Dünya genelinde yaşanan küresel ısınmayı 1,5 santigrat seviyesinde tutmak için şirketler ve ülkeler iklim projelerine önem veriyor. Gelecek kuşağa daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için şirketler kollarını sıvamış durumda.

Türk Telekom, Karbon Saydamlık Projesi’nde (CDP) bu yıl global A Listesi’nde yer aldı. Türk Telekom’un çevresel performansının gücünü ve karbon yönetimi stratejilerinin etkinliği A sınıfında yer aldı.

Türk Telekom’un karbon emisyonunu azaltma hedefleri

Türk Telekom 2030 yılına gelindiğinde Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarını 2020’ye kıyasla yüzde 45 oranında azaltmayı hedefliyor. 2050 yılında ise net sıfıra ulaşmayı planlıyor. Net sıfır, bir şirketin atmosfere saldığı sera gazı miktarını, atmosferden çektiği veya dengelediği sera gazı miktarıyla eşitlemesi anlamına gelir. Yani toplamda karbon ayak izi sıfıra indirgenmiş olur.

Ayrıca Bkz.Karbon ayak izi nedir, nasıl azaltılır? Karbon ayakizi hesaplama yöntemi

Elektrik tüketiminin yüzde 65’i güneşten karşılanacak

Türk Telekom, 405,8 MW kapasiteli güneş enerjisi santrali kurmayı planlıyor. Üç fazda hayata geçirilecek projenin ilk fazı olan 96 MW’lık Sivas GES’in kurulumuna başlandı. Bu yıl sonunda üretime başlanması planlanıyor. Bu santral, Türkiye’nin en yüksek kapasiteli lisanssız tesislerinden biri olacak.

Projenin ikinci ve üçüncü fazındaki santrallerin de tamamlanmasıyla birlikte toplam güneş enerjisi kapasitesi 405,8 MW’a ulaşacak. Türk Telekom’un 405,8 MW kapasiteli GES’ten elde edeceği elektrik miktarı, şirketin 2024 yılındaki toplam enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 65’ine denk geliyor.

Ulaşımdan sağlığa, enerjiden güvenliğe kadar pek çok alanda çevre dostu çözümler sunan Türk Telekom, 15 şehirde yürüttüğü akıllı şehircilik uygulamaları, akıllı aydınlatma projeleri ve akıllı kavşak çözümleriyle farklı alanlarda da sürdürülebilir ve çevreci projeler geliştiriyor. Yeni nesil çevreci iletişim teknolojileri ile güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara yönelerek adımlar atıyor.

Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Ömer Karademir, “Türk Telekom olarak geliştirdiğimiz teknolojilerle ülkemizin dijital dönüşümüne katkı sağlarken bu teknolojileri geleceğe daha yeşil bir dünya bırakma misyonuna uygun olarak hayata geçiriyoruz. Sürdürülebilirlik ilkelerini tüm iş süreçlerimize entegre ediyor, iklim değişikliği ile mücadelede inovasyon, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji gibi başlıklara odaklanarak hem ekonomik hem de çevresel anlamda önemli kazanımlar sağlıyoruz. Güneş Enerjisi Santralleri (GES), Elektrikli Araç Şarj Ağı hizmetlerinin yanı sıra yapay zekâ ve IoT teknolojileriyle akıllı şehircilik, elektrik tüketimi ve sulamada inovatif çözümler sunarak sera gazı salımını azaltılmasını sağlıyoruz. Mobil baz istasyonlarımızda karbon emisyonlarını düşüren yeni nesil yeşil şebeke teknolojilerinin kurulumu yaparken veri merkezlerimize en yeni çevreci sistemleri entegre ediyoruz” dedi.