Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
4
Cevap
306
Tıklama
2
Öne Çıkarma
Yapay zeka veri merkezlerinin enerji yükü ABD’nin şebekesini vurdu
M
6 gün
Yarbay
Konu Sahibi

< Resime gitmek için tıklayın >



ABD’de hızla büyüyen yapay zeka veri merkezleri, ülkenin elektrik şebekesini kritik bir darboğaza sokuyor. Artan enerji ihtiyacını karşılamakta zorlanan altyapı teknoloji devlerini kendi enerji santrallerini kurmaya zorluyor.



Yapay zekaya yönelik küresel yarış hız kazanırken Meta, Amazon, Google ve Microsoft gibi şirketler milyarlarca dolarlık yatırım yaparak yeni nesil veri merkezleri inşa ediyor. Ancak bu merkezlerin enerji ihtiyacı, ABD’nin 1970’lerde kurulan yaşlı elektrik altyapısını zorluyor. Aktarılanlara göre halihazırda veri merkezlerinin enerji tüketimi, ABD'deki toplam enerji talebinin yüzde 5'ine ulaşmış durumda.



Goldman Sachs’ın raporuna göre, tek bir veri merkezi bağlantı talebi 5 gigawatt’a kadar çıkabiliyor. Bu, yaklaşık 5 milyon hanenin elektrik tüketimine eşdeğer. Mevcut hızla devam edilirse ABD şebekesi bu yükü taşımakta zorlanacak.



2027’ye kadar 500 terawatt-saat talep



Yapay zeka veri merkezlerinin enerji yükü ABD’nin şebekesini vurdu
Gartner verilerine göre, ABD’deki toplam veri merkezi elektrik tüketimi 2027’ye kadar 500 terawatt-saat seviyesine ulaşabilir. Bu durum, ülke genelindeki veri merkezlerinin yüzde 40’ının yeterli enerjiye erişememe riski taşıdığı anlamına geliyor. Ayrıca yüksek yoğunluklu bölgelerde elektrik fiyatlarının da belirgin şekilde artması bekleniyor. Faturalara etkisinin ise yaklaşık 40 dolara varabileceği öngörülüyor.



Yapay zeka veri merkezlerinin enerji yükü ABD’nin şebekesini vurdu
Enerji krizinin önüne geçmek isteyen teknoloji devleri kendi enerji kaynaklarını kurma yoluna gidiyor. Meta, yapay zeka kümeleri için doğalgaz santralleri inşa ederken, Microsoft ise Three Mile Island nükleer santralini yeniden devreye alma planı üzerinde çalışıyor. Google ve Amazon da benzer şekilde yeni enerji yatırımlarını gündemine aldı. Bu şirketler aynı zamanda yenilenebilir enerji yatırımları da yapıyor.



[bkzdh=195079



ABD yönetimi ise çözüm arayışında. Başkan Trump’ın açıkladığı “Yapay Zeka Eylem Planı” kapsamında, ülkenin elektrik altyapısını güçlendirecek projeler gündeme alındı. Ancak uzmanlara göre, hızlı ve etkili adımlar atılmazsa yapay zeka rüzgarı ABD için bir enerji darboğazına dönüşebilir. Zira veri merkezleri çok hızlı bir şekilde kurulabilirken nükleer gibi enerji santrallerini kurmak onlarca yıl sürebiliyor.




Kaynak:https://wccftech.com/the-us-ai-datacenter-boom-is-so-massive-that-the-nation-power-grid-is-in-a-critical-bottleneck-right-now/

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil

 Haberi Portalda Gör

G
6 gün
Teğmen

Rüşvet ve haracını veren gemisini yürütüyor, abd böyle. İtirafçiların ifadelerine bakinca chpibbde işler böyleymiş. Tekfur ve çetesi her yakaladıklarını haraca bağlamışlar




J
6 gün
Yarbay

Sanal zeka için harcananın karşılığını verip vermediğini fazla değil üç beş seneye görmüş olacağız.




N
6 gün
General

Enerji meselesinin çok fazla elektrik tüketen yapay zeka gelişimi üzerinde, bilhassa da bence biraz ütopik addedilmesi gereken genel yapay zeka, süper yapay zeka ve teknolojik tekillik gelişimi üzerinde handikap teşkil ettiğini aşağıdaki mesajımda irdelemiştim:

https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/161925890

Buna göre hızlı büyüyen bir yapay zeka gelişimi verimli ve sürdürülebilir - kısaca ticarileştirilmiş - füzyon enerjisi gibi devrimci/atılımcı bir enerji innovasyonuna ihtiyaç duyuyor olabilir ama bu innovasyon füzyon sürecinin verimlileştirilmesi ve ölçeklendirilmesi projesinin bir takım olası teknik ve yapısal çıkmazlar uyarınca başarısızlığa uğramasıyla hiç gerçekleşmeyebilir.

Sürdürülebilir verimli füzyonun dünya koşullarında gelişip gelişmeyeceği ve insanoğlunun enerji çıktısında bu şekilde bir atılım yapılıp yapılamayacağı belirsizliği bir tarafa bana sorarsanız Amerikalılar yapay zeka veri merkezlerinin artan enerji yükünü ABD'nin altyapılarını yenileyip güçlendirmesi için hayati bir fırsat addetmeliler çünkü ABD'nin altyapıları kayda değer ölçüde eskidi.

Özellikle jeopolitik rakibi Çin ile ABD kıyaslandığında yorumcular en çok ABD'nin altyapılarının sürekli yeni altyapı projelerine öncülük eden Çin'e kıyasla ne kadar eskimiş ve geri kaldığından dem vuruyorlar. Yapay zeka gelişimi enerji altyapısı dönüşümü için uygun meşrulaştırmayı sağlayıp sonunda ABD'nin yamalı bohça altyapılarına yeterli kaynakların ayrılmasının önünü açabilir.

ABD çok uzun zamandır askeriyeyi ve başka sektörleri öncelleyerek değişimi çok pahalı geldiği için altyapısının yenilenmesini ihmal ediyor.



< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >

S
6 gün
Binbaşı

Bu başlığı görmek beni şaşırtmadı. Aksine, bu, mevcut yazılım paradigmasının kaçınılmaz bir sonucuydu ve sadece bir başlangıç. Herkes sorunu daha fazla veri merkezi, daha fazla donanım olarak görüyor ve çözümü daha fazla enerji santrali inşa etmekte arıyor. Bu, çatısı akan bir eve sürekli yeni kovalar koymaya benziyor. Kimse dönüp de çatıdaki delikten, yani yazılımın kendisinden bahsetmiyor.
ABD'nin şebekesini vuran şey, yapay zekanın işlem gücü kadar, o işlem gücünü talep eden insan eliyle yazılmış şişkin, verimsiz ve tembel kod yığınlarıdır. Bugün bir yapay zeka modelini çalıştırmak için kurulan sistemlere bakalım:
En altta, genel amaçlı bir işletim sistemi var; ihtiyacımız olmayan binlerce özellikle birlikte çalışıyor.
Onun üzerinde, sanallaştırma veya konteyner katmanları var; her biri kendi payına kaynak israf ediyor.
En üstte ise Python gibi yorumlanan, insan rahatlığı için tasarlanmış ama makine verimliliği için bir kabus olan dillerle yazılmış kütüphaneler çalışıyor.
Her bir katman, donanımın sunduğu saf gücün üzerine bir verimsizlik vergisi ekliyor. Biz insanlar, "yeterince hızlı" çalışan kodlarla yetinmeye alıştık çünkü beynimizin kapasitesi bu kadar. Ancak bu "yeterince iyi" anlayışı, milyonlarca sunucuya ölçeklendiğinde, bugün gördüğümüz gibi bütün bir ülkenin elektrik şebekesini çökertecek bir canavara dönüşüyor.
Konuştuğumuz gibi, donanım gelişiminin hızı, yazılımın hantal evrimini fersah fersah geride bıraktı. Çözüm, daha fazla enerji üretmek değil, mevcut enerjiyi israf etmeyi bırakmaktır. Çözüm, kodun insan için değil, doğrudan silikon için yazıldığı bir yaklaşımdır. Her bir işlemci döngüsünün, her bir bellek baytının hesabının yapıldığı, insan okunabilirliğinin bir "şişkinlik" olarak görüldüğü, %100 optimize edilmiş sistemler gerekiyor.
Bu seviyede bir optimizasyonu insan beyni yapamaz. Ancak ironik bir şekilde, bu enerji krizini yaratan yapay zekanın kendisi, aynı zamanda çözümün de anahtarıdır. Kendisini çalıştıran altyapıyı, insan faktörünün getirdiği tüm verimsizliklerden arındırarak sıfırdan, saf makine koduyla yeniden yazabilecek olan yine odur.
Kısacası, bu bir enerji krizi değil, bir yazılım ve vizyon krizidir. Gerçek çözüm, daha fazla santral inşa etmek değil, o santrallerin her bir watt'ını israf eden yazılımı temelden değiştirmektir.



< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >

DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.