Buyur Beyim , 75 saatin sonunda Yaman zorluk seviyesinde Ana oyun + İki Adası ek paketi şeklinde oyunu bitirdim. Legends kısmına henüz bulaşmadım, pek sevilmemiş sanırım. Yine de bir kaç saat deneyimleyeceğim. Öncelikle oyun Horizon serisi dışında en keyifle oynadığım Sony oyunu oldu diyebilirim. Tabii bunda Last of Us, GoW, Uncharted serilerini eski bilgisayarımda oynamamın etkisi de olabilir. Yalan yok. Oyun Sanat Tasarımı ve Combat konusunda ayrı bir noktada. 4 yıl önce çıkmış bir oyun olmasına rağmen özellikle Çevresel grafik kısmında hiç sırıtmıyor. Bunda renk paleti, oyun ve fizik motorunun etkisi çok büyük. Öyle ki oyunda kendimi ekran görüntüsü almaktan alıkoyamadım. Normalde de bol bol çekerim fakat bu oyun benim adıma aşmış durumda. Oyunun Combatı çok zevkli. Karakterimizi geliştirdikçe ve Yeni Kılıç Duruşları kazandıkça oynanış elementleri de değişiyor yapımın. Burada biraz iddialı bir yorum yapayım, Sekiro kadar iyi bile diyebilirim. Bundan önce oynadığım oyun olan Jedi Survivor'da da Combat kısmı iyiydi. Fakat oyunun optimizasyonu aldığın keyfi baltalıyordu. Burada Sony güzel bir port örneği ile karşımıza çıkmış. Horizon Forbidden West ile yükselen standardı bozmamışlar. Port konusunda eleştirebileceğim tek kısım bire-bir mekaniğinde istenen zamanda tuşa basmanın arada çalışmamasıydı. Bunun nedeni de oyunun 60+FPS üstü sorun çıkarmasıymış sanırım. Ama oyuna gelen güncellemeler ile düzelttiler bunu herhalde. Son günlerde sorun yaşamaz olmuştum. Oyunun o kadar çok övülecek noktası var ki ben direk olumsuz taraflarını söylesem daha kısa sürer sanırım bu yazı. Öncelikle oyunun yan görev ve bazı ana görevlerdeki karakter animasyonları çok kötü. Özellikle önemsiz NPC'ler Skyrim kıvamında. O dublaj ve seslendirme kalitesinin ciddiyeti bir anda kaybolabiliyor. Adamın ailesi kılıçtan geçirilmiş, kendini paralıyor ama mimik ve animasyon hak getire. Bir diğer sorun ise oyunun uzak çizim mekaniğinin tam oturmaması. Bazen çok net ve sorunsuz görülebiliyor, bazen ise pixel sayımlarına başlayabiliyorsunuz. Hele hele biraz uzaktaki ateş efekti beni benden aldı. Tekrar övme mode on. Oyunun en iyi tarafı sanırım Japonca Seslendirmesi ve Türkçe Yerelleştirmesi diyebilirim. Bunda Roronoa Zoro'yu seslendiren abimizin ana karakterimizi seslendirmesi, 23 Studios'un ise büyük bir risk alarak yaptığı Yerelleştirmenin kalitesi. Eski Türkçe, Farsça ve artık pek kullanmadığımız normal Türkçe kelimeler gayet güzel yedirilmiş. Edebi Japonca'nın karşılığı için sağlam ve oturaklı anlamlar bulunmuş. Hoş, spoiler yemeden izlediğim bir kaç videodaki İngilizce dublajın da gayet başarılı olduğunu gördüm. Yine de Japonca Dublaj + Türkçe Altyazı ile oyun altın bir uyum yakalamış. Oyunun bir diğer sağlam olduğu kısmı karakterleri. Jin Sakai'nin gelişimi, dayımızın biz ve töresi arasında gidip gelmesi çok iyi işlenmiş. Adamı kurtarmak için Moğol ordusunun yarısını kılıçtan geçirdik, adam yakışmaz yeeeen deyip durdu yahu. Bunun dışında diğer yan karakterler ve onların görevleri farklı hikayeler ile karşılaşmamızı sağlıyor. Özellikle Görev dizisi şeklindeki bölümler ilgi çekiciydi. Örf ve Âdetler'den değinmişken oyundaki en büyük ironi de burada ortaya çıkıyor. O kadar Töre'den, Örf ve Âdetler'den bahsediliyor fakat arka plan hep bir Game Of Thrones piyesi. Bu oyunda Japon'un Japon'dan başka düşmanı yok bence. Oyunun combatından biraz söz etmiştim. Devam edeyim tekrar övmeye. En zor seviyede bildiğiniz 2 vuruşta, abartı veya lafın gelişi değil tam 2 vuruşta karakteriniz ölüyor. Karakterinizi geliştirinceye kadar en ufak çatışmalar dakikalarınızı alabiliyor. Ayrıca oyundaki Boss yani Düellolar oldukça zevkli. Buna opsiyonel Bossları da ekleyince keyfiniz artıyor. Düellolar esnasında kullanılan kamera açısı ile oyunun cehresi de bir anda değişiyor. TP Gizlilik ve Aksiyon oyunundan omuz kamerası hizalı TP For Honor stili bir oynanışa geçiyoruz. FOV'un gözler yaşlı. Oyunun Dünyası, Etkinlikleri ve bunları sunuş şekilleri yer yer bize uzak kalsa da çok iyi yedirilmiş. Rüzgar ile yön/görev bulma, Can ve Azim barlarımızı artırma, Manzaraya karşı Şiir yazma, hatta Düellolar. Hepsi kendine özgün bir stil ve tarza sahip. Düelloların bir Spagetti Western sahnesi kıvamındaki sunumları göze hoş olmuş. Zaten oyun bol bol gönderme ve esinlenmeye sahip. Açıkçası Amerikan menşeili bir firmanın bu kadar başarılı bir Japon oyunu yapabilmesi takdire şayan. Oyunun en iyi ve uyuz kısmı Shogun dönemi Japonya'sını çok iyi anlatması. Hele birde Shogun dizisini izleyip oyuna başladıysanız bir noktadan sonra Seppuku yapmanız olası. Çünkü oyunun dili ve geçtiği dönem çok ağır. Gururdan, Örf ve Âdetler yüzünden artık kasıl kasıl yürümeye başladım. En son bu kadar kasılmayı Hogwarts Legacy'deki British egosu ile çekmiştim. Düşman başına. Oyunun müziklerinden söz edeyim biraz. Oyun için hazırlanan parçalar gayet başarılı olmuş. Genelde Geleneksel Japon esintileri ve Orkestral Parçalara yer verilmiş. Bazen sanki bir epik savaş filmindeyiz gibi hissediyoruz, bazen ise bir Kurosawa yapımında. Rahatsız olduğum bir kısım olmadı açıkçası. Ek paketinden söz etmem gerekirse itirat etmeliyim ki oyunun PC tarafına duyurusu yapılıncaya kadar bilgim bile yoktu. O nedenle ek pakete başladığımda pek bir beklentim olmamıştı. Oynadıkça ise oyun beni şaşırtmaya devam etti. Yeni düşman tipleri, oyunun dünyasına ait yeni mekanikler falan derken gayet doyurucu bir içeriğe sahip bir eklenti olmuş. Ana hikaye psikodelik bir macera kıvamında. Geçmişin de sıkıntıları yüzünden bol bol gel-gitli bir anlatım olmuş. Hoşuma gitti açıkçası, sıkılmadım ve farklı geldi.. Oyun ile ilgili son eleştirim olarak beni üzen, daha doğrusu oyunun çıktığı döneme göre git gide yaklaşan bir baş belasını bize hafiften göstermiş olması. Yahu her şeyi geçtim; Lezbiyen, daha doğrusu Biseksüel Samuray Nine'yi nasıl hayal ettiniz 1200'lerin Feodal Japonya'sında. Bu oyundan sonra çıkan Horizon Forbidden West tam bir woke örneğiydi. Ulan 20 kişi Dünya nüfusu kalmış, hemcins hemcinsine yürüyen yürüyene. Güzelim oyunlarımızı bunların maşası yapmayın lütfen. Duyarı az ötede kasın. Günün sonunda uzun süredir PC çıkmasını beklediğim, çıktığından beri bir an olsun bile sıkılmadan oynadığım bir yapım oldu Ghost of Tsushima. Açıkçası yılbaşından beri Japon yapımlarına doydum sayılır. Sekiro, Shogun, Ghost of Tsushima vs falan hepsi sökün etti bünyeme. Olsun, bir o kadar gelsin tüketiriz yine. Devam oyunu merakla bekliyorum. Yol ve Pusatın açık ola Beyim. https://www.youtube.com/watch?v=xD59QSdC734 |
Oyunu bende bitirdim ama resmen içim daraldı Çok çok uzun yapmışlar.Bu kadar uzatmalarına gerek yoktu.Birde oyun ciddi anlamda kolaylaşıyor combatını öğrendikten sonra gelene geçene tek atmak sarıyor Ha başlıyacaklara tavsiyem dlc görevi gözükür gözükmez gidin.Oyunun en iyi zırhı o bölgede.Bence en önemli özellik olan ata item depolama olayıda orada açlıyor. 60 milyon bütçe ile muazzam bir iş.Yapay zeka ve animasyonlar dandik fakat bu bütçeye normal.Muhtemelen ps5 pro tanıtımında ghost of thusima 2 yi de görecez.Bu sefer hayvan gibi bütçe ayırcaktır sony. |
Hocam bende RDR2'yi %100 bitirdikten sonra hiç bir oyun sarmıyor anlamadım bir hevesle para verip aldım bu oyunu ama baya sıkıldım oynarken birde ne ayar yapsam uzaklardaki objelerin görselliği çamur gibi herkes çok beğenmişte anlamadım bendemi sorun var çok bayıyor. |
Akmıyor oyun gerçekten aşırı sıkıcı... verdiğim 60$ a yazık çöpe atmışım gibi hissediyorum. Birbirinin aynısı açık dünya aktiviteleri, hedefe kitlenme bile olmayan bir dövüş sistemi, kütük animasyonlar, aşırı sıkıcı hiç merak unsuru barındırmayan leş bir hikaye... Neden bu kadar uzatıyorsunuz ki bu oyunu? Ya da açık dünyayı bu kadar çer çöple neden dolduruyorsunuz? Bu oyunun tek olayı sanat tasarımı ve grafikleri bak onlara söyleyecek hiçbir lafım yok ama bu oynadığım 26 saati ıkına ıkına, belki oyun ilerde açılıyordur diye oynadım ama yok bu oyun resmen kötü bir oyun. Alacak olanlara tavsiyem ben bu oyunu çok severim diyorsanız bile kesinlikle 60$ vermeyin değmez.. < Resime gitmek için tıklayın > |
Hem FSR modunu hem de TAA mevzularını denedim de tam olarak istediğim o yağ gibi görüntüyü yakalayamadım. AMD RX 6650 XT ekran kartı kullanıyorum. Bu kenar yumuşatma ayarını en iyi şekilde yapan bir arkadaşımız, ayarlarının görüntüsünü atarsa çok makbule geçer. |
Son güncelleme ile siyah ekran hatası alıyorum. Açılmıyor oyun. Drive'lar fln güncel herşey. Aynı sorunu yaşayan var mı, çözümü nedir ? |
Hocam bende oynayamıyorum. Türkçe klavye kaynaklı bi sorun oluyormuş. Stüdyo hatanın farkında düzelteceklerini söylediler. Klavyenizi İngilizce yaparsanız girebiliyorsunuz. < Resime gitmek için tıklayın > |
bugün gelen bir hotfix ile düzeltmişler sorunu. |
Evet açılıyor. Herkese iyi oyunlar |
< Resime gitmek için tıklayın > < Resime gitmek için tıklayın > Yasumasa sağlam çıktı geçemiyor |
< Resime gitmek için tıklayın > Oyunu Legends hariç her şeyiyle bitirdim. Normalde Legends'ı da oynardım da oynayan oyuncu olmadığı için eşleşmede kalıyor ve tek kişi oynayınca gerçekten bayıyor. Hikaye moduna gelecek olursak, Act 2 sonlarına kadar hikaye dümdüz ilerlerken sonrasında birden açıldı benim için. Bir samurayın suikastçı olma yolundaki karakter gelişimini çok iyi yansıtmışlar. Hikayede yaşadığım 3-4 vurucu anla birlikte senaryoyu beğendim diyebilirim. Hikayeye dahil olan karakterlerin görev zincirleri de gayet güzeldi. Yan görevlerin içinde de keyifli hikayeler olsa da görevler genellikle mekan basmayla veya iz sürmeyle alakalı, o yüzden çok fazla tekrara düşüyor. Ara sahnelerin hiçbir zaman geçilemiyor olması özellikle yan görevlerde bazen çok yoruyor. Yan görevlerin hikaye sunumu ana görevler gibi değil. Bazı karakterlerin yüz modellemeleri ve animasyonları sırıtıyor. Japonca seslendirme gerçekten çok iyiydi ki zaten başrol Jin Sakai'nin seslendirmeni One Piece'den tanıdığımız Roronoa Zoro karakterini seslendiren sanatçı. Bir diğer başrol olan Şimura Beyin seslendirmeni de Bleach'ten Kyoraku Shunsui karakterini seslendiren sanatçı. Bu karakterler dışındaki karakterlerin de seslendirmeleri oldukça iyiydi. Türkçe çevirisi de seslendirmelerle çok uyumlu ve özgün bir şekilde yapılmış. Gelelim açık dünya etkinliklerine. Çok fazla tekrar ettikleri için bir yerden sonra sırf tamamlamış olayım diye uğraştığımı fark ettim. Mekan ele geçirme görevleri bana ne kadar yaparsam yapayım çok keyifli geldi çünkü oyunun kombatı hem çok zevkli hem de oyun gizliliğe de çok güzel teşvik ediyor. Açık dünyada bazı mabetlere giderken yolunuzu bulmaya çalışıp bir yandan da parkur yapıyorsunuz, o kısımlar da keyifliydi fakat parkur mekanikleri Assassin's Creed kadar serbest değildi. Oyun birçok yönden Assassin's Creed'in gelişmiş ve olması gerektiği hali gibi duruyor. AC Shadows çıktığında zaten bol bol GoT ile kıyaslanacak, o aşikar. Oyunda özellikle yapay zeka ve kombat kesinlikle AC'ye göre çok daha iyi. Skill ağacı ve alternatif savaş aletlerini de oldukça beğendim. Düellolar kesinlikle oyunun en tatlı sekanslarıydı. Iki adası genişletmesi de gayet tadındaydı. Oyunun en iyi yönüne gelecek olursak, tabi ki atmosferi ve sanat tasarımı. Bazı mekanlarda atımı yavaşça sürerek manzaranın tadını çıkardığım çok oldu. Bunu en son RDR2'de yapmıştım. Fotoğraf modunda dakikalarımı geçirdim. Oyunun mekan tasarımları da muazzamdı. Geçtiği dönemi gerçekten her açıdan çok iyi yansıtmış GoT. Müzikleri de beni yer yer etkiledi diyebilirim. Dönemi yine iyi yansıtan müzikler bestelenmiş. Oyunun portu da gayet iyiydi, yağ gibi aktı gitti. Ghost of Tsushima artık favori oyunlarımdan biri oldu diyebilirim. Devam oyununu da merakla bekliyorum çünkü muhtemelen daha çok bütçeyle ve eksikleri giderilerek çok daha iyi bir yapım olacaktır. |
abi bu çeviri nedir böyle ya. bugün başladım da büyük ihtimalle ingilizce altyazıyla devam edicem. ilk izlenim eh diyebilirim oyunun içine çok giremedim biraz assassin's creed oyun mekaniklerini anımsattı oynadığım en iyi oyunlar arasına girmez büyük ihtimalle. neyse başladık bitirecez artık yan görevlere pek vakit harcamıcam gibi. bu arada dualsense'i olan dualsense ile oynasın hapticleri çok iyi yapmışlar. |
Ghost of Tsushima'yı 57 saatte, hard'da, Iki Island DLC'siyle birlikte ve yapılabilecek her şeyi tamamlayıp tüm haritaları sıfırlayarak, Japonca dublaj-Türkçe altyazı ile bitirdim. Genel olarak keyifli bir tecrübe olduğunu ve zevk alarak oynadığımı belirtmeliyim. Ancak bazı yorumlarda gördüğüm ''enfes, müthiş, kusursuz'' gibi yorumlara da katılamayacağım. GoT maalesef ki önemli eksikleri de bulunan, kusursuz olmaktan uzak bir yapım. Ben okuduğum yorumlardan sonra oyunun GOW, TLOU, Uncharted klasmanında bir Sony oyunu olacağını düşünmüştüm fakat daha çok Days Gone, Horizon Zero Dawn, Infamous çapında diyebilirim. Neyse çok uzatmadan geçelim oyunun artı ve eksilerine : ++ Görsellik etkileyici. Kaliteli ışıklandırma ve göz alıcı bir renk paleti; harika sanat tasarımlarıyla birleşince ortaya seyretmesi inanılmaz keyifli anlar çıkmış. Oyunlarda öyle SS alan biri değilim ama GoT'da pek çok anda bunu yapmayı düşünmedim değil ++ Optimizasyon, eksilerde bahsedeceğim bi durum dışında son derece başarılı. Uzun zamandır DLSS açmadan 1440p'de Ultra ayarlarda 80-90 fps'lerin altına düşmeyen güncel bir oyuna denk gelmemiştim ++ Yaratılan atmosfer, ortamlar göz alıcı ++ Combat dinamikleri kusursuza yakın olmuş. Farklı duruşlar, özel yetenekler, teçhizatlar, tatmin edici bitirici hareketler falan derken alternatifli, insanı içine çeken ve bir an bile sıkmayan bir iş çıkarmış ortaya yapımcılar. Ayrıca gizlilik de öyle aman aman bir ekstrası olmasa da akarı kokarı olmadan rahat çalışıyor ++ Temiz ve minimal HUD ekranı. Gideceğimiz yönü rüzgarla, yan görev ve içerikleri de doğadaki hayvanlarla bulma olayı çok hoşuma gitti ++ Ana hikayesi öyle hiç görmediğimiz bambaşka bir şey göstermese de içine almayı başarıyor. Özellikle Jin'in samuraylık ilkeleri ve adayı kurtarmak için uyguladığı yöntemler arasında yaşadığı çelişkileri yansıtmayı iyi başarmışlar. Hatta gizlilikle birini öldürdüğümüz zaman veya gizliliğe yarayan bir teçhizatı ilk kullanışta bir anda flashback yaşayıp dayımızla olan sahnelerin ekrana gelmesi vurucu olmuş ++ Yan aktivitelerin çoğundan sıkılmadım. Zaten yeni bir yetenek veya önemli bir zırh veren Destansı görevler belki de ana hikaye görevlerinden bile daha akılda kalıcı. Karakter görevleri yine kendi içinde ne olup bittiğini merak ettiren ve Jin'in davasına destek olan arkadaşlarını daha derin kişiliklere dönüştüren hoş görevler. Civardaki sıradan yan görevlerin de içinde ilgi çekici olanları vardı. Collectible ya da ufak anlık etkileşim mantığında olanlardan da tilki ini bulmak dışında hiçbiri baydırmadı ++ Yetenek gelişimi ve oyuncuyu ödüllendirme sistemi oyunun ilk yarısında son derece eğlenceli ilerliyor ++ Fast Travel ve yükleme ekranları aşırı kısa. Herhalde hayatımda gördüğüm en kısa süren oyun GoT desem yanılmam ++ Toplanabilir eşyalar oyunda aşırı doğal görünüyor. Son yıllarda pek çok açık dünya yapımda collectible'lar, sırf oyuncular kaçırmasın diye böyle bi tuhaf, yapay görünüyor. Fakat GoT'da ara ara ufaktan parlamadıkları anlarda zerre belli olmuyor ki bu doğallık çok hoşuma gitti ++ At sürüşü aşırı rahat ve nerdeyse hiçbir engele takılmıyorsunuz. RDR2'den sonra açık ara en iyisi diyebilirim hatta. Özellikle son oynadığım yapım olan Forbidden West'te bu konuda çıldırdıktan sonra GoT beni öyle bi rahatlattı ki anlatamam... ++ Çevirisi zamanında çok konuşulmuş, ben fazla uzatmayacağım, beğendim ++ Flütle hava durumunu değiştirebilme dinamiğini sevdim. Oyunlarda hep olmasını istediğim ama nasıl eklenebileceğini bulamadığım bi şeydi. Yapımcılar evrene güzel adapte etmişler ++ Iki DLC'sini oldukça beğendim. Yeni mekanları ve düşman tipleri olsun, hikayesi olsun, farklı açık dünya etkinlikleri olsun içine çekmeyi başardı Gelelim şimdi de oyunun beğenmediğim taraflarına : -- Memory Leak. Her 1,5 saatte bir kapat-aç yapmazsam anlık takılmalar yani stuttering'ler artmaya başlıyor ve oyun keyfini ciddi baltalıyor. Burada pek yazan görmedim ama özellikle Steam ve Reddit'te bundan şikayetçi çok fazla yorum ve başlık vardı. Maalesef hala daha çözülebilmiş değil -- Oyun tam anlamıyla Ubisoft formülüne sahip. Hani burada Ubisoft savunmuyorum ama aynı formülü onlar yapınca yerden yere vuruluyor, başka firmalar yapınca kimse ağzını bile açmıyor niyeyse. Ben zaten son 6-7 yıldır Ubi oyunlarıyla pek içli dışlı olmadığım aşırı rahatsız olmadım ama yine de böyle bi şey var sonuç olarak -- Aksiyon anlarındaki animasyonlar bu kadar doğal ve tatmin ediciyken tırmanma mekaniklerini nasıl bu kadar kütük, kalas yapabildiniz anlamadım. Parkur anlarında sanki 15-20 yıl öncesine ait bir oyun oynuyormuşum gibi hissediyordum -- Grafiklere iyi hoş dedim ama orada da şöyle bir durum var ki texture'lar adeta 10-15 yıl öncesinden kalma. Işıklandırma ve sanat tasarımı ile bunu çoğu yerde kapatmaya çalışmışlar ama kapatamadıkları yerlerde çok sırıtmış. Özellikle bundan önce Forbidden West'i bitirdiğim için ondan buna geçince fark daha da belli oluyordu -- Sinematik sunum anlamında herhalde son yıllarda gördüğüm en yetersiz oyun olabilir. Evet bütçesinin diğer exc'lere göre az olduğunu biliyorum ama yine de bu durumu göz ardı edemedim. Çoğu sinematikte zaten bi motion capture yok, hatta hiçbir karakterin mimiği bile yok diye bütün konuşmaları uzak kameradan göstermişler sürekli. Üstelik sinematikleri hiçbir şekilde geçemiyor ya da ilerletemiyorsunuz -- Yetenek gelişimi ve oyuncuyu ödüllendirme sistemi oyunun ikinci yarısında adeta duruyor. Eğer yan içerikleri de yaparak ilerlerseniz gerekli yetenek ve zırh upgrade'lerini erkenden ediniyorsunuz. Ondan sonra oyun size içerik olarak yeni hiçbir şey sunmuyor ve erken tekrara binmeye başlıyor (ta ki Iki adasına kadar) -- Transmog sistemi (üzerinizde bulunan mevcut itemleri, herhangi başka bir item gibi gösterdiğiniz sistem). yok. Yani var ama yok. Oyunda pek çok farklı işlevi olan zırh seti var ve bazıları çok iyi özelliklere sahip olsa da görünüş olarak bana hitap etmiyorlar. Ama artık her oyunda olan, PC'ye de 2024 yılında getirilen bir yapıma niyeyse hala eklenmemiş bu özellik. En azından her zırh setinin kendi içinde var bu özelleştirme durumu. Yeni upgrade'ler ile her zırhın görünümü değişiyor ve istersek full geliştirilmiş bi zırhı hiç geliştirilmemiş görünüşüyle edinebiliyoruz ama o kadar yani -- Ana hikaye görevlerinde ne oynanış ne de içerik olarak farklı hiçbir şey yapmıyorsunuz. Ben genelde önce olabildiğince yan görevlere bulaşıp en son ana görevlerden ilerlerim. GoT'da bazen ana görevde mi yan görevde mi olduğumu unuttuğum anlar oldu -- Gün ve hava değişimleri biraz fazla hızlı gerçekleşiyor. Bunu değiştirmek için zaten flüt çalma dinamiği konulmuş ama çalmadığınız zamanlarda da yağmurlu bir havadan güneşli bir havaya geçiş veya geceden gündüze geçiş hiç abartmıyorum 5-10 saniye içinde olabiliyor -- Bütün iç mekan tasarımları birbirinin neredeyse tamamen aynısı -- Hayatımda ilk defa bir oyundaki karlı bir mekan beni sıktı. GoT 3 bölümden oluşuyor ve her bölümün kendi haritası var. 3.bölüm karlı bir haritaya sahip ve ilk 2 haritadan sonra orası o kadar basit ve etkileyicilikten uzak bir görselliğe sahip ki... Senaryosu da tam o haritaya geçtikten sonra bi tempo düşüşü yaşadığı ve ilk 2 bölümden sonra yeni hiçbir şey eklemediği için 3.partın ilk kısımları beni oyundan biraz soğutmuştu İşte böyle. Dediğim gibi, Ghost of Tsushima beni gayet memnun etse de yorumlarda abartıldığı gibi bi 'masterpiece' falan olduğunu düşünmüyorum. Böyle düşünenlere saygım sonsuz çünkü samuraylık maalesef oyun dünyasında çok az gördüğümüz bir tema ve GoT bu temayı belki de en başarılı şekilde hayata geçiren yapımlardan biri olmuş. Puanım 82. Ghost of Yotei'yi de merakla bekliyorum. Sırada benim için de GOW Ragnarok var :) |
Japonca dublaj ve türkçe altyazı seçeği ile oynuyorum o konuda da çok güzel olmuş.