2000’li yılların başında, İtalya ve Arjantin merkezli çok uluslu şirket Techint Group’un mühendisleri bir çelik üretim tesisinde elektrik ark ocağı ayarı yaparken sıra dışı bir olayla karşılaştı. Karbon elektrotlar, normalde beklenildiği gibi aşınmak yerine büyümeye başladı. Bu gariplik, aslında oksijen olmadan yakma işlemi olarak bilinen piroliz reaksiyonunun bir sonucuydu. Fırın, metanı saf hidrojen ve saf karbon bileşenlerine ayırıyordu. Ancak bu keşif, o dönem hidrojen teknolojilerine yönelik ilgi olmadığından arşivlerde unutuldu.
20 yıl sonra hatırlanan teknoloji
Yaklaşık 20 yıl sonra, Techint’in kurumsal girişim sermayesi kolu olan TechEnergy Ventures, karbon salımı yapmadan hidrojen üretmenin yollarını ararken bu eski keşfi yeniden gün yüzüne çıkardı. Keşfin üzerine inşa edilen Tulum Energy, bu tarihi hatayı ticari başarıya dönüştürmek amacıyla kuruldu.
Piroliz teknolojisi günümüzde başka girişimlerin de ilgi alanında. Modern Hydrogen, Molten Industries ve Monolith gibi rakipler, metanı oksijensiz ortamda parçalayarak karbon dioksit salmadan hidrojen elde etmeye çalışıyor. Ancak bu süreçte genellikle pahalı katalizörler gerekiyor.
Tulum’un farkı, bu reaksiyonu tetiklemek için herhangi bir katalizöre ihtiyaç duymaması. Şirketin, modifiye edilmiş bir elektrik ark ocağını kullanması da süreci hem uygun maliyetli hem de ölçeklenebilir kılıyor. Yaygın yöntem olan buharlı metan reformu büyük miktarda karbon dioksit salımı yaratırken, piroliz bu sorunu ortadan kaldırıyor. Süreç, oksijen olmadan gerçekleştiğinden sadece hidrojen ve katı karbon ortaya çıkıyor.
Şirket, TDK Ventures ve CDP Venture Capital öncülüğünde yürütülen ve fazla talep gören ilk yatırım turunda 27 milyon dolar fon toplamayı da başardı. Toplanan yatırımla Tulum, Meksika’da bir pilot tesis kurmayı ve bu tesisi Techint’in mevcut çelik fabrikalarından biriyle entegre etmeyi planlıyor. Süreç başarılı olursa, çelik fabrikası ihtiyacı olan hidrojen ve karbonu doğrudan Tulum’dan temin edebilecek.
Girişim, ticari ölçekte günlük 200 ton hidrojen ve 600 ton karbon üretimi hedefliyor. ABD'deki uygun doğalgaz ve elektrik fiyatları sayesinde, 1 kilogram hidrojenin yaklaşık 1,50 dolara mal edilmesi bekleniyor. Bu rakam, bugün doğal gazdan üretilen hidrojenin sadece 50 sent üzerinde ancak yeşil hidrojen yöntemlerine göre oldukça rekabetçi.
Üstelik bu hesaplamaya, satılabilir nitelikteki karbon geliri dahil değil. Karbon, yapı malzemeleri, elektronik ya da endüstriyel üretimde kullanılabilecek bir yan ürün olarak ek gelir potansiyeli taşıyor.
Şu an 25$ 1 kilo h2. Fahiş fiyata doluyor fuelcell deposu. Bu nedenle patladı zaten h2 işi. Hem verimsiz, hem pahalı, hem dolum vs zor. Pompa donuyor bekliyorsunuz vs. 2025 itibariyle elinde patlayan arabaları bedava dağıtıyordu Toyota. 15 bin dolara arabayı alıyorsunuz 15 bin dolarlık yakıt bedava gibi bişey yapmıştı ama istasyon kalmadı, onunla bile ilgilenmedi firma.
2028'de 7-8 dolara düşürelim ağır vasıtada deneyelim lafları vardı en son. 1.5 doları bırak 50 sente mal etsen bile taşıma/depolamayla maliyeti fırlar. O arabalara da kimse çoluk cocuğunu bindirmez zaten, bir halt olsa satardı
20 yıl sonra hatırlanan teknoloji
Yaklaşık 20 yıl sonra, Techint’in kurumsal girişim sermayesi kolu olan TechEnergy Ventures, karbon salımı yapmadan hidrojen üretmenin yollarını ararken bu eski keşfi yeniden gün yüzüne çıkardı. Keşfin üzerine inşa edilen Tulum Energy, bu tarihi hatayı ticari başarıya dönüştürmek amacıyla kuruldu.
Tulum’un farkı, bu reaksiyonu tetiklemek için herhangi bir katalizöre ihtiyaç duymaması. Şirketin, modifiye edilmiş bir elektrik ark ocağını kullanması da süreci hem uygun maliyetli hem de ölçeklenebilir kılıyor. Yaygın yöntem olan buharlı metan reformu büyük miktarda karbon dioksit salımı yaratırken, piroliz bu sorunu ortadan kaldırıyor. Süreç, oksijen olmadan gerçekleştiğinden sadece hidrojen ve katı karbon ortaya çıkıyor.
Ayrıca Bkz.6 trilyon dolar değerinde dünyanın en büyük demir rezervi keşfedildi
Girişim, ticari ölçekte günlük 200 ton hidrojen ve 600 ton karbon üretimi hedefliyor. ABD'deki uygun doğalgaz ve elektrik fiyatları sayesinde, 1 kilogram hidrojenin yaklaşık 1,50 dolara mal edilmesi bekleniyor. Bu rakam, bugün doğal gazdan üretilen hidrojenin sadece 50 sent üzerinde ancak yeşil hidrojen yöntemlerine göre oldukça rekabetçi.
Üstelik bu hesaplamaya, satılabilir nitelikteki karbon geliri dahil değil. Karbon, yapı malzemeleri, elektronik ya da endüstriyel üretimde kullanılabilecek bir yan ürün olarak ek gelir potansiyeli taşıyor.
Kaynak:https://techcrunch.com/2025/07/07/tulum-energy-rediscovered-a-forgotten-hydrogen-tech-and-used-it-to-raise-27m/
Haberi Portalda Gör