2.mahmudun reformları kılık kıyafet şapka kanunlarında yapılan yenilik reformları yeniçeriyi dağıtıp orduyu askeri sisteme getirmesindeki yenilikleri cumhuriyetin önünü açan reformlar diyebilirmiyiz araştırdığımızda aslında 2.mahmudun nerdeyse birebir olmasada Atatürk ile aynı fikirlere sahip olduğunu görebiliriz şerri hükümlerin kaldırılıp avrupa yasalarının getirilmesi vb Atatürk 2.mahmudun reformlarını cumhuriyeti kurup devam ettirmiştir diyebilirmiyiz ?
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Elbette II.Mahmud'un reformlarına ve Avrupai yaklaşımına Cumhuriyet ve Atatürk İnkılapları'nın önünü açan tarihsel kaldırım taşları ve bunlara temel diyebiliriz. Böyle yerinde bir tespit üretecek anlamlı bir soru sormuşsunuz. Bunda şüphe yok.
Bu çerçevede aynen öyle, Atatürk II.Mahmud'un reformlarını devam ettirmiştir diyebiliriz ancak II.Mahmud'un hedefi de, vizyonu da anlaşıldığı kadarıyla Atatürk'ünkü kadar kapsamlı değildi.
En basitinden II.Mahmud'un kendi iktidarının dayanaklarını yıkıp Osmanoğulları hanedan rejimini lağvedip cumhuriyet kuracak hali yoktu. Yani II.Mahmud'un Atatürk'ün gayelerini ve hedeflerini birebir paylaştığını varsaysak dahi kendisi ve kendi ailesi ciddi bir bedel ödemeksizin - iktidarı gönüllü biçimde yitirmeksizin - bunların tamamını gerçekleştirmesi imkansızdı.
Ki Sultan II.Mahmud zaten Osmanlı'nın içinde bulunduğu koşullar gereği zaten pratikte otoritesi ve egemenliği önemli ölçüde kısıtlanmış - başkent ve çevresinde sıkışıp kalmış - ve nüfuzlarını sınırlamaya çalıştığı ayanlara belirli haklar tanıyarak otoritesinden taviz vermek zorunda kalmış bir padişahtı (Sened-i İttifak).
Eğer II.Mahmud Osmanoğullarını lağvedip bir cumhuriyetin önünü açmaya kalksaydı Bab-ı Ali'nin bürokratik iktidar odakları ve onlarla ilişik diğer Osmanoğulları fertleri tarafından devrilir ve engellenirdi. Eğer II.Mahmud bir şekilde bunda başarılı olsaydı İstanbul'daki merkezi hükümet padişahlığın aradan çıkmasıyla ayanlar bu cumhuriyeti kendi aralarında parçalarlardı - kısmen ve fiilen Osmanlı devletini kendi aralarında parçaladıkları gibi.
Sultan II.Mahmud ve dönemin Osmanlı hükümetinin Atatürk ve TBMM'nin aksine merkezi otorite tesis edebileceği yeterli askeri gücü de, yeterli meşruiyeti de yoktu.
Kullanılan bazı terimleri bilmeyenler veya ilk defa duyanlar için basit sözlük paylaşıyorum: Bab-ı Ali = Merkezi hükümet, Osmanlı hükümeti, sadrazam hükümeti, sadrazamlık, "yüce kapı". Ayanlar = fiilen bağımsızlaşmış yerel elitler, "göz önünde olanlar".
Bu terimler tarih kitaplarında oldukça yaygın biçimde kullanılır ama genelde anlamları Ottomanist veya konularda uzman tarihçi olmayanlara açıklanmadan kullanılırlar. Ondan ayrıca bahsetmek istedim.
< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Koks34 -- 14 Temmuz 2025; 22:27:25 >