça fiyatları ve bakım maliyetleri olmasın.. güvenlik ve konfor da önemlidir.. bugün Bursada üretilen renault ve hyundai araçlar günümüz şartlarında bence gayet mantıklı ve tatminkar.. ama tofas için aynı şeyi söylememiz çok zor.(ticari araçları dahil etmiyorum) konuşulan şey otomobil...

ülkemiz son 15 senedir tamamen tüketime endeksli.. üretilen birşey yok sürekli tüketim var.. bu durumun anlamak için 15 sene önceki kredi kartı rakamlarına ve bugünkülere bakmak yeterli.tv reklamları kredi kartı ve kredi reklamları ile dolu.. dışarıya bağımlılık azalmıyor ,ülkede o kadar çok üretim açığı var ki hükümet bu açıkları ancak belli şeylere zam yaparak kapatıyor.kabul etmek gerekiyor ki artık türkiye bir tüketim ülkesidir.vatandaşlar sürekli daha çok, daha çok tüketmeye yönlendiriliyor kredi kartı olmayan insan yok gibi herşey taksite bağlanıyor ve kredi kartı olmadan finansman sağlmak neredeyse imkansız.. bu gelinen noktada şimdi bu ülke nasıl üretsin? enerji maliyetleri vergiler vs vs bu durumu imkansız hale getiriyor... bu durum tersine dönmedikçe kimse türkiyedeki durumun düzelmesini beklemesin..

umarım günün birinde tamamen kendi tasarımımız ve üretimimiz olan bir araç üretilir.. ama pek mümkün görünmüyor bence..


Bu mesaja 2 cevap geldi.
L
15 yıl
Binbaşı

fiat şimdide aynı haltı yiyor.palio,albea denen ucube arabalar 3 defa makyajlandı halen satılıyor.


Bu mesaja 2 cevap geldi.
K
15 yıl
Yarbay

Biz bu arabaları eleştirdik, yetmeyince de dalga geçtik. Ben şahsen yaptım. Zamanında tabii, üretimi durduktan sonra değil, her şeyin zamanı var. Ama biz veya bizim nesil dalga geçmeseydi belki hala üretilirlerdi, muhtemelen de nüfusumuz 72 milyon olmazdı.

Trafik kayıplarının tavan yaptığı, Hızır Acil'in nispeten yeni olduğu ve iyi-kötü istatistik data vermeye başladığı yıllardı. Bendeniz de mezuniyet projemi pek araştırılmamış bir konu olan motorlu karavanların güvenliği üzerine yapıyordum. Bu yüzden 2005'i sorsanız bilmem ama o yılları bilirim. En sonunda bir hükümet çok kısa bir süre -belki 3, belki 6 aylığına- ikinci el yabancı araçların ithalatına izin verdi. Kalitesizliğin adam olması, eteklerin zil çalması ancak bundan sonradır.

Bugün bazı ürünlerde yerli olanları, özellikle kalitesi için tercih edebiliyorum. Bunlar -itiraf etmeliyim ki- dar endüstri alanlarına tekabül ediyor, ama olsun bazı küçük ürünlerimiz dünya kalitesinde.

Artık sistem nispeten çalışıyor. Bir tüketicinin ülkesi için yapacağı en iyi şey, araştırıp en iyi ürünü almasıdır. İyi tüketici olmazsa, iyi mühendisler, iyi organizatörler, iyi tasarımcılar sistemden süzülmez, eş dost akraba süzülür. Tüketiciler talep etmezlerse endüstri çalışanları sermaye için danışılabilir olmazlar. Şirketlerde, fabrikalarda sorumluluk yeteneğe göre paylaştırılmaz. Torpil kadroları türer. İsmi özel teşebbüs olur ama memur zihniyetinin en koyusu kol gezer. Kötüsü, devlet kadar bile şeffaf olmazlar, kimse bilmez. Bu ülkede hemen her endüstri kolunda çok daha iyisi yapılabilecekken, yapılmıyor. Üniversiteleri, okulları boşuna inşa ve işgal etmiş oluyoruz.