Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir, 1 mobil kullanıcı
10
Cevap
438
Tıklama
2
Öne Çıkarma
Çin'in Guangzhou şehrinde elektrikli otobüs ve taksiler ile hava kirliliği azaldı
G
dün
General
Konu Sahibi

Çin'in Guangzhou şehrinde elektrikli otobüs ve taksiler ile hava kirliliği azaldı
Şehirlerimizdeki hava kirliliğinin ana nedenlerinden biri fosil yakıtlı araçlar.  Fosil yakıtlı araçlar, şehirlerdeki zararlı partiküllerin yüzde 27 ila yüzde 43’ünden sorumlu. Belediyeler üzerlerine düşen görevi yerine getirip bunları düşürmekten sorumlu. Batılı belediyeler genelde şehir içine elektrikli araç girişini serbest bırakırken, fosilli araçlara ciddi ücret ödettirmeyi seçiyor. Çinli yönetimler ise elektrikli araçlara plaka verirken fosil yakıtlı araçlara plaka vermeyerek ya da ciddi kota uygulayarak elektrikli araç kullanımını teşvik ediyor.



Çin'in Guangzhou şehri ise toplu taşımada tamamen elektrikli otobüslere geçerek karbon emisyonunu düşürmeyi ve sessiz, temiz bir ulaşım altyapısı kurmayı başardı. 12 bin elektrikli otobüs ve 10 bin elektrikli taksi hizmete sunuldu. Şehrin taksi filosunun ise yüzde 50’si elektrikli hale getirildi Toplam 24 milyon insanın yaşadığı şehirde İstanbul’un 2 katı otobüs (12 bin) bulunurken taksi sayısı olarak İstanbul'la eşit miktarda 20 bin taksi bulunuyor.



Ayrıca Bkz.Nissan, mini elektrikli otomobili için uzayabilen güneş panelli tavanını tanıttı



Çin'in Guangzhou şehrinde elektrikli otobüs ve taksiler ile hava kirliliği azaldı
Şehir içindeki elektrikli araçlar ve elektrikli toplu taşıma için toplam 400 şarj noktasında 8 bin şarj istasyonu kurulmuş. İstanbul’da ise toplam 12 bin soket mevcut.



Şehirde elektrikli araçlara geçişle birlikte PM2.5 partikül seviyeleri yüzde 40 azalmış ve toplu taşıma için tüketilen toplam enerji miktarı yüzde 50 azalmış. Yıllık 1 milyar ton karbon salınımının önüne geçişmiş. Elektrikli otobüslerin diğer büyük artısı ise şehir içi ses kirliliğini ciddi derecede azaltması oldu.



Çin'in Guangzhou şehrinde elektrikli otobüs ve taksiler ile hava kirliliği azaldı
Eskiyen ve kapasiteleri düşen elektrikli otobüs bataryaları ise güneş ve rüzgarın fazla olduğu durumlarda kullanılmak üzere sabit batarya olarak kullanılmakta. Bunuda yine belediyenin yönettiği Batarya Hastanesinde yapılmakta.



Pil ömrü sona biten otobüs bataryaları ise “Batarya Hastanesi” adı verilen merkezlerde geri dönüştürülerek güneş ve rüzgarın fazla olduğu durumlarda kullanılmak üzere sabit enerji depolama sistemlerinde yeniden hizmet veriyor.



Ortalama 200 kWh kapasiteye sahip bataryalar, 300 km menzille bir günlük kullanım için yeterli enerji sağlıyor. Elektrikli otobüsler ilk yatırımda pahalı olsa da kilometre başına %10 daha düşük işletme maliyeti sunuyor. Belediyenin güneş enerjisi sistemleriyle entegrasyon planları ise bu dönüşümü daha da ekonomik hale getirebilir.



Ortalama bir elektrikli otobüste 200 kWh kapasiteye sahip bir batarya, 300 km menzille bir günlük sefer için yeterli enerji sağlıyor. Kaynaklara göre elektrikli otobüsler ilk yatırımda pahalı olsa da uzun vadede daha düşük işletme maliyeti sunuyor. Ayrıca belediyeler gerek tesis çatılarına gerek kendilerine ait boş alanlarda kuracakları güneş enerjisi santralleri ile uzun vadede bu yatırımı daha da karlı hale getirebiliyor.




Kaynak:https://earthshotprize.org/winners-finalists/city-of-guangzhou/

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil

 Haberi Portalda Gör

Çin'de eyaletler gibi büyük şehirlerin yönetimlerinin de ciddi bir otonomisi ve ülkenin diğer bölgeleriyle paylaşmadığı kendi kaynakları mevcut, merkezi hükü...
Yoruma Git
Yorumun Devamı Nat Alianovna - dün +8
D
dün
Yarbay

iyi de elektrik nasıl üretiliyor? yine güneş rüzgar santralleri vs. olsa da asıl kaynağı gene nükleer diye biliyorum? elbet elektrikli araçlara geçiş gerekli ama bu illa benzinlilerden daha temiz olduğu için değil elektriğin ömrü daha uzun olduğu için fosillere göre


Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
dün
Teğmen

Nükleer de yine temiz enerji riskleri vardı eskiden ama artık onlar da kalmadı gibi birşey. Sadece termik santrallerle üretim varsa hava kirliliği yapıyor o da bitti gibi artık



< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @dodofran
N
dün
General

Çin'de eyaletler gibi büyük şehirlerin yönetimlerinin de ciddi bir otonomisi ve ülkenin diğer bölgeleriyle paylaşmadığı kendi kaynakları mevcut, merkezi hükümetin belirli bir tematik ama uyulması gereken bir çerçevede verdiği stratejik bir görevi - bu örnekte "ekolojik uygarlık kurma" görevini - planlama ve sahada yerine getirme şeklinde özgürler.

Ekonomist Keyu Jin'in deyişiyle Çin politik olarak merkeziyetçi ama iktisadi olarak gayri merkezi, bu ifadenin anlamı işte bu gibi özgün örneklerdir. Çin'in her yerinde gayri merkezi ekonomik yapı ve yatırımcı yerel aktör çeşitliliği anlayışıyla farklı lokal gündemler ve farklı projeler var ama genel politik direktif ve denetleyen makine merkezi.

Stratejik hedef belli: Ekolojik uygarlık. Ama şehircilik oyunu oynayan bir oyuncu gibi stratejik hedefe nasıl ulaşılacağı eyalet veya şehir yöneticisinin ve onun yönlendireceği ya da teşvikler ve destekler yaratarak ortaklık kuracağı kamu ve özel sektör paydaşlarının müşterek takdirinde. Bu sebeple Çin'deki iktisadi sistem yer yer - Keyu Jin'in isimlendirmesiyle - "mayor economy" olarak da adlandırılır (belediye/bölge şefi ekonomisi). Çin'de Mayor'lar sadece kamusal işlevlere sahip resmi yöneticiler değil, ayrıca kontrollerindeki bölgede vizyoner CEO'lar gibi davranırlar. Partilerindeki ve eyaletler ve şehirler hiyerarşisindeki kariyerlerini - bulundukları yeri kişisel prestij ve yükselme imkanlarıyla ileri taşımaya motive edilmiş şekilde - pekiştirirler. Bu bakış açısında Çin devasa bir süper Holding, Mayor'ların kariyer sahibi mensubu oldukları ülkeyi idare eden Çin Komünist Partisi de tüm Holding'deki yönetici çatı şirket gibidir. Çinliler ekonomik dönüşüm ve kamusal kalkınmaya yönelik olarak dizayn edilmiş bu hibrit sosyal-kamu yoğun - oyuncuları bir noktada birbirine entegre ve yönlendirilmiş - kapitalist sisteme "Çin'e özgü sosyalizm" demektedirler.

Çin sistemi baştan ekonomik ve sosyal transformasyona dönük bir sistem olarak kurgulandığı için yeşil dönüşüm sıçrayışı onlarda dünyaya öncülük edecek şekilde muazzam oldu fakat şehirlerinden eyaletlerine ülkelerinin de çok kaynağı bulunduğunu söylemek gerek. Her bir büyük Çin şehri bir Singapur gibi, her bir Çin eyaleti ise bir Türkiye gibi. Öyle düşünün. Ölçekler devasa. Çin kendi başına bir kıta-ülke. Avrupa kıtasına denk. Bu arada öylesine benzetme yapmıyorum; şu an gayri safi yurtiçi hasıla olarak Çin tüm Avrupa kıtasına denk. Gelecekte Avrupa'yı - eğer Avrupa gerçekten radikal biçimlerde harekete geçmezse - defalarca kez katlayacaklar.

Çin'in ve Komünist Partisi'nin iyi yapılandırılmış disiplinli ve "devrimci" dinamiğini yakalamaları çok zor. Çin'de ayrıca paradoksal biçimde kurumlar biraz zayıf olup regülasyonlar da gevşek olduğu için gelişmeler çok ama çok hızlı yaşanıyor.



< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
dün
Yarbay

Elektrik üretimi tamamen güneş, rüzgar vs olmasa da
En azından şehir merkezlerinde hava temiz



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

D
dün
Teğmen

Fosil yakıt (özellikle kömür, doğalgaz, petrol) yakan termik santrallerin dünyadaki elektrik üretimindeki payı önemli ölçüde yüksektir.

2023 yılında dünya genelinde elektrik üretiminin yaklaşık %61’i fosil yakıtlarla (kömür + doğal gaz + diğer fosil) sağlanmış durumda.

2024 yılında ise fosil yakıtların elektrik üretimindeki payı yaklaşık %59 civarına düşmüştür.

Bu fosil yakıtların içinde en büyük pay ise kömür yönünde (~%35) ve doğal gaz yönünde (~%22) şeklindedir.

Yani hiç bir şeyin bittiği yok. Sağda solda rüzgar türbini ve güneş enerjisi panellerinin kurulum haberleri yapılıyor diye insanlar temiz enerjiye geçtiğimizi düşünüyor. Ne yazık ki yanılıyorlar. Çevre dostu diye satılan elektrikli araçların ihtiyaç duyduğu enerjinin %50 sinden fazlası halen fosil yakıtlardan elde ediliyor ve görünen o ki bu ihtiyaç önümüzdeki dönemde artan elektrikli araç satışları sebebi ile daha da artacak.

Bana bu " şehir otobüsleri elektrikli oldu hava kirliliği bitti " haberleri hiç samimi gelmiyor. İçten yanmalı araçların hava kirliliğine olan katkısı %12 civarında olması gerekiyordu.

Asıl fosil yakıt ile üretim yapan sanayi bölgeleri fabrikalar ve termik santraller hava kirliliğinin %50 sinden fazlasına sebep oluyor.

Nedense birileri bunlardan bahsetmek yerine takmışlar insanların bindiği araçlara...





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi daadsy -- 25 Ekim 2025; 21:29:41 >

Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @MrKonyar
G
dün
General
Konu Sahibi

Dünya geneline bakarsan içten yanmalı araçların katkısı az ama şehir odaklanmış bir yer. Çok araç küçük bölge, rüzgar kesen binalar var.

Kirlilik bir bölgede yoğunlaşıyor bölgedeki havaya katkısı %40’a çıkıyor.

Rüzgar güneş kuruluyor daha az haklısınız ama hızla artıyor. İleride şebekeler tamamen yenilebilire dönecek. Herkes kendi enerjisini üretecek başka yerlere bağlılık olmayacak.



< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @daadsy
G
dün
General
Konu Sahibi

Harika anlatmışın tebrik ederim. Örneklerde güzel olmuş.

Bu sistem şu anda harika işliyor ancak ilerisi için ne olacak çok merak ediyorum yani her türlü yönetim şekli içinde bulunduğu şartlara göre mükemmel işleyebilir ama hepsi bir yerden sonra zaman değişince patlıyor.

Bu sistem ileride nasıl bir sorun yaratır merak ettim ama aklıma bir şey gelmedi bunu düşünmek gerek.

Hani bir şey olacağından değil merak sonuçta.



< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Nat Alianovna
M
18 sa.
Er

Bende iyi




M
14 sa.
Teğmen

Doğalgaz hava kirliliği yönünden oldukça düşük indeksli kabul edilebilir bir fosil yakıt bence. Burada asıl sorunu kömür oluşturuyor ki bunun da payı 2025 sonunda %30un altına düşecek ve santrallerin de insan yaşamından çok uzak yerlere kurulduğu düşünülürse bence yine yürüyüş yaparken yanımdan duman atarak giden apaçinin dizel arabasının bana ve sağlığıma verdiği zararın yanında solda sıfır kalacak. Ayrıca olaya şu açıdan da bakın elektrikli motorlar %100 enerji verimliliğine yakın çalışırken içten yanmalılarda bu oran %30larda yani elektrikli arabayı beslemek için gerekli elektrik üretimi de aslında bu kadar uzun yazmaya değecek kadar çok havayı yine kirletmiyor atlanılan konu bu. Bakın türkiye özelinde bile bir ara elektrikli araba attıkça elektrik sarfiyatımız uçacak kaçacak vs hikayeleri yazılıyordu yıllık artışta her yıl aynı oranda nüfus artışına bağlı elektrik sarfiyatı artışı hariç çok ciddi bir artış olmadı bu da demek oluyor ki elektrikli araba kullanmak öyle ahım şahım bir gereklilik oluşturmuyor. Ayrıca türkiyede de nükleer santral devreye girerse yine termiklere olan ihtiyaç muhtemelen yarı yarıya düşecek. Ben kendi ülkeme bakarım globalde yüzdesi belki daha yavaş düşüyordur ama bunun bizim yaşadığımız bölgedeki duruma göre değerlendirilmesi en doğru bakış açısı olacaktır.



< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @daadsy
D
13 sa.
Teğmen

Çok yanlış düşünüyorsunuz. Fosil yakıt ile üretim yapan tesisin sizin yaşam alanınızdan uzağa kurulması çevreyi kirletmediği anlamına ve bu kirliliğin size ulaşmayacağı anlamına gelmiyor.

Burada sorun temiz temiz dedikleri enerjinin ne kadar ı temiz? Yada enerjiyi üretenler kimler? Bunların nekadarı nekadar çevre kirletiyor? Bunlar araştırılıyor mu? Bunları sorgulamamız gerekli bence. ama öyle bir hava varki tüm sorun " halk " ta. Bizler içten yanmalı araç tercih ettiğimiz için çevre kirliliği var algısı yaratılıyor. Bence buraya çok dikkat edilmeli. Büyük bir aldatmacanın içerisinde olduğumuza inanıyorum.

Temiz enerjide verimlilik sürekli artıyor bu çok güzel bir gelişme fakat enerjiye olan ihtiyaçta doğru orantılı artıyor " yapay zeka ve elektrikli araçların satışlarının artması gibi. "

Türkiye deki elektrikli araçların ülkemizdeki elektrik sarfiyatına pekte bir şey getirmediğini düşünüyorsunuz fakat şöyle yanılıyorsunuz.
Türkiye de trafikte aşağı yukarı 32 milyon araç bulunuyor. Bunların sadece ve sadece 290bin civarında olanı elektrikli araç. Yani daha emeklemiyor bile bu iş ülkemizde. Buna rağmen insanlar tatil döneminde uzun yola çıktığında randevu sıkıntısı yada şarj sıkıntısı yaşayabiliyor. Bu rakam 5 milyona çıktığında aşağı yukarı ülke elektrik tüketiminin %4.9 una tekabul eder ki buda bizim sistemimizin limitlerine gelmesi anlamını taşır. Yani akşamları araçları şarja taksa insanlar, trafolar çokça zorlanır.
E gelecek Nükleer santral vardı değil mi? O ülkenin enerji ihtiyacının sadece %10 una destek verecek... Peki ya araç sayısı git gide artarsa? 10 milyon 15 milyon a çıkarsa ne olacak?
Yani şuan ki sistemle bu iş çok zor bile diyemeyeceğim olmaz bu iş şuan ki sistemle.

Kaldı ki elektrikli araçlardaki sistem " bu benim şahsi düşüncem " hiçte yenilikçi değil. Eskiden mazot benzin koyuyorduk araçlara şimdide elektrik koyuyoruz. Gene bir sisteme mahkumuz. Sözde gelen yenilik sessiz sürüş ve sözüm ona temiz enerji ile çalışması. Ama bunun yanında gelen pilin alev alma riski ve pil sebebi ile 2.5 - 3 ton ortalama ağırlığa sahip kamyon ağırlığında araçların ortaya çıkması. Bu araçlar eski nesil içten yanmalı araçlarla çarpıştığında kamyon çarpma etkisi yaratıyor buda bambaşka bir topik tabiki.

Yani öyle bir şey lazım ki bizlere bugüne kadar üretilen enerjiyi 2 ye katlama potansiyeline sahip bir sistem lazım. Aksi takdirde birbirimizi kandırıp dururuz. Bu potansiyelde füzyon jenaratörlerinde görünüyor. Onunda akıbeti tam olarak belli değil ne yazık ki..

Yada pil teknolojisinde çok büyük bir değişiklik olması lazım.
Ya menzilsiz araçlar olacak ( oda sistemi elinde tutanların işine gelmez herhalde sonra nasıl para kazanırlar bizim üzerimizden ) yada tek şarjla birkaç bin kilometre giden araçların olması lazım ki elimizdeki enerji üretim teknikleri ile ayakta kalabilelim.

Sizin yanınızdan geçen bir dizel araçtan aldığınız karbondioksitin 10 larca katını mangal yaparken alıyorsunuz yada kombinin bacasından çıkardığı atık gazlardan alıyorsunuz ama muhtemelen bundan müzdarip değilsiniz farketmediğiniz için.





Bu mesajda bahsedilenler: @MrKonyar
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.